7 Şubat 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 » VelAA7 ULUS- Ği ULUS - e— G6-2-1937 — Müddei umumi ile konuşma Ankarada meşhud cürümler azalıyor Küçük çocukları ahlâksızlığa teşvik hâdisesinin iç yüzü (Başı 1 inci sayfada) Bu şu demektir ki vatandaşırı emniyet ve huzurunu kuran vakanın en kısa bir zaman zarfında ceza görmesi ikaz edici ve örnekler verici olarak halk ruhuna girmiş bulunmaktadır. Ve kanun dört ketin tam bir katiyetle hissettiği bir ihti- yacı karşılayacak hususiyet taşıdığını bi. ze isbat etmiş bulunuyor. Yalnız bu dört meşhud cürüm kanununa tevfikan 715 kişi getirilmiştir. Burlardan 122 kişi be- raet etmiş, iki yüz otuzüç kişi ise suçu işledikleri andan itibaren a- zami beş altı saat sonra mahke- meden mahkümiyet kararı alarak çık- mahal olmadığı veyahud feragat dola- yısiyle davâlarının sukut etmesine ka- Trar verilmiş 78 kişi hakkındaki davâ da tahkikatın genişletilmesi için umumi hükümler dairesinde muameleye tâbi tutulmuştur. Görüyorsunuz ki 355 kişi hakkında dört ay zarfında seri kararlar alınmış âmme hukuku bu suretle kanunun istih- daf ettiği yüksek gayeden faydalanmırş. tır. Çalıştığı evden hanımın mantosu- nu ve küpelerini çalarak kaçan hizmetçi- nin 3 saat sonra mahküm olarak hapis- haneye girmesi âmme hukuku üzerinde olduğu kadar şahıs hukuku üzerinde de yapmış olduğu tesirleri göz önüne alır- sak bu kanunun muvaffakiyet derecesi- nin gözle görülür ve elle tutulur bir hale gelmiş olduğunu görürüz. Küçük çocuklara tecavüz ve ah- lâksızlığa teşvik: Bazı erkek çocukları ahlâksızlığa teş. vik ve kendilerine tecavüz yapıldığı hak- kında şayi olan hâdisenin hakiki mahi- yeti şudur: Ziraat barıkası muhasebe umum mü- - dür muavini Rıfkı ile hizmetçisi Raşidin bir takım küçük ;ocuklarkevlerine top- Iryarak kendilerine tecavüz ettikleri ha- ber alınmıştır. Bunun üzerine zabıta en sıkı tedbirleri derhal almış ve devamlı bir takibten sonra çocuklar Refikin evin- den çıkarken yakalanmıştır Suçluların sayısı Eve devam eden ve kendilerine teca- vüz yapıldığı söylenen çocuklardan ikisi on beş yaşını bitirmemiştir. Bu iki ço- cuğa tecavüzün vaki olduğu maznunla- rın da tahtı itirafında olduğundan me - muriyetimiz bu bakımdan işe derhal va. ziyed etmiş ve hâdisede iki suçlunun da- ha olduğunu tesbit etmiştir. Bunlar bak- kal Amhet çavuşla bisıkletçi Ali Osman- dır. Fiilin ağır cezayı istilzam eden suç- lardan olması göz önünde bulundurula- rak Rıfkı, Raşid, Ali Osman ve Ahmet Çavuşun tevkifleri taleb olunmuş ve sulh hâkimliğince sorguları yaplıdıktan sonra dört suçlunun da tevkif edilmesine karar verilmiştir. Şimdi haklarında âmme hu- kuku davâsı açılmış ve iş ilk tahkikata tevdi olunmuştur. Hâdiseye verilen ehemiyet Gerek zabıta ve gerekse memuriyeti- mizin uzun ve derin tahkikata rağmen hâdisenin yukarıda söylediğim şahısla- rın dar çerçevcine inhisar ettiği anlaşıl- kadar olduğu tesbit edilememiştir. Bu. gün ilk tahkikat devam etmektedir. İ- şin pek yakında mahkeme safhasma inti- kal edeceğini umuyorum. Mahkemenin kararr bittabi şimdiden kestirilemez. Ancak şahsi kanaatima gö- re küçük çocukları behimi hevesleri kurban eden bu şahıslara cumhuriyet mahkeme ve kanunları lâzım gelen dersi vermiş olacaktır. Bu vesile ile şunu Altınordu kongresi Aylardanberi Ankaranın ilk spor te- şekkülü olan Altınordu içinde mevcud bir ihtilâfdan bahsedildiğini üzülüyorduk. Yalnız geçen haftalar için- duyarak de üç fevkalâde kongre akdeden bu te- miz spor yuvasının bu vaziyetini bütün Ankara sporcuları çsefle takib ediyor- lardı. Diğer taraftan —T.S.K. Ankara mıntakası da geçimsizliği ortadan kal- dırmak ve iki tarafı uzlaştırmak için a- ğabiyce bir mesai sarfetmekte idi. Ni- hayet bu çalışmalar semeresini vermiş ve dün öğleden sonra eski umum? kap- tan B. Ziyanın reisliğinde akdedilen kongrede bitaraf, değerli ve bu işi yü- rütecek bir reis seçilerek taraflar anlaş- mışlardır. Mıntaka reisi B. Ziya Ate- şin ve diğer mıntaka azalarının da mü- şahid olarak bulundukları bu kongrede reisliğe 1 merk' z dan ve bu kulübün eski müessislerinden B. Cemil seçilmiştir. Yeni reis çalışma arkadaş- larmı kendi bulacaktır. Altınorduya şim- diye kadar olduğu gibi ülküsünde mu- vaffakiyetler dileriz. Troçki radyo ile bir nutuk N verecek evyork, 6 (A.A.) — Nevyork Herald Gaeztesi yazıyor : : Dış bakanlığı, Troçki'nin salı günü Meksiko'dan telefonla söy- liyeceği nutkan Nevyork radyosu tarafından neşrine engel olmak sa- lâhiyetini haiz olup olmadığının tesbiti içiri kanunların tetkik edilme- sini münakalât komisyonundan istemiştir. Komisyon, dış bakanlığının buna salâhiyeti olmadığını bildirmiş ve bunun üzerine müdahale edilm emesine karar verilmiştir. Milano konuşması karşısında (Başı 1 inci sayfada) tıki bir mütemmime muhtaçtır. Diğer ta- de İtalyanın iştirakine bağlıdır. Ancak boğazların Roma'nın tabirince rus em- peryalizmine âlet olmaması hususunda italyan kaydı ihtirazisi diplomatik yol- lardan kolay hal olacağa benzemiyor. Her halde İtalya Montrö'ye iştirakini türk - italyan meselelerinin umumi tan zimine ve şarki Akdenizde iki tarafm emniyetine matuf siyasi bir karşılığa tâ- bi tutmak arzusundadır. Elçilikler vası- H AVA muzla vatandaşların ırz ve ta- arruzu mutazammın hareketler bütün hassasiyetile takib edilmekte olduğun- darı bu gibi fiile cesaret edecek kimsele. rin başlarında cumhuriyet mahkeme ve kanun'arı demirden bir el gibi bulun- maktadır. Gündelik TÜRK - ELEN MÜNASEBETLERİ (Başr 1 inci sayfada) ve Elen diyarımda derin aksi tesirler vücude getirmişti. Elen ve Ana- dolu sanatlarındaki asalet ve güzel- lik de bu karşılıklı tesir ve aksitesir daima sezilmiştir. Asırlarca birlikte yaşamış iki milletin daima biribirin- den müteessir olacağı ftabiidir. Şu halde daima mevcud olan bu münasebetleri sistemli bir şekle bağ- lyarak kültür münasebetlerinin art- tırılmasına ve her vesileden istifade ederek bu bağın bir kat daha takvi- yesine gayret edilmesi her iki tarafın resmi ve salâhiyetli makamlarınım bir borcu olmalıdır. Kültür bağıdır ki aramızda pek hararetli bir surette başlıyan siyast ve iktısadi sahadaki münasebata daha emin bir kuvvet verecektir. Ve hakikatlerin anlaşıl- masında ve gözlerimizin önündeki hâdiselerin doğru tetkikinde en isa- betli ve en şaşmaz bir ışık olacaktır. Artık jeopolitik icabı birbirleriyle daima iyi geçinmeğe ve müşterek politika takib etmeğe mecbur olan iki devlet hakiki sevgi yollarını bul- muşlardır. Biz bunu dost basınımım açık, sa- mimi ve içten gelen neşriyatından ve Yunanistan'daki devlet adamları- nın ve halkınm sergimize gösterdiği alâkadan anlıyoruz. N. A. KÜÇÜKA Havalar ısınmaga başladı Meteoroloji enstitüsünden verilen ma- Jümata göre dün şehrimizde hava gene açık geçmiş ve en düşük sühunet sıfı- rın altında 2 en yüksek sühunet sıfırım üstünde 7 derece olarak kaydedilmiştir. Dün yurdda yalrırz Kırklareline yağmur, Muşa hafif kar yeğmiştır. Diğer mmnta- kalarda hava umumiyetle açık yalnız Karadeniz mmtakasımda hafif bulutlu geçmiştir. Yurdda karın toprak üzerin. de eri çok kalınlık yaptığı yer Muşta ol- mak üzere 78 santimetredir. Dün yurdda hava küçük farklarla evvelki günkü sr- caklrğınr muhafaza etmiştir. En düşük sühunetler sıfırmm altıtıda olmak üzere Sivasta 11, Diyarbekirde16, Erzurumda 17, Karsta 22 derecedir. En yüksek sü- hunetler Antalyada 16, Adana ve Dört- yolda 17, Manisa ve İzmirde 18 derece- dir. HALKEVLERİ MECMUASI Müdürü M. Fuad Köprülü Sekizinci cildin son sayısı olan 48 inci numarası başlıca yazıları: Musahabe (Ş. A. Kansu), türk kobuz'u (A. Caferoğlu), Tuhfetül mahdum (Orhan Şa- ik), İslâm coğrafyasında Antak- ya (Sadi Selen), Prehistorya (H. Bruil), Özlenen âlem - Şüphe “şiir” (Coşkun Ertepınar), köy tetkiki (A. Süreyya), Orta za- man islâm dünyasında maliye (A. Mez), Merkantilizm (Said Aydos), notlar ve iktıbaslar bibliyografya. tasiyle l lar, nazik olacak ve hay- lr zaman istiyecektir. Binaenaleyh Milâ. no konuşması ilk konuşmalar mahiyetin- dedir. Ve ehemiyeti yapılacak anlaşma- nın sarih hedefi tabık kal | üzerinde iki bakanın Aadl h ü' başlangıç olmakla beraber devamlı selâh yaratmış bulunuyor.” Lö Jur, Ekselsior, Jurnal, muhabirle- ri İtalyanım, Türkiyeyi, Sovyetlerden a- yırmak ve Fransanın Balkanlardaki ye- Enformasion, Pöti Jurnal, türk - rus dostluğunun sağlamlığını teyid ederek buna ihtimal vermiyorlar. İtalyanın da komünizme muarız olmakla beraber o Ümanite, Eko dö Pari, Sancak mese. lesinin halledilmiş olmasını Fransanın küçük antanta ve Türkiyeye umumi bir karşılıklı yardım paktları teklif ettiğini veya edceğini menuniyetle kaydederek, Milâno konuşmasından Fransa aleyhine bir şey çıkmıyacağını yazıyorlar. Pertinaks, Eko dö Pari de diyor ki: “İtalya saltiden sulhperver ise bu ko- nuşmadan istifade edebilir. Milâno'da ak- tedilmiş bir şey yoktur. Konuşma elçi. likler vasıtasiyle olacaktır.” — Senbris,/ Jurnal de, İtalyanın yeni Türkiyenin doğuşunu ilk alkışlayan mil- let olduğunu, boğazlar mukavelesinin, türklerle dost olmak şartiyle sahildar bü- tün devletler için mükemmeliyetini kay- deiyor, italyan projelerinin Habeşistan- da tebellüründen Türkiyenin memnuni- yetini yazarak bu barışta gulh için fay- da görüyor. Asılsız bazı tahminler Roma, 6 (A.A.) — Siyasi mahfil- ler, Kont Ciano ile Dr. Rüştü Aras a- rasında vukua gelen Milano mülâkatı dolayısiyle yapılan ve İtalyanın Mil- letler cemiyeti çalışmasına iştirâk eyli- yeceğini bildiren tahminlerin esassız olduğunu tebarüz ettirmektedir. Fransızlar .. N . « Dük dö Vindsor . . nisanda evleniyor Londra, 6 (A.A.) — Deyli Ekspres * gazetesine Viyanadarı bildirildiğine gö- re Dük dö Vindsor ile Madam Simp- son'un izdivaçları nisan ayında yaptla- caktır. Dük biraderleri Dük of Kent ile Dük dö Gluçester'i davet etmiştir. Madam Sirmpsorn nisanın yirmi dördün- de Erzensfeld'e gelecektir. Yalnız me- dent nikâh yapılacaktır. Kıralın halası Kontes of Harvud Leeds şehrinden Londraya hareket et- miştir. Kontes buradan Avusturyaya gi- derek Vindsor dükünü ziyaret edecek- tir. .. .. Sömürgeler (Başı 1. inci sayfada) türlü salâhiyeti haiz ise de bu hususta İngiltere dış bakanlığına ne bir nota ve- recek ve ne de sarih bir talebde buluna- caktır. Öğrenildiğine göre B. Fon Rib- bentropun hamil olduğu yeni talimat, hakkında konuşmaları da açacak mahi- M. / B. Fon Ribberntrop'un bürada yapa- cağı yeni konuşmalara dair siyasi mah. fillerde şurası hatırlatılmaktadır ki, no- el yortularından önce Edenle yaptığı konuşma esnasında Fon Ribbentrop, fransız - sovyet paktının ihdas etmekte olduğu güçlükler üzerine ingiliz dış ba- kanlığının dikkatini çekmiş ve bu pak. tin yapılması melhuz yeni Lokarnoya adapte edilmesi lüzumunda israr etmiş- tir. B. Eden'in yapacağı konuşmalara çok ehemiyet veriliyor Paris, 6 (A.A.) — Siyasi mahfiller, on beş gün dinlenmek üÜüzere cenubf Fransaya giderken B. Edenin yarın Pa- riste BB. Blum ve Delbos ile yapacağı konuşmalara çok ehemiyet vermektedir, Fransız hükümeti B. Fon Ribbentrepun Berlinden dönüşünde Londraya alman müstemlekeleri meselesi hakkında ne gibi bir vazife ile geldiği hakkında iza- hat almak için telâş etmektedirler. ««e fakat Bakanın Pariste durmiyacağı söyleniyor. Londra, 6 (A.A.) — B. Eden, bugün doğrudan doğruya cemubi Fransaya git. mek üzere Londradan hareket etmiştir, B. Eden, bazı franmsız gazetelerinin ver« dikleri haberler hilâfına olarak, B. Dek bos ile görüşmek üzere Pariste durmr- yacaktır. Bakan hareket ederken nere. ye gideceğini söylemek istememiştir. Tefrika: No: 11 Geriç kız gülmeğe başladı ve cevab ver- Yazan: Puşkin Ve kontes hikâyesini yüzüncü defa ola- Tak tekrarladı. Sonra: — Haydi. Pol, bana yardım et de kalka- yım, .Lızanka tabakam nerede? .Dıy_erek. tuvaletini tamamlamak üzere, maiyetindeki üç kadınla beraber, paravanın arkasına çekildi. Lizaveta Ivar'ıovna alçak sesle sordu: — Kontese kimi takdim etmek istiyorsu- nuz? — Narumof'u. Tanırsınız, değil mi? — Hayır. Asker midir? — Evet, — İstihkâm zabiti mi? — Hayır, süvari. Onun istihkâm zabiti olde “vna neden hükmettiniz? medi. Kontes paravamın arkasından bağırdı: — Pol, bana bir yeni roman gönder; ne olursa olsun, yeter ki bugünün zevkine göre olmasırı. — Bugünün zevkine göre olmasın, de- mekten muradınız nedir, büyük anne? — Muradım şu: öyle bir roman olsun ki kahramanı ne babasını, ne anasını boğsun ve içinde denizde boğulanlar da bulunmasın. Ben boğulanlardan müthiş korkarım. — Ah büyük anne, dediğin gibi romanla- rı bugün yazan yok! Bir rus romanı istemez misiniz? — Ne! Rus romanları da var mı? Gönder bana bir tane, gönder, rica ederim, bir tane bana. ; — Allahasmarladık büyük anne, acele i- şim var, tekrar görüşürüz Liveba İvanov- na, Nar.umof’ım neden istihkâm zabiti olma- sını istiyordunuz? Ve Tomski tuvalet odasından çıktı. Lizavete İvonavna yalnız kalınca işni bı- raktı ve pencereden bakmağa başladı. Biraz sonra, sokağın öbür başından, köşedeki evin zaviyesinden genç bir zabit göründü. Lizaveta İvanovna kızardı; işini tekrar alrp başmnı kanaviçenin üzerine eğdi. O sıra- da Kontes, tamamiyle giyinmiş olarak, içeri girdi. — Lizanka, dedi, arabayı hazırlat. Gez- meğe gideceğiz. Lizanka kalktı ve işini başladı. — A, ayol yavrum nen var, senin? Sağır mısın? Arabayı çabuk koşturt. Genç kız: — Gidiyorum, cevabını vererek mabeyn odasına doğru koştu. İçeriye bir uşak girdi ve Prens Pol Alek- sandroviç tarafından birkaç kitabı kontese verdi. yerleştirmeğe — İyi. Teşekkür ettiğimi söylesinler. Li- zanka nereye gidiyorsun? — Giyineceğim. — ÖOna vaktin var, yavrum. Şuraya otur: kitablardan birini aç ve bana oku. Genc kız kitabı açtı ve bir kaç satır oku- du. Kontes:; — Daha yüksek sesle, dedi. Yavrum, se- njn nen var? Sesin mi kısıldı. Dur. Şu tabu- reyi bana yaklaştır. Daha yakına getir. Hay« di oku! Lizaveta İvanovna iki sayfa daha okudu. Kontes esnedi. — At şu kitabı, dedi. Ne zırvalar! Bütün bunları Prens Pole göndert ve tarafımdan teşekkür ettir... Ya araba? Araba ne oldu? Lizaveta İvanovna, pencereden bakarak! — Hazır, dedi. — Neye giyinmedin? Hep seni beklemek lâzımdır. Bu tahammül edilir şey değil, yavrum! Liza odasına koştu. Oraya gideli daha iki dakika geçmemiştir ki kontes bütün kavve«s ti ile çıngırağı çalmağa başladı. Üç oda hizmetçisi bir kapıdan, bir uşak diğer kapıdan koşuştular. (S var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: