29 Ocak 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2
ULUS — 29/1/ 1937 ’yîeııcel Kitabının intişarı münasebetiyle 'Kıplmg in masal âlemi * h rilmiş ve bu defa ilk cildi —— “Cengel Kitabı,, nın mahiyetini “Kahramanca bir hayat tasavvuru.. Kahramanca bir bedbir İşter ilk Öt Kipling'de bulduklarımız. Fakat bir bedbinlik. mücerred bir #iosoft”şeklinde ifade edilmiş olsay - d aslk zihinler üzerinde tesir yapmı- Grrri insanlık şuurunun derin tabakalariyle tabii, devamlı bir te- mastır. gğ:gîmiui asrın adamlarıyız; yer- le bir takım modern ve ilmi fi - der kurduk. Fakat aynı zamandı celerimizin ve hulyalarımızın giz- ırıyız. İnsanlığın biribirini takib bütün dinleri bizde üstüste taba- ştir. Ormanlar bizim için hâlâ mahaller, şehirler imparato- 'run mabedleri olarak kalmaktadır. Rü- in inkişafı esnasında, nevinin bü- ' merhalelerini geçirdiği gibi, beşeri da, çocukluğu ve ilk gençliği es- “cedlerinin sihirli inanışlarını ekrar bulur. Hepimiz masal âleminin tabil olduğu bir çağdan geçmişizdir. &m hayatımızın bazı Anlarında, lılar gibi, hayvanlara tapmışzdır. nun içindir ki, insanlığın gençliğini anış içimizde canlı ve hastas mer- Te nüfuz eder. ) İmdi, Kipling, şarklı ve garbir cif- tiyle şarkın ilâhlariyle - garbın arasında bir nevi rabıta olmuş - | tü “Şark şarktır ve garb garbtir. ve 4 ” diye ZmiŞ olmasına rağmen, Şark ve garb da buluşmuştur. Kipling'de — ilâhlar i tasannui değildir, yahud da, haki: “Katenbir hikâyeci tasannuu ise, o kadar emmeldir ki biz bunun-pek de far yarmayız. Bizzat Kipling, insan- / gençliğine o kadar yakındır. ki, li anlattığı esnada, tasvir ct - sihir ve efsun hallerine inanmak. Bu hususta Kipling, - kahramanı £ olan Kim'e benzetilebilir. Kim- gibi, 4/ “fakat ben bir beyazım” diye kendi ken- & Gine tekrarlamasa şarklının o çılgınca 4, dünya viziyonuna kendini / terketmeye ğ temayül edecekti. Lama pek ciddi olar ım Kim'e der ki: “seni bu kadar çok a. teviyorsam, belki de bu, evvelki haya- da bir balık olan seni balıkçının ol. indir, böyle düşünür, ve biz Kipling'in indistan bikâyelerini okurker distan çocuğu gibi düşündi ' güzel efsanelerine kendisiniz ı hissine kapılırız. iti — Kiplingin dünyası, garb dctermi - 'be nist'inin çok iyi tanzim edilmiş meka - dünyası değildir. Bu ilâhların gü- lü dünyasıdır. Mütemadiyen bun. ni “Jarın insanlar etrafında dönüp dolaştık. zal Ganj'ın bir taşması esnasın- Fet” da, köprü mühendisi bir adaya sığmma- S ya mmeebar kaldığı zamın, yağmırla “nebrin birlikte gürledikleri bir sırada, “bir tufanla silinip süpürülen bu yerden dik Findlayson, ilahların. geçti. 4 görür. — Kipling'de hayvanlar, fabi a bize misal ve dere olmaya nam. e insandan başka bir şey olmuyan ayvanları gibi değil, fakat konuşma - bir vakta olduğu için: ayi - Baleo, ter Bazhcera ve yılan Kan, kendile. “Tine bas bir hayata sahib düşünen mah. ül. Taklar oldukları için konuşurlar Bu b fön bunlar o kadar sadedir, o kadar iyi Oyapılmıştır ki bayretimizi bile mucib Yd olmaz. Cengel kitebiyle Kipling intan: — Jığin büyük bir kısmına, - seremoniler semboller doğurmuş olan yeni elsa ler vermiştir. Frans istlerin iryalı, arab çocuklar ” “Toplantı Ka mir. YaSI, Na gidiyorlar ve kendilerine kura iSu - diyorlar ve Yaza'yı - öğrer rsa, bu. Kipling “Cengel Kitabr (AT yazmış olduğu içindir. —— © yalnız hayvanları canlandırmaya 'kâdir olmakla kalmaz, kitablarında ma- Arkadaşımız Nurettin Artam'ın himmetiyle türkçeye çev- itab halinde neşredilmiş olan e kiymetini anlatan - aşağı daki yazı “Andrö Maurois,, nın “Magicien et Logicien,, adlı ingiliz muharrirlerine hasredilmiş kitabından alınmıştır : denize açılışında makineleri sohbet kurarlar. buluşup yeni şekillerini icad etmiştir. “Hulyalar beldesi, nde bize, berhalde - birbirlerini - sevmeleri mu- kadder olan bir genç kızla bir genç a dam gösterir ki, bütün ilk - gençlikle- rinde ve haberleri olmadan hep aynı ruyaları - görmüşlerdir. — Hindistanda teğmen olan Georgie, en cesurca ve en alelâde bir hayat yaşar, fakat, hemen her gece, aynı rüyayı görür. Bu, daima aynır şekilde başlar: bir yığın ölü ağaç, kesilmiş çalılar ,bir kumsal kenarında kendine Annilowise adını veren bi Prenses, bir sokak feneri ve bir poli memuru ki daima şöyle — demektedir: “Ben “Hulyalar Beldesi,, nden - gelen polis Jour'um. Benimle beraber geli- miz., Ve bu anda uykudan uyanmakta- dır. İmdi, bu adam yâralandıktan sonra, İngiltereye döner; bir genç kıza tak- edilit. Her ikisi de mabeupturlar; irbirlerine söyliyecek sözleri yoktu: Vakat genç kız şazler “öyler, ve söyl diği daima gencin ruyasında işittiği melodidir. O zaman kıza polis Jour'- dan, tepelerin - doruğundaki — ışıktan, “Uyku Şehri, nden bahseder ve genç kız hıçkırmaya başlar. “Evet, şüphesiz, sizsiniz.. Ah nasıl oldu da bunu bilmiz yordum., Birbirlerini sevmek ratılmış edilmiş esrarengiz ahenk şüphes bir semboldür. Fakat sembol haki sanların şekline bürünmüştür. Burada da bir zmyehe yaratılmıştır. Her ingiliz oldukça kolaylıkla fev- kalâdeye meyleder, fakat ” Kinlinz bu hususta hepsinden ileridir. Çünkü ha- kikiyi masal âleminden ayıran o dar ve yakıcı, mütehartik sedin üzerinde ya- Şar. Efsunlara karşı kendini korumak için kerrat cedvelini - tekrarladığı za- man garbin katı şüiri şark şiirini mas- keler, “ve eşya hakiki nisbetlerine dö- 'mer, yollar üzerinde yürümek için, ev- ler oturülmak için yaratılmıştır. Er- kekler ve kadınlar canlr ve hakiktdir. ” Çanlr ve hakiki mi?.. Evet, fakat ür dikkatsizlik Gnu, sihirbazın tekrar meydana çıkmasına ki iüiskülün yardımı ile, mücerred his bir ilâh olacak, lokomotif bir genç kız, arr kovanı tereddi halinde bir imparator- Tuk haline gelecek ve akar suların en lir, ve, bir ma- İÇ HA ERLERİMİZ Deniz yolları İskenderuna seferler yapıyor İstanbul, 28 (Telefonlay) — Deniz yolları İskenderun'a vapur - seferleri yapmak için hazırlıklara başladı. İktı- sad Vekâletinden emir gelince - sefer der başlıyacaktır. İstanbul - İskende- run tarifesi, İstanbül - Payas tarifesi- nin aynt olacaktır. — Birinci kamara 18.85, ikinci 12.80, üçüncü 8.95 Tiradır. İlk vapur seferinde bazı - davetlilerin bulunması muhtemeldir. Şark demiryolları memurları İstanbul, 28 (Telefonla) — Şark demiryoları şirketinde — çalışan - türk memurlar şirketin kendilerine vermek tazminatın yabancı memurlara ikdardan çok az. olduğunu, bilhassa yıllık mecburl ikramiye dağı masına hiç yanaşmadığını - salâhiyetli makamlara bildirmişlerdir. Matbuat haysiyet divanı İetanbul, 28 (Telefonla) — Dün toplanan matbuat kongresinde haysiyet divanı seçimi yapıldı. BB. Asım Us, Neşet Halil Atay, Refik Ahmed, Mu- harrem Feyzi, Burhan Cahid - seçildi. der. YAPI İŞLERİNDE ÇALIŞANLAR İstanbul, 28 (Telefonla) — İstanbuf belediyesi yapı işlerinde çalışanları ih- tisas 'tâbi - tutulacak ve mütehassıs oldukları işlerden başkala- rında çalıştırmıyacaktır. imtihanına İSTANBULDA RÜAM MÜCADELESİ İstanbul, 28 (Telefonla) 'ne sonra İstanbulda ruamlı van kalmıyacaktır. Mücadele programı buna göre hazırlanmıştır. baz “Pek Mukaddes Ok Irmağı, adı- nt alacaktır. Radyo - aktif mütiyerin bazı pek istikrarsız hallerinde, nosıl fizikçi ato- mun şekil değiştirmesine şahid oluyor- sa, biz de Kiplingin zihninde, masal â- Temini doğuş esnasında yakalıyabiliyo | raz. Milletler Cemiyetinin istediği memur Mülletler cemiyeti umuml kâtibi hü- kümetimize bir mektub günderenek de- miyetin içtimal işler şubesinde açık bu- futan bir mstmuriyete talib olacak nam- zedlerin umumi kâtibliğe müracantları. nn teminine tavassut edilmesini rica et- Tiştir. Dıp bakanlığımız b mektubun sure vüni muhtelif bakanlıklara gönderetek is. tenilen şartları hit bulunan namzedlere tebliğini bildirmiştir. Öğrendiğ'mize göre, cemiyetin resmi Tisani olan ingilizce ve fransızcadan biri. 'ne tam vukuf ve diğerini bilmesi lüzım gelen memur namsedlerinin 28 - 40 yaş- Tarında olmaları lâzım gelmektedir. Un van, yağ v teerlibelerine hazaran seçi. lecek ve asgari yedi ee tavzif edilecek olan bu memurlara 10800 . 26000 İsviç- re frangı arasında ücret verilecektir. Hu- kuk mezuntları ve fazla lisan bilenler ter- cih edilecekt Cemiyetin içtimi işler bürosu, çocuk Yarın imayesi, kadın ve çocuklara yapı. lan müameleler, cenebilere yardım, e. eli merlekctlerde gıda mecburiyet bi id beynelmilel anlaşmalarla” meşgul ol mmaktadır. Belediyeler imar heye- tinin toplantısı Belediyeler imar heyeti'dün Dahi ye Vekdleti müsteşarı B Sabet Çitaği Ü a ha aa belediye kararlar SANAYİ BİRLİĞİ HEYETİ İstanbul, 28 (Telefonla) — Sanayi birliği umumi heyeti cumartesi — günü Bön; 'TRUZİM İŞLERİ İstanbul, 28 (Telefonla) — İstanbul ticaret odası turizm - işleri için diğer ticaret odalariyle işbirliğini teklif et- miştir. Hazin bir ölüm Tahran Büyük Elçimiz B. Enis Akaygen'in kızı Jale'nin henüz 24 yaşında tedavi edilmekte bulunduğu Viyana şehrinde vefat ettiği le haber alınmıştır. Baba ve ana ve akrabasına taziyetlerimizi sunarız. Çiçeklere dair Bir dergide - kudük: “Orta çağlarda ziyafet listelerin- de menekşelere büyük bir mevki ve- Filirdi. Şimdi sofraların üzerinde ve vazolarda yer bulan bu güzel çiçek, © zaman tabakların içinde - soğanla şirlikte haşlanmış ve salata yapılmış olarak gelirdi. Bundan başka gül, şekayik ve kar topu çiçekleri ile de ortaçağ sofrala. len aranan çerezler ve Yeni gelin — Jorj, sakın - ortadan kaybolma, Hanri gelmerse sana ihtiya- cım olacak. (Coronet - Şikago) Yarıkıtar Zavallı çiçekler... 'nun zeminine on sekiz inç derinliğin. de güller koyar ve üzerine oturacağı içini de gene güllerle dol- Neron da nine güller serptir da misafirlerinin üzerine gül yağdırırdı.,, Çiçekler o zaman orta çağdan da. ha Bahtlı imişler! iyafet salonunun zer , yemek esnasın- tavandan Otomobil, soğuk ve gazete! Gazetenin hayatta ne kadar fazla faydası dokanursa biz, o kadar masmaun oluruz. Ckurlar.mızdan birisi son soğ k günlerde şoförler'n olonobil radya.ör. lerini, gazete örterek seğaktan mahafa Za ettklerini görmüş; bize söyledi . Eğer canım otomobiller,; bu suretle çirkinleşmeseydi, memnun olacak'ık. Zenginlik alâmeti Şu müaşeret üsülleri de mem'eketten memmlekete ne kadar değişiyor! Çinde zengin adarnların ” verdiği” ziyafetlerde tavük kemiklerini ve zeytin çekirdekim rini fırlatıp yere atarsanız ev. sahibi iyle hareket eden bir erüsafir, ev sahibinin çek zengin ve bu süprüntüleri hercen temizliyecek hiz- imetçilere malik olduğunu gösterirmiş. memnum olurmuş. Sokmayan arılar Bir amerikan dergisi, Amerikada İndiana'da Tay Smith isminde birisi, otüz sene çalıştıktan sonra bildiğimiz arılardan daha büyük, daha çok bal yapan ve bundan başka insanları sok- mayan bir çeşid arı üretmeğe muval- fak olmuş. Acaba insanları da bu türlü fazla faydalı ve az zararlı bir hale getire- ilecek bir lâboratuvar bulabilecek Kendinizi zaid addettiğiniz için işinizden çıkacağınızı — söyliyorsunuz. Kâfi mikdarda işiniz yok mu? (Dagens Nihetet - Stokholm) Dahiliyejteftiş heye- tine dair bir kanun projesi Dabiliyo Vekâleti teftiş heyetinin teşkilât ve vazifelerine dair bir kanun projesi hazırlanmaktadıı & Cenub demiryolları şirketinin değerli bir yardımı Kızılay Cemiyeti Genel Mer- kezinden: Adana felâketzadelerine yardım ol- mak ücere cenub demiryolları türk ano- nim şirketi - tarafından cemiyetimize (500) lira verilmiştir. Kızılay cemiyeti bu kıymetli teberrüden dolayı teşekkür. lerini sunar, Kültür bakanlığı bir dergi çıkarıyor Maarif Vekületi evvelce neşredilen Maarif Vekâleti mecmuasını (Kültür Bakanlığı derğisi) Adiyle yeniden karmağa karar vermiştir. lk nüshası ilk tedrisata tahsi$ olünacak olan bu dere gi pek yakında çıkacaktır. Sorgu hakim * vekilliği imtihanını kazananlar Dördüncü grup sorgu hâkim vekilk derinin hukuk fakültesinde yapılan im- tihanlarında kazananları bildiriyoruz : Mudanya sorgu hâkim vekili Adil, Kanğal sorgu hakim veklli Avni, Arab- kir sorgu hâkim vekili Süleyman, Mü- haliç sorgu hâkim vekili Emin, Sülleye manlr sorgu hâkim vekili Ziya, Nusey- bin torgu hâkim vekili Celâl, Sürmene sorgu hâkim vekili Seyfi, Igıdır sorgu hâkim vekili Hikmet, Halimbhan sorgu kâkim vekili Abdürrahman, Kilis sorgu hâkum ni sorgu hük kim vekili Şami, Trebolu sorg velili Satâhaddin, Ardahan torgu Kâli yekili Tahsin. Topraak kanunu projesi Sıhhat bakanlığınca hazırlanan top- rak kanunu projesi bakanlar heyetinde görüşülmek üzere başbakanlığa sunul- muştur. 1İSTANBU! DA NÜMUNE SIĞINAĞI İstanbul, 28 (Telefonla) — Tetan- bulda nümune mahiyetinde bir sığınak yapılacaktır. Düzeltme Hava tehlikesinden kındaki seri yazılarımızın sonuncusun- da mavi haç gazları anlatılırken bu ga- zın soğan, deniz turpu ve sarmısak ko- kusu verdiği yazılmıştı. Mavi haç gazlarında bariz bir ko- ku yoktur. Ancak gözle görülebilecek derecede hafif duman neşrederler. Bu dumandan bafif bir yanık kokusu hi sedilir. korunma hake Kamutay Çağrıları Milli Müdafaa Encümeni 29-1-1937 cuma günü saat 14 de toplanacaktır. 'T. B. M. M İktisid encümeni saat 15.30 da toplanacaktır. Konferans Bugün saat 17.30 da — Yüktek Zi- raat Enstitüsü büyük — merasim salo. nunda Profesör. Dr. Glcisberg tara- fından (Türkiye meyveciliği ve Tür- kiye meyvetiliğinin inkişafi yolları) mevzuu üzerinde bir konferans verile- cektir. Profesör Glcisberg — Ziraat Vekü- Teti emrile Türkiyenin bütün meyve mintakalarında — seyahatlar yapmıstır. Konferansında bu tetkiklerine istinat ederek Türkive meyveriliği / için bir iktısadi prosramdan, Türkive meyve- ciliğinin dünva meyveciliği icin hatz olduğu ekemiyetten. Türkiyenin iktı- saden mühim olan bircok meyva nevi- lerinin ana vatant ve insanlık tarihine de olduğu gibl meyvacılık / zirsatinin de beşiği olduğundan bahsedecektir.
