di a a SAYFA 4 Adana, ku yıldönümü bug (Başı 1. inci sayfada) 1 — İstiklâl marşı, 2 — Açılış mutku, 3 — Kurtuluş tarihçesi 4 — Kurtuluşa aid hikâye. $ — Çukurova hakkında malümat, 6 — Kurtuluşa zid hikâye, 7— Şir, 8 — Çukurova halk şarkıları, 9 — Adananın kurtuluşuna ve ora- da halkevinin açılışına aid bir film, 10 — Piyes (Çakır Ali) Adanada kurtuluş bugün nasıl kutlanacak? Adana, 4 (ALA.) — Adananın kur. tuluş yıldönümünü kutlamak için bü. yük hazırlıklar yapılmıştır. Muhtelif işleri üzerine almış olan komitcler par- ti kurağında geceli gündüzlü içtimalar yaparak icab eden bütün işleri yerine getirmişlerdir. Ve kutlama programını verilen ehemiyet derecesinde tesbit et- mişlerdir. Bu münasebetle bütün civar köylerden akın akın gelmekte olan at- İdlar Adanayı doldurmaya başlamışlar. dır. Köylüler davul, zurnalarla kafile kafile Adanaya gelmekte devam edi yor. Şimdiye kadar gelen köylülerin sa- ——— — — ——— rtuluşunun ün kutlanacak yasr iki bini geçmiştir. Köylüler kendi- lerine tahsis olunan muhtelif yerlerde ağırlanmaktadır. Yarın sabakileyin başlıyacak - olan merasime büyük bayrağın çekilmesi su- retile başlanacak ve kutlamanın çok he. yecanlı olacağı tahmin olunabilir. Şeh- rin yirmi muhtelif yerinde - söylevler verilecek, halka kurtuluşun ehemiyeti, istikbale bağlılığının - büyük — Tüzumu hakkında sözler söylenecektir. Büyük toplantı Atatürk anıtının önünde ola- caktır. Şehrin birçok yerlerine hopar- İörler konulmuştur. Gece fener — alay- Jarı yapılacak, Halkevinde, mahfeller- de şenlikler olacak ve birçok davetlile- re büyük bir balo verilecektir. Gündüz olduğu gibi gece de halk büyük toplan- tilar halinde eğlenecek ve müzik, nu- tuk, neşriyatını dinliyeceklerdir. Bü- Yük kutlama merasim ve tezahüratı halk partisi genel sekreterliğinin res. men gönderdiği sinema operatörü tara- fndan filme almacaktır. Kurtuluş bay- Tamı münasebetiyle Çukurovanın - bü- tün saylavları, matbuat umum müdür- Tüğü başmüşaviri Burhan Belge ve bir- çok gazeteciler Adana'da bulunmakta- dırlar. etke AKDENİZ'DE (Başı 1 önci sayfada) ve ilerisi için sağlam vaidler ala- rak, gerginliği ortadan kaldırmak yollarını aradılar. İspanya ihtilâ- H, vaziyete büsbütün yeni bir şe- kil verdi. Herkese karşı, Akdeniz tehlikesi ile oynamak fırsatı, tek- rar, İtalya'nın elinde idi. Faşiz- min Franko hükümeti ile münase- betlerini, bazı gazeteler, “— Mon- trö'ye karşı Cibraltar!” ihtarı (l tefsir ediyorlardı. İtalya'nın Ak- deniz'in nazik noktalarında İspan: 'ya topraklarına yerleşmek tasav- “vurunda olduğu ileri lüyordu. “İngiltere ile İtalya arasındaki Akdeniz anlaşması içte bu sıralar- da olmuştur. Bu anlaşmaya inan- calaşma adı verilmiştir. İngiliz ve italyan gazetelerinin bu inancalaş- aa etrafındaki izahları, bizi ten- vir edecek mahiyettedirler. İngi- Hizlere göre, İtalya Şarki Akdeniz devletlerinin menfaatlerine riayet edecek. Balear adaları üzerindeki her türlü emellerinden vaz geçe- cek, bilhassa Şark ve Yakın - Şark taraflarına emisyonlar yapan Ba- Ti radyosu İngiltere aleyhindeki neşriyata son verecek, İtalya M- sır'ın Milletler Cemiyetine girme- sine muhalefet etmiyecek, Mısır- da kapitülasyonlarm kalkmasını kabul edecek, İtalya, bilâhare, tutacak, Milletler Cemiyetine kar- $t hücumlardan vaz geçerek, Ce- nevre müessesesi ile yeniden işbir- İtalyanlara göre anlaşmanın he- defleri şunlardır: biri, italyan - ingiliz münasebetlerini ve iki dev- let menfaatleri arasındaki - daya- nışmayı islâh etmek / ve Akdeniz- deki diğer devletlerin menfaatle- rine riayet etmek, ikincisi, İngil- tere ile İtalyanm — Akdenizdeki şimdiki vaziyetleri ile bu denizde- ki enternasyonal vaziyetin -doku nulması caiz olmıyan mahiyeti: kuvvetlendirmektir. Anlaşma ne bir ittifaktır, ne de kimse aleyhi- nedir. Ne Akdeniz'in bir istatüsü olmak iddiasındadır, ne de bu de- nize aid bir tahkimnamedir. Ni- hayet bu anlaşma, italyan - alman birliğini katiyen bozmamakta- dır. talyan gazetelerinin bu an- Taşma etrafındaki tefsirlerde en büyük ehemiyeti, italyan - alman anlaşmasının masunluğuna tahsis etmiş olmaları dikkatdeğer bir noktadır. Yazımızın ilk kısmındaki Ak- deniz ihtilâfları tarihçesi ile bu ahlar yanyana konulduğu vakit, ingiliz - italyan anlaşmasının ma- hiyet ve şümulü hakkında sarih Montrö anlaşması ile Londra de- 'niz muahedesine iştiraki dikkatte Tefrika: No. 46 IİKİNCİ Rudyard Kıpling — Şu ayak sesine kulak ver; bu ses yer- lilerin ayak kabrlarından çıkmıyor. “beyaz yüzlü insanlardan olmalı. Tekrar din- le. Orada demir demire çarpıyor. Bu bir si- lâhtır. Dostum, şu ağır ayaklı çılgın ingiliz- Bi apiç konummada geliyorları — Öyleyse git, haber ver, pek az zaman ir çakaldan farksız olanlar ta- rafından kendisine yoksulların koruyucusu der, önce ona aç bir deniliyordu. — Amcamın oğlu kendi derisini kendi ko- Tusun. O bana tekrar tekrar beyaz den korkmağa hic bir lüzum olmadı demişti. Onlar, her halde beyaz yüzlüler ol lerinden hiç biri malı, Mugger - Got si onun arkasından gelmeğe cesaret Çeviren: Nurettin ARTAM bir fikir edinilebilir. Falih Rıfkı ATAY Bak, ben ellerinde silâh var, demedim mi? Şimdi, daha ortalık ışmadan güzelce karnı- /mıizt doyuracağız. Suyun dısında iken onun kulakları iyi duymaz. Bu seferki bir. kadın da değil! İarın arasına düşmüstü. Bunlar — üağr: yarım tanrı sayarlar. yüzlüler. iğıni söy da dolaştım. t edemez. hiç şakası yoktur . ULUS Dünkü Kamutayda Kamutay, Cümhur Reisliği, Baş ve Dış Bakanlık binaları için 4.5 milyon liralık tahsisat kabul edildi. (Başt 1. inci sayfada) 962 liranın münakalesine ve adliye büd- cesinin muhtelif — fasıllarının 17 bin beşyüz lira indirilerek, “1935 mali yılr tahsisatsız borçlar,, adıyle - açılan ye- ni fasla fevkalâde tahsisat konulması. 'na aid kanun lâyihalarınr kabul etmiş- Kamutay rüznamesine giren diğer maddeler ile kazanç vergisi kanununun üçüncü —maddesinin bazı fıkralarının tefsirine aid mazbata Adliye encüme- nine verilmiş, “zabitai sıhiyei hayvani- ye muayene resmine aid tarifenin de- Bişti Tüyihasıyle Kamutayın 936 yılı ikinci teşrin ayı hesabı hakkındaki encümen mazbatası tasvib edilmişti yesine dair kanun Ankara şehri ce Yenişehirde Devlet mahallesinde in- ga edilecek olan Kamutay, Cumhur re- naları inşaatr için dört milyon S00 bi liraya kadar teahhüt icrası yet veren kanun Kamutayın kabul et. tiği kanun lâyihaları arasında - bulun- makta idi. Bu sonuncu kanunun - görüşmeleri Sırasında B. Süleyman Sırrı (Yozgat) tarafından ileri sürülen bazı mütalca- Jara cevab olarak Dahiliye Vekili B. Şükrü Kaya şnularr söylemi; “— Ankaranın plüne, kendi - kanu- un şeraiti dahilinde yapılmış ve He- yeti Vekile tasdik ettikten sonra bir kanum mecburiyeti olmuştur. Ankara- 'nın plânı uzun münakaşalardan sonra kabul edilerek o esas dahilinde tatbik edilegelmektedir. - Devlet binalarının bir arada teksifi © plânin icabatından. dir. Eğer hatırlanan mahrurlar vâric © mahzurun müdafaayı bir arada topla kımındani burada daha iyi olace ğinı askeri mütehassıslar mütalea et mektedirler. Şehri güzelleştirmek meselesine ge- lince, cumhuriyeti - kuran - neslimizin bütün kudreti — inşaiyesini bir arada göstermek itibariyle burası bir nümu- Ankara- eski noksanlarını gösterir. Yoksa An- karanın diğer tarafları da plân muci- bince günden güne ıymar edilmekte ve güzellesmektedir. Ben gelecek nesille- re Ankaranın eski halini gösterecek bir nümune bulamıyacağız diye korkuyo- Tayinler Devlet Şurâsı Başmuavinliğine bi- Tinci sınıf muavinlerden Muhiddin ta- yin olunmuştur. * Mülga Muğla ihtısas “mahkemesi müddeiumumisi Fuad adliye müfettiş- Direklerin üzerinde ay ışığında bir daki- ka kadar bir varil parıldadı. Mugger, kumla- rın üzerinde kendi gölgesi kadar sakin yatı- yordu. Ayaklarını biraz germişti ve başı bun- Köprünün üzerinde bir ses şunları fısıl- — Önden ateş edersek, buna karşı o, eve sığınmış bir adam gibi emniyette kalır. En iyisi boynunun arkasından onu - vurmaktır. Lâkin, bu hayvanın vurulması, hoşuna gitmiyecek. Çünkü onu burada bir Öteki ses cevab verdi: — Adam kulak asma, bu kö ken, o, benim on beş yerli işçimi hakladı. Ar- 'tık onun hesabını da görmek zamanı miştir. Bir kayık içinde haftalarca arkasın - — Fakat çarpmasından sakın; alimallah ine tayin olunmuştur. yoktur.) Bayağı Mugger'in boynur nesi daha aşağıyı uzaklaşıp kaçal köylüleriz başını, bir defa çakal kadar yayvan bir halde oracığa seri - liverdi. yapılır - rünün üzerindeki hayet paldır gül. Bütün tüyleri gel - — O kararı versin; şimdi işe girişmeli. Ufak bir top sesi gibi bir patlama duyul- du. (Fillere karşı kullanılan silâhlardan çı- kan seşin ufak top seslerinden pek de farkı mısın bile demez. Fakat infilâklı kurşunlar tesirini yapmıştı. Kurşunlardan bir. tanesi nin bir karış kadar soluna saplanmış, bir ta- rine isabet etmişti. Öldürecek derecede ya- ralanmış olan bir timsah, yüz vakanın dok- san dokuzunda derin sulara dolabilir. ve köyünün Mugger' olmuş demekti. Onun için canı Sefil küçük mahlük, “şimşek ve rültüsü, gök gürültüsü şimşek” dedi. “Köp- — Bu bir silâhdan başka bir şey dı dedi, bu silâh sesinden fazla bir şey değil. Vilâyetlerin mahalli “—mahiyeti taşı- yyan hizmetlerinden hemen hiç birinin mahalli ihtiyaçlara ve bünye kabiliyetine uygun şekilde tesis ve tanzim edilmedi. ği, metodlu ve plânlı çalışmanın hâkim olmau.ğı dahiliye bakanlığınca görülmüş ve dabiliye bakanı ve parti genel sekre- teri B. Şükrü Kaya bu hususta dün va- diliklere bir emir göndermiştir. Ehemi- yeti dolayısiyle emri aynen yazıyoruz: “Müsbet ve verimli işlerin plânlı ve programlı hareketlerden doğacağı beda» het derecesine varmış hakikatlerdendir. Hizmetleri, gelir ve ihtiyaçlarla müte- vazin şekilde yürütmek mahalli inkişafı temin etmek demek olacağna göre her geyden evvel bu mühim boşluğun dol- durulması ve bütün hareketlerin plâna alınması kararlaştırılmıştır. İş program- ları idarel hususiyei vilâyat kanununda sarahaten yer aldığı ve buna şiddetli ih- tiyaç bulunduğu halde şimdiye kadar bu lâzimenin yerine getirilmemesi yüzün- den bir çok ihtiyaçların karşılanması mümkün olamamıştır. 1929 yılından son- ra husust idarelerin gelirlerinde büyük eksiklikler husule geldiği ve mahalli hiz- metlerin çoğu ihmale uğradığı halde za- man zaman ve yer yer teşkilât kadrola- Tını genişletmek, muhtelif sebeb ve vesi- lelerle kadrolara yeni memuriyetler ilâ- ve etmek, mevcuda zamlar yapmak yo- dunda âdeta müsabakaya - girişilmiştir. Bu halin devamı gaye olan hizmetlerin yerine teşkilâtıin kaim olmasını intaç e- decektir. Bunun çok şamil olan netice ve zararları üzerine ehemiyetle dikkat nazarınızı çekmeği vazife bilirim. 1 — 1937 mali yılından itibaren tat- bikatına geçilmek Üzere bünye kabili- yeti ve mahalli ihtiyaçlara göre beşer se- Adliye tayinleri - Dünkü sayıdan devam - İstanbul azâsı İbrahim Tevfik Ankara Gemm kükimliğine, İzmir veih'i mil Elâziz ceza hâkimli; mÜSie amemisi Asem Armasya l Humumiliğine Isparta azâsı Muz kişehir azâlığına, Amasya müddei umu- misi Cemal Kırklareli müddei umur , Ödemiş azâsı Tahir İstanbul azâ- lığma, Mardin müddei umumisi Şekib, Karaisalr müddei umumiliğine, Bursa sorgu hâkim vekili İhsan Bursa sorgu hâkimliğine, Karaisalr müddei umumi- si Ömer Siverek müddei umumi Uluborlu müddci umumi muavi aynı yer müddei umumiliğine, Kasta- /monu azâ muavini Faruk aynı yer sulb hâkimliğine, İstandul sorgu hâkimi Ra- mazan İzmir ceza hâkir ) hâkimliğine, Uş: İzmir sulh hâkimliğine, Kayseri hâkimi Ali İstanbul azâlığına, Üskü - dar sorgu hâkimi Osman Çanakkale ce za hâkimliğine; Alaca müddei umumisi Kemal Karaburun müddei umumiliği- 'ne, İstanbul azâst Ahmed Kemal, Koca- ceza hâkimi Behçet Martin, bir timsaha bana- ınun arkasından, belkemiği- 'a, kuyruk sokumunun üze- -. Fakat Mügger - Got aşağı yukarı, üç parça çıkmadan bile, kımıldatamadı ve bir rurdü. ök gü- i arabaları çeken nesne ni- ldür yuvarlandı mı?” i tir tir titreyen Balıkcı 5 SONKANUN 1937 S. — ——— Â — —0 Vilayetlerimizin çalışma plânı B. Şükrü Kaya, vilayetlerimizde sistemli bir faaliyet için ehemiyetli direktifler verdi nelik iş programları vücuda getirilerek derhal umumi meclislerin tasdikinden ge- girilmesini ve büdceye buna göre tahsi- Sat konulmasını rica ederim. 2 — İs programları tanziminde ma- halli ihtiyaçların göz önünde bulunduru- larak tertib &: sına konması her han- Bi bir hizmete diğerlerinin aleyhine lü- zumsuz inkişaf verilmesinden ictinab o- Tunması lâzımdır. Masraflarından müm- kün olduğu kadar tasarruflar yaparak mahalli varidatı en faydalı şekilde tevzi ve istimal etmek ve netice itibariyle €ser meydana getirmek, metodlu ve plânir hareketlerin nasibidir. Program- lar, şahsi istek ve temayüllerin deği, mahalli ihtiyaçların ifadesi olacağına gö: Te başlanan işlerin başlayanları istihlâf eden ler tarafından da takibi ve sonuna kadar yürütülmesi imkân dahiline gire miş olacaktır. 3 — Umumi mectislerin kabulüne ik tiran edip vekâletin tasvib ve tasdikin- den geçecek iş programları büdeelerde ve büdce tatbikatında yer almak suretiyle realize edileceğinden katiyet kesbetmiş programlara müstenid muhassasatı büd- celerine tamamen veya ksmen koymıyan lâyetlerin büdceleri tasdik edilmiyece- Â gibi bu şekilde büdce tertib ve sevke den de mesüliyete tâbi tutulacaktır. 4 — Her hizmet için vilâyet gelir ve ihtiyacına göre azami ve asgari hadli kadrolar tanzim edilerek kadro cedvek- leri berayi tasdik ayrıca bakanlığa gönde Tilecekt $ — Maaşların çoğaltılması kadro Jup hiç bir zaman ve surette bu esas d- şında zamma cevaz verilmiyecektir. Kısa memleket haberleri (Hususi * Maraş (Hususi) — Hazırlanmış olan beş senelik köy kalkınma progra- mının tatbikine sene başından itibaren başlanacaktır. Program - Halkevimizde toplanan köy muhtarlarının - fikirleri de alınmak süretiyle - hazırlanmış bue Tunmaıktadır. * Erzincan, (Hususi) — Geçenlere deki fırtınalardan sonra Trabzon yolu karla kapanmıştır. Bir haftadanberi Ts- tanbul postası almamamıştır. * Erzincan, (Husust) — Yeni açılar cak olan istayon caddesi için hazırlanan kroki bugün belediye encümenince tas- vib olunmuştur. İstanbulda yapılacak antrepolar İstanbul limanı - işletme idaresinin, yapılacak antrepo şekillerini tayin etmek üzere Avrupadan bir mütehassis getirt- meğe karar verdiği haber verilmektedir. O, muhakkak ölmüştür. İşte beyaz yüzlü adamlar geliyor. i ingi ya indiler ve kumlukta serili yatan Mugger'in uzunluğuna hayran hayran baktılar. Snora bir yerli gelip hayvanın koca « man kafasını kesti ve dört tanı dan içeriye doğru sürüklediler . z İngilizlerden birisi, ölü timsahın üzerine erek (bu köprüyü yapan adamdı) dedi kil — Son defa elimi timsahın ağzına sok- tuğum zaman, beş yaşında idim ve bir kayık içerisinde Mongir'den geliyordum. O za- manki ayaklanma içine karışmış bir bebek- tim, Zavallı anacığım da kayığın içindeydi. Her zaman babamın eski tabancasiyle hay « yanın başına nasıl ateş ettiğini anlatır, due , hızlı hızlı, köprüden aşağıya yunu kayaa — Her ne kadar silâh burnundan kan getirmişse de bu kabilenin en intikamını aldın. Hey, kayıkçılar, şunun ka- fasını alıp şu tarafa getirin; onu — kaynatıp kafa tasını alacağız. Vücudu işe yaramıyaz cak kadar zedelenmis. Şimdi ocata gelin. Bu iş, bütün gece uykusuz kalmağ değil mi? üyüğünden değer (Sonu var)