22 Eylül 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ULUS P Tarihdeki ga Z2 EYLUL 1926 SALI rib vakalar XXXI Yazan: Max KEMMERİCH 18.8.1893: Akşam üzeri Vali muavi- ni Leist hapisaneden üç kadın getirt- miş ve gece yanında alakoymuş. Bun - ların arasında Ekwe Bell'in kızı güzel Ngombe'da varmış. Ertesi sabah her üçünü hapisaneye iade etmişler. Ngom- be'ye 5 mark bahşiş verilmiş. * 2.10.1893: Dün gece hapisaneden doğru gelen büyük bir gürültü beni uykumdan uyandırdı. Sokakta üç polis ile kıyafetinden vali muavini Leist'in adamlarından biri olduğu anlaşılan bir zenciyi münakaşa ederken gördüm. Ne oluyor diye sorunca vali Leist hapisa- neden kadın istiyor! dediler. Fena hal- de canım sıkrlarak yatağıma döndüm, fakat hapisanenin içinde gitgide artan gürültü beni uyutmadı, Hem erkek, hem kadın feryadları geceye yayılıyor- du, Balkona çıktım, burada veznedar Hering'e tesadüf ettim. İkimiz birden bir kadının nasıl zorla yakalanıp üç üniformalı zenci tarafından vali kona- ğına doğru götürüldüğünü seyrettik. Gece saat 4 de gürültü tekrar başladı. Ertesi sabah hiç bir şeyden haberim yokmuş gibi ne olduğunu sordum. Bir genci sıkılarak; “The Gövernor want a woman for...” yani “vali bir kadın iste- mişti.” dedi. Dr. Valleutin'in hatıralarından alı- nan bü kısımlar kâfi değil Mi P. Aynı müstemlekelerde cürüm işle- yen medenf insanların kabahatleri na- &l cezalandırılırdı acaba? Çeviren: $. ALİ Imparatorun inzıbat meclisi 7 ikin- ci kânun 1896 da toplanmış yukarda ismi geçen Wehlau'yu muhakeme et - miş ve müstemleke halkından üç esiri öldüren bu adamın mücrim olmadığı - na karar vermiştir. Çünkü katlin vuku bulduğu yerde bir müddet .evvel isyan çıktığı için orada harb hali var demek- tir. Yalnız öldürmenin şekli usulsüz bulunmuştur. Buna itiraz eden şahid, Küurvet kaptanı Becker, Kamerun'da bir mahpusun başı kesilerek — öldürül- mesinin pek tabilf olduğunu, çünkü ak- si halde avrupalrların korkak telakki edileceğini ifade etmiştir. Bütün cinayetlerine mukabil Weh- lau ne gibi bir çezaya çarpmıştır der- siniz? Rutbesini muhafaza etmek şar - tiyle başka bir vazifeye nakledilmiş ve 500 mark para cerasiyle muhakeme mas- raflarını ödemeğe mahküm edilmiştir. * 1903 - 1906 seneleri arasında cenubu garbi Afrikasında iskân komiserliği yapmış olan Paul Rohrbach adında bir zat “alman koloni politikası” diye bir kitab yazmış ve bu kitabta cezaya çarp- tırılmryacakları vadedilerek teslim alı- nan Herero'ların kurşuna dizildiğini zikretmiştir. Aynı kitabta okunduğuna göre Kon- go taraflarında 1907 senesine kadar el- kesmek, kâfi derecede kauçuk vermi- yen köyleri yakıp ahalisini kurşuna dizmek gibi âdetler devam etmiş ve bu hareketlere beyaz memurlar bizzat işti. rakte bulunmuştur. (4vAa nuoç) Almanyanın istekleri nelerdir? Loyd Corc'a göre Almanya taarruz fikri beslemi- yor, Vord Prays'a göre İşbirliği (Başı 1. inci sayfada) arruz için değil müdafaa için silahlan- dırmaktadır. Kanaatim şudur ki, AL manya ile Sovyet Rusya arasında daha on sene harb olamaz. Alman- ordusu, müthiş müdafaa techizatına maliktir. Fakat bu ordu, hududlarda muvaffakı- yetle çarpışacak kabiliyette — değildir. B. Hitler, gayet tabii olarak Memel'i, Dantzig'i istiyor. Çünkü Hul nasıl bir ingiliz şehri ise bu şehirler de birer alman şwhridir. Fakat milyonlarca — is- lavları yutmak istemez, kendisinin ırk doktrini buna manidir.” İngilterenin Almanyaya göndermiş olduğu sualnameden bahseden B. Loyd Corc, şöyle demiştir: e. Bu t gö ö L idi. Çünkü böyle bir sualnameyi — Al- manya'dan çok daha iyi bir surette si- lahlı olan Fransa ve İtalya'ya gönder- medik.” Vord Prays'a göre... Londra, 21 (A.A.) — Vord Prays, Deyli Meyl gazetesinde yeni Almanya hakkında bir makale neşretmiştir. Makalede ezcümle deniliyor ki: “İngiltere henüz Almanyada — olup biteni anlamak için uyanmamıştır. Yüz elli sene evel, fransız ihtilâli Avrupa- nın mukadderatını değiştirmişti, Bu- gün de Hitler Avruı'ıııım müukadderatı- nı tanzim etmektedir. Hitler medeni- yete yeni bir yol gösterdi. Modern AL manya yeni bir millettir ve bir ingiliz hükümetinin hiç bir zaman göz önünde tutmadığı en mühim unsuru teşkil et- mektedir. Avrupa barışı ve belki de İn- gilterenin mevcudiyeti, büyük Britan- yanım yeni Almanyaya karşı alacağı va- zitete bağlı bulunmaktadır. - İngiltere AlĞnnyı ile iyi münasebet güderse, Avrupada harb olmıyacaktır. Fakat, Al- manyaya karğı vaziyet alırsa, harb sa- kınılamaz hale gelir. B: Hitler'le gö rüşen kimselerin çoğu onun samimiliği hakkında derin bir intiba hasıl etmiş- İerdir. ingiliz hükümeti, Hitler ta barış plânını verdiği zaman onun (e$- temin fırsatını ihmal et- geçen mart- riki mesaisini miştir, Almanya ile bir teşriki mesainin teh- likesi nerededir? Hitler maksadlarını sır halinde gizlemiyor. Bilâkis bunları aşıkça söyliyor. Onun çok açık bir ama- İngiltere Almanya ile yapmalıdır. Alman bakanlarının . seyahati J (Başı 1, inci sayfada) den müstakil olarak uzun müddetten- beri aralarında şahsi dostluk rabıtaları kurmuş olduklarını kaydetmektedir. B. dö Kanya, hemen Cenevre'ye ha- reket edeceği cihetle iki hariciye nazı- rı arasında başka bir mülâkat vuku bul. mıyacaktır.. B. dö Kanya, dün akşam B. von Nöyrat'ın şerefine husust bir ziyalet vermiş ve bunda birçolr macar nazırları hazır bulunmuştur. B. Göbels Atinada Atina, 21 (A.A.) — B. Göbels ile zevcesi, dün akşam Atina tayyare mey- danına gelmişlerdir. B. Göbels, gazetecilere beyanatta bulunarak komünist aleyhtarı bir blok kurulmuş olduğunu söylemekle iktifa eylemiştir. Mumaileyh, kendisinin şahsen bu iş- le uğraşmadığını, yalnız uğraşanların muvaffakıyetini temenni etmekte bu- lunduğunu beyan etmiştir. B. Göbels, bir hafta sonra Berlin'e gideceğini, ancak daha evel Peşte'ye uğrıyacağını söylemiştir, Kaloriferli - konforlu Kiralık Daire Yenişehir, Yugoslavya sefareti yanında geniş 7 odalı mutbah, ofis ve çamaşırhaneden ibaret konfor. lu kaloriferli, manzatalı bir daire kiralıktır. Ayrıca garajı da vardır. 'Telefon: 2250 Hayri cı var o, Nürnberg'de bütün Almanya- yı silahsız olarak, propaganda - veya küvvetle vaki olacak bolşevik tarruzu- na karşı seferber etmiştir. Bizi bu ka- rarın aleyhinde bulunmaya sevkedebile- cek mahiyette hiç bir ingiliz müttefiki yoktur. İngiliz imparatorluğu için bol- şevizm Almanyadan daha vahim — bir tehlikedir. Hitler mevcud olmasaydı, batı Avrupası böyle bir adam ihtiyacı- nı pek yakında haykıracaktı. t Başbekte | YUĞOSLAVYA'DA,. (Başı 1. inci sayfada) Slovenya tepeleri karşısında ne- düşünüyorum ! Biraz sonra aşağıda gördüğü- müz dik ve sivri bir binanın üst katında çay içmeğe gideceğiz. ın tek gratsiyeli budur: On dört katlı bina! Eğer onu sekiz kan gratsiyelini bulursunuz. En üst katın kahve taraçası, yugoslav ve türk bayrakları ile donatılmıştı. Gazetecilerle hasbı- halde bulunuyonıı ve biraz son- ra, Lubliyana'nın panayırını gezi- yoruz. Taksim panayırını ne ka- qu hatırladık. Niçin bu sanatı te- sis etmekte gecikiyoruz? İşte bu- rası da alım satım yeri olarak ya- pılmıştır. Bizde yalnız panayır yapanla- rın değil, bir ormancılık endüstri- si sergisi görmek istiyenlerin de bu_rayı gelmelearini arzu ederdim, A_gncm nasıl — kesildiğinden, kimya endüstrisi vasıtası ile ağaç- tan neler istifade edilebileceğine kadar, bütün orman işletmesini adım adım takib ediyoruz. Bolu mebusluğu ettiğim için bu pana- yırın değeri ne olduğunu bilirim. Panayırda bizimle beraber dola- çı_nlıı-dın biri bana sordu: — Tür. kiye'de orman var mı? ** * Valinin — ziyafetinde bulun- duktan sonra Bled kasabasına ha- reket ettik. Dik ve çamlı dağlar arasında bir İsviçre gölü! hayat ve umran, kıral burada bir fran- sız kontun - şatosunu aldığından beri İîıılumguı. Yani şimdi Avus- turya'dan, Çekoslovakya'dan, Al- manya'dan ve İtalya'dan seyyah- lar akan bu göl kenarı, yeni Yu- goslavya idaresinin eseridir. Otel ve pansiyon olarak 3000 odası var, Bu sene 20,000 seyyah gelmiştir. Ah İstanbul, — diyeceksiniz, doğı_-u. hakkınız var: on senelik sây ile bir göl kenarında kurulan bu güzel zevk ve rahat mabedinin bin katı, aynı müddet içinde İs- tanbul, İzmit görünüşü, Bursa ve Yalova havzası içinde, insanların asla görmedikleri ve bir daha gör- miyecekleri bır rüya olarak vücu- da getirilebilir. Ona da sıra gele- cektir. Biı-ço.klın arasında, en mühim şartın, bizzat memleketli insanla- rın yaşamak ve eğlenmek sanatını öğrenmeleri olduğunu zikretmek isterim, Ecnebiler, yerli halkın kadın erllelk ve çocuk, hep birlikte, yaratmış o rı zevk ve havasından istifade etmeğe ;.:ıı: ler, Dansing ve müzik ve kadınlı M ınukemmol otomobil yolları, geniş bir müsamaha havası arar- lar. O zaman küçücük bir göl ke - narı bile bir döviz kasası haline gelir. Hayat pek mi ucuz. ğ bizim Bursa'daki Çelikpalas'ta da şatoları gibi, iptidailikler ve vası- tasızlıklar ortasında, bir in fi - rad düşünüyoruz. Bir otel, bir mak lâzım gelir, Diğer bir noktayı işaret gim: Burada adım başına fi.:.:;. dum. Biliyor musu malzeme fiatları gn Bi hüz 46), olmadığı halde, bizimkilerden w- cuza çıkıyor. Bizim Bursa'da 25 oda l—;ün ettiğimiz masrafa, bu « min ediliyor. Çünkü kasabayı ya- panlar şehir sanatkârları, otelle - mış . Şu hakikate bir rum: qu&,müw“ sanat ve ihtısas iletemin oluna- bilir. Falih Rıfkı ATAY ee a__'x— A e ie £ adaf Pa 4 Mosııovadjı_kl maçla Takımımız İspartak takımına 3-1 yenildi A i -1 yenildi. Eskrimde Moskova, 21 (A.A,) — Hususi mu- habirimiz bildiriyor : Moskovada ikinci futbol temasımızı bugün dinamo stadında Ispartak takı- miğıle yaptık, Maçı Suphi Batur idare etti. a Türk takımı: Cihad - Fazıl, Hüsnü- Fikret, Esad, Reşad - Danyal, Şeref, Fuad, Said, Necdet, Maç saat 16,35 de başladı. Esadın Büzel bir şütü kale direğini yalıyarak avuta gidiyor. : On ikinci dakikada Sovyet solaçı- g'ı .gıizel bir sürüşle topu sağaçığa ge- çiriyor, sağaçık dürdurmadan topu sağ- içe geçiriyor ve o da güzel bir vuruşla ilk Sovyet gölünü yapıyor, 15 inci dakikada gene sovyet sola- çığı güzel bir sürüşle kaleye inerek Ci- Ifadın elleri üstünden ikinci sovyet go- lünü yaptı. Sovyet takımı 2, türk takı- mı Ü, İlk onbeş dakikada 2-0 mağlüb vazi- yete düştüğümüz halde güzel ve canlı bir oyun çıkarıyoruz. Takımımız muvaffakiyetli inişler yapmağa başlamıştı. Sovyetlerin bir hücumuna mukabil 36 cı dakikada Fikret soldan çok güzel bir sürüş yapıyor. Topu marke olan Danyala geçirmeden isabetli bir vuruş. la ortalıyor. Bu çok yerinde pası Said enfes bir kafa vurşu ile Sovyet ağları- na takıyor. Türk takımımın bu güzel ge- lünü 100,000 kişi candan alkışlıyor. İkinci devreye saat 17.35 de başlan- dı. Takımımızda bazı değişiklikler ya- pılmış, Danyalin yerine Fikret solaçı- ğa, sol haf mevkiine de İbrahim alın- mştr. Gene Fikret vastasiyle yapılan i- kinci bir hücumda her zamanki gibi is- tifade edilemiyen bir kornerle netice- lendi. Takrmımız çok İyi oynuyor. Daima güzel inişler yapıyoruz. Fakat bu sıra- da geriden parlayan ant bir sövyet hü- cumu bize üçüncü bir gole mal oluyor. Gene hücum bizde, gene Fikretin fevkalâde bir ortalayışı korner ve avut. Bunu takiben yaptığımız hücumda sov- yet kalecisi çizgi Üüzerine düşüyor ve çektiğimiz şüt gene bizimkilerder biri- nin eline değiyor ve bu suretle müstes- na bir gol fırsatı daha kaçıyor. Oyun bü- tün süratiyle devam ediyor, 35 inci da- kikada lehimize bir favul oldu. Fikretin güzel bir vuruşu ile top kale önünde... Fakat tesirsiz bir kalfa vuruşu neticesi bu hücumda sönüyor. Şmdııı sonra sovyetler de arka ür- kaya yaptıkları hücumlardan istifade e- edemiyorlar, 43 üncü dakikada Fikretin çok güzel bir ortalayışından Fuad İsti- fade edemiyor ve ikinci maç da saat 18.20 de sov in 3 « i het yetlerin 3 * 1 galibiyetiyle İskrimde berabere kaldık Moskoöva, 2i (A.A.) — Hususit ! hı:rimlıi bildiriyor: ”1 j alkevleri eskrim takımıyle Mosko; _ ve eskrim takımı dün saat 18.20 de kül< tür parkta açık hava sahnesinde laştılar. Takımlar dörder kişi idi, Birinci mübareze Cihad - Klimof rasında idi. Cihadın arka arkaya â iş tuşunu rüs hakemleri görmedi, Bu va, — ziyete itiraz eden yan hakemi F F Sövyet hakemlerinin sükütu karşı 5 da, bu şeraft dahilinde hakemlik vm fesine devam edemiyeceğini bildire çekildi bunu ikinci yan hakemimiz Şefi. ğin cekilmesi takib etti. Bütün mübarezeler beş Sovyet kemi idaresinde devam etti. Türk mı 7-4 mağlüb vaziyette bulunuyordu. Geriye 6 müsabaka kalmıştı ki bera " lıı-ı liği temin edebilmek için bunlardan bes şini kazanmamız lüzımdı, Bıkrlmcllo-! rimiz çok yüksek bir enerji ile çalışas — rak beş galibiyeti kazandılar, Son müs- sabakaya kadar Sovyetler 59 biz $4 vus. ruş yapmıştık. Enver son müsabakaya çıktığı zaman beş vuruş yapması ve hiç — almaması lâzımdı, Vazifesini çok iyi ide rak eden Enver beş vuruş yaptı ve hiç — almadı ve bu suüretle eskrim müsabakas!i larında beraberliği temin ettik. — — Güreşte 3-4 galibiz h Moskova, 21 (A.A.) — Husust mu« habirimiz bildiriyor; ? Dün gece yapılan güreş müsabakak ları çok heyecanlı ve zevkli olmuştur. | Birinci müsabaka 56 kiloda Hüse- yinin mütemadi atakları ve bel kapmas ; lınîlle devam etti. ! F kinci on dakikayı 14 Üncü dakika» da kuyyetli bir bel ,hpıı;uyı : hasmını tuşla yendi. V Ankaarlı Ahmed k ? karşısında mıvıffıkiyyeut:— bir Mm * 66 Kilelndrka Disele gi Dimofla y ı..mıwmm.u'î.'îfîı:: ğ yunla hasmini arkadan bastırdı. Ve yıı İ re düşürdü. Bu sırada Dimof Saimin sağ kolunu tutarak Üstüne atıldı ve pele ânt olan bu oyun neticesinde Saim mağı Tub oldu. ' 72 kiloda: Nuri f k on dakika Mrusklom ' redeki çok faik güreşi sayesinde Şigas ref'e sayı puan hesabiyle galib geldi. 79 kiloda: Mersinli Ahmed Plimof i« le güreşti. İlk on dakikada Ahmed kim güreştiği halde berabere ilân edildi, İkinci devrede Ahmed çok sert güreşe rek hasmini bir çok defalar hayava kal. dırdı, dolaştırdı. ve ezdi. Bu. vaziyet karşısında herkes şiddetle Ahmedi alkıı M ariaet Yü S n BAA yük Mustafa ile 1 da 40 di. TU İ Ağır siklette Necmi kuvvetli h ne tuşla yenildi. Bu suretle türk takımı sövyet takımına 4 - 3 galib Milletler ÂAsamble (Başı 1. inci sayfada) BB. Blum ve Eden konuştular Paris, 21 (ALA.) — B. Eden, berabe- rinde zevcesi olduğu halde, dün öğleden sonra Lö Burje tayyare meydanma gel- miştir. B. Eden dahiliye nezaretine gi- derek orada saat 18.10 dan 19.30 a ka- dar B. Blum ile görüşmüştür. Mülâka- tın sonunda B. Blum ile bareber umumi bakımdan diplomasi vaziyeti ve bilhas- sa milletler cemiyeti könsey ve asamble- sinin müzakerat Truznameleri hakkında görüşmüş olduklarını söylemiştir. Bu görüşmelerde Lokarnocu devletlerin akdetmeleri muhtemel konferansta mev- auubahs olmuştur. B. Eden ile B. Blum, görüşmelerinin neticelerinden memnun olduklarını ve fransız, ingiliz görüşleri arasında tam bir mutabakat mevcüd olduğunu müşa- hede eylediklerini söylemişlerdir. Cemiyeti ) toplantısı — Gazetelerin tefsirleri Londra, 21 (A.A.) — Gazeteler, den * Blum mülâkatı hakkında hiç bir malümat vermemektedirler. Morning Post gaz in P: habiri diyor kiz oninin Pisl B Görüşmenin az çok kararsız bir rette cereyan ettiği intibar vardır. gilizlerin ilk beşler konferansını bal emniyet meselesine hasretmenin muvâ: fik olacağını ve daha umumi bir kı ransın bunu takib edebileceğini kayı miş olmaları muhtemeldir. : ai Y Çü Alaka KCS. mesi Mücssesemizde ııııvıhıh çalışmakta olan Bay Cevadın günden itibaren mücsscesemi hiç bir suretle alâkası kalı ğinı sayın müşterilerimize | diririz. Haraççı Kardeşler.

Bu sayıdan diğer sayfalar: