5 Eylül 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAYFA 2 5 EYLÜL- 1936 CÜ HER | şŞevD EN " | BİRAZ Japonyada vasati ömür Japonyada çıkarılan bir sağlık istatistiğine göre japonlarda vasati ömür erkeklerde 44, kadınlarda 46 senedir, Biz bu uzak şark milletinin sadece boylarını kısa sanırdık; demek ö- Mmürleri de kısa imiş.. Ovens'e de bir ev hediye ediliyor Haber verildiğine göre, Ohio valisi, üç Olimpiyad zaferi kazanmış olan Ovens'e bir ev yapılması için tahsis edilmiş olan parayı bu hususta kullanacak olan bir komisyon teşekil etmiştir. Geçende bir arkadaş, güreş şampiyonumuz Yaşar'a »hediye edilmesine karar verilen evden bahsederken: — İçinde bir de güreş ringi olmalı! diyordu. Herhalde Ovens'e hediye edilecek evin yanında da bir koşu pisti ol- ması lâzım gelecektir gibi geliyor, bize. Ankarada satranç merakı ve bir kitab Ankarada oldukça geniş bir satranç merakı vardır. Bu satranç meraklı- Tarı, bir, bir buçük denberi Karpiç lok: medhalinde bir de kulüp kurmuşlardır. İstirahat saatlerinde oradan geçecek olursanız, sat- ranç tahtaları üzerine eğilmiş düşünen ve taşları ağır ağır süren merak- hlara rast gelirsiniz. Satranç, bildiğiniz gibi, şansa katiyen yer vermeyen bir düşünce ve muhakeme oyunudur. Bunda da gaye şahı alıp karşısındakini matetmektir. Bu sebeble almanlar bu oyuna “Şah” oyumu adını vermişlerdir. Bundan iki | yıl önce, Ankarada geniş bir satranç merakı bulunduğundan bahseden bir muharrir diyordu ki: — Bu merakın sebebi âşikârdır; Ankara bir cumuriyet merkezi, bir cu- muriyet kaynağıdır. Onun için “Şahları matetmek,, arzusunu geniş bir şe- kilde burada yerleşmiş görenler, bunu tabil bulurlar.. Bu satırları, Ankara satranç kulübünün neşriyata da başladığını söyle- mek için yazıyoruz. Bu neşriyatın birincisi Dr. H. Fikret Kanad'ın yazdı- ğt “Satranç kılavuzu” kitabıdır. Ulus Basımevinde basılan bu kitap, sat. ranç klılarına gerçekten değerli bir kılavuz olacak kadar güzeldir. Mavi kurdela gene ingilizlere geçiyor Ajans haberlerinde okuduğunuz veçhile “kıraliçe Mari” transatlantiği yedi sene sonra tekrar mavi kordelayı İngiltereye kazandırdı. İngiltere mavi kordelayı tam 22 sene kendisinde bıraktırmağa muvaf- fak olmuş, fakat 1929 senesinde Mauretania gemisinde bulunan bü kur- delayı Bremen isimli alman gemisi almıştı. “Kıraliçe Mari,, nin garpdan şarka seyrinde sisli bir hava olmasına rağmen 2,929 millik mesafe 3 gün 23 saat ve 57 dakikada katedilmiştir. Halbuki Normandi 3,015 millik mesafeyi garpdan şarka doğru 4 gün 3 sa- at, 26 dakikada almıştı. Gueen Mary deniz ejderi Nevyork limanının Am- brose fener gemisinden İngiltere kıyılarında Scilly adalarının Bishoj ka- yalarına kadar vasati 30,63 millik bir hızla gelmiştir, Bütün bu rekor kırmalara rağmen Marinin mavi kudrelaya tamamen sahip olması için üç aylık bir zaman esnasında daimi olarak en yüksek va- sati sürati muhafaza etmesi şarttır. Mavi kurdelanın kumpanyaya ve gemiye temin edeceği manevi şeref- ten başka iktısadi kazanç da büyüktür. Çünkü şimdiye kadar mavi kur- delayı muhafaza eden gemi varidatında en az iki milyon sterlinglik bir * fazlalık görülmektedir, Çudcen Mary ile Bremen'in seyahatlerini gösterir harita —— LİÇ HABERL M ER Ni XXX V: 4 X j aN B . d d Ankara halkevlileri * İzmirde Ankara halkevine mensup kırk ki- şilik bir heyet İzmirin kurtuluş bay- ramında bulunmak üzere bu akşam yedi kırk beş treniyle İzmire hare- ket edecektir. —Heyetle beraber gi- den on yedi kişilik temsil kolu hal- kevinde Mmüteaddid Gdefalar muvaffa- kıyetle temsil ettikleri piyesleri o- rada da oynıyacaklardır. Ayni heyet- le gitmekte olan edebiyat kolu aza- ları İzmir halkeviyle temasa geçerek edebi geceler yapacaktır. Bu seyahat şehir dışı halkevleri ara- sında kültür temaslarında bulunmak, tanışmak, konuşmak gibi faydalı gaye- ler taşımaktadır. Heyet beynelmilel büyük bir krymet taşryan İzmir fuvarı- nı da gezecektir, Suudi hükümetine giden i .. de * * Suudi arab hlkümetinde hükümeti- mizi temsil etmek üzere hariciye vekâ- leti merkez konsolosluk ve muhtelit hu- kuk işleri dairesi şefi B. Muhiddin Ra- şid Palsay terfian işgüder olarak tayin edilmiş ve karar yüksek tasdikten geç- Dahiliye teftiş heyeti reisliği Bir müddettenberi açık bulunan da- hiliye vekâleti teftiş heyeti reisliğine Kastamonu valisi B. Tevfik Talât Hi- tay naklen tayvin edilmiştir. Muallimlerimizin Moskovadaki ziyaretleri Moskova, 4 (A.A.) — Türk peda- gog'larından mürekkeb olan heyet üç eylülde Moskovanın iki metkebini ziya- ret ederek sovyet Rusyada"örta tedrisat hakkında tetkiklerde bulunmuştur. He- yet bundan sonra pedagoji enstitüsünü ziyaret etmiştir. Burada bir talebe mü- messili heyete hitaben bir nutuk söyle- miş, heyet başkanı B. Rüştü de muka- belede bulunmuştur. Güreşler geri bırakıldı 5-6 eylül cumartesi ve pazar günleri yapılacak olan güreş teşvik müıabak_ı— larr görülen lüzum üzerine tehir edil- Ne vakit yapılacağı ayrıca bildirile- cektir. göre 23 Ağustos 1352 Hıdrellez 123 Güneşin doğması 5,31 Güneşin batması 18,37 İ | GÜNLÜK TAKViİM 5 EYLÜL 1936 CUMARTESİ 17 Cemaziyelâhır 1355i — Çinden inhilâl eden Milletler — Salihlinin kurtuluşu (922), — B. Rahmi Ankara maarif müdürü oldu (926). — İş Bankası Edirne şubesi açıldı (934). t — Yenişehirdeki memur evlerinin temelleri atıl- t mağa başlandı, (926). , ———0 YA — Ü Ş ? 4 cemiyeti yarı daimi azâlığına namzedliğimizi koyduk (934). *.*....ç * —.. ' KA DİL KÖŞESİ : “Bu tetkik gezisinden Bayt profe- sörün hazırlamakta olduğu esere ma- teryel hazırlamak içindir.” “Hazırlamak" kelimesinin cümlede iki defa geçmesinden doğan üslüb ihmalciliğini hesaba- katmasak bile, “bu tetkik gezisinden gaye...” dendikten sonra cümlenin "sonundaki “içindir” lüzumsuz ve hatalr olduğunu farketmeden geçemeyiz. Ya “gaye” ke- limesini kaldırmak ve cümleyi “bu tet- kik gezisi profesörün haıırlams_ık.tı ıol. duğu esere materyel toplamak içindir” şekline sokmak, yahut da, daha d:ğm. su “bu tetkik gezisinden maksad “pro- fesörün hazırladığı esere materyel !op: Jamaktır” tarzında yazmak icab ederdi. kısacık *& * |Oları temin etmek üzere Atina'da bir Ti DEEA I <» zan Sirketi Hayriye teşviki sanayi kanunundan faydalanacak Şirketi Hayriyenin İstanbulda her çeşid deniz inşaatı ve tamiratı için şim- di mevcud olan deniz yapı fabrikası ve ilerde buna benzer yapılacak veya ilâve edilecek tesisat diğer yerli fabrikalar gi- bi millf endüstrimizin kalkınmasını ko- laylaştırmak için tatbik edilmekte olan teşviki sanayi kanununun gösterdiği yardım ve muafiyetlerden faydalana- caktır. Bu hususu göz önüne alan ikti- sad vekâleti şirketin mukavelesinde lâ- zım gelen değişikliği yapmış ve icab e- den eki sekizinci maddesine koyarak yüksek tasdikten geçmiştir. Türk - Yunan üÜcaret ofisi Türkiye ile Yunanistan arasındaki ticaret münasebetlerini inkişaf ettir- mek ve iki leketi alâkaland ti- cari ve iktisadi meseleleri tetkik etmek ve istenilen malümatı vermek ve temas- türk . yunan ticaret ofisi kurulmuştur. Reisliğe eski iktisat ve maliye nazırı Jorj Pesmazoğlu, ikinci reisliğe Atina ataşe kommersiyali Dr. Naci Aday, ikinci reis muavinliğine ticari mübade- leler yunan şirketi genel direktörü Şarl 'Traversaros, genel sekreterliğe tüccar- dan Platon Hacı Mihali ve azalıklara Atina - Pire başkonsolosu Kâmil Müm- taz Akay, sabık iktisat nazırlarından * N. Konelopulos, Atina ticaret ve sanayi odası reisi K. Maneas; yunan yüksek iktisat meclisi azası ve bank nasyonal direktörü V. Sinonidis, Vio, A, şirketi direktörü A. Mihailidis'den müteşek. kildir. Ofis bir ağustostan itibaren işe başlamıştır. BÜTÜN DÜNYADA DERİN AKİSLER UYANDIRAN ESER: TOPYEKÜN HARB . Yazan: General LUDENDORF 3 Çeviren: HİKMET TUNA « Mutlaka okuyunuz Fiatı 100 kuruştur. Fi a | Sıhiye Vekil döndüle! Sıhiye Vekili Doktof dam dünkü trenle İ Ş ya gelmiştir. Üç dört 8 İstanbula dönecektir. Aydın (Hususi) — id gitmesi poyraz rü etmesi incir mahsulünü tirmektedir. Bundan s0n zolunacak ürün her bi daha iri ve daha temiz © Bu yıl incirler dahâ masına rağmen ürünün * manında devam eden 5IC neticesi rekolte geçen ) ğı olacaktır. Piyasa gitti tedir. İlk önce 6.5 - 7 Kü piyasa şimdi 7 - 9,5 arası malın iyileşmesinminde vardir. Yalnız kan İzmir komisyonc! ları faturalardaki M kabasıklığıdır. Satıcı rafları ödüyor. ?4 5 ko sariye, 8 kuruş çuval ruş çuval masrafı, İnhisarlar idaresi B baren Ortaklara kadar hurda mübayaa etmek Ü hazırlanmıştır. Mübayaâtâ başlıyacaktır. Nazillide 3 ” Sonra İzmirde hurda Ü ruştan alivre satışlar ) itibarla inhisar idaresiniN ması üretmeni çok sevin' | Orta mektebe kaytd b Aydın orta mektebint muamelesi başlamıştır. B' talebe her yıldan fazladır bına okutulacak — talebele 2 eylülden 4 eylüle.kadar nun için 100 kadar talebt ve muamelesini yaptı! lun son sınıf bitirim imti den 11 eyiüle üadar, birind sınıfların bütünlük im , lülden 30 eylüle kadar YF NAAAAAA, öbetçi ecza 1 — Pazar İstanbul 2 — Pazartesi Merk€Z 3 — Sali Ankarâ 4 — Çarşamba Yeni 5 — Perşembe Halk 6 — Cuma Ege 7 — Cumartesi Sebat: NAANA ei Düşünüşler MiLLİ BiRLİĞİN KIYM İspanyada bir milletin ferdlerini biribirine kır- dıran, bütün kıymet ve servetleriyle bir memle- keti baştanbaşa — tahrib etmekte olan — korkunç boğuşmanın — tafsilatını ajans telgraflarından takib ederken, milli bir- liğimizin sükün ve em- niyet havası içinde bu- lunmanın yüksek değe- rini çok daha kuvvetle hisset i imkân “Yeni Türkiye on üç inkılâb hayatına girmiştir”. “Beri” edatında bir devam manası vardır ve ondan sonra gelen fiilde de aynen böyle bir devam manası bulun- ması şarttır. Misal; “On üç senedenbe- ri bir inkılâb hayatı yaşıyoruz.” Bura- da yaşamak, hal sıygasiyle tasrif edildi- ği için, ifade ettiği hal tamamlanmış, sona ermiş değildir, devam etmektedir. , Halbuki “girmiştir? mazi sıygası, bir ti ifade in olup bi , eder. Bu itibarla “... beri girmiştir” ta- ' biri yanlıştır. var mıdır? Bütün zahiri uzlaşa- mazlıklarına rağmen &3- ralarındaki hakikt fark ekseriya pek ehemiyet- siz kalan ideolojilerden ziyade, bunları kendile- rine siper yapan şahsi garaz ve ihtirasların pe- şinden sürüklenen kar- deş yığınların biribirle- rini görülmemiş bir vah- şetle — boğazlamalarını, hiç bir sebeb, hiç bir da- va, hiç bir iman mazur - gösteremez, Ortaçağda — müminle- rini biribirleri Üzerine yalınkılıç saldırtmış 0o- lan dinler uğruna yapıl- mış cinayetleri tarih bu- gün nasıl ayıplıyorsa, yarım da aynı hükmünü, yirminci asrın medeni ve kültürlü insanları mevzuu bahsolduğu için daha ağır bir ithamla, bugünkü ideoloji savaş- ları hakkında tekrarlı- yacaktır. Sakin, çalışkan, asil bir milleti felaketlerin en korkuncu içine atmış olan sivil harb, bu mil- lete yapacağı — hesabsız zararlar yanınmda, övle sanıryorum ki, insanlık için ibret dersi teşkil etmek Pibi bir fayda do- ğuracaktır. — İspanyada ideoloji kavgasının, han- gi tarafın lehine olursa olsun, vereceği neticele- ri pörecek olan halk yı- gınları, muhakkak ki, - bir millet icin en büvük kazancm sulh ve stikfim içinde calışmak olduğu- anu idrak edecekler, ve bundan böyle, araların-

Bu sayıdan diğer sayfalar: