SAYFAZ ğ HE[â SEYDEN " ; BİRAZ İ p 0 baur başka rekor H Sanfransiskolu Mister Duster 1930 da evlendiği karısını ertesi sene y boşamış ve 1932 de tekrar almış, 1935 de gene ayrılmış ve birkaç zaman K sonra onunla bir daha evlenmiş. Bugünlerde karısından gene ayrılmış olan Mister Duster “evlenme ve boşanma tecrübesine hangi kadınla olur- ai sa olsun” artık girişmiyeceğini kati bir lisanla iddia ediyormuş. İyi ki Va Mister Duster hülle'nin henüz cereyan ettiği memleketler halkından 4 değilmiş! Medeniyetin bir tarifi E Fransız dış işler encü, i reisi Henry Börenger, dünya . / harbının önüne geçmek için h bir Avrupa kongresi toplamaktan ve TI “Avrupa” denince bütün dünya ile alâkalı bir kıta göz önüne geleceği 2 için de kıtalararası bir işbirliği teminine çalışmaktan başka çare bulun- B madığını isbat maksadiyle yazdığı makalede: “Beş asırdan beri diğer af kıtaları, kıyılarına ve içerilerine ahalisini, silâhlarını, endüstrilerini, in- Beç şa ve tahribe mahsus bütün mütekâmil vasıtalarını, modern me- deniyet dediğimiz öldürücü ve yaratıcı tekniği vücude get’ren her şeyini göndererek sömüren Avrupadır” diyor. Modern medeniyetin bu tarifi ile birlikte, tanınmış dıploınamı Avru- pa hakkındaki itirafını da kaydedelim, — — Çalıştığım fabrikada — hâlâ silâh imal edi - liyor. acaba fiat yük- sekliğinin önü - ne geçmek için mi işletiyorlar, dersin ? Kobay - insan'lar Evet kobay » insan'lar... yani tıbbi araştırmalarda bir takım mikropla- rın şırınga edilerek üretildiği kobaylar gibi kendilerini arzularile — fen- nin emrine veren üç kişi, son günlerde, Amerikanın Huston şehrine var- " mışlardır. Bunlar bidayette 100 kişi imişler, geri kalan üçü şimdiye ka- , dar 92.042 millik bir yolculukta 81 şehrin tıbbi araştırmalar kurumlarına uğrayarak vücudlarını fen adamlarına arzetmişler, Dört yıl daha devam ; edecek olan bu » Ne demeli? - kobaylık vazifesinin sonunda vadolunan a 25.000 ingiliz liralık mükâfatı alacaklarmış. * Üç müsabıktan biri diyor ki: “Şimdiye kadar bana 130 türlü mikrop İN şırınga edildi. Bunların arasında cüzzam, malarya ve verem mikrobu da . çe vardı. Fakat artık üzerimde mikroplar tesirsiz kalıyor.., Hükmümüzü verebilmeliyiz ki mikroplar arasında yaşıyanlar, zehir- lene zehirlene zehire karşı muafiyet kazananlar gibi, hastalıklara muka- z vemet ederler ve ömürleri fennen temiz muhitlerde geçenler ise tehlike- M dedirler? Ah medeniyet, ne acaip şeysin sen ! L ö « Tn Edimburg'da yeni bir'spon icad olunduğunu gazeteler haber veriyor- lar: durmadan saymak sporu. Bir avukat 34.834 den ileriye gidememiş ve rekoru 19 yaşında bir delikanlı kırmış, 1 den 58.946 ya kadar saymış, Bu n : müsabakaya girenlerden çoğu bayılmış, kimi histeri nöbetleri geçirmiş, < bazıları ağlamalı olmuş, bir krsmının da ateşi yükselmiş, Bire Nedersiniz? 1, 2, 3, &, ««« isterseniz bir tecrübe ediniz, Gürültülü otomobillere sarı Zi Berlin polisi, yollarda fazla gürültü patırdı çıkaran otomobillere bü- yük sarı bir damğa vurmak kararını vermiştir. Bu kararın tesiri çabuk görülmüştür. B Son günlerde Berlinde sarr damgalı otomobiller pek az görülmeğe a başlamıştır. : Biz de böyle bir karar verecek olursak acaba sokaklarımız vurulan damgalardan sap sarımı kesilir, ne dersiniz ? , “Çocuk ve bebekler için otel Çoluk çozuklariyle seyahat etmek istiyen aileler için Berlinde büyük bebek otelleri vücude getirilmiştir. Henüz kucakta bul! bebeklerden on üç yaşına kadar olan çocuklar buralara kabul edilir. Bu ötellerin oda- larında çocuklara nezaret edecek tecrübeli kimseler olduğu gibi, bahçe- ; leninde de eğlence ve oyun yerleri vardır. Muayyen zamanlarda bunlara : hikâyeler anlatılır, kukla oynatılır. Buralarda ister bir gün kalabilir, ister üç ay oturabilirsiniz. - Bir günlük ücret 130 kurüuş, bir aylık ücret ise 30 liradır. — Fabrikayı * İSTANBUL TELEFONLARIı: Çankırı mebusu B. Rifat Ünür öldü İstanbul, 24 — Çankırı saylavı B. Rıfat Ünür trmvayla Kanlıcaya gider- ken üzerine fenalık gelmiş ve yolda kalb durmasından ölmüştür. Mekteblere hücum! İstanbul, 24 — Bu sene İstanbulda orta mekteblerle liselere büyük ve gö- rTülmemiş bir hücum vardır. Kayda baş- "Janıları 2 - İ gün içinde yapılan müra- caat geçen yılda 20 günde yapılan mü- racaattan fazladır. Maarif müdürlüğü tehacümün önünü almak ve talebenin L Hat kal B için mekteblere semtlere göre talebe a- lınmasını temin eden bir kayıd*ve kabul şartnamesi yapmış. ve, bunu tamim et- * Beeldiye afişaj ücretlerini ucuzlat- mak için tetkiklere başladı. a : Et fiatları tstanbul, 24 — İstânbul'i a rasında fiat rekabeti 'devam ediyor. Bu rekabetten kasablar da müştekidir. Be- lediye vaziyeti tetkik ediyor. Belki nak- .liyat için yeni tedbirler alınacaktır. Ekmek fiatları İstanbul, 24 — Belediye birnici nevi ekmek fiatini on bir kuruş olarak tes- bit etti. hi Tramvay şirketi vatman ve biletçileri İstanbul, 24 — İstanbul tramvay şir- keti vatman ve biletçileri 9.5 saatlik ça- ışma aleyhinö tegebbusletde buühinacak- Tardır. Ankarada ekmek fiatları Belediye birinci nevi ekmek fiat - larına bugünden itibaren 9,50 ve fran- calaya 13,25 kuruş fiat koymuştur. Ziraat Enstitüsü talebe- leri Samsunda Samsun, 24 (A. A.) — Ziraat ensti- tüsü talebelerinden 63 kişilik bir kafile dün doçentleriyle birlikte şehrimize gelmişlerdir. Bolu çocuk esirgeme kurumunun yardımları Bolu, 24 (A.A.) — Çocuk esirgeme kurumu parti önündeki meydana kuru- lan çadırlarda kırk beş kimsesiz yoksul çocuğu — sünnet — ettirmiş, yedirmiş ve giydirmiştir. » Halk çadırlarda karyolalar içinde sün- net olup yatan yavruları ziyaret ederek herkes gücü yettiği kadar hediyeler ge- tirerek yavruları sevindirmişlerdir. Ve çadırlar önünde milli oyunlar ve çalgı- larla çocuklar eğlendirilmişlerdir. Gece bu münasebetle parti salonunda kurum menfaatine bir balo verilmiş, sabaha ka« dar eğlenilmiş ayni zamanda çocuk esir- geme kuruluna bir haylı menfaat te- min edilmiştir. Kurulun bu teşebbüsü muhitte çocuğa ve kimsesizlere şefkat duygusunu artırmış ve kurula teşekkür edilmiştir. V_I'CJUSSEl Kastamonu ve Çankırıda Atatürk M gllllll Kastamonu, 24 (A.A.) — Büyük şef Ataturk'ün Kastamonu'ya gelişinin 11 inci yıldönümünü dün K 'lular büyük bir coşkunlukla kutlamışlardır. Bu münasebetle şehir baştan aşağı bay- raklarla donatılmıştır. Oğleden sonra Gazi stadında kadın, erkek, çoluk ço- cuk, binlerce şehirli ve köylerden ge- len halk kitlesizin iştirâk ettiği bir tö- ren yapılmış ve söylevler verilmiştir. Staddaki törenden sonra Atatürk anıtı- na gidilmiş, türlü kurumlar tarafından çelerikler konulmuş ve söylevler veril- miştir. Ayrıca bugün şerefine Atatürk'- ün parti ilyönkurüluna armağan ettik- leri imzalr fotograflarımın asılış töreni yaplımıştır. Gece binlerce halkın işti- râk ettiği büyük bir fener alayı yapıl- şenlikler tertib edilmiş, halkevinde bir müsamere verilmiştir. Bütün Kastamo- nu halkı dünkü günü 11 sene önceki gi- bi ayni coşkunluk, ayni sevinç ve heye- canla Atatürk'ü maddeten olmasa bile manen kucaklamışlardır. Çankırıda Çankırı, 24 (Â. A.) — Atatürk'ün Çankırı'ya ayak bastığının 12 inci yıl dönümü dolayısiyle dün saat 14 de o- tomobilden indikleri yerde binlerce ki- şinin iştirakiyle büyük tören yapılmış- tır. Şehir baştan başa donatıldı, Ata- türk'e çankırılıların tazimatı arzedildi. Çankırıda Kömür ve madep damarları bul_ı__mğu Çankırı, 24 (A.A.) — Nafıa'Bakan- lığı tarafından gönderilen mühendis -" ler tarafından yapılan tetkiklerde Yap- raklı nahiyesinde büyük kömür ma « denleri bulunduğu ve ayrıca başka ma- den damarları olduğu anlaşılmıştır. Bayındırlık Bakanlığı tarafından gön- derilen Fen işleri direktörü tarafından Çankırı elektriği hakkımmda yapılan tet- kiklerde 20 bin lira sarfiyle kömürden elektrik istihsali suretiyle temin edi - lecektir. miş ve bir çok yerlerde eğlentiler ve | Harıciy_e tay) Yedinci derece mem kezde Kemal Aziz, Lon çiliği Müsteşarr Sedad B. Konsolosu Ne! altıncı dereceye ve sekii K memurlardan merkezde — "v' Muhiddin Erdoğan, Talrâf çiliği Müsteşarı — Salâha Batum Konsolosu Rüşdü W dinci dereceye ve 9 unc murlardan Hüseyin Zati, © Fevzi, Hasip Osman, Ü '“, Şevki Erdoğan, Bakü kontü Nebil Ertok, Şam - konsolü Fethi, Moskova Büyük BE4$ Kâtibi Hilmi Kâmilin sekil ceye, onuncu derece memüfi kezde Bekir Sıdkı Pedi Bengütaş, Tarık Emin rem Delangil, Arif Hikn .Seîsuk. Fatin Rüşdü Zorlü» fan, Varşova Büyük Elçi van Safa Bora ve Muharre” gi, Moskova Büyük Elçil_ y Cemil Miroğlu, Roma Büyt” ğinde Abdülahad ve Şadi C© Tahran Büyük Elçiliğinde Arıç, Viyana Elçiliğinde P din Vergin, Tallin Elçili n İksel, Brüksel Elçiliğinde ? din İşm, Lâhi Elçılıgîn 'Tebelen, İskenderiye ğunda Hikmet Hayri, Mari 4 solosluğunda İrfan Niyazi & uncu dereceye, on birinci 06 murlardan merkezde Hayt ; Şemsettin Arif Mardin, 956 çıları Arif Hortaç, Odesâ * Zeki Cemil Karaca, KıbriS — Ali Rıza Yiğitbaşroğlu onul” ye yükseltilmişlerdir. Halt su İdris Sabih Gezmen EBiçiliği Kâtibliğine, Taf Elçiliği Kâtiblerinden Kenâf Moskova Büyük Elçiliği 875 Batum kançıları Kemal GEE elçiliği kâtibliğine, mer&”, Uşşaklı Belgrad Elçiliği 8 Kâmil Emrullah Batum kâTT. J tayin ve konsolos muavini #*. ci Halep konsolosluk işler” memur edilmiş ve kançılarlığına tayin kılmm'* Bir epope “ÇANAKKAL — Halük- Nihad'ın yeni bir: © .|. kuyan iki Di'm İstanbul'dan An- kara'ya dönerken çan- tamda yeni Ççıkmış bir kitabı da beraber getir- dim. Sımıf arkadaşım Hilmi Ziya'nın bir ön- sözünü taşıyan bu kitab, mekteb arkadaşım | Ha- lük Nihad'ın “Çanakka- le” için yazdığı bir des- tandır. *Yeni — edebiyatçılar arasında çok yayılmış bir epope aleyhtarlığı” olduğu için yeni edebi- yatn-nxzm ııyadesıyle ih- mal ettiği destan, bu seksen sayfalık kitahta şuur ve heyecanla şah- lanıyor. Çanakkale — kıyıların- da ve yamaçlarında kah- Taman ordumuz, dünya- nın en zenpin, en kuüv-, vetli ve en kalabalık milletleriyle çarpışır ve boğuşurken bu destanın şairi Nihad'la, bu kita« bım başında epöpe'nin kütle şairi için bir “Ye- ten mutlaka doğru gidiş” oldufunu ilmi bir oto- tite ile izah eden Hilmi Ziya lise sıralarında ©- çocuktular. Çanakkale'de düşman as- kerlerinin korkunç do- nanmalarına, üstün tay- ! yıreıerînc ve mebzül va- Jiyen zafer haberi İstan- “bula geldiği zaman bu iki arkadaşı gene mek- teb sıralarında bulmuş- tu, O günlerin taşkın ve coşkun — heyecanlarını — mısralarını onlarla beraber duymuş hurirlerind“ d bir arkadaş — sıfatiyle —da bu kitab - “Çanakkale” nin mısra- hatırladılar. larr arasında gizlenen Yalnız şü V İçten duyguları - yakın- dan bildiğimi iddia ede- bilirim. Kitabından biraz son- ra Ankaraya gelip Çan- kaya — kaymakamlığına başlıyacak olan Halük Nihad'ın, içinde: Dilini yuttu dalga, bir deli oldu kumsal, Serhas'ın orduları, İl- yada sanki masal Bü heybetin sesinden düşer bir korkak kale, Bakın, solmadı bile kahraman Çanakkale, Diye yeni zaferimizi eski esatirle kaışılaştı- ran “Çanakkale” si Mon- trö zaferinin heyecanı gönüllerimizde — taptaze coşup duürürken basil- mak gibi ayrı bir bahti- yarlığa da erdi: Büyük Önder'in kılıç- . la kazandığı bir zaferi kalem ve siyasetle taç- landırdığı günlerde böy- öpenin " dığı Akif'î” Pa “Asım” adın! genci, bir ge? manlıklarını ken yarattı! şiirini, kahi betle bir niyle yazm : Nihad'in dahâ talebe iken ğ çıkardığı dergisindeki süreyii ö | — — —<