N SAYFA 2 Yarı - Siyasal Mısırlı dostlarımız Memleketimizi ziyaret etmek üze- re gelen misirli profesör. ve talebe grupunun başkanı, Çanakkale'den geçerken bir nutuk söylemiş ve bu nutukta büyük şefimizin memleketi- 'e memleketinin o noktasında yap- tığı eşsiz hizmet üzerinde durarak demiştir ki: . “Mustafa Kemal, işte - bu tarihte, İstanbul'u, birinci defa kurtarmıştı. Muhakkak ki onun, - İstanbulu / ve aynı zamanda bütün Türkiyeyi, bir ikinci defa ve bu sefer kati olarak kurtarması mukadder bulunuyordu. ©, zaferi ile, yalnız Türkiye vekayi- ir ün şark tarihi- ııanw' Ka Türliye ile Atatürk ten, Türkiye ile Atatürk'ü tarih, hiç bir defasında - biribirinden ayıramıyacaktır. Ve yurdumuzun her noktası. Atatürk adlı büyük ev- ladının bir başka hizmetine bir baş- ka hesab, deha ve enerji eserine şa- hidlik edecektir. Çanakkale'den geçerken söyledi- #i mutuktan ayırarak yukarıya koy- duğumuz cümlelerle mısırlı başkanı Zeki Ömer Bey, Atati en büyük misyonuna dokunmuştur. Atatürk, şüphesiz, türk milli kur- tuluş hareketinin yaratıcısıdır. Ve bu bakımdan, ©, her şeyden önce irk tarihinin malıdır. Şu da var ki, türk milli kurtuluşu, Misır gibi mem- leketlerden bakınca, bunlar. için bir örnek manası taşımaktadır. Kapitülasyonların kalkması, milli ekonominin kurulması, müstakil bir kültür hayatınm başlaması, kısaca, bir cemiyetin ekonomik, sosyal, kül- irel ve politik yapısını baştan / aşa- ğ değiştiren bir hareket, türk olarak başlıyabilir ama Türkiyeye münha- sır kalamaz. İ Ve ne şüphe ki, aynı şartlar için- de yaşıyan ne kadar memleket var- sa, türk mucizesinden ders ve türk inkılâbının büyük yaratıcısı Atatürk- “ten ilham ve kuvvet alacaklardır. Biz, sevgili misirle dostlarımızın bu sözlerinden bunu anlıyoruz. Ve Kemalizmin — çevresinde — yaşıyan komşu devletlerin çoğunda derin a- kisler bırakmış olduğunun - delilleri savmakla bitmez. | İnkılâbimizin bu husvsiyetin tesek, çok işliyebiliriz. Öyle bir yyada ve tarihin öyle bir devrinde ya- — gıyoruz ki, başka memleketler üze- -rinde fikir bakımından müessir ol mak, bu güzel talie eşsiz. bir Şef'e malik olmak dolayısiyle kavuşan bir memlekete ancak moral bir prestij ve bunun arkasından da maddi kuv- vet verebili Memleketimizi görmeğe gelen mı- “arrlı dostlarımızı eğer iyi ağırlıyabi- Tir ve kendilerini gördüklerinden ve “işittiklerinden memnun - bırakabilir- #ek bahtiyar oluruz. Kendilerine “hoş çeldiniz” derken in doğulu misafire im de DilKârultayına Tez göndermek için müddet uzatıldı İstanbul, 22 ÇA.A.) — Türk dil ku- Yumu genel sekreterliğinden: Üçüncü türk dili kurultayına tez ver- imek istiyenlerin müracaat — müddetleri bitmiştir. Bir tez vereceğini bildirmiş, fakat tezinin tamamını henüz gönder- memiş olan arkadaşlar için 31 temmuz 1936 akşamına kadar tezlerin bitirilerek Dolmabahçe - sarayında kuürüm genel gekreterliğine gönderilmesi ehemiyetle zica olunur. İzmir Fuvarında Trakya pavyonu Edirne, 22 (A.A.) — Milletlerarası İzmir fuvarında modern - tarzda açıla- €ak olan Trakya pavyonunun hazırlık- Tarına başlanmıştır. — Payyonun inşası için hazır olan para — İzmir'e gönderilmiştir. Boğazlar ve dünya (Başı 1. inci sayfada) denize girmelerini tahdid eylemektir. Sovytler birliğinin ikinci hedefi Ka- radeniz yet limanlarına götürebilmek ve bu manlardan Karadenize getirebilmek hak- kını kendisine temin eylemekti. Bu al- man ve japon emperyalizminin ve baş- Janğıçta ingiliz delegasyonunun da mu- halefetine uğradı. Sovyet filosunun bir yerden diğer bir yere giğpesini tahdid Siyasetinin imkânsızlığırı? anlamış olma- sından dolayı ingiliz hükümetini tebrik ederiz. Böyle siyaset açıkça sovyetler birliği menfaatleri aleybine olurdu. E- ğer ingiliz hükümeti Baltık denizinde bir filo yarışının neticelerini önlemek istiyorsa deniz silâhlarını - tahdid için milletlerarası bir anlaşma elde etmeyi aramalıdır. Bittabi böyle bir anlaşma bütün devletlerin mentaatlerini gözet- melidir. Sovyet Rusya herhangi bır mi letlerarası silâhların - tahdidi. lehinde olduğunu şüphe götürmez bir tarzda sbat etmiştir. Ancak bunun kendi em- niyetini koruması şarttır. Sovyetler birliğinin çok mühim olan üçüncü hedefi de boğazlar anlaşması- 'nın Milletler Cemiyeti paktı çerçivesi içinde olması idi. Sovyetler birliği Mil- detler Cemiyetinin muhafaza ve tars ve sulhun kollektif bir tarzda teşkilât- Jandırılması için mücadele lüzumundan iham alarak harb. sırasında tecavüze uğrayana yardım için Milletler Cemiye- 'tinin kararını tatbik edecek olan harb gemilerine boğazlardan tahdidatsız geç- melerinin temininde israr etmiştir. İn- iz mukabil projesi Milletler Cemi- yetini tatlı tatlı gömüyordu. İngiliz hükümetinin nihayet Büyük Britanya kamoyunun çogunluğuna uymuş ve bir çok delegasyonlarının azimli müzahere- tiyle boğazlar anlaşmasını — Milletler Cemiyetinin paktına ve ruhuna istinad ettirilmesi lüzumuna bütün delegasyon- Jarını ikna edilebilmiş olmasını yasetinde Milletler Cemiyeti paktını 'ne kadar ciddiyetle göz önünde bulun- durduğunu ve bu paktın tatbiki için 'e derece ciddiyetle mücadele ettiğini ispat eylemiştir. Bu, bütün muarızla- fımıza göstermelidir ki sovyetler birli- ği Montröde bencil bir siyaset peşinde koşmamış fakat hareket tarzı yalınızca sulhun - kuvvetlendirilmesi endişesin- den ilham almıştır. “Alman matbuatı konferans neticele- rini şiddetle tenkid etmekte ve Çanak- kalenin sovyet - fransız iltifakının eli- leki sovyet gemilerini diğer sov- ULUS ve azeteleri .a AŞRETETRNUN Milletler Cemiyeti mahfillerinin fikirlerini neşreden La Tribune des Nation gazetesinin 16 temmuz tarihli sayısında çıkan, meşbur karikatürist Derso ile Ke- len'in yukarıki karikatürlerini alıyoruz. Bu karikatürlerin üstünde: 'Çanakkale boğazı kapılarında”, ve altında da Türkiyenin müsaadesi olmadıkça bogazlardan ne geçtiğini avaz avaz bağırmaktadır. Şurasını ehemiyetle kaydetmek icabe- der ki, ortada bir askeri fransız - sov- yet ittifakı yoktur. Mevcud olan - şey karşılıklı bir yardım paktıdır. Almanya bu pakta müsavi şaktlarla iltihak ede- ir. Bu da ispat eder ki, bu pakt Al- manyaya karşt bir mücadele silâhı değil fakat saldırana karşı bir silâhtır. Mont- Töde AtmanyaY SAA DYSE SF atmıfa ta değil merkezi Avrupa sulhu ile Karadeniz sulhu arasında tabit bir münasebet kuruldu. Faşist alman mat- buatının sövyetler birliği ile Fransanın Türkiyeyi bir silâh olarak kullanmak istediklerini bağırmaları, balkanlardan garka doğru yeniden ilerlemeye teşeb- bir ral geçilemiyeceğini anlatmak için: “Lütte n kapıyı açar mısınız?” sözleri vardır. 'büs eden Almanyanın Türkiyeyi ken- disine râm edememiş olmaktan doağn memnuniyetsizliğinin ifadesinden baş- ka bir şey değildir. Sovyet kamoyu muhteviyatı itibari le sövyetlerin ” Karadenizdeki - hayati menfaatlerine uygun olan, bizim dos- tumuz bulunan Türkiyenin boğazlarda ki hakimiyetini kurmak suretiş 'a n inr tatmin eden ve'niha: 'yet bütün sulh istiyenlerin bekledikk rini yerine getiren Montrö mukavelesi- ni hararetle selâmlar. Milletlerarası kol-| dektif emniyet teşkilâtıinin — dostları, Montröde ehemiyetli bir meydan mu- Harebesi kazanınışlardır. Romen Basını *Montrö konferansı, harbdan- beri müsbet neticelere varan biricik konferanstır.., Zorile'den Bükreş, 22 (A.A.) — Montröde im- zalanan boğazlar mukavelenamesi — Ro- manya absını tarafından geniş surette tefsir edilmektedir. Dimincatza ezcümle diyor ki “Milletlerarası vaziyetin inkişafı ve bilhassa Akdenizde muvazenenin değiş- mesi Türkiyeyi boğazlar rejiminde de- iklik taleb etmeğe ve bilhassa Ça nakkaleyi yeniden silahlandırmak hak- kınt istemeğe sevketmiştir. Türkiye boğazlar ıtek taraflı olarak teslih fik- Yini daima reddederek bütün - hareke- tinde Milletler cemiyeti usulüne hür- met göstermiştir. Yeni ” mukavelename le kabul edilen prensip kollektif em- tin daha iyi bir surette işlemesini teshildir. Mesela Romanya maruz kalırsa Fransa boğazlar vasıta. sile yardıma gelebilecektir. Sovyetler Fransa ve Balkan antantı tarafından ileri sürülen metnin İngiltere tarafın. dan kabul edilmiş keyfiyeti, Fransa ile Sovyetler bi birbirine bağlıyan karşılıklı yardım. pakt içinde fransız - sövyet iş bir mından çok büyük bir ehemiyeti bulunmaktadı Zorile gazetesi ise diyor “Montrö konferansı, sulh andlaşma- darındanberi yapılıp da bütün iştirak e- denlerin menfaatlerini — tatmin eden müsbet neticelere varmış olan belki bi- ricik konferanstır. Bu konferansta Tür- kiyenin taleplerini kabul eden bir an> daşmaya varılabilmiş ve Türkiye bütün bu müddet içinde ma hürmet eden olması bakır Türk - ingiliz Ticaret ve anlaşması hakkında bir sual İngiltere Ticaret Nazırı B. Runciman Londra, 22 ÇA.Â.) — Royter bildi- riyor: Avam kamarasında, türk - ingiliz borçlar anlaşınası hakkındaki suallere cevab veren B. Runciman ezcümle de- miştir “— 11 temmuzda ingiliz bankasına yatırılan paranın yekünu aşağı yukarı 350 bin isterling idi. Bu tarihe kadar yapılan tediyat da aşağı yukarı 345 bin ingi idi. 'Türk hükümeti, anlaş- manın tatbikini iyileştirecek - tedbirleri görüşmek üzere yakında Londraya de- degeler göndermek hakkında İngiltere- nin yaptığı daveti kabul etmiştir... Avam Kamarasında takdir tezahürleri Londra, 22 (A.A.) — Royter bildi- riyor : Avam Kamarasında, boğazlar anlaş- mast hakkında beyanatta bulunulması. nu istiyen bir mebusa, B. Cranborne, bu hususta yakında beyanatta bulunacağı cevabını verdikten sonra liberal muha- liflerden B. Mander bir. müdahalede bulunarak demiştir ki : “— Türkiyenin hareket tarzı, barış- cılığa doğru bir değişiklik bahsinde, Almanya için çok mükemmel bir örnek teşkil etmez B. Mander'in lanmıştır. Almanya ve İtalyaya haber verilecek Londra, 22 (A.A.) — Dış işler ba- kanlığı, Almanya ve İtalya işgüderle- rini perşembe günü Londrada toplana- cak olan üçler konferansından haher- dar etmiş ve kendilerine tebliğin met- nini vermiştir. Bu hâdise, Roma ve Berlin'in, görüşmeler safhalarından ha- berdar tutulacağı hissini kuvvetleni mektedir. bu müdahalesi alkış- Sovyet tayyarelerinin büyük hava yolculuğu Moskova, 22 (A.A.) — Moskova aati ile saat 23.10 da ant 25 den gelen bir radyo haberi, tayyarenin gayet bir vaziyette olduğunu ve Petropavlos- ka doğru yürümekte bulunduğunu bil- dirmektedir. BB. Stalin, Molotof, Orconikidze ve Dimlitrov, tayyare — mürettebatına bir radyogram çekerek tebrik ve temenni- lerde bulunmuslardır. 23 TEMMUZ 1936 P. ŞEMBE Lozan günü Lezan saferinin yıldilekmü selinndez betile yacım alışam aet 18 d Ankara, Halkernide bir tören verilecektir. Halkevimiz bu büyük bayram günü- aü için güzel bir. peogram hazıdlanıış Ç “Törene herkes gelebilecektir. Tören kartları Halkevinde dağıtılmaktadır, B.Tahsin Uzer Gençlerimizin şark seyahatı etrafında izahat verdi Erzurum, 22 (A.A.) — Üçüncü v mumi mülettiş B. Tahsin Uzer, muha- birimize şunları söylemiştir: — Muhtelif meslek ve sanata men. #ub batı genç münevverlerini doğu di« yarını ziyarete davet ettim. Memleket için bilhassa genç evlâdlarımız için çok hayırlı, faydalı ve isabetli olan bu seya- hata her meslekten muayyen bir ni bet dahilinde yüzer kişilik irfan kafile- lerinin birer ay fasıla ile gelmelerini Takalılardan rca ettim. Seyahatin kolaye Tıkla, şenlikle, istifadeli olarak geçmesi için Ankarada, İstanbulda, bir komites nin teşkilini ve komite ile müfettişlik a- Tasında zaman ve mekân tayin ederek görüştükten sonra bir program tesbiti. ni hükümeti merkeziyeden diledim. Kül- türel teşekküllerden ayrı ayrı müracaat lar, telgraflar geliyor. Bu yolda münfe- rid teşebbüslerin ve hedefe göre uygun bir netice vermiyeceği düşüncesiyle do- ğuya gelecek gençlerimizin bu komite ve partiye müracaatlarını isabetli gör- düğümü Anadolu ajansının tavassutiylk alâkadarlara arzederim. Trakya köyleri için sine- ma ve projeksiyon maki- neleri getirildi Edirne, 22 (A.A.) — Trakya köylü leri için Berlinden getirilmiş olan sinee a ve Projeksiyon makinelerinin ilk tea rübeleri çok muvaffak olmuştur. Bunlar bem alır ve hem verir. makinelerdir. Türk kültür hareketlerini yaymak için C.H. Partisinin temelli kültür işlerinde kullanılacak olan akimülatörlü radyo- lardan elli tanesi de büyük köyler için asmarlanmıştır. Bu radyo akimülatör. deri en az 15 gün idare edecek ve boşa. dnca en yakın elektrik merkezinden doldurulacaktır. Uzunköprü kavunları Edirne, 22 (ALA.) — Bu yıl Uzun. köprü kavunlarının Avrupaya sevki e- konomi bakanlığınca kabul edilmiştir. POLİSTİ Bir yankesicilik Ulus meydanında dolaşmakta iken Har san oğlu Hasan tarafından cebinden üç lira kaymetindeki saatin aşırıldığı Ana- kucağı bekçisi İbrahimin - şikâyetinden anlaşılmış ve polis işi tahkik etmiye baş damıştır. Meydan Palas lokantasının camı kırıldı Meydan Palas lokantası önünden geçe mekte olan mütcahhit Feridunun metre- si Bedriyeye söz atmasından hiddetle- 'nen garson Mehmed Emin ve arkadaş- darı Mustafa ve İbrahim Feriduna hücum ederek tokatla dövmüşler ve kendileri 'ne mükabele eden Feridunun attığı taş Jokantanın Camıma isabet ederek kırıl. mıştır. Polis hepsini yakalamı devam olunmaktadır. Tahkikata Rakıdan sonra kavga Mukaddem mahallesinde oturan şoför Muharrem ve metresi Sevimle arkadaşı Ahmed, çiftlikte rakı içtikten sonra kıs- kançlık yüzünden kavga etmişler ve Muharrem Sevimi bıçakla kolundan ve bacağından yaralamıştır. Suçlu yakalan. mış ve yaralının tedavisi yaptırılmıştır. Jstabaşılarını yaraladılar İşlerine nihayet verdiren ustabaşı Tb- rahimi başına tuğla vurmak suretiyle ya ralıyan Ön Cebecide Halidin inçaatında çalışan Şükrü ve Ali polis tarafından yâ- kalanmışlardır.