23 Temmuz 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 SAYFA 2 ULUS Be 23 TEMMUZ 1936 P. .2ŞEMBE Yarı - Siyasal Mısırlı dostlarımız Memleketimizi ziyaret etmek üze- re gelen mısırlı profesör ve talebe grupunun başkanı, Çanakkale'den geçerken bir nutuk söylemiş ve bu nutukta büyük şefimizin memleketi- ne memleketinin o noktasında yap- tığı eşsiz hizmet üzerinde durarak demiştir ki: N “Mustafa Kemal, işte bu tarihte, İstanbul'u, birinci defa kurtarmıştı, Muhakkak ki onun, İstanbulu ve aynı zamanda bütün Türkiyeyi, bir ikinci defa ve bu sefer kati olarak kurtarması mukadder bulunuyordu. O, zaferi ile, yalnız Türkiye vekayi- inin seyrini değil, bütün şark tarihi- nin seyrini değiştirdi.” Gerçekten, Türkiye ile Atatürk'ü tarih, hiç bir defasında biribirinden ayıramıyacaktır. Ve yurdumuzun her noktası, Atatürk adlı büyük ev- ladının bir başka hizmetine bir baş- ka hesab, deha ve enerji eserine şa- hidlik edecektir. Çanakkale'den geçerken söyledi- ği nutuktan ayırarak yukarıya koy- duğumuz cümlelerle mısırlı grupun başkanı Zeki Ömer Bey, Atatürk'ün en büyük misyonuna dokunmuştur. Atatürk, şüphesiz, türk milli kur- tuluş hareketinin yaratıcısıdır. Ve bu bakımdan, o, her şeyden önce türk tarihinin malıdır. Şu da var ki, türk milli kurtuluşu, Mısır gibi mem- leketlerden bakınca, bunlar - için bir örnek manası taşımaktadır. Kapitülasyonların kalkması, milli ekonominin kurulması, müstakil bir kültür hayatınım başlaması, kısaca, bir cemiyetin ekonomik, sosyal, kül- türel ve politik yapısını baştan aşa- ğı değiştiren bir hareket, türk olarak başlıyabilir ama Türkiyeye münha- sır kalamaz. Ve ne şüphe ki, aynı şartlar için- de yaşıyan ne kadar memleket var- sa, türk mucizesinden ders ve türk inkılâbının büyük yaratıcısı Atatürk- ten ilham ve kuvvet alacaklardır. Biz, sevgili mısırlr dostlarımızın bu sözlerinden bunu anlıyoruz. Ve Kemalizmin — çevresinde — yaşıyan komşu devletlerin çoğunda derin a- kisler bırakmış olduğunun - delilleri savmakla bitmez. n İnkılâbımızın bu hususiyetini, is- tesek, çok işliyebiliriz. Öyle bir dün- yada ve tarihin öyle bir devrînde”ya- şıyoruz ki, başka memleketler üze- —rinde fikir bakımından müessir ol- mak, bu güzel talie eşsiz bir Şef'e malik olmak dolayısiyle kavuşan bir memlekete ancak moral bir prestij ve bunun arkasından da maddi kuv- vet verebilir. Memleketimizi görmeğe gelen mı- sırlı dostlarımızı eğer - iyi ağırlıyabi- lir ve kendilerini gördüklerinden ve işittiklerinden memnun bırakabilir- sek bahtiyar oluruz. Kendilerine “hoş geldiniz” derken doğulu ev sahibinin doğulu misafire karsı gösterdiği, onların da bizim de ;malümumuz misafirperverliği — gös- termek isteriz. Burhan BELGE ——— Dil Kârultayına Tez göndermek için müddet uzatıldı - İstanbul, 22 (A.A.) — Türk dil ku- vumu genel sekreterliğinden: Üçüncü türk dili kurultayına tez ver- mek istiyenlerin müracaat müddetleri bitmiştir. Bir tez vereceğini bildirmiş, fakat tezinin tamamını henüz gönder- memiş olan arkadaşlar için 31 temmuz 1936 akşamına kadar tezlerin bitirilerek Dolmabahçe sarayında kurum genel sekreterliğine gönderilmesi ehemiyetle rica olunur. İzmir Fuvarında Trakya pavyonu Edirne, 22 (A.A.) — Milletlerarası İzmir fuvarında modern tarzda açıla- cak olan Trakya pavyonunun hazırlık- larına başlanmıştır. “ Pavyonun inşası için hazır olan para İzmir'e gönderilmiştir. Boğazlar (Başı 1. inci sayfada) denize girmelerini tahdid eylemektir. Sovytler birliğinin ikinci hedefi Ka- radenizdeki sovyet gemilerini diğer sov- yet limanlarına götürebilmek ve bu li- manlardan Karadenize getirebilmek hak- kını kendisine temin eylemekti. Bu al- man ve japon emperyalizminin ve baş- lanğıçta ingiliz delegasyonunun da mu- halefetine uğradı. Sovyet filosunun bir yerden diğer bir yere gitmesini tahdid siyasetinin imkânsızlığını anlamış olma- sından dolayı ingiliz hükümetini tebrik ederiz. Böyle siyaset açıkça sovyetler birliği menfaatleri aleyhine olurdu, E- ğer ingiliz hükümeti Baltık denizinde bir filo yarışının neticelerini önlemek istiyorsa deniz silâhlarını tahdid için milletlerarası bir anlaşma elde etmeyi aramalıdır. Bittabi böyle bir anlaşma bütün devletlerin menfaatlerini gözet- melidir. Sovyet Rusya herhangi bir mil- letlerarası silâhların tahdidi lehinde olduğunu şüphe götürmez bir tarzda isbat etmiştir. Ancak bunun kendi em- niyetini koruması şarttır, Sovyetler birliğinin çok mühim olan üçüncü hedefi de boğazlar anlaşması- nın Milletler Cemiyeti paktı çerçivesi içinde olması idi. Sovyetler birliği Mil- letler Cemiyetinin muhafaza ve tarsini ve sulhun kollektif bir tarzda teşkilât- landırılması için mücadele lüzumundan ilham alarak harb sırasında tecavüze uğrayana yardım için Milletler Cemiye- tinin kararını tatbik edecek olan harb gemilerine boğazlardan tahdidatsız geç- melerinin temininde israr etmiştir. İn- giliz mukabil projesi Milletler Cemi- yetini tatlı tatlı gömüyordu. İngiliz hükümetinin nihayet Büyük Britanya kamoyunun çogunluğuna uymuş ve bir çok delegasyonlarının azimli müzahere- tiyle boğazlar anlaşmasını — Milletler Cemiyetinin paktına ve ruhuna istinad ettirilmesi lüzumuna bütün delegasyon- larını ikna edilebilmiş olmasını — se- lâmlamak lâzımdır. Sovyetler birliği si- yasetinde Milletler Cemiyeti paktını ne kadar ciddiyetle göz önünde bulun- durduğunu ve bu paktın tatbiki için ne derece ciddiyetle mücadele ettiğini ispat eylemiştir. Bu, bütün muarızla- rımıza göstermelidir ki sovyetler birli- ği Montröde bencil bir siyaset peşinde koşmamış fakat hareket tarzı yalınızca sulhun kuvvetlendirilmesi endişesin- den ilham almıştır. Alman matbuatı konferans neticele- rini şiddetle tenkid etmekte ve Çanak- kalenin sovyet - fransız iltifakının eli- ve dünya gazeteleri v NG Z . COMTTNZIR N> 0 : — RUJTU ARAS —— Ğ . U -— ŞA af ——PORL STANLEY Milletler Cemiyeti mahfillerinin fikirler ini neşreden La Trihune des Nation gazetesinin 16 temmuz tarihli sayısında çıkan, meşhur karikatürist Derso ile Ke- len'in yukarıki karikatürlerini alıyoruz. Bu karikatürlerin üstünde: “Çanakkale boğazı kapılarında”, ve altında da Türkiyenin müsaadesi olmadıkça bogazlardan geçilemiyeceğini anlatmak için: “Lütte n kapıyı açar mısınız?” sözleri vardır. ne geçtiğini avaz avaz bağırmaktadır. Şurasını ehemiyetle kaydetmek icabe- der ki, ortada bir askeri fransız - sov- yet ittifakı yoktur. Mevcud olan şey karşılıklı bir yardım paktıdır. Almanya bu pakta müsavi şaktlarla iltihak ede- bilir. Bu da ispat eder ki, bu pakt Al- manyaya karşı bir mücadele silâhı değil fakat saldırana karşı bir silâhtır. Mont- röde Almanya aleyhtarı blok arasında bir rabıta değil merkezi Avrupa sulhu ile Karadeniz sulhu arasında tabii bir münasebet kuruldu. Faşist alman mat- buatının sovyetler birliği ile Fransanın Türkiyeyi bir silâh olarak kullanmak istediklerini bağırmaları, balkanlardan şarka doğru yeniden ilerlemeye teşeb- büs eden Almanyanın Türkiyeyi ken- disine râm edememiş olmaktan doağn memnuniyetsizliğinin ifadesinden baş- ka bir şey değildir. Sovyet kamoyu muhteviyatı itibari- le sovyetlerin Karadenizdeki hayati menfaatlerine uygun olan, bizim dos- tumuz bulunan Türkiyenin boğazlarda- ,ki hakimiyetini kurmak suretiyle meşx A .. .. Lozan günü Lozan zaferinin yıldönümü münase-« betile yarın akşam saat 18 de Ankara halkevnide bir tören verilecektir. Halkevimiz bu büyük bayram günü- müz için güzel bir program hazırlamışe KUK Törene herkes gelebilecektir. Tören kartları Halkevinde dağıtılmaktadır, B.Tahsin Uzer Gençlerimizin şark seyahatı etrafında izahat verdi Erzurum, 22 (A.A.) — Üçüncü u- mumi müfettiş B. Tahsin Uzer, muha- birimize şunları söylemiştir : — Muhtelif meslek ve sanata men-« sub batı genç münevverlerini doğu di« yarını ziyarete davet ettim. Memleket için bilhassa genç evlâdlarımız için çok hayırlı, faydalı ve isabetli olan bu seya« hata her meslekten muayyen bir nis-< bet dahilinde yüzer kişilik irfan kafile- lerinin birer ay fasıla ile gelmelerini a- lâkalılardan rca ettim. Seyahatin kolay« lıkla, şenlikle, istifadeli olarak geçmesi için Ankarada, İstanbulda, bir komite« nin teşkilini ve komite ile müfettişlik a« rasında zaman ve mekân tayin ederek görüştükten sonra bir program tesbiti« ni hükümeti merkeziyeden diledim. Kül- türel teşekküllerden ayrı ayrı müracaatı lar, telgraflar geliyor. Bu yolda münfe- rid teşebbüslerin ve hedefe göre uygun bir netice vermiyeceği düşüncesiyle do- ğuya gelecek gençlerimizin bu komitö ve partiye müracaatlarını isabetli gör- düğümü Anadolu ajansının tavassutiyl4 alâkadarlara arzederim. Trakya köyleri için sine- ma ve projeksiyon maki- neleri getirildi Edirne, 22 (A.A.) — Trakya köylü: leri için Berlinden getirilmiş olan sine« ma ve Projeksiyon makinelerinin ilk teâ rübeleri çok muvaffak olmuştur. Bunlar hem alır ve hem verir makinelerdir, Türk kültür hareketlerini yaymak için DTT“YEYEEY D ru menfaatlarını tatmin eden ve niha- yet bütün sulh istiyenlerin bekledikle- rini yerine getiren Montrö mukavelesi- ni hararetle selâmlar. Milletlerarası kol- dostları, Montröde ehemiyetli bir meydan mu- harebesi kazanmışlardır. lektif emniyet teşkilâtının Romen Basını “Montrö konferansı, harbdan- beri müsbet neticelere varan biricik konferanstır.., Zorile'den Bükreş, 22 (A.A.) — Montröde im- zalanan boğazlar mukavelenamesi Ro- manya absını tarafından geniş sunette tefsir edilmektedir. Dimineatza ezcümle diyor ki: “Milletlerarası vaziyetin inkişafı ve bilhassa Akdenizde muvazenenin değiş- mesi Türkiyeyi boğazlar rejiminde de- ğişiklik taleb etmeğe ve bilhassa Ça- nakkaleyi yeniden silahlandırmak hak- kını istemeğe sevketmiştir. Türkiye boğazlar ıtek taraflı olarak teslih fik- rini daima reddederek bütün hareke- tinde Milletler cemiyeti usulüne hür- met göstermiştir. Yeni mukavelename ile kabul edilen prensip kollektif em- niyetin daha iyi bir surette işlemesini teshildir. Mesela Romanya bir tecavüze maruz kalırsa Fransa boğazlar vasıta- sile yardıma gelebilecektir. Sovyetler Fransa ve Balkan antantı tarafından ileri sürülen metnin İngiltere tarafın- dan kabul edilmiş olması keyfiyeti, Fransa ile Sovyetler birliğini birbirine bağlıyan karşılıklı yardım paktı esası içinde fransız - sovyet iş birliği bakı- mından çok büyük bir ehemiyeti haiz bulunmaktadır.,, Zorile gazetesi ise diyor ki: “Montrö konferansı, sulh andlaşma- larındanberi yapılıp da bütün iştirak e- denlerin menfaatlerini tatmin edlen müsbet neticelene varmış olan belki bi- ricik konferanstır. Bu konferansta Tür- kiyenin taleplerini kabul eden bir an- Taşmaya varılabilmiş ve Türkiye bütün bu müddet içinde milletlerarası ma hürmet eden bir memleket olduğu- nu ispat eylemiştir niza- Türk - ingiliz Ticaret ve anlaşması hakkında bir sual İngiltere Ticaret Nazırı B. Runciman Londra, 22 (A.A.) — Royter bildi- riyor: Avam kamarasında, türk - ingiliz borçlar anlaşması hakkındaki suallere cevab veren B. Runciman ezcümle de- miştir ki: « 11 temmuzda ingiliz bankasına yatırılan paranın yekünu aşağı yukarı 350 bin isterling idi. Bu tarihe kadar yapılan tediyat da aşağı yukarı 345 bin ingiliz lirası idi. Türk hükümeti, anlaş- manın tatbikini iyileştirecek tedbirleri görüşmek üzere yakında Londraya de- legeler göndermek hakkında İngiltere- nin yaptığı daveti kabul etmiştir.,, Avam Kamarasında takdir tezahürleri Londra, 22 (A.A.) — Royter bildi- riyor : n Avam Kamarasında, boğazlar anlaş- ması hakkında beyanatta bulunulması- nı istiyen bir mebusa, B. Cranborne, bu hususta yakında beyanatta bulunacağı cevabını verdikten sonra liberal muha- liflerden B. Mander bir müdahalede bulunarak demiştir ki : “— Türkiyenin hareket tarzı, barış- cılığa doğru bir değişiklik bahsinde, Almanya için çok mükemmel bir örnek teşkil etmez mi?,, B. Mander'in bu müdahalesi lanmıştır. alkış- Almanya ve İtalyaya haber verilecek Londra, 22 (A.A.) — Daış işler ba- kanlığı, Almanya ve İtalya işgüderle- rini perşembe günü Londrada toplana- cak olan üçler konferansından haher- dar etmiş ve kendilerine tebliğin met- nini vermiştir. Bu hâdise, Roma ve Berlin'in, görüşmeler safhalarından ha- berdar tutulacağı hissini kuvvetlendir- mektedir. Sovyet tayyarelerinin büyük hava yolculuğu Moskova, 22 (A.A.) — Moskova saati ile saat 23.10 da ant 25 den gelen bir radyo haberi, tayyarenin gayet iyi bir vaziyette olduğunu ve Petropavlos- ka doğru yürümekte bulunduğunu bil- dirmektedir. BB. Stalin, Molotof, Orconikidze ve Dimitrov, tayyare mürettebatına bir radyogram çekerek tebrik ve temenni- lerde bulunmuslardır. 2 AMAYA AAAT AM ö “<cek' SĞLİYEKA İK WEkümr toplıyarak göstenmek kolay olacaktır. C.H. Partisinin temelli kültür işlerinde kullanılacak olan akimülatörlü radyo« lardan elli tanesi de büyük köyler için ısmarlanmıştır. Bu radyo akimülatör« leri en az 15 gün idare edecek ve boşa« lınca en yakın elektrik merkezinden doldurulacaktır. Uzunköprü kavunları Edirne, 22 (A.A.) — Bu yıl Uzun- köprü kavunlarının Avrupaya sevki e< konomi bakanlığınca kabul edilmiştir. POLİSTE: Bir yankesicilik Ulus meydanında dolaşmakta iken Has san oğlu Hasan tarafından cebinden üç lira krymetindeki saatin aşırıldığı Ana- kucağı bekçisi İbrahimin şikâyetinden anlaşılmış ve polis işi tahkik etmiye baş« lamıştır. Meydan Palas lokantasının camı kırıldı Meydan Palas lokantası önünden geçe mekte olan müteahhit Feridunun metre- si Bedriyeye söz atmasından hiddetle- nen garson Mehmed Emin ve arkadaş- ları Mustafa ve İbrahim Feriduna hücun ederek tokatla dövmüşler ve kendileri« ne mukabele eden Feridunun attığı taş lokantanın &amına isabet ederek kırıl- mıştır. t Polis hepsini yakalamıştır. Tahkikata devam olunmaktadır. Rakıdan sonra kavga Mukaddem mahallesinde oturan şoför Muharrem ve metresi Sevimle arkadaşı Ahmed, çiftlikte rakı içtikten sonra kıs- kançlık yüzünden kavga etmişler ve Muharrem Sevimi brçakla kolundan ve bacağından yaralamıştır. Suçlu yakalan- mış ve yaralının tedavisi yaptırılmıştır; Ustabaşılarını yaraladılar İşlerine nihayet verdiren ustabaşı İb- rahimi başına tuğla vurmak suretiyle ya ralıyan Ön Cebecide Halidin inşaatında çalışan Şükrü ve Ali polis tarafından yö- kalanmışlardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: