24 Haziran 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

vaj Yarı - Siya elar İi aha darmetaaiı © Sanksiyonların kaldırılmasına ka- rar vermesi, Baldvin hükümetini in- .giliz tarihinin kaydetmediği şiddette bir karşı partiler hücumu önünde bı- rakmıştır. Lloyd George'a göre, bu — günkü ingiliz hükümeti “alçak” bir - hükümettir. Labour hatiblerine göre b : de, halka kollektif güven politikasr N bakımından verdiği sözden döndüğü için, “yalancı” bir hükümettir. Baldvin hükümeti, bir müddet da- ha iktidarda kalabilir. Şu var ki, Ha- beşistan davası yüzünden uğradığı — âkıbet, muhafazakâr partisini, yalnız politik değil moral bir bozguna uğ- ratmıştır. ” İşi, İngilterenin iç politikası tara- : n görünce, ingiliz nasyonaliz- mi, büyük bir yara almıştır. İngiliz filosunun dünyayı her zaman titret- miş olan şöhreti, başvekilin ağzını mühürliyecek kadar ehemiyetsizleş- eski ve en ingiliz olan parti, ingiliz milletini aldatmış, yahud aldatmıya hükümeti, il- taya, Laval-Hoare plânmı çıkarmıştır. ği Bu tezadlı hareketi, gerek İngilterede Ü gerek Milletler Cemiyetinde büyük — gürültülere yol açınca, bu plânı or- — tadan gene Cenevre poli- tikasıma avdet etmiş, fakat silâhlar davayı İtalya lehine halledince, bu — Befer yeniden ve Samuel Hoare'u da- —— ha önce deniz bakanlığına tayin ede- rek diplomatik anlaşma formülünü —— kullanmıya başlamıştır. Yalnız, imparatorluğun moral pres- — tijini kurtarmak lâzım geldiğinden, — bütün suçu Milletler Cemiyeti ile bu- 4 nun kovenantı'na ve bu da kâfi gel- miyormuş gibi kollektif barış politi- h 'L-. kasımın dünkü ve bu günkü esasları- — Na yüklemeyi de ihmal etmemiştir. Bürç Halbuki: Gerek İtalya - Etyopya anlaşmaz- — liği, gerek Milletler Cemiyeti, gerek . kollektif barış davası, ilk gününden bu güne kadar ingiliz iç politikasmı — istedikleri gibi yürütmek istiyen par- — tilerin bir oyuncağı olmuştur. Daha geçen parlamento seçimleri başlamadan önce, İtalya - Etyopya meselesinin halli bir hallediş tarzını, — bu hallediş tarzı da ingiliz dış politi- — kasmda açık bir prensipin ortaya kon- —Masını şart koşmuştu. “Millt, hükümet” parolasının de- vam edebilmesi için, hele Peace - bal- — lott yapıldıktan sonra, iktidara gele- - cek olan ingiliz hükümetinin Cenev- re politikası gütmesi ve kollektif ba- rış formülüne sadakatini ilân eylemiş *olması sakınılmaz bir zaruret halini almıştı.. Baldvin, bunu bildiği için, 'a İıaddı zatında Labour pattisi ile Libe- — Fal partinin inandıkları bu iki nokta- Yyı, tuttu kendi “milli Blok” unun se- gim beyannamesine âaldı. — Bunu yaparken hatırlaması lâzım ki, muhafazakâr partinin en tec- rübeli ve en salâhiyetli şahsiyetleri, n Milletler Cemiyeti'ne ne de kol- | İektif barış formülüne inanmaktadır- %ı Ve bilmesi lâzım idi ki, seçimi bu sâyede kazansa bile, böyle bir dış po- — litikayı güdebilmesine ne harici şart- — lar, yani Avrupanın durumu ne de — dahili şartlar yani muhafazakâr par- — tinin iki ayrı ve zıd kanaata bölün- —Mmüş olması yüzünden imkân var- he Çyle ki, bir sözü tutamıyacağını bile söz vermesi yüzünden, biz- zat kendi partisini ve kendi şahsi şe- ref ve haysiyetini tehlikeye koyacağı tır, __ — Baldvin bunları bilmiyor değildi. ö alnız şunu umuyordu: Kollektif : ve Cenevre mekanizması işle- — Miyecek; işlese bile kâfi gelmiyecek- ğ—— tir. Almanya fırsattan istifade ederek Ren'i mutlaka işgal edecek ve bu su- retle İngiltere ile Fransa, ne Etyop- Gene iç politika bakımından, en | çalışmış olmak mevkiine düşmüştür. . | — Dıiş politika bakımmdan, vaziyet * — “kinde, Cenevre kanalından yürümek ! Ğ istemiş, fakat bir müddet sonra, or- 4 Baldvinin - sıyasası ya, ne de Ren meselesi üzerinde mu- tabık kalabilecektir, Ve ingiliz etkârı umumiyesi anlıyacaktır ki, Baldvin hükümeti, bütün iyi niyetlerine rağ- men, kollektif barış formülü üzerin- de yürüyememiştir. Gerçekten, hâdiseler, Baldvin'in düşündüğü ve biraz da tertib ettiği gibi cereyan etmiştir. Fakat, ingiliz efkârı umumiyesi, Baldvin hüküme- tinin iyi niyetle hareket ettiğine ina- namamııştır, Nasıl inansın ki, hâdiseler, Bald- vin'in mantığına zahir olduğu nis- bette karşı partilerinin bizzat bu man- tık, ingiliz düşüncelerine ve arzula- rına düşmandır. Ve elbette karşı par- tiler, hâdiseleri tefsir ederken, onları Baldvin'in mantığma göre değil, ken- di politik menfaatlerine göre tefsir e- deceklerdir. Bütün bunlar gösterse gerektir ki, ingiliz politikasmı idare etmekte olan başvekil Baldvin'de gerçi nazariye- nin mantığı kuvvetlidir ama, ameli- yenin mantığı zayıftır. z “>-Kollektif. bariş formülünü seçim progrfamma almak, mükemmel bir se- --gini taktığidir. Şu var ki,ve hele or- tada bu formülün hemen tatbik edil- mesine müsait bir İtalya - Etyopya meselesi varken, bu formülün tatbik edilmesi üzerinde dost düşman, yerli yabancı her'kes ısrar edecektir. Bi- naenaleyh, kollektif barış formülünü sade seçim beyannamesine almak kâ- fi değildir. Onu hükümet programı- na da sokmak İlâzımdır. Yani ona inanmak ve ona karar vermiş olmak lâzımdır. Baldvin halbuki, bu formüle inan- mışa benzemez. Daha ilk adınıda or- taya attığı Laval - Hoare plânı . ile, kollektif barış formülünden kurtul- mıya çalışır. Çünkü koyu muhafaza- kârlar; yani partinin filer sahibleri olanlar, buna muarızdırlar. Formul- den kurtulamayınca, bu sefer Buld- vin, formül aleyhinde hâdiselerle itti- fak etmiye çalışır. Ve ister ki, kollek- tif barış formülünün yürümediğini, yürüyemiyeceğini hâdiseler isbat et- sin ve formülün İngilteredeki taraf- tarlarını, hâdiseler sustursun. İyi ama, hâdiseler demek, kendile- rine hükmedilemez kuvvetler demek- tir. Hâdiseler, varacakları noktaya va- rır, istenilen noktaya değil. Ve arada bir çok şeyleri, hâdiselerin seli sürük- leyip götürür: İngiliz filosunun ve politikasının prestiji ve muhafazakâr- lar partisinin moral ve tarihi prestiji İşte Baldvin'in nazariye mantığı, bunları görememiştir. Öyle ki, bu mantık - ile, karşı partileri avlamıya çıkan talisiz başvekil, hazırladığı tu- zağın içine, partisiyle beraber, kendi- si düşmüştür, —. , :. “BURHAN BELGE —— —37 —— Ankara Avcılar Kulübü umumi heyeti Ankara Avcılar kulubü umumt heye- ti önümüzdeki cumartesi günü saat on beşte belediye sal da topl: ktır. Alman büyük elçiliğinin bir tekzibi Almanya Büyük Elçiliği aşağıdaki tekzibi yollamıştır ; “İranlı, ıraklı ve mısırlıların ari ırktan'telâkki - edilmiyeceklerine dair Almanya iç işler bakanlığının bir ta- mimi hakkında bazı İstanbul gazetele- rinde çıkan havadis hakikate uyma- maktadır, _ 4 T Bu haberin tamamen yanlış olduğu şuradan da tebarüz eder ki haberin is- tinad ettiği Nueremberg kanunlarının hiç bir yerinde ari ırkı kelimeleri mev- cud değildir.,, (A.A.) İSTANBUL TELEFONLARI: Sultanahmed kazısından alınan neticeler İstanbul, 23 — Sultanahmet kazısını idere eden profesör Bakster 10 haftalık çalışmasının neticelerini bugün gazete- cilere gösterdi. Profesörün son kazıları neticesinde 50 metre murabbarnda mü- zayikli bir saha bulunmuştur. Burada 4 ve 5 inci milâd asırına aid eserlere rastlanmıştır. Profesörün kanaatına göre buradan asıl kısma girilecektir. Geeçnlerde rastlanan iskeletlerin bun- dan 300 sene evvel yaşamış türk ölüle- rine aid olduğu tesbit edilmiştir. kd d d B. Şevki Behmen gitti İstanbul, 23 — Bir müddetdenberi şehrimizde bulunan ve Ankara ile İz- miri ziyaret eden Yugoslavya devlet bakanlarından B. Şevki Behmen bugün gitti ve uğurlandı. ** f - İstanbulda hava İstanbul, 23 — Bugün öğleye kadar açık ve güzel olan hava öğleden sonra şiddetli bir fırtına ilç birdenbire boz- du ve akşama kadar yağmur yağdı. Ak- şam 19 dan sonra hayva düzelmiştir. . Ş . . Sigaralarımız için İstanbul, 23 — Brüksel belediye re- isi bugün İstanbula geldi. İnhisarlar idaresiyle Belçikada törk sigaralarının satışı hakkında konuşacaktır. Yunan basketbol takımı İstanbul, 23 — Yunan milli basket- bol takımı geldi. Bugün türk milli ta- kımı ile karşılaşacaktır. Bir adam ezildi İstanbul, 23 — Bugün bir otöbüs Bakırköyünde Mahmud isminde bir a- damı ezdi. Şoför yakalandı. İzmirde Üzümün asgari satış fiatları tesbit edildi İzmir, 23 (A.A.) — Türkofis Mü- dürü Ziya, Tariş Limitet şirketi direk- törü Hakkı Veral, Üzüm fiat ve ihraca- tr üzerinde bir toplantı daha yaparak bu yıl üzüm ihracatı yapacak olanların bakanlıktan üzüm ihracat lisansı alma. larını ve tespit edilen fiattan aşağı o- ferto yapamıyacakları hakkında hükü. mete tahriri teminat vermelerini karar. laştırmış ve asgari fiatları şöyle tespit etmiştir: 7 numara - sif Hamburg - 13, 8 numara 14, 9 numara 15, 10 numara 17 buçuk, 11 mumara 20.-Bu fiât geçen se. neye göre 20 para fazladır. Alınan ted. ğ birlerle herhangi bir - piyasa - Oyunüna mahal kalmıyacağı temin edilmekte ve büu kararların hemen piyasada Müsbet tesirler göstermesi beklenmektedir. Kutuluk kereste idhalâtı devam ediyor İzmir, 23 (A.A.) — Kutuluk keres. te ithalâtı devamdadır. Üç dört ay için. de bu yıl ihracatınım ihtiyacı temin e . dilmiş olacaktır. Altı kutüu fabrikası ye- ni kerestelerden kutu yapmaya Daşla. mıştır. Üç gün içinde bütün kütu fab- rikaları çalışmağa başlamış bulunacak- tır. Ay sonunda ikinci parti kerestenin gelmesi beklenmektedir. Alman tipi ku- tulara 11 kuruş, ingiliz tipi kutulara 10 kuruş 30 para fiat tespit edilmiştir. Bu, geçen seneye göre iki buçuk kürüş u- cüuzdur. İncir tüccarı da kendi kutuları için bu seneki kereste fiatiyle üzüm ku- tu fiatlarının esasına göre incir kutusu için bir fiat verebilecektir ki bu fiat far- kr geçen seneye göre yüzde 18 ilâ 20 da- ha ucuzdür , B. Celâl Bayar Şehrimizdeki fransız heyeti şerefine bir gardenparti verdi Dün Ekonomi Bakanı, B. Celâl Bayar Kavaklıdere caddesindeki köşklerinde Ereğli şirketini hüküme- timize satmak için şehrimize gelmiş bulunan fransız heyeti şerefine bir gardenparti vermiştir. İstanbul ve İzmitte ilkmekteb kampları İstanbulda ilk mektep talebeleri için bir kamp açılacağı haber veril- mişti. Bu kamp, Kızıltoprakta 49 un- cu ilk mektepte olacak ve | temmuz- dan 31 ağustosa kadar sürecektir. Kamp, ilk mektep muallimleri tara- “fından idare edilecek, çocuklar her türlü-yorucu oyunlardan ve hareket- lerden uzak bulundurulacak ve kamp hayatının icab ettiği kadar sakin geç- mesine itina edilecektir. Kamp, doktorların devamlı ve sı- kı nezareti altında bulunacaktır. Dok- torlar her çocukla her zaman ayrı ay- rı meşgul olacaklar ve hangi çocuk- ların güneş ve deniz banyolarından istifade etmesinin lüzumlu olduğunu tesbit edeceklerdir. Yalnız doktor ta- rafından izin verilen çocukların gü- neş veya deniz banyosu yapmalarına müsaade edilecektir. Kampta çocuk- larım gıdalarının ve uykularının bol olmasma itina edilecektir. Kamptan beklenen faydaların elde edilebilmesi için, velilerin kamp müddetince ço- cuklarına izin istememeleri ve onla- rm kamp müddetince tam bir kamp hayatı geçirmelerine imkân vermele- ri şart koşulmuştur. ' Kampta zaman gayet güzel tak- sim edilmiştir. Çocuklar sabah 7 de kalkacaklar ve akşam 21 de yatacak- lardır. Çocuklarım sıhhi ve bol gıda al- malarına bilhassa itina edilecek ve her günün kahvaltı ve yemek İistesi yine doktorların nezareti altında ve mevsimin ve çocuk arzusunun icab- ları göz önünde bulundurularak ha- zırlanacaktır. Çocukların getirecekleri aşyalar tesbit edilmiştir. Çocuklarmı kampa vermek istiyen veliler, çocuklarınım bulundukları mektepler başmuallim- liklerine başvurarak kampın bir ay- lık ücreti olan 15 lirayı vereceklerdir. Kampa girecek olan bütün çocuk- lar kâmp doktoru tarafından önce muayeneye tâbi tutulacaklar ve 'işti- raki uygun görülmiyenlerin 'iad& edilecektir.” İzmitte de talebeler için a lar dahilinde bir kamp açılacaktır. Bu - kampın hazırlıkları da ikmal edil- miştir. p Muallimler için de Büykada ve Heğbeliadada iki kamp hazırlanmış- tır. Büyükada ve Heğbeliada ilkmek- teplerinden istifade edilecek olan bu kamplar, 15 temmuzda açılacaktır. Poliste yeni terfi imtihanları Emniyet Umum Müdürlüğü kadro açıklarını doldurmak ve ihtiyaçları kar- şılamak üzere, 15 temmuzda Ankarada ve diğer vilâyet merkezlerinde polis ve ikinci komiserler için yeni bir imtihan açmağa karar vermiş ve teşkilâtına ta- mim etmiştir. İmtihana giren polisler, muvaffak oldukları takdirde, üçüncü komi, ve ikinci komiserler de birinci komiser o- lacaklardır. Sualleri umum müdürlük | tanzim edecek ve kapalı zarflarla, ta- yin edilen gün ve saatte, imtihan he- yeti huzurunda, açılmak üzere vilâyet- - lere gönderecektir. » CoN eli A . İktısat Vekâlati mürakipleri Ankaraya geliyor İktısat Vekâleti, muhtelif şirket ve müesseselerdeki mürakiplerini An- karaya davet etmiştir. Bu mürakıp- lere, mürakabe vazifesinin ifa tarzı hakkında başmüşavir Fon der Porten ve teftiş heyeti reisi Hüsnü Yaman taraflarından bir seri konferanslar ve- — rilecektir. Dün Yenişehirde bir — - . . kamyon devrildi Dün akşam saat 20 sularında Yeni- şehirde bir kaza olmuştur. Konyaya git- mek üzere İtfaiye meydanından hare- ket eden konyalı Ahmed Kabakçının 46 numaralr kamyonu Uçar sokakta Dr. Hüseyin Doranın âpartımanı önünde bir elektrik direğine çarparak devtilmiştir. - “Hâdise şöyle cereyati Etmiştir: — Şoför Mustafanın idaresindeki bu kamyon, demiryolu köprüsünden sonra . asfalt caddeden geçmek istemişse de bırakılmadığından Devlet şürası arka- sıma sapmış, dik yokuşu çıkarken aksı kırılarak geri geri gitmeğe başlamış ve” devrilmiştir. " ; Otobüste Koçhisara bırakılacak ge- niş beton künkler ve bunları götüren bir yolcu vardı. Şoföre, yolcuya ve şo- för muavini Osmana bir şey olmamış ve bunlar ize kabilinden kurtulmuşlar. dır. Yalnız künklerin çoğu kırılmış ve çatlamıştır. Elektrik direği eğrildiğin« den kontak tesiriyie cereyan kesilmiş « tir. Kamyonun devrilişi ve cereyanırn kesilişi mahalleyi telâşa vermişse de nüfusça zayiat olmadığı görüldüğündeti sükünet çabuk teessüs etmiştir. Hâdise yerine yetişen polis işe el * ğ köymuş ve şoförün ifadesini almıştır, * Yeni kanunlar resmi ceridede çıkti Sıhat ve içtimaf muavenet vekâleti teşkilat ve memurin kanunu, türk cezâa kanununun bazı maddelerini değiştiren kanun, çeltik ekimi kanunu, dünkü res- mi ceridede çıkmıştır. | Birincisi 15 ağustostan, türk ceza kanununun, bazı maddelerini değiştiren kanun bir birinci teşrinden ve üçüncü- sü de neşri tarihinden itibaren metiye- te girmektedir. - £ DİL KÖŞESİ: Gazetelerimizde fr ponctu- ation dediğimiz noktalamaya hiç dik- -kat ve itina gösterilmiyor. Meselâ ta- ninmiş bir yazarın bir Fikrasından bir cümle: vi Yd 5 " “Benim veremiyeceğim cevabı ge- ne allahtan kocası verdi.,, Bu cümle- de “gene allahtan,, kelimeleri iki virgül arasına alınması lâzqngeıl_îrken l ş.. Bu yüzden “allahtan ko- ca,, gibi bir terkib meydana Çıkıyor. Aynı gazetede bir başlık: ' | Avusturya elçilerini değiştiriyor.,, Bu, anlayacağınız gibi “Avustur- ya, elçilerini değiştiriyor.,, olacaktı. Bu virgül konulmayınca “Avusturya elçilerini,, gibi bir terkib meydana çı- kıyor. Cümlede bu terkib meful ha- lindedir. Fiili de “değiştiriyor., dur. Cümleyi bu türlü alınca fail aramak " — Avusturya elçilerini kim değiş- tiriyor? sualini sormak ihtiyacını du- © Bir tek virgülü kullanmamamın or- taya çıkardığı sonuçlar bunlardır. Mekteplerde öğretmenlerin çocuk- lara öğrettiği noktalama kaideleri gazetelerde tatbik sahası bulmamal! mıdır? k Te j ınkara Birası Mevsimin En Güzel içkisidir