Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
d <B Bi K B v B A .." Ğ A 1Ş ğ M Ç ” * ’.l * * * DAYFA 2 ULUS Yarı - Sıyasal Almanyanın Bundan önceki yazımızda- (1) Almanya'nın ekonomik genişleme yolunu anlatmağa çalışmış ve bu yo- lun Çekoslovakya'da başlıyarak, ce- nubu şarki istikametinde, tâ Basra körfezine yani İran ve Suriye'ye ka- dar uzandığını söylemiştik. Bir iddiaya göre 1918 denberi Av- rupa'da (tıpkı nabız ile hararet ara- sındaki uygunluğun birden ortadan kalkması gibi) ekonomik menfaat - ler politik menfaatlere zıd bir istika- mette yürümüştür. Ve bu, Avrupa organizmasının çok hasta olduğunu gösteren bir diğer delil sayılmıştır. Acaba, böyle mi idi ? Eğer ekonomi derken, yalnız tica- ret anlamaz ve sermaye ve kredi ha - reketleri'ni de ekonominin mühim bir unsuru kabul edersek, o zaman ekonomi ile politika'nm 1918 den- beri de, Avrupada, pek güzel birbirine muvazi gitmiş olduğunu tesbit ede- 19186 de, 1918 muahedelerinin fahri, patronajı İngiltere'de, filt pat- ronajı ise Fransa'dadır. 1918 den itibaren, ingiliz ve ame- rikan sermayeleri büyük mıkdarlar halinde Almanya ve Polonya'ya ti- caret kredisi olarak; fransız serma- yeleri ise Orta Avrupa ve küçük an - tant memleketleriyle Polonya'ya ke- za büyük mikdarlar dahilinde, politi- ka kredisi olarak akmıştır. Bugün, 1936 senesindeyiz. Ara- dan 18 yıl geçmiş ve birçok vakalar — cereyan etmiştir. 1918 muahedelerinin fahri patro- nu İngiltere, sermayelerinin yatmak- ta olduğu Polonya ve Almanya'yı politik bir blok haline koyduktan baş- ka I. Reich'in ilk tesisi gününden beri Versailles'ı tasfiyeye matuf olan hareketlerini geniş bir tolerans ile karşrlamıştır. Unutmamalı ki, ingiliz Hrasının düşmesinde, Fransanım Lon- dra piyasasına kısa vadeli olarak ya- tırdığı milyarları süratle geri çekme- si, bu milyarları halbuki Londra piya- sasının Almanya'ya uzun vade ile yatırmış bulunması âmil olmuştur. 1918 muahedelerinin fili patronu Fransa'ya gelince, o da 1918 denberi yürütmüş olduğu antirevizyonist po- Tlitikayı Çekoslovakya ve Avusturya- dan Romanya ve Bulgaristan'a ka- dar orta ve şarki Avrupa'ya akıttığı siyasi krediler sayesinde yürütebil- miştir. Fakat bu esnada, geçen yazımızda da söylediğimiz gibi, fransız kredile- rinin yattığı memleketler, alman tica- retinin gittikçe genişliyen selyatağı- Almanya, Versailles barışınımn hü- kümlerine bağlı bulunduğu yani ne ordu yapabildiği ne de müteaddi bir politikaya geçeblidiği müddetçe, el - bette ki politika üstünlüğünü, Al - manya'nın artan ticareti değil Fran- — sa'nm ikraz ettiği paralar tayin ede- cekti. Elbette ki silâhlr ve kudretli bir Fransa'nın finansı silâhsız ve politi- ka yapmak imkânından mahrum bir — Almanya'nm ticaretine galip gele- " cekti. Di İ vi N v e Politika yapamıyan bir Almanya- nın ticaretini ise, Orta Avrupa'dan doğu Avrupasına kadar, o sıralarda kapışan kapışana idi. Çünkü politik sı olmıyan bir ticaret kadar tatlı bir şey olamazdı. ğ Fakat bugün, IHI. Reich'in üçün- €ü senesinden sonra, Almanya, 1918 bağlarımı birer birer koparmış ve hü- — kümranlık haklarını tamamen elde Çi * * P. yi *l — istediği kadar politika yapabilir. — tekim yapmaktadır. Artık alman ti- etmiş bir melekettir. Öyle ki, artık Ni- careti apolitik bir münasebet değil- — dir. Fransa'nım 1918 den 1936 yılı- na kadar nüfuz süren parası gibi, —— mormal bir tesir vasıtasıdır. » Esasen, bazılarına “nabız ile hara- ret” mukayesesini yaptıran sebeb, Almanyanım Versailles bağlariyle bağlı bulunması olmuştur. Bağlar kalkınca, Almanya, elbette ki aktif politikaya geçecek ve bu politikasını ticaretine ticaretini de polıhkıımı — Müdafaa ettirecekti. Yani: “mani — kalkınca menu avdet edecekti” (1) 30 mart tarihli ULUS “Alman- O ya'nın yolu” başlıklı yazımız. politik yolu Evet, Almanya, ekonomik kriz- den henüz kurtulamamıştır. Milyon- larca işsizine, daha doğrusu muaz - zam bir ihracat kabiliyetine göre ku- rulmuş olan endüstri'sine eski sağ- lam ve normal iş ve istihsal temelle- rini henüz temin edememiştir. Fakat, ingiliz ve amerikan milyar- ları, orada. yatmaktadır. Bunları kur- tarmak içni, yeni milyarları imdada yollamak lâzımdır. Bunları kurtar- mak için, alman ekonomisine fakat bunun için de alman içpolitikasına bir çıkış noktası tedarik etmek lâzım- dır. İngilizlere göre bu, Almanyanın Ayvrupa muvazenesini bir beraberli- ğe götürecek kadar kuvvetlenmesi ve bir de alman ekonomik tazyikinin cenubu şarkı ye doğru şimdilik kana- lize olmasıdır. Ta ki, hem sömürge talebinin bir müddet daha önüne ge- çilsin, hem de ezeli hakem rolünü İngiltere'nin Avrupa'da da ele ala- bilmesi için, Avrupa, az çok müsavi iki parçaya ayrılmış olsun. Çünkü düne kadar olan vaziyet, ister frank ve altın para, ister İngiltere'nin Al- manyada yatan paraları ve ister kıta- da yürütülecek politika bakımmdan, İngılta'emn karşısma, Fransa'nın hep hegemonya arzularını ve sabo- taj teşebbüslerini çıkarmıştır. Hattâ bunun ilk uçlarımı Franclin - Bouil- lon'un Ankara anlaşmasında bile bu- labiliriz. — İtalya - Habeş işi yahut Fransız - Sovyet paktı ise, İngiltere- nin İll. Reich'i tutmak kararını an- cak takviye etmiştir. Silahta ve politikada kuvvetli bir Almanya hem Sovyet Rusya'nın karşı - rejimine hem de Fransa'nın rakip - rejimine karşı, ihtiyar kıtada mükemmel bir — settir.. Cenubu şarki istikametinde yürüyen bir al- man ticareti ise, kredinin anahtarı İngiltere'nin elinde kaldığı ve Al- manya'nın kendisi, bünyesi ve reji- mi itibariyle hem Rusya, hem Fran- sa, hem İtalya ile ihtilaf halinde bu- bmduğu müddetçe, İngiltere için, lokalize edilmiş bir tehlikedir. “Almanya'nın politik yolu” şu halde az çok bellidir. Bu yol, bir ucu İngiltere'ye bağlı olmak şartiyle, al- man ekonomi yolunun aynen üze- rinden geçmektedir. Böyle olacaktır ki, 1918 muahedeleri uğruna aynı mıntakaya yatırılmış olan fransız milyarları biraz tehlikeye girsin ve Paris, inadından ve altın para muha- rebesinden vaz geçerek, City'nin di- rektiflerini kabul etsin. Şu var ki, alman poussâe'si, 18 yıldanberi hapsedılmış olmanın ha- reket h ine ve teşebbüs di İZ- mine maliktir. Bug'un politik pres- tij bakımından, 1914 Almanyasma âdeta yaklaşmış bulunmaktadır. E- kuvvet ve bir taraftan artan politik prestijine dayanarak, Orta Avrupa ve Şark Avrupası memleketlerinden bir ikisini bir döfection'a götürebi- lirse, İngiltere'nin telaşa düşmeme- sine imkân yoktur. Fakat İngiltere, bunu da düşün- müş ve bunun da tedbirlerine hazır- lanmıştır. Bu gibi memleketlerde, in- giliz politikası, feaaliyetlerini bir - |. kaç misli artırmıştır. Öyle ki Alman ticaretine karşı bunların başmı, ar- tık yalnız fransız sermayesi değil, aynı zamanda ingiliz politikası da beklemektedir. Ve bununla İngilte- re, fransız sermayesini, bir kere da- ha şuura ve kendisiyle uyuşmaya davet etmiş bulunmaktadır. Eğer 1918 ile 1936 vaziyetlerini karşılaştırırsak, Almanyanın bütün haklarına malik bir büyük devlet ol- ması itibariyle bir kere, çok esaslı farklar görürüz. Bunun içindir ki za- ten Flandin suallerile, Almanyadan bundan sonra ne yapacağını sormak- tadır. Almanya buna gayet kısa ve sade bir cevap verebilir: “Bir büyük devlet gibi yaşamak” Böyle olmakla beraber Alman- yadan çok İngilterenin politik yolu enteresandır. İngiltere çünkü 1918 ve 1929 krizlerini aşarak ezeli ha- kemlik rolünü yeniden eline almıştır. Şimdi herkes için yapılacak şey, ingiliz arbitrajında sade feda edilmez değil, üzerinde pazarlığa girişilmesi İÇ HABERLER İSTANBUL TELEFONLARI: Bir Romen heyeti İstanbula geliyor İstanbul, 1 — Romanya parla- mentosu ıkmcı başkanı ile beraber &ı KN L bl.l' heyet lstnnl:ıuh gelecek ve 24 saat kaldık- tan sonra Filistin'e gidecektir. Bir Türkiye - Sovyet Rusya mecmuası çıkarılacak İstanbul, 1 — Sovyet Fen Akade- misinin Türkiye - Sovyet Rusya adlı bir mecmua neşrine karar verdiği burada haber almmıştır. Verilen mü- temmim haberlere göre mecmua yıl- da dört defa çıkacak ve bu iki mem- leketin kültür ve ekonomi faaliyetle- * İstanbul, 1 — Arazi tahririnde çalışmak üzere şimdiye kadar beledi- yeve 150 kadar müracaat yapıldığı söyleniyor. * İstanbul, 1 — Ölçülerin sene - İik teftişine başlandı. Arjantin ile yapılacak ticaret anlaşması Hükümetimizle Arjantin hükü - meti arasında bir ticaret anlaşması yapılması icin Paris'te konuşmalar yapılmaktadır. Müzakereleri, hülrü- metimiz adıma, Paris Büyük Elçimiz B. Suad ve Etonomi Bakanlığı yö- netceri B. Faik Kurdoğlu ve Arjan- tin hükümeti adına da, Paris Büyük elçileri idare etmektedirler. Pek ya- kında, iki memleketin yüksek men - faatine uygun bir neticeye varılacağı umulmaktadır. B. Servet Berkin'in yolculuğu Ekonomi Bakanlığı ticareti teskilâtlandırma bürosu d'rektö- rü B. Servet Berkin bazı tetki'kler- de bulunmak üzere bugün İstan- bula gidecektir. Bugün İnkilâb Dersi Prf. M. Esad Bozkurt tarafından HALKEVİNDE Saat: 17.30 da verilecektir. Çağrı *K tay arzıuhal er bugün saat 14 de toplanacaktır. #*Kamutay vilâyetlerin husu- si idareleri kanuınu muvakkat en- " cümeni bugün saat 15 - de topla- nacaktır. *Kamutay maliye encümeni bugün saat 19 da toplanacakhr tehlikeli birer varlık olduklarını ispat etmektir. Görülüyor ki, birçok yollar gi- bi, alman yolu da, bütün genişliğine ve ehemiyetine rağmen, şimdilik “in- giliz meydanı” na çıkmaktadır. Burhan BELGE NOT. — Hüseyin Cahid Yalçın, son cevabı ile, “edebiyatta otorite” mesele- sini münakaşa etmek gibi bir fikir me- selesile değil, “Fikir hareketleri” mec- muasına gaye olarak çizdiği muayyen bir işe devam etmek gibi bir politika meselesiyle alâkadar olduğunu göster- miştir. Fikir işlerine politikayı karış- tıran ve kendisine her şeyi izah edici bir cevab verilse —dahi — karşısın- dakine “intibah” — atfecderek haklı çıktığına kendi kendine karar veren bir zat ile, esasen, bir — münaka - şaya girişmiş değildim. Kullandığı tak- tiğin ve şahsıma yaptığı hücumun doğ- ru olmadığını anlatmak istemis'im. An- lamamakta ısrar ediyor. Bu da, bileceği iştir. — B.B. kendi Şehir büdçesi 1.887.184 lira üzerinden bağlandı Belediye meclisi dün Nevzat Tan- doğan'ın reisliğinde nisan toplantıla- rma . Meclise verilen 1936 büdce projesi letkık için büdce encü- menine verildikten sonra gündem- deki işler görüşüldü. Toplantıya mhayet verilmeden evvel belediye ı'eısı ıneclııten yeuı I.l_le , CŞ bu devrede çıkanlmısmı temenni et- ti. Büdçe projesinde masraf ve vari- dat 1,887,184 lira üzerinden muva- zeneli olarak bağlanmıştır. Almanya ve Polonya hükümetleriyle yapılacak ticaret anlaşmaları Polonya hükümeti ile yapıla- cak ticaret anlaşması için şehri- mizde konuşmalar yapılmaktadır. Yürürlükte olan Türkiye - Alman- ya ticaret anlaşması üzerinde ko- nuşmak için de Berlinden bir he- yetin Ankaraya gelmek üzere yola çıktığı haber verilmektedir. Ekonomi Bakanımız İstanbula gidecek Ekonomi Bakanımız B. Celal Bayar'ın bir iki gün kalmak üzere bugün akşam trenile İstanbula gi- deceği haber alınmıştır. Bükreş elçimiz geldi Bükreş Elçimiz B. Hamdullah Suphi Tanrıöver İstanbul'dan şehri- mize gelmiştir. B. Tanrıöver, evvel- ce de yazdığımız gibi, Romanya türklerinin göç işleri hususunda hü » kümetle temas ettikten sonra yakım- da vazifesi başma dönecektir. Amerika Büyük Elçisi ve Bayan Mak Mürey'in dünkü tetkikleri Amerika Büyük Elçisi Bay C. V. A. Mak Mürey dün Halkevi- ne giderek evi gezmiş, Halkevinin çalışmalarını gösteren filmi sey- retmiş ve üç saat kadar meşgul olmuştur. Bayan C. V. A .Mak Mü- rey'de ziraat enstitülerini gezmiş, ve sonra ikisi birlikte Orman çift- liğine giderek uzun boylu tetkik- lerde bulunmuşlardır. “Ulus,, un Dil Yazıları (Başı 1. inci sayfada) köpek cinsinin kazandığı insan muhabbeti bir zamanlar ona tapıl- mış olmasından ileri gelen irsi, ru- hi bir zaaftır. Hititlerin adı Süme- rin redoublement kaidesine göre yapılmış mükerrer it'ten olmadır. Yani (it 4 it) kelimenin etimolo- jik analizi bizi bu yolda aydınla- tabilir: (1) (2) İt —iğ 4it (1) İğ — ana köktür. Parlaklık ve kuvvet ifade eder. (2) İt — kök olarak bu kuvve- tin sahibilır. Şu halde (iğ 4 it) — iğit kavi ve parlak demek olur ki Türkçe- mizde yiğit (iğit) kelimesi itin es- ki ve tabif morfolojisini muhafa- za ediyor demektir. (İğit 4 iğit) — iğitiğit eder ki bazı eserlerde Hithit olarak yazıl- ması bundandır. Ve iki defa yiğit ve parlak demektir. Barak kelimesinde de aynı ma- naları bulabiliriz. Çünkü Bar hem Sümercede hem bugünkü Türkçe- de parlak, ziya manalarını verir. Etimolojik analizi şudur: 1) ağ — ana köktür, parlaklık ve kuvvet bildirir. 2) ab — anlamı temsil eden ektir. 3) ar — mananın tekarrürünü gösterir. 4) ak — Mmananın taallük etti- ği süje veya objedir. Böyle olunca Barak parlaklığın ve kuvvetim bir obje veya süjeye taallâku ve tekarrürü demektir. Hem parlak hem kuvvetli olan bir insan veya mahlüka Barak demek bu bakımaan ham lojik hem ta- bitdir. Netekim şimdi dahi saçları dağınık küçük kız çocuklarına lâ- tife olarak kıllı - barak diyen fa- railyalar Dulunduğu gibi. Hâlâ ba- rak adımı taşıyan oymaklar da vardır. Kırgızların çiğli kabile. sinde olduğu gibi (5). Barak kelimesinin gökle ve kut. lulukla ilgisini gösteren manala- rından biri de şudur- Şamaalarm göklere çıkmak için bindikleri hayali atın adıma Alhy Türkleri Bura veya Argamak der- ler (6). Bu kelunemn baraktan büşbir G keyaltüri Çünkülükin lojik ınılızlerım altalta getirir- sek kelime elemanları arasında bir fark olmadığını görürüz. Barak —— ağ 4 ab 4 ar 4 ak Bura — uğ 4 üub - ur L ağ Galiba devenin iyi bir cinsini anlatan Bugra kelimesi de bu köktendir. İslâm mitolojisinde bir Burak kelimesi vardır. Bu da gök- lere çıkaran bir mukaddes at ol- duğuna göre onun da bu kategori içine alınması tabii olur. Şimdi- Barak kelimesinin To- tem, mukaddes at, mabut, mabet, mesken ve barınacak yer olduğu- nu öğrendiğimize göre Sümerce Barak ile Türkçe Barakın aynı kaynaktan çıktığına inanmamız lâzım ve zaruridir. Sümer illerin- de meydana çıkan sitelerde Ba- rak adlısı yoktur. Belki ilerde bu- lunur. Fakat Sümerce Barak baş ucunda sakaratı bulunan Erek'in yakınında ve bugün de diptiri o- larak yaşamaktadır. Erbaanın bu iki köyü aşağı Baraklı ve yukarı Baraklı isimlerini taşırlar. Çamlı ve ormanı bol dağların yamaçla- rında ve kuzgun yuvalarının ara- sındadır. Memlekette Barak adı- nıetasıyan 16 köy vardır (7). An- karada bile Barak obası ve Ba- raklı buluyoruz. H. R. TANKUT (Arkası var) (5) Aristov, Zamitki s. 384. (6) Potanın Batı şimali Moğo- listan monogralileri cilt 4, s. 68. (71 İç İşleri Bakanlığının köy- lerimiz adlı kitabına bakınız. GS PY M HRANTKAN KODKONY A KOKANDAKAK IADT AYDTAKAYNAZTOYAKALAKAAIAAAIAAKAININNII A Belediye Reisliğinden : Ât pazarı civarına konulan canavar düdü- günün tecrübeleri yapılmaktadır. Bu tecrübe lerin saat veya sair bir ihbar ile alâkadar ol- madığı sayın halka bildirilir. (719) 1-121 5z NADDFRDAKANRAYARAAANAKAKARAKEİ OKLNYK AKKKKOĞCUYDANANNAAPAK AAT KIKAYANAAYAAKINAKİIAAKAIIANA