18 Şubat 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

18 Şubat 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

OK kamea085 DNÜ hw————“g(ı B SAYFA 4 Hukuk Fakültesi talebes Anadolu Gezi çok güzel geçmiştir - Gençlik her yerde büyük bir sevgi görmüş talebesi Konya 10 Ankara Hukuk Fakültesi Brciyes dağlarının e azametli kı muna yaslanmış gibi görünen Kayse- vipe geceleyin girildi. Şehir elektrik zıyam içinde, Modern bir şehir man- zarası Ertesi gün Kayseri “ gezildi. Son bir aç sene işinde Kayseri t maamiyle değişmiş. Geniş ve munta- zam caddeleriyle, yeni binaları, b yük ve pek güzel dern bir şehir yolunu tutmuş. Kenu. hediye etmek eli ve sayın Hakkiyle Mihar ce bir müze var- dır. Kayserinin yek yeni olan büyük bez fabrikası, tayyare fabrikası gö- yüldü. Bu fabrikalarda - küçük yük kadın erkek yüzlerce işçi çalışı- yör. Hiç bir yabanet eli, kafası karış- muyan, müdürleri, — işçileri, amele: kütün türk olan bu fabrikaların bü- yük bir intizam içinde çalışmaları insana ne kadar büyük sevinç ver yöor. Kayseri halkev da ayrıca söylemeğe değer. Kayseriden ayrıldıktan sonra yolda Ulukışlada 4,5 saatlik durma da Ulukaşla ve ilk mektebleri gezildi. İkinci konak Adana idi. Seyhan rinin iki tarafına yapılmış Kayseri den yarım misli kadar daha büyük olan Adana da iklim değişmiş idi İlık bir hava. Her taraf yeşil ve su- kak. Yeşil olan yalnız yer. değil; ekaliptos, portakal ağaçları palmiyeler her taraftan fışkırmış yeşillikler halinde. Sünbüller menekşeler açmış, bahçeler geklerle dolu. Adanada üç gün kaldık. A- dana şüphesiz modern bir şehre Kaysı den daha yakın bulunüyor. Uzun ve ge- siş ana caddeleri ile şehir tamamen ku: rulmuş gibidir. İstasyon caddesi Anka- ranın Yenişehir - Çankaya caddesine benzedilebilir. Cadde üzerindeki fe sölüblerle y: “maşlardır. Atatürk'ün heykeli bu cad- — de üzerinde pek zarif. bir bahçenin ledir. İnşası/ bitme olan güzel mükemmel bir : mekteb de bu caddeyi süslüyor. “Adananın mezbahası pek mükem- E meldir. Gittiimizde mezbahada ke- “sim zamanı bitmiş idi. Ufak bir ko- ku, ufak bir pislik izi yok. Gezilen iyerin mezbaha olduğunu söylemese. derdi mezbaha görmiyen bir kimse- bunun böyle bir bina olduğunu anla- yamıyacaktı. Latif ve pek temiz bir bahçe içinde bu kadar çiçek gibi bir mezbaha binasını Avrupada da bul- mak müşkül denebilir. Adana bu bina- sıyla het vakıt öğünebili Mezbahanın pek yakınında bir de deri fabrikası gördük. Gene bir hu. | #usi şirket halinde işletilen bez fabri kasını gördük. Pamuk - çekirdeklerin. den yağ, sabun, güsbe istihsal eden bir fabrika da alâkayı çeken bir fab- gikadır. Adananın kıymetli müzesini deiğer- Ki müdürü gezdirdi. Kayseride olsun, burada olsun hiç yoktan böyle zengin ve kiymelli yeni müzeler gördükçe Közüsler kabarıyordu. Adana pek mükemmel bir liseye, ziraat mektebine, erkek muallim mek- tebi maliktir. Adanada çok ilgi gördük. Adanadan kalblerimiz derin şükran hüsleriyle dolu olarak Mersine geçtik. Anadolunun, Akdeniz kenarında bir incisi gibi parlıyan - Mersinde bir ildik. Son konak Konyı Kony: yada iki gün kalındı Kafile Konyada - vagondan indiği zaman, senelerdenberi - evladlarına hasret büyük bir ayle samimiyeti ile, heyecan yle karşılandı. Konyasan tarihi ve yüksek eserleri: »i gezdik. Konyada pek çok yüksek yakın ve içtem bi bir konca kadar şirin. Bu. inin gezisi şlür. türk Eski türk eserleriyle doludur un tış, bahçekisminda bir çok Abideler bulunuyor. Bütün bu eser. ler obür görülen müzeler gibi on ve- 'neye çıkmıyan kısa bir zamanın, cu- çalışmasiyle - top- şleri var. Müzesi pek zengindir. t bütün bu tarihi, kıymetli bi- camileri daha şirin gösteren bir Konya vardır ki, yeni Konyadır. 'a Konya, kafilenin daha fazla ve k çok hayretini, takdirini çekti. Bu Hukukçular Konyada kendilerin: karşılıyanlar arasında 'yeni Konyanın da âbideleri Bunları yapar kilerin çocukları, darıdır. Konyanın gen evini de gördük. Kız öğretmenler okulu ve lise de pek mükemmeldir. Büyük ilim müesseseleri Ders zamanı.. Hiç bir ses yok. Zaten kullar sakin yerlerde ” kurulmuşlard. düdürlürleri zengin İsubratuvarlar. vardır yeni neslin evlad. Hukuk talebeleri” Kayseride gösterdiler. Lise de bir tavşan üzerinde yapılacak ameliyata hazırlanılıyordu. Konyanın müesseseleri şüphesiz bun- dan ibaret değil. Büyük ve zarif hükümet konağı, şarbaylık bir atlı spor kulubu, hastane, halk fırkası bi 'nası, halkevi, orduevi, askeri binalar ve başka mektebler konyaya ziynet veren yeni ve güzel bi sı, idman yurdu, Konya halkevi ayrilirken Ankara fa- kültesine pek kıymetli bir albüm ve Ko: yaya ve Konyanın tarihine aid kitaplar hediye etti. Konyadan da derin hatıra. Kafile geçtiği ve kaldığı yerlerin her taratında büyük ve küçük bütün memur- Jarda bir vazife aşkı, büyük bir sami- miyet ve ciddilik gördü. Her yerde hal- kın çalışkanlığı, gaçliğe karşı şuurlu bir çarpmaktadı ve okuma aşkı yüksektir; terbiye ve ka. rakter hürmete lâyıktır. Meselâ Konya- da akşama doğru her tarafta küçük bü- yük, kız erkek alay alay mekteb talebe sini yüksek intizam ve vekariyle evlerine inerken gördüğü vakıt kafile hürmet ve takdirle mütehassıs olmuştur. Uğra- aılan şehir kütüpanelerinde — daima bir sevgi sevinci göze İlim | emniyet meselesini Paris'te çıkan Tan gazelesi Çekos. B. Hodza'nın Pa- ris ziyareti ve Fransız Başbakanı ile tovakya Başbakan yapacağı görüşmenin arifesinde bu ziyaretin önemi üzerinde durarak dı yer hi B. Hodza'nın Paris'e - gelişi, bu. günkü şartlar içinde zamanın en cid di ve hakiki bir siyaset hâdisesi sayı dabilir. Romanya kıralı Şarl ve Yü goslavyanın Naibi prens Pol'un he men arkasından yapılan bu ziyaret fransız siyaset adamları ile küçük antantın salâhiyetli idarecileri arasın da yapılmış olan siyasi görüşmeleri tamamlıyacaktır. Şüphe götürmez ki bu görüşmele bir - Avusturya 'nan orta Avrupa me rin esasını müstakil Prensipine da) selesi teşkil etmektedir. Çekoslovakya hükümeti, menfaat birliği iyi ve samimi bir yaklaşmayı kolay- inde Avusturya ile laştırmak için bütün gayretini sarfe- diyor. B. Şuşniz'in son Prağ seyahal bu güç ve karışık meselenin birkaç noktasının aydınlanmasına — yaradığı gibi Paris görüşmeleri de, resmi ma- hiyette olmamakla beraber, ilerdeki #iyasi temasların muvaffakıyetini te- min edebilecek bir hava yaratmıştır. Fakat unutulmamalıdır ki Parist'eki siyasi faaliyetlerin iyi sonuç vermesi İtalya - Habeş işinin bir an evel bi miş olmasına bağlıdır. — Çünkü orta Avrupa emniyeti ve Tuna bölgesi e- konomik teşkilatı İtalyanın fili rolü 'nü içine almadan tamam olamaz. Ve böyle bir teşki anlaşmalara şimdiden bir zemin ha. lamak Avusturya ile küçük antan- tın arasındaki / ilgileri — iyileştirmek bakımından faydalıdır. Bugün, orta Avrupa meselesi bir arinden tamamen ayrı iki cephe gös- “cmektedir: Bunlar yanın sağlama bağlanacak diğeri de orta Avrupa ve Tuna bölge- sinin ekonomik - teşkilatıdır. Bu iki cephenin biribirinden tamamen ayrı ve farklı olduğunu söyledik. Çünkü adımda halli gereken müşterek neticelenmesi e- konomik meselelerin de halline yar- dim etmez. Müşterek emniyet meselesi bilh; #a Prag hükümetini çok meşgul edi- yor. Çekoslovakyanın coğrafi vaziye- tidir ki bu işe herkesten fazla önem verdiriyor. Çünkü anşlus'un / gerçek- leşmesi ve orta Avrupadaki alman hegemonyası ile Çekoslovakyaya ta- mamen sarılmış olacaktır. — Bunun içindir ki Prag hükümetinin dış sıya- ima Milletler Cemiyeti pakt metodu sası de içinde ve müşterek emniyet üzerinde komşu anlaşmaları yapmak gayesini güdmekte ve bu yolda çalış. malarını ilerletmektedir. çük antantın dayandığı sıyasa da bu dur. Senelerdenberi Avrupa memleketleri arasındaki emniyetsiz- lik havası böyle anlaşmaların kolay- 'ca meydana gelebileceğine ümid ver- memekte ise de a'akalı hükümetlerin gösterecekleri türleri oet Esasen kü- iyi niyetler bütün güç- n kaldırabileceğine ina- B. Hodza'nın fransız nımiz vardır. ehemiyet verilmektedir. Her tarafta ince sanat, güzellik hislerinin doğduğu pek 'açık görülüyor. Gençlik Anadolunun konuk sever ve centilmen halkına karşı duyduğu şükran- ları unutmiyacaktır. Bu - şükranı, yürd uğurunda, cumuriyet, inkilâp yolanda | herhangi sürette olursa olsun çalışmakla fedakârlıktan geri kalmamakla ödeyebi çek okuyanlar gördük. Temizliğe büyük Orta Avrupa emniyeti ve Almany: Büyük Britanya ve Fransanın Berlinde yaptıkları teşebbüs ve tekliflere Almanya neden cevab vermedi? abakanı ve Dış Bakanı ile yapaca #t görüşmelerin bu inanımızı kuvvet- lendireceğine eminiz. B. Beneş'in çiz diği sıyasa yolunda ilerlemekte — de vam eden Çekoslovakya, muahedele n tekrar yözden geçirilmesi mesele- 'vne doğrudan doğruya veya dolayı le bile olsa dokunulmadığı takdir de müşterek emniyet ve ta Avrupa plünı çalışmalarına istekle - ortaklık edecektir Orta ve şarki Avrupa terinin en salâhiyet hükümet mümessillerinin cvvelâ Londra'da sonra da Paris'ie yaptığı diplomatik konuşmalar - Be tün'de bir sinirlil uyandırmıştır. ve alman basını sebebi anlı ilmiyan ya asabiyet ve hoş göstermiştir. hut güç anlaşılır bi nudsuzluk Hitler Almanyasının ne orta Av hiç bir vakit sulhu bozucu bir sıyasa gütme rupada ne de başka tarafta ti daima tekrarlanıyor. Bu sıyasa eğer doğru ise müşterek emniyet ve sulhu koruma için ya- pılan diplomatik görüşmeler Alman- yayı neden kızdırıyor, alı yunu neden endişeye düşürüyor. Bil kamo- Türk Kooperati (Başı I. inci sayfada) söylediği sözle etmeksizin bize uyan en rasyonel şekillerin bulunması - husu- sunda bu teşekkülün önayak olabile- ceğini söylemiş ve sözlerini şu cüm- lelerle bitirmiştir: '— Yüce değerli Celâl Bayar ça- Jışmalarınızı en büyük dikkatle takib etmektedir. Müspet riniz için her türlü yardımı yapmak hususunda bir zevk duyacaklarını sı- ze söylememi bana emretmişlerdir.., Bundan sonra rüznameye geçilmiş ve idare heyeti raporuyla hesab bi- dünçosu okunarak kabul edilmiştir. Bu arada umumi kâtip B. A. C. Topçubaşının Türkiye ve dış memle- ketlerdeki kooperatifçiliğe dair ha- muvaffakiyetle- zırladı; heyeti seçimine geçilmiştir. Umumi heyet eski heyetin ve mü rapor da okunmuş ve rakiplerin aynen muhafazasına fakla karar vermiştir. Bundan sonra Atatürke, İsmet İ aönüne, Receb Pekere yıllık toplantı da bulunanların saygılarını bildiren ve fahri reis B. C. Bayarın taşıyan telgraflar çekilmesi hakkında B. Kurdoğlu tarafından yapılan tekli! kabul edilmiştir. Toplantı bitmeden önce umumi ka- tp B. A. C. Topçubaşı hükümetin ya- pi kooperatiflerine maddi ve manevı yardım etmesi hakkında bir takrir vermiş ve dileğinin takibi idare heye tine bırakılmıştır. B. Kurdoğlu toplantıda bulunan. lecektir. Bunu tamamen bilmekteyiz. lara bir kere daha teşekkür ettikten | Yabancı gazetelerde okuduklarımız Türkiye kooperatifçilik cemiye tinin toplantısından bir 18 ŞUBAT 1936 SALI hassa ve önemle şurasını da delim ki bu görüşmeler resmi mahi yette de yapılmıyor. Almanyada, orta Avrupa ve müş- le Almanyanın terek emniyet plânı kuşatılmak istendiği fikri hall niyor, hakikatler tahrif ediliyor, ka. moya yanlış istikamet veriliyor. Daha döğrüsü — Almanya, / kendi milletinden hakikati gizliyor Bir sulhu / küvvetlendirecek her hangi bir çalışma hareketine Alman. yanın da ortaklığı için Berlin'de iki teşebbüs yapıldı. Banlardan biri fran- sız elçisi B. Pol'a, diğeri de Büyük Britanya elçisi B Erik Files tarafın. dan oldu. Almanya bu iki teşebbüsü de cevabsiz biraktı. Hiç şüphesiz te- raf ve vaziyet almak için İtalyan Habeş harbının & bekliyor. Avrupada sulh bağlarını kuvvel- lendirecek çalışmalara — girmesi için Alman. Almanyayı kimse zorlamaz. darın uzak durmaları diğer leri müşterek emniyet ve devamlı bir sulh plânı etrafına toplamak icin ça- lışmalardan menedemez.” fçilik Cemiyeti Yıllık toplantısını yaptı sonü Gelecek yıl çalışmalarının daha verimli olmalarını temenni ede- rek toplantıyı kapatıyorum. Üşlervemai saflaSi he rünüş va büyük bir dikkat ve alâka ile din- denen bir konuşma yapmıştır. Bu konuşmanın ana/ hatlarını ya- ziyoruz: 4— Şimdi arkadaşlar, huzurunda bulunduğum büyük münevver kitie .den şahsi bir konfesyonda bulun- mak için müsaadenizi rica ediyorum., 'On iki yıl önce ticaret müdürü amumisi idim. Kuvvetli bir koopera- tif vardı. İiraf ederim ki elimdeki diplomalara ve birçok memuriyetler- de bulunmuş olmama / rağmen bilgi- min hududu klâsik malümat çerçeve- sini geçmiyordu. Şimdi âlim bir adam oldum iddiasında değilim. Yalnız Ü- caret mümessili olarak Avrupada bu- kunduğum zaman kontinan'a aid ilmi ve teknik malümatı toplamağa çalış. 'tım. Birçok kooperatifleri tetkika me- mur edilerek tetkik ettim. Bütün bun- lar sosyal doğumlu teşekküllerdi. Yal- 'nız Almanyanın mahdud kısımların- da ve Belçikanın flamanlarla — mes- kun parçasında mevcud “köylü koo- peratif birlikleri,, iktısadi hedefli i di. Memleketimizde de böyle koope- ratiflerin kurulmasını — isterdim. Fa- kat tarihçelerini tetkik edin rın hiç birinin memleketimizde aşı tutacak mahiyette bulunmadıklarını bunla gördüm. Sonra Şimali “Amerika teşkilâtını tetkik ve takib ettiğim zaman Roşdal ni bir sınıf müsandesini bir. GA

Bu sayıdan diğer sayfalar: