31 Ocak 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 6

31 Ocak 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— k. SAYIFA 4 i Akdenizde karşılıklı : La Republik / gazetesinde Brosolet yazıyor: Piyer Bilindiği gibi, hâdiseleri le alman gazetelerir a bir son vermek için, in; li diş bakar sir yandan İngil- tere, bir yandan Fransa, Yunar — Yoğunlayya ve Türkiye arasında Ak: denizde karşılıklı yardım esa rinde yapılmış olan uzlaşmalar hal kında on sekizler komitesine açık a bulünmak arzusundaydı. bu arzusunu yerine getirme- eski fransız başbakanı B. Laval istedi. B. Laval böyle bir. beyanatın arkasından muhakkak bir italyan ce- vabı geleceğinden ve Cenevre görüş meleri havasının bu yüzden daha ; Jaşacağından korkmuştu. B. Eden, bü- — gükbirhümüniyetle sözle mekten vaz geçti. Fakat kar amit olduğu faydalı izahı yazıyla bil. dirmekten de geri kalmadı hat ver Bu memorandomunda, B. Eden, ilk önce, İngilterenin, Akdeniz devlet- lerinden yalnız ve sadece bikini istemiş olduğunu hatırlatıyor. 16 mcı maddenin 3 üncü fıkrası mi olan devlet- taah. leceğini resmen tas- diği şey, yardımları gereken devlet- derin, paktın bu fıkra fak tam manasiyle yardımda bulun 'ya hazır olup olmadıkları ve cevab müsbet olduğu takdirde bu yardımın — gekli ne olacağının tayini İngiliz memorandomu, bundan son- v Fransanın 18 ilk teşrinde vermiş olduğu cevabın esaslarını zikrediyor. “Fransız hükümeti, bu cevabı “ncı madenin 3 üncü fıkrasının “ R a d e 'da hududsuz bir hareket tesanüdi gerektirdiğini tanıyor ve “ingili tarafından sorulan sarih vaziye- te gelince, İtalya, milletler cemiyeti- rilletler arası hareketine iştirak için İngiltereye taarruz eder- se, Fransanın İngiltereye yardımı ön- A eCi manasiyle Yunanistan, Yugoslavya — ve Tür- kiye tarafından / verilen cevabların Fransanın cevabına benzedi detmeden önce, i münakaşaya çok faydalı bir ilâve etmekte ve bu uzlaşmanın neti- cesi olarak kurmaylı da ya- Pilmiş olan görüşmelerin, ancak talya-habeş ihtilâfında zecri tedbir- lerin tatbiki dolayisiyle - Akdenizde harb çıktığı takdirde yapılacak ölan müşterek hareket” mevzuu et vafında geçtiğini ve “başka ihtimal- derin” asla, konuşulmamış olduğunu söyliyor. B. Edenin bu açıklamayı yapmış olmasına sevinmeliyiz. Bu izahlar İtalya yan ihtimallere karşı boş yere tedbi ler almıştır. Ayni zamanda Almanya in de faydalıdır, çünkü fransız-in- göstermektedir. fayda- lıdır, çünkü paktın 16 mmcı maddesin- den ilk dafa olarak pratik neticeler çıkarılmış olduğunu anlatmaktadır. “Milletler rakleri yüzünden” tecavüze - uğrı devletlere — karşi t Ve nihayet tek başına da S hareketlere nüd olarak sarih uz cak olan mecburiyeti le yaratılmış olan misal ölçüsüz bir kaymettedir. Ve eğer Fransa, ihtir cak yerde, mantıki hare- ket etmiş olsaydı, İngiltereyle bu nok- tadaki anlaşmasını geniş ölçüde prı paganda etmesi gerekirdi. Çünkü bu günün birinde bir unutuluş çukuruna düşmesine mü- saade etmemek Fransa'ı icabıdır. n kendi m> Yeni ve e gu fıkraları naklediyor: 3 mayıs 1893 de, kıraliçe Viktori: ni ilan etti. Prenses Mari, dük de Teck ile gene kazlık adı “Prenses May,, olan ingiliz prensesinin tek kızı Vikotorya - Mari'nin, prens Corc Öleri Kıral Corc V 'un ağabeyi dük dö Klarene ile ni lanması, İngilterede hararetle tasvib edildi: Gerçek, Veli: ciyle değil de bir ingiliz pregsesiyle evlenmesi iki asırdanbe ki oluyordu. Dük dö münden sonra, müstakbel kıral Corc, Habeş göklerinde: Diplomat meleklerin uçuşları bombardıman tayyarelerinden daha az tehlikeli dei ldir! vda'- Moskova) mmuz 1893 'de, prense Mari'yi alarak ingiliz milletinin dile #ini yerine getirdi. Burada nahoş bir hâdiseyi de ha tırlatalım. Hakiki şahsiyetleri hiç bir zaman meydana çıkmamış olan kötü niyetli bazı insanlar, prens Corc'un, 1890 da Maltada bulunurken amiral Sir Mikael Kalm - Seymur'un kızı gizli olarak evlendiği rivayetini yay: Adlar. İtham tamamen asılsızdı. Bu 'nun bir yalan olduğu iyice biliniyor du; bununla beraber bu yalan uzun ömürlü oldu. Üç sene müddetle bahsi unutulan bu rivayet, beşinci Core'un tahta çıkması dolayısiyle yeniden or- ya atıldı. Sonkânun 1911 de, kıral cesurca bir karar verdi: Bu iftirayı yapanları dava etti. Milliyeti şüpheli olan Mili- yus adında bir adam Paris'te çıkan Lö Liberatör gazetesinde kıral - beşinci Core'u iki defa evlenmekle itham e. den bir yazı neşrettiği tahakkak etti #ti için tevkif edildi. lerin huzuruna çıkmaktan çekinmiye- cekti. Sir Mikael Kulm - Seymur, kı lanberi prens Core'u görmer olduğu meydana çıktı. Kıraliçe — Viktorya 22 sonkânun 1901 de öldü. O zamana kadar York dükü olan prens Corc Gal dükü un Bütün yanını hemen almadı. dünve bu unvanı kıral yedinci Edva: Ki zihinleri Ancak 9 ki / Velinhd prens dö Gal unvanını aldı. Kıraliçe Viktoryanın ölümünden sonra, küçük dük dö Kornval (şimdi karal sekizinci Edvard), büyük baba- leceği düşüncesiyle pek meşgul ol muştu. Mürebbiyesi - Madam Brik; mükadde: kitabtan bir muraı hatırtı yarak, kıraliçenin hemen — melekler- den sonra gelen bir mertebeye sahib olacağını söyledi. Prens Edvard bir müddet düşündükten sönra dedi ki: “Büyük annenin meleklerin ardından gitmek istemiyeceğini sanıyorum". YENİ KİRAL Londrada çıkan Deyli Herald ga- zetesinder id bir şekilde e başlıyor; uzun zaman: danberi halk tarafından bu kadar ta- nılan ve sevilen bir prens Dogal rülmemişti. Halk onu, sade, alelâdı herkes gibi bir adam olduğu için se. ver. Yirmi senedenberi, sayısız can sı- kıcı törenlerde bulunmak mecbur Bunu kabil - olduğu ir şekilde yaptı. Çok Ve onda hususi bir tinde kalmız zusu görülmemişse bu daha iyidir. ir kırallığın, tahtında ke- vetli bir şahsiyet bulundurması kolav değildir. Böyle bir kırala lüzımgelen. büvük isleri idare etmenin verdiği 31 SONKANUN 1956 CUMA Kt ingiliz kıralları insanlar Çünkü bizde bir kıral, uzlaşma ve birliğin tecrübe ve kaynağı bas karşı sempatide olan iyi sembolü olmalıdır. O, ticaretimizi çok iyi temsil etmiştir. 1826 da madenciler grevi Yeni Kıral Edvard Vili Kimse ondan Ffilozof bir kıral ol- istemiyor. Hitler Almanyasiyle her şeye rağ- men döstlük tesis etmek - istiyenleri kendisinden gibi, hatalı işlediği olduysa, bunla- de etrafında- vın mesuliyeti daha zi kilere aiddir. evelki kıralların biç isi gibi, o da hiç bir za- man bir tarafı tutmamıştır. Kendisin. de reaksiyonu himaye etmiyecek ka- dar idrak hassası v '€en büyük kısmı harbtan sonra miştir; devrimizin manasını bu (t la anlamış olsa gerektir. Yeni kıralın kitablarla - pek başı hoş değildir. Bütün bildiklerini dün. yayla doğrudan doğruya temasların. dan öğrenmiştir. Herkesin üstünde yaşamıya mecbur olmasına — rağmen sade bir insan kalmak hakiki kabili- yetinden başka biç bir üsnomal kabili yeti yoktur. “ Prens dö Gal partisi , mevcud değildir. O, hiç bir grupun menfaatlerini bimaye edecek değil- dir. Onun hakkında bütün bildikleri- miz rolünü en tam ve en şerefli şekilde yapacağını bize temin ed-cek geç Deyli ekspiresten N Sekizinci Ed- #imdiye ka- dar kaçtığı resmi törenlerden uzak kalamıyacaktır. Fakat bunları, kabil olduğu kadar azaltacağı kaktır. Tıpkı duğu gibi. Daha 1921 de Yorkşayr sergi organize edenlere — şöyle yazıyordu: dir şapka ve merasim istemem'”" Lord şarbay Leeds'e - diyordu . ki: “Taş ve beton görmek istemiyorum, insan görmek istiyorum”. Yeni kıralın dövizi eski bir di dir: “Allaf ve hakkım”. Fakat kıral ailesinin şu diğer dövizini de mıyacaktır: “H'zmet ediyorum". muhak- azaltmış ol abasının |Dünkü tefr devam ediyoruz.| tamızın son sütununda ikinci fi rada bir satır karışıklığı olmuştu. Bu fıkrayı di zeltilmiş şeklilyle yeniden koyarak tefrikamıza ğ ÇEMBERLEYNİN HA TIRALARI Mütecavizin tarifi yapılacak, her ihtimal ön- ceden göz önünde bulundurularak düzeltile- cek, imzalıyanların mükelefiyetleri tamamı Türkçüye çeviren: Hikmet TUNA 3 tamamıma tesbit edilecekti. Herhangi bir ittifak meselesi ortaya çı- kacak olursa, Milletler Cemiyeti konseyinin ekseriyeti, aza olan her devletin mükellefi yetlerini ayrı ayrı kararlaştıracaktı. Geri ka- Numara; 19 Mükellefiyetlerini tamamı tamamına ya. pamıyacaklarını bildikleri ve yerine getire- cekleri teahhüdlerin, daha fazla kabi oldukları kanaztini uvandırsonömndan kork- itilâf devletlerinin korkunç bir boğazlaşmaya sürüklerdi. İkinci Baldwin hükümeti, iş başma geç- tiği zaman, ihtimaller, işte bunlardı. Fakat, itibariyle ona, büyük Britanyanın görüşünü temsil eden bir kimse gözüyle bakılıyordu. Buna rağmen, andlaşma, Baldwin kabi tukları icin, almanlar, Cü :i İ ik olarak, kendi kendine yü- AM ea Hu üüt lanı ise, otomatik olarak, kendi kendine yü- hakit olan isteklerini” de yerinegetirmek — Şöftlmasın ki, bu tehlikeler üzerinde dikkat: — nesinden sonra gelen, işçi hükümeti tarafın. — İN iSe. hususunda, kendilerini hiç üzmüyorlardı. '©'7i toplamak için, daha önceleri de uğraşıl- dan reddedildi. Bunun için de ileri sürülen Bu teklimi Te İ Kaçınmak, zecri tedbiri doğurdu; bu . ise, T önistır. iki sebebden biri, bu andlaşmanın emniyet AA D aa daRE ların muslihane bir surette düzeltilmesi” protokolunda, yani, “Cenevre - protokolu” adı verilen protokolda, derlenin tonlandı. Protokol, Büyük Britanyanın, Henderson ve Lord Parmoor (Parmur) tarafından tem- sil Enternasyonal münasebetleri zehirliyen ve iç politikayı karartan korku ve itimadı lığı dağıtmağa çalışırken, Lioyd George, 1922 de tekrar emniyet andlaşması yapılma- sı fikrine geri döndü. Lâkin, Fransa ile Bü- yük Britanya arasındaki o sıraların münase- betleri içinde, bu fikrin yaşamak kabiliye- ti yoktu. Ertesi yıl, Milletler Cemiyeti, hazırlan- müasında, Lord Cecil (Şesil) in büyük yardı- mı dokunmuş olan karşılıklı bir yardım pak- ti üzerinde çalışıyordu. O günlerde, Lord Cecil, bşında general Smut'un bulunduğu cenubi Afrika hükümeti- ni temsil ediyordu. Cenevre'de, umumiyet karşıkoymayı kuvvetlendirdi: bununla da, daha şiddetli zecri tedbirlere cığır açıldı Sulh, iyi niyete yahud da birliğe değil, mağlübların, yeniden mücadele kabiliyetin- de olmamalarına dayanıyordu. Günün birinde mukadderat tekerleğinin dönmeğe devam etmesi lâzımdı. -Almanya bir müttefik bulacaktı. O zaman, acılar canıma tak dedirttiği ve dur- adan her işine karısıldıdı icin, şaşırıp kal- mış olan Almanya, ne kadar umudu varsa hepsinin suya düştüğünü görerek, her şeyi gö ifade etmediği, öbürü de, kabul edilmesi tak- dirinde, İngiltereye, altından kalkılmaz yük- ler yüklemiş olacağı meselesi idi. Andlaşm> yı, dominyon hükümetleri de reddettiler. CENEVRE PROTOKOLU 1924 deki Milletler Cemiyeti toplantısı, bu başarısızlık dolayısiyle, kendini - tehdid altında gören her devlet için, silahsızlanma tedbirinden daha ehemiyetli olması zaruri o- lan emniyet duyğusunu aşılıyacak yeni bir projeye girişti. Bu defa, Milletler Cemiyeti paktındaki deliklerin kapanması isteniyordu. Şöyle tetkik Fakat, işçi hükümeti tarafından edilmesine vakit kalmadan, kabine devrildi, ve yerine, ikinci Baldwin hükümeti gecti. Bu suretle, Büyük — Britanya'nın, Cenevre protokoluna karşı takınacağı tavrı teshit ve dolayısiyle, protokolun mukadderatını tayin etmek vazifesi de, Baldwin ile arkadaşları a düştü. (Bamıt yr SY Jir çareye baş vurmak şaşkınlı; fadesi olurdu ama, Avrupayı da daha

Bu sayıdan diğer sayfalar: