ULUS KAMUTAY Devlet Demiryolları nemurları tekaüd kanununu kabul etti İ z dün Tentik Fükret Solay'ın B Ci azi nn İ aa dez L LAR İSTANBUL TELEFONLARI Ekmek fiatları İstanbul, 27 — Bugün toplanan narh komisyonu francaladan 20, ek- mekten 10 para indirdi. Ayar müfettişlikleri İstanbul, 27 — Ege, Samsun, Mer- sin vilâyet merkezlerinde birer, Mar- ir hükümet tezkeresi okun- krası adliye encümeninin nun dör - ü maddesindeki icra reisinin vazife- | Ki 2004 sayılı kanunun dördüncü mad. desönde yazılı icra işlerine bakan hâkim- mara mamtakasında üç ölçü a) resinin teşkilât projeleri hazı I| tarafından görülür., şeklinde kabul | — Afganistana gidecek İ esölmiştir. n — Rizenin Selimiye köyünden profesörlerimiz anbul, 27 — Üniversite hukuk fakültesi profesörlerinden Ethem Me- cezalarına çarp- adliye encümeni okonarak babul edildi. Arttırma, eksillme ve ihale kanunu - ir'madde eklenmesi hakkında kamın bul eti sırsa derhal yeni vazifesine tir. Ayrıca afgan buldan bir yeci, bir asabiyeci, kulak burun boğaz aş verilecek ve her biriyle 5 senelik meukavele yapılacağı söyleniyor. İktisad profesörlerinden B. Mul Eze'nin de iversit sad prefesörlüğüne gitmesi vardır. vi kanun projesi, polis teşkilât bağlı cetvele eklenecek kad - — geya ve Maliye Vekâletiyle emniyet işle- —a amn müdürküğü 1935 yık büdeeleri 25758 kirahık münakale yapıl - projeleri müstaceler ae Dü K l edilai, Konyada ışık söndürme — Mamulay yarın toplanacaktır. tecrübesi N e -| — Kenya 27 (AA.) — Konyamızda bu eni ticaret görüşmeleri | ,.ce raat yirmi buçukta başlıyan ve yir- İaveç ve Tsviçre ile yeniden ticaret | mi bire beş kala biten ışıkları söndürme z “yapılması etrafında görüşme- | denemesi noksansız bir. muvaffakiyetle ve devam edilmektedir. Adapazarı urayı ile Ada- pazarı Türk ticaret ban- kası arasında Adapazarı, 27 (A.A.) — Şehrin elek- Arik işi hakkında Adapazarı Türk Tica vet Bankası ile uray arasındaki anlaş mazlığa dair hakem heyetit arafından verilen karar Bayındırlık - Bakanlığınca gözden geçirilmiş ve ne yapılmak lâzım geldiği uraya bildirilmiştir. 824 yılında uraya verilen imtiyazda, urayın bu işi ya bir anonim çirkete yap- tıracağı veya kendisinin de iştirakiyle kurulacak bir şirketin işletece dilmektedir. Halbuki uray ile Adapazarı Türk Ti- caret Bankasi ara: ümited bir girket olması dolay kanlık bunun imtiyaz hükümlerine aykı- lar cereyan etmektedir . İstihlâk pulları Finans Bakanlığı ambalajlı müstah - zarlara yaptıştırılmakta, olan istihlâk pullarının bazr küçük ambal önünde bulundurarak küçük boyda istih- Tük polları çıkarmaya karar vermiş ve bu husus için 3 örnek hazırlatmıştır. Ba hususta Sağlık Bakanlığının ası alındıktan sonra pulların be başlanacaktır. Turizm komisyonu iklar arası turizm komi yonu toplantıle İÇ HABERLER “Türk kuşu,, nun çalışmaları Türk kuşu alanında çalışmalar git- tikçe artmakta; landa çok ehmiyetli uçuş ve atlayış- lar yapılmıştır. Şef planör Abdurrah- man ve Raif uçuşlar / yapmışlardır. Paraşütle başlayan saniyeli uçuşlar. da iki gencimiz paraşütlerini sekiz sa- niye geç açarak atlamışlardır. Hik- met 2000, Bayan Yıldız 2100 metre- den paraşütle atlamışl Başlan- kıç plânörleri üzerinde beden terbi yesi talebesi rule ve kısa / sıçramalar Cumartesi günü a- yapmışlardır. Sovyet Rusyada yüksek plânörcülük mektebini bitiren Bayan Sabiha çok muvaffakiyetli — uçuş! yapmıştır. Bu tecrübeleri 'mel kurmay talim ve terbiye heyeti şefi ve üyeleri takib etmişlerdir. Ankara hukuk fakültesin-i deki sömestr tatilleri Ankara hukuk fakültesinin sömesir şubat ve ayın 14 üne kadar sürecektir. Genç birinci günü başlayacak fakülteliler tatil günle içinde bir tetkik ge üzere bir prı Hukukçula 'naya ve oradan Tarsus - ve Mers memleket geçirmek ram hazırlamışlardır. ı Kayseri yolile Ada- gideceklerdir. Dönüşte Konyaya, AF- Belediye meelisi Şubatın birinci cumartesi günü toplanıyor Ankara belediyesi meclisi şubatın birinci cumartesi günü ikinci devre toplantılarına başlıyacaktır. Celse, © gün saat onda, vali ve belediye reisi B. Tanı İlk toplantı rüznamesinde belediye lerine dair ehemiyetli mevzular v dır. Bunları sırasile yazıyoruz 1 — Encümenler seçimi. 2 — Atlı spor kulübü suyundan pa- ra alınmaması hakkında keresi. 3 — Yenişehirdeki binanın fırka- ya terkinden dolayı ” ilyönkurul baş- 4 — Kaymakamlık kadrosundan mübhendis, memur, şeför ve amelenin 6 — Otobüs bölgelerine lanlardan alınacak ücret tarifesi hak- encümen kararı. 7 — Otobüslere takılacak ilân ve reklâmlardan alınacak ücret tarifesi bakkını Profesör Richter'in Konferansı Profesör Dr. Hans Richter, 1 şu- bat 936 da Yüksek Ziraat Enstitü - sünün Dahiliye kliniğinde, öğleden sonra saat 17 de “Atın yürüyüşleri ve dalganın dört ayaklı hayvanlarda kında bir konferans verecektir. Almancadan türkçeye tercümesi Dr. Salahaddin Batu tarafından ya- B e e. süllelnmişür. sunulacaktır. 'yön ve Eskişehire uğrayacaklardır. — | pılacaktır. p « Not Fransızcadaki yalnız gayrimuayyen zamir olarak | Li ğt iltiğt. e Ullls ,, UN Dil Yazıları ai he GÜL GÜ Ve bür. | kallarulırkan orda çağlerde maağe | Kile Ğî a î .ğî Z kökten geldikleri meydandadır. — | yen zamir olan "i Ellos — :eğ * el -4 os (g) |** “eleri müphem ve umumi bir şekil- | — Bu kelimelerin asılları hakkın- | muştur. Bu “E” de Lâtince Mas: : iğ 4 ü 4 as (8) r”; 'de anlatmak için “oğ” köküne şü. 'Oscar Blceh”, “Dictionnaire | den selir”. eee ae latadi etimologigve de Ja langue frança- | — Fransızca etimoloji lügatinden | İllui — 3 ig b ai p üg y Jg ekini katmış, böylece “ol” sözü kurulmuştur. Not: 2. — Atika, İyonya ve Do- rida gi de olduğu gibi - bir (0) dan iba- rettir. Bu (0) biraz uzun okunur. ıı. uzun okunma, (oğ) şekliyle erilebilir. Bu (oğ), (ev) ve (ef) sekillerini de almış ve yanma — Eski (ol) şekli yerine | anlamı kuvvetlendiren bir. (tos) a (O) şeklini analiz eder- | getirilerek (tâ kendisi) manasına sek etimolojik formül (Çevtos), (aftos) ve (autos) şekil- . ) (2) leri yapılmıştır. Tamamiyle bu (oğ) un aynı e- larak Türkçede (ok) sözü de va dır. Bu sözü Radlof, “öyle, evet, böyle” anlamlarına diye tefsir et- mekte ise de verdiği örnekler bu izahı yeter göstermemektedir. (oğ * oğ) “geklini alır. Bu halde de 1) Oğ: Ana kök olarak “esas, sahip, Allah, efendi” mefhumları- “ve ondan abstre olarak ıılıı ““esas” anlamının kendisini anlat- ben de söyliyeyim” diye tercüme ediyor. Demek ki (ok) sözü “öyle, müphem bir manadan lük, kendilik” anlam- ları verir (3). Profesör Marr, bu kelimeyi “bir kimse, herhangi bir kimse veya herhangi bir şey” diye anlatmak- tadır Divanü lügat-it-Türkte kelime (ök) diye kaydedilerek manası “öz” ile bir gösteri — Pek eeki Totem devirlerinde he- vv #lllln'ııh]ıkıı birbirin- Profesör Marr, Gürcü / dilinde olan “ığı” nin 'oğ” ga çalışmış olmaları — gir |2). Sonraları şahısları — debilen Türk, kendinden dışarda | — we pek uzakta olan süje veya ob- üçüncü şahıs zamir da bu “ok” dediyor ki “eğ, oğ, ığ, ok. lerinin hep bir olduğunu ileri sü- ren “Güneş - Dil” teorisine daha önceden bir tanık vermiş demek- ir 15 — (ZJ Profesör Marr, Külliyatının birinci ve üçüncü ciltlerinde za- mirler meselesini araştırırken, in- lığın ilkel devirlerinde yalnız üçüncü şahıs zamiri kullarıldığını | — V3) Radlof. I. s: 991. “Altay, — izah etmektedir. Paul Regnaud ilk | Teleüt, Lebed, Şor, Kırgız, Kara- “önce işaret zamiri kullanıldığı | /kırsız, Tazancı, Soyot, Sagay, fikrinde Koybal, Kaç, Küerik, Kumando, Kırım, Üygür lehçeleri". 14) Marr külliyatı. INI. s: 368. İSİ Marr külliyat. IIT s: 194. ir. ai yi temsil eder. Bu da klâsik lâtincedeki le nin yerini tutmuştur. İtalyan- (lâtince “ille” den gelen) eski provansalcası “el” ve “il” di Cemi olan “ils” 16 ncı asırda çık- mıştır. İtalyan, İspanyol ve eski Provansal dillerinde müfret ve ce- “il” den mürekkeptir. Eski fran- sızcada yine bu manada “O * je” de derlerdi. İkisi de tasdik anla- mına gelen bu sözlere mukabil den gelmiştir; “o * je” ve “na 4 je” şekilleri ise stimalden düşmüştür. On - altıncı asırdanberi “o -4 il” ve “nen 4 il” şekilleri kaynaşarak “oui” ve “ ni”olmuş ve bu sözler de analiz edi- lemez kelimeler arasına geçmiştir. eski fransızcada ki “O” lâtince (hoc) tan gelir ki eski provansal dilinde (0c) şeklindedir ve son- raları (c) düşerek (O) olmuştur”. 1L Elle, elles. - Lâtince “illa” ve “illas” tan. Fail zamiri olarak bu kelimeler müzekkerleri olan “il” ve “ils” in inkişafını takip etmiş- lerdir. Mütemmim zamir olarak müfret “elle” eski ransızcadal “N” nin yerini tutmuştur. Bu fransızcada pek çabuk. kullarıl- maz hale gelmiş ise de Normanı yanın Şark ve Cenubu Şarki patu- alarında hâlü kullanılmaktadı 1M “Lai, » Klâsik lâtince, “ille” ve halk lâtincesi “ilhvi” den. İtal: yancada ve eski provansal dil de “i” dir. Fransızcada imkânını vermektedir. ir kere fransız. etimoloğunun ”, Türkçe “O” nun aynıdır ve aynı manada- dir”. Türkçeyi bilmiyen fransız eti- moloğu eski fransızca “O” yu ye mi fransızca “celâ” ile anlatmak -kibu “celâ” da Türkçe *“şol” dan başka bir şey değildir-. Herkes bilir ki şimdiki fransızca “celâ” nn Türkçesi “O” dur. Bu hakikate “Homer” denberi eski Grekçede de bu mananın u- latılmasını ilâve ideki “Oc” - şekillerini elim. Hemen şu hükme kaynağı de- nilen eski grek ve lâtin dilleri de, bunlarla kaynaşarak Avrupa milli dillerini yaratmış denilen Provan- sal, Kelt, Breton, Norman.... v. s. dülleri de Türkçenin lehçelerinden başka bir şey deği elle, illa, illas, lai, illai, K” sözle- rinin etimolojik şekilerini (ol) ile altalta yazarak analiz edelim: (a) (2) (3) (4) (* Bu İtalyanca şeklin başın: “aynı konson yanyana tekerrür edemez, daki “eg”, Türk fonetiğinin, böyle görünen sözlerde bunlardan biri uzatma rolü yapan bir “g” den değişmedir” yolundaki- hükmünü teyit eden canlı bir misaldir. İki *9” li sözlerin analizinde >hep bu kaideyi tatbik ettiğimiz görülü- yor. Bu tabloda üç seri görüyoruz: Birincisi elemandan mürekkep olan “ol, il, e!” kelimeleridir. Bun larda: (1): “V. - #” ler hep ana köl- tür ve “Esas, sahip, Allah, efendi” anlamlarını ifade eder. (2): “V. 4 T” ler hep (--1 1) ekidir ve bu ana kök anlamının yaygın, müphem, kln birinci serideki sözler riyle birdir ve bir anlamdadır. (3):"V. & & (a) ” ler hep tayin ve ifadeye yarıyan, mefhuma isi, veren (. 4 &) eklerinden ibareti Birinci seri kelimeler tamami melerde az çok bir belirti manası olması da işte bu üçüncü elemanın mdan ileri gelmektedir. ü dört elemandan mürekkep olan “lwi” ve * limeleridir. Bunların doğrudan doğruya muayyen - bir şahsa ait olduğundan, ilk üç ele- mandan sonra bir de (4) “İğ” elemanı gelmiştir ki bu da mefhumun taallük eyledi- ği süjeyi gösteren afiksten başka bir şey değildir. İşte görülüyor ki, Avrupa klâsih yin bir türlü içinden çı- kamadığı birçok kelimeler, Türke çe asıllariyle karşılaştırılınca, gü- neş işığının altına düşen kar kül- geleri gibi eriyip ana varlıklarını göstermektedirler. İ.N. DİLMEN Tei işaret kelir (*0 sözü ile lan çıkmış denilen 'işbu” ve “işte” melerinin analizi yarınki - sayımızda» dır), (**) Bu iki sözün sonunda >tae yin ve ifode rolünü ifa eden <" ler, eski lâtincede daima - olduğu gibi, birer “g” den değişmedir.