ZAR ULUS 19 SONKANUN M8öyf A B. Heryo istifasını konsey toplantısından sonra verecek hetifa kabine buhranı doğur Pasis, 16 ÇAA.) — İyi haber elenmiyacak, hem de lürumsuz ve ya- a bir kabine buhranının gölmiş olacaktır. Kabine söylemişti Paris, 18 (ALA) kabineden n çıkmak ihtime B. Heryo'nun çekilmesiyle a dilmektedir. 18 (A-A.) — Deniz ücaret bakanı B. Vilyam Bretrant, ile birlikte kabineden ist Paris, 18 (ALA.) — İç durum, deniz tecimi bakanı B. Bertromun bir beyanatı üzerine vahim vir şekil almıştır. radikal - sosyalist bakanların istifasının hükümet buhranı doğuracağı tahmin e Parlamentonun radikal grupun. da fikir ayrılığı ALMANYA SÖMÜ EGE ŞALMAK İSTİYOR. B. Göbelsin nutku Berlim; 18 (adİ) — Berle eee yonal sosyalist teşkilâtına mensub 20 bin kişinin önünde bir söylev veren Dr. Göbels şu sözleri söylemişt zevi verilmesini istiyeceğimiz saat bir zün gelecektir. Bütün dünya - varlık Heryo | içinde yüzerken bizim yoksul memle- fa edeceğini | ket halinde yaşamakta - devamımız doğru değildir. Başkalarının, bizden aldıkları sömürgelere ihtiyacı yok- bitaraf kalmak istiyoruz. Fa- kat İtalya gibi bir milletin yaşama: ım geldiğini de anlıyoruz. Dünya 'mın bu gibi istekleri hoş - görmemesi doğru değildir. Çünkü bir gün bomba aktır., Öteki As amerikan güzetele- rine de çattı. İkinci beş yıllık endüstri plânımız hazırlanıyor. SAYIFAS — Komisyon bugün çalışmaya baglıymknr A İkânci beş senelik endüstri — plânını tetkik ve müzakere etmek üzere yarın toplanacağını yazdığımız komisyona şağıda adları y ede. ceklerdir. BB. Rahmi Köken (İzmir saylavı), Şakir Kesebir (Tekirdağ saylavı), Ha- san Saka (Trabzon saylavı), - Muzaffer Göker (Konya saylavı), Faik Kurtoğlu (Musteşar), Hüsnü Rıza (Sabık müste- şar), Sadullah Güney (Müsteşar), Mu- 'ammer Eriş (İş Bankası umum müdü. rü) Nurullah Esat Sümer (Sümer Bank umum müdürü), Adnan Delan (Sümer Bank müdürlerinden), Fazıl “Turgay (Sümer Bank müdürlerinden), Celâl E- rige, Kemâl Zaim (Ziraat Bankası u- mum müdürü), İlkami Nafiz Pamir (ve maiyeti), Sami Işbay - (Başmüşavir ). Von der Porten (İktisat vekâleti mi sönin başına geçecektir. B. Heryonun istifası ağlebi ihti- mal B. Laval'in Cenevrede konsey Radikal parti icra komitesinin ya- Fımki toplantısında partiye mensub di- “ğer bakanların da kabineden çel meleri lâzım gelip gelmediği görü, mahfillerinde, deniz. ticaret İranda yenilik hareketleri Tahran, 18 (A.A.) — Pars A- yansı bildiriyor: Kadınlar arasında eski / kılık ve yaşayıştan kurtulma — yolundi başlıyan hareket gün geçdikçe in- kişaf etmekte ve her tarafta bü- yük muvaffakiyet görmektedir. Gerek Tahranda, gerek vilâyetle de, muhtelif sosyal sınıflar arasın- da yapılan toplantı ve eğlencelere davetliler aileleriyle birlikte - git- mekte ve kadınlar buralara çarşaf yerine medeni kılıkda - gelmekte- dir. Kadınların medeni kıyafet ve ve hız göz mnüne alınır. sa kadınların yakın bir gelecekte eski kılıklarından hiç bir eser kal- mıyacaktır. Çankırı memleket hasta- nesinde rontgen Çankırı, 18 (ALA.) — Geçen yıl yortırılan memleket hastanesi için bir. rontgen makinası alınması kararlaştı 14 ve makina pazarlıkla İstanbul- dan mübayaa edilmiş Röntzen mayısta işe başlıyacaktır. ULUS' Paris, 18 ÇAA) — grupunun lün Bay Heryo nezdinde yapılmış olan teşebbüs hakkındaki izah- ları dinlemek üzere toplanmıştır. Dünkü toplantıya ist mebuslar salong girerek, part min öteki kısmını bir tarafa - bırakan bu toplontinin / dürüst - olmu hakkında / arkadaşlarının celbetmişlerdir. Aynı zamanda müzake - reye karışmaktan — çekinen / mebuslar: “ayrılıklar böyle hazırlanır.. demişlerdir. 'arlamentonun kabineye cümle demişt Tüklerinden be Staviski davasında mahküm olanlar ris, 18 (A-A) — Staviski da- yalizmin serr Berlin, 18 (A.A) — Dün, Berlin'de Döyçlandhalle'de, yirr 'nünde bir nutuk veren B. Göbbels, ez kir * — Amerikan gazeteleri Almanya'yı yahudilere zulüm etmekle itham ediyor- lar. Bunlar, kendi ülkelerindeki haydut- ların çocuk çalmalarına ve ramanı meleketinden kaçmağa / mecbur etmelerine dikkat etseler daha iyi eder- Bundan sonra Almanya'nın iaşe güç- seden Bakan: * — Bizim tereyağına değil, kendi - çin orduya — ihtiyacımız vardır.,, demiştir. Nihayet, B. Göbele vaye bin nazinin ö . Nasyonal - Sos- eyhtarlığını tebarüz ettirerek şu sözleri söylemiştir: * — Alman bankaları alman devleti. viri), Recai Turul (İktisat vekâleti tef- tiş heyeti reisi), Kâzım (Türk şeker fabrikaları A. Ş. U. Md.), Refi Bayar (Milli Reasürans şirketi müdürü), Be- kir Vehbi (İş Bankası), Esat kömür İş müdürü, Süreyya (Yüniş), Mehmet Rüştü (Maarif vekâleti mesleki tedrisat müdürü), Mecdet Türkofis reisi), Reşat (Sanayi umum müdürü ve sanayi tetkik heyeti reisi), Pror. Halid - (İstanbul tahlilatı tüccariye labaratuvarı baş kim- yageri), Cevat Eyüp (Maden tetkik petrol arama müdürü), Hamdi Toker lli bir kah- törü), Mitat Recai (Feshane şirketi u- mum müdürü), Bedri (EtiBank U. Md. muavini), Halil (Maden ser mühendi Bayan Dr. Saffet (Üniversite doçenti), “Adnan (Cam fabrikası müdürü), Şerif (Ziraat Bankası müşaviri), Gencer (Mz 'adin tetkik enstitüsü reisi), Mithat Tu- (Elektirik işleri etüd idaresi genel direk- küş müdürü), Ati (Veklet balıkçılık aht müşaviri), Dr. Nuri (Beykoz deri fabri- kası baş mühendisi), Nadir Hakkı (altın arama mühendisi), Sabri (Mensucat tekkik heyeti azaları: BB 'nayi müfettişi: BB. Halid, Etem., Tarım ve Sü Bakanlıklarından ikişer DIŞ BAKANIMIZ CENEVRE YOL! deri, saray nazırı, diş bakanlığı erkâ- —— Sofyada bulunan yunan, romen el- çileriyle Yugoslavya işgüderi ve el çilkiler erkânı Doktor Arası karşıla- — mışlardır. Tiran dukmeatder el B rek Türkiye Dış Bakanı B. Köseiva- 'nof'la garm - salonunda yarım saat — kadar görüşmüşlerdir. Saat 14.35 de tren hareket etmiş ve Doktor. Aras, aynı merasimle uğurlanmıştır. Sofya, 18 (A.A) — Türkiye Dı Bakanı Doktor Tevfik Rüştü Aras- an iki komşu memleketi alakadar e - den meselelere dair başbakan B. Ki seivanof ile — yaptığı görüşme iki — memleket arasındaki münasebetlerin bu iki memleketi - bağlıyan dostluk Tefrika: 90 vası bitmiş, mahkeme hükmünü ver- miştir. Bayon kredi münisipal direk- törü Tisye yedi sene kürek ve Ba- Bayon belediye reisi ve saylav Gara iki sene hapse ve faili müşterek ol- mak ve resmi evrakı tahrif etmekle suçlu — bulunan Hayot yedi sene 'sürgün cezasma, Bayon kredi müni sipali muhammini Kohen beş sene dürektörü Debros beş sene sürgün cezasına, si-— gorta kumpanyaları direktörü Ge ben beş sene sürgün cezasına, tahrif edilmiş resmi evrakı — kullanmakla suçlu bulunan eski general Bardi dö Furtu iki sene hanse, Faili müşterek clmak — ve resmi evrakı tahrif evneker suçlu bulunan Hato iki sene hapse. Paris mebusu Gaston Bonnor bir sene hapse mahküm olmuşlardır. Paristeki talebe grevi genişliyor. Paris, 18 (A.A.) — Talebe grevi genişlemektedir. Tezahüratcılar, gre- ve iştirak etmiyen talebeyi fakülteye girmekten menettiklrinden tıp fakül- tesi dersleri de tatil edilmiştir. Fen 've edebiyat fakültelerile Nafıa mek tebinde de grev kısmen mvcuttur. yordu. Asırlık koru içinde yürümeğe başla- dılar. Yaprakların hafif iniltisi 'ne tâbidirler. Milletler Cemiyeti konse- yinin toplantısına hazırlık Paris, 18 (A.A) — B. Laval, gazetecilere beyanatmda, Anvergmee hareket etmekte olduğunu, oradan Cenevreye gideceğini, — Cenevrede mümkün olduğu kadar az kalacağı - nu ve dış bakanlariyle ve bilhassa B. Eden ile'görüşeceğini söylemiştir. Cumur başkanı B. Lebrun, B. La> vaki bugün Elize sarayına çağırmış- ke a Cenevre, 18 (A.A) — B. Vas - konsellos geldi. Konsey ve on sekiz- ler komitesi azasiyle tanışmadan on- sekizleri toplanmaya çağırmayı dü - şünmektedir. Moskova, 18 (ALA) — Sovyet Sasya — dış işleri halk komiseri B. Litvinof, Milletler Cemiyeti konse - yinin toplantısında bulunmak üzere “-nevreye hareket etm'-tir. de susu- kara kütlesi karşısında buldular. Akşam ye- meğinin çanı çalıyordu. (Turan fabrikası), Hadi (Maden tet- kik ve arama enst dürü), Salâhattin (İç ticaret umum mü- dür vekili), Hüsamettin Yahya (Cam fab. rikası baş mühendisi), Cemil (Fabrika ve havuzlar müdürü), Kâmil Ibrahim (ipe- altın arama mü. Mançukuo sınırında Vahim neticeler doğurabilecek bir hâdise oldu. niyetle müşahede ve tesbit et Harbin, 18 (A.A.) — Resmi bir | terdir. kaynaktan haber verildiğine göre dış/ & Mongolistan askerlerinden otuz ki- NO #i Mançuli'nin 75 mil cenubu garbi- sinde Hellomoto kasalmsı işgel et- G: tçi eı'zaııelen '- Röyter muhabiri, bu askerlerin Mançukuo sınırında yedi polisi esir | — Çartemba aldıklarmı ve Heilomoto halkını kas | — artembe sabadan çıkmaya mecbur ettiklerini © Seki eli Cumartesi Mançukuo sınırında, dün, yirmi | — Çemar mongol askerinin taarruzu) a uğra - “yan Mançuli'deki japon süel heyeti başkaniyle maiyeti, çekilmeğe mec- bur olmuşlardır. Salı verebileceği söyleniyor. lardır. Pazartesi — Ankare — ) Prenses, o günlerde, Şantiyyi yı da koşacak olan bir at Tehinde büyük bir ide 111806 tarihinden itibaren iki ay müddetle, şehrimiz eczaneleri Bu hadiselerin vahim neticeler | daki cedvele göre nöbetçi kalncak: Kırmızı Zanbak Yazan: Anatol FRANS Türkçeye çeviren: Nasuhi BAYDAR Bununla beraber, güç ele geçirilir tarırlan ve çılgınca intizamsızlığının - kendisini sok- sağu sıkmtılara rağmen zengin bilinen bu Gözel kadına temellük etmiş olduğundan do- yı Terez babasına hayran oluyordu. Pren- #esi çok güzel bulup bulmadığını Jak'tan #ordu. Jak, kendi zevkine göre eti fazla lez aetli sandığı prensesin alımlı bir kadın ol- duğunu da teslim ediyordu. Şüphesiz güzel- di. Fakat vücudunun esmer şekillerinde si- yah yuvarlak ve sarı lekeler tahmin ediyor- Gu. Terez, dediklerinin mümkün - olduğunu, fakat prensesin gece bütün kadınları gölge- Ge bıraktığını Jak'a söyledi. Sonra Jak'ı alıp mağaraların arka tara- fından geçerek, pembe mermerden bir yala: #an ortasında bir tutam kurşun sazdan ibaret olan “Uvaz demeti” ne götüren yosunlu Merdivenlere doğru sürükledi. Orada, parkın kenarında, büyük ağaclariyle orman — başlı. yorlardı. Karaağaçların harikulâde dizisi ö- tesinde, son bir güneş huzmesiyle yanan solgun renkli akça kavaklar ve gürgenlerin yer yer kestiği sık çalılıklar uzanıp gidiyor- du. Jak Terezi kolları arasına alarak gözle- rinden uzun uzun öptü. Yavaş yavaş gece oluyor, ilk yıldızlar dallar arasında / titreşi yordu. Islak otlarda kurbağaların sesleri işi- ordu. Daha ilerilere gitmediler. Terez, Jak'la birlikte, gece karanlığında, şatonun yolunu tuttuğu zaman, dudakların- da naneli bir öpücük - tadr ve gözlerinde de, bir gürgen gövdesine dayanarak, ayakta, bir fon'a benziyen ve zevkten öldüğünü sanan Terez'i belinden tutup kendisine doğru çe- ken dostunun hayali vardı. Ihlamurların al- tında, çocukken ağladığını görmüş olan nen- folara gülümsedi. Erç yıldızlardan yapılma haçını gökyüzünde yükseltiyor ve ay da in- ce boynuzunu Taç havuzunda yıkayordu. Ot- lar arasında böcekler sevdalı sevdalı bağırı- yorlardı. Terez'le Jak şimşir drvarı döner dönmez kendilerini şatonun korlmc ve kap- ! Ki Terez bağırdı: — Giyinip yemeğe gelecek kadar zama- 'num var. Ve sonra, taş arslanların önünden fırla- yıp dostunun gözlerinde bir peri masalı ha- yali bıraktı, gitti. Yemekten sonra salonda, Mösyö Berti- ye d'Eyzel gazete okuyor Ve prenses Seni- avin de, masanın başında, reüsit açıyordu. Terez, gözleri bir kitabta yarı kapalı, bacak- larında dikenlerin acısını hissederek, bir nenfo ile oynaşan bir fon gibi, otlar arasın- da kendisine temellük etmiş olan sevgiliyi titreye titreye anıyordu. Prenses, okuduğu şeyin alâka uyandırı cı bir şey olup olmadığını ondan sordu. — Bilmem. Okuyor ve düşünüyordum. Pol Vans'ın hakkı var: “Kitablarda hep ken- dimizi buluyoruz.” Kapı perdelerinin ötesinden, bilardo sa- lonundaki oyuncuların kesik cümleleriyle bilyaların sert tokuşmaları işitiliyordu. Prenses iskambilleri fırlatarak: — Reüisit. diye bağırdı. diaya girişmişti. Terez, Fiezole'den bir mektub almış ol duğünü söyledi: Mis Bel yakında, prens Özebyo Albertinel ceğini bildiriyordu. Prenses gülmeğe başladı: — İşte ona dehşetli bir hizmette buluna- cak adam. Terez sordu: — Hangi hizmet? — Canım, bunda anlaşılmıyacak ne var erkeklerden onu iğrendirmek hizmeti, — » Montessüi salona pek neşeli girdi. Parti- yi kazanmıştı. Bertiye d'Eyzel'in yanına oturup bir ka- nape üzerinde açık duran bir gazeteyi eline alarak: — Maliye nazırı, tasarruf sandıkları hak- kındaki kanun projesini parlamento açılır â- gılmaz müzakereyc koyacağını bildiriyor. — —— Mesele, tasarruf sandıklarının nahiyelere borç para vermesine müsaade etmekten iba- retti ve bu da Montessüi'nin idare ç olduğu kurumları en iyi müştetiler mahrum etmek demektiş “(Somu ver) ğ | della Spina ile evlene- —