SAYIFA 4 Komşularımızda neler oluyor? Belgrad'ta çıkan Politika gazete - sinin 12 ilkteşrin tarihli sayısı Yu- nanistan'daki rejim değişmesi hak kında şunları yazıyor: Kondilisin kumandası altında bulunan ordu ulusun ne istediğini ortaya koymasından önce kendi kararını vermek istiyordu. Ordu iki gün önce 1911 kanımu esasisi- ni yeniden iade etmek — suretiyle Yunanistanda kırallık rejimini tek- rar kurmuş oldu. Ordunun - tesiri altında yunan ulusal kurulu tara- fından verilen karar gereğince plebisit gene yapılacaktır. Ancak bu plebisit işinde ne dü şündü isti . tamamen açığa vurmuştur. Bu fark yalnız demokrasi partileri arasın- da değil kırallık rejimine inan ile bağlı olanlar arasında da görül mektedir. Kışladan gelen son ha - reket yüzünden plebisitin önemi azalmıştır. Bu son hareket olma - saydı bile Yunanistan'da kırallık sejiminin plebisit ile yeniden ku- rulması umudu yok değildi. Hal- buki bu hareket ordunun ulusu sıkıştırmak istediği tesirini uyan - dırıyor. Diğer her hangi bir mem leket gibi Yunanistan dahi ken - dine istediği rejimi vermek hak- kaını haizdir. Yugoslavya komşu memleketin bu iç işlerine Yuna - nistanda ister cumurluk ister kı - rallık rejimi bulunsun, katiyen ka- rışmaz. Ancak Yugoslavya Bal - kan paktı ile, arsıulusal faaliyeti- vi Yunanistan hadiselerine bağ - kamaş bulunmaktadır. Balkan pak- ti ile yapılan isbirliğinin her alan- da verimli olduğu görülmüstür. Bugün, bütün Avrupa gibi bal - kanlar dahi, Afrika hadiseleri yü- zünden heyecan içinde bulunmak- tadır. Yunanis'an Akdenizdeki du - rumu dolayısiyle Balkan paktını imza etmiş olan öbür devletlerden ziyade doğrudan doğruya Lehlike- lere maruz bulunmaktadır. Diş » memleketlerde Yunanistan'ın 2a- yıfladığı hissinin hasıl olmasına meydan vermemek hem Yunanis - tanın hem de Balkan paktı ile bi - ribirine bağlı bulunan komşuları - nın menfaatleri gereğidir. Husu siyle yunan ordusunun, iç işlere karışmak suretiyle, kendine lâzım olan mukavemet kuvvetini kay - bettiği inanmın yer tutmasına meydan verilmemelidir. Yunanis tan'da kırallık rejiminin mi tesis olunacağı yoksa bugünkü sarsıl - mış cumurluk rejiminin mi baki kalacağı meselesi o kadar önemli bir şey değildir. Önemli olan yu- nan ulusunun, kışlanın müdahale- si olmadan, kendi akietine ken dinin hâkim olmasıdır. Zaten Çal- daris'in organı olan gazete de bu fikirdedir. Bu gazete “Yunanis tanm dış memleketlerdeki şöh A ve önemi bakımından plebisit ya pılması mutlaka lâzımdır.,, diyor Türk Hava Kurumu Büyük piyangosu Tondiy2 kadar binlerce kişiyi zengin etmiştir: Yeni tertib plânmı görünüz 1. inci keşide 11 ikinci- teşrin 935 tedir. Büyük ikramiye 25.000 liradır Ayrıca; 15.000, 12.000, 10.000 Hiralık ikramiyelerle (20.000) liralık bir mükâfat vardır. Plânları okuyunuz ve bu zen - gin piyangonun talihlileri arasına giriniz... l Yabancı gazetelerde ok_;l_ıîüqrı_mızj ULUS —— Zecri tedbirlerin kuvvetli ve zayıf tarafları İtalya ile Habeşistan arasında harb başlıyalıdanberi, zecri tedbirler günün meselesi halini aldı. Uluslar Sosyetesinde üye olan devletlerden elli ikisinin harbı durdurmak için İtal- yaya karşı tatbikini kabul ettikleri ekonomik zecri tedbirlerin kuvvetli ve zayıf — tarafları nelerdir Sekiz gündenberi, Aluslar Sosyete. sinde üye olan iki devlet açıktan açı ğa harb ediyor. Ve herkes, — Cenevre paktında yazılı olan zecri - tedbirlerin tatbiki için neye beklenildiğini soruş- turuyor. Zecri tedbirler iki türlüdür, — Süel tedbirlerin, anlaşmazlığı genişletip ya- yacağını herkes biliyor. Bu, harbın ö- nüne harbla geçmek demek olur, Ulus- lar, kan dökülmesine sebeb olmıyacağı için ekonomik zecri tedbirleri — tercih edeceklerdir. Fakat ne yazık ki, şimdiye kadar © line fırsat geçtiği halde Uluslar Sos- yetesi bu tedbirlere hiç başvurmamış- tır. Şimdiki durumda — ise, sosyetenin tuhaf bir “utangaçlığa,, düştüğü görü- lüyor. * Bu tedbirler tesirsiz mi? Yoksa yal. nız bazı hususi haller mi bunların tat bikine engel oluyor — 1934 yılı için İtalyada yapılan ö- zel tecim istatistikleri gözden geçiri lirse görülür ki, İtalya, otarşiye olan temayülüne rağmen. henüz genel eko- mnomiyle alâkasız olmaktan çok uzaktır. Çok sert tahdidlere rağmen — İtalya 2666 milyon Hiretlik yabancı malı sa. tın almak zorunda kalmıştır. Bu para- dan:; 1.123 milyon hireti 'yiyeceğe, 366 mil- yonu yağlı maddelere, — 1.667 milyonu dokuma eşyasına, 1.320 milyonu made- niğ eşyaya, 1.106 milyonu — başka ilk maddelere, 352 milyonu keresteye, 724 milyonu kimyevi maddelere, 1,005 mil- yonu da haşka türlü eşyaya verilmiştir. Bu basit listeden de görüleceği üze. re, bunlar bir ulusun kolayca vaz geçe bileceği lüks eşyası değildir. — Zaten, halkın büyük bir kısmının iyice yiyip içmediği anlaşılıyor. İtalyanları kıtlık- ta bırakmak için memlekete birkaç mil- yon kental yabancı buğdayı sokmağı, yırtık pırtık elbiselerle gezdirmek için pamuk ve yün getirtilmesini, ve işini durdurmak için de birkaç milyon ton kömür veya petrolun satımnalınmasımı yasak etmek yeter. Halbuki harb artık yalnız bir asker mevcudu meselesi değildir. Harb yap- mak için top. mitralyöz, kruvazör, u. çak, denizaltı, kamyon ve traktör gibi şeylerle mücehhez olmak gibi çapraşık bir mesele de vardır. Bütün bu aletler de harbta o kadar fazla caphane harcar- lar ki, büyük harbta, en büyük devletler bile bitaraf memleketlerden öteberi 5a tın almak zorunda kalmışlardır. Bütün öteki devletlerin isteğinin tersine olarak ve kimseden yardım gör- meksizin harb yapmak istiyen bir dev- Jetin, kendi topraklarında başlıca en. düstrileze sahib olması lâzımdir: 1 — Silah yapabilmek için çok kuv vetli bir maden ve makina endüstrisi, 2 — Çok kısa bir zaman içinde bü. yük mikdarda patlayıcı maddeler, bo- ğucu gazlar yapabilen çok kuvvetli bir kimya endüstrisi. 3 — Elektroşimiye lüzumlu — olan yüksek sıcaklıkları ve kuvvetli tazyik- leri, fener, telefon gibi irtibat aletle. rini yapmak için lâzım olan çok kuv vetli bir elektrik endüstrisi. 4 — Ve nihayet, traktörlere, kam- yonlara, uçaklara, kruvazör ve denizal- tılara. çok lüzumlu olan bütün yakacak maddeleri yapan büyük bir petrol en- düstrisi. İtalya Lombardiyada çok güzel bir makina endüstrisi kurmuştur: fakat İ. talyada demir bulunmadığı için, muh- taç olduğu demir cevherini -Rusyadan (yüzde 30), (Cezayirden (yüzde 21), Kıbrretan (yüzde 10)00ve İspanyadan (yüzde 10) getirtmek zorundadır. Maden kömürü de olmadığı için İ- talya bunu — Almanyadan (yüzde 40), İngiltereden (yüzde 30) ve Polonyadan (yüzde 10) getirtmektedir. Yüksek kurumların harcadıkları bil- Yük kömür mikdarını en az ölçüye in- dirmek icin, İtalya hattâ demir almafı tercih etmektedir. Bunu da Fransadan (yüzde 38), Birkşik devletlerden (yüz. de 27), Belçikadan (yüzde 10) ve İs viçreden (yüzde 9) alır. İtalya yazın alplerin cümudiyeleriy- , kışın da Apennen dağlarının yağ- murlariyle işliyen kuvvetli bir elektrik endüstrisi kurmuştur. Fakat dinamola- Tinin bir kısmını Almanyadan (yüzde 58) ve İsviçreden (yüzde 13) almak, başka aletleri de Almanya, — İngiltere ve Birleşik devletlerden getirtmek zo. rundadır. Bazı özel harb imalâtı için, bir ta kım nadir madenler — çok lüzumludur. Onun için İtalya: — Birleşik devletlerden (yüzde3i), Şiliden (yüzde 30), Portekiz sömürge- lerinden (yüzde 22) bakır, Birle- Norveç İngiltereden (yüzde 31), şik devletlerden (yüzde 26), ten (yüzde 15) nikel, — Detrua mücsseselerinden (yüzde 72), İngiltereden (yüzde 11) tandan (yüzde 6) kalay, — Sovyetler Birliğinden (yüzde 60) ve Filistinden (yüzde 26) manganez al mak zorundadır. Hindis. 'Tuüngsten, mobilden, s. gibi, modern patlayıcı korkunç tazyiklerine dayanacak çelik- lere Hizım olan sertliği verebilen baş- ka nadir madenler için de hal böyledir iyle olduğu halde İtalya husu: len bir. kısmımı FPrantadan (yüzde 47), Avusturyadan (yüzde 23), Almanyadan (yüzde 10), Çekoslovakya. dan (yüzde 8) ve İsviçreden (yüzde 7) getirtmek zorundadır. Muhtaç olduğu azotun yüzde 99 w nu $ n alır. Bundan başka kömür veya petrolun taktiriyle — elde edilen yanar maddelere de ihtiyacı vardır. Fa- kat İtalya bunların ne birine, ne öteki. ne malik değildir. 'Onun için ham pet- rTol Romanyadan (yüzde 39), Sovyetler Birliğinden (yüzde 26), Birleşik dev. letlerden (yüzde 15) ve Trandan (yüz- de 10) getirtir. İtalyada yeter derece- de rafineri bulunmadığı için, petrolu çok zaman benzin — halinde — İrandan (yüzde 33), —Sovyetler — Rirliğinden (yüzde 26), Romanyadan (yüzde 16) ve Cava'dan (yüzde 11) getirtir. Patlayıcı maddelerle boğucu gazla- rın yapılması için bilhassa benzol, to- lüol, ksilo) Kazımdır ki, İtalya barış za. manında bunlardan 102463 kental ge tirtir. İngiliz - Hindistanından (yüzde 47) ve Hollanda Hindistanından (yüz- de 45) getirttiği kauçuktan, patlayıcı maddeler için çok Hüzumlu olan ve yüz. de 78 ini ingiliz Hindistanından, yüzde 13 ünü de ingiliz afrikasından getirtti- Ki fıstıklardan bahsetmiyorum. Harb zamanında kamyonların, oto. mobillerin ve traktörlerin lastikleri ol mazsa, Fiat'ın kocaman fabrikaları ne- ye yarar? Yağlı maddeler olmayınca cephane fabrikaları patlayıcı maddele- ri nasıl yapar? Demirsiz bir maden en- düstrisi ve körmürsüz makinalarla, de. niz tezgühları, uçak fabrikaları v. ». ne gibi eşya yapabilirler? Bazı hükümetlerin, İtalyaya silah ve cephane satmağı kendi — tebaalarına yasak ettikleri gürültü ve patırdı ile bildiriliyor. Bu biraz safça veya iki yüzküce bir şeydir. İtalya bunları yap- mak için lâzım olan bütün vasıtalara maliktir. Onun malik olmadığı şeyler, ham maddelerle, harb endüstrisinde bilhas- sa kullanılan yarı - maddelerdir. Elektrik cereyanının — kesilmesiyle bir tramvay nasıl hareketsiz kalırsa, İtalyanın da stokları birkaç hafta için- de bittikten sonra tersanelerinin, ter. gâhlarının, kamyonlarının. kruvazörle- rinin, uçak ve denizal Zarının — hare vanadyum v. maddelerin ketsiz kalması için, birkaç memleketin ona bu maddeleri vermemeleri yeter, Hükümetler anlaşsalar, bunu — yap- mak çok basit olur. İtalyayı abloka e- din, simdiki anlaşmazlıkta Hir hir ba. Tanınmış Fransız yazarı Fransi Dölezi aşağıdaki yazısında bunu anlatıyor: bahati olmıyan bir ulusu aç bırakmağı hiç lüzum kalmaz. Bunun için de, harb endüstrisinde kullanılan esas maddele- ri Uluslar Sotyetesinin harb kaçağı sayması yeter. Fakat ne yazık ki, bu maddeler sivil endüstride de — kullanı- hr: Aynı hidrolik prese, bir top veya bir geminin alt kısımlarını yapar. Ay- nı makina, bir mitralyözün veya bir yazı makinasının — parçalarımı — yapar. Suni ipekten çorabların imalinde kul- lanılan sellüloz, dumansız barutta da kullanılır. Levanta fabrikaları, boğucu gaz da yapabilirler. Bunun gibi, hem harba, hem barışa yarıyan 2.000 den fazla “muhtelit eşya,. vardır. Bu gibi eşyayı gümrükler durdur - maz ve buular çok defa düşman kıyıla- rının etrafında (safdilce) bir abluka yapan kruvazörlerin burunlarının di binden geçip giderler Eğer uluslar sösyetesi — saldırgana bunları almasını yasak edersc, © çabu olacaktır. ve zecri cak barış yapmağa mecbur Bu, hakiki biz silahsızlanma tedbirlerin en basit ve en tesirlisidir. Fakat ne yazık ki uluslar sosyetesi ne yandarması, ne de mübaşiri olan bir mahkemedir, Verdiği hükümlerin iyice tatbiki için, üyelerinin iyi niyetlerine güvenmek zorundadır. — İtalyaya bazı malların sokulması yasak edilirse, bun- ları gönderen memleket de o kadar ek- sik sipariş almış olacaktır. Bu buhranlı zansnlarda ise buna kolaylıkla katla - nılamaz. Ekonomik zecri tedbirlerin şu bu « susiyeti vardır ki, bunlar suçluya do - kunmakla beraber reaksiyon — suretiyle hâkime de dokunurlar, Bununla berabir, iyi niyetler sahibi bir jandarma bulunmuştur: — Vaktiyle Mançuri yüzünden, uluslar sosyetesi - nin iki Üyesinin döğüşmelerine ses çı. karmıyan İngiltere. Fakat, B. Musoli - ninin, Mavi Nile yakın yerlere yerleş- mesi onu, kayguya — düşürüyor. Onun için İngiltere bir defa daha hak için topları işe karıştırmağa ve zayıftan ta. rafa olmağa hazırdır. Fakat, aksi gibi, dominyonlar varış istiyorlar ve zaten ingiliz donanması, fransız yardımı olmaksızın — Akdeniri hükmü altında tutamaz. Onun için, Foreyn Ofis, kendisine salahiyet verilirsec ekonomik zcerf ted- birleri tatbik ettirmeğe hazır olduğunu söylüyor, B. Edenin (uysal inadcılığı) saye - sinde Foreyn Ofis, İngiltere ile do. minyonlarından başka Fransa ve sümür gelerini, Belçikayı, Holanda ve İskan - dinavya devletlerini, küçük anlaşma ve Sovyetler Birliğini bu prensipe taral- tar yaptı. Fakat, Versay andlaşmasının yara - ladığı büyük harb mağlubları, kendile- rinin genişleme ihtiyaçlarına karşı hiç bir şey yapmamış olan uluslar sosye - tesinin peşi sıra gitmeğe pek de karar vermiş değillerdir. Fakat galiba Alman ya, Avusturya, Macaristanla, bunlara katılmış olan Polonyaya, bitaraflığının kendisini, ber iki tarafa da silah «at. me: “çbur tuttuğunu ileri süren İs- viçreye pek de güvenmek kabil olmrya- cak. Eski dünyanın entrikalarından her zaman kaçınmak istiyen ve barışa sa - mimi surette bağlı olan Birleşik Dev - letlere gelince, bunlar belki de her iki tarâfa silah ve cephane satılmasını ya - sak edeceklerdir, fakat (muhtelit eşya) için ne diyecekleri henüz bilinmemek. tedir. Fakat B. Ruzvelt, pamukla pet - rolu (harb kaçağı) — saydırmıyacağını bildirmiştir. Uluslay sosyetesinin bu şartlar için de, tam ckonomik zecrt tedbirlere baş - vurmağa karar verdiğini kabul edelim. Btinlar naer! tatbik edilecek? 17 İLKTEŞRİN 1835 PERŞEMDE Biliyormusunuz BİSA Tzi Petrol üretiminde yeni bir usul: $ Eylül ayında Ural dağları - nın Çuşof bölgesinde petrolu yer altında ısıtma süretile petrol çı - karma tecrübeleri başarı ile yapıl- mıştır. Buralarda kilsi şistlerdeki petrol damarları kesif asfaltla ka- panmış olduğundan adi usullerle petrol çıkarma imkânsızdır. Bu - nun için kompresürle 8 akmosfer tazyik altında 450 derece ısıtılmış hava ile yer altındaki petrollü kil- si tabakalara tesir yapılmış ve bu suretle asfaltlaşmış katranlaşmış petro! kısımları eritilerek donmuş petrol mayi haline getirilmiş ve dı- şarıya çıkarılmıştır. Bu suretle o - ralardaki petrol verimi bir kaç mis- Ki artırılmıştır. Bu usulde elde edi- len havasazı da 5000 kalorili ve iyi evsaflı bir gazdır. Bilhassa kumlu tabakalarda olan petrolu bu usul ile istihsal etmek deneçle- ri de iyi netice vermiştir. Sovyetlerde serbest ticaret: $ İlkteşrinin ilk günü 17 yıl - danberi ilk defa olarak Sovyet ül- kesinde erzakım serbest satışına başlanmıştır. Vesika usulünün kal kışı daha ilk günde satısı canlan- dırdı ve artırdı. Ekmek ve unlu madde Fiatlarının inmesi, yağ © diğer erzakın narh üstünden ser - best satılması halkta itimad ve gü- ven uyandırdı. Çarşılara yumur - ta, sebze yağ ve saire satmaya ge- len köylülerin sayılarının artması birçok yerlerde fintları devlet nar- hından da aşağı düşürmüştür. Bir çok eşya fiatları narhtan ©£ 20 . 30 aşağı düşmüştür. Serbest ticaret gününden ön- ce bütün tröstlerin de mağazaları tamir edilmiş ve yeni mallarla zenginleştirilmişti. Bütün dük - kânlarda fiat cetvelleri vardı. Et satan dükkânlarda cesitli et ye - mekleri için ayrıca hazırlanmış parçalar satılryordu ve hayvanın muhtelif kısımlarının hangi ye - meklere elverişli olduğunu göste- ren tablolar vardı. Gelir günde birkaç misli artmıstı. RADYOLAR ANKARA 19.30 - Salon orkestrası: M. Yvasin: Fantezi Mendelesohn: Kartet, Op. 44 -No. 3 Urbach; "Rondc de Nuit, den İmtemezze 20.10 - Teknik yenilikler saati 20.35 - Opera parçaları (plâk) 2045 . Haberler İSTANBUL Konferans. 20 ilkteşrin pazar gü- nü yaprılacak genel nüfus sayımı hakkında izahat: Başvekâlet is- tatistik umum müdürü Celâl Ay- bar. M— Bayanlar için jimnastik. Bayan Azade Tarcan. Dans musikisi (pdâk) Foto Süreyya konuşuyor (fotoğ- rafçılık) Gitar solo (Maryo) 20 Ülkteşrinde yapılacak genel nüfus sayımı hakkında — konfe- rans. Üniversite profesörlerinden Ömer Celâl. Son haberler - borsalar. Stüdyo orkestrası Rudve caz ve tango orkestraları (Y. S. Bach) kunseri. 250 inci yılı münazebetile. A - Hayatı ve eserleri: Mesut Cemil B - Mi major keman konsertosu: Solist profesör Liko Amer Refakat: Ali Sezgin kuvar- teti (Prof. Ali Sezgin Or- han, İzzet Nezih, Mesut Ce- mil.) C - Arya ve kantanlar: Solist: Nimet Vahit D - Reminör piyano konsertosu: Solist: Profesöz Ferdi Ştat- ger, Refakat: ÂB Sergin ku- verteti, kontinii Tareneli.