SAYIFA 4 Ni:ifus sayımının önemi UYlusların varlıklarını korumaları bahsinde, nür..s meselesi en başta gelen bir iştir İnsanlar arasında nüfus düşün- ce (telâkki) si, türlü zamanlarda türlü şekillerde idi, İlk çağlarda fil? tenasülün ha- yatla olan ilgisinin zoru uzun müddet anlaşılamamıştır. Sonraları, eski milletlerde nü- fus artması cenkçilerin tutarını yükselttiğinden bir sosyal kazanç sayılmaya başlamış ve çabuk üre- me bir içtimal sıyasa temeli ol- muştur. Bunun için evlenme teş- vik edilmiş, çok çocuk doğuran- lar mükâfatlandırılmış ve bekâr kalanlar cezalandırılmıştır. Hele eski milletler içinde Ro- ma gibi sıyasası İmparatorluk ©- lanlar için, istilâ muharebelerin- de ölenlerin yerini dolduracak insanlara lüzum vardı. On altmer yüzyılın ortasından on sekizinci yüzyılım ortasımna ka- dar tecimen ulusların muhteşem saraylarını, masraflı büyük hükü- metlerini beslemek ve üstünlüğü- nü muhafaza etmek için büyük or- dulara ve paraya ihtiyaç vardı. Bunun için, oralarda da insanla- rın çabukça ve pek çok üremele- rine büyük önem verilirdi. Nüfus artımıma aykırı olan dü- günceler on sekizinci yüzyılın baş- langıcında mayalanmağa başla- mıştır. Bu zamanlarda Malthus"- ün fikirlerine doğru bir akış var- dı. Nüfusun artması kıtlıkla so- nuçlanacaktır. Bununla — beraber bir taraftan da yine, düşünce a- damlarının pek çoğu Malthus'ün meşhur nazariyesine aykırı olarak milli refahın nüfus çokluğunda ol- duğu fikrindedirler. Malthus'tan sonra daha pek çok nüfus nazariyeleri ortaya tıldı. Bu nazariyecilerden kimi nü- fusun artımı, kimi de azalması ve kimisi de ıslah edilmesi için ko- şuyor ve kendi hnazariyelerinin insanlık için daha faydalı olacağı- nı ispata çalışıyordu. Fakat bu lâflar nihayet kitap sayıfalarında uyuyordu. Bilginler nazariyelerini kura- dursunlar, hakikat da öbür taraf- tan koşmasına devam etmekte ve nüfus artımı sıyasası milletler için eski kıymetini muhafaza ey- lemektedir. Bugün belli olan şudur ki; her millet, kendi varlığımı koruyabil- mek, ötekinden dahaüstün olabil- mek için sayıca da çok olmak ge- rektiğini anlamıştır, bunu teşik ecmekde ve bu ideal için uğraş- maktadır. n Şimdi, görülüyor ki milletle- rin mevcudiyetletini muhaafza bahsinde nüfus meselesi en başat gelenidir. İş böyle iken, bu ka#ar önemli bir kuvvetin kemmiyet ve keyfi- yet itibariyle hesab ve tutarının her yönden açıkça bilinmesi de en önemli iş değil midir? X4 Bir milletin kendi benliğini ta- nunası ve bir devletin yurdunu iyi idare edebilmesi için bütün kuvvet ve kudretini bilmesi Kâ- zımdır ki onlara bütün bunları an- cak istatistik anlatır. İstatistik, hâdiselerin ve mevzuların bir nc- vi büdcesi ve onların röntgeni, barometresi ve aynası olduğu gi- bi, hem rakibi susturucu kuvvetli bir vasıtası hem de bir milli mü- dafaa silâhıdır. O, tahminlere yer vermiyen, apaçık bir sözdür. Aynı zamanda bu açıklığı ile de so- nuçlara ilmiğ bir kıymet verir. Şimdi bizim de insan kuvveti- mizi anlamak için tekrar istatisti- ğin yardımımı istiyeceğimiz za- man geldi. Yurdumuzda ilk ve ilmiğ nü- fus sayımı 1927 yılında yapılmış- tı, ondan beri 8 yıl geçti. Cumu- tiyetin bu terahlı 8& yılında çok arttığımızı bazı yerlerde yaptığı- mız deneme sayımlarından anla- dık. Şu halde, şimdi önümüzdeki ilk teşrin ayında yapacağımız sa- yım sonucu eskisine göre daha çok tutar göstereceğinden bizi sevindirecektir. Yapacağımız bu son sayımda da kaç kişi olduğumuz — hiç yanlış sız ortaya çıkacağı gibi, bu tuta- rın kadınları, erkekleri, çocukları ve bunların yaşları, ana İlisanları, dinleri, okuyup yazma bilen ve bilmiyenleri, evli, bekâr, dul olan- ları, meslekleri ve sanatları hattâ sakat ve sağlam olanları ve daha birçok yönden özellikleri de an- laşılacaktır. İstatistik medeni insanların işi- dir. Şimdiye kadar biz bunda er- kinliğimizi gösterdik, bukez de elbirliği ile çalışarak ve sayım günü gösterilecek yollarda gide- rek bu sayımın kolayca yapılma- sına ve istatistiklerin doğru tu- tulmasına yardım edelim. Server İSKİT Matbuat Umum Müdürlüğünde —— — Anketimize cevap Etimolojik Dil anketimize al - makta olduğumuz cevapları aşa - ğıya birer birer yazmaya başlı - yoruz. Bunlara, şüphesiz kendimiz - den hiç bir görüş ve düşünüş ha - tacak değiliz, ancak önemli bir alus işi olan dil anketimize cevap vermek ilgenliğini gösterdiklerin- den dolayı yazı sahiplerine teşek- kür ödevimizi beyan ederiz, Bundan sonra gelecek olan ya- zıları da aynı surette derce devam edeceğiz. Ulusun dil hakkında açtığı etimolo. Jjik ankete gu karşılıkları veriyorum: Kelimelerin orijini (aslı): Yatsı, yatmaktan Gündür, gün, güneşten (aydınlık) Gece, geç olmaktar. Sabahin türkçe karşılığı - (ir) dir. irken de denir ki (irikin) den irken 6l- muştür. Yarın ir (yabut irken) gel, yarın sa- bah gel demektir. Sabahleyin, öğleyin v& derken ka. tılan leyin'in aslı ile 'dir. Halk ağzında ile'nin talâffuzu zor olur: Ahmed ile demeyiz, bir n katarak Ahmetlen de riz. İle, sırasile, ilen, len yayılarak ile- yin, leyin olmuştur. Bazı yerlerde ahengi talâffuz için leyin, yin olmuşturı Öğ. leleyin demek zordur, öğleyin demek kolay ve daha ahenklidir. Yin-de de, ile düşer, yin olur. K.Ö.Ç. * arar A n a ar ar ae n e ar an e en er ar ae ae me ae ae ee ge ae ce İ 2 NE BİR EKSİK NE BİR FAZLA Devlet ve ulus yurtdaşlarının sayısını bilmek isliyor... 20 İLKTEŞRİN - PAZAR Genel nüfus sayımı Başvekâlet İstatistik Umum Müdürlüğü gazetelerde okuduklarımız | 8 İLKTEŞRİN 1535 SALI ü < ZUĞA | İtalyaya karşı olmuyan, uluslar sosyetesinden yana olan İngilter« Habeşistan'da savaş başladı. $Şimdi Avrupa'da işleyen sıyasa makinelerinde görülen manza- ra şuder Jluslar Sosyetesi toplantılar yapıyor. İngiltere, Fransaya ana sıyasasının ne olduğunu sormuş ve cevabımı almıştır. İtalya'nın Londra elçisi İngiltere hükümetine bir anlaşma önergesi yaptı. Öte taraftan, şimdiye kadar alınacağı söylenen zecri tedbirlerin nasıl alınabileceği hak - kında esaslı bir karar yoktur. İngiltere, ne dereceye kadar uluslar sosyete: giltere ile ve uluslar sosyetesi ile ne kadar elbi e bağlıdır ? Zecri tedbir almakta Fransa İn - iği edecektir? İtalya'ya karşı cephe alan İngil - tere midir, uluslar sosyetesi midir? İtalya'nın uluslar sosyetesi dışında yapmak istediği sıyasal manevralor ne dereceye kadar başarı gösterecek B sorulara cevab olabilmek üzere ingiliz gazetelerinden üç betkeyi dilimize çeviriyoruz: Deyli Telegral gazetesi, “İtalyaya karşı değil; Uluslar Sosyetesinden ya. na, başlığı altında yazdığı bir başyaer. da diyor ki: İngiliz kabinesi, dün toplandı. Önü müzdeki mutat toplantıya kadar bakan . Jarın buluşması beklenmiyordu. Bunun. la beraber bu toplanış, bayırlı bir alâ mettir. Romadaki ingiliz elçisi Sir Erik Dru. mond'ün italyan dış ambakanı ile görüş- mesinden ve Sir Samuel Hor'un Bay Musoliniye gönderdiği mektubtan u- mulan ve istenen tesiri yaptığı anlaşı. liyor. Bu teşebbüs İngiltere ile İtalya ara. &mndaki gerginliği azaltmak maksadiy- le yapılmıştı. Bu yolda ingiliz dış bakanı ile in. giliz elçisi uzun zamandanberi italyan basınmın körüklediği — düşmanlık ve nefret duyguların? yatıştırmağa ve İn- gilterenin mesekye yalnız — esasları prensipleri müdafaa için &l koyduğu. na Musoliniyi ikna etmeğe muvaffak olmuşlardır. İngiltere, İtalya ile olan ananavi dost. luğunu bir tarafa kaldırıp atmamıştır ve ortadaki kargaşalıklar kalkımca ge. ne onunla bir Avrupa devleti olarak ba- rış yolunda elbirliği edecektir. Aytır zamanda sonuna ermekten çok uzak olan kargaşalıklar, henüz en teh. likeli tarafına da erişmiş değildir. He- nüz Afrikada çıkacak harbın önemlen. mesi gerçekleşmemiştir. Nün italyan — bakanlar kurulunun toplantısmda B. Musolini, — İtalyanın karştlık - önergede bulunmadığını, yal. niz Cenevrede beşler komitesi önerge- lerinin neden kabul edilemiyeceğini ağızdan anlattığını söylemiştir. Bunun için könseyin atacağı ikin. ci adım ve alacağı yeni kararın da Ro. mada kabul edilmiyeceği umulmakta- dar. Eğet Uluslar Sosyetesi dışında — bir buluşma ve konuşma yapılacak olursa bundso daha iyi sonuçlar çıkacağı fik- i yürütülmek isteniyor 1923 yılında B. Musolini, Korfu hâ. disesinin Uluslar Sosyetesi tarafından kotarılmıyacağını söylemiş, sonra elçi. ler konferansına havale cdilen bu an laşmazlık sonucunda verilen kararı hem İtalya, hem de Yunanistan — kabul et- mişti. Gene bu yolda hareket edilmek iste. niliyorsa da, ortada benzerlik yoktur, Uluslar* Sosyetesi, tekrar tekrar İ. talya ile Habeşistanın kendi aralarında konuşarak anlaşmazlığı ortadan kaldır- malarını ileri sürmüş, bunu istemişti. Bundan başka, Habeşistanla — ilgili üç devletin konuşup iki tarafça kabul edilebilir bir kotarma şekli bulmalarını da uygun bulmuştu. Fakat Londra ile Paris'in yaptığı bu önergeler Romada akamete uğramıştı. Şimdi, konsey de belki bu akamete uğrayacaktır. —. Jtalya ile İngiltere arasındaki ger- ginliğin aralması, esasta, iyi bir şeydir. Fakat bu hal, Musolini'nin — Afrikadar tatbik etmek kararını verdiği plânın getireceği tehlikeyi ortadan kaldırmış değildir. ... Deyli Herald gazetesi, “Britanya, nın cevabiı,, başlığı altında yazdığı bir başbetkede diyor ki: Bu ayın başlarında Londradaki fran- sız elçisi ingiliz hüküme'ine, sürekli ingiliz dış sryasasının ne olduğunu sor- muştu. İngiltere, ber türlü saldırganlık harb. ları karşısında da Uluslar Sosyetesi andlaşmasına, sorluna kadar, bağlı ka - lacak mıdır? Cevabı daha fazla mübaleğa etmeğe imkân yoktur. Çünkü bu cevab: — Evet! olmuştur. Bu “evet,, ceva. bi hakkındaki haberleri bugünkü sayı- mızda neşrediyoruz. Bu cevabın öteki tafsilatı henüz bizce meçhuldür. Fakat öyle Ümid ediyoruz ki ceva. bın bütününde hiç bir şüpbe ve tered. düd gölgesi yoktur. Eğer herhangi bir saldırganın — kar- şasına bütün bir birleşik dünyanın küt- le halinde çıkacağı ve sonunda da dev. leti mağlüb edeceği açıktan açığa bili. necek olursa o zaman Uluslar Sosyete- sinin sürekli ve devamlı bir barışı ko- ruyamaması meselesi ortada kalınaz. Uluslar Sösyetesi — sisteminin canı ve ruhu ise vuzuhtur. B. Musolini, Maltaya hücum etmiye. cektir, çünkü gayet vazıh olarak bunun ne demek olduğunu o, kendisi bilir. Bu yılın yazına kadar ingiliz sıya. sası, Sir Con Saymen'in idaresi altında Uluslar Sosyetesini öldürücü bir srya- sa idi. Bu sırada, Fransanın bu yüzden ve ingilizlerden yüz bulamadığından de- layı eski usul ittifaklar sistemine dön. müş olduğu söylenebilir. Çünkü İngilterenin sarih ve kuvvet. li bir müzaharet olmaksızın — Uluslar Bosyetesi sistemi, ne Fransaya, ne de herhangi bir Avrupa devletine emni- yet hissi veremezdi. Fakat İngilterenin herhangi bir se- bebsiz saldırganlık karşısında kollektif tedbirler almak hususunda verdiği va. idden, yaptığı tcahhüdden — sonra, hiç kimsenin emniyetinden şüphe etmesine mahal kalınaz. Böykce Uluslar Sosyetesi kuvvetli olacaktır. Zahirde Fransaya, fakat — hakikatte bütün düfliyaya verilmiş olan bu cevab- ta kosin ve son olarak ortaya konulmuş olan bir hakikat varsa o da bundan son- ra ne bir ingilizin, ne de herhangi bir insanm bir harbta ölmiyeceğidir. Çün. kü hiç bir ulus, bundan sonra harba ce. saret edemiyecektir. Esasen Uluslar Sosyetesinin duru- mundaki sarah&tin gittikçe artması Ro- madaki düşünüşleri müphem bir hale koymaktadır. Eskiden B. Musolini, işleri kestirme olarak ya “evet!,,, ya "hayır!,, şeklin. de konuştuğunu söyler, bazen pek ile. riye gittiği bu tavurla öğünürdü. gayet Bu değişme niçin? Yoksa kendisi, artık tek başma ve dikine gitmenin e- min bir iş olmadığına kanaat mı getir- meğe başlamıştır Bu tereddüd ve şüphelerin vukua gel. mesi umudlanmak için bir sebeb olabi. lir mi, yolksa bunlar vaziyeti kurtarmak için yapılmış manevralar mıdır? Bu i- kisi arasında büyük bir fark yoktur. Uluslar Sosyetesinin olan devletlerin yürüyecekleri yol ön. ve ona bağlı lerinde açık ve sarihtir. Yarın Uluslar Sosyetesi konseyi top. lanıp beşler komitesinin raporunu ala. cak ve genel durumu etraflıca gözden geçirecektir. Konseyin ilk ödevi, artık yapılan bütün müsaadekârlıkların son haddine erdiği ve bundan sonra nc tehdidle, ne de entrika ile fazla imtiyaz ve müsaa- dekârlıklar koparılamıyacağını İtalya- ya anlatmak olacaktır. Eğer Musolini, bu son fırsattan is. tifade etmeyip de gene maksadına harb yolu ile erişmek hususunda ayak dire. yecek olursa o zaman İtalya, başına fe- laket getirmeksizin savulamıyacak olan bir takım hâdiselerle karşı karşıya ge- lecektir. Uluslar Sosyetesi konseyinin ikinci ödevi de bunu anlamak olmalıdır. Deyli Herald gazetesi, yazdığı bir başbetkede diyor ki: *İngiltere kırallığı hükümeti, bu sı. yasa üzerinde ayak direyecektir.., B. Edenin dün Uluslar — Sosyetesi konseyinde söylediği söylevin sonu o- lan bu cümle, yalnız ingiliz hükümeti- nin, yalnız ingiliz ulusunun değil, ay. ni zamanda bütün Uluslar Sosyetesinin sıyasasından ses vermiştir. Geçen haftalar içinde sosyetenin da- Hılacağı, telaş ve tereddüd gösterece- Bi yolunda bir takım yayıntılar almış, yürümüş, İtalya hükümeti de bunlardan gesaret ve cüret alarak işi ilerletmişti. Bugün, artık kendi . kendisini al. datmak imkânı kalmamıştır. Uluslar Sosyetesinin — dayanışıklığı ve kararındaki kesinlik artık gözle gö- rülür bir hakikat halini almıştır. Dünkü karardan — sonra on beşinci maddeye uygan olarak bir rapor hazır- lanması artık katileşmiştir. Bu kararın yalnız bir rapar hazırla. mak değil, o raparu tatbik etmek de demek olduğunda bütün konsey birle- şiktir. Eğer B. Musolini, şimdiye kadar anlamamışsa bugün anlamalıdır ki ya- pacağı herhangi bir saldırganlık bare. keti karşısında 16 ımncı maddenin tatbik edileceğinde hiç şüphe kalmamıştır. O, gene bilmelidir ki konseyin ar- kasında dayanışık bir asamble vardır ki © da konseyin vereceği bütün karar- Tarr yerine getirmeğe hazırdır. İtalya, Uluslar Sosyetesinin dışın. da bir “selamet sahili,, bulamaz. Bundan başka ne Amerika, ne Ja- ponya, ne de Almanyadan meded um- mak doğru değildir; onların hiç birisi, bu fazla hoyecanlı maceraları hoş gör. memektedirler; ve hiç birisi Uluslar Sosyetesi tarafından alınacak tedbirle- re müdahale etmiyeceklerdir. Bu, böyle olmakla beraber, Uluslar Sosyetesi, gene bütün yatışma yolları- nr kapamamak ve İtalyaya bu işten çık. mak imkânlarını bırakmak suretiyle çok doğrü davranmıştır. Dünkü kararlarda ilk nokta, daha fe- na hâdiselerin, ikincisi ise en iyileri- nin vukuuna hazırlanmaktı. Fakat bir üçüncü — ve en müstacel bir nokta vardır ki, B. Eden onun üze. Tine balmumu yapıştırmıştır. Uluslar Sosyetesinin ödevi, yalnız barışı bozan bir ulusa karşı gerekli ted. birleri almağa hazırlanmak değildir. Uluslar Sosyetesi âandlaşmasının on birinci maddesine göre “harb tehdidin- de bulunan bir devlete karşı barışı ko- ruyabilmek için faydalı tedbirlere baş. vurmak da bu kurumun sındadır. Habeşistan hükümetinin istediği şe- kilde sınıra Uluslar Sosyetesi adına gözmenler — göndermek bir tedbirdir. Fakat başkaları da vardır. Uluslar Sosyetesinin ve ona bağlı o. lan devletlerin bir hücuma hazırlanan İtalyaya her türlü yardımdan el çekme. leri lâzım gelmez mi? Somali ve Eritrede bulunan italyan ordularına gönderilecek olan cephane ve silahtan başka yiyecek ve içeceğe de ambargo koymak gerekmez mi? Uluslar Sosyetesi, eldeki andlaşma- mın 20 inci maddesine dayanarak Sü- veyş kanalını italyan harb ve makliye gemilerine kapatmamalı mıdır? Bir takımları, bu tedbirlerin şimdi- den almanın fazla acele göstermek ola. cağını söyliyebilirler. Fakat kaybedi- lecek pek az zaman kalmıştır. Vaktinde atılmış bir adım, harbın önüne geçebilir. Bir insanı bir suçtan alıkoymak da berhalde onu, sonra, cezalandırmaktan dâha iyidir. ödevleri ara.