i * şarttır. Fakı SAYIFA 4 Komşularımızda neler oluyor? YUGOSLAVYADA: $ Politika gazetesinde okudu- ğumuza göre iç işler bakanlığın- da, basın, seçim ve toplantılar, cemiyetler hakkındaki kamunu ha- zırlamaya memur komisyon yap- tığı projeyi bakanlığa vermiştir. Şimdi bakanlık asıl projeyi ter- tib ederek bakanlar kuruluna su- nacaktır. Iç işler bakanlığının karariyle bu bakanlığın bütün işyarları için herhangi bir sıyasal partiye gir- mek ve sıyasal alanda çalışmak kesin olarak yasak edilmiştir. Bu yasağa itaat etmiyen işyarlar ce- zaya çarptırılacaktır. 5 Pravda gazetesi, Yugoslavya- gözden ııı.ınrılı diye ilâve ediyor, bu devre, entri- kasız ve manevrasız, düzenli bir Belgrad'da bazı politika adam- ları arasında gizli görüşmeler ya- pılmasının kamoyda endişe uyan- dırması ihtimalini ileri sürdükten sonra hangi partiden olurlarsa ol- sunlar sıyasa adamlarının biribir lerini düşman saymamaları gerek- tiğini ve karşılıklı iyi niyetin bir elbirliği icin esas olduğunu söyli yor. YUNANİSTAN'DA: $ Hükümet partisinin gazetesi olan Katimerini, ingiliz - italyan anlaşmazlığının türlü safhalarım gözden geçirdikten sonra Yuna- nistanın durumunu — incelemekte- dir. Gazete, “ya Yunanistan?,, de- dikten sonra şunları yazıyor: Harba en çok Akdenizin sah- ne olacağını düşünen ve Yunanis- tanın kıyılarının genişliğini göz önünde tutanlar Yunanistan hesa- bına haklı olarak nedişe ediyor- lar. Harb başlarsa Yunanistanın durumu ne olacaktır Bu kadar bulanık bir hava için- de ve bu kadar bulutlu bir ufuk karşısında memleketin ilk kaygu- su, başlıca işi süel hazırlığına s- ka ve canlı bir surette çalışmak- tır. Kimse yarın ne olaccağını bi- Temez ve kimse memleketin yakın bir istikbalde bir harb fırtınasının içne düşmiyeceğini iddia edemez. Yunanistanın — diplomasisine ge- Hince, onun ödevi barışı koruyacak her gayrete yardım etmektir. Barış, bizim gibi bir memle. ketin yaralarını sarması ve genel. liğe kavuşması için en gerekli istemiyerek bir har- sürüklenmek ihtimali de yok değildir. Bolıaııııdo barışı korumak if bir eleman balkan paktıdır. Çok şükür ki balkan anlaşmasına girmiş olan devletler arasındaki görüş birliği ve daya- nışma ve bunların sıyasal istika- metlerindeki birlik bu paktın et- kisini artırmaktadır. Yunanistan bundan başka, barışı sağlıyacak her türlü kollektif anlaşmalara iş- tirake her zaman hazırdır. Bölgemizde menfi eleman ola- rak gösterilecek bir taraf da, harb edecek devletlerden birinin Yu- nanistan kıyılarını hücum ve ci- hazlanma ambarı gibi kullanıma- ya kalkısması ihtimalidir. Kesin bir tarafsızlık ilan etmiş olan Yu- nanistan böyle bir halde tarafsız hığını müdafaa etmek için her çak reye başvurmak zorunda kalacak- tır. Fakat isteğinin tersine olarak Yunanistan harba sürüklenirse a- Tacağı durum Akdenizdeki asığla- rının ona dikte edeceği durum o- Tacaktır. ULUS Süveyş kanalı kapatılabilir mi * Ferdinand dö Leseps tarufı ndan açılan ve 1875 de, İngiltereni n satın aldığı 176.602 aksiyon- la ingiliz nüfuzu altına giren Süveyş kanalı 29 ilkteşrin 1888 de İstanbulda yapılan ve asmanlı imparatorluğu da dahil olduğu halde dokuz devlet terafından imz alanan bir anlaşma gereğince, bayrak farkı gözetilmeksizin, harb veya barış zamanında, » gemilere açık olması gereken arsıulusal bir yoldur. İngiltere, İtalya'ya karşi alınması düşünülen zecri tedbirler arasında, Sü - kânını bulabilir mi? Asağıdaki yazı bu suale cevab veriyor. veyş kanalını da kapatmak i> Habeşistan hakkındaki ingiliz tezi. ni italyan teziyle karçılaştıran son hâ. diseler dolayısiyie, Uluslar Sosyetesi paktınm göz önünde bulundurduğu zecri tedbirlerden de — bahsolunmağa başlanıldı. Bunlar arasında Süveyş ka- nalının kapatılması, müsaid bir şekil de düşünüldü. Kanalın kapatilıp kapatılamiyacağı. ni ve bunun sonüçlarının ne olabilece. Kini gözden geçirmek 'alâka verici bir şeydir. Kanalın açıldığı zaman ona verilen ad gereğince, Süveyç bir “suni boğaz- içi,,, Mısır topraklarında husüsi — bir kurum tarafından yapılmış bir artıulu- sal yoldur; bu kurum, çalıştığı yer do. layısiyle misirli olmakla beraber, daha gok fransızdır, çünkü burayı yapan Fer. dinand dö Leseps bu işi fransız mü- hendisleri, Eransız malzemesi ve büyük bir kısmı fransız olan bir kapitel ile başarınıştır. Kanal yapılırken — bu işin şiddetle “aleyhinde olan İagiltere, 1875 de Mı sır. Hıdivi tarafmdan alınmış — olan 176.602 tane aksiyon Lord Bikonsfild'. in çok ustalıklı hir manevrasiyle ingi” Hiz hükümetinin malı olalıdanberi, mu- halefetini gevşetti. Aynı zamanda baş müşteri ve aksiyo- ner olan İngiltere, sosyetenin idarevin. de bir yer tutmuşsu da, buradakâ fran. siz unsuru gene üstünlüğünü muhafa- za etmektedir. İdeslist insanlar olan fransızlar, ka- nalı açarken tecimel bir iş yapmış ol. maktan ziyade, büyük bir cser başarma. ği düşünmüşlerdi: Dünya hartasını de- Kiştirmek. Ferdinand dö Lesepa de bu idealle yuğrulmuştu. O, barb zamanında oldu- ğu kadar barış zımanında da bütün u. huzların eşit olarek kullanabilecekleri bir yol açmak için dünya hartasını de. kiştirmişti. Mısıt Hıdivi de bu görüşe iştirak ediyordu. Fakat bu bitaraflığın daha sarih bir şe. kilde tasdiki gerekiyordu, çünkü 1882 de ingilizler Tsmailiye tarafından ken- dini emniyette sanan Arabi paşayı ar. kadan vurmak için, oraya süc) krtalar çıkartmaktan çekinmemişlerdi. e 1885 de Pariste arsrulusal bir ko. misyon toplandı ve Kamil Barer, ka. nalın ayrıca — tarafsızlaştırılması — için boşuna uğraştı. — Ancak üç yıl sonra, 29 ilkteşrin 1888 de, İstanbulda topla- man bir konferansta “Süveyş kanalın- dan serbest geçiş,, için aremilusal — bir anlaşma imzalandı. Bu anlaşmayı imza. hıyan devletler Fransa, Almanya, A. vusturya . Macatistan, İspanya, Büyük Britanya, İtalya, Hollanda, Rusya ve Türkiye idi. Anlaşmanın birinci maddesine göre Süveyş kanalı Darlı zamanında olsun, oarış semanında olrun, bayrak farkı Bözetilmeksizin harb veya ticaret gemi- lerine açık bulundurulacaktı ve hiç bir zaman kanala karşı abloka hakkı kul- lanılmıyacaktı. Kanal bütün harb veya tecim gemi. lerine açık olduğuna göre, anlaşmayı imzalryanlar dürdüncü madde ile, ka. nalın ve giriş limanlariyle bunların 3 mil muhitinde . osmanlı imparatorlu. ğu harb eden dev.erlerden biri dahi ol. bozacak — bir teshhüd edi sa - serbest sey"iseteri harekette bulunmamayı yorlardı. Besinci maddede. harb cden devlet. lerin, kanatla busun giriş limanların. dan üe asker, ne cephane, ne de harb Mmalzemesi alanı yar kları yazılı idi. Ancak, kanalda hethangi bir engel çı. iş limanlarından — 1000 kişiyi n sayıda kmtalarla, bunlara ye karsa, geçmi; tecek kadar malzenre yüklenecek veya rabilecekti. bu KHmanlara boşa Şekizinci madti- Aanlaşmayı i- daki mümessilleri, bu anlaşmanın tat. bikine nezaret edeceklerdi. — Kanalın güvenliğini veya serbestliğini bozan bütün hallerde, bu mümessiller topla. narak durumu tesbit edecekler ve gör. dükleri tehlikeyi, kunalın serbestliğini temin etmesi için, Hıdiv — hükümetine haber vereceklerdi. Bu mümessillerin ayrıca yapacakları yıllık toplantı, 08- manlı bükümetinin yollıyacağı hususi bir komiserin başkanlığı altında yapı- Tacaktı. Bu kemiser bulunmadığı — za. manlar, esaten toplentılarda bulunacak olan Hıdiv bunlara başkanlık edecekti. Dokurzuncu maddede, elindeki talâ. hiyetlere göre bu anlaşmanın - tatbiki için lâzumlu tedbirleri alacak olan Mı. sır hükümetinin, bu hususta yeter de- recede vasıtalara — sahib bulunmazsa, meseleyi osmanlı hükümetine haher ve- rzeceği, onun da tedbir almakla beraber öteki hükümetleri haberdar edeceği ya. zılıydi. 1888 denberi Süveyş kanalının bita. raflığı saygı gördü: ne 1898 deki İ. panya - Amerika harbında, ne 1904-1905 deki rus . japon harbında ve ne de 1912 deki türk . italyan harbında hiç bir güçlük çıkmadı ve osmanlı devle. *ti bu sonuncu harbta, italyan harb gı milerinin kanaldan geçmelerine engel olmak için hiç bir harekette bulunma- dı. 1914 de, durum başka bir şekilde idi: ingiliz nüfuzu altına girmiş olan Mısır, İstanbul hükümetimi tanımıyordu. Ka. nalın serbestliği ise itilaf devletleri için hayatiğ bir üzum idi. Yapılan ve muvafifak olmasına dikiş kalan hücu. mun karşılanması için himaye tedbirle. ti alındı. Bununla beraber kanal, hiç olmaz- sa nazari olarak, bsyrak farkı gözetil- meksizin bütün gemilere açıktı. Fakat, kanalın yakınları müttefik — devletler Regaip gecesi 30. eylüâl. 1935 pazartesi günü recebi şerifin iptidası olmakla 3/4 birinci teş- rin perşembe akşamı (cuma gecesi) ley. lei regaâp olduğu bildirilir. Acele kiralık 4 odalı mükemmel biz apartıman Ye. nişehir paşalar tepesinde Fevzi Çak. mâak sokak No: 7. üst kata veya Kınacı Han işevine müracaat. Tel: 3714 1—4386 Kiralık büyük ev Yenişehirde İsmet İnönü ve Kâzım Özalp caddelerinin birleştiği — köşede Avusturya sefarethanesinin — oturduğu kalörifer, sıcak en ve garajlı büylüik ev kiralıktır. Anafartalar caddesinde Zenit saat. Jeri üstünde 70 No. da göz Dr. Cevad Arife müracaat. 1—4329 KİRALIK EV Yenişehirde Kâzım Paşa caddesin. de Ti numatalı evin dört oda bir hol ve bütün konforu haiz olan birinci katı kiralıktır. Her zaman görülebilir. Gö- rüşmer için de Ekonomi Bukanlığı Le. vazım müdürü Bay Zekiye — müracaat olunması (2767) 1—4313 Kiralık apartıman irde Karanfi! sokağında Yu. foru havi beser odah kattan ibaret ApaAartımanın her Üç kair da toptan veya aytı aytı kiraya veritecektir, Aynı za. Irnaklığa da elverişli- köilerin ac raat Benkasın. lı Umum Müdürlük Kâötini Bay Ceva l .—qnxrm..laı.' 1—4335 donanmaları tarafından kontrol edildi. üt için, bu hükmün biç bir kıymeti yok. tu. Bununla beraber, kanal mımtakasın. da hiç bir gemi zaptedilmedi ve harbın başlangıcında oraya sığınmış olan al- man gemilerine, oradan ayrılıp gitme- leri için izin verildi. Versay andlaşmasının 282 inci mad. desiyle bilhassa ibka edilen 1888 anlaş. ması, Süveyş kanalı için yapılmış olan arsrulusal bir kanundur. Sevr andlaş. maşının 109 uncu maddesiyle İngilte- re, eskiden Türkiyenin — olan bakları kendisine almıştır. Yani osmanlı dev- letinin yerine kanalın hürriyetini say. dıracak olan, İngilteredir. Süveyş kanalının kapatılması, Ulus. lar Sosyetesi paktının 16 mcı maddesi. ne göre, bir zecri tedbir olarak göz &- nünde bulundurulabilir mi? Bu maddede “hi türlü zecri tedbir gözetilmiştir: Süel bakımdan ve eko nemik bakımdan. Bunlardan birinin ve. ya ötekinin tatbik! için, konsey üyele. rinin ittifak etmeleri lâzımdır. Sücl bakımdan encak zecri tedbir. ler için konsey, arsrulusal bir kuvvet teşkilini “tavsiye,, etmektedir. Süel ba- kımdan olan zecri tedbirler — ise, kon- seydeki devletler tebaasiyle, pakta ay. kırı hareket eden devletin tebaatı ara. sındaki bütün finansal ve tecimel mü. nasebetlerin kesilmesidir. Fakat müp- hem ve aynen tatbiki imkünsız olan bu tarif, kendi arzularına göre şu veya bu zecri tedbiri almakta serbest olan kon- sey Üyelerinin yapacakları tavsiyelere kapıyı açık bırakır gibi görünmekte. dir. 3 » Halbuki, arsıalusal anlaşmazlıkların barış yoliyle balli çereleri arasında hu. ikuku düveldeki, barış ublokası da var. dir. Abloka, deniz kuvvetleri vasıtasiyle, abloka edilmiş limanlarla dünyanın ö- teki kısmı arasında herhangi bir müna: sebette bulunulmasımın önüne geçmek demektir. Buna barış ablokası denme. sinin sebebi, bunun barış zamanında ya. prlmiş olmasından — ve tesirlerinin de, gemilerle içlerindeki yükün zaptedil. mesine münhasır kalmasından ileri gel- mektedir. Bu türlü abloka 19 uncu asır- da sık sık ve bilhassa Yunanistan, Ve. Nezüella ve Portekize karşı kullanıl. mıştı. Fakat bunların kendilerine karşı abloka hakkını kullanan büyük devlet. lerle harb edemiyecekleri sarihti. Bu- günkü şartlar içinde İngiltere herhan- gi bir geminin italyan kıyılarına yak. Kaşmasına engel olursa iş başka tür. 18 olacak, herbalde harb patlıyacaktır. Avrupa devletlerinin denizaşırı sö. mürgeleriyle olan münasebetleri — için çok önemli bir geçid olan Süveyş ka- nalının ablokası ise hukuku düvele uy- gun değitdir. Ve bitaraf devletlerin, ellerindeki bütün çarelerle buna karşı duzmağa hakları vardır. Zaten, ingiliz kamoyunun reaksiyon. ları az çok gözden geçirilirse, kanalın abloka ihtimalinden pek de korkulmaz. Avusturalya ve Yeni Zelanda fikir. lerini açıkça bildi:mişlerdir. İngiltere. deki hahri mahfeller, Negüsn hesabına çalışan bir geminin mahtus karaya ©- turtulmasından ve bu gemi yeniden yözdürülünceye kadar, kanalın işleme- sinin 'birkaç gün icice uğramasından bile korkmaktadırlar. Aklıselim sahibi. hiç bir ingilizde, uyandıracağı — yankılar hesabsiz. - olan böyle bir tedbiri imkânlı görmemekte. dir. Bu sıralarda Avrupada harhı ko- parmak ve renkli ırklarda bir ulusçuluk histi uyandırmak için pek az şey lâ. zımdır, ki böyle bir hissin doğurduğu girdab, ingiliz imparatorluğiyle bera. ber, zatem yıkılmağa istidadlı olan batı medeniyeti binasını da sürükleyip gö. türebilir. Lö Tan, Paris. Üü 2 İLKTEŞRİN 1935 ÇARŞAM A | Biliyormusunuz Gr y Kadınlara yer vermek: $ Bir ingiliz gazetesi tramvay, otobüs, vapur gibi yerlerde ayak- ta kalan kadımlara erkeklerin yer vermesi doğru olup olmiyacağı hakkında kadın okurları arasında bir anket açmıştır. Gelen cevabla- yın büyük bir çoğunluğu menfi rey vermişlerdir. İngiliz feminisi kadınlarınm ileri sürdükleri fikre göre bir kadın ya erkek gibi ça- lışır, şu halde her alanda onun gi- bi davranmaya ve kendisine özel imliyazlar istememeye — mecbur- dur. Ve yahut ki çalışmaz, evinde oturur; şu halde de bütün gün ça- lışmış olan bir erkeğin bütün gün rahat etmiş bir kadına yer verme- si doğru olmaz. Bunu pek lojik bir düşünce bulmıyor musunuz? Toprak içinde bulunan elmas: $ Bombay'dan bildirildiğine göre Madras şehri civarında bulu- nan Anantapur'da hindli bir çift- çi, toprağı sürerken bir taş çıkmış ve bir uzman larafından muaye- nesinden sonra bunun pembe renkte çok nadir bulunan bir el- mas olduğu anlaşılmıştır. Bu taş 20 kırat ağırlığındadır. Çiftçi bu taşı Bombayda — bir kuyumcuya 6600 rupyaya, yani 495 ingiliz Hirasına satmıştır. Bu taşı haber alan birçok mad. raslılar, ötede heride buldukları bir takım taşları pazara çıkarmış- larsa da hiç birinin bu nevi ve değerde olmadığı anlaşılmıştır. Ktzıl haç ve harb: $ İngiliz kızıl haç sosye- tesi genel — direktörü Gene - ral — Harold Favkus, tenin Habeşistana doktor ve ilâç göndermek üzere olduğu haberi- ni yalanlamıştır. Soösyeteye Ce- nevredeki arsınlusal - merkezden böyle bir emir gelmemiştir ve gel- meyince de böyle bir harekete geç meğe imkân yoktur. Harb çıktığı takdirde eğer ge- nel merkez ingiliz kızıl haç teşki- latından oraya ilâç ve doktor gön- derilmesini isterse o zaman ital - yanlara ve habeşlere fark gözet- miyerek bakmak üzere bir kurul gönderilmesi imkânı olabilir. Harbta gönderilecek bir ingi- liz yardım heyetinin her iki taraf- ta da iş görüp göremiyeceği bir meseledir. Onııılıııııhı in- giliz harb bakanlığından sorula- caktır. Boks DÜYO! z $ Yahudi Boksör Maks Bir' - in dördüncü ravuntta zenci bok- sör Coe Luis'e yenilmesiyle ne - ticelenen maç Amerika'da pek büyük bir ilgi uyandırmıştır. Bu maçın bıraktığı para bir milvon doları geçmiştir. Maks Bir yenildikten sonra Paris'te çıkan L'Entransijan ga- eztesine yazdığı bir yazıda haklı olarak ve çok dürüst bir şekilde döğülmüş olduğunu kendi ağziyle itiraf etmiştir. Eaki şampiyon di- yor ki: diye kadar hemen hiç bir ciddiğ yenilmeye uğramamış olmam beni çenemin sarsılmaz kuvvetine inandırmıştı. Fakat Bra- dok'un dehşetli yumrukları benim bu yanlış kanaatimi değiştirdi. Luis beni sayısız defalar yere ser- di ve pazusunun kuvvetiyle çok haklı bir galibiyet kazandı. Öte yandan şimdiki dünya şam- piyonu olup maçı seyretmiş olan Bradok da demiştir ki: “Maçın neticesine kadar Bir'e itimâdım tamdı. Fakat onun yeniliş şekli artık kendisinin yeniden ringe dönmesine imkân bırakmıyacak- tır. Coe Luis'in büyük bir istikba- K var. Herhalde kendisiyle kar- şılzşacağımız gün yakında gele- cektir. vaaaa