TI $'EYLÜL SAA 1935 PAZ.. Mem Urayımızının bu İlk çalışma yı- mnda gördüğü çok Öönemli işleri bil- dirmek faydalr olacaktır. kurulunun ilk çalışma yılı programına Yeni şebhir y çök esaslı ve şehrin gerçek ihtiyaçlarını karşılıyacak işler üzerin - deki hayırlı çalışması her gün bir par-, ça daha gelişim göstermektedir. Yol işleri Urayın yaptırdığı yollar yapılan iş- elmektedir. Yıllardanbe- bir çok sokaklar ana » başında z Dü cler iyi yollara kavuşmuş yazın tozundan kışın da çamurundan — kur - tulmuştur. Halk urayın yaplığı bu çok deçerli ödevden ötürü — öğünmektedir. Şehir kuruluna ve” şarbaya kargı olan igi ve sevgiler artmaktadır. deri başka başka, yer ve uramıla- un yollar şehre güzelleşme iyi bir $e rında yapı ve bayındırlık bakımından da değer vermektedir. Su işi Halkımızın her gün üzerinde dur - K urayı (-(ık Öne 'mlı ve f.ıwlalı işler yapıyor yapı) tay dikkatle gözde — bulundurmuş ve yacın yapılması yelunda de bulunmuş ve halkın gerçek bir il gereken giri sızlanmasına ü mecraları onarılmış şehrin belli baş- lr Sokak ve uramlarına su verilmiş ye- ni çeşmeler kurulmuş ve bir çok yerle- ve demir borularda su sağlanmıştır. Ö- nümüzdeki çalışma yılları içinde yapı- glerden birisi de elde ü olacak. lacak en önemli bulunan su projesinin tat tır. Beş yıllık bayındırlık programı içine alınacak su işimiz bu programın tatbiki sonunda kotarılacak ve gerçek bir derdimiz giderilmiş olacaktır. Elektrik ve ışık Blektrik Türkiyeye geldikten sön - ga ilk uğradığı yer Uşak olmasına kar. şın bugüne kadar esaslı bir şekilde yü- rümemiş bulunuyordu. Üç dört yıl ön- ©e kurulan elektrik şirketi yeni baş - tan ve möodern bir tesisat yapmış, di- namo almış bir durumda idi Valmız Bir santralı yoktu cereyan başka en - a. Bu düstri kurumlarından sağlanıyor kurumların vermekte oldukları cereya- nn zamanla i görüldü ve sos- yetmeti yetenin programımda — yazılı olduğu veçhile makincleşme işine önem veril. di. Bu işin başarı ile yaprlmasında en 'baş ctke kuşkusuz söylemek gerektir ki uraydır. Çalışkan şarbay Can Do- ğan bu İş üzcrinde uğraşmış ve sonu- cunda başarı ile bu işden de çıkmıştır. Sayın ilbayımız Bay Hazım Türegünün şebrimiz ve urayınız işleri üzerindeki yakın ilgi ve yardımlarını anmak biz - ler için onurlu bir ödevdir. Uray elek- indeki kapitaline on bin mak suretiyle makineleş - me işinde kendisinden beklenen şeyi yapmış ve son sistem bir makinenin &. Santral yerinde trik sosyeti lira daha İmması sağlanmıştır. gereken işler yapılmakta ve montajın iki aya kadar son bulacağı umulmakta- der. Uşak aşık işini de kotarmıştır. Bunda emeği geçenlere sehir adına te- sekkür etmek yerinde bir ödevdir. Modern mezbaha Urayın yapmakta olduğu işler ara. sinda modern kanaranın bir yeri olma- &ı gerektir. Halkın sağlığı ile ilgili olan bu kurumun yapılmasında da şar- yeni ve modern kanaramızı açmakla şeref du - yacağı Stadyum Uşak urayının ölmez bir escei ola - rak dikilen stadyumun her yıl eksik « lerinin tamamlanması için çalışılmakta- dır. Gençlerimizin spor ve beden eği - timi yaptıkları bu yerin düzenlenmesi için urayca ve ilgilileree çalışrlmakta. dır. Bu yıl koşu yeri, futbol yeri, ve parmaklıkların yapılması ön işlerden - dir. Batı Anadolunun en güzel stadı U- şakta olacaktır. Bumunla da haklı © - Jarak övünebiliriz Ulusal kurumlara yardım Uray şehrimisde bulunan ulusal ku- rumlarla da gerçekten ilgilenmekte on lara gereken yardımları yapmaktadır. Bir kültür kurumu olan Halkevimize, spor kurumlarımıza yardım için büdce- ye para konmuştur. Urayımız kendisin- den beklenen çalışmanın —üstünde iş ktedir. Dört yıllık çalışma dev- resi içinde berkesi sevindirecek eserler meydana getirileceğine inanmaktayız Kalecik tarım işyarlığı Ankara merkez tarım işyarı B. Ydııgâr Arıhan'ın, halkının iste- ği üzerine arıcılık, meyvacılık ve bağcılığı diriltmek üzere, Kalecik tarım işyarlığına naklen atanmış- Kayseri kombina (Başı 1. inci sayıfada) B. Piatakof ve arkadaşarı otomobil- lerle doğru Sovyet Elçiliğine — gittiler. Saat 10.30 da sovyet elçisi B. Karahan- Ja birlikte Ekonomi Bakanlığına gelerek B. Celal Bayarı ziyaret etti. Saat onbir- de de B. Piatakof yanında Meskova te- çim delegemiz B. Mümtaz — bulunduğu halde uraya geldi. Öğle üzeri sayın konuklarımıza Mar mara köşkünde özel bir yemek verilmiş tir. Bu yemekte konuklarımız, Elçi B. Karahan, B. Celal Bayar, yönetger B. Sadullah, B. Nurullah Sümer ve Dış Bakanlığı ile Sümer Bank büyük işyarlarından birkaç zat bulünmuşlardır. Yemekte, Ekonomi Bakanımız, de ğerli konuğumuz ve dost ülkenin saade- tine kadehini kaldırmış, Sovyet Endüs- trisinin kurucularından olan B. Piata - kof'un Kayseri komhinasının açılış töre tünde bulunmasının bize zevk — verecek unutulmaz bir hadise olduğunu belit - miştir. Ekonomi Bakanımızın bu içtem sör- lerine cevab veren değerli konuğumuz, zaferden zafere koşan ve dev adımlarla güyesine doğru ilerliyen memleketimizi görmekten duyduğu sevinç ve memnuni yeti anlatmış şeflerimizle türk ulusun saadeti için kağehini kaldırmıştır. Akşam Anadolu kulübünde gene ay nı zatlar bulunduğu balde akşam yeme: ği yenmiş ve konuklarımızla Ankaradan çağrılı olanlar İstanbul'dan 2340 da gelen özel trenle tam saat 24 de Kay - seri'ye hareket etmişlerdir #t Kayseri kombinası hakkında dün Ankara radyosunda verilen konferanslır: Yarın Ekonomi Bakanı B. Celal Ba- yar'ın başkanlığında Kayseri pamuklu kombinası işlemiye açılıyor. Kayseri pa- muklu fabrikası, beş senelik endüstri programının “Bakırköy bez fabrikasın temslinden,, sonra İkinci İşletmeye açı- Tan endilstri cUzütamıdır. Bu münasebetle burada endüstri programının — ekenomi sıyasamızdaki mevkii ve sosyal manası Ürerinde dur- mak istiyoruz. Her inkılâbın dayandığı fikir sistemi bir tarih mahsılüdür. Fikir bir taraftan mahsnlü olduğu cemiyetin şartları için- de doğar ve şekillenir; diğer taraftan da kendini doğuran temiyetin seyrine mücesir olur. Binaenaleyh fikir sistemi, kendini doğuran cemiyetin — şartlarına karşı pasif değli, bilâkis cemiyetin bün- yesini ve hususlyetini değiştirmek iti - bariyle aktif bir mana taşır. Bu bakrmla fikirle cemiyet arasında hiç durmadan yürüyen bir tesir ve mukabil tesir mü- nasebeti vardır. Nasıl her çocukta kendi ailesinin her mahsülde kendi toprağının tesiri ve kokusu varsa, ber fikir sisteminde | kendini doğuran cemiyetin ve - tarihi şartların öylece mayası ve dam vası mev cuttur. Atatürk. türk inkılâbiyle türk dev letçiliği arasındaki bu münastbete şöyle işaret ediyor: Türkiye'nin tatbik ettiği devletçilik sistemi, 19 uncu asırdanberi sosyalizm harzariyecilerinin ileri sürdü- fikirlerden almatık tercüme edilmiz n ilti- eye hüs ööin bizde manası wSi teşebbüslerini esaş tutmak; fa - tin ve geniş bir açlarımı ve birçok " görönünde tuta- vatını devletin elie larından doğan sistemdir. Devi şudur: Ferdlerin h ve sahsi faaliyetleri kat büyük bir — mi memleketin bütün şeylerin vanılmadı rak memleket Şiçti ne a'masıdır... Demek türk ekonomik sıyasa gistemi olan devlerçilik Türkiye- nin içinde bulunduğu tarihi şartların bir meyvasıdır ve kendi dişinda - cereyan eden ve başka şartlar altında — teşekkül etmiş sistemlerle — benzerliği yoktur. 'Türk devletçiliği, hüviyetini, tamamen türk milletinin dışardaki ve içerdeki ya- şama ve kendini koruma ankılâhenin sartlarından: almaktadır. Fakat bizdeki devletçiliğin maddece orijinal olan bir tarafmı izah etmek kâ r. Mitli şartların mahsulü olan fi değil bu fikir sisteminin, dağduğa şartları de- Histirmek ulus ekoonmisine onun hedef bildiği geklini vermek yolunda türk ce » miyetine yaptığı mekabi) tesirlerin ü « mulünü ve muvalfakiyet derecesini de bire direktil ede nasıl bir akis bul » aramalıyız. Atatürkün bu sözleri, reali sinin ekonomi alanın- âp idec daki aktif yani yanıcı ve de hürünün misalini bize beş senetik içe tri programı vermistir Ekonomide ulusa müşterek armac!r tesbit eden ve ulusu bu amaçların ger - çekleşmesine doğru- birlikte sevk ve ida- te eden endüstri pregramının K de realire ettiği eser, devletçiliğin ekono - mideki zaferinin çelik bir ifadesidir On beş ay evet çıplak, soluk kırdan boşka bir şey olmayan Kayseri ovası buğün bir insan kalabalığır taşı. maktadır. Vahşi bozkırın bugün hende- sİ hatlar ve şekillerle belirmişz yen bir yüzü var. 15 ay bir tarım mınta, kası olan'Kayseri bugün bir endüştri bir baz. evel merkezidir. Orta Anadolu — yaylasının bu mütevazi şehri, inkılâpçı bir ha ile çehresini nihayet 15 ayda değiştir. di. Ç » Bu tek misal bize, türk inkılâbınm şartlarından — doğan fikir sisteminin yaptığı mukabil tesirlerin şiddet ve sü rat bakımından olgunluğunu ve cahlılı. ğınr pek güze) anlatmaktadır. Zaten re. alitede akis bulamayan bir fikir siste- — minin, bazı cemiyete tesiri olmayan fik. rin hayatiyetine itimad olunabilir mi? Atatürk inkılâbı, Türkiye yeni bir devir açıyor. veriyor. yeni bir manı tarihine —— ULUS'un romanı: Levis ve İren Yazan : Pol MORAN Türkçeye çeviren: Nasuki BAYDAR Aylaklık bütün ahlak bozukluklarının anası ise ahlak bozukluğu da bütün sanatla- rın babasıdır. Levis ve İren müzeleri geı.di ler. İren'in en çok beğendiği deniz müzesi idi. yelken gemileri dolayısiyle... Ar'ın ne oldu”u hakkında hemen hiç bir fikri yoktu. Çirtin şeyler arasmda istiye istiye yaşardı. Promr resimciliğinden bildiği şeyler doğu nun bildikleri idi: Ziem, Diaz, Meissonnie, Dötay gibi.. Yunanistana gıderlıen Pelopo- nez savaşlarını okumuş olan Levis ona Fran- sa,tarihini anlatmak istedi. Fakat İren'in, bütün fransız kırallarının doğum ve ölüm tarihini ezbere bilmekte olduğunu farketti. İren yemekl:rduı yalnız kabak dolması ile domatesli ve üzümlü pilavı, içkilerden de tatlı şarabı sevıvordu. Levis ona, soda ile tereyağında hazırlanmış yemeklerden ibaret olan fransız hayatının içyüzünü anlattı. Birihirinden hiç uynlmıyorlardı. Sıcak oda'arda en tatlı yükenleri kesip koparan çıı asfalt yollarından bir görünüş : Ç ; ı Uşak'ta açılan yen'bir yol (Röşede şarbay) bay ve arkadaşları büyük bir hızla ça- duğu ve hassas bulunduğu su işini u. lışmaktadırlar. Üç ay sonra tır. , saat - onlarca bilinmiyen bir şeydi. Sevgide İren, bütün doğu kadınları gibi bi sadece zevk- li ve aza kanaatli idi. l 'in bütün karyo- korka korka baş eğer ve karşılıktan çı*"" di. Levis ona hamamda rastlayacak olursa, tanrılar çağındaki gibi, hemen dudaklarmı saklardı. — Beni n& kadar ürkütüyorsunuz, bile mezsiniz, derdi. Ve Levis yaklaşacak olursa ona ensesi- ni sunardı. Levis, alışıklık,dolayısiyle, ona zevkini paylaştırmak ister, İren: — Sevgide, bir kadımın içinde M olan duyguları uyandırmak ylflİ!U ona hiç kimse hükmedemez. . Alman masal- larındaki sihirbaz çırağını bir kere düşünün, derdi. ei Sefihliği eski bir arkadaş olarak v ların hepsi gibi Levis de bu çekingenlikten hoşlanır. Ve bu hal ona İren'i da- yanılmaz bir kadın gibi Yüzünün çizgilerindeki bunca hırs ve bir takım vahşi zevk alâmetleri olduğu halde İren sanki mermer serinliğinde bir usluluk beykeli idi — — yedi I Levis görgülerine, inceliğine ve biraz da Tılrüı 30| soğukluklar gündüz yedi saat, akşam iki yüzlülüğüne başvurdu. İren'i şaşkın bul- muştu, büsbütün şaşkın etti. Levis gittikçe m artırıyor ve İren'in de igttikçe ye- nildiğini görüyordu. En sonunda sezdi ki İren, belki ona hoş görünmek İçin, arzuları- nt yerine getiriyordu. Onun ahlakını -boza- cağını ve yahut sevgisini kaybedeceğini hiç düşünmeden bu halden kendi zevki için fay- dalanmağa kalkıştı. İren soruyordu: d"— Çılgınlıklar etmenin tam anlamı ne- — Ne diyeyim? Yatıp uyuyacağına gidip serpantin atmak, bir takım ilâçlar kullan- mak veya şimdi moda olduğu gibi, zevki başkalariyle paylaşmaktır. — Bundan ne anlıyorsunuz? — Hiç. Sevişmek bazıları için öyle can sıkıcı bir şey olmuştur ki bunun sonuna er- mek için birkaç kişi birleşiliyor. Buna şaşan İren: “Anlamıyorum,, dedi. VI Levis, İren'i aynanın karşısında buldu. dedi. — Şişmanlıyorum, — Neye kendinizi sıkryorsunuz? — Benim için her şey sıkıntıdır. Ben si- kunç bir duygum vardır, benim. — Ben “sınırlanmış soravlıyım,, , ben ka: ramsar olduğum için, soravı üzerime bile al- mam, diyebilirim. — Bu pek pratik bir şey. Siz Levis karam- sarsınız, çünkü böyle olmak Kolaydır. İnsan, dünyanın hiç değeri olmadığını kendi ken- dine durmaksızın tekrarlarsa canını sıkacak zin gibi reybi değilim. Soravlara karşı kor- sı bugün törenle açılacak bir şey kalmaz. Terzi terzi dolaşmadığıma, — almak istediğiniz inci gerdanlığı kabul et- — mediğime, şampanyanın kaç senelik olunca iyileşeceğini öğrendiğiniz zaman kulak as- — madığıma ve çalışmadığım şu sırada bütün — bunlardan faydalanmak istemediğime baka- — rak sinirleniyorsunuz. Ben düşündükçe dün- yanın tam, eksiksiz bir bütün olduğunu sa- — nıyorum, Onu içinde gördüğümüz karışıklık geçicidir ve bu karşıklığı çoğaltmak da kö- — tü bir şeydir. — Siz kederli bir akımsarsınız, ben li bir karamsarım. Ben çoktandır, zevl alınkhıınmkıırtırmığıkımvamşhulı a nuyorum. Ben böylece yaşayıp ölmek îni yorum. — Hayır Levis, iş becerikli olmakta de- ğildir. Bunu dükkâncılara bırakmalı. (Sonu var)