“Ü0L 1935 PAZAR Si uçaklarımızın hava turu bitti (Başı 1. inci sayıfada) detli bir şağmur ve fırtma ile karşılaştık Öyle ki Yeşilköy alanında uçaklarımızın durabilmesi için kanadlarından askerle - sin tutup beklemesi lâzimgeldi. Oradan benzin ahıp İzmir'e uçtuk. Ertesi gün Ahtalyadan benzin alarak Adana'ya gel- dik. Adanadan da Diyarbekire indik Burada da benrin akdıktan sonra Sivasa geldik ve şimdi yerimizdeyiz. Uçuş günlerimizin birinci ve ikincisi goök fena havalara rastladı. Hele Çanak- kale ve Torosların üstünden uçarkan saatlerce fırtınadan buluttan yeri gö - remez olduk. Yalnız her şeyden — önce yapılacak ödevimiz vardı. Bir onu yeri- ne getirmek için her şeyi yapacaktık, ve yaptık. Hepimiz iyiyiz. Hep birlikte alanın ortasındaki telör- gülerle çevrilmiş yapının dinlenme salo- #una doğru yürüyoruz. Genç bir uçman anlatıyor. — Gerçekten çok güzel bir tur oldu. Hele fırtınalı yerlerden geçerken daha gok eğlendik. Hepimizin ayrı ayrı ödevi vardı. Kimimiz fotograf kimimiz - telsiz kimimiz de keşifle uğraşıyorduk. Zaten bu ödevleri her bölümde değişerek yap- tık.. Ufacık ve tertemiz salonda konuşu - yorur: Bizi en iyi karşılıyan Adanalılar oldu. Adana urayı yalnız bize değil bü - tün uçak kollarma eşsiz bir ağırlama gösterdi. Yere indiğimiz zaman belki yarım saat halkm kolları arasında kal - dik. Orada duydüğumuz heyecanı hAl4 yasıyoruüz. — Böyle uçuşa biz ber zaman hazı - rız. Yalnır ilk olarak böyle bir yarısma yapılıvor. Bu tur bir yarışma turu ol - düğu için belki biraz heyecan duymak - tayız.. Pir öra söze yarğıç kurulundan - bir binhası karıstı. — ea söyliyeyim.. bu delikanlılar ödevlerini çok iyi başarmışlardır. Biz ber filonun kalkışı ve inişi saatlerini tel- sizle kendilerinden muntaram bir suret. te aldık. Yollardaki durumlar:.. nçuşla- v hergey, berşey saptanmıştır. Hem uçmanlarımız — kendilerine — gösterilen program çerçevesi içinde gördükleri ta- Am ve terbiyenin bütün randımanımı forlasiyle vermişlerdir . Sör burada bitt... Hep birden kapıda hazır duran otobüslere binmek üzere kalktık. Genç bir uçman anlatmağa bas- ladı : — Sivas'ta çok güzel birşey oldu Uçaklarımız yere indiği raman — birçok köylü kadınları ve çocukları kanadların altından geçmeğe başladılar. Niye böyle yaptıklarını sorduk. Bunu uğur sayar - larmış. Kanadların altından geçmek in sana wpur getirirmiş... Otobüs, alandan hızla uzaklısarak şe- bir yolunu tuttu. Kulaklarımıza motört sesi, türk hava- larınt dolaşan uçaklarımızı hatırlateyor- du ve güzlerimizde uçmanlarımızı ku - caklıyan yurddaşların ; çelik kanadlar al- tından uğurdur diye geçen köylü kadın- ULUS— KAYSERİ KOMBİNASI (Başı 1 inci sayiada)j törü B. Nurullah Esad Sümer, Bakanlık — delegesi, gü törü ve Tecim Odüası başkanı kar - çılıyacaklardır. Başında sovyet ağır en- düstri komiseri B. Piyataxof bulunan kurula Marmara köşkünde bir öğle ye- meği verilecektir. Bu sabah 10.10 da çağrılıları alarak Haydarpaşadan hareket eden özel tren aat 2340 da şehrimize gelecek ve ko - nuklarımızla diğer çağrılıları alarak 24 de Kayseriye hareket edecektir. Tren yarın 815 de Kayscriye varmış olacak- tır. Hazıtlanan progrâma göre kah - valtı trende yapılacak ve konuklar fab râka direktörlük binasına gideceklerdir. Sovyet konuklar ilbay ve şarbayı güre- te varacaklar ve törene saat 10 da baş- Janacaktır . Önce fabrika işçisi bir geçit yapa - cak ve Celal Bayar söylev verecektir. Sonra fabrika açılacaktır. Saat bir buçukta fabrika kantinin- de öğle yemeği yenccek, saat üç bu - çukta, fabrikanın spor alanında işçile - rin spor şenlikleri yapılacak ve sırasiy- le yüzme, atlı spor, futbol ve karma spor hareketleri gösterilecektir. Eğlcm celerden sonra direktörlük — binasında dinlenilecektir. Saat 19.30 da fabrika kantininde idare tarafından akşam ye- meği verilecektir. Gece saat 24 de Kayseriden hareket edilecek ve salı sabahı saat 840 da An- karâya gelinecektir. 9.18 de Ankara - dan kalkacak tren 22,10 da — İstanbula varmış olacaktır. ... Dış nlik direk « Yarın açılacak olan Kayseri kombi- natı beş yıllık endüstri programımızın tariyle çocuklarının heyecan veren haya Hi vardı. İstanbul filosu da döndü İstanbul, 14 (Telefon) — Uçak filo- larının üç gün önce başladıkları büyük turu bugün bitirdiler ve yerlerine dön. düler, Çarşamba sabahı — Yeşilköyden kalkan İstanbul filosu Çanakkale ve Edirmeden İzmire geçmiş Antalya, Di- yarbekir, Sıvas, Ankara yoluyla bu sa- bah saat sekiz buçukta İstanbula dön - müştür. Dün akşam Yeşilköye inen İz- mir filosu da bu sabah altı da İzmire uçmuştur. Uçuşlardan müsbet sonuçlar alınmıştır. İzmirdeki filomuz da döndü İzmir, 14 (A.A.) — Uçakları- mız Türkiye turunu bu sabah ba- şarı ile bitirmişlerdir. Sabahleyin erkenden İstanbuldan uçan yüzba- şı B. Tahsin kumandasındaki filo saat sekiz buçukta şehrimize gel- miş ve Seydiköy uçak alanına in- mişlerdir. Uçmanlar inerken hara- retle alkışlanmışlardır. Uray uç- manlarımızın şerefine şehir gazi- nosunda clli kişilik bir öğle şöleni vermiştir. kurulacak olan dokuma fabrikalarından en büyüğüdür. Bakırköy, Ereğli, Na- zilli ve Malatya kembinalariyle tamam lanacak olan dokuma endüstrimiz yur- dun pamuklu bezinin içerde yapılma - Bını sağlıyacaktır Bu suretle ulusal ekanomi bir ta - ratan en kısa bir zamanda pamuklu do- kumayı ulusal bir madde baline getire. tek ve öte yandan da geniş bir döviz tasarrüfu yapacaktır. Bu bakımdan Kayseri kormbinasının açıkması memleket ekonomisinin sayı- h bir bayram günüdür. Cumuriyetin ve şeflerin yurda değerli bir anmağanı ©- lan Bu büyük eserden dolayı kendileri- ne minnet ve şükranımızı — sunarken, kombinanın kuruluşunda büyük yar - dımlarını gördüğümüz dost Sovyetleri anmayı bir borç sayarız. B. Petyokof kimdir? Hükümetimizin çağırısı üzerine Kay- seri kombinasının açılış töreninde bu. Tunmak üzere dost Sovyet Rusya tara. fından açılış töreninde bulunmaya me. mur edilen B. Petyokof Sovyet ekono- mi ve endüstrisinin ea değerli eleman. larından birdir. B. Petyokof 1894 de doğmuştur. 1907 de Petresburg üniversitesine girmiş o. vada sosyal . demokrat örgütünde ça- lıştığı İçin çar hükümeti tarafından Ukranyaya sürülmüştür. Ukranyada 1913 e kadar bütün devrüm hareketleri. ne karışan genç devrimci bu sefer de Sibiryaya sürülmüş ve oradan sınır dı. şına k:çmııuı Memleket dışında da bolşevizm ce- reyanlarına katılmış ve onlar uğruna savaşınış olan B. Petyokof birinci teş. rin devriminde Kiyef'de süel devrim komitesine başkanlık etmiş ve sovyetler , erkeyi ele alınca devlet bankası komi- seri olmuştur. Ukranyanın beyar ordu. tarafından almdığı srralarda orada devrimci bolşe. vik çetelerini yönetmiş ve Ukranya sovyet idarestinc geçince, muvakkat Uk- ranya sovyet hükümetine başkanlık et. miştir. 1919 . 1920 de kızılordu devrim sürel komitesi üyesi olarak çalışmış, ve Ve. rankele karşı harb etmiştir. Bundan sonra ekonomi işlerinde ça lışmaya başlayan B. Petyokof 1024 de Don kömür bavzası yönetim kurulu başkanı, 1923 de Sovyetler birliği yük. sek ekonomi şürası Aasbaşkanlığı, 1927 de soövyetlerin Paris tecim delegeliğini yapmıştır. 1928 . 1929 da devlet bankası Aslaş. kanlığı ve başkanlığında bulunmuş, 930 da yüksek ekönomi şürasına geçmiş, a- ğar endüstri kurulduğu zaman birinci asbaşkan olarak atanmıştır. Bugün © iştedir. Ve Sovyet endüstrisinin en de. ğerli elemanlarındandır. Bolşevik partisinin merkez komite ve yürütüm üyesinden olan B. Petyo. kof geçen yıl başarı ile bitirdiği endüs. tri yapım işlerinden dolayı Lenin nişa nınr almişti. SPUR —a Balkan güreş yarışmaları başladı Takımımız girdiği bütün güreşleri kazandı Değerli hir güreşçimizin göğüs kemikleri kırıldı Büyük başarılar kazanan — ulusal güreş takımımız İstanbul, 14 ÇA.A.) — Altıncı bak- kan oyunlarına bugün, büyük bir kala. balık önünde Taksim stadyumunda baş. landı. Yarışmalara saat 15 de başlandı. Stad, yum ağızağıza dolmuştu. Güzeşçiler ringin etrafında takım halinde dizilmişlerdi. İlbay yardımcısı Rükneddin, kısa bir söylevle altıncı » Balkan oyunlarını açtı. B. Rükneddin, verdiği söylevde bu. günün özenliğini belitti. Program gereğince yapılan törenden sonra güreşlere tam saat 13,55 de baş- landı. Alınan teknik sonuçlar şunlardır : S6 kiloda. — Remanyalı Tajor ile bulgar Yurusof karşılaştılar. Romanya lr Tajor iki dakika üç saniyede — tuşla kazandı. 56 kiloda. — Türk Hüseyin yunanlı Biris ile karşılaştı. Orta hakemi yugos. lav B. Rosta. Hüseyin 61 saniyede tuş- la kazandı. 61 kiloda. — Yunanlı Salis ile ro. manyalı Görgiyos kargılaştılar. Salie sayı hesabiyle yendi. 61 kiloda. — Türk Yaşarla bulgar Maşalof güreştiler. İlk on dakika bera- bere bitti Kurayı bulgar kazandı ve Yaşar al. ta düştü. İlk üç dakikada bulgar hiç bir yey yapamadı. Fakat Yaşar üste çıkar çıkmaz, mükemmel bir burgu — ile ve tuşla karandı. 66 kiloda. — Yugoslav romen Barlovan güreştiler. On dakika romanyalının üstünlüğü ile bitti. Tercih ettiği için, güreşe ayak. ta başlandı. Barlovan on dakika yirmi yedi saniyede kazandı. 66 kiloda, — Yunanlı Vasamidis ide bulgar Todor karşılaştılar. Yunanlı dört dakikada kazandı. 72 kiloda. — Türk Hüseyin ile ro. men Valantin karşılaştılar. Hüseyin büyük bir dölenle uğraşır ken bir an içinde göğüs kemiklerinden birisi kırılarak dışarı fırladı ve bu acık. ir hadiseyi takib eden saniyede Hüse. yin yenilmiş oldu. Kendisine acılarını dindirmek Üzeze arka arkaya üç morfin yapılmış ve hastayurduna kaldırılmış. tır. Dölüğa ile 72 kiloda — Yumanlı Zaharyas ile bulgar İvanof karşılaştılar. Yunanlı dört dakikada tuşla kazandı. 29 kiloda. — Yukoslav Gişle bulgar Gayef karşılaştılar. Yugoslav ikâ daki- kada tuşla kazandı. 729 kiloda. — Türk Nuri ile romen Kokos karşılaştılar. Nuri sayı hesabı ile yendi. 87 kiloda, — Bulgar Gorgiyef ile yu. gotlav Balkoviç karşılaştılar. Balkoviç altı dakika elli altı saniyede yendi. 87 kiloda. — Türk Mustafa ile yu. manlı Stamos güreştiler. Mustafa 67 sa. niyede tuşla kazandı. Ağır. — Yunanlı Salas ile yugoslav Beğde güreştiler. Yugoslav sekiz daki- kada tuşla yendi. Ağır. — Türk Mehmed'le bulgar Dı. mitrof güreştiler. Mehmed bir dakika a. tur Üç smniyede tusla yendi İstanbul atletlerinin hazırlıkları İstanbul, 14 (ALA.) — Balkan atıc. tizm yarışmalarına girecek İstanbul at- letlerinin bugün Kadıköyünde Fencr. bahçe stadında yaptıkları deneme yarış. maları sonuçları şunlardır 200 metre — Birinci Raif 22 7,10, âkinci Hilmi 100 metre — Birinci Semih 10 © 10 ikinci Cemil İzmir Uzun atlama — Birinci Hüseyir İz. mir 6.74, ikinci Tevfik 6.72 Üç adım — Birinci Polyos 14, ikinci Zeki 1379 Gülle atma — Birinci İrfan 1331 (- kinci Ateş İbrahim 1313 Cirit — Birinci Karakaş 57.00, iksacı Necded Disk — Birinci Veysi 44.78. ikiaci Naili 38,62 800 metre — Birinci Gelib 24610 ikinci Besim, Yiğksek atlama — Birinci Cihad . Pul yos L75, ikinci Necdet Sırıkla atlama -— Birinci Fethi 3.40 110 manla — Birinci Faik 163/10 i. kinci Rasim 16.5/10 400 metre — Birinci Mufahham 54, 8/10 ikinci Receb 55.4/10 $000 metre — Birinci Semzi 17.1! i- kinci Teodordis. ULUS'un romanı: Tetot. sa Levis ve İren : Pol MORAN eye çeviren: Nasvhi BAYDAR Bir sabah Leviz, köy meydanının kay - naştığını forketti. İki kişi sandalye üzerine ra parmaklariyle bir takım işaret- dı. Kalabalık da oğulduyor ve dırarak cevab veriyordu. Levis yapılmakta olan iş Koörent üzü- mü n ve henüz bağda bulunan üzüm- lerin ük piyasası üzerine bir çeşid borsa oyu- nudur. O da oyuna girmişti. Bu ona bir şey Öğretti... Gözlerinin önüne, birdenbire, tıp- ı buradaki gibi, muammalı tanrılariyle do- lu bir başka yunan tapınağı geldi. Vakit öğ- leden biraz sonra idi: oradan 2500 kilomet- ve ötede Paris borsası açılmak üzereydi. Levis batıyı, düşük çatıları, su ile dolu nehirleri, katı tereyağını, yemyeşil çayırla- rı, kokusuz südü, sokak süpürücüleri, ince belli kadınlariyle Bulonya ormanımı, ihtiyar Marsiyal'ini, tertemiz apartımanını, — Elzi Manyak'ı, sıcak veya soğuk tanıdığı başka kadınları, Prust'un gelişememiş bir kekliğe benzettiği Valdek'i esefle, hüzünle andı. Akdeniz ona volkanları, eğri büğrü dağları, ağır kanlı insanların oturduğu zayıf toprakla- rı, bir demiryolu boyu gibi yatmış ovalafı, tek sesli çaylariyle çok kötü göründü. Bir par- çaçayır için ne istenilse vermezdi?, o zaman, yunan kıraliçesi Sofi'nin kocası kıral Kostantin'den Akropol üzerinde bh:il sar- maşık yetiştirmek izni istemesindeki hazin- liği anladı. Fakat işte İren, uzaktan ona doğru, ta- salı geliyordu. — Bitkin görünüyorsunuz. bahtsız mı hissediyorsunuz? Bu soru öyle beceriksizce, öyle çocukça idi ki Levis gözlerini kaldıramağa cesaret edemeden, ancak umudsuzca bir tavur ta- kındı: — Çok bahtiyarım. — Sizden döğruyu söylemenizi istiyo- rum. — Mesele şu ki... eğerbeni seviyorsanız Paris'e dönelim... Yalnız sekiz gün için. Böy- lece daha bir zaman gök yüzünde bir tek bu- Kendinizi lut görmiyecek olursam çıldıracağımı his- sedivorum. Bunu anlarsınız six v Parise döndüler. Yaz gelmişti. Paris Yu- nanistana benziyordu: Madlen kilisesini amerikalrlar geziyor, bomboş, ateşten Şan- elize'de keçiler dolaşıyordu. Su yoktu. Bü- Yük resim mükâfatını bir yunanlı kazanmış tı. İren ve Levis, kapalı pancorlar arkasın da yaşıyorlardı. Fakat artık bu adada de- ğillerdi ve boş sokaklarda geçen aylardan kalma sıcak ve kirli biraz zevk kalmıştı. Tu rist'lerin otokarları ortadan çekilir çekil- mez havada, Paris'in her zaman, orada otu- racak fransız kalmasa bile, saklyacağıı kam Çılayıcı, becerikli ve değerli bir şey duyulu- yordu. Kimseyi görmediler. İren kimseden hoş- lanmıyordu. Kimse ile konuşmıyordu. “Pa ristekilerde sizden sürpriz bekliyen bir hal var, Buna karşı benim onlara sunacak - bir şeyim yok. Ben yalnız sizi bekliyorum. Si zinle yalnız kalır kalmaz kendimi bahtiyar buluyorum. Ben halkı, çocukları ve hayvan- ları severim. Halbuki burada çocuklar has- ta gibi, hayvanlara kötü bakılıyor ve işçiler ise hırslı burjuvalardır.,, diyordu. Öğleye kadar olan zamanı uvkuda g riyorlardı. Levis'in birkaç kosu atı vardı. Bunların tırnakları, dişleri veya bukağ '<rr hakkında haber almak icin yatağından >'ır- lara telefon ediyordu. Biribirine benzicu günler gelip geçiyordu. Aksamları Paris'in dışındaki lokantalarda. tıpkı vabancılar gi- — bi, îampanyalı yemekler yiyorlardı. ren: "Hesabsız para harcayoruz ve hir şey de kazanmıvoruz. Pumt zım. İsterseniz - ev karlınl ğırmız,. divordu. Levis cevab veriyordu: “Adam sen de. Parasız olmayı düşünmek veter bir sıkmtı değilmiş gibi bir de para varken ondan — kendimizi mahrum mu edelim?,, s Kimsenin evine gitmiyorlardı. Levis'in evlenisi gürültülü bir sessizlikle karşılan- mıştı. Bundan filozofca ders alryordu. — Evlenmemiz, sizin ve benim tarafım- dan birkaç kişiyi rahatsız etmiş ve birçok- larını da ilgilendirmemistir. Geriye kalan — şey, bahtiyar bir çiftin uyandırdığı tabiiğ düş- manlıktır ki onu da hoş görmek lâzımdır. — (Sonu var) düsünmek lâ- ğt mır - diye ba-