Komşularımızda -eler oluyor? SqVYETLER BİRLİĞİ'NDE: $ 20 ağustos tarihinde Sovyet Rusyada — ekilmiş 63.817.000 hektar, yani yüzde 76 nisbetinde olan kısmı hasad edil - mişti. Çalışmalar, hasadın başın- da olduğu gibi, azalmadan ilerle- mektedir. Geçen yıla göre hasad edilen topraklar bu yıl daha çok- tur, çünkü 20 ağustos 1934 de ha- sad edilen topraklar yalnız yüzde 71 nisbetinde idi. Çalışmaların çabuk ilerlemesi bakımından, ekil- miş toprakların yüzde 78 ni ha - sad eden Kolhozlar basta gelmek- tedir. Bu nisbet, geçen yıl aynı devreye göre yüzde beş fazladır. Çalhışmaların bu sıralarda en faz- la olduğu yerler, orta Volga ile Kazakistan ve doğu Siberya'sıdır. Öte taraftan, ürünü geç biten Ka- mlyı, kuzay bölgesi, doğu Siber- ya'sı ve Yakutistan'da da hâsad $ Sovyel Rusyanın batmış ge- mileri çıkarma l'm olan Ep— kadar çıl'uüıgv gemiler, mıyacak kadar çoktur. Son zamans larda, Murmanık taraflarındaki Viçan körfezinde batmış olan Karaballa adir balıkçı gemisiyle, Hazer denizinde batmış olan Kas- pi buzkıranı çıkarılmıştır. Bu s0- nuncu gemiyi çıkarmak için bir- kaç ay çalışmak gerekmiştir. Dev- rim sırasında kruvazöre tahvil e- dilmiş olan Kaspi gemisi 8 ağus - tos 1920 de, korkunç - bir fırtına yüzünden batmıştı. Türlü yerler- de batmış olan gemilerin çıkarıl- ması için de çalışmalar yapılmak- tadır. $ Çağlayanları bol olan Müur- bölgesinde elde edilen zen- gin elektrik kuvveti, burada ku- rulmuş ve kurulmakta olan fabri- kalarda kullanılmaktadır. Bu sı- ralarda Niva ve Tuloma ırmakla- rının suları düzenlenmektedir. Ni- va nehri üzerindeki 1 numaralı santral çalışmağa başlamış olup Kirovsk'taki madenlerde ğ pıl- makta olan Kandalaşka - fal larma elektrik kuvveti vemelıte- dir. Tuloma nehri üezrinde, 44.000 kilovat kuvvetinde dört türbini o- lan bir santral yapılmaktadır. Bu- nun 60 kilometre ötesinde 60.000 kilovatlık başka bir santral daha yapılacaktır. Niva ye Tuloma san- tralları biribirlerinin bir tek dist- rhüsvon şehekesiyle bağlı olacak- lar ve verdikleri kuvvet ayrıca Murmansk demiryolunun büyük bir kısmının elektrikleştirilmesine yarıyacaktır. YUNANİSTAN'DA: $ Yunanistan'da tütün ekimi - nin genel durumu iyidir. Make - donya ve Tselya'da faydalı yağ - murlar yağmıştır. Çiçek açma, hosşnudluk verici bir tarzda olup, geçen yıla göre üstündür. Hava şartları da iyidir. Geçen yıl ürü- nünden kalan stoklar çok fazla değildir. & Pire gümrüğünün ağustos ayı icindeki geliri 70.707.213,80 drahmiyi bulmuştur. ki, bu, ge - gçen oynı aya göre 16.213.538,20 drahmi daha fazladır. YUGOSLAVYA'DA: $ Yuyşoslavya kıralı ikinci Pi- yer'in dotumunun yıldönümü do - layısivle hükümet yeni pullar bas- tırmış ve bu pullar, eylülde kulla- nılmağa başlanılmıştır. Şimdi kul lanılmakta olan ve birinci Alek - sandı'ın r-smini taşıyan, siyah çer- çeveli veya çerçevesiz pullar bi - tinciye kadar kullanılacaktır. $ Fransız bombardıman uçak- Mairından bir fi'n Tuna memleketle- rine, bu arada Yuyoslavya'ya ge- _—cl'.ve Zemun hava Himanına F- ** 3etir, rumuza sunuyoruz: 6. Ward Price 4 eylül 938 taribii Deyli Meyl gaxetesine Cenevreden ya- zıyor: Bu sabah ingiliz delegelerinin bu- raya gelmesiyle büyük Britanya için gok önemli olan hâdiseler ve meşele. ler, Whitehal)'den buradaki arsıulusal konuşma masasına intikal temiş oldu. Cenevreye bundan on iki yıl önce bir defa daha gelmiştim. Geçen yıl De Valera, Uluslar Sosyetesi hakkında söy- lediği bir söylevde “gizli entrikaların çevrildiği ve otel odalarında üstü ka. palı konuşmalar yapıldığı yer,, demişti. Şimdi İngiltere için en can alıcı mese- leler burada kotarılmak istenmektedir. Uluslar Sosyetesinin bu halinc rağ. men, biz on beş yıl müddetle ondan bir şeyler ummak ham bayaline kapı!. mış ve kendimizi tehlikelere atmışız re gölü üzerinde tehli. Burada toplanmış olan kozmopolit kurumlar, dünyanın en kötü kurulmuş kurullarıdır. Bunlar, kendilerine hiç biz tehlike getirmeksizin, ingiliz imparatorluğu nun mukadderatını büyük, tehlikelere sokabilirler. Uluslar Sosyetesi bütün soysal ulus. lar arasındaki kültür işlerini düzeltmek arsıulusal meseleleri standardize ct. mek için çalışsa © zaman bir işe yarıya- bilir. Pakat onun Sryasa işlerini çevir. meğe kalkışması, bütün değerini kay- bettirmektedir. Bu müdahaleler, Japonyanın ve Al. manyanın İngiltereye gücenmesine e. beb olmuştu. Eğer bunda devam edile- cek olursa o zaman İtalyayı da aynı ye. kilde gücendireceğiz. Bu böyle gidecek — olursa Cenevre büyük ulusları, biribirine — düşürecek, aralarına düşmanlık salacak bir mer kez olacaktır. Eskiden bitaraf olarak kotarılan iş- ler, artık ulusal irzeti nefisleri yaralı. yan bir hal suretine bağlanmak isteni- İiyor. Dünya ulusuna en büyük — tehdid, Kesen ve Birmingham mühimmat fab. rikalarından değil, Cenevrede milyon lar sarfiyle kurulmuş olan bu saraydan gelmektedir. İşin kötü tarafı şudur ki büyük a. sığlar buraya yardım etmektedir. Bu. raya yılda 2 milyon ingiliz liratı mas- raf edilmekte ve sayıları 600 © bulan birçok işyarların cebleri doldurulmak. tadır. ,Altın istandardı birakılmağa başlan dıktan sonra buraya harcanan para da otomatik olarak artırılmaktadır. Çün. kü burada aylıkların ve sair masrafla. rın altın esasına dayanan İsviçre fran- gı Üzerinden verilmesi kabul edilmiş. tir. Burada ancak orta tahsil * görmlüş ikinci sınıf bir kâtibin aylığı senede 1100 ingiliz Hrast tutmaktadır. Bu işyarlar, kazanç vergisine tâbi olmadıkları gibi her yıl, beş hafta müd. detle kendi memleketlerine dinlenme. ğe gider ve oradan dönerlerken yol pa- rasını da alırlar. .— Burada bol bol para verildiği için bir takım yoksul memleketlerden gel- miş olan işyarların eline, kendi hükü. metlerinde büyük büyük yerler tutan insanlardan fazla para geçer. “ İngiltere, bu sosyeteye her ulustan fazla para verdiği halde, tuhaftır ki, ileri gelen işyarlar arasında ingiliz pek azdır. Sosyetenin on şuğbesinden Aancak | bir tanesi bir ingilizin idaresi altında- dır. 47 değişik ulustan işyar kullanan bu sosyetenin masrafları için ingilir vergi mühkellefi yüzde otuz Ödemekte. dir. Hiç bir ulus bu kadar vermiyor.,, Yazar, burada İngilterenin ve do. İ__'.lıınl—ıiıidı-cl'ıpııd:rkın bır taraftan ha- beşler kendi davalarını, italyanlar kendi davalarını müdafaa etmek için ellerine geçen fırsatı ka Mıu.ıJ—dıd—yıııuHıdWıdılquı—nıfdnnıMmeMn. Bugün italyan tarafını tutan bir ingiliz gazetesinin bir yazısı ile, Londra'daki habeş elçisi- min italyan istilâsına karşın olarak söylediği bir söylevin türkçeye çevrilmiş şekillerini — okurla- minyonların gelirinden rakamlarla bah. settikten sonra betkesine devam ediyor ve diyor ki: “Uhuslar Sosyetesinde üyeliğin bi. ze yüklediği bütün masraflar bundan ibaret değildir. Her yıl iki defa konsey — toplantısı olunca birçok ingiliz işyarları Cenev- reye gönderilir. Şimdi bumlardan 25 tanesi Borivaj otelindedirler, bunlarım otel ve Lon. dra'ya telefon masrafları her gün yüz. binlerce liraya varır. * Fakat bütün' bunlar, ingiliz dış &- yasasının mukadderatını burada topla. nan lakırdı ebelerinin eline bırakmak tehlikesi yanında hiç kalır. Orada İngilterenin kadderatını kararlaştıracak olan delegelerden — hiç birisi, eğer İngihere tehlike içinde ka lacak olursa, ona yardım etmek — için parmaklarını kımıldatmak imkânma bi. le malik değitlerdir. İngiliz wlusu, kendi ulusak — işleri. nin böyle yabancılar eliyle yönetilme- sine boyun eğmekte devam edecek olur. n sonucu felaketten başka bir Habeşistanın Londra elçisi anlatıyor Htalyasın habeş topraklarını al- müak için gösterdiği bahaneler nelerdir? Hateşistanın Londra elçisi, 3 eylül tarihinde Haydpark otelinde, Nil sos. yetesinin yapmış olduğu bir toplantıdı İtalyanın Habeşistanı istila emelleri ve bunun için bulduğu bekaneler hak. kında bir söylev söylemiştir. Elçi bu söylevinde demiştir ki: «— Habeş topraklarım istila etmek is tiyen İtalya, bu hareketine bir takım sebebler ve behaneler gösteriyor. Buntardan hirisi Valval hadisesidir. s_kıkıg maksad larını peçelemek istemektedir. İknci — sebeb, İtalyanın genişle- mek istediği ve bunun için de Habeşis. tanı almak istediğidir. Bu, bir hıristiyan ulusun öteki hı- ristiyan ulusa saldırması ve topraklı. fını elinden alması için baklı bir se beb sayılabilir mi? Eğer İtalyanın fazla kalabalık — ol. ması buna esas olarak — gösteriliyorsa bir mil murabbada 341 Kişi bulunan İtalyaya karşı İngilterede 500, Japan - yada 637, Almanyada 360 kişi vardır. Eğer italyanlar dostça ve barış için- de gelip yerleşmek istiyorlarsa onlara topraklarımız kapalı değildir. Heriye sürülen üçüncü sebeb de ha. beşlerin barbar ve vabşi oldukları, ken di yurdlarını idare etmekten âciz bu. vanduklarıdır. Bunun doğru olup olmadığını an. layabilmek için bitaraf bir adam, bugün Habeşistana gidebilir. ve orada yerli Hatkın barbar olup olmadıklarını ve v- lcsun bugünkü İtatya'dan daha fena idare edilip edilmediklerini Rörebilir. Sınırda bir takım vahşi ve idare a. yina alımmamış kabiyleler — bulunduğu doğrudur. Fakat bu hal, Afrikanın ve Asyanın birçok memleketlerinde böy ledir. Sonra bu doğrü bile olsa, buna kar, şı yaprlacak şey onları püskürtmek ve topraklarını ellerinden almak mudır? Dördüncü sebeb, bugünkü günde Habeşistanda hâlâ köleliğin devam et. mesidir. Fakat bu mesele hakkında İtalyanın bugüne kadar hiç bir protestoda butun- mamış olması hayrete değer bir hâdise değil midir Halbuki serbest olarak her türlü fikirlerini söyliyebilen, kea- dilerine haksızlık yapanlara hkarşı ge lebilen habeş köleleri, bugünkü zavallı italyanlardan çok daha iyi bir halde. dirler, Beşinci ve en saçma sebeb, Eritre ve Somali italyan sömürgelerinin yıllar. danberi ellahlanmağa devam eden ha- beşlerin hücumu ııhhkcı karşısında bulumduğudur. Orta yerde bu iddiayı gerçekliyecek en wfak bir belge bile yoktur. İşin doğ. rusumu söylemek lâzimgelirse, diğer komşuları ingilir ve fransızlar — bizirm erkinliğimize büyük bir saygı göster: dikleri halde sık sık babeş toprakları. na saldıranlar, italyanlar olmustur. Alemer behane italyanlara imtiyaz. lar verilmediği, italyan tecimine — ko- laylıklar bağışlanmadığıdır. Bugün Habegiştanda kimsenin — te. cimine karşı konulmüş kayıdlar, kös- tekler yoktur. O halde bu iddia da bir esasa dayanınıyor demektir. Herhalde Habeşistanın bir harba so. kulması ve orada kan dökülmesi — için biç bir exashı sebeb yoktur. Böyle paktları, andlaşmaları, ve dün. ,ya barışmı ayaklar altına alarak hare- kete geçenler medeniyet 've hıristiyan. bk dünyasına en büyük darbeyi indir- miş oluyorlar. Bugün Afrikanın, Asyanın, hattâ bütün dünyanın gözü Afrikanın Ulus. lar sosyetesinde üye olan küçük ve renkli bir ulusuna kargı saldırmak is. tiyen büyük bir Avrupa ulusuna karşı Ufuslar în-u—ı-nı-ve çrvnlmıeur onun habeşler, bir ulusun — yöne- timi altına girmek lâzımgelseydi, ital. yanların değil, ingilizlerin — idaresine kirerlerdi Fakst Habes ulnsu, ölümü köleliğe tercih etmekta tereddild etmiyecektir.> Avrnpa buhranı 27 ağustos tarihli "Le Messazer &' Athennes gözetesi"VAvrupanın buhranı adIı 24 ve 27 tarihli çift betkenin ikin- cisinde genel bakımdan da beyaz, siyah ilk, daha son bakımdan da Avrupa, İn- Biltere ile sömürge İslâm âlemi ilgileri meselesini incelerken "panislamisme,, te orisinin tarihçesini ve bu itibarla ingi. liz sıyasasının tuttuğu yolu işaret et. tikten sonra şöyle söylüyor: “Bundan sonra Kamâlist devrimi işlere başka bir düzen verdi. İstanbul sultanımın tinel kudreti, görünüşte par- Jak olmakla heraber, içi kof ve bamboş bir zarftan ibaretti. Halifenin düşüş ve koğukluşu ,islâm Aleminin umurunda ol- madı. Artık lâyik bir cumuriyet olmuş olan Türkiyenin de diğee islâm devlet- leriyle olan ilgilerini bozmadı.,, Arkeoloji Bizansı yer-i- den yaratılıyor Kamâl Atatürk Türkiyesinin ne bü - yük bir gayretle modernleştiği ma - lümdür. Fakat Türkiye #ynı zamanda, çok önemli prestij unsuru — olan uzak geçmişinin iz ve bakiyelerini yeniden ganlandırmaya çalışıyor. Bu bakşmdan İstanbulda yapılmış o- lan arkeolojik araştırmalar, Bizüns im- poratorlarının sarayının gerçek — yerini saptamışlardır. Bu arada bir de büyük ve mozaik dö. şeli geçit meydana çıkarılmıştır. Bu ge: çidin, hippodrome'a göre amudi bir galeri olduğu sanılıyor. Görülüyor — ki türklerin de yerinde bir övünmeyle söy- ledikleri gibi, İstanbul göğsünde barın- dırmış olduğu veya biribirlerini kovala- mış ve yahud da biribirlerine girift su. Tette yaşamış olen medenyetlerin bütün eserleri yerden çıkarıldıktan sonra dün. yada eşsiz bir yer olacaktır.,, La Revü'den biliyormusunuz ki ? $ Tanınmış otomobil koşucust Melkolm Kampbel geçen hafta saatte 484 kilometre giderek dün- ya sürat rekorunu kırınıştır. Uçali sürat rekoru saatte 709 kilometre ile italyan Acello'dedir. Fakat, ©- tomobilde giderken duyulan sür dır. Otomobilde bu his daha kuv- — vetlidir. Her rekor kırışında haya- tını tehlikeye koyan Sir Kampbel, başkasınım kullandığı bir otomo- bile bindiği zaman bayağı kork- maktadır. Geçenlerde Londra'da bir otobüse binmiş, fakat bir az sonra ayağa kalkarak ilk istasyon- da inmiştir. Yanında bulunan ve bunun sebebini soran arkadaşma da, şöforün çok hızlı gittiğini söy- lemiştir. $ Tuhaf işler nerede olur? Ta- bil Amerikada. Bunlardan bir da- nesi daha; Niyucers'deki Trenfon şehri hakyeri 1908 de bir cinayet- ten dolayı Arçibald Herren adın- da birine ölüm cezası vermiştir. Fakat bu işin tahkikatımı yapan hakime mesele - şüpheli görüldü- ğünden, hakim kendisinin vere ceği yeni bir emre kadar . suçlu- nun idam edilmemesini istemiş, birkaç ay sonra da ölmüştür. İdam emrini yeniden vermeğe kimsenin salâhiyeti olmadığından, suçlu - dam edilememiş ve kanunen ölü sayılmıştır. Bu adam 1908 den- beri hapisevinde, idam cezası giy- miş kimselere ayrılan hücrede ya- şamaktadır. Gözleri yarı kördür, kulakları sağır olmuştur ve bir ta- rafına da inme inmiştir. Nevyork avukatlarından biri bu adamı kur- tarmak için ustalıklı bir çare bul- muştur. Ölüm cezası giyenlerin ö- Tülerini aylelerinin istemeğe hak- ları olduğundan, şimdi bu adamın aylesinden bir kimse araştırılmak- ta r. Kendisini hapisten kurtar - mak için bu çarenin bulunduğu adamcağıza sö;' aince: — Adam sende, neye yarar? demistir. $ Siyonistler kongrelerini sık. mışlardı. Bundan birkaç gün ön - ce Viyana'da toplanarak ikinci bir kongre yaptılar. Bu kongreye yabancı memleketlerden 1800 si - yonist yahudi gelmiştir. h $ İtalya hükümeti, yabancı memleketlerde bulunan subayları- nt İtalya'ya çağırmaktadır. Şang- hay'dan haber verildiğine göre, Çin'de bulunan ne kadar - italyan suhay ve uçakçısr varsa, hepsi İtal. ya'va hareket etmişlerdir. $ Geçenlerde, Hindistar'a Simla şehrindeki süel uçak ala - nındaki bir bombardıman uçağına büyük bir bomba yüklenirken, pat- lamış ve iki ingiliz ve üç hind su- bayını öldürmüştür. Alanda bulu- nan birçok asker ve subay da ya- ralandığı gibi çıkan yangın dola - yitiyle iki büyük uçak da tutuşup yanmıştır. 'a $ Gün geçtikçe, kimbilir daha neler işiteceğiz, neler göreceğiz! meğerse Tuna nehrinin kumları altınlı imiş. Viyana gazetelerinde okuduğumuza göre, bir profesör yıllardanberi arzstırmalar yaptık- tan sonra, Tuna nehrinin kumla- rından altım cıkarmanın imkânlı olduğu sonucuna varmıştır. He - men işe başlamak üzere üç mil - yon kuron kapitalle bir — sosyete kurulmuştar