TÇ TEECR LT AA AT DŞ GAŞT - ÇA € EYLÜL 1935 CUMA Uraylar Bankasının genkurulu toplandı Banka tüzüğündeki değişiklik özel yönet- gelere yardım imkânını vermektedir Uraylar Bankası genkurulu 934-935 hesab devresine aid nomal toplantısımı Sagışkur toplantı salonunda yapmış ve konuşmalar saat 15 te başlamıştır. Baş- kanlığa, Danıştay bayındırlık ve finans dayresi başkanı Bay Ali Rıza Sun geç- miş ve celseyi şu sözlerle açmıştır. “— Divanı muhasebat rejsi gelemedi. ği için riyaset mevkiinde ben bulunu- yor ve celseyi açıyaraum tabil azamız 22 dir, bunlardan 13 ü 13 vilâyetin bt- Belediye 11 j mescut ikisi mazeretlerine mebni lediye reisidir. reislerinin gelememişlerdir. Nizamnemne mucibince zabtı imza için reisten başka iki aza- nn seçilmesi âzımdır. Bu azajarın se- çilmesini rica ederim,, Seçim şonunda uraylar bankası gen- kurulu direktörü — B. Naci ile Konya şarbayı B. Şevki seçilmişler ve konuş> malara başlanmıştır. İlk önce genkurul baş sekreteri Bay Mitat genkurul raporunu okumuştur. Büy Mitat kontrolörler raporunu ve blânçoyu da okumuş ve bunun üÜzerine başkan bir şey söylenip söylenmiyece- ğini sormuştur. Diyarbekir şarbayı B. Şeref Uluğ şunları söylemiştir : *— Raporun mündeticatını daha e- vel iyice inceledim ve bunun için bele- diyeler bankasının çok iyi çalışmış ol- duğunu gördüm. Takdir ederim. Rica edeceğim bir nokta var: Raporun heye- vi umumi yesi değil, parça, parça incele- perek reye konsun benim dört madde. lik dileğim var: 1 — Belediyeler bankasına borçla nan müessexeler aynı zamanda hissö darlarıdır yani belediyelerdir. Beledi- yeler bu borçla aldıkları parayı memle- ketin bayındırlığı için arfediyorlar ve bunun için büyük paralar alarak büyük borçlar altına giriyorlar. Birinci dile. ğim bu alman paralar için istenen faiz tdarı olan yüzde $ çoktur. Bunun a- ması ü 2 — Belediyelerin çektikleri en mü- him derd bence mühendis yoksulluğu- dur. Her belediye şehrini bayındırlamak için ihtiyacı olan mühendisi bulmakta k çekiyor, Ben kendi nefsime 'da bulunduğum şehre akıtıla- su mühendisi bulmak için ne güç- ayet bir macar mü- hendisiyle mutabık kaldım. Halbuki be- lediyeler bankanı bir fen bürosu teşkil Tükler çektim. B. Mahmud Nedim Peşteye gidiyor Gümrükler genel direktörü B. Mahmud Nedim dün akşamki trenle İstanbula gitmiştir. B. Mah- mud Nedim İstanbul - Londra tu- rizm konferansına katılmak üzere oradan Pesteye gidecektir. Çocuk Esirgeme Kuru- munun yardımları Çocuk Esirgeme kurumu genel merkezi ağustos 935 ten 1 eylül 935 tarihine kadar 2074 çocuğa yardım etiniştir. Bunlardan 749 hasta çocuk ve anne genel merkezin poliklinikle- rinde bakılmış ve sağıtılmışiır. Diş bakım evinde de 586 çocu- ğun dişleri bakılmış ve sağıtılmış- w. Genel merkezin banyolarında 45 çocuk ve anne yıkanmıştır. Süt damlasından hergün 185 çocuğa süt verilmiş ve bir ayda 1783 kilo bedava süt dağıtılmıştır. Yardım için baş vuran 9 çocu- ga para yardımı yapılmıştır. etseydi bütün belediyeler bundan İsti- fade eder ve direktif alırlardı. 3 — Bir hukuk dayresi teşkilini de Hizumlu görüyorum çünkü ber beledi- yenin bir bukuk müşaviri vardır. Fakat bunlar tabiatiyle birinci sınıf hukak $- lmleri olmadığı için mühim davalarda belki de belediyeler zarara uğrayorlar. in hukukuna bak- mak üzere bir hukuk bürosunun teşkili- ni isterim, 4 — Kanun; ibtiyat akçesinden ve tirak hissesinden en çok pa- Bunun için belediyel olan belediyelerden onunun sırasiyle heyeti umumiyeye ir Bu suretle 8-10 sene sonra bütün yatırdıkları para birkaç bin lira içinde olan 10 belediye reisi, mil- yonlara baliğ olan bir senmayeyi temsil vaziyetinde kalacaklarından ve bu halin kanuni yollarından yürünerek salahı bir zaruret olduğundan İç Bakanlığından temennide bulunulmasını teklif ederim. Bunun üzerine genkurul başkanı B. | Salih Vahid ayağa kalkmış ve B. Şeretf- in dört isteğinin birincisinin geçen yıl da konuşulduğunu, faizini indinmenin henüz mevsimi gelmediğini, bu mesele- nin gelecek yıl konuşulması; fen day- nesi kurulmasının Uray bankasının ça- lışmaları dışında olduğunu: hukuk day- resi kurulmasını kendisinin doğru buk duğunu, eğer genkurül isterse bunun gündeme geçirilebilcceğini söyledi. Danıştay duyre başkanlarından Bay İsmail Hakkı söz alarak, bu dört önerge- nin üzerinde bu yıl konuşulamıyacağını ve istenirse gelecek yıl konuşulacak gey- iştirakini ler arasına konulacağını söyledi Bay Şeref son olarak: “Bunlar öner: ge değil, birer dilek mahiyetindedir,, 'de- di ve mesele daha ziyade tnünakaşa edil- medi. Sonra Üsnomal ihtiyat akçesi mü- nakaşa edildi. Tüzükte “bulunan - özel madde gereğince kazanctan — kapitale ayrılması lâzımgelen 28,819 liradan 20,000 liranın Üsnomal ihtiyata ayrılma. sı kabul edildi. Üyelerden birinin mazbatanın ay - nen kabulünü ileri sürmesi üzerine ev - vela banka genkurul raporunun ibrası - nı istemiş ve kabul edilmiştir. Sonra ra- porun heyeti umumiyesi kabul edilmiş ve kontrolör olarak geçen yıllki kontro - lör Bay İhsan gene yerinde bırakılmıştır. Bu süretle gelecek yıl - toplanılmak Üzere toplantıya son verilmiş ve bütün üyeler büleye çağırılarak içtem bir şe - kilde konuşulmuştur. RADYOLAR ANKARA 19.30 — Çocuk saati 1940 — Musiki: Albeniz — Tango Mendelssohn — Sözsüz şarkı Leeclair — Tambourin Necdet Remzsi: Keman Ülvi Cemal: Piyano 20. —— Ev kadınına öğütler 2010 — Musiki Stravinaky “Ateşten kuş,, tan parça- lar. Necdet Remzi: Kemarn Ulvi Cemal: Piyano Edip Sezen. Viyolonsel 20.30 — Hafif musiki 20.50 — Haberler. İSTANBUL 18.30 Dans musikisi 19.10 Hafif musiki 1945 Ege caz. 20.1$ Konferans 20.30 Stüdyo orkestrası 21 — Radyo caz ve tango orkestraları, 21.35 Son haberler . borsalar 2145 Bayan Aleksandr Mayler, Ma- car balk havaları. 22.10 Hafif musibi. ULUS Habeş meselesi- nin yankıları B. Aloisi durumu anlatıyor Cenevre, 5 (A.A.) — B. Albisi, dün öğleden sonta, konseyde verdiği diyevi, basına izah etniştir. B. Alcisi'nin izahları, İtalyanın ha- rekete geçmek isteğinin her türlü uz- laşma imkânlarını ortadan kaldırmadı- gı hissini vermektedir. B. Aloisi: “Biz, hiç bir istekte bu- demiş ve İtalyanın “kanun dışı,, olarak — gör- düğü Habeşistanla değil, fakat konsey- le atışmayı kabul ettiğini ilâve eylemiş- tir. B. Aloisi, İtalya ile Habeşistan ara- sında bir tercih yapmak, konseyin ya- pacağı iş olduğundan, İtalyanın Habe- şistanı uluslar sosyetesinden çıkartınak isteğinde bulunmadığını sarihlendirmiş ve İtalyanın hiç bir zaman sosyetesini terketmek niyetinde olmadığını söyle- miştir. B. Aloisi kendisine sorulan sorula- ra, tahrikten başka olmak üzere, ani bir tehlike bulunmadığı cevabını vermiş ve Paris önergesini ima ederek bu önerge- lerin görüşme başlanğıcı veya sonu ol- duüğunu bilmek meselesi kaldığını söy- Temiş ve bu suretle bir anlaşma imkânı olduğunu göstermiştir. R. Aloisi, en sonra, İtalya'nın Bri- and - Kellog paktını imzalarken Afri- kayı bu paktın yeritilmesi alanından çıkardığını — sarihlendirmiş olduğunu söylemiştir. lunmadık, karar, könseyindir.,, Framsız basınının düşünceleri Paris, S (A.A.) — Parik gazeteleri, babeş durumunun çok ağır olduğunu ka- bul etmekle beraber, ulutlar sözyetesi ilk toplantının eseflenmiye — değer bir hadiseye sahne olmayışını açik bir mem- nuniyetle karşılamakta ve B. Eden'in sözlerinin ağırbaşlı olduğunu kaydet- mektedirler. Le Jurnal diyor ki; “Bir ingiliz . italyan hadisesinden korkuluyordu, fakat, B. Eden, çok iti- dalle söz söyledi. Durum ağırlığını mu- hafaza etmektedir. Ara kısadır. — Fakat bunu bozmamak da gerektir... Pöti Parisiyen şöyle yazıyor: “Kaygılara karşı çabuk doğan sakin: lik havasının gerçeklenmesinde B. Ede- nin çok yardımı olmuştur. Hele B. Aloisinin diyevi, Habeşis- tana karşı ezici bir iddia olmuştur. Bu diyevin sonucu derin bir etki uyandır- mıştır. Çünkü bunda yakın bir harp teh- didi farkedilmektedir... Figaro diyor ki: “İtakya ile İngiltere arasında çarpış- ma olmadı. B. Laval, Londra ile İtalya arasında bir tercih yapmak zorağında kalmadı. Fakat bir sonuca varmaktaki Bgüçlük eskisi kadar büyüktür. Herhalde, İtalya'yı istediği şekilde, yani Habeşis- tana süe! yoldan el koymaması suretile tatmin etmek imkânsız — görünmekte- dir.,, Htalyan mareşalı Pariste Paris, 5 (A.A-) — İtalyan mareşah Badeglio sü bakanı tarafından — kabul edilmiş ve Mareşal Peten de hazır ol - duğu balde genel kurmay başkanı — ile yemek yemiştir. Mareşal Oadegllo bu- gün Reims manevralarının sonunda ha- “gar bulunacaktır . Ankara ve Bursa vakıf direktörlükleri Ankara vakıflar direktörü B. Hulüsi Sayhan açık bulunan Bur- sa vakıflar direktörlüğüne, vakıf- lar genel direktörlüğü sağış birin- €i kalem şeflerinden B. Feyzul- Jah Gündüç de Ankara vakıflar di- rektörlüğüne vekillik edecekler- dir. B. H. Seyhan Bursaya git- miştir. 4 Merinos koyunu üretiliyor Uludağda merinos koyunlarına yapılmakta olduğunu yazdığımız “yapma tohumlama,, işi bitmiştir. 2500 koyuna yapılan bu aşılardan mmudun üstünde sonuçlar alın- mıştır. Memleket Postası.; SAYIFA 5 Çoruh nehri üzerinde yeni bir köprü bitti Hopa - Kart ana yolunun Çoruh nehri üzerinde tek gözlü kemerli demir köprünün yapısı bitirilmişti. Bu kere bir kurul tarafından kabul işi de yapıl. dı. Üzerinden — silindir. geçirilmak ve Üğze aai Börçkada Çoruh döşeme Üzerine baştanbaşa kum seril- mek suretile yapılan sağlamlık dene- mesinin verdiği iyi sonuçlar köprüyü yapan ve yaptıranların yüzlerini gül- dürmüştü. Borçka kaza merkezi deniz kıyısına 36 kilametre mesafedeki Çoruhnehri kenarında ve dört şosenin birleşiğinde girin bir kenttir. Köprünün çok güzel göreyi kentin güzelliğini katmerleştir- di. Şimdiye kadar taşın araçları Çoruh nehrini sal ile ve bin türlü zorlukla geç. mekte idiler. Kars ve çevresini deniz kıyısına bağ- layan Hopa - Kars yolu üç ilin biricik tecim yoludur. Göle, Çıldır, Ardehan öva ve yay- dalarının tahıl ve hayvanları, Karsın ve hattdı kısmeri İğdirin girit ve çıkatı h» köprüsü. Çok zengin bakır ve mangane denlerini ihtiva eden Artvin, B: ve Hopa illerinin gelişimi de Kars şo- setinin onarılmasına bağlıdır. On iki yıl önce harap bir halde bulunan Hopa. nn Karadenizde sayılı iskeleler ara- sında yer almış olmağı Hopa - Borçka yolunun yapılması ve Hopanın çıkat ol- ması yüzündendir. İki yıl önce Hapa - Borçka yolu ya- pılmıştır. Şimdi de Çoruh köprüsünün yapılmış olması: Kars şosesinin harap bir halde bulunan Borçka . Artvin kıs- manın da genel büdceden yapılacağı hakkında güçlü ve güvenli inanlar u- yandırmıştır. Üzüm ve incir piyasasının durluğu için (Başı 1. inci sayıtada) Üzüm meselesini bütün alâkadar- ları dinlemek suretile inceledim. Dert eskidenberi konulmuş teşhisten — başka bir şey değildir. Bu dert, kısa bir ifade ile, arz ve taleb arasındaki muvazenenin arasıra bozulmasıdır. Lüzumsuz piyasa — temevvüçlerini, spekülasyonu, ortadan kaldırmak ve arz ve taleb arasında normal bir muvazene kurmak için gereken tedbirleri almak zamanının gelmiş olduğuna kani bulu - Duyorum. İzmir arsıulusal panayırının açılışın- da söylediğim gibi biz dünya piyasaları- na güni yüksek flatlar empoze etmek fikrinde değiliz. Ancak öbür taraftan o piyasalarda cari olan normal Hatlardan tamamen İstifade etmek yolunu bilmek ve bulmak mecburiyetindeyiz. Her şeyden önce dış piyasalardaki alıcılarımızı bize bağlıyan âmillerden bi- ri ve belki en mühimminin, satış Hatla- rımızdaki devamlı ve ciddi istikrarın ver diği emniyet havası olduğunu göz önün- de bulundurmalıyız. Çok önemle karşı - ladığımız piyasamız nizam ve istikrarı - nr temin edecek tedbirleri almak üzere tarım ve iş bankalarının ehemmiyetli nisbetlerde iştirakleriyle milli bir ku rTüm vücuda getirilmesi kararlaştırı! mıştır. Bu kurum satış kooperatiflerinin teşekkülüne kadar devam edecektir. Ku- rum demin belirttiğim düşüncelerden mülhem olarak piyasadan, lüzüm hasıl oldukça üszüm satm alacak. bu nazımlık vazifesini yapmaya çalışacaktır. Kurum deruhte ettiği iste muvaf fak olabilmek için lâzım gelen sermaye ve tlcarf teşkilât kuyvetlerini haiz bulu. nacaktır. Kuruma diğer millf bankala rın da arzu ettikleri takdirde iştirakle- ti kabul edilecektir. Müstahsile malmı tam değerile sat - mak imkânmnı vereceğini ümid ettiğim bu kurumun husüle gelecek piyasa iz. tikrarı bakımından aynı zamanda alâka- darlar için de faydalı olacağıma şüphe etmem. Bundan başka, bağçılardan dinledi. ğimiz bazı dilekler vardır. Meselâ borç- Tu olanların mahsullerini en müsait ra. man ve srrt'nr altında satabilmeleri im- kânlarının temini yolunda daha müsait bulunması için gereken temaslarda bu- tundum. Bu hususta kendilerine mümkün o- lan kolaylıkların yapılacağını alâkadar. lar ifade ettiler.,, Hükümet fındık için de tedbirler alıyor Haber aldığımıza göre ekonomi ba- kanlığı, üzüm işinde olduğu gibi findk ürünü üzerinde de ürünün normal fiat- la satışımı sağlamak — için incelemcler yapmaktadır. Bu amaçla fındık işile il- gili olanlar telgrafla Ankaraya çağırıl. mış ve bir yandan da Türkofis çalışma- lara başlamıştır. Amaç, normal fiatları bulmaktır. (A.A.) POLİSTE: Ayşe yura çurmış Ayyşe adında bir kadın evelce tanıs. tığı Demirfırka mahallesinde Fethinın evine girerek 20 lira ile bir caket çaldı- ğından yakalanarak tüzeye verilmistir. Karısını makasla yaralamış Yenihayat mahallesinde Seyfeddin Sabit ile kavga etmiş ve bu arada Sabit karısı Esmayı da makasla yaralamıstır. Hiç yüzünden kavga etmişler, 'Taksi sokağında Seyfeddin ile Se- bati yola şişe atmak — meselesinden bi- ribiriyle atışmışlar ve Sebati Seyfeddi. ni yumrukla gözünden yaralamıştır. Sarbosun başına gelenler Garson İsmail sarhoş olduğu balde bisikletle Zafer meydanından geçmekte iken su deposu üzerine çarparak yu- varlanmış ve kolundan yaralanmıştır. İsmail doktora götürülerek yarasına ba- kılmıştır. Bir zorbanın yaptıkları Aslanhane camii yanmdaki yokuşta: Atpazarına gitmekte olan Muştafanır arkasına düşen İsmail adında biri yum rukla Mustafayı yere düşürerek elinder beş lirasını almışsa da hernen yakaları. rak cezasını görmek üzere türeye veril miştir.