ça gel ' : ' " ! “ Y EYLÜL 1938 PAZAR Komşularımızda neler oluyor? İRANDA. $ İran eüdüstrisini kurmakta büyük adımlarla ilerlemeğe baş - lamıştır. Bu işlerin başında doku- macılık ve şeker endüstrisi bu- kanmaktadır. Altı milyon riyal ka- pitali olan Meşhed'deki Hüsrevi iplik ve dokuma fabrikası (10.000 iğ ve 250 tezgâh) makineleri için bir eksiltme ilan — etmiştir. Dört milyon kapitali olan Jest'deki Da- rakhan iplik ve dokuma fabzikası enstalasyonunu genişletmektedir; gene aynı şehirde dört milyon ka- pitalle İkbal iplik fabrikası kurul- muştur. Ahvas'da üç milyon ka - pital ile yemi kurulmuş olan iplik fabrikası ile iki buçuk milyon pitali olan Kaşan iplik fabrikası ker giriti 73.4 den 53 milyona düşmüştür. Program tatbik edilin- ce, Türkiyede olduğu gibi İran da memleketine — dışardan şeker sokmıyacaktır. Tahranda, bütün şehrin elektrik ihtiyacına yetecek modern bir elektrik santralı kuru- t E ll Bize iH f YEyi vis konsolosu B. Andrulis geçen ayın sonunda Nevyork'ta haydut- ların hücumuna uğramıştır. İlâç alımak için bir eczaneye giren B. Andrulis, orada bulunan bir kaç kişinin kendisi gibi Müştleri oldu - *_!İI lınııııştıı'. , Oorayı soymak için kendinden biraz ön - ce gelmiş olan bu kimseler, bir haydut çetesinin üyeleri imiş. Bun- lar da zavallı konsolosu polis iş - yarı sanarak üstüne atılıp döv - müşler ve adamcağızı mağazanın vitrinine doğru — fırlatmışlardır. k _V'ıırhı param parça . — >. kı bağlıyarak Sczamemin . — /daki:dar bir sokata - dir. Biraz sonrn Tislen, vis kansolosu ralı bir halde orada bul Dr, Şaht ve Nasyonal - Sasyalizm Königsberg'deki “doğu panayırı,, nan açılış töreninde alman Ekonomi Bak, tarafından verilen bir söylevi, gene bu sütunlarda okurlarımıza sunmuştak.. Te n bataı Hatırlarda olduğu üzevre Doktor Şaht, alman propaganda bakanlığınca sansür edilen bu söy- levinde, Almanya'da yahudi ve katoliklere karşı yapılan hücumları haksız buluyor dm&n ekonomi ve finansına zararı olduğunu söylüyordü. ” op Nuvel gazetesinden alarak aşağıya koyduğumuş- yazıda,Doktor Şaht" i h kant olduktan sönrâ giriştiği işleri her zaman başardığı ATA AM DZ T rilmekte, fakat bu sefer çok daha güç bir işe sarılmış belunduğu Königsberg'de, panayır için oraya gelen bir alman ve yabancı kalabalığı önünde, doktor Şaht —sansasyone! bir söylev verdi. Başka bir hayret verici hadise de, propaganda — bakanlığının izniyle alman haber alma bürosu tara- fından gazetelere verilen bu söylevin metninde, son haftalar içinde yahudi . Jere ve katoliklere karşı yapılan gürül- tülü gösteriler hakkında olan kısımla- yın sansür edilmesidir. Görünürde sırlı olan bu hadiselerin içyüzünü bilmek şüphesiz ilgen olur. Fakat BB. Hitler, Şaht ve Göbels'le bugünkü alman sıyasasının gayet nadir bir kaç ileri şahsiyetinden — başka kim bu iş hakkında doğru bir şey bildiğini söyliyebilir? Buna kargşı bir şey hiç şüphe götür- memektedir: Hitlerci Almanyanın eko. nomik şefi Königsbergde yalnız şekil bakımından itirazlar yapmamıştır. O, yürürlükte olan kanunlara uygun bir sosyal düzenin hüküm sürmesini iste - mektedir ve kendisinin, nasyonal - sos- yalizm adına yapılan kanunsuzlukları ortadan kaldırmak — veya kaldırtmak için bütün kuvvetini — kullanacağından emin olunabilir. Nazi kanunsuzluğu Bu kanunsuzluklara bütün alanlar- da rastlanmaktadır. Onmların - sıklığı, devirlerle beraber değişmeletedir. Nas- yonal - sosyalizmin iş başına geçme - sindenberi, Almanya zaman zaman “ka- munsuzluk buhranları,, na uğramakta - dır. Başka memleketlerde kendileri . ne “ortalığı karıştırıcı kimseler,, deni- Tebilecek olan şahıslar kendilerini ra - hatça haklı göstermektedirler. Bunlar, yürürlükte olan kanunların — eskimiş, marksist veya yabancı kanunlar olduk. larını söylüyorlar. (Roma türesi ile Napolyon kanunu bu tabirlerden 80 - nuncusuna hak kazanmaktadır.) Tam alman olan kanunlar henüz çıkarılma- Mmıştır. FKakat cermanik Almanyanın isteklerine uygun yeni kanunların gıkarılması için tabliğ uzun zamanlar Tazım olması keyfiyeti, kötü olanın şim- diden kaybolarak yerini, kanun çık « madan kanunlaşmış yeni bir düzene bı- rakmasına engel olamaz: Yani ileride gıkarılacak kanunlar, yapılan kanun . suzlukları tasdik etmiç olacaklardır. Belki bundan da tehlikeli olan baş- ka bir anlayış da açığa vurulmaktadır: Bazı kimseler, hakimlerin ödevlerinin, teclimenin cermanik manasiyle (doğru- huğu) hakim kılmak olduğunu ve bun- ların bazan, gene kelimenin cermanik manasiyle, (cinayeti) cezasız bırakabi . lecek usüllerin artık esiri olmamaları lazım geldiğini düşünmektedirler. O- nun İçin, bir suçlunun o suçu yaptığı « na inanan bir hakimin, itham — etmek için Jüzumlu olan türel kanıtlar orta - ya konulamasa bile, vicdaniyle hüküm vermesi istenilmektedir. Dr. Şaht'ın durumu Bütün bunlar hakkımda B. Hitler ne düşünüyor? Bunu açık olarak şim - diye kadar hiç bir zaman söylememiştir. Buna karşı doktor Şaht, Königsberg. deki söylevinde kısaca şunları bildir - miştir; “Sayılması lazım olan kanun - lar vardır ve kanunlar henüz ortada ol- madığı zaman, herhangi bir işe giriç . meden önce, bunların — çıkarılmasını beklemek gerektir... Doktor Şahtın Hitlerci devrim ha- rteketi karşısındaki tavrını anlamak için (buradaki “hitlerci,, sözü, B. Hit- lerin bu hareketi şahsan yaptırdığı an. » latına gelmemektedir, sadece onun ya Tattığı bir hareketi tarife yaramakta - ) bir kaç hadiseyi hatırlamak gerek bizzat yönetmekte olduğu başka eka . nömik servislerdeki başlıca yardımcı - ları nasyonal - sosyolist partisinde Üye değillerdir. Fakat doktor Şaht (Ta - mirat) hakkındaki kitabında da yaz - diğr gibi, Almanyanin oruntağı sıfa - tiyle yabancı memleketlerde konuşma , lar yaparken hıyanet gördüğü günden- beri, bir diktatür rejiminin lüzumunu anlamıştır. Nasyonal - sosyalist partisi bu roji. mi yaratmıştır. Onun elindeki büyük kuvvet, B. Hitler tarafından, — doktor Şahtın emrine verilmiştir. Ö da buna karşı memlekete bütün dehasiyle hiz - met etmektedir. Almanyanın ekonomik ve sıyasal iki (diktatör) ünlün birleşmelerinin üzeri- ne kurulu olduğu temeller - bunlardır. Doktor Şaht. nasyonal - sosyalizmin Hitler olmadıkça otoritesi olmıyacağı. mr tecröbe ile biliyor. Hitler de doktor Şahtın, Almanyanın ekonomisini yö - netmeğe ve bu ekonomiyi, rejimin ölü. mü demek olan yeni bir yıkılmadan ko- rumağa en oçk kapasiteli adam olduğu hakkında mutlak bir his besler görün- mektedir. Bununla beraber, görüldüğü üzere, eninde sonunda her şey devrimci hare- ket, yani “parti,, üzerine kurulmuş bu. lunmaktadır. Dediğimiz gibi bu bü - yük, fakat popüler bir kuvvettir. Bunu mekanik bir kuvvet gibi disipline şok. manım imkânı yoktur. - Dokter Şahtın bundan aldığı otorite, ancak kendisine gösterilen mukeavcmetleri yenmek için faydalıdır, faket bu mukavemetler bar zan partinin kendisinden gelmektedir. İş meselesi Doktor Şaht temmuz 1934 de ekona- mi bakanı sıfatiyle iş başına gelir gel- mez, çu mesele — karşısında kaldı: Bir gok nasyonal - sosyalist — elemanların arzusu gereğince, endüstride kullanıları gençlerin yerine daha yaşlı — işsizlerin geçirilmesi lüzumu vardı. Bu cinsten değişiklikleri biç bir kenunun yüküm. sel kılmamasına — rağmen, bunlardan yana olarak yarı; resmi bir taarruz baş ladı ve beklenen sonuç, fabrika sa- hibleri üzerinde “bir baskı yapılarak.. elde edilmek istenildi. Fakat bunla - fın, bunu istiyerek kabul — ctmemeleri için çok önemli sebebleri — vardı. Yürürlükte olan tarifelere göre genç işçiler yerlerine konulmak i#tenen yaş İt ieçilere göre daha az gündelik aldık- 'tan başka, hem daha çalışkan, bem daha kullanışit ve antrene işçilerdi. Doktor Şaht bakan olur — olmaz, iş bakanı olan arkadaşı B. Seldte ile de anlaşarak bir ana buyrultu çıkarttı. Bu buyrultu, endüstricilerin kul - ve bunların #ah buna örnekler de göste - Vd& ilâve olunmaktadır. Tandıkları işçilerin teşekkül — tarzımı değiştirtmek için özel kurumlar tara - fından yapılan bütün girişimlerin ka- Mansuz olduklarını söylüyordu. Bununla beraber, yapılması istenen şeyin lüzumlu olduğu bu buyrultuda kabul edildiğinden, bunun başarılması için Rayhş merkez iş ofisi başkanının gerekli olan bütün tedbirleri — alacağı yazılı idi. Nitekim bir kaç gün son - ra, İşçilerin değiştirilmesinin ne gibi şartlar altında yapılması — gerektiğini düzen altına alan ikinci dir buyrultu | çıktı. Prensip bakımımdan, endüstri ve. ya teçimde bir iş sahibi olan ve yaşları 25 den eksik bulunan bütün gençler, yerlerini daha yaşlı işsizlere bırakacak- lardı. 1 ilkteşrinden itibaren de, fab. Tika veya tecimge şefleri iş ofiskerine, kullandıkları işçilerin tam bir Hetesini vereceklerdi. İş ofisleri de bundan sonra, 25 yaşımdan küçük olan gençle - Tin iş başında kalıp kalmıyacağını ka- r-fılıqmıwı Çünkü bir çok is - tixnaiyet halleri de vardı: Yeni evlen. Miş olanlar veya anası, babası işsiz ©- Tanlar, nasyona) . sosyalist veya nas » yonal - alman kurumlara girmiş bulu - nanlar, Rayhşverde hizmet etmiş olan- lar.. v& bu tedbirin — dışmda bırakı- Iıyotdılııııhıııh,i,g—,*n. zumlu,, ise, onu gene bu tedbirin dışın. da bırakabilen bir madde daha vardı. Bütün bu manevranın sonucu şu ol- dü: 4 — Partinin kurumları, alman endöstricilerini — kaygulandırmaktan getirdiler; 3 — fakat hakikaten yapı - Tan değiştirmelerin sayısı gayet ufak oldu. Resmiğ istatietiklere göre de . Biştirilecek — kimseler 1.200.000 ile 1,5 milyon kişi arasında iken, geçen tem - muzda değiştirilenlerin sayımı ancak 200.000 i, yani altıda biri bulabildi. Mahalli “burjuva,, gazetelerin, nas- yonal . sosyallst gazetclere yaptığı bü- yük rekabetin azaltılması gayesini gü- den ve bundan bir kaç ay önce çıkarı - lan, şu bildiğimiz basın kanununun gu. ya düşmesini de herhalde doktor Şah- tın nüfuzuna hamletmek lazım olsa ge. tektir. Bu burjuva basın, iki veya üç tane çok büyük konsorsiyormun malıdır. Bu kanunun maddelerinden — biri ise, biç kimsenin aynı zamanda bir kaç ga- zeteye sahib olamıyacağını söylüyordu. Bu örnekler Kösteriyor ki, bazı me- selelerde doktor Şaht isteklerini yeri - ne getirmiştir. Bu da onun, bu şefer de başladığı isi Başaracağı umudunu ver . mektedir. Bakat onun Bugün, çok daha Büç bir işe sarıldığı — da gözden uzak tutulmamalıdır. Örop Nuvcl, Paris -27.4.933 Sayı dersi — Bizler, ulusları ayrrarak kürlartmızı artırırız. (La Repüblik, Pari;) siliyormusunuz REY S $ Monako devleti - silahlarını azaltmağa başlamıştır. Monako - nun bugüne kadar 200 kişilik bir ordusu vardı. Monako gazinosun- daki işler kötü —gittiğinden her yandan masrafları kesmek ve bu arada da ordu büdcesini kısalt « mak lazım gelmiştir. Sü bakanı Buyyon - Lafan, ordunun 200 ki- şiden 87 kişiye indirilmesine ka - rar vermiştir. $ Federal Rizerv Bord tarafm- dan neşredilen bir istatistik, son dört yılda, Amerika bankacılığı « nın nasıl bir durumu — olduğunu göstermektedir. Bu istatistiğe ba- kuılırsa 31 ilkkânun 1929 da Ame- rikada 24.630 banka vardı ve bu bankalara yatırılmış olan paralar da 55.289 milyon doları buluyor- du. 1933 haziranında ise bu suret- le bankalara yatırılmış paralar 37.998 milyon, 1934 yılı 31 ilkkâ- nununda ise 44.771 milyon dolar- dı. Bankaların — sayısı 16.042 ye düşmüştü. M $ Amerikada endüstri “emsali,, Haziran Mayıs Haziran 935 mış olan gayretlerin verdiği so « nuçları gösl ha. Yıl Milyon balya olarak sarmık üretimi 17,09 130 1304 1934 9,63 1935 n 7a $ Mısırın Tahran - elçisi Bay Muhammed el Mufti'nin Kâbil el çiliğine atanması hakkındaki ag- reman gelmiştir. — Bu suretle ilk defa olarak Afganistana bir Mısır elçisi gelmektedir.- Elçi yakında Afganistana hareket — edecektir. Aynı zamanda Afganistanın An- kara büyük elcisi Kahire elciliği- ne seçilmiştir. $ Rostof'da büyük bir kasırga çıkmış, kasırga ile beraber dolu da yağmağa başlamıstır. Bunun arkasımdan bir sağnak baslamış, sokaklar sel yatağı halini almış ve şehrin asağı mahallel»rini su bas- mıştır. Yıldırım 15 dane beygir öldürmüş ve çabuk söndürülen bir çok yangınlara sebep olmuş- tur. Bir ev harab olmuştur. Kasır- ma, fabrikalara dâ zarar yapmıstır Bir fabrikanınm — 5000 kilovatlık transformatörü hasara uğramış, bir tuğla fabrikasını su basmıştır. Demiryollar bir saat islememis 15 kişi ölmüş ve bir kişi yaralan- maıştır. 1931 1932 1933 Kaza kurbanlarının gömülü ol- dukları Novo-Deviçi mezerlığının dıvarına bitisik olarak yapılacak büyük bir meydana gel —