ÖN ALTINCI YIL NG: 5021 Gündelik İKİ HABER ÜZERİNE Ağaç kestiği için Büyükdere il- bayına ceza verildiğini gazete- çıde okuduk. Aynı günde Muğla- lan gelen bir telgraf, orada ağaç sever bir yurddaşın kendi bahçe- lerinde fidan yetiştirerek, her yıl, parasız halka dağıttığını bildir- inektedir. Bu memlekete ağaç sevgisini yerleştirmek ve orman Faydasını Anlatmak için yazılmadık şey kal- uştır. Sıkı tedbirlerle şehirler- ki kıyaların önünü az çok alıyo- guz. Dağlar ise henüz kimsesizdir. Halbuki ormanlar, şehir parkları we bahçeler gibi, yalnız sıhhat ve güzellik davası değil, Türkiye - nin en büyük su ve tarım davası- dır. Şehirde ağaç kesenin cezası me ise, orman yıkanın cezası onun birkaç misli olmalıdır. Çünkü © köprü atmak, demiryolu bozmak gibi büsbütün ağır bir kamuğası suçu işlemektedir. Romanya'dan Trakya'ya göçmen getiriyoruz: Ağaç yolmaktan başka geçinecek Yvermeyen dağ başlarının parazit köylerini ve göçebelerini de Trak- ya veya Antalya ovalarına indir- Meliyiz. Bir yerde doldurulmak ve E]ışılnıık gereken boş topraklar, ür yanda boşaltılmak ve doku - nulmamak gereken tıka basa or- manlar ! Toroslarda nehir kaynakları- nın ü Oormanların nasıl kemirilmekte olduğunu görünüz. Eşsiz Bolu dağları, çatlak ve kı- raç istep topraklarına döndürül- müştür. ve 10 yılda! Antalya'yı içine alan büyük kıyı parçasında #ormanlar alabildiğine seyrelmek- tedir. Siz, orman teciminden bah- sedenlere kulak asmayınız: onlar kendi tecimilerinden bahsetmekte- dirler. Antalya'da ormanlarında Hiç için, dizlerine kadar batak içinde, sıtmadan sapsarı didinen türk köylüsünün iki kolu, Antalya ovasının toprağında altın ve- rir. İki kol, ırmaklarla sulanan, gflı bir toprak üstünde bir hazne- lr. : Türkiyede toprak kalmadığı için, şunun bunun hesabına, dağ- da boğaz tokluğuna sömürülen löthıı olmasını hangi akıl ala- bilir? Çünkü, hakikatte, ancak bü- yük bir iki kerestecilik kurumun - dan başka, bütün öteki girişimler, nme köylüye îırı vermek, ne de eri yerleri ağaçlamak L kaygılara bağlı değildirler. vE !ıhı girmiyecek — ormanları, İzmit ve İzmir körfezlerinin süel bölgoleri gibi yasak bölge- Ter olarak ilân etmelidir. Bu u- sul ormanlarını kurtarmak - isti. yen birçok memleketlerde yapıl- ı"İI'..ı'l'irlıiye ormanlarının üstü- ne üm tehlikesi'ni nö- betçi koymak çok değildir. F.R. ATAY B. Celâl Bayar Leningradda Leningrad, 19 (AA.) — B. Celâl Bayar'la B. Zekâi Apaydın dün buraya gelmişlerdir. Sovyet - ler birliğinin Türkiye'deki tecim oruntağı B. Vorobief ile Türkstroy şefi Bağy Zolotaref de konuklarla birlikte gelmişlerdir. İstasyonda Lendugrad sovyeti başkamı vekili B. İvamaf, dış tecim komiserliği oruntağı B. Troyanovski, dış işle- ri bakanlığı oruntağı B. Veinştayn tarafından Lenmingrad'ta bir hlınkr 'ta bi l lardır. EAYE BAŞBAKANIMIZ Erzurumda -Erzurum, 19 (A.A.) — Baş - bakanımız İsmet İnönü 18 - tem - muzda Sarıkamıştan hareket ede- rek yoldaki ilçelere uğrıyarak ak. şam Erzurum'a gelmişlerdir. ... Erzurum, 19 (A.A.) — Baş - bakan İsmet İnönü yeni yapılan öğretmen okulunu, hasta yurdunu, yönetgeleri gezmişlerdir. .. İstanbul telefon sosyetesi Hükümet, sosyetenin çalışmalarını ya - kından ve fili kontrolu altına almağa kül'ill’ 6 Mayıs 1911 tarihli bırakığ sözbağıyle malik olduğu yetkiye dayanarak, hükümet Telefon Sos- yetesinin İstanbul enstalasyon ve Eğer bir harb olursa Habeşler nasıl savaşacak (İmparator beyaz harbatına binecek, bir milyon asker arkasından gelecektir.) Londra, 19 (ALA.) — Lot- dra'ya yeni ge - len habeş hükü- metinin yüksek bir işyarı, İtal - ya ile harb olur- sa, Habeşista - nın ne şekilde savaşacağını dik kate değer bir şekilde Röyter ajansına anlat - mış ve demiştir kiz — İmparator beyaz harhb atı - ma binecek ve ordularına kendisi komuta edecektir. En aşağı bir milyon insan, mızraklar, hançer ve ellerinde bulunan birkaç mo - dern silâh ile harb edecektir. Ka- dınlar bile harb alanında kocala - rına yardım edeceklerdir. Din adamları, harb edenlerle beraber yürüyecek ve düşmanı yenmeleri için onlara cesaret vereceklerdir. — Artık önüne geçilmesi im - kânsız gördüğüm bu harbta, yal - nız birçok habeş değil, birçok ital- yan da ölecektir. Habeş ulusu ka- dere uyar, modern harbın - nasıl korkunç olduğunu bilmez ve ona karşı kayıtsızdır. Bombardıman uçaklarına kar - şı Habeşistanın nasıl bir korunma tedbiri alacağı kendisinden soru - lı.ı lııhq işyarı şu cevabi. ver - miştir: — Hiç. Fakat neyi bonibardı - man edebilecekler? Savaş başlar başlamaz, Adisababa boşaltılacak ve halk dağlara ve yamaçlara sı - gıncaktır. Cağrafya durumu ha - beşlere yardım edecektir. Habeşlerin başarı ile dayanıp dayanamıyacakları hakkındaki so- ruya cevab veren habeş işyarı de - miştir ki: — Bunu harb alanında göre - ceğiz. Her zaman sopası büyük olan kazanmaz, Allah her vakit Tefeciler hüküm giydiler Bir müddettenberi ikinci sulh cezada tefecilikten suçlu olarak duruşmaları yapılan — Ayunduk oğullarından Bay Osman Fevzi ve oğlu Bay Hasan Nazmi ile suç or- takları Bay Hasan, Bay Adem ve Bay Celil hakkındaki hüküm dün kendilerine bildirildi. Oszman Fevzi'nin tefeciliği sa- nat haline getirmesi, küçük işyar- lart ürem ödemekten ana borcu (Sonu 3 üncü sayıfada) A A # —Vâg StEFAmı göĞü SA S A Â S ERİF SonaLi HiReDER < G çe kalabalık taburlarla beraber de ğildir. Habeşli işyar, görüşmenin so - nunda, Avrupa devletleri er veya geç bu işe karışmazlarsa buna acı acı esefleneceklerini söylemiş ve demiştir ki: — Eğer İtalya Habeşistan'ı ele geçirirse, bu durum, Afrika'da, he le Mısır'da ciddiğ yankılar yapa - caktır.,, verdi örüsünü satın almağa karar verdi. ğini 21 temmuz 934 tarihinde şir- kete bildirmişti. Satınalma işi için konuşmalar yapmak üzere Anka- ra'ya gelen delegelerle konuşul - duktan sonra, delegeler yirmi yıl süre ile yılda 46 bin ingiliz lirası ödenmesini önergemişler ve hü « kümet de yıllık bölünün 34 bin li- ra olmasını istemiştir. Hükümet tarafından yapılan cevabını almak ve 10 gün sonra geri dönmek üzere, delegeler Lon- dra'ya hareket etmişlerdir. Ancak hükümet, raşa hakkının 21 tem - muz 1935 de kesinleşmiş olması delayüiyle, lertleki ksnuşmala * rın alacağı şekle göre hareket et. mek üzere şimdilik sosyetenin ça- lışmalarını yakından ve fili kont - rolü altına almağa karar vermiş ve bu iş için bir komisyon kurarak İstanbul'a göndermiştir. Çok faydalı bir kaplıca bulundu İstanbul, 19 (Telefon) — Balı- kesir - Bandırma tren hattı üze - rinde İlica köyünde tababette adı- na Moonbaad denilen bir çamur kaynağını inceleyen 27 kişilik bir doktorlar salğıtı bu kaynağı: A rupadaki bütün — benzerlerinden üstün bulmuşlardır. Su hafif klor- sodyumlu ve sıcaklık derecesi 62 ile 65 arasındadır. Bataklığın ça- muru - Karlsbad ve Marienbad çamur banyolarının çamurlarının nevindendir ve çamur yapma ol (Sonu 3 üncü sayıfada) 20, TEMMUZ 1935 CU Rio dö Janeyro. 19 (A.4.) — Kahve komisyonu toplanmış ve 1937 yılı ilkkü- nununa kadar bütün Brezilya'da yeni kah- ve fidanları dikilmesini yasak etmeğe ka- rar vermiştir. MAR'TESİ Her yerde 5 kuruş Yunan kahinesi çekildi Atina, 19 (A.A.) — Kabine cekilmiştir. B. Çaldaris Ğ Atina, 19 (A.A.) — Gazeteci- lerin sorusuna cevab veren B, Çal: daris şöyle demiştir: “— Kabineyi, kendi düşünce * lerime göre ve ulusun — güvenine dayanarak kuracağım, yoksa kal - dırım kabadayılarının — güvenine dayanarak değil. Çünkü kamusal işlerden yalnız ben soravlıyım.,, B. Kondilisin durumu Atina, 19 (A.A.) — Atina a « jansı, telefonla bildiriyor: Baş - bakan B. Çaldaris, bu akşam saat 19 da kabinenin birge çekilimini Cumur Başkanma verecektir. Cumur Başkanı B. Zaimis'in yeni kabineyi yeniden kurması işi- ni B. Çaldaris'e vereceğine hiç şüphe yoktur. (Sonu 2. ci sayıfada) Aı;;ara, en güzğî türk şehri | ;iuyor Ankara'nın genel bayındırlık plânında; Kamutaydan durağa dofı:ıı giderken sol tarafa dü- şen geniş alan Gençlik Parkı olarak ayrılmıştı. Bugün içinde yalnız bir şehir bahçesi ile bakçe- ler direktörlüğü kurağı bulunan bu alan Profesör Yansen tarafından - yapılmış o|ııı e Parkı plânının yeritilmesinden sonra eksiksiz ve bütün ihtiyaçları karşılıyacak bir gezinti Gençlik dinlenme t alacaktır. Bi z Gençlik Parkı bittikten sonra şehrin en kalabalık ve ba- yındır kıııı::ı yanı ba;ınd::i::ruık olan bu büyük eserin şehre vereceği orijinal güzelliği anlatmaktadır: Anayol: Parkın anayolu yalnız gezinti için değil, yaya yürüyenleri istas - yondan şehre götürecek en kestir- me ve aynı zamanda Ankara'ya gelen yabancılarda iyi bir etki bı- rakacak bir yol olacaktır. Bu yol istasyonun önündeki meydanlık - tan hafifçe kıvrılarak gidecek ve bir köprü ile incesuyun üstünden geçip Gençlik Parkı'nın ana mih - veri ile birleşecektir. Gençlik Par- kma girili ilkönce “nezar>t kulesi,, göze çarpacaktır. Ve bu hal yolun, büyük havuzun kapla- dığı açık kısmma kadar — devam edecektir. Yol, bu havuzun boyunca ya kenarındaki oturmaya ayrılmış bir taraçanım, yahut sarmaşık nevin- den çiçeklerle süslü ve kanardan 1.20 metre yükseklikte yapılan güzel bir çardağın önünden geçe- cektir. Bu surttle büyük taraça enstalasyonuna çok güzel bir gö - rey elde etmek mümkün olabile - ceği gibi bunun üstünden görünen eski Hisar da iyi bir peyzaj doğu- racak olan bu güzel görünümün fonu olacaktır. Çardağın yöneti, Gençlik Parkının esas mihverinde büyük taraça enstalasyonunu ayı ran geniş kaskad üzerinden bakı - Tmca her zaman eski Hisarın pers pektiv halinde görülmesine hiz - -»t edecektir. Büyük taraça, düzeltilmiş Cu- muriyet caddesiyle su düzeyi ara- sındaki yükseklik ayrımından e- lanılarak gölgelikli bir duık::io yeri sağlıyacak olan dört büyük basamak üzerine yapılacaktır. Bu- na karşı kaskad 10 tane havuz ile aşağıya doğru inecektir. (Sonu $ inci sayıfada) P ei e Gi dd GA &e G