EMFAUZ 19385 Ç enizlerimizin erkinliğini bütün kıyı şehirlerimiz eşsiz gösterilerle kutladı ( Başı 1 inci sayıfada) den sonra, yüzme, yelken ve ka- yık yarışları yapılmıştır. Gece iki Vapurun katılması ile büyük şen- Hikler ve fener alayları yapılmış ve d_:rıiı kulübünde de bir garden Parti verilmiştir. Rize'de; - Limanımızda bulunan Cumu- siyet vapuru taylaları tarafından denizde filika yarışları yapılmış ve çok eğlenceli olmuştur. Vapur- da ilbaylık ileri gelenleri ve bir gok kimseler bulunmuştur. Dün de izciler bayramı olduğundan bü- tün denizcilerin ve vapurcuların katılmasile şenlikler yapılmış söy- levler verilmiştir. Her taraf bay- raklarla donatılmıştır. AMiyvalık'ta: Bizi yüzlerce yıllar öz denizleri- mizde özlemini çektiğimiz özgür- lüğe kavuşturan Lozan barışı türk denizciliğine geniş bir yol açmış- tır. Denizlerimizde türk egemen- liğinin bütün dünyaya tanıtıldığı- nin yıldönümü olan bu mutlu gün Ayvalığımızda coşkun gösteriler ve sonsuz sevinçlerle kutlandı. ti- bay ve parti ilbaşkanı da buraya elerek Ayvalığımızın sevincine tıştı. Partimizin ve halkevimi- zin hazırladığı geniş programla başlanan deniz eğlencelerinde ka- yık ve yüzme yarışları yapıldı. Ge- ge denizde eğlenceler ve limanda bulunan tören vapurunda bir sü- 'vare verildi. Mersin'de: Bir aydanberi hazırlıkları ya- pılmaka olan denizciler bayramı :hıiuıiıde çok parlak bir şekilde tlandı. Bayram pazartesi günü olmakla beraber azat günü olan paszardan da faydalanarak şenlik- lere bir gün önce başlandı.. Şehir we denizde bulunan bütün gemiler ve vapurlar bayraklarla ve meşe dallarile süslenmiştir. Liman s08- yetesi tarafından uraylık plâjında bütün işçilerine ve çağrılılara 400 kişilik bir öğle yemeği verildi. Bu toplantıda liman sosyetesi yöne- tim kurulu başkanı B. Dr. Muhtar Perker tarafından bir söylev ve- rilerek kabotajın kaldırılmasından sonra deniz tecimimizin büyük bir, gelişmeye ermiş olduğu anlatıldı. Ve bu erginliğe cumuriyet devrin- de kavuştuğumuz izah olunarak büyük önderimiz Atatürkün ve Lozan barışının kahramanı İsmet İnönünün ve bütün büyüklerimi- zin adları saygı ile anıldı. Öğleden önce yüzme yarışları Öğleden sonra da kayık yarışları yapıldı. Ayrıca Mersinin biricik —- spor kulübü olan İdman yurdu ta- rafından sürekli bir çalışma eseri olan ve deniz kenarında hazırla- nan kayıkhanenin ve gazinonun a- gçılma töreni yapıldı. Yurdun yeni yaptığı kırk yarış kayığı denize indirildi. Halk liman sosyetesinin römoörkör ve motörleriyle denizde gezdirildi. Denizciler ilbaylığa; şarbaylığa, parti kurağına göreti- de bulundular. Gece fener alayı yapıldı. Bayram denizde ve şehir- de egemenliğimize ve erkinliği- mize yakışan bir şekilde ve tam bir neşe içinde geçti. Ordu'da; Ordu deniz bayramını coşkun bir sevinç içinde kutlamıştır. Ge- micilerimiz kabotaj egemenliği- mizi gösteren sembolu omuzların- da taşıdılar. Halk Karadeniz üşak- larını sıcak bir kutlama heyecanı ile alkışladı. Cumuriyet alanında halkevi ve liman başkanları birer söylev vererek eski türk gemicili- ği ile kapitülasyonlar ve Lozanda bütün yabancı devletlere kabul et- tirilen dış ve iç egemenliklerimiz halka anlatıldı ve bugünü yaratan Atatürk ile ulusal haklarımızı Lo- zanda yorulmaz bir irade ile sav gayan İsmet İnönü derin sevgi ve minnet duygulariyle anıldı. Öğleden sonra kayık yarışları yağlı direk ve yüzme müsabaka- ları yapıldı. Birinci gelenlere ar- maganlar verildi. Gece programı ışıklar -içinde yeritildi. Limanımızdaki Aksu va- puru da bayrama katıldı. Denizde kayık ve motörlerle fener alayları dolaştı. İzmit'te: Dün şehrimizde denif bayra- mı yapılmış, öğleden önce cumu- riyet alanında Atatürk heykeline çelenkler konulmuştur. Gece de- nizde büyük bir fener alayı yapıl- mıştır. Çocuk Esirgeme Kuru- munun çalışmaları Çocuk esirgeme kurumu genel merkezi 16 haziran 1935 den 1 tem- muz 1935 tarihine kadar 1306 ço- cuğa yardım etmiştir. Bunlardan 247 hasta çöcuk ve anne genel merkezin polikliniklerinde bakıl- mış ve sağıtılmıştır. Diş bakım &- vinde de 288 çocuğun dişleri bakıl- mış ve sağıtılmıştır. 605 çocuk ve anne genel merkezin banyolarında yıkanmıştır. Süt damlasında her gün 154 çocuğa süt verilmiş ve 15 günde 1255 çocuğa bedava süt da- ğıtılmıştır. Yardım için baş vuran yoksul 12 çocuğa para yardımı ya- pılmışstır. Boluda Atatürk gü - nüne hazırlık Bolu, 2 (A.A.) — 17 temmuz Bolunun ve Geredenin ve 18 tem- muz Düzcenin Atatürk günüdür. O gün yapıladak şenlikler için şimdiden hazırlıklar yapılmaya başlanmıştır. Şarbaylıkça başba- kan, kamutay başkanı, bakanlar i- le saylavlar o güne çağrılmışlar- dır. Halk, Atatürk gününü heye- canla beklemektedir. ... Bolu, 2 (A.A.) — Bolu şarbay- lığınca yaptırılmakta olan çocuk bahçesinin ve önüne yapılmakta olan caddenin ad konması ve şe- hre getirilmekte olan içme suyu- nun ve çocuk bahçesi yakınların- da yapılmakta olan çeşmenin açıl- ma töreni Atatürk günü yapıla- caktır. Bu işleri o güne kadar ta- mamlamak için aralıksız çalışıl- maktadır. Dul ve öksüz aylıkları 30.5.935 den 30.6.935 şe kadar İç İş er Bakanlığınca işi biten emekli ve öksüz aylıkları Kır'slareli mutasarcıfı Vassaf öksüz- leri yer'n, bu evkifhane kâtibi Mus- tafa Rüştü Tekaüt mazuliyet, Ovacık eski nüfus memuru Mehmet Tevfik te- kaüt, Ayvacık nüfust memurluğundan mütekait ölü Salih Haydar eytam, Üs- küdar belediye şubesi başkâtibi Hüse- yin Vasıf eytam, Alemdar belediye şu- besi tahakkuk memur ve kâtibi Abtül. muttalip teksüt, Konya Ereğlisi tahri- rat kâtibi Hamdi tekaüt, Kadıköy bele- diye tahsil şubesi' tabsildarı Ali Nihat tekaüt, Kerpe kaymakamı ölü Mehmet Niyazi eytam, Foça nüfus'memuru Arif Uygun tekaüt, Sıvas valisi Süleyman Kepenek tekaüt, Fener belediye tahsil gubesi tahakkuk memur ve kâtibi Ömer Mithat eytam, Bayındır kazası eski tah- tirat kâtibi Cemal tekaüt, Yeniköy gu- bei İdariyesi zabitai belediye memuru Mehmet Emin eytam, Eski Yeniköy şu- bei idariyesi rabitai belediye memuru Enver eytam, Çeltikçi nahiyesi müdü- Tü ölü Rüştü tekaüt, Çeltikçi nahiyesi müdürü ölü Rüştü eytam, Balâ$ kazası hususi muhasebe memuru Mehmet ey- tam, Çarşt mezat idaresi mutemedi Mus- tafa Niyazi tekaüt, Mülga verne mü- dürlüğünden açıkta Fahrettin — tekaüit, Sinan nahiyesi müdürü Kâmil eytam, Cide vali kaymakamı Sadıkelmüeyyet eytam, Orhaneli eski nifus memuru Ah- met tekaüt, Konya tahrirat müdürü &lü Şükrü eytam, Karacaköy belsdiye tah- sil şubesi memuru Ahmet tekalit, Bolu'da spor Bolu. 2 (A.A) — Pazar günü Halkevi sporcuları Bolu Ye şilova sporcuları arasında yapıları fatbol maçında birer sayı ile be - rabere kaldılar. Gelecek pazar b kulübler asker takımiyle bir maç vapacaklardır. Yakarıda Ispartaya germeğe giden aydınlılar Atatürk neykeli önünde — Aşağıda: Aydınlılar parkta a Aydın Kızılay kurumu — İsparta ve Eğirdir'e bir gezinti yaptı. 22.VL935 tarihinde yapılan bu gezintiye — (400) aydınlı katılmıştı. Gezinti çok canlı ve neşeli geçti. Biribirine yakın iki il hal. kı görüştüler ve tenıştılar. Yolda bir daat kalınan Dinar durağında, dinarlı- lar gezmenleri candan sevgi ile karşı. Jadılar ve ilçelerini gezdirdiler Baladız. istasyonunda — Burdur'dan gelen bir kurul, Burdura gidea 60 ger- meni aldılar. Gezmenleri Kuleönü durağında 18 - partalılar başta ilbayları Fevzi Daldal şarbay parti ve halkevi ve diğer hayır kurumları başkanları olduğu halde o kadar içten gelen bir sevgi İle karşıla- Adılar ve konükladılar ki bunun batıra. sını aydınlılar gönüllerinde hiç unut- madan taşıyacaklardır. Konuklara urbay parkında şarbaylık tarafından Bir çay verildi. Bu ara Ay. dım Halkevi bLandosu güzel havalar çal- di. Bütün spartalılar bir baycram — ge- cesi imiş gibi hep ayakta ve bütln Is- parta şenlik içinde idi. Ispartada Aydınlılar adına Atatürk andacına Aydım Halkevi başkan vekili ve kafile başkanı Dr. B. Nafiz yazgan bir gelenk koydu. Bu törende aydımlılar a. dma Halkevi yayım komitesinden B. Vas- fi Hami ve ıspartalılar adına da şarbay. lık sağışmanı B, Hakkı Hami karşılıklı #öylevler verdiler. Kafilede — bulunan Aydın sporluları alaya — bayraklariyle katılmışlardı. Isparta ilbay ve büyükleri gezmen lerle Eğirdire kadar gittiler ve geldi. ler. Eğirdirliler de gezmenlere çok can- dan ilgi gösterdiler. Gölde kayıklarla gerildi ve Can adasına gidildi. Güzel bir gün geçirilerek akşam saat 20 de geci dönüldü. Dönüşte şereflerine e- lektriklerle ışıldayan Dinar istasyonun. da ilçebay ve kızılaylılarla dinarlılar tarafından selamlanan gezmenler hatı- rasını hiç bir çağ unutamıyacakları bu gezintiden sabaha karşı Aydın'a dön- düler. Germencik; Kamun Kızılay kurulu ötey gün bir eğlence yapılarak kuruma 40 lira gelir elde edildi. Kurum Kırıl. ay haftası dolayısiyle 36 çocuk — giy« dirdi. " RADYO ANKARA 19.30 - Tayyarecinin saati 1940 - Musiki- Haydn: Sonate Piyano: Ferhunde Ulvi 20. - Meteoroloji saati 2010 - Musiki: Saksafon konseri (seçme parçalar) Saksofon: Nihat Esengin Piyano: Ulvi Cemal 20.30 - Dans musikisi 20.50 . Haberler ——————————E— v ULUS'un romanı Tefrika: 113 San Michelenin kitabı Türkçeye çeviren: Wasuli BAYDAR Vazanı Aksel MUN'T Sonra, hiddeşli hiddetli anlatmağa baş- ladı: Noel gecesi, gezmenlerin çok olduğu Piazza di Spanya'dan geçerken, Kits'in evi- nin kapısı önünde, üzeri fotoğrafilerle dolu bir masanın başında, Anna'yı görmüştü. Ka- dın, incecik bir sesle bağırıyordu: — “Gelin, görün, ne güzel bir kadın res- mi; son fiatı iki liret,, *“Şu amerikalı kadına bakın; boynundaki inci kerdanlığı, başındaki elmas - iğnesiyle bulunmaz bir şey!,, ü *“Şu markizin duruşunu seyre doyulur mu? Üç liret,, Her fotoğrafinin sahibini, böylece adı ve #anı ile, anlatarak satışa çıkarmış olan An- na, büyük tören kılığı ile, niaşnlariyle, üç köşeli şapkasiyle ve bir yanda “M. ye, eski dostu C. B.,, sözleriyle, bütün bu kadın fo- toğrafileri arasında bir bekçi gibi duran, resmiğ adamlardan birinin fotoğrafisini yer- leştirmişti. Anna, işi kadım fotoğrafileri kolleksiyonculuğu olduğu için, bu resmi bir Hirete satabileceğini söyliyordu. Elçilik, eski kadın hastalarından, bun- ların babalarından, kocalarından, yavuklu- larından, bu iskandaldan iğrendiklerini bil- diren kucak kucak mektub almıştı. Roma'"- da balayını geçirdiği sırada, Kroçe cadde- sinde, bir berber dükkânında karısının bü- yük bir fotoğrafını gören bir fransız, kızgın- lıktan çıldttmış bir halde gelip adresimi is- temişti; sınırdan geçerken beni düelloya çağıracaktı. Elçi, fransızın iyi bir nişancı olmasını diliyordu; o benim, rahat yatağım- da ölmiyeceğimi her zaman söylemiş değil miydi?... İhtiyar Anna bugün de Riazza di Span- ya'da çiçek satıyor: Eğer ona fotoğrafinizi armağan etmek istemezseniz - kendisinden bir buket çiçek olsun satın alabilirsiniz. Bu zamanda hayat kolay değildir ve bahtsız Anna'nın iki gözünde de perde vardır, Gelelim hastalara: bunlardan kurtulma- nın çaresi yoktur ve buna karşı bana bir yol göstereceklere minnet beslterim. Bu gibi has- talarm aylelerine mektub yazarak gelip on- ları götürmelerini rica etmek faydasızdır. Bütün yakmları onlardan bıkıp usanmışlar - dır ve yarımızda kalmalarını sağlamak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklardır. Ö- teki hastalarım gittikten sonra kabineme giren bitkin halli bir adamı hatırladım. Bir kanapeye kendini attıktan sonra bana kartı nt uzatmıştı. Adı benim için korkunçtu: Şarl V. Vaşington Longreilov Perkins Cünyor. Kendisine yazmış olduğum iki mektubla gön- dermiş olduğum bir telgrafa cevab vereme- diğinden dolayı özür diledikten sonra, kal- krp buraya kadar gelerek bana bir kere daha yalvarmağı daha doğru bulmuştu. Dileğimi tekrarladım; Madam Perkins Cünyor'u yal- nız benim sırtıma yüklemenin haksızlık ol- duğunu ve artık dayanacak halim kalmadı- ğını söyledim. “Ben de dayanamıyorum,, dedi. O.bir iş adamı idi ki bu meseleyi de bir iş olarak benimle konuşmağa gelmişti. Pe- şin verilmek üzere senelik gelirinin yarısını bu işe yatırmağa hazırdı. Bunun bir para meselesi olmadığı ve dinlenmek ihtiyacın da bulunduğum cevabını. verdim, Biliyor- muydu ki karısı, üç aydanberi, orta bir he- sabla, bana günde üç mektub gönderiyor ve geceleri de telefonumu kesmek zorunda ka- hlyordum? - Biliyormuydu ki Roma'nın en ,hızlı koşan atlarını, beni kovalıyabilmek için satın almıştı? Biliyormuydu ki evime girip - çıkan kadınları, kuvvetli bir dürbinle, gözle- mek için karşı köşedeki evin bir katını kira- lamıtsr? ğ Evet, o dürbinin çok kuvvetli bir dürbin. ğ olduğunu kocası da biliyordu. Sen Lui'deki — doktor Cenkins, bu dürbin yüzünden evin- den çıkmak lüzumunu duymuştu. K Biliyormuydu ki, içtiği lavdanom'dan midesini temizlemek için, gece yarısı, üç ke- — re Grand otele çağrılmıştım? Mistr Perkins karısının, doktor Lippincot'la tanıştığı sıra- da veronal kullanmış olduğunu; bir kere da- — ha çağıracak olursa sabahı beklememi, çünkü aldığı bu gibi zehirlerin miktarma her vakit dikkat ettiğini söyledi. Şehirde bir trmak var mıydı? Evet, vi dı ve adı da Tibr idi. Kadın kendini, geren âay, Samı_ncclo köprüsünden Tibr'e atmış ve ardısıra atlıyan bir polisce kıxtarılmıstı. Kocası, buna lüzüum olmadıfını, karısı- nın çok iyi yüzdüğünü, Nüyopor'da, kendi- — ni yarım saatten fazla su üstürde tuttuğunu — söyledikten sonra, bir yerde bir haftadan — çok kalmadığı için bugün bile Grand ote e bulunmakta olmasıma şaşmakta - olduğu ilave etti. B F be GN (Sone _y:r)h (ame O her -