d — Ne inanmaktayız. Havacılıkta başarı şartı M Bevlet ve devletin yardımına koş- — Mnakta biribirleriyle yarışta olan yurd- /— daş türk heva ordusunu gerçekleştir- mek yolundadır. Durum iç açıcı ve w mud vericidir.. Bununla beraber, bu çok karışık meselede, dilediğimiz gibi ektiksiz ve kutlu bir sonuca varmak — için sayısız © Büçlükler devirmek zorağında buluna- cağımızı da söylememiz — ve bilmemiz — Tözmmgeliyor. Giriştiğimiz büyük işi — İeteklerimizden bir tek parça bile kay- — betmeden başarıya ulaştırırken en bü- — yük ve çetin güçlüklerin bile bizi yo- Jumuzdan ve hızımızdan edemiyeceği- Bu inan bize, birer — tehlike olan bunları inceleyip araştır- 58 ; e “mnak cesaretini vermektedir. Sonra, u- nutmuyoruz ki, peşinden bilinen bir tehlike, bütün kuvvet ve değerini kay- iedıukıir. Haa *“Para her şeyi yâpar,, derler, doğru- Pakat ramanın da damardan bo- şanan kan kadar değerli bulunduğu bir #z zamanda, az para ile ve uluzal adam- 4 — gağda, tehlikeleri karşılayabilmek için — a çok iş görmek yani para ve zaman. — dan azami tandıman almak, gerçek, a. ranılacak ve araştırılacak tek yoldur. — Kakin bu tek olan doğru yol, ancak bil- Bi görgü ve örgüt'le bulunup cle geçi- rilebilir sanırım. — En büyük küvvet olan bilginin ö- — mem kertesini anlatabilmek — için şun- ları söylemekte fayda vardır: “Eğer — genel savaşta komutanlar, hava silahı- — min kullanma yollarını bilmiş olsaydı- /— lar harb daha kısa bir zamanda bitebi- X. lirdi.,, Bu sözlerim, hiç şüpbe yok, ba- — Va ordusunun azami randıman verecek Bibi kullanılmasına dayanan bilginin, — slusal savga bakımından olar yüksek Geğerini de anlatacaktır. Genel savaş, hava ordusunun harbta — göreceği işleri meydana koyan çok fa- kat küçük örnokçiklerle doludur; ve me- — sele, bu küçük örnekçikler Üzerinde iş- leyip, artık pek çok gelişmiş olan ha- Ü va araçlarına, gelecekte verilecek hiz- — metleri şekillendirmekte ve hava ordu- — #unu bu hizmetler bakımından örgütle- ; |— mektedir. Başarının sırrı bundadır. Siperlerde düşman askerleriyle top- gularını susturan, ilerliyenlerini dur- düran birhava ordusunun harb alanın- y da kara ordusuna yapacağı yardıma pa- v Ha ha biçmeğe imkân yoktur. Hava ordu. | — gu kara ordusunu ayakta tutan küvvet olmuştur. Düşman ordusunu, aç - susuz, cephanesiz ve ihtiyatsız - bıraktıracak — bir hava ordusunda başatının — özünü — gezmemek ancak bir anlayışsızlıktır.. — Bakat, düşman ulusunu, türlü çalışma iınhn;:u;ihdlıııhıunpımn- fere olan inanını kırarak harbı kısa bir zamanda bitirecek 'bir Nııoıüm © €n randımanlı ve ekonomik nlusal sav- ga kuvvetinin benliğini sezinmemek ya- şadığımız hava çağına yakışmayan a- dam olmak anlamına gelir.. Aradığımız bilgi bugün, görgü gi- bi işlek ve doğru kararlar çıkaran ka- falara dayanıyor.. Yarımın harbına gi- vecek ordularda başarı, yanında görgü- Dü, kafası işliyen ve bilgili bir hava ordusu komutanı olan Başkomutanın olacaktır derken hiç de yanılmış öldu- gumu sanmıyorum. Yıllarca deli ve ha- yal güden diye adı umursanmadan anıl- miş bir Douhet'nin, çok kişilerin aldı- rış etmeden konuştukları bir Hans Rit- ter'in, yahut yıllarca silik kalmış bir Jeaunaud'ın... ve bunlar gibi daha baş- kalarının değeri işte bunun içindir ki bugün pek çok artmış bulunuyor. Artık talimnameye ayak — uyduran değil, oturduğu yerde, günün isteğine ayarak talimnameler — yazan sayılı ae damı bulmak peşinde konuşulmaktadır.. ve bunlar, havacılıkta başın yahut bir hava genel kurmayı şefinin kısa tarif- leridir.. Genel savaş başladığı gün fransız uçmanlarına baloncular, alman uçman- larına otomobilciler kumanda ediyordu. Pahalıya malolan bu zavallı yanlış'tık- lara, bir daha düşülemez. Bugün FPran- sa'da, İtalya'da, Almanya'da.. ve her yerde hava şefi iskemlelerine eğer uç- manlar oturmuşsa, bu, uçakçılık kadar yarının harbının da karışık ve ancak uçanların bile bilecekleri gibi bir ko- nu olduğundandır. Yıllarca, kendini, bilir diye satmışların ve bu suretle u- huslara pahalıya mal olmuşların artık aynı satışı kolayca — başaramadıklarını görüyoruz. Bu, ulusal havacılık dava- sının devleti çevirenleri çok düşün. düren bir önem almış bulunmasından- dır. Eyi örgütü bilği dogurur. Bir araç me kadar iyi olursa olsun ancak adamı- nmm elinde iyidir... Havacılık da, ancak kapasiteli şefin elinde güvenilebilir bir değer ve önem alabilir... Ancak böyle bir şefin eli altında ye- tişir ve güvenilebilir olur. Bozuk bir örgüt'den ne umabilirsi- niz?. Boruk örgütün para ve zaman yutan ve harb günü bir ulusu korkunç durumda bırakan örünü anlamakta ne güçlük vardır Kötü hava şefi, bozuk örgüt anlamı. na geldiği kadar ulusal yıkım — doğu- ran da demektir. Bozuk örgütün de kötü hava şefi demek olduğu gibi!.. Bizim anlayışımıza göre, bir hava » ordusu bilgi - görgü - örgüt temeline dayanmazsa, iş, zaman ve para yutan özüyle, gerçek bir yıkımla sonuclana- caktır. ŞH GOKMBN M Bıındıuı sonra, kendisi - Hıı. 3 şubat tarihli h'l&’.î'iın pren - ' giplerine ve Stresa konferansının — kararlarına uygun olarak Avrupa — barışmı sağlamak işine devam et. — mek yolunda B. Musolini ile uyuş - söylemistir. Bugünkü günde, en güzel meto- — dun pek yakında — bulunacağını — gmud etmek icin bir takım se - bebhler yok değildir. Bu yeni me- tod üç devletin, eşit şartlarla ve — başka hükümetlerle özgür olarak , bohnlıııını ılblrlîl'l ile ça Şi olınhır.ı siçe, ıhl!lll - habeş g na gelince, Bay Eden, ineiliz me- n geleceğini ııni' ölçü- düşürebilecek ş!klı lılr y y n uı.inindîrrld. ıtivıı « ha- . beş ınııımu!ığmı büıbülıhı 80 - nuna erdirmek hedefiyle, Bay E den, İngiltere hükümetinin, ken - di Somali sömürgesinden Habe - şistana, denize doğru yol vere - cek bir toprak şeridini bağışla mağa hazır bulü'nduğunu Bay Mu soliniye bildirmistir. Bu önergenin hedefi, Habe - şistanın İtalyaya bir takım eko - lnıiîiılıüldiııdı bu uzlaşma yoluna karsılık hiç bir şey istemi- yor, ancak İtalyaya bu suretle ge- çecek topraklar üzerinden kendi kabileleri için geçid hakkı dile - yordu. Bay Musolini bu önergeye, her istamemistir. sonra, ayrısık işçi partisi önderi Bay Lansbury, türlü Avrupa me- seleleri ve aJaponyanım kısmen Çini ele gecirmekle uğraştığı » v- zakdoğu hakkında hemen bugün- lerde bir görüşme açılmasını is - temietir. Hükkmel adına cevap veren Sir Sammel Hor bu görüşme içi bir giün belitilmedidini sitelamictir DIŞ HABERLER . Titülesko Londrada (Başı 1. ci sayıfada) Londra, 2 (A.A.) B. Baldvin ve B. Edenle görüşen B. Titülesko, İngil- terenifi, doğu ve orta Âvrüpanın güven- liğini başarmak için diplomatik - çalış- malarına devam edeceği umudunda bu- lunduğunu söylemiştir. Küçük andlaşma ve balkan bükü- metleri, İngilterenin, Tuna işinde | - talyayı başlıca bareketlerde özgür br- rakmasından korkmaktadırlar. Dolaşan bir habere göre B. Titüleskonun İngil- tereye yaptığı göretin başlıca gayelerin- den biri, habeş meselesinin konuşulma- sıdır. Hakikatte bu meseleye ancak, İtal. yanın Habeşistandaki — hareketlerinin Avrupa işlerindeki el birliğini gevşet- mesi korkusu ile dokunulmuştur. İtalyaya, orta Avrupada tam bir ha- reket Özgürlüğü vermek istemeyen kü- çük anlaşma ve balkan hükümetleri, Romanın Londra ve Paris ile el birliği yapmasını lüzumlu görmektedirler. Bu ilk görüşmenin bıraktığı duyuş şudur: B. Titülesko, barışın bölünmezliği hakkında yeniden hiçbir mamıştır. inanca ala- Fransız gazetelerinin düşünceleri Paris, 2 (A.A.) — B. Edenin diye- vinden yana, Ördre gazetesi diyor ki. “İngilterenin uluslar cemiyetine bağlılık duyguları, onun habeş - italyan meselesindeki durumu ile bir kere da- ha belli olmuş, fâkat alrhan - İngiliz de- niz anlaşması da bu duyguları yalan- kemıştır.,, ; Övr gazetesi de Almanyanın bava silâhları bakkında İngiltereye iki ta.- raflı bir anlaşma önergeyeceğini ve İn- gilterenin de bunu kabul edeceğini san- maktadır. Dağınık dış haberler Grevcilerin toplantısı dağıtıldı Reğina, (Saskatchevan) 2 (A.A.) — Polis, kanadalı atir bir alay askerin yar- dımiyle, iş kampındaki 3000 grevcinin yapmış olduğu toplantıyı, göz yaşı dök- türen bombalar atmak suretile dağıt- mıştir. , Grevçilerden ikisi ölmüş, yirmi kar dar kadın ve erkek de yaralanmıştır. Paris borsası ; Paris, 2 (ALA.) — 1 temmur mııııı borsa durumu: Borsa hâlâ bekleme devrindedir. Çok seyrek alış verişler arasında fransız u- husal değerlerinin oldukça gerilemesi fransız fondolarının ve bu arada elek- trik ve kömür değerlerinin satışa çıka- rılmasına sebeb olmuştur. Öbür gruplar daha tutgundur ve ö- nemli ayrımlar göstermiyorlar. Ararulusal değerler Rio'nun ve Mi- ning'in hafifce tutulmaları üzerine da- ha iyi bir durum göstermektedirler. Haırszlara ölüm cezası Moskova, 2 (A.A.) — Devlet masız- rını çalmış olan bir takım kimseler ve bu arada, üç yıl içerisinde 60.000 ruble aşırmış olan Leningrad demir yolu du- Tağı kasadarı hakkında ölüm cezası ve- Tilmiştir. - Hollanda Florini düşürmiyecek Lahi, 2 (A.A.) — Hükümet, florinin değerden düşürülmesinin, ulusunun a- sığlarına zarar vereceğini, ve buna kar. gı gelmek için elindea geleni yapacağı- nr bildirmiştir. BİRLEŞİK DEVLETLER'DE: Amerikanın yaptıracağı yeni harb gemileri Nevyork, 2 (A.A.) — Nevyork Tri- bune gazetesine göre Vaşington and- laşmasiyle deniz yapılarına verilen ara yeni bir anlaşm8 ile uzatılmazsa, Ame- rikan harb denizciliği 1937 ikinci kâ- nunundan başlıyarak ve her yıl bir ge- mi yapılmak üzere, 35.000 tonluk yedi hbarb kruvazörü yapacaktır. Bu kruva- zörler yirmi yılı doldurmuş olan gemi- lerin yerine geçecektir. Amerikan harb denizciliği gelecek finansal yıl için 35.000 tonluk bir harb kruvazörü, 12 destroyer, ve 6 denizaltı gemisi istemektedir. Bilindiği gibi, onaylanan - deniz büdeesi, Amerikan denizciliğini öteki büyük ülkelerin denizciliği derecesine vardırmak için, eski harb gemilerinin yerine geçecek yirmi dört yeni gemi- nin yapılmasını taşarlamaktadır. 1935 yılı ilk kânununda başlayacak olan ilk yapı kısmımda şu gemiler vardır: Bir hafif kruvazör, 15000 - tonluk bir uçak gemisi, ve 3 denizaltı gemisi, İkinci kısımda bir hafif kruvazör, 1.850 tonluk yedi destroyer ve üç de- nizaltı gemisinin yapılması tasarlan- maktadır. . . . B. Edenin diyevi ve ingiliz gazeteleri Londra, 2 (A.A.) — Bu tabahki in- giliz gazeteleri, Bay Edenin saylavlar kurulundaki diyevini uzun uzun inccle- mektedirler. Gazeteler bilhassa italyan « habeş- anlaşmazlığının ayrı aytı ta- raflarını gözden geçirmektedirler. Nevs Kronikl diyor ki: *“Doğrudan doğruya Büyük Britan- yayı ilgilendiren bir anlaşmazlığı ko- tarmak için Somalinin bir kısmımı bı- rakmayı önergeleyen ingiliz sıyasası hakkında ne söylense, her halde bu sı- yasanın bencil olduğu savanamaz.,, Mançester Guardian diyor ki: *“Bay Edenin önergesinin Bay Mu- solini tarafından reddedildiği şu sıra- da italyan şefine diyebiliriz ki: Büyük devletler, Habeyistana karşı sertlik gösterilmesini onamadıktan baş- ka, bunu yapmak da ellerinden gelmez. Çünkü böyle bir hareket, Cenevre pak- tinm ve genel güvenlik prensipinin a- çıkça ayaklar altına almması demek o- lacaktıı.,, Taymis, italyan sryasasmın, bir ta- raftan, Habeşistan öte taraftan Fransa ve İngiltere ile imza ettiği ayrı and. Kaşmalara uygun olmadığını yazmakta. dır. Bundan başka, italyan sıyasası kel- loğ paktı ve uluslar sosyetesi türüğüne kargıttır. Bu sıyasa birge sistemin te- mellerini tehdit etmekte ve ilgili ta- rafların isteği Tle imza edilen andlaş- maların gerçek değeri Üzerinde şüphe- ler uyandırmaktadır. Bütün bu sebep- lerden dolayı İngiltere kamoyu İtal- yanın Habeşistana karşı güttüğü sıya- sayı beğenmemekte ve italyan - habeş anlaşmazlığının barışçıl bir tarza kota- rılması için en ufak bir ihtimal taşıyan her ingiliz önergesini onaylamaktadır. "Deyli Telgraf,, gazetesi, İngiltere- nin uluslar sosyetesinin gelecek duru- mu üzerinde derin bir etki yapvbilecek hadiseler karşısında seyirci kalamıyaca- &ı yazmaktadır. Sakoa barış konferansi ağıldı Bucnos-Ayres, 2 ÇALA.) — Şako barış konferansı dün, cumur başkanı Justo hazır bulunduğu halde büyük tö- renle açılmıştır. ALMANYA'DA: B. Berengerin diyevinin ygyankıları Berlin, 2 (A.A.) — Gazeteler, fran- sız senası dış komisyonu başkanı Bay Berenge'nin Prankfurter Volkeblatt ga- zetesinin Paris aytarmna yaptığı diyevi yazmaktadırlar : Bay Berenger demiştir ki: “Almanya yadsöci bölgeye dokun mamakla barış davasına değerli bi yardımda bulunmaktadır. Fakat, doğu Avrupası ve Tuna meseleleri hakkında bir uyuşma olmadıkça, hava lokarnosu yapılması imkâmından şüphe etmekte- yim.,, Bir gazetenin hangarında silâh deposu Berlin, 2 (A.A:) — Eski radikal sos- yalist “Vorvaerts,, gazetesinin hangarı temizlenirken — mitralyözler, tüfekler, otomatik tabancalar ve on bin fişek bulunmuştur, Bu hâdiseyi inceleyen “Volkişer Bo obahter,, gazetesi, nasyonal - sosyalist. liğin son dakikada erkeye gelmesi ile bir kargaşalığın önüne geçilmiş oldu. ğunu yazmaktadır. Saatle 117 km. giden tren Berlin, 2 (A-A.) — Berlin - Kolonya €kspresi bu iki şehir arasındaki $70 kie lometrelik rraklığı saatte 117 kilometre olmak üÜzere $ saat 20 dakikada almış ve dünya sürat rekorunu kırmıştır. Bu sonuçtan elde edilen yüksek sürat sak atte 162 kilemetre idi. Dünyanın em hızlı treni olan bu yeni ekapres servlsk lere dün başlamıştır. Propaganda bakanı istemediği filmleri yasak edecek — « Berlin, 2 (A.A.) — 28 haziran tar tihli kanuna göce, propaganda bakani doktor Göbbels, halk için zararlı görer ceği filmleri, film konatrol ofisine dar nışmadan yasak edebilecektir. Bu tedbire, eski tüzüklerin çok kas rtşik olmasından ve bir filmin yasak & dilmesi için gösterilen sebeplerin bazı kere, yeter olmamasından dolayı bağ ıınıhıqtur. İTALYA'DA İtalyada sıcak dalgası Roma, 2 (A.A.) — İtalyada sıcali dalgası olanca şiddeti ile devam etmek. tedir. Güneş çarpmasından yirmi kişi ölmüştür. Doğu Afrikasına giden kuvvetler Napoli, 2 (ALA.) — 1200 askerle herb gereçleri taşıyan Nazario Soro vak puru dün doğu Afrikaya yola çıkmıştır, İLTERE'DE: Genel bir hava anlaşması Londra, 2 (A.A.) — Dış bakam ile hava bakanı ve yönetgeri hava meseler leri, ve hele bir hava Jokarnosu hakkıne da urun konuşmalar yapmışlardır. Top. lantının sonunda öğrenildiğine göre, Fransanm nisanda vermiş olduğu pros je ile alman hükümetinin geçenlerde Londraya gönderdiği proje bu konuş- malarda yeniden incelenmiştir. Ayni zamanda haber verildiğine göre, ingiliz kabinesi, lokarnoyu Imza eden devlet- lerin, sücl hava kuvvetlerini kullanma bakımından, aralarında — yükenecekleri şartları daha açık bir şekle koymak er- gesiyle genel bir andlaşma yapılmasına yanıttır. Bununla beraber, bu — şartları yeritmek için ilecide bir çok — paktlar aeit BÜ el AAA