R F 2 TEMMUZ 1925 SALI Wl—:*w& yi Aydın Ractımca içinden geçerek bayındırlandırdığı — iki gürzel ilimiz, Denizli ve Aydın Aaydın Demiryolu Türk işletir esinde (Başı 1. ci sayıfada) Dündenberi Aydın demiryolları iş- letmesi artık ana devlet demiryollarına hatışmış — ve işletilmesi türk emri — ve danışmanından katınç bir salgt da Ay- dına doğru yola çıkmıştır. Devlet demiryollarına bağlı olan yollar, bir takım işletme bölgelerine ay- rılmış, bunlara işletme — ispekterlikleri Yoi aklığımız Aydın demiryolunun ingiliz sosyetesinde iken yapılmış hartası #ürk bülgisi altına girmiş bulunuyor. Dün, ayrıca Aydın demiryolları böl- gesinde araştırmalar ve incelemeler yapmak ve gereken tedbiri almak üze- ve devlet demiryolları genel direktörü Bay Yorahim — Baybura'nın “başkanlığı altımda yönetgenin servis şeblerile tüne adı verilmiştir. Şimdiye kadar, yedinci- si İzmir — Kasaba olmak üzere yönet- genin yedi işletme ispekterliği — vardı. Dündenberi devlet demiryolları yönet- gesi tarafından — işletilmeğe başlayan Aydın demiryolları da sekizinci işlet- Kamutay bahçesinde konserler Cumur Başkanlığı filarmönik örkes trast Kamutay bahcesinde könserlerine devam edecektir, Yarınki konser prog - yamı şudür : 1. Kısım 1 — More Marş Popi 2 — Lehar Vals 3 — Sen-Sans — Üvertür La Premus Jon 4 — Mendelson — Romans Barkaro! 2. Kısim $ — Lehar Potpori — Mariça 6 — Rahmaninot Prelüt Konserlere saat 12,45 de başlanacak- tır. Adanada tahıl piyasası Adana, 1 (A.A,) — İki üç g denberi buğday fiatlarında hi dilir bir düşkünlük vardır. Dün borsada buğdaylarımızın — kilcsu 3.25 - 3.5 kuruştan satılmıştır. Dün- den beri ekmek fiatları kiloda yir- mi para indirilmiş ve B kuruştan satılmağa başlanmıştır. Arpanın SAYIFA 5 Ulusal bir utkunun onuncu yıldönümü ( Başı b incı sayıtada) din, Asşarbay B. Hamid, Deniz te- cim direktörü B. Mülid, Liman g— nel direktörü B. Ali Rıza, Akay direktörü B. Cemil ve daha bir çok kimseler bulunmuştur. Erginlik marşı çalınırken di - reğe bayrak asılmış ve sonra sıra- | sile deniz yollarından B. Said kap tan, deniz tecim — okulundan B. V Ti birer söylev vermişlerdi.. Bugün saat 13,30 da deniz yol ları direktörü B. Sadettin, Akay direktörü B. Cemil “Şirketi Hay - riye,, direktörü B. Yusuf Ziya, Va: purculuk sosyetesinden B. Rıza ve Liman işleri genel direktörü B. Ali Rıza ile kaptanlar cemiyetinden B. Said ve B. Hasan kaptanlar Ata türk'e türk denizciliğinin saygıla - yını sunacaklardır. ULUS — Kabotaj hakkımızı Lozan'da yabancı uluslara tanıt mak yengisini kazandığımız gü - nün başlangıcı olan 1 - temmuz 925 tarihinde türk tecim filesu *Seyrisefain,, yönetgesinin kıyıla rımız taşıtını sağlamıya yeter gel- miyen eski bir kaç gemisi ayram olmak üzere hepsi yeteneksiz un - surlardan katınç bir halde bulunu yordu. Aşağıdaki tabloda görüleceği gibi 1925 yılından 1928 yılına ka dar geçen zaman içinde tecim fi- Tomuzun tonajının kazanılan yen- ginin yükselkdiği nisbetinde art - madığı ve 1930 ve 1932 yıllarında bir devlet malı olan “Seyrisefain,, yönetgesinin satın aldığı gemiler yüzünden tonaj hareketimizin bir az kımıldadığı görülmüştür: purculuğu devlet tekitine alındık- tan şonra hem önürdeşmenin ö - nüne geçmek ve hem de halka yük olmıyacak şekilde belli tarife ye- ritilmesi esası kabul edilmiş bu- launmaktadır. Bir yardan tonaj tutarımızı kabartımak öte yandan eski ve işe yaramaz vapurlara para verilme - sağlamak için bundan sonra alınacak vapurların ne zibi vasıfları taşıyacakları bir tüzük ile saptanmıstır. mesi sebehlerini dtatürk yarışları ve baloyu şereflendirdiler İstanbul, 1 (ALA) — Cumur Başkanı Atatürk, bugün beraberlerinde Ekano « mi Bakanı B. Celal Bayar olduğu halde, Modada yeni kurulup korumalarına a) - mış oldukları Yat kulübünün kotrasile deniz yarışlarının yapıldığı yere git - mişler ve orada yarışları seyrettikten sonra Adalara doğru bir gerinti yapmış lardır. Atatürk gece, deniz şenlikleri dola- yısiyle Ankara vapurunda verilen bas loyu şereflendirmişlerdir. ver İstanbul, 1 (A.A) — Türk suların- da kabotaj hakkının — türk bayrağına geçtiği günün yıldönümü — dolayısiyle hazırtanan şenliklerin gece için olan- ları da çok parlak geçimiştir. Gece program, radyoda bugünün ta- rihsel önem ve değerini belirtmek üze- ve verilen söylevlerle başlamıştır. Denizde, büyük küçük vapurların, motörlerin, sandalların katımıyla bü « yük bir fener alayı yapılmıştır. me ispekterliği adını almıştır. Aydın demiryonman Bittm noktası olan Eğirdir'de göl ve durak US'un romanı San Michelenin kitabı Türkçeye çeviren; Wasuhti BAYDAR Vazanı Aksel MUNT YİRMİ ALTINCI BÖLÜM Roma mevsiminin sonu Gene Mis Hol'a dönelim, Kadıncağız, llşlumda yer etmiş olan bütün altesler yü- zünden artık hastalarımım geliş gidişlerini kontrol edemez olmuştu. Paris'ten ayrılır- ken düşündüğüm gibi, bu sinirli kadınlar- dan orada da kurtulamamıştım ve Piazza di Spanya'daki konsültasyon kabinem bunlarla dolup boşalmakta idi. Bu kadınlardan bir takımı Vilye caddesinde çalışuğım zaman- lardan tanıdığım korkunç şeylerdi, gittikçe sayıları artan bir takımı da artık yaptıkları- na dayanamıyan ve kendilerini koruma lü:- zumunu duyan sinir hastalıkları uzmanları tarafından başıma atilan kadınlardı. Yalnız profesör Vayr Miçel'in bana düzinelerle gönderdiği her yaşta, her cinsten kaçık ve beyinleri bulanık kadınlar, herhangi bir er- keğin kalasını ve sabrını sarsmağa yeterdi. “Psyehopathia Sexualis,, adındaki ünlü ki- tabı yazmış olan viyanalı doktor Kraft Tefrika: 112 Ebing de bana iki cinsten- zaman zaman da cinsleri belirsiz - ve yönetilmeleri güç, has- talar gönderiyordu. Bunlardan çoğunun has- talıkları iyice anlaşılamamış, şu veya bun- dan hangisi olduğu saptanamamış olanlar- dan ve kendileri de, hareketlerinden, az çok soravsız sayılmak lâz:mgelenıerdendi. Bu:)- lardan birkaçı ise, kendilerinden her şeyin beklenebileceği gizli delilerdi. Çılgınlara karşı sabırlı olmak kolaydır ve itiraf ederim ki bunlar bana her vakit sevimli görünmüş- lerdir. Biraz iyi yüreklilik onlarla anlaşma- ğa çoğunluk yeter. Fakat, isterik kadınla- ra karşı sabırlı olmak kolay değildir, üysal- lhık göstermeğe gelince: istedikleri en çok bu olduğundan, onlara karşı lüzumsuz uysal olmaktansa derin derin düşünüp bunun ter- sine karar vermek daha iyidir. Bu gibi has” talara, hastalar yurdu dışında, bir şey yapa- bilmek de pek elinizde değildirya! Bunların sinir merkezlerini bir takım ilaçlarla uyuştu- rabilirsiniz ama kendilerini büsbütün iyileş- tiremezsiniz. Bunlar ne iseler öyle kalır, ya- ni kendileri ve ayleleri için kafaca ve beden ce bir kargaşa unsuru, bir felaket ve hekim- leri için de bir tehlike olup durur ve hiç de- ğişmezler, Eskiden iyileşmez sanılan zihin karışıklıklarında pek iyi sonuçlar vermekte kilosu 3.25 - 3.85 kuruştur. — * Yıl Tonaj mikdarı ğ 1925 68’ 901 * Deniz yarışları 1926 76 507 stanbul, 1 (A.A) — Denizciler bay 1927 80 744 ramı dolayısiyle hazırlanan deniz ya « 1928 88 069 rışları bugün, deniz tecim — okulunun 1929 88 0609 önünde binlerce meraklınım karşışında 1930 98 050 yapıldı. 1931 101 869 Yarışları seyre — gelenler arasında 1932 101929 Tekitler Bakanı B. Rana da — bulun - 1925 yılına göre 932 yılı genel tonajımızın bir katına yakın art- mış bulunmasına karşın elde edi- len bu tonaj memleket taşınını sağlamıya yetmemekte idi. “Seyrisefain,, yönetgesiyle ö - zel armatörler ve bunların ara - sındaki devamlı önürdeşmenin te- cim filosunun gelişmesine büyük bir engel olduğu göz önüne alına- rak Türkiye sınırları içindeki pos ta vapurculuğu devlet tekitine a- lınmış — ve 935 yılı başlangıcında genel tonajımız 225 469 tona var- mıştır. Bundan başka gerek de nizyolları ve gerek Akay işletme- leri için yeni gemiler yaptırılma- sı karar altına almarak bu iş için on milyon lira tahsis edilmiştir. makta idi. Yarışlara başlandıktan bi rar sonra Atatürk de, yanlarında Eko- nomi Bakanı B. Celal Bayar — olduğu halde kotre Ne geldiler ve halk tarafın- dan coşkun gösterilerle — karşılandılar. Atatürk, yarışların bir kssmmı seyret- tikten sonra yarışma alanından ayrıldı. lar. Alman teknik sonuçları şunlardır: 'Tek çifte: Birinci Galatasaray, ikin. €i Fenerbahçe, üçüncü Beykoz İki çifte: Birinci Beykoz, ikinci Galatasaray, üçüncü Anadolukisar İki çifte dirsekli: Birinci, Galatasa- ray, ikinci Fenerbahçe, üçüncü Beykoz, Dört tek sikif'te: Birinci Beykoz, ikinci Galatasaray, üçüncü Güneş Filika: Deniz tecim okulunun ikin- ci devre birinci sınıf filikası birinci. 1933 yılında düzenli posta va- ——— olan ipnotizm, kadın isterisinde kullanılma- sı doğru bir usul değildir. Bundan başka faydasızdır da; cünkü kendilerini koruyacak halde almıyan bu gibi kadmların istediği, hekimlerinin etkisi altında kalmak, yalnız ona güvenmek, kendilerini yalnız onun an- lryabileceğini sanmak ve onu bir bağadur saymaktadır. Er geç, fotoğrafiler de ortaya çı- kar. Doktor Şarko, o vakarlı gülümseyiş ile: “Bu yoldan geçmekten başka çare yoktur., derdi. Ben, şahsiğ olarak, fotoğrafiyi hiç sevemedim. Pasaport gibi şeyler için lüzu- mu olanlar dışında, ta on altı yaşımdanberi, isteye isteye fotoğraf makinasının önünde durmadım. Diyebilirim ki dostlarımın fotoğ- rafilerine bile çok değer vermedim; diledi- ğim vakit, onların çizgilerini, hiç bir fotoğ rafçının yapamıyacağı kadar doğru olarak, zihnimde tekrarlayabilirim. Ben böyle isem de, ihtiyar Anna'nın fo- toğrafilere karşı büyük bir zâfı vardı. Piazza di Spanya'da oturmakta olduğum şair Kits" in evinin kapısını herhangi bir çiçekci ka - dının bile açıp içeri girmesine izin verdiğim gündenberi Anna, önüne geçilmez bir fotoğ- rafı kolleksiyoncusu olmuştu. Yaptığı sayısız gaflardan dolayı kendisine karşı biraz sert- çe davrandığım zamanlar, sulh perisinin eli- ne bir fotoğrafi vererek, onun Trinita dei Monti'deki merdiven altına, barış için, gön- derirdim. Günün birinde, uykusuzluğa dayanama- yıp Kits'in evinden büsbütün ayrılırken An- na da, yazı masamın bir gözünde saklı olan, her boyda ve her cinsten, birçok fotoğrafiyi eline geçirmişti. Doğrusunu söyliyeyim ki bunlardan kurtulmuş olduğuma da sevinme- miş değildim. Ertesi ilkbaharda, kısa bir zaman için, Paris ve Londra'da bulunduğum sırada, eski hastalarımla aylelerinden birçoğunun gös- terdikleri - soğukluk demeyim ama - çekin- genlik gözümden uzak kalmadı. Kapri'ye dönerken Roma'daki — İsveç elçiliğinde bir akşam yemeği yiyecek kadar vakit bulabil- miştim. Orada da elçinin nazlanışlarını, he- le pek sevimli karısının bana bir tek göz bile söylememesini dikkate değer buldum. Ge- ce yarısı kalkan Napoli tirenine binmek üze- re elçilikten ayrıldığım sırada, eski dostum bana, San Michele'ye gidip orada ömrümün son günlerini, köpeklerim ve maymunlarım arasında, geçirmemin artık tam zamanı ol- duğunu, onlardan başkalariyle yaşamağa değerim-bulunmadığını, Kits'in evinden ay- rılırken yapmış olduğum hafifliğin eşsiz sa- yılabileceğini söyledi. (Sonu var) üüi < sardetlidik V? gud Mi mdetüida a..