| Dolunun eşsiz Güzel Borudan Bolu — Özel ayzarımızdan : Aband, Boluda bir dağın ve o dağın tepesindeki bir gülün adıdır. 'Türkiyenin dağlar ve göller mem- deketi olduğunu herkes bidir, onun için benim de dağdan ve gölden bahsedişim belki okuyanlara omuz silktireceletir. Halbuki öyle değil.. Aband Bolumun güney-batı tarafm- da ve deniz yüzünden 1300 metre yük- sekliktedir. Boludan oraya kadar ne baslığınız yerlerde toprak, me de iki yanınızda kurumuş bir dal göremezsi- niz.. Yerler çimea, yarlar birer ağaç de- nizidir. Birbiri azdığıra gittikçe yükselerek uzanâtı bir sürü tepoleri aşacak, güneş Işığını yere düşürmiyecek kadar sık ve yüksek ağaçlıslar arasından geçeceksi- nüz. İler vadiyi aşarken, dibindeki ça- kal taşlarını sayabilecek kedar berrak sulara rastlıyacaksınız.. Her çamın di- binde tadı “kevseri, andıran — pınarlar- dan su içeceksiniz. Sonra Aband.. Yüreğinirde derin bir sevinçle, bi- linmez bir üzüntü çarpışacak.. Bu üzüm tü me olsa gerek?.. Durünüz da ben söylüyeyim, Ben Abandı gördüğümde şöyle düşündüm- Eçimizde. İsviçrenin Leman gölünü bir tabi. a diye — özleyenler,»lün koçya g fsanalar, masaller ili diye an'ota anlata bitiremiyenler az mır- GSllerini görenlerin bir daha gitmek i- r, göremiyenlerin haeretle Avrupa göllerini Aband ile yandığı | ölçüyorum, Dört yanı yüz yılların yetiştirdiği çamlarla dönünan bu gölde, şaşılacak derecede tuhaf gölge ve ışık cümbüşle- *i var. Bu bir göl değil, bir büyücü po- tasında çalkanan cıva kadar oynak bir suzuk.. Derinliği 22 metre.. - Fakat di. bindeki çakılları teker teker sayabilir- BİnİZ. Siz biç imbikten süzülca bir esana kadar berrak, ayın bir kristal yüz Üze- rindeki yansıları kadar lekesiz göl suyu gördünüz mü?? Dibinde, mercan balık- ların çakıllarda dolaşan gölgeleri gö- rünecek kadar temiz göl olur mu??.. Buna inanmız— Aband böyledir. A- iaç, güneş ve ayışığından yahut da sşık ve gölgeden yapılmış bir tabim tansı- Be Aband gölü bir görünüş Burada eğrelti otlarının üzerine ©- turup yüzyıllık bir çama yaslanınız, karşınreda serin bir rüzgârnmn kırıştır- dığı, çıplak bir terzm bağrında aırala- nan inciler gibi ay ışığının — oynaştığı Rgöle bakınız.. Ne İskoçyanın — masala benzer vadileri, ne İsviçrenin çok e- mılmış göllerinde bu zengin panorama- yı göremiyeceğinise » vakit —inanırsı- nizi Şimdi Abandın yolu yapılıyor. Bolu ilbayı Satih Cemal Gülen bu günlerde boyuna bu yolun - bitirilmesi ile uğrağıyor. Bu yol bitince me olacak?.. Önce Bolu ve civarımndaki halk daha gonra.. Ankara ve İstanbulun tabiğat güzelli- ğine hayran gezginleri ve çok yakın bir zamanda da Avrupanm gezginleri akın akın buraya dökülecekler. Bu, ne bir hayal, ne de yersiz bir is- tek değil.. Yakın bir gelecekte bunları göreceğiz. Z. Danışman ç e Feğrr ULUS Ankara yüzme yarışları Ankara su sporları karutundan: 1 — Mıntaka yüzme ve atlama teş. vük yarışları 30 haziran pazar günün - den itibaren her pazar saat 15 de Ka radeniz havuzunda Ankara spor kurum larma bağlı kadın ve enkek üyeler a - rasında yapılacaktır. Z2 — Erkekler için ilk teşvik yarış- ları programı: A) 100 metre serhest 100 metre sırtüstü 200 metre serbest 200 metre kurbağalama E) 400 metre serbest F) 1500 metre serbest 8 — Kadınlar için ilk teşvik yarışı programı: AY 100 metre serbest B) 100 metre sirtüstü €) 200 metre serbest D) 200 metre kurbağalama Atletizm yarışmaları Ötey gün Atatlüirk Enstitüsü alanın- da yapılmış olan yarışmalara $0 kadar atlet girmiştir. Bu yarışmalar sonucun da birinci ve ikincilerine Halkevi ta « rafından Gdenler verilmiştir. Adapazarı'nda spor Adapazar, 24 (A.A) — İdman yurdu — Yeniay takımları ara - sında yapılan futbol maçını 3 * 1 İdmanyurdu kazanmıştır. Bafra'da spor Bafra, 24 (A.A) — Samsun A- lay takımı ile Bafraspor arasında yapılan maçı Alay 2—6 ile ka - zanmıştır. Çorumda havakurumu için yardımlar Çorum C. B. Partisi başkanı Çorum saylavı — Ali Rrza Özenc'in — söylevin dinliyenler İl baylığımız — halk partisi başkanı Çorum saylavı B. Ali Rıza Özençin başkanlığı ile dün halkevi salonlarında bava tehlikesini bilen Üye yazılmak . sere toplantı yapılarak bir komite ku- rulmuştur. Bugün parti başkanı pazar alanında hava tehlikesi bakkında çok ilgili ve heyecan uyandıran bir söylev vermiş - tir. 'Tefrika: 108| arabanıza bı'ndirip Korso'da gezmeğe gön- Bu söylev (6000) yurddaş tarafın. dan dinlenmiştir. Söylevden sonra hal- kevi salonlarında parti başkanının buş- kantığı altında toplanarak hava tehli- kecini bilen üye yazılmıya başlanmış. tır. İlk üye Seydim oğlu Kardeşler adı- na B. Ahmet (500) lira vermiştir. Üye yazılmaya devam olunmaktadır. —mmmze — X CVÇ ST ZN SAYIF * ——— —— ı;ç Tüze bakanlıklarında yeni atanmalar. (Başı 1. ci sayıfada) Erzurüm başkanlığına yargutay rapo: törlerinden İbrahim, yargutay rapartör- lüğüne Elâziz başkanı Sami, Elâziz Baş- kanlığına yargutay — raportörlerinden Mebhmet Ata, yargutay raportörlüğüne İstanbul asliye başkanlarından — Necih yargutay raportörlüğüne Konya genel savamanı Ahmed, Adana genelsavam> hığma reki Kırşehir ceza hükümeni Yümnü, baş genelsavaman yardımcılı- gına yargutay rapottörlerinden — Meh- med, yargutay raportörlüğüne Trabzon genelsavamanı Ahmed Remgi. Trabzon genelsavmanlığına yatgu- tay raportörlerinden Mehmed Nuri; yargutay taportörlüğüne Naraş türe hükümeni Ali Rıza; Maraş türe hükü- menliğine yargutay raportörlerinden Tsmail Marzhar; yargutay raportörlüğü- me Antalya başkanı Servet; yargutay tapoörtörlüğüne Üsküdar sorgu üyele- rinden Ösmaa Nuri; Konya genelkava- marılığına yargutuy — vaportörlerinden Hayri; yargutay raportörlüğünden Bar- tın başkanı Saffet; Kozan geneleava- manlığına yargutay genelsavaman yar- dımcılarından Emin Perdi; Van baş- kanlığına baş genelsavaman yardımcıla- cından Ömer; Arabkit hükümenliğine eski Adana “suih, hükümeni Ali Feh- müi; Bitlis hükümenliğine Gelibolu “aş- liye, başkanı Ahmed Rifat; Bartın başkanlığına Çonum genelsavamanı Tah. sin; Çorum genelsavamanlığına Kozan genclsavamanı Zeynelabidin; Kâhta hü- kümcaliğine eski Damnir genelsavamanı 'Tahsin: Kâhte hükümenliğine eski İz- mir “istinaf,, genelsavamanı — Mustala Reşit: Pertek hükümenliğine caki İs- tanbul — “sulh,, bükümeni Şevket; buş genelsavaman yardımcılığına ceki Kara- #i ağır ceza üyesi Kâzan; Mesudiye hü- kümenliğine eski Eskişehir. hükümen yardımcısı Ahmed Rifat; Tarsus genel- savamanlığına başgenelsavaman yardan. çılarından Rilat; Akçadağ hükümenli- ğine eski Edirne üyesi Ahmed Relik; Sivrihisar hükümenliğine Çernik “sulh,, hükümeni Mehmed Faik; Refahiye hü- kümenliğine eskli Muğla üyesi Meh- med; Tercan hükümenliğine eski Ko- caeli genelsavamanı Mebmed; Adıya- man bükümenliğine Sungurlu genel- savamanı Recai; Çapakçur hükümenli- ğine eski Eğirdir hükümeni Hamdi; Si- İirt üyeliğine eski Nevgehir cinayet ge- neksavamanı Nazım; Kemah hükümen- liğine eski Keşan hükümeni Hüseyin; Pasinler hükümenliğine eski Çorlu bü- kümeni Şerafeddin; Midyat hükümen- liğine eski Alâiye stajyer üye —Ah- meğ; Dersim hükümenliğine eski Bal- ya başkanı Hüseyin; Kelkit hükümen- liğine eski Manisa başkanı Mustafa, Alucra hükümenliğine eski Muş staj- yer üye Receb; Kars üyeliğine Sivrihi- sar bükümeni Ali; Ermenak türe hükü- menliğine eski Milâs türe hükümeni Süleyman; Yıldızeti hükümenliğine e- ki Kırkzaağaç genclsavamanı Esad; baş genelsavman yardımcılığına bakanlık teftiş kurulu mümeyyisi Orhan; Gö- nen üyeliğine Sultaniye hükümeni Ri- fat; baş genelsavaman yardımcılıklarına eski Kemah genelsavamanı Esad; Düz- çe stajyer üye Bekir; eski Ordu staj- yer üyesi Mefharet; savamanlığına eski Çemişgeszek genel- savamanı Züyyin; Beyşehir genelsava- manlığına eski Arcatık genelsavamanı Osman; Balıkesir genelsivaman yardım cılığına eski Çölemrik sorgu hüküme ni Cevdet, Akdağmadeni genclsavaman- lığına Cizvre genelsavamanı Yahya atan- mışlardır Güvenlik direktörleriz Mardin güvenlik direktörlüğüne İs. tasıbul merkez memurlarından Necati; Kayseri direktörlüğüne güvenlik işleri genel direktörlüğü işyarlarından Ta - bir, Anteb direktörlüğüne — güvenlik işleri genel direktörlüğü işyarlarından Sebati, Van direktörlüğüne — Diyadim ilçebayı Erib, güvenlik işleri şube al- tı direktörlüğüne Trakya genel ispek- verliği yurdlandırma danışmanı Sad . reddiu, Diyarbekir direktörlüğüne İs. tanbul merkez memurlarından Mazhar, Autalya direktörlüğüne güvenlik işle- ri genel direktörlüğü şeflerinden Ke- mal Kaya, Çorul direktörlüğüne An « talya direktörü Tevfik, Edirne direk - törlüğüne İstanbul güvenlik direktör . Yüğü şube iki direktörü Demir, Kon - ya direktörlüğüne — Edirne direktörü Kerim, Seyhan direktörlüğüne İstan » bul polis okulu direktörü Bahri, İstan bul polis okulu direktörlüğüne Sey - han direktörü Mebmed Ali, Malatya direktörlüğüne güvenlik işleri şube a tı şeflerinden İhsan Sabri, Bursa di - rektörlüğüne Kayseri direktörü Sala. haddin, İstanbul ikinci şube direktör. lüğüne genel direktörlük — şeflerinden Cemal, İstanbul üçüncü şube direktör- lüğüne Çerkeş ilçebayı Kamran, polis ispekterliğine genel güvenlik şube altı ikinci direktörü İzreddin atanmışlar « dır. Mektubçular: Manisa mektubçusu Talat Neniz « Hiye, Denizli mektubçusu Şevki Mani- saya, Seyban —mektubçusu Raif Gazi Antebe, Gazi Amteb mektubçusu Hil. mi Seybana, açık olan Mersin mektub. çuluğuna, Van mektubçuluğundan ba- kanlık emrize alman Sadettin, Yönetim kurulu üyeleri: İzmir ilbaylığı yönetim kurula ü « yelerinden Neşet, açık olan Ankara il- baylığı yönetim kurulu Üyeliğine gön- derilerek yerine eaki Van ilbayı İbra. him Mesud. Nüfus: Açık olan nühus işleri genel direk. törlüğü dördüncü şube direktörlüğüne İzmic türe işleri direktörü Ali Fund. Evkaf direktörleri: Görülen lüzum Üzerine Manisa ev. kaf direktörü Mustafa ile Tokat ev - Belvadin gn Türe işleri direktörlükleri: Açık olan Edirne türe işleri direk. törlüğüne, danıştay — yardımcılarından Seyfeddin, Bursa türe İşleri düektör- Nüğüne Sandıklı ilçebayı Arifin atan- maları Cumur Başkanlığınca onanmış . tır. ——— ULUS'un romunı ç : n $ San Michele'nin kitabı Türkçeye çeviren: Nasuti BAYDAR Yazanı Aksel MUNT Yoksullarm küçük kız kardeşleri, iyilikse- verliğin en faydalısı ve en namkörü olan iş- lerinin başında, gece gündüz, uğraşıp duru- yorlar. Onlarr görüp tanımak için Romaya kadar gelmenize lüzum yoktur. Yoksulluk- la ihtiyarlık dünyanın her tarafındadır, yoksulların küçük kız kardeşlerile onların boş keşkülleri ve boş sadaka kutuları gibi,. Ne olur, eski püskülerinizi onlara verin! Eski rubalarınızım küçük veya büyük olma- facınm ne ziyanı vardır! Her boyda ruba on- Tarın işini görür. Silindir şapkaların moda- sı geçiyormuş; olur ya, ama siz gene eski silindir şapkalarınızı da onlara armagan e- din . Onların koğuşlarının bir köşesinde, perdelerin ardına çekilip sabahtan akşama kadar, geçmiş genlik günlerinin son anısı o- Tan şapkasıı firçalayan bir Mösyö Alfons deriniz; sizin için, köpeğinizi yanınıza ıllp kırlarda yaya gezmek, kara ciğerinize iyi gelir. Önümüzdeki perşembe günü onu ye- meğe çağırınız. Aç bir insanın tatlı tatlı ye- mmek yiyişini seyretmek kadar iştah açan bir şey yoktur. Acıklı hayatmı unutması i- gı—hkhrdıkprıbmnm.hhtıcç mişi hatırlamağa bıçlıaiım görür görmez. sürahiyi ortadan kalı Paralarımızı Inrik:ınp durmak neye ya- ıır?Neolurıdıunopırılubırgunılv mnizden gidecektir. Ölümde de kasanızım i- ikinci bir anahtarı vardır. Eski bir şair “Tanrılar her şeyi değerine satarlar.,, de- mişti. Buna, en iyi şeyleri en ucuza satar- lar, sözünü de ilâve edebilirdi. Bize faydalı oldukları besbelli olan şeyler az para ile alı- nabilir, pahası yüksek olanlar bize lâzım ol- ölmez tanrılarca armağan edilmiştir. Güneşin çı- kıp batışı, gök yüzünde uçuşan bulutlar, or- manlar, tarlalar, güzel deniz, bütün bunlar, gene bulunur. Mösyö Alfonsu, azad günü, şık! on para harcamadan, gözlerimize zevk ve- rirler. Kuşlar bizim için bedava öterler, ge- zerken yol kenarmdaki yaban çiçeklerini toplamak hakkımızdır. Gece yıldızlarla pa- rıldayan gök altına giriş parası yoktur. Yoksul zenginden rahat uyur. Sade bir ye- mekte, her gün yenilen büyük lokantaların yemeğinden çok tat vardır. Bir köy evinde yüreğiniz şehirde yaşadığınız saraydakin- den çok sakindir. Birkaç dost, birkaç kitap ve bir köpek, siz kendi kendinize sahip ol- dukça, işte size lâzım olan şeyler! İlk şehri tasarlayan şeytan olmuştur ve bunun için - dir ki tanrr Babil kulesini yıkmak istemiştir. Siz şeytanı hiç gördünüz mü? Ben gör- düm. Notrdam kilisesinin bir kulesinin par- mahılığına kollarını dayamış, ayakta duru- yordu. Kanatları yanlarına düşmüş, başı a- wç.hruın içinde idi, Yanakları çöküktü, di- li iğrenç dudaklarının arasından sarkıyor- du. Ayaklarının altında uzanan Parisi, dü- şünceli ve ciddiğ seyrediyordu. Çocuklu- ğumdan beri yüreğimi korka ile doldurmuş olan büyük düşman, iyilikle kötülük arasın- d*iüh—' savaşın kocaman şampiyonu bu mu idi? Şaşarak ona baktım. Sandığımdan daha az kötü bir hali var gibi geldi bana. Ben ©- nunkinden kötü yüzler tanırdım. Taş kesil- miş gözlerinde hiç bir atku'nun pırıltısı yoktu, ihtiyar ve yorgun görünüyordu. Bahtsız, ihtiyar iblist Belki iyice ölçük Tüp biçilecek olursa, yer yüzündeki işlerin iyi gitmemesi hep senin yüzünden değildir. Dünyamıza can veren sen misin, insanlar arasına acımayı ve ölümü salan sen misin? Sırtında iki kanatla doğanların bulum — dukları yerde durmalarına imkân var m- - dır? Karanlıklar içindeki yurdunu bırakıp, — büyük bir şehirde, yiyip içmekten ve her- — gün biraz daha para toplamaktan başka bir düşüncesi olmayan vardakosta bir burjuva — gibi, neden aramızda yaşamamalısın? Ya- — hut kapitalini çoğaltıp yeni bir işte biraz daha kazanmak istiyorsan niçin Montekar« loda bir kumar cehennemi açmıyor, bir bar takhane kurmuyar, yoksullara mürabahacı» — lrk etmiyor, yahud demir kafeslerin ardıms — da açlıktan ölen savgasız hayvanları bir a. raya toplayıp bir sirk îılnmıymun’ (Sonu var) ai — » - K