BAYIFA 4 Bibliyografya “ Micmleketin fikir ve edehiyat haya- tmmda çok büyük bir boşluğu —doldur- mak üzcre kuzulmuş olan "Dün ve yâr rın,, çevirmeler serisinin 38 üncü cildi dir. Arsrulusal ilim alanıtida büyük bir göhretin sahibi olan August Bebel'in eseri olan "Kadın ve sosyalizm,, ingi- Maçeden Bayan Sabiha Zekeriya tara fından dilimize çevrilmiştir. Kadın hakkı, kadınım — hayattaki mevkii, kadının iş hayatında oynayaca- Kt rol, badının aylede rolu, bütün bun- lar, yenileşen 20 iaci asır cemiyetinde Bik sık konuşulan ve berkese göre ayrı vürette telakki edilen bir sosyal mesele olmuştur. Avgust Bebel bu meşelenin sosya- Hizmle olan ilgilerini ele almış, kadının her bakımdan nasıl sömürülmüş oldu. Hunu açık izahlar ve söz götürmez ista- tistiklerle isbat etmiştir. Çevirme, ese- rin hepsini. olduğu gibi alamamış olsa da en önemli kısımlarını bize verdiği için çok değerlidir. İlmiğ bir eser ol- masına rağlnen terclimede imkân ölçü- sünde sade kalınmıştır. Memleketimizin kadın haklarını tanıyan devletlerin başında yer alması bu kitsbr bütün türk aylelerinin okuma- ar için ayrı bir sobebtir. 400 sayrfa, 100 kuruştur. VARLIK Bu değerli edebiyat ve fikir dergi- İhh 15 haziran tarihli 47 inci sayımı Her zamanki gibi algun ve dolgun yazı larla çıkmıştır. Weşar Nabi'nin türk devriminin doğmalara — dayanmadığını göyliyen ve Mir gazetesine cevab olan başyazısından sonra Abdülhak Şinasi gok özlü ve güzel bir yazı ile Victor Hugo'nun şair tarafını tetkik ederek hize bu hussutaki olgun düşüncelerini vermektedir. Hıfzurrabhman Raşid'in (Gazetecilik ve halk terbiyesi) adlı betgesi gezetenin halk ve talebe eğiti- minde oynayacağı önemli rol üzerinde durmaktadır. Andr€ Gide'nin Oscar Wilde hakkındıki hatrraları bu sayıda da Burhan Ümid tercümesile okurlara sunulmaktadır. Cemil Sena'nın (Fikir kırımntıları), Orhan Şaik'in Rainer Ma- Tia Rikte'den çevirdiği (Bir genç şaize mektublar), Salih Cemal'in (Türk sı- yasal tarihi hakkında bir tezi), Reşad Cemal'in (Üç süvari) adlı yazılarile, Said Faik'in (Taktacılar) ve S. Beh- zad'ın (Bir şişe ve bir tek mantar me eclesi) adlı hikâyeleri ve H. R. Lenor- mand'ın (Zaman bir rüyadır) adlı piye- &i tercümesinin —sonu vardır. Ayrıca genç şairlerden Şevket Hıfzi, Cahid Sıdkı, Hömid Macid, Yakub Sabri ve Sabri Berlas'ın birer şüri —bu tayıyı süslemektedir. 'Prbbiğ radyestezi - seroradyestezi Yüksek zirast enatitüleri — baytar fakültesi dehiliye doçenti Samuel Ak- #oy tarafından yazılmış olan bu değer- İi ilim ezeri tıbbiğ radicethösle ve söra- radicstkösie alanında fennin soa ilerle- meleriyle bu hususta kendi yaptığı in- celemeleri ve deneçleri anlatmaktadır. Türk baytarlar cemiyeti tarafından meşredilen bu eseri tavsiye ederiz. Yabancı dil öğrenecek - lere kılavuz Öğretmen Münür tarafından yazıl- maş olan bu 32 sayıfalık eser yeni bir dil öğrenmek istiyenlere büyük batı dil- deri hakkında bilgi vermek, onların öğ- renecekleri di seçmelerine ve bu dil- de hangi usullerle çalışmaları doğru olacafını anlamakta — kendilerine yar- dım için yazılmıştır. 15 kuruş fiatla satılen bu faydalr eseri tavsiye edeviz. Kızılay garden partisi 15 haziran Cumartesi - akşamı Orman Çiftliği Bira parkında Kızıla yın büyük garden tisine gidiniz. Gaz maskelcri içinde Avrupa Amerikada çıkan Nev Outlook der- gisi (Gax maskeleri içinde Avrupa) başlığı altında yazdığı bir betkede di- yor ki: Avrupa gaz kaygusu içindedir. ve onu düşünüyor. Gazotelerde çıkan bir- Çök haberler, okuyuculara sık sk la- boratuvarlarda yeni ve daha öldürücü gazların bulunduğunu bildiriyor. Le Metin'in, London observer'in, Roma'da çıkan Populonun sayıfaların- da gu yolda sorular görüyorsunuz: İperit gazlı bombalarla yüklü bir uçak bir şehrin bütün halkını boğabilir mi? Bilmem, bunlar gaz maskesi yapan fabrikaların kendi mallarını — sürmek için başvurdukları bir propaganda yoe- lu mudüur? Hiç kimsenin gerçek olarak bir şey bildiği yok; fakat herkes işlerin biraz daha kötü olmasından korkmakta ve kuşkulanmaktadır. Herkes maske alıyor. Parisliler, ye ni evlilerin şehirden uzakça yörelerde ufak aparttmanları denemeleri gibi, gazdan kaçacak sığınakları denemekle uğraşıyorlar. Romaltlar, gazdan yaralanmış olan- lafı taşıyacak kamyonlar bulmak, ba- zırlamak peşindedirler, Londralılar “Ö- Nimi çiğ damlası denilen gazın düştü - GÜ yerde neler yapacağını anlatan kitab ları okuyorlar. Sözün kısası, gaz tehlikesi karşısın: da yaşayan avrupalıların ayle büdcele- rine yeni saypalar giriyor: sosyal ya şayışları değişiyor. Cenevrede bulunan — arsnılusal kr zılay sösyetesi merkeri iki senedenbes ridir durup — dinlenmeden halkın gaz tehlikesine karşı korunmasr için ted- birler aramakla uğraşınakta, bu tedbir- Teri kamuya salık vermektedir : 1932 yılındanberi bu sosyetenin çıkardığı gazete, bu konuya — ayicdiği kısmımda bu savaşın me sonuçlara var - makta olduğunu bildirmektedir. Bu sayılfalar da pek açık göster- moktedir ki bütün Avrupada sivi! hal- kın herhangi bir hücüma karşı korun ması için tedbirler aranmaktadır, Alman halkıa başlıca dört gaz hakkında bilgi verilmekte, onların ne- ler yapabileceği, bunlardan naşıl sakın- mak ve korunmak — gerektiği öğretil. mektedir. Bunlardan bir tanesi (Ak haç) adı- mı taşmmaktadır ki bir topluluk içine ğordan burundan kan getirmektedir. (Yeşil haç) ile (mavi haç) ise ci- gerlere dokunan bilinmiş gazlardır. Bu gazlara karşı gözleri ve nefes alma üyelerini maskeler koruyabiliyor- sa da (sarı haç) yahut (hardal gazı) denilen gazdan korunmak için giymesi ve kullanması hiç de pratik olmayan bir türlü uruba kullanmak gerekmek- tedir. Sarı haç (bu gaz, ilk defa İper'de Aeullanı!dığı için iperit admı almıştır.) insanm derisinden içeriye işliyebildi- ği gibi üzerine yağ sürülmüş korunma Alman halkını bu dört türlü geza alıştırmak için bir alman firması için- de tehlike vermiyecek kadar bunlar- dan bulunan ampulleri bir çanta için - de satmaktadır. Bu çantanın yanında bir de oyun- cak bir top vardır. Ağılı gaz bu topa ko- mur ve ateş edilir. O zaman çıkan du- man koklanır ve bu süretle bir kimse bu dört türlü gazın kokusunu anlamış olur. Fransız şehirleri arasında bir gaz hücumu yapılacak olursa havaya dağı - lacak toksinleri dağrtabilmek için kuv- wetli bağu düdüklerine ihtiyaç olduğu Son birkaç ay içerisinde Avrupa gar maskelerinin satışı büyük bir ölçette | artmıştır. Paris ve Roma mağazalarının bir kısmının camekânlarında gaz mat- keleri pok ıcı:lçırw bir şekilde bu- İlkönceleri 15 dolara satılmakta ©- lan bu maskeler, son zamanlarda piya- saya fazlaca çıkarıldığı için 7 dolara kadar düşmüştür. Yalnız gu var ki gaz maskeleri, ta- kanları bütün gazlara karşı koruyamı yor. Bugünkü günde Paris'te sürgün o- lan alman fencilerinden Dr. Helmut Elotz, Alinanyada yapılan “yeşil gaz,> an kuru kuru insanı nasıl boğduğunu göylece anlutmaktadır: “Hiç bir maskenin karşı koyama- dığı bu ger hemen suyuk — halinde ci- gerlere girmekte ve oradan — fışkıran kanlar içinde insan kendi kaniyle bo- gulmaktadır... Bu gaz, havadan ağır olduğu için yeraltı sığınakları da bundan kaçınmak için bir çare olamayacaktır. Gaz maskesi yapanlarla yeni ağılı gazlar yapanlar arasında sürekli bir yarış ve önürdeşme vardır ki bunda gar bulanlar ileride bulunuyorlar. Pariste altı ay önce Maskel maske diye haykıranlar şimdi : — Sığmak, sığmak! diye haykırı- yorlar Bir firma, içerisinde bir oksijen takımı bulunan mağdenden bir küçük kulübeyi satışa çıkarmıştır. Bu kulübenin anahtar deliği kapa- tıldıktan sonra içerisinde 8 saat otur- mak imkânı olduğu söyleniyor. Bu kwlübe sekiz on kişiyi alabili- yor, O halde bir ayle içerisine sığıfla- bilir demektir. Bunun değeri aşağı yukarı 90 dolar- dır. Yer altında tüneller kazarak orada hbüyük sığınaklar yapmak henüz kâğrd üzerinde taslak halindedir. Şimdilik Pariste Envalid'de ve Ver- saydaki hasta yurdları için gereken sığmaklar bitirilmiş bulunuyor. Versay'da orta zaraanlardan kalma bir şato bodrumu — beş altı yüz — kişiyi kavrayabilecek bir sığınak baline kö- nulmuştur. İtalya, bir harb çılrtığı zaman bütün bir şehir halkıır birden boşaltacak plânlar hazırlamaktadıı. Bir şehir için bulunmaları asığlı görülmeyenler böy - le zamanlarda taşraya, köylere, hrsmm- Tarının yanına, yahut eğreti olarak yap- tırılmış barakalara gönderileceklerdir. Şehirde bulunmaları gerekenler de gündüzün şehirde — kimya tedbirlerile korunacak, geceleri şehir dışindeki kamplara gideceklerdir. Böyle zamanlarda masıl davranıla- cağını bildiren sözler gramofon plik- larına alnımıştır ve bu plâklar — geniş ölçette satılmaktadır. Sivil halkın hava tehlikesine karşı korunması konusunda, Fransa toprak- Tarmın korunması genel ispekteri Ge- meral Düşen'in söylediği şu sözler çok önemlidir: *“Biz bombalara ve gazlara karşı bir şehirin bütün nüfusunu saklıyamayız. Eğer yüz kişilik nüfusun — yarısını bu yalda ölümden kurtarabilirsek tedbir- lerimizi aldığımıza ve dilediğimir se- nuca varmakta olduğumuza inanabili - TİZ.. y ——— — — Ulaslar sosyetesi — Senin gibi kos- koca bir adamın bu ufacık çocuğa çul- Tanması ayıp değil mi? (Mucha - Vargova) . * Sumley Baldvm Noyes Viner Jurnal gazetesinin Lon- dra aytarı gazcetsine 6 haziran tarikile yazıyor: Baldvin son yirmi yıllık ingiliz sı- yasasında hiç bir arkadaşına benzemi- yen bir yer tutmaktadır. Çoğu kendisi ile aynı yaşta olan ankadaşlarından er- tiğinde pek saknılı davranmak bakı - mından ayrılmaktadır. Bakan olmazdan önce bu yer için bütün parti arkedaşla- rını ileri sürmüştü. Baldvin, kendisini hiç bir zaman aşırı bir hırsa kaptırma- mış, babasının ölümünden — sonra açık kalmış alan parlamentadaki yer kendi. sine yetmiş, klasik edebiyatla, ar tarihi ile, arkeoloji ile uğraşmayı bütün sıya- sa ve spor işlerile uğraşmağa öneyle- miştir. O, ökademilerde yüksek onur- sal yerlere şeref ve etki karanmak ç- yesile oturtulmamış olan İngilterenin pek az devlet adamlarından biridir. E- ğer Baldvin klasik birliğin başkanı, Gisakov, Kembriç ve Sen Andrev Un!. versitelerinin şansöliyesi bulunmuşta, Britanya müzesinin komisyonunda ve Nasiyonalgaleri'de yeri ve oyu varsa, dört tane üniversiteye onursal doktor seçilmiş ve üniversite kulübünün üye- si bulunuyorsa, bütün bunlar kendisi- min ilme karşı yakm ve çok kuvvetli e- lan ilgisine bir kanıt olmaktadır. İlimmen çevenlerinde bulunmak insa- niğ etüdlerle uğraşmat isteğini göster- mektedir. Bir dostu diyor ki, ister kmay bir başbakan, yahut arka plânda sryasal bir göymen olarak bulunsun, Baldvin, ken- disinden en az balısedilen bir adamdır. Öbür bakamlar, golf şampiyonluğu ka- zanmaktadırlar, Saymen gibi; tenit 0- yununda parlak hünerler — göstermek- tedirler, Sir Sanuel Hor gibi her so- kak başına bir anıt diktirmektedirler, bakar Hor Belisha gibi; retorik kapa- sitelecini göstermektedirler, Makdo- Dald gibi; bazıları yeni erkek modala - rı ortaya atımaktadırlar, Eden gibi; Baldvine gelince, o yalnız bir şey söy- liyeceği zaman talk toplantılarında ken. disini göstermekte, hadiseler kendisi- ni zora getirince adımı dünya kamo- başbakanlığın yalaız adını - taşıyordu. Bugün, bundan on iki yıl önce olduğu gibi, mhhiğ sebeblerden — dolayı çekil- miş olan başbakanım yerine geçerek hükümeti eline almaktadır. Baldvin'in dostları, bundan tam on iki yıl önce aynı günde başbakanlığa geçmiş olma- S ve gene altı yıl önce aynı günde ç:lihl.ı—ılırlıııymıhıdır Dün kendisini parlamentoda gör- düğüm zaman bana: Ulusal hükümetin bugüne kadar tuttuğu yol değişmiye- cektir. Programımızı uzun zamandan- beri en ince noktalarına kadar hazırls- mıştık. Dış sıyasamız bakımından da bir değişikli kolmayacaktır. Buhramı atlatmak, genliği yetine getirmek belli başlı gapemizdir. Bundan başka bir derdimiz yoktur. Bugün şuna insnryo- ruz ki, bu işimizi de her zamankinden daha eyi olarak başaracağız. Bu gayele- rimize doğru yürürken, işimizin aksa- maması İçin, Avrupa ve dünya barışını dı—qu_ıgîııı'ıı—üıı gayelerimizi nasıl ,ıı-ııı..ppıııııı.ıuııı Bu isteklerimize karşı dünya yüründe bir yankı bulacağımırza umudumuz var- Baldvin ileride yapmak isetdikleri şeylerin programından istekle bahset- memektedir. Bu yazı İngilterede Kor- nvaj'da geçireceği sanılryor. Ağustos sonunda da belki kısa bir zaman için Zalesburg'a gelecektir. Hava yolu düzeni Sağlık ve tarım havacılığına temeldir Modern bir hava yolumu şekitle: ren iki ana yüz vardır: Güven vericili Hi, ekonomik olması. Hava endüstrisi uçak ve motör b kamından nomal uçuşu güvenilir bir d" ruma eriştirmiştir; bavada yere inme den bir ay uçulabilmektedir. Nomal sar Mmayan karda, bulut içinde etrafr görmeden yapılmak gereken uçuşlardayuçmana doğru yolu göstercik uçağı yerden verilen buyruklara göre uçurtan, yere indirip kaldıran bir sürü teknik araçlar meydana - getirilmişti! Yerde ve uçak Üzerinde kargılıklı ola- rak işliyen bu radyo donanımı nomal olmayan uçuşları da güvenilir bir ker* teye eriştirmiş bulunmaktadırlar. Bu kısaca anlatılan yardımcı — dür zenlerle hava yolunda çalısan bir uças ğmn, vapurların Karadenize çıkabildiği her havada, iş görebileceğini bu arada göylemek en sert fırtrnaları çok yüksek | olan hızr ile kolayca yenmek, fırtınt olmayan hava tabakalarımı, yola çıkmar dan ve yola çıktıktan sonra öğrenerek bu tabakalarda uçmak imkân:, uçaklari su yüzüne büğlı kalan vapurlara üstül kılabilmektedir. Aydın olan şudur ll wapurların yola çıktığı her havadâ uçaklar da havalanabilir ve eksiksiz bir Bgüven alttnda iş görebilirler. Hava yollarının ekanomi yönüne gelince, bunun için söylenecek birçok söz vardır. Bir zamanlar, hava yollacım da çalıştırılan uçakların savaşlarda kuf Tanılacağı düşünülüyor ve aslımda dov- Jetten milyonlarla para çeken bu sosye telerin süc! gayelerle hazızlanmış taye yareler çalıştırması isteniyordu. Havâ gilahr dolayısile de be gelecek savaş anlamının henüz şekillenmediği - çağı Tarda bu yoldaki düşünüşlere karşıkoy- mak kolay olmamıştır. Fakat, bir ge- lecek savaşında, iç ve dış ilgilerin dar ha çok artacağı ve hız istiyeceği ve bundan dolayı da hava yollarmın — korum bakımından o zaman - silahlanar cak — uçaklariyle işlerine devam edip gidecekleri artık üzerinde durulmağa Jüzum görülmiyecek kadar açık hakie katler kertesine çıkmış bulunuyor. Hava yollarının, uçaklar bakımın: dan, bir gelecek savaşmda durumunus | böyle olacağı onandıktan sonra, uçaklaf da süel olmak yerine, ekonomik olmak vasıflarımın aranması pek tabiiji olar caktır. İşte, bugünün ortaya koyduğu gazt budüur. Bugünkü hava endüstrisi, ileri de- igerde ekonomik uçak örnekleri yarat- mış bahmuyor. Bir, iki, üç motörlü e- konomik uçaklar Üüzerinde araştırma yapılınca imtan — zekâsının hayranı ol- mamak elden gelmer. 85 — 100 beygirlik üç motörü olan bagajlarile beraber altı yedi yolcuyu bin kilemetre uzağa 300 - kilemetreye yyakın bir hızla götüren bir uçağın, mo« törlerinden ikisi bile bozulsa gene ya- luna devam edebildiğini söylemek, bur yolda aydınlatıcı ve yetecek kadar de- gerli bir örneği anlatmak emektir. Heva yollarmı, her vakit ve her ba- veda güvenilir bir halde tutacak düzen- Terin yardımı ile ekonomik uçaklar kulk nına uğranılmıyacağı yani kâr edilece- ği bilimmek Jâzımdır. Büyük ölçüde yük ve yolcu tasınma- | sı düşünülen hava yollarında, artık bun”| dan sonra, benzin motörü kullarmık, | oldukça büyük bir geriliği korumal 3a lamma gelebilir. Türkiye gibi, kara taşınma araçları eksik memleketlerde bir hava yolu ör- güsü kurmak ne kadar büyük bir ihti- yaç halinde kendini gösteriyocsa, Lu Ürgüyü, posta, yolcu, yük taşımakla aytı zamanda sağlık ve tarım koruyu- cusu olarak da meydana getirmek a kadar önemli bir durum göstermekte- dir, Bir kurumla iki işi birden gürmekteld ekonomik fayda ve imkân, bir taşla .Ki kuş vurmak sözüne haklı olarak yer ve- riyor. Bütün bu söylediklerimin biribi- rine uyam ve uygun olarak çalışan bir yolda düzenlenmesi, bir plân ve proje işidir; fakat Lunlarda hiç bir güçlük olmadığı da besbellidir. Bunu anlat- mak için kısaca şu noktafara dokuna- lam: Memleket, bir takım bölgelere ay- |