FRANSIZ KABİ Si NASIL DÜŞTÜ? (Başı 1. ci suyıfada) Buyson ve Kayo söze karışarak hükümetin spekülasyona karşı açı lan savaş ve frangın korunması hakkındaki fikirlerini izah etmiş - lerdir. Eski Finans Bakanlarından B. Bö Lasteyri'nin bir sorusuna ce - vab veren B. Kayo, şunları söy - lemiştir: “— Dünya ekonomisi, yeniden diriltilmek isteniyorsa en büyük bir ihtiyaç olan bütün paraların durluğunu sağlamak işini gözönü- ne almak ve frangın öteki kambi yolara göre olan durumunu — başı boş bırakmamak gerektir.,, B. Buyson, radikaller tarafın- dan kendisine yardım ıılındıiı için kabineyi kurmağı kabul etti - ğini söylemiş ve eski savaşçılara verilen paralarda birçok yolsuz - huklar olduğunu ileri sürerek: “— Hiç yöneye gitmemiş © - lanlara bile yüzde yüz iğcil gibi para verilmiştir.,, demiştir. Bandan sonra B. Buyson hükü- " fakat yolsuzlukların önüne geç - mek istediğine işaret ederek yeni vergiler çıkarmıyacağını, tersine olarak vergileri azaltacağını — ve bundan başka tam yetki kanunu - nun parlamentonun haklarını ek- siltmediğini, hükümet tarafından çıkarılacak bütün buyrultuların ge- ne parlamentoca konuşulacağımı söylemiştir. Bu sözlerden sonra oya geçil - miş ve hükümet, yalnız iki oyla aztalıkta kalmıştır. Böylelikle Buyson kabinesi an- cak beş gün yaşamıştır. B. Laval kabineyi B. Buison'un kurmasını i b Paris, 5 (A-A.) — Bay Laval duğu oydan dolayı esefliyim. Ben demokrasi kurumlarına ve kamu- sal hürriyete bağlıyım, fakat bun - ları muhafaza ıtııl'ıçıı _ıl_ıl İrber Avenpe, takin değildir. Va | meyi gaye ediniyor. ULUS —— SAYIFA £ N GELEN SON DUYUKLAR barış kararsızdır. Bütün çalışma - larımız barışa sağlam bir esas ver- Memleketi - mizdeki sıyasal buhran, Fransa - nım otoritesini zayıflatır. Dostum Fernand Buyson'dan başka hiç kimsenin hükümetin basına geçe cek kapasitede değildir. Parla - mento, bu ağır buhrandan - sonra, artık uzun zaman ödevlerini sav sayamıyacağını anlamak yükü_ mündedir. Oydan sonra parlamen- tonun Bay Buyson'a karsı göster - miş olduğu sempati, verilen oy'un onun şahsına karşı olmadığını gös- terir. Kabineyi tekrar B. Buyson tarafından kurdurması için Cumur başkanı kıtında ısrarda bulun - dum,,, ni Paris, $ (A.A.) — B. Laval, bu jesi iki oy fazla ile redded!'. -z- den önce finans komisyonu pro- jeyi 18 oya karşı 19 oyla onamıştı. Bu durum karşısında Başbakan B. Buyson hükümetin çekilimini ver- di. Cumur Başkanı B. Löbrön ye- ni kabineyi kurmak ödevini tekrar Bay Buyson'a vermişse de B. Buy son kabul etmemiştir. Bugünkü buhran karşısında Radikal Partisinin çoğunluğu B. Eryo'yu değil BB. Daladiye ve Bone'yi tutuyor. Bunlar, sosyalist- lerle birlikte bir sol kabine kurul- masını istiyorlar. Bu çoğunluğun yeni kabinenin kurulması işinde düzenleyici rolü olacağı görül - mektedir. ... P-ki(M)—lınoıh- hh.enolıvl!—yı 1877 de devrilmiştir. İkincisi, Ribo kabine- sidir ki 1914 de devrilmiştir. Üçün- cüsü 1926 da düşen Eryo kabine- si, dördüncüsü de 1930 da düşen Şohıhbı'lui!î.ı. Paris, 5 (A.A.) — Radikal sos- yalist grupu bugün toplanarak * verdiği kararda Flanden ve Buyson hükümetleri tarafından istenilen şekilde yetkilere karşı olduğunu bildirmiştir. Bu karar sollar kon- feransına gönderilmiştir. Pariste karışıklıklar Paris, 5 (A.A.) — Kabine buh- ranının sonuçları, dün gece iyiden iyiye duyulmuştur. Sağ kanadın birçok grupları ve Action Fran - caise üyeleri durumdan hoşnud ol- madıklarını izhar için — gösteriş yapmak üzere caddelerde dolaş - muşlardır. Kartiyelatonde ve bü - yük buluvarlarda halkın oldukça heyecan içinde olduğu görülmek - tedir. Seyircilerin ünlü alman or - kestra şefi Furtwengler'in şefliği altında verilecek olan “walkyrie,, operasına gitmekte oldukları sıra- da opera tiyatrosu önünde — bazı hadiseler olmuştur. Sözde - faşist grupundan olan bir. takım deli - kanlılar, halkın tiyatroya girme - sine engel olmaya dır. Cumuriyet muhafız hîılırın dan kuvvetli bir bölük kamyonlar- la hemen opera meydanına gele - Kargaşalık çıkarmak istiyenler - den bir çoğu yakalanmıştır. Lük - senburg uramında birçok talebe - nin toplantı yapmış oldukları ve bunların sağ kanat gruplarından ve yurdsever gençlik örgütlerin - den bulundukları söylenilmekte - dır. » . » Paris, 5 (A.A.) — Bugün Pe tit Journal gazetesi kurağının ö - nünde ciddiğ karışıklıklar çıkmış- tır. Aksiyon Fransez üyeleri Pötü Jurnal gazetesinin, frangın kıy - metten düşürülmesi hakkındaki yazılarını protesto ederek kura - gın bütün camlarmı kırmışlardır. Parisin diğer birçok yerlerinde debuna benzer karışıklıklar ol - muüuştür. ”Rejim buhranı,, Paris, 5 (A.A.) — Entransijan gazetesi, kabine buhranından bah- sederek diyor ki: “Bu artık bir hükümet buhra- nı değil, fakat bir rejim ve belki de kısaca bir fransız buhranıdır. Parlamentonun dağıtılması bile bugünkü duruma elverişli bir ha- reket olamıyacaktır. Onun için yapılacak şey, parlamentoyu a- zatlıyarak erki bir kamusal sağım komitesine vermektir. Altın piyasası iyileşti Paris, 5 (A.A.) — Dün altın piyasasında büyük bir iyileşme görülmüştür. Paris, Londra'ya altın yolla - mıştır. Sanıldığıma göre, piyasa - da satın alman ingiliz İiralarının ödenmesi için ingiliz kontrolu, Paris'e bundan sonra altın yolk - yacaktır. ' Arsrulusal para durluğu fikri Amerika'da iyi karşrlarıdı Nevyork, 5 (A.A.) — İyi ha - ber alan çevenlerin bildirdiğine göre, Birleşik Amerika devletleri ingiliz lirası, fransız frangı ve do- ların durluğu için İngiltere ve Fransa hükümetlerile görüşmeğe hazır olduğunu diplomasi yolu ile bildirmek niyetindedir. B. Kayo'- nün arsmılusal bir para dur! a yanat olan sözleri, B. Morgan Tavs'ın büyük paraların aynı Za - manda durluğunu sağlamak - için yapılan oydamları birleşik Ame rika devletlerinin incelemeğe ha- zır bulunduğu şeklindeki sözleri ile ilgili bolunmaktadır. İngiliz - Alman konuş- maları başlıyor Londra, 5 (A.A.) — İngiliz - alman deniz konuşmaları, bugün yapılacaktır. Londra deniz konuşma- ları ve Versay'ın süel hükümleri Berlin, 5 (A.A.) — Sıyasal çe- venlere göre, Almanya ile deniz konuşmalarına başlayan İngiltere bu hareketi İle, Versay andlaşma- sının süel hükümlerinin çiğnen- mesinden çıkan durumu tarırmak- tadır. “Kölnişe Zaytung,, gazetesi, bugün bu görüşü yazmaktadır. Bu gazete, alman hükümetinin 16 mart genel kararını kötülüyen u- luslar sosyetesinin bu kararı hak- kımda şunları yazmaktadır: “Bu karar, tüzel bir sabun kö- püğü idi, Bu köpük şimdi dağıl- mrstır. Fakat Almınyı kendisine karşı yapılan bu yemi haksızlığı kolay kolay nnuamyıuktn'.,. Çin Sefaretinden: İspanya'da baysallık içir yeni tedbirler almıyor Madrid, 5 (A.A.) — Birçok ki- şinin yaralanması ve ölmesi ile bi- ten ve pazar günü Navalles kö - yünde çıkan önemli hadiselerden sonra, hükümet cumurluk genel savamanlığına bir genelge yolla - mıştır. Bunda, sryasal ve azıtıcı sözlerin söylendiği toplantılar ya- sak edildiği bildirilmektedir. İç Bakanı şarbaylara emirler vermiştir. Ayram durumlar olma - dıkça sosyal ve sıyasal toplantılar- da bayrak ve bandıra taşınması yasaık edilmiştir. Sosyal ve spor kurumları, ku « rağlarma, özel buyraklarını an » cak ulusal bayrakla beraber asa - bileceklerdir. Depremde ölenler: 56 bir Londra, 5 (A.A.) — Ottavadan bildiriliyor: Resmiğ haberlere gö- re depremde ölenlerin sayısı 56 bin kişiyi bulmuştur. Almanı hava kurumu Berlin, 5 (A.A.) — Uçak işle- ri kurulunun yeni tüzüğü çıkmış - tır. Bu kurtl hava bakanlığına bağı lıdır. Hava işlerinin başma gene- ral Göring getiritlmiştir. Hava or- dusu, 6 büyük bölgeye ayrılmıştır: bunların merkezleri şunlardır: Königsberg, Berlin, Dresden, Münster, Münih ve Kiel, Her büyük bölgenin hıında bir hava generali buluttmaktadır. Bir alman gazeteci Avus- turya'darı çıkarriryor Viyana, 5 (A.A.) — Polis, ö« tey gün Senkovski nazi propagan- dası işi ile suçlu olarak yakalanan alman gazeteci Hans Hartmeyer - in sımır dışma çıkarılmasmı em - retmiştir. Hartmeyer, 24 - saat içinda Avusturya topraklarından çıkmak zorundadır. Çin cümütiyet hükümeti dışişleri bakahlığından bütün elçiliklere ve konsolosluklara verilen emir mmtıcibince 1.1,935 tarihinden itibaden pasaport, vize ve sair tastik muam elelerinde iş sahipleri tarafından tediye olunacak harca; mukabil bu vesaika aşağıda yazılı (Çin dışişle- ri bakanlığı )pullarını yapıştırmak lâzımdır. Bu pullar beş nevidir. . (1) On dolarlık (sarı) (2) Beş dolarlık (mavi) (3) iki dolarlık (kırmızı) (4) bir dolarlık (yeşil) (5) 25 dolarlık (mor) Memleket dışında oturan bütün vatandaşlara malüm olmak üzere keyfiyet ilân olunur. Ankara, Çin sefadeti * haziran 1935 — ——— ÜYLUS'un romanı Tefrika: 90 . ’ . ” San Michele'nin kitabi Türkçeye çeviren: Nasuhi BAYDAR Yazan: Aksel MUNT Gene yan gözle yüzüme baktı. Paristen Hiç olmazsa zengin ayrılmış olduğumu an- lamakla bahtlı idi; kendisine anlattığım ka- dar güzel bir köşk yaptırmak - için insanım gok parası olmak Tâzımdı. Boyasız masamın bir gözünü çekerek bir çorabın içine tıkılmış bir avuç kâğıt pa- tayı gösterdim. Bu, on iki yıl, bin güçlükle çalışıp elde etmiş olduğum para idi. Belki on beş bin frank kadardı. Belki daha çok ve belki daha azdı. Herhalde daha azdı. İsveç elçisi: “Hakikat nedir bilmez ku- Funtucu, bir dostun dediğini dinleyin,, diye- Tek ve parmağiyle alnını göstererek devam ettiz “Siz Salpetriyer'deki hastalarımızdan daha doğru düşünmüyorsunuz. Evet, bu, galgın hastalrktır. Kendinize hükmederek hâdiseleri ,rüyalarınızdaki gibi değil, reali- tedeki gibi görmeğe çalışmız .Bu hızla yü- Tüyecek olursanız, bir aya varmaz, çorap boşalır; böyle olduğu halde daha, içinde o turulabilecek bir tek oda görmedim; şimdi- Ye kadar yapılanlar yarı bitmiş taraçalar, çekilgeler ve pergolalardır. Evinizi ne ile kuracaksınız?,, — “Ellerimle!, — “İçine girdikten sonra ne ile yaşıya- caksınız?,, — “Makarna ile,, — “Hayali beyninizde olan San Michele en az yarım mityonla kurulur. Bu parayı nerede bulacaksınız?,, Şaşkınlıktan dilim tııtulmqtu. Bunu hiç düşünmemiştim. Bu yeni bir görüştü. Dü- şünüp taşındıktan sonra, gözlerimi dostu- müun yüzüne dikerek sordum: “Ben şimdi ne yapacağım?,, Arkadaşım, kararını vermiş bir adam ha- liyle: “Bunu size şimdi anlatacağım. Yapa- cağınız şey başladığınız işi - sonu gelmiye- ceği için - hemen olduğu gibi bırakacaksı- nız, kireç badanalı odanızdan çıkacak ve Parise dönmek istemediğinize göre Roma- ya gidip hekimliğinize yeniden başlryacak- sımız, Roma, tam sizin çalışacağınız yerdir. Orada yalnız kışları geçirir ve uzun yaz günlerinde de buradaki yapınızı kurmakta devam edersiniz. Kafanızın içindeki tek şey San Michele'dir; ancak siz beyinsizin biri değilsiniz; yahut herkes bunu daha sezmiş değildir. Öte yandan, elinizi neye dokun- dursamız ondan faydalanırsıznız. Bana, Ro- mada kırk sekiz yabancı hekimin çalışmakı- ta olduğunu söylediler. Aklınızı başınıza toplar ve ciddiğ olarak çalışmaya başlarsa- nız bunları kolayca yener, hepsinin ilerisi- ne geçersiniz. Durmadan çalışır ve artırdı- ğınız paraları bana saklatırsanız - sizinle is- tediğiniz bahse girişirim - beş yıla varmaz, San Michele'yi bitirip orada köpekleriniz ve maymunlarınızın yanmda, mutlu bir ö- mür sürebilecek kadar para kazanmış olur- sunuz.,, Arkadaşım gittikten sonra, köylü odam- da, kafese tıkılmış bir. hayvan gibi, aşağı yukarı dolaşa dolaşa korkunç bir gece ge- çirdim. Her akşam yaptığım gibi, küçük ki- liseye kadar giderek, hayalimde yaşayan sfenks'e, “gecen hayrolsun!,, bile diyeme- dim. Kırmızı mantolu aldatıcının birden bi- re önüme çıkacağından çekiniyordum. Gü- neş yükselir yükselmez fenerin bulunduğu kıyıya koşup kendimi denize fırlattım. Bey- nim hemen, körfezin suları gibi duruldu, serinledi. Ön beş gün sonra, Romada, Piaz- za di Spanyada, hekim olan Kits'in evine yerleşmiştim. YİRMİNCİ BÖLÜM Piazza di Spamya İfk müşterim, Romanım tanmmış İngi- Hz bankeri P.. nin karısı oldu. Av koşusun- da köpeklerin ardı sıra at koştururken düş- müş ve üç aydan beri de yataktan çıkmam mıştı. Romadaki bütün yabancı hekimler, sıra ile, ona bakmışlardı. Kadını görür göre mez İsveç celçisinin içine doğan umudun boş olmadığı aklıma geldi. Taliin, yalnız benim gözlerime görünecek gibi, yanımda yer aldığını bir kere daha anladım. Romada müşteri edinebilmem için, bu pek mutlu bir hastalık hâdisesi idi: Hasta, Romadaki yabancıların gözdesi olan bir ,kadındı. Onu böyle yatalak eden şeyin bel kemiğinde bir aksaklıktan değil, çarpışma- dan doğduğunu ve inanla masajın bir kaç ay içinde, kadıncağızı ayağa kaldrracağını, şöyle bir bakınca, anladım. Ona kimsenin söylememiş olduğu bu düşünceyi söyledim ve sözümü de tuttum. Masaja başlamadan önce iyileşmeğe yüztuttu. tı ki Romanım yüksek sosyetesinin yarısı, kadının Villa Gorgezede arabasından ine- — rek, bastonuna dayana dayana, ağaçların — altımda gezindiğini gördü. Bu işitilmemiş bir başarık sayıldı. İşin doğrusu, bu çok sa- e bir mesele idi, yalnız yeterdi ki hastada inan ve hekimde sabır olsun. Bu bana, Ra- madaki geniş ingiliz kolonisinin ve pek çok italyan evlerinin kapılarımı açtı. Ertesi yıl ingiliz elçiliğinin hekimi oldum ve Roma- daki on bir ingiliz hekimin bir aradaki müş- terilerinden — daha çok müsterim o'du. ç ay olmamış- —