Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
SAYIFA 2 v.LUD DIŞARDAN GELEN SON DUYUKLAR Alnianyamn silahlanma kararının yankıları (Başı 1 inci sayıfada) alman hükümeti en esaslı bir ku düvel prensipini aşikâr bir purette reddetmektedir. Bu pren- Bip hiç bir devletin, âkid tarafla- muvafakati ve dostane bir an- a mevcud olmadıkça, bir and- manın vecibelerinden kurtula- Mıyacağı veya onun hükümlerini değiştiremiyeceğidir. Diğer taraftan, alman hüküme- Hi, bilhassa kendisinin de davet e- 'dildiği bir müzakerenin başlıca Mmevzularının alâkadar devletler &rasında tenevvürü arzusunu biz- gat ızhar ettikten sonra, bir emri yakile bu müzakeratı en mühim gmevzularından birini hazfetmek #uretile, tehlikeye düşürmeye en müsaid tedbirleri ittihaz etmiştir. Cümhuriyet hükümeti, bu ted- leri şiddetle protesto etmeyi ve hususta şimdiden ihtirazi ku- yud dermeyanını bir vazife adde- 'der. Almanyayı Avrupa emniye- tinin teşkilatlandırılmasına tama- Men iştirak ettirmek için, alman yvekarı endişesini müstemir suret- te göz önünde tutarak, bütün hu- hasile takibden hali kalmadığı pızlaşma mesaisini müdrik olan bu Hkâınet dünyada bu suretle ih- 'das edilmiş olan huzursuzluğun ye bundan doğabilecek neticele- rin, yani bu hâdiseden muhtelif alâkadar memleketlere yüklenebi- İecek mecburiyetlerin mesuliyetle- yini ancak alman hükümetine tah- mil edebilir. Kendisi cihetinden, bu sıkıntıyı 'dağıtmaya ve Avrupada barışın vikayesine mahsus uluslararası bü- tün teşriki mesai çarelerini ara- maya karar vermiş olan mezkür hükümet, muahedelere hürmet ar- “gusu ile hareket ederek herhangi müzakerede olursa olsun uluslar- Arası teahhüdleri nakız ve ihlal e- derek ittihaz edilmiş bir taraflı kararların nazarı itibare alınması- pı kabul etmemek hususundaki kati kararını teyide lüzum gör- mektedir. İtalyanın notası Berlin, 21 (A.A.) — Alman hü- kümetine verilen italyan notası- Bın metni aşağıdadır: Berlindeki italyan büyük elçisine, &ynı lınhte ııeşredılen alman ka- nu 36 fırkaya iblağ etmektedir. 'Alman makamları bundan evelki haftalar zarfında bir alman hava ordusu teşekkülünü ilan etmişti. İtalya hükümeti, fransız ve in- giliz hükümetlerinin bu hususta alman hükümetine verdikleri no- tadan malümat almışlardır. İtalya hükümeti, 7 kânunusani 1935 de Roma'da İtalya ve Fran- ga hükümetleri arasında aktedilen andlaşmada olduğu gibi ingiliz ve fransız hükümetleri arasında çereyan eden müzakereler netice- sinde Londra'da neşredilen 3 şu- bat tarihli tebliğde Versay andlaş- Maasının beşinci faslımda tesbit e- dilmiş olan askeri statünün bir taraflı bir icraatla değiştirilemi- yeceği prensipi teyid edilmiş ol- duğuna nazarı dikkati celbetmek- ten kendisini menedemez. Versay andlaşmasının beşinci faslının, alâkadar hükümetler a- rasında tam bir hukuk müsavatı ile yapılacak müzakerat yolu ile, tadilindeki faydayı daima müda- faa etmiş olan italyan hükümeti, alman teslihatı meselesinin Al- Mmanyanım da iştirakile 11 birinci- kânun 1932 tarihli beyannamede tesbit edilmiş olan esasa mutabık olarak, umumi bir müzakere mev- zuu teşkil etmesi prensipine mu- vafakat etmiştir. Keza bu usulü prensip itibarile alman hükümeti de 14 şubat 1935 tarihli tebliğatile kabul eylemişti. Bu sebebden dolayı İtalya hü- kümeti alman kararı ve bu kararın muhtemel bir tevessüü muvacehe- sinde en geniş kaydi ihtirazi der- meyanına kendini mecbur addet- mektedir. İtalya hükümeti, — Almanya'yı, alâkadar başlıca devletler arasm- da, mezkür memlekete bütün ma- nasiyle hukuku hükümraniyi ha- iz bir devletin hukuk ve mesuli- yetlerini kabul edecek bir teşriki mesai sistemine sokmaya daima çalışmıştır. Bu hâdiseler sebebile- dir ki bilhassa bütün memleket- lerde tevlid ettiği kararsızlık va- ziyeti önünde, alman kararına hu- susi bir ebemmiyet terettüb et- mektedir. İtalya hükümeti, son zamanlarda, uluslararası, teşriki mesai arzusunu müşterek hayata talib olanların ihtiyaclarına uy- gun bir hattı hareket takibe karar vermiş bulunmaktadır. — İtalya, muhtemel müstakbel ve uluslara- rası mahiyetinde vecibeleri ilga et- mek suretile ihdas edilen vaziyet- leri esas olarak kabul edemiyece- ğini bildirmeye kendisini mecbur görmektedir. Sir Con Saymenin beyanatı Londra, 21 (A.A.) — Sir Con Saymen Avam Kamarasmda irad- ettiği nutukta evvela, muhalefetin iki hatibine esasen çok güç olan vazifesini daha ziyade karıştıra- cak olan mütalea serdinden içti- nab etmiş olmalarından dolayı te- şekkür ettikten sonra bu vaziyetin kendisini de pek büyük bir ihti- yata mecbur ettiğini ilave etmiş ve demiştir ki: “— Birkaç güne kadar Almı.n- ya Başvekilinden samimi izahat alacağımızı ümid ediyoruz. Çünkü Berlin seyahatimiz tam bir sami- miyetle mukabele ister. Orada ya- pılacak münakaşaların burada bir provasını yapmak doğru olamaz. Bizim B. Eden'le beraber Berlin- de ve Moskova'da ve Varşava'da yapacağımız ziyaretler vaziyeti hakkiyle anlamak içindir. Bunun içindir ki bundan evel söz söyliyen hatibler bizlerin di- ğer taraf fikirlerini öğrenmeden ve bilahara büyük devletlerin ka- bulüne arzedilmeden evel müspet bir karar almaya temayül etmemi- zi ileri sürdükleri vakit pek doğ- ru söylemişlerdir. Bu seyahatlerin neticelerini muhakeme edecek za- man elbette gelecektir. O vakit ben de Avam Kamarasından şim- diki kadar ihtiyatkâr bir surette hareket etmesini istemiyeceğim.,, Sir Con Saymen bundan sonra, Almanya hükümeti tarafından Berline ne suretle davet edildiği- ni anlatmış, ve orada yapılacak mükâlemelerin mevzuu olarak, emniyet, teslihat ve Almanyanın Cenevre'ye avdeti ve bir hava mu- kavelesi projesi maddelerinin tes- bit edilmiş olduğunu ve bu müza- kerelerin bir tarzı tesviye bulmak nihaf gayesini istihdaf ettiğini ıoyleınış ve demiştir ki: — Almanya tarafından geçen cumartesi neşrolunan beyanname- nin İngiltere için ağır bir darbe olduğunu söylemekle hiç mübale- ğa etmiş olmam. Bu beyanname- nin doğurduğu başlıca müşkülatın ne olduğuna dair olan noktai na- zarımı kamaraya ölçülmüş kelime- lerle izah edeceğim. Bu söyleyeceğim herhangi bir mesele hakkında tetkikat yapma- BAA L YÜ Yunan kabinesinde DALI * * değişiklikler oldu Atina, 21 (A.A.) — Kabinede deği - şiklikler olmuştur. Dahiliye Bakanlığı - na B. Rallis, Adliyeye B. Hloros, Zira « ate B. Teotokis, Sıhhat işlerine B. Ni- kolitas tayin edilmişlerdir. Aynı zamanda Makedonya valiliğine yin olunmuştur. B. Maksimos'un tekrar dışartişler bakanı olması muhtemel Atina, 21 (A.A.) — Kabinedeki de - gişiklik, hükümetin temayüllerin! le5iş- tirmemektedir. B. Maksimosun cumartesi günü gel- mesi beklenmektedir. Telırır dı;ırı iş - İ" kal ı Ş A B. Çaldıns hı degış'klıgın. mrc'ıı— teki yeni halk fırkası saylavlarının ka - bineye iştirakine müsaade edeceğini ga- zetecilere bildirmiştir. " Atina divanıharbının üçüncü celse sinde şahidler, âsilerin hücumuna maruz kalmış olan askeri mekteb zabitlerinin kâfi d Te silâhlı olmadıkları için mu kavemet — imkânlarını dıkl söylemişlerdir. Karar, cumartesiden önce verilmiye Atina, 21 (A.A.) — B. Çaldaris dı. şarı işler bakanlığını üzerine almakta - dır, Yeni kabine haricinde kalan nazır ve müsteşarlar şunlardır: B. Taliaduros (Adliye) B. Tsakupulos (Sıhhiye müsteşarı) B. Kontante Çaldaris (münakalât bul: Tnr Mantas, Trakya valiliğine de Lontos ta- bu sistem, bir tehlikeye karşı koy- mak için intihab edilmiş kombi- nezonlar sistemidir. Bu noktai nazarları teşrih ettik- ten sonra, İngiltere ile herhangi diğer bir memleket arasında hu- sust bir anlaşma tasavvur etmedi- ğimizi söylemeye lüzum yoktur. Berlin, Moskova, Varşova'ya ya- pacağımız ziyaretler Paris'e, Ro- ma'ya ve yahut Brüksele ve bil- hassa söylemeye lüzum görürüm, Cenevre'ye arkamızı çevirmekli- ğgimiz demek değildir. Avrupa için bulunacak bir sureti tesviye an- cak herkese tatbik edildiği zaman kati olabilir..,, Nota hakkında Almanya dışarıişler bakanının düşünceleri Berlin, 21 (A.A.) — Alman istihba- rat bürosu bildiriyor: Kendisine fransız elçisi -tarafından Fransa hükümetinin notası tevdi edil - miş olan Hariciye Bakanı Fon Naoyrat, B. François Poncete Fransa hükümeti -« nin yıpmı; olduğu protesta için ileri e hehl, ğ in fik vaziyeti |__|_ı. h VA ve bina- enaleyh alman hükümetinin bu delilleri red ve cerh için kendisine bir mecburi « yet gör irte belesd ğ ıöyle a miştir. İtalyan protestosu ve Almanya Berlin, 21 (A.A.) — Röyter Ajanır bildirmeninden: Fon Nayrat, alman hü- kumetınm, italyan proteıtonameımde n ; kakl, ; Aeletnaal M müsteşarı) B. Trikupis (Milk Iktısat müsteşarı) B. Trikupisin Epir genel valisi sıfa- tiyle bugü tahlif edil e B (PH cektir. dan yürütülmüş bir muhakeme ne- ticesi değildir. ve her kimden ge- Hirse gehın herhangi — bir talebi gayri varid addederek reddetme- ye de matuf değildir. Fakat önü- müzdeki müzakerelerin iyi yörü- münü temin için bu müzakere ga- yelerinin bir itilaf ile çarei hal bul- maya matuf olduğunu tesbit et - mek isterim. Fakat gene derhal söyleyebilirim ki, yapılan bir ta- raflı tebligat bir sureti tesviye bul- mak gayesinin aksini intac edebi- lir. Bu tebligata dair verilen iza- itilafların hakikatte ne manası ol- duğunu gayrikabili ictinab bir su- rette sormaya sevkediyor ve bu şekil müstakbel itilaflar için çok fena bir mukaddime teşkil ediyor ve burada herkesin bu şerait da- hilinde yaptığımız protestoyu mu- vafık bulduğuna kaniim. Yapılacak görüşmelerin vüsat ve şümulü hiç bir veçhile tahdid edilmemek lâzım olduğu hakkm- da bize teminat verilmesini isti- yoruz. Ve bu kaydi ihtirazileri ve bu protestoyu yaptıktan sonra e- velce bildirilen ziyaretin ifası lü- zumlu ve doğru olduğuna kaniim. Burada bir noktayı bilhassa mü- şahede ve tesbit etmek mecburi- yetindeyim. O da, alman ordu mevcudu hakkında verilen rakam- dır. Bu rakam, o kadar yüksek ve bir sene evel teklif edilen miktarı ve hattâ herhangi bir garb Avru- pası devletinin bu hususta halen verebileceği rakamı o derece te- cavüz etmektedir ki, bu şerait da- hilinde Almanyanın. komşuların- dan bazılariyle bu hususta bir an- laşmaya varmak istediğinden cid- di olarak şüphe edilebilir. İngiliz sıyasasınım gayesi; Al- manyayı Uluslar Derneğine hak- kâniyetli şartlar içinde tekrar ge- tirmektir. Eğer diğer bir sureti hal- le iltikak etmemiz lâzımgelirse bu, herhalde çok daha az mucibi yetinde olmadığını, italyan sefirine bil- dirmiş, ve Versay muahedesinin evelce diğer imzalıyanlar tarafından ihlâl edil- diğini, ve bu imzalıyanların muahede - nin silâhsızlanma şartlarına riayet et » mediklerini beyan eylemiştir. Bay Flanden'in nutku ve Alman gazeteleri Berlin, 21 (A.A.) — Fölkişer Beobahter, fransız Başbakanı B. Flanden'in nutku hakkmda ve “adalet nerede kaldı?,, başlığı al- tında aşağıdaki mülahazaları neş- retmektedir: “Biz büyük bir Avrupa milleti- nin reisi sıfatiyle vazifelerini müd- rik olması lâzımgelen bir devlet adamının nutkunu değil harbm ferdasında kullanılabilecek bir li- sanla konuşan bir fransız ittifak- ları avukatının sözlerini dinlemiş olduk. Eğer B. Fianden, Alman- yanın Versay muahedesinin kendi- sine tahmil etmiş olduğu teahhüd- leri ifa etmemiş olduğunu iddia ediyorsa fransız başbakanının de- lailinin ne derece kıymeti olduğu- nu meydana çıkarmak için mütte- fikler arası askeri komisyonun şe- hadetlerini hatıra getirmek kâfi- dir. Biz de Fransanm silahları bı- rakma sahasındaki teahhüdlerini yerine getirmiş olduğu iddiasımı kaydediyor ve silahları bırakma konferansı tarihinin tamamiyle bunun aksini göstermekte bulun- duğunu görüyoruz. Eğer Fransa si- lahlarını tahdid etmeyi hakikaten arzu etmiş olsaydı herhalde umu- mi bir mukavelename elde edebi- lecekti. Almanyanın bu meselede söz bozanlık etmiş olduğu iddia- sınım katiyen asıl ve esası yoktur, zira 1932 senesine kadar alman sıyasası öyle kimselere tevdi edil- mişti ki, bu adamlar Versay mu- ahedenamesinin beşinci faslını ih- lâl edemezlerdi, hattâ bu ihlâl dün ya efkârı umumiyesi tarafından menedilmiş olmasa dahi. Eğer bütün dünya, teahhüdleri- ni inkâr hakkını gasbedecek olur- sa adalet nerede kalır? B. Flanden'in ancak dün akşam fransız âyan meclisinde ortaya at- di kendine on beş yıldanberi ’“"İ K maktadır. Adalet ne oldu? Adalet nerede kaldı? İşte Almanyani — durmaksızın sorduğu sual budur. —| Nihayet bu suale hiç bir zamat — kâfi bir cevab alamıyacağına tâ“ | mamen kani olunca Almanyâ kendisinin elinde kalmış olan y& gâne çareye müracaat etmiştir. B. Flanden'in söylediğine gört bugün Fransa, sulh davası kaygt” larını beslemektedir. Eğer Fran sanın kayguları, kendisini dün duğu gibi bugün de sıyasal pro- gramını, istinad ettirmekten zevk duyduğu ittifaklar blokuna sev” keden tedbirlerden başka tedbir- ler şeklinde tecelli etmiş olsaydi bugün Avrupa'da işler tamamiylt bambaşka bir manzara arzederdi: Alman hükümeti ve B. Hitler; vaziyette istikrar husule getirebi- lecek her türlü müzakerelere gir * meye amade olduklarını kati ve — sarih tabirlerle bildirmekten hiç — bir zaman fariğ olmamışlardır. — Halihazırda, 16 mart tedbirle- rinden sonra şimdi Almanya - mü* zakereye iştirak edecek olanlar herkesin mutlak müsavatı zihni- yetinden mülhem kaldıkça - mü- zakereler için bir esas bulmuş ol: duğuna kaildir. Bu sebebten dola- yı ingiliz nazırlarının seyahati ka- rarının muhafaza edilmiş olması- nı kayıd ve şartsız olarak karşı- lamıştır. Fransız başbakanının Fransa hükümetinin sulh kaygu: larmım cezri surette nihayete er- miş olduğuna delalet edecek te- şebbüste bulunacağını haber ver- mesi teessüfe şayandır. B. Flanden, söylemiş olduğu nutku, hak ve adaletin nihai z2- ferini temenni etmekle bitirmiştir. Bununla beraber bugün muzaffer olan hak ve adalet değil, adalet- sizlik ve hakkın ayaklar altına a« hnmasıdır. Fransa notanın bir sure” tini ingiliz dışarrişler bakanlığına verdi Londra, 21 (A.A.) — Fransız elçislş Fransa hükümeti tarafından uluslar der« neğine verilmiş olan notanın, bir sure « tÜni İngiltere dışarı işler bakanlığına tevdi etmiştir, Londra, 21 (AA.) — İngiliz diplo: masi “, hidi 9 pr nun, Alıx y C eye Aetinl üsşkülleşti e Kina dirler, ği konuşmalar sırasında, Almanyadan uluslar kurumuna verdiği istifayı geri CER imkânları baksmtisadi bakanı, Almanyanın barış meselesine müteıllik - bek ıumııı da Hitlerden izahat istiyecektir. Alman — ingiliz mükâlemeleri, yılnu Versay mu- hodesinin ihlâk n .. G miyecektir. Hitlerin, ingiliz bakanlariyle yapa * cağı mülâkatlar esnasında, Versay mu- ahedesi ile alman deniz inşaatı üzerine konulmuş olan tahdidat meselesini mev- zuu bahsetmesi şimdi şüpheli görül melk* tedir, (Bu duyuklara aid diğer yazılar beşinci sayıfamızdadır.) KORKUNÇ YARIŞ (Başı 1 inci sayıfada) atamıyor.. Böylelikle de kuşkv kuşkuyu, silahlanma silahlanma ' yı doğurmaktadır. Bugünkü kor - kunç durum bu metodun sonucu- dur. Avrupaya daha uglım bir düzen vermek için, yem metodlar ve yeni düşünceler ile işe girişil- mezse, gelecek günlerde karşıla * şacağımız korku ve sıkmtılar dâ ha büyük olabilir. memnuniyet bir sistem olacaktır: mış olduğu bu suali Almanya, ken- Zeki Mesud ALSAN