SAYIFA 2 DI vW ŞARDAN GELEN SON DUYUKLAR M Almanyanın silahlanma kararının yankıları (Başı | inci sayıfada) alman bükümeti en esaslı bir cmku düvel prensipini aşikâr bir Burette reddetmektedir. Bu pren- Bip hiç bir devletin, âkid tarafla- muvafakati ve dostane bir an- mevcud olmadıkça, bir and- Taşmanın vecibelerinden kurtula- Mıyacağı veya onun hükümlerini değiştiremiyeceğidir. Diğer taraftan, alman hüküme- H, bilhassa kendisinin de davet e- dildiği bir müzakerenin başlıca Mevzularının alâkadar devletler #rasında tenevvürü arzusunu biz- xat ızhar ettikten sonra, bir emri yakile bu müzakeratı en mühim Mevzularından birini hazfetmek -dıle. tehlikeye dıııuıııyı en tedbirleri ittihaz etmiştir. Cümhuriyet hükümeti, bu ted- ri şiddetle protesto etmeyi ve hususta şimdiden ihtirazi ku- ,d dermeyanını bir vazife adde- der. Almanyayı Avrupa emniye- Iiııı hglîlollındınl_ıı— tama- Maen iştirak ettirmek ıçuı. alman vekarı endişesini müstemir suret- te göz önünde tutarak, bütün hu- hkasile takibden hali kalmadığı mesaisini müdrik olan bu hükümet, dünyada bu suretle ih- 'das edilmiş olan huzursuzluğun ye bundan doğabilecek neticele- rin, yani bu hâdiseden muhtelif alâkadar memleketlere yüklenebi- İecek mecburiyetlerin mesuliyetle- Tini ancak alman hükümetine tah- mil edebilir. Kendisi cihetinden, bu sıkıntıyı dağıtmaya ve Avrupada barışın vikayesine mahsus uluslararası bü- tün teşriki mesai çarelerini ara- Mmaya karar vermiş olan mezkür hükümet, muahedelere hürmet ar- gusu ile hareket ederek herbangi nı kabul etmemek hususundaki kati kararını teyide lüzum gör- Mmektedir. İtalyanın notası lulıı.zı (A.A.) — Alman hü- italyan ordusu teşekkülünü ilan etmişti. İtalya hükümeti, fransız ve in- giliz hükümetlerinin bu hususta alman hükümetine verdikleri no- tadan malümat almışlardır. kalya hükümeti, 7 kânunusani lmdıln_dıhılyıveînn i arasında aktedilen -dlııınuh olduğu gibi ingiliz ve fransız hükümetleri arasında cereyan eden müzakereler netice- sinde Londra'da neşredilen 3 şu- bat tarihli tebliğde Versay andlaş- masımın beşinci faslında tesbit e- dilmiş olan askert statünün bir taraflı bir icraatla değiştirilemi- yeceği prensipi teyid edilmiş ol. duğuna nazarı dikkati celbetmek- ten kendisini menedemez. ile !llillluk müzakerat yolıı ile, tadilindeki faydayı daima müda- Faa etmiş olan italyan hükümeti, alman teslihatı meselesinin Al. Mmanyanın da iştirakile 11 birinci- kânun 1932 tarihli beyannamede tesbit edilmiş olan esasa mutabık olarak, umum! bir müzakere mev- zuu teşkil etmesi prensipine mu- wafakat etmiştir. Keza bu usulü prensip itibarile alman hükümeti de 14 şubat 1935 tarihli tebliğatile kabul eylemişti. Bu sebebden dolayı İtalya hü- kümeti alman kararı ve bu kararın muhtemel bir tevessüü muvacehe- sinde en geniş kaydi ihtirazi der- meyanına kendini mecbur addet- mektedir. İtalya hükümeti, Almanya'yı, alâkadar başlıca devletler arasım- da, mezkâr memlekete bütün ma- nasiyle hukuku hükümraniyi ha- iz bir devletin hukuk ve mesuli- yetlerini kabul edecek bir teşriki mesai sistemine sokmaya daima » Bu hâdiseler sebebile- dir ki bilhassa bütün memleket- lerde tevlid ettiği kararsızlık va- ziyeti önünde, alman kararına hu- susk bir ebemmiyet terettüb et- mektedir. İtalya hükümeti, son zamanlarda, uluslararası, teşriki mesaji arzusunu müşterek hayata talib olanların ihtiyaclarma uy- gun bir hattı hareket takibe karar vermiş bulunmaktadır. — İtalya, muhtemel müstakbel ve uluslara- rası mahiyetinde vecibeleri ilga et- mek suretile ihdas edilen vaziyet- keri esas olarak kabul edemiyece- ğini bildirmeye kendisini mecbur görmektedir. Sir Con Saymenin beyanatı Londra, 21 (A.A.) — Sir Con Saymen Avam Kamarasında irad- ettiği nutukta evvela, muhalefetin iki hatibine esasen çok güç olan vazifesini daha ziyade karıştıra- cak olan mütalea serdinden içti- nab etmiş olmalarından dolayı te- şekkür ettikten sonra bu vaziyetin kendisini de pek büyük bir ihti- yata mecbur ettiğini ilave etmiş ve demiştir ki: “— Birkaç güne kadar Alma.n- ya Başvekilinden samimi izahat ı.lıuıımııı ümid ediyoruz. Çıınku Berlin seyahatimiz tam bir sami- miyetle mukabele ister. Orada ya- piıı:ıl münakaşaların burada bir yapmak doğru olamaz. Biıııı B. Eden'le beraber Berlin- de ve Moskova'da ve Vuıovı'dı yapacağımız nyıreder vaziyeti hakkiyle anlamak içindir. Bunun içindir ki hındııı evel söz söyliyen hatibler bizlerin di- ğer taraf fikirlerini öğrenmeden ve bilahara büyük devletlerin ka- bulüne arzedilmeden evel müspet bir karar almaya temayül etmemi- zi ileri sürdükleri vakit pek doğ- ru söylemişlerdir. Bu seyahatlerin neticelerini muhakeme edecek za- man elbette gelecektir. O vakit ben de Avam Kamarasından şim- diki kadar ihtiyatkâr bir surette hareket etmesini istemiyeceğim.,, Sir Con Saymen bundan sonra, Almanya hükümeti taralından Berline ne suretle davet edildiği- ni anlatmış, ve orada yapılacak mükâlemelerin mevzuu olarak, emniyet, teslihat ve Almanyanın Cenevre'ye avdeti ve bir hava mu- kavelesi projesi maddelerinin tes- bit edilmiş olduğunu ve bu müza- kerelerin bir tarzı tesviye bulmak nihai gayesini istihdaf ettiğini söylemiş ve demişlir ki: “— Almanya tarafından geçen cumartesi neşrolunan beyanname- nin İngiltere için ağır bir darbe olduğunu söylemekle hiç mübale- ğa etmiş olmam. Bu beyanname- nin doğurduğu başlıca müşkülatın ne olduğuna dair olan noktai na- zarımı kamaraya ölçülmüş kelime- Terle izah edeceğim, Ş Bu söyleyeceğim herhangi bir mesele hakkında tetkikat yapma- Yunan kabinesinde Dalracea değişiklikler oldu Atina, 21 (A.A.) — Kabinede deği - şiklikler olmuştur. Dahiliye Bakanlığı - na B. Rallis, Adliyeye B. Hloros, Zira « ate B. Teotokis, Sıhhat işlerine B. Ni- kolitas tayin edilmişlerdir. Aynı zamanda Makedonya valiliğine Mantas, Trakya valiliğine de Lontos ta- yin olunmuştur. B. Maksimos'un tekrar dışarıişler bakanı olması muhtemel Atina, 21 (A.A.) — Kabinedeki de - #işiklik, hükümetin temayüllerin! 1>ip B. Maksimosun cumartesi günü gel- mesi beklenmektedir. Tekrar dışarı iş - Ter bakanlığına geçmesi muhtemeldir. B. Çaldaris, bu değişikliğin, mectis- teki yeni halk fırkası saylavlarının ka - bineye iştirakine müsaada edeceğini ga- zetecilere bildirmiştir. Atina divanıharbının üçüncü celse sinde şahidler, âsilerin hücumuna maruz kalmış olan askeri mekteb zabitlerinin kâfi derecele silâhlı olmadıkları için mu kavemet —imkânlarını bulumadıklarını söylemişlerdir. Karar, cumartesiden önce verilmiye Atina, 21 (A.A.) — B. Çaldaris dı. garı işler bakanlığını üzerine almakta - dir, Yeni kabine haricinde kalan nazır ve müsteşarlar şunlardır: B. Taliaduros (Adliye) B. Tsakapulos (Sıhhiye müsteşarı) B. Kontante Çaldaris (münakalât müsteşarı) B. 'Trikupis (MAK İktısat müsteşarı) B. Trikupisin Epir genel valisi sıfa- tiyle bugün tahlif edilmesi muhtemeldir. cektir. FK YAKEAR AD Nİ dan yürütülmüş bir muhakeme ne- ticesi değildir. ve her kimden ge- Hirse gelsin herhangi — bir talebi gayri varid addederek reddetme- ye de matuf değildir. Fakat önü- müzdeki müzakerelerin iyi yörü- münü temin için bu müzakere ga- yelerinin bir itilaf ile çarci hal bul- maya matuf olduğunu tesbit et - mek isterim. Fakat gene derhal söyleyebilirim ki, yapılan bir ta- raflı tebligat bir sureti tesviye bul- mak gayesinin aksini intac edebi- lir. Bu tebligata dair verilen iza- hat ne olursa olsun bu şekil bizi itilafların hakikatte ne manası ol- duğunu gayrikabili ictinab bir su- rette sormaya sevkediyor ve bu şekil müstakbel itilaflar için çok fena bir mukaddime teşkil ediyor ve burada herkesin bu şerait da- hilinde yaptığımız protestoyu mu- wafık bulduğuna kaniim, Yapılacak görüşmelerin vüsat ve şümulü hiç bir veçhile tahdid edilmemek lâzım olduğu hakkım- da bize teminat verilmesini isti- yoruz. Ve bu kaydi ibtirazileri ve bu protestoyu yaptıktan sonra e- velce bildirilen ziyaretin ifası lü- zumlu ve doğru olduğuna kaniim. Burada bir noktayı bilhassa mü- şahede ve tesbit etmek mecburi- yetindeyim. O da, alman ordu mevcudu hakkında verilen rakam- dır. Bu rakam, o kadar yüksek ve bir sene evel teklif edilen miktarı ve hattâ herhangi bir garb Avru- pası devletinin bu hususta halen ıclııloeıiı rakamı o derece te- cavüz etmektedir ki, bu şerait da- hilinde Alıııııyııu'n komşuların. dan bazılariyle bu hususta bir an- laşmaya varmak istediğinden cid- di olarak şüphe edilebilir. İngiliz sıyasasının gayesi; Al. manyayı Uluslar Derneğine kaniyetli şartlar içinde tekrar ge- tirmektir. Eğer diğer bir sureti hal- le iltihak etmemiz lâzımgelirse bu, herhalde çok daha az mucibi memnuniyet bir sistem olacaktır: bu sistem, bir tehlikeye karşı koy- mak için intihab edilmiş kombi- nezonlar sistemidir. Bu noktai nazarları teşrih ettik- ten sonra, İngiltere ile herhangi diğer bir memleket arasında hu- susi bir anlaşma tasavvur etmedi- ğimizi söylemeye lüzum yoktur. Berlin, Moskova, Varşova'ya ya- pacağımız ziyaretler Paris'e, Ro- ma'ya ve yahut Brüksele ve bil- hassa söylemeye lüzum görürüm, Cenevre'ye arkamızı çevirmekli- gimiz demek değildir. Avrupa için bulunacak bir sureti tesviye an- cak herkese tatbik edildiği zaman kati olabilir.,, Nota hakkında Almanya dışarıişler bakanının düşünceleri Berlin, 21 (A.A.) — Alman istihba- rat bürosu bildiriyor: Fransa hükümetinin notası tevdi edil « miş olan Hariciye Bakanı Fon Noyrat, B. François Poncete Fransa hükümeti « nin yapmış olduğu protesto için ileri sürmüş olduğu sebeblerin fili vaziyeti hesaba katmamakta olduğunu ve bina- enaleyh alman hükümetinin bu delilleri ved ve cerh için kendisine bir mecburi « yet görmemekte bulunduğunu — söyle « miştir. İtalyan protestosu ve Almanya Berlin, 21 (A.A.) — Röyter Ajanır bildirmeninden: Fon Noyrat, alman hü- kümelinin, italyan — protestonamesinde münderiç sebehleri reddetmek mecburi- yetinde olmadığımı, italyan sefirine bil- dirmiş, ve Versay muahedesinin evelce diğer imzalıyanlar tarafmdan ihlâl edil- diğini, ve bu imzaltyanların muahede - nin silâhsızlanma şartlarına riayet et - mediklerini beyan eylemiştir. Bay Flanden'in nutku ve Alman gazeteleri Berlin, 21 (A.A.) — Fölkişer Beobahter, fransız Başbakanı B. Flanden'in nutku hakkımda ve “adalet nerede kaldı?,, başlığı al- tında aşağıdaki mülahazaları neş- retmektedir: *“Biz büyük bir Avrupa milleti- nin reisi sıfatiyle vazifelerini müd- rik olması lâzımgelen bir devlet adamının nutkunu değil harbm ferdasında kullanılabilecek bir li- sanla konuşan bir fransız ittifak. ları avukatının sözlerini dinlemiş olduk. Eğer B. Flanden, Alman- yanın Versay muahedesinin kendi- sine tahmil etmiş olduğu teahhüd- leri ifa etmemiş olduğunu iddia ediyorsa fransız başbakanının de- hailinin ne derece kıymeti olduğu- nu meydana çıkarmak için mütte- fikler arası askert komisyonun şe- hadetlerini hatıra getirmek küfi- dir. Biz de Fransanınm - silahları br- rakma sahasındaki teahhüdlerini yerine getirmiş olduğu iddiasmı kaydediyor ve silahları bırakma konferansı tarihinin tamamiyle bunun aksini göstermekte bulun. duğunu görüyoruz. Eğer Fransa si- lahlarını tahdid etmeyi hakikaten arzua etmiş olsaydı herhalde umu- mi bir mukavelename elde edebi- lecekti. Almanyanın bu meselede söz bozanlık etmiş olduğu iddia- sının katiyen asıl ve esası yoktur, zira 1932 senesine kadar sıyasası öyle kimselere levdi edil. mişti ki, bu adamlar Versay mu- ahedenamesinin beşinci faslını ih- lâl edemezlerdi, hattâ bu ihlâl dün ya efkârı umumiyesi tarafından menedilmiş olmasa dahi. Eğer bütün dünya, teahhüdleri- ni inkâr hakkını gasbedecek olur- sa adalet nerede kalır? B. Flanden'in ancak dün akşam fransız âyan meclisinde ortaya at- mış olduğu bu suali Almanya, ken- di kendine on beş yıldanberi s01* maktadır. Adalet ne oldu? Adalet nerede kaldı? İşte Almanyanı durmaksızın sorduğu sual budür. Nihayet bu suale hiç bir zamaft kâfi bir cevab alamıyacağına t mamen kani olunca Almanyâ, kendisinin elinde kalmış olan y& gâne çareye müracaat etmişlir. B. Flanden'in söylediğine gört bugün Fransa, sulh davası kayge” karımi beslümektadir. Eğer FUN sanın kayguları, kendisini dün ol" duğu gibi bugün de sıyasal pro> gramını, istinad ettirmekten zevk duyduğu ittifaklar hlokuna şev” keden tedbirlerden başka tedbir” ler şeklinde tecelli etmiş olsaydi bugün Avrupa'da işler tamamiylt bir manzara arzederdi: Alman hükümeti ve B. Hitler: vaziyette istikrar husule getirebi" lecek her türlü müzakerelere gir * meye amade olduklarını kati vt sarih tabirlerle bildirmekten bi bir zaman fariğ olmamışlardır. Halihazırda, 16 mart tedbirle* rinden sonra şimdi Almanya - mü* zakereye iştirak edecek olanlar herkesin mutlak müsavatı zihni- yetinden mülhem kaldıkça - mü: zakereler için bir esas bulmuş ol: duğuna kaildir. Bu sebebten dola: yı ingiliz nazırlarının seyahati ka- rarının muhafaza edilmiş olması- nı kayıd ve şartsız olarak karşi: lamıştır. Fransız başbakanmın Fransa hükümetinin sulh kaygu larmım cezri surette nihayete er- miş olduğuna delalet edecek te- şebbüste bulunacağını haber ver- mesi teessüfe şayandır. B. Flanden, söylemiş olduğu nutku, hak ve adaletin nihai z24 ferini temenni etmekle bitirmiştir. Bununla beraber bugün muzafier olan hak ve adalet değil, adalct- sizlik ve hakkın ayaklar altına a- hnmasıdır. Fransa notanın bir surer tini ingiliz dışarrişler bakanlığına verdi Londra, 21 (A.A.) — Fransız elçide Fransa hükümeti tarafından uluslar dor« neğine verilmiş olan notanın, bir sure « tni İngiltere dışarı işler bakanlığına tevdi etmiştir, l—hzl (AA.) — İmgiliz diple- mütcallik müstakbel sryasası hakkında, Hitlerden izabat istiyecektir. Alman — ingiliz mükâlemeleri, yalnız Versay mu* ahedesinin ihlâli meselesine inhisar et « miyecektir. Hitkerin, ingiliz bakanlariyle yapa * cağı mülâkatlar esnasında, Versay mu- abedesi ile alman deniz İnşaatı üzerint konulmuş olan tahdidat meselesini mev- zau bahsetmesi şimdi şüpheli görül mele* tedir. (Bu duyuklara aid diğer yazılar beşinci sayıfamızdadır.) Gündelik. KORKUNÇ YARIŞ (Başr 1 inci sayıfoda) atamıyor.. Böylelikle de kuşkv kuşkuyu, silahlanma silahlanma | yı doğurmaktadır. Bugünkü kor - kunç durum bu metodun sonucu- dur. Avrupaya daha -ğlım bir düzen vermek için, ycıı mıwd!- ve yeni düşünceler ile işe mezse, gelecek günlerde kırıılı şacağımız korku ve sıkmtılar dâ ba büyük olabilir. Zeki Mesud ALSAN