BÜYÜK ULUSAL İŞLERİMİZ Anadoluda yalnız ormanlara bakmak değil, Anadoluda yeniden ormanlar kurmak lazımdır. B“"“"buşu ormanlık olun Almanya, ormansızlıktan - şikâ- Yet etmektedir. Reis Ruzveli 1600 kilometrelik bir sahayu Orman şeridi çekilmek emrini vermiştir. —_A.:' Pol'hik bakımından 1935 yı- Farlk Mühim hadisesi olan “ziraf &e h.:::v.. nn genel çerçevesi için- bir d_,"'."“"'*“_"""' için bü- Beri olan bir işten bahset- '.'lhndî:::î* Yeniden orman kurma, "::-: topraklarının verim kabiliyet- | D*P ayar derecde tutabilmek için bir orman varlığını emniyet altına K " De kadar ehemmiyetli olduğu- p Bepimiz bilir ve düşünürüz, Tarih k Byifalarını karıştıracak olursak — or- lârını hör ve hakir kullanan, onları SİYE baltalıyan ulusların ziratt top- Vaç da, bir daba belini düzeltemi- K derecede Takirleştiğine dair bir . _"kllırı rastlıyabiliriz. En yakın '".";-;k #lmak üzere italyanların dağ hhıı Srumlarını, Dalmaçyanın — 1ssız Yerlerihi ve Yunanistanı göstere- . K Biliri>. İ hî'n'“-'âu yok etmenin bir memle- sşiği CEUrduğu — körülükler o - kadar j —ı—'i Ve şümullüdür. ki birçok yürd- B —:“ Muzur âkibetlerin bepsinden den SN haberdar değillerdir. Bu yüz Srman yoksulluğunun, her memle- İçin aynı mana ve mahiyeti ifade 9 kötülüklerini burada kısaca ifade a. alman nasyonal sosyalist reji- iş gç bilhassa Rayg Dakanı Darr& Örüng'in başarmıya azmettikleri ee daki mühim cavanın değer ve iyeti Ce üzü t ; .“kyifı. noktasından İlüzumlu gö! H &i o"'ünıırm baltalanması ve mahve- M lerinin doğurduğu âkibetler ilk düğlar üzerinde kendilerini gös- Tler; toparlak ve normal dağ şekil- ve bolca bir çıplak, sivri, ee Biçleri, Er. , tabakası yerine Alarr dırlamış toprakları her yaz- v Yıkana yıkana süprülüp götürük Bir takım dağ şekilleri ortaya çı- * Yeşil yarlığın kuruması, hayvancız> F "" ekim topraklarının verimsizliği; x * Sıplak dağlarda görüp tanıdığı — Ügç Fibi bu âkibetin tabii bir sonucu- * İ Su kötülükler yatnız dağlara inhi- _;.—:kı. kalmayıp biraz sonra bütün €kete, ovalara ve vadilere kadar '&ı,,;"y“ muntazam deli dereler ya- t doldururlar. Büyük nehirler İntizamsız su hücümundan dolü- k âman zaman taşarlar ve kıyılacını Şörler. Denizedöküldükleri yeclerde li n çok zararlı olan * Sayır ve meralıklar * deltaları vücude — getirirler. Malbuki bir memlekette zengin orman mevcu- diyeti bütün şu kötü âkibetlerin önüne geçmekle beraber yağmur sularını sin- dize sindire toprak içine akıtarak yer- altında sular halinde toplarlar. Keza ormanların faydalarından biri de temiz ısile memle- kaynak sularınm ve dolayıs ket içme suyunuün temini, nehirlerin muntazam bir tarzda akışları ve nakli- yata müsald olmaları, limanların daima temiz bulunmalarıdır, Öte yandan vadi ziraat arazisi için ormansızlığın tamir kabül etmiye- cek kötü sonuclarından — berisi de; bile hassa ziraat için büyük kıymeti olan yeraltı su seviyekinin yavaş yavaş ak Çalarak aşağı düşmesidir. Şu bal 8- nunda buradaki zsiraati kuraklığa mabh- küm eder, hasılat azalır, nüfus seyrek- Jeşir ve bu suretle de sanayileşmenin ana direğini teşkil eden iç yoğaltım pâ- zarı bir bulrana tutulmuş gibi büzü- kir, daralır ve kuvvetini kaybeder. Görülüyor ki bir memleketla sahib olduğu orman mevcudu, © memleketin iklimi yapan, akar sularını intizama sokan, ziraat topraklarının werimini ayarlıyan ve halkın zengin bir sanayi ve medeniyet hayatına kavuşarak bunu devam ettirmesine âmil olan mühim bir unsurdur. Yine bu noktada da tarih vi kalarından ibret alarak; — ormanlarınt korumryan ve ormanlarına karşı günah işliyen ulusların sonunda bulundukları medeni seviyeden aşağı yavarlandıkla- şını gösteren birçok müsbet hakikatle- ri zikredebiliriz. Almanyada bütün şu hakikatler her zaman için malüm ve göz önünde tutu- luyordu, bunun en bâriz misali son 50 yıl içinde yükselen sanayiin kereste ih- tiyacına rağmen, ulusal hükümetin iş başına geçtiği tarihte Almanyadaki sa ı:ıznm dörtte birinin ormanla örtülü ol- masıdır; fakat gene şunu da kaydet- mek İsteriz ki savaş ettesi yılarında Almanyanın geçirdiği liberal ökanomi ve sryasa sisteminin bir sonucu olarak, yarının aleyhine bugün için fazla ka- zanc temini prensipinin güdülmesi, or- man mevzuu için de bir tehlike doğu- racak mahiyet almıştı. Bugün bile 1924 — 1920 a kadar devam eden bir takım hayali fikirlerin alman ormanlarına do kunan zararlı sonucları kolay kolay or- tadan — kaldırılamamıştır. O zamanlar ULUS y N saRşaaLaRaaRaRa aa aa n eee ga ae e ç. öyle Ormedil kazabla ı peydahlaamıştı ki, ziraatçinin sıkıntısınt sezerek ucuz, UğĞUZ orman parçaları satın alıp, bünlü- harici söz de işleterek dümdüz tarlaya çeviriyorlardı. Orman servetini erken işletmek yüzün- den mühim bir sermaye israfına webe- biyet verildiği, gizli kâpaklı emeller dolayısile değerli orman parçalarının yok edildiği, orman pat- rile birlikte genel halk menfaatle- Tinin de zararlara sokuldağu söz gö- türmez bir hakikat halini almışt. Bu sebebten alman nasyonal sosyalişt hü- kümetinin kabul ettiği biz kanunla bu gibi orman iclâketlerinin ve orman iş - Jetmelerinin önüne geçmesi ve ormân. cılıkta yeni bir kalkınmanın esaslarını kurması mühim bir iş mahiyetinde te- lakkiye değer; bu tedbirlere dayanarak #rlik özel ormanlarda senevi ancak bü- ğ ti da her tüniü kad ve arsular Ton tün ormanın 40 (lâ 20 de biri kadar melere müsaade edilmektedir. Hele 30 doldurmiyan — ormarlarda ü yasaktır, yaşını ise kesmeler hüsbi h& hükümetinin aldığı şu kanu- ni yol aynı zamanda ulusal orman kur- ma ve ağaclama sıyasasının da esasları mr hazırlamıştır. Bu sıyasanın ana çiz- Kisi ziraate müsaid — olmryan alanların ağaclandırıkınası ve orman mevcudu- nun çoğaltılmasıdır. Almanyada ağac « lanabilecek bir sürü çorak topraklar mevcudtur. Ümumiyet itibarile 2,2 mil- yon hektar arazi ağaclanacağı gibi 200 bin iştize de beş yıl müddetle iş bulu- nacaktır. Ağaclandırma için elzem olan fidan <,4 milyar kadardır ki bunları da Avrupada biricik olan orman fidanlık- larımız son günlerin — sıknılılı durum- larına rağmen kolaylıkla temin edecek- lerdir. Sınırları içindeki çorak toprâk- Jarı ağaclandıracak kazalara, her türlü muvaffakiyetsizliklere mani olmak için maddi ve manevi yardımda — bulunmak Üzere tertibat alırımıştır. Kazalar müra- caatları şimdiden vilâyet ziraat mümes- silliği orman kısmımna verilmekte ve bun larda toprak tahlillerine girişerek ağac nevi ve iş tarzını tesbit etmekte ve fi « danların dikileceği zamana kadar ya - pılacak her türlü hazırlıklarda müte « hassıslar marifetiyle tetkik alunmakta. dır. Para ve kredi sorumuna gelince, bu; plânların kabul ve tetkikinden sonra (alman kredi bankasının) marifetiyle te- min edilmekte ve memleketin her tara- fındaki biriktirme sandıkları yardımiy- Te icabeden tediyat yapılmaktadır, Bütün şu çalışmalar, çorak yerleri yeşil ve işlenmiş hale gevirecek işler « den olup haiz olduğu ökonomik değeri de, hiç şüphesiz ki ulusal değeri kadar aynı chemmiyettedir. Mevcud çorak yere ler bu çalışmalar dahilinde bir kere ağac landırıldığı takdirde Almanyada ber y 6,$ milyon metre mikâbi fazla orman ha- sılatı elde olunacaktır. Bu mikdarı bir örnekle canlandırmak istersek 6,5 met- Te mikâb ağac demek; 20 metre kalınlı. iandaki şehir gımm:uııluinin yanyana getirilmesi suretiyle 20700 metreye ka- Yurd_ K SAYIFA 5 Aydında yağmur ve türlü çalışmalar Aydın — Evvelki gün açan hava dün yağmurlu geçti. Sabahtan akşama kadar kara kışı hatırlatan oldukca hatırı sayı- lır bir souk ve yağmur vardı. Perşembe günü İzmirden Denizliye gelen posta trenleri aktarma surtetile yollarına devam etmişlerdir. Dün de ge- rek İzmirden gelen ekspres ve gerekse Denizliden gelen potta treni aktarma edilerek yolcularını — geçirmişlerdir. Kumpanya mühendisleri bay Şo ve Hil- mi bu gün gelecek eksperes katarını aktarmasız geçireceklerini söylemişler. se de, dünki yağmuş ve souktan ırğatlar bozuk yerlerde tamam çalışamadıkların- dan bü günde eksperesin aktarıma e yaluna devam edeceği sarılmaktadır. Aydın Halkevi kütüphanesine şubat ayında 854 muallim, 684 memur, 949 ta.- lcbe ve 738 sair meslekten yurddaş gel miş 1683 kişi muhtelif kitap ve” 1542 kişi de yazete ve mecmua okumuşlardır. Aydın &por klübü kongresi dün hal- kevinde halkevi reisi avukat bay Neşe- tin başkaniığı altında toplandı. Kong- tede İdare heyeti raporu okundu ve o« naylandı. Geçen sene seçilen mürakip-» ——— dar uzanması ve yahüd dünyanın ea yük sek dağı olan (Mont Everest) 1 ci mis. H aşması demektir. Bu mikdar bir orman hasılatınır memlekette artması, döviz ihtiyacı nok- tasından da ayrıca mükim bir manayi haizdir, Şu artıma genel kercate ihtiya. gının idhal edilen ÇÇ 22,5 kısmını ç 9,2 ye indirecek vebusuretle bundan böyle ancak Almanyada yetişmiyen ağac nevi- leri idhal olunacaktır . yi Ağaclandırma ve yeniden orman kur ma işlerinin başka memleketlerde nasıl ehemmiyetle karşılandığını göstermek için, Faşist İtalya ile gimali Amerika'yı gösterebiliriz. Faşist İtalya bir çok fedakârlıklara ve hattâ karşrlaştığı muvaffakiyetsiz - liklere rağmen memleketteki orman mahvinın tam vaktinde önüne geçmek için her türlü tedbir almaktan korkma makta; ve tika'da Reis Ruzvelt'in idaresinde bu işler için çalışmaktadır, Amerikada eskiden zengin ormanların doğurduğu çayır ve çayırlıklar bügün kuraklığa yüz tutmuştür. Ruzvelt şu felâketin önüne geçmek için, Kanada - dan Teksasa kadar uzanacak olan 1600 kilometrelik yeşil bir orman geridinin gekilmesini emretmiştir. İşte bütün şu müsbet işler de; bize tarihin gösterdiği örnekleri teyid etmek te, halk ve memleket için ormanların ne büyük bir nimet kaynağı olduğunu ve netice itibariyle de Almanyadaki yeni ormancılık sıyasasının ehemimiyet ve de- Berini göstermektedir , ler hiç uğramamış ve hesaplara bakma- mış olduklarından hesapların bakılması için üç kişilik biz heyet seçildi. Büyük- Ş lere sayğı tel yazıları gönderildi. Yeni i idace heyeti başkanlığıma gene Feyzi Germen, üyeliklere hakim Cevdet, tus hafiyeci Aptullah, bayan Emine, emnis yet memuru Şükrü seçildiler, ğ Aydın - Çine yolu Aydın çine yolunda Çiftlik buznuns dan Gorgallı burnuna kadar mütcahhi. de verilen krsrmda çalışmalara çok hız verilmiştir. Burada iki silindir çalıştı » rılmaktadır. Yakında bu kısım bitirile- cekdir. Bu yol Üzerindeki dalama köprüsüna yapılan varyantın döşemesi ve beton menfezleri için yeni yıl vilâyet bütçes K #ine tahsisat konulacak ve bundan sone « ru gidiş geliş bu köprü ve yeni yoldan X yapılacaktır. Açılma resmi Sivas hattının açılıma resminin yapıldığından yapılan büyül Dalama köprüsünün resmini gönderiyo- TUM. —— — ANKARA HALKEVİ BAŞ- KANLIĞINDAN : ş Her ol“ı:nıııı ıüıılırıh i İırt“ır edil. mekte çaylı dans ile pazar .i:nuılıi bu hafta yapılmıyacak. ANKARA FUTBOL HEYE. TİNDEN: 15. 3. 935 i tır. müz engel olduğundan bu bildirişe ga « zetenizin aralık yardımını dilerim. Şükrü Sökmen Sücr —— ——— TÜRK " ÇOCUKLARI İ TÜRK KUŞU'na uçucu üye yazılınız D 0 . . . S , Michele'nin kitabı | Yazan: Aksel MUNT Türkçeye çeviren: Nasuhi BAYDAR — L Siz doktor, bir ideyelcisiniz!,, »'ş“__ Buna fazla duygululuk der ve alây T. İstediklerini desinler; umurumda bi- “Mzy ee Beni iyi dinleyiniz: gün gelecek ki “&:::'hm vazgeçecek ve hayvanların Siş ö Yfimize değil, himayemize bırakıl - M“uzunu. onların da, bizim kadar, Almap , Hakkı olduğunu — ve canlarımı hıuh'kkmm. kendimizi koruma ve yaşa- ”.’ 'arımızla — sınırlanmış bulunduğunu ölgeklerdir. Gün olacaktır ki öldürmek B““Pmek zevkini insan oğlu unutacak- duyguya uyanın kendine “medeni,, hi':':;“i"e hiç bir sebeb yoktur; o; rbardır; bir parça çiğ et için wğıı:l“'ariyıe biribirini aıdüçr:n vahşi ced- İ —’n:ıeleceğîn adamrt arasındaki Zzincirin k olmıyan bir halkasıdır. “ğ: dönmek üzere atlarımıza yarım R h“:kcn Kont da, gökyüzüne bir kere Tak: “belki hakkmız var, , dedi. GT b Y *Mekte Kontes. bir usağın getirip Ver- diği telgrafı kocasına uzattı. Kont bunu oku- du ve sesini çıkarmadı. e Kontes bana dönerek! “Yeğenim îıkc_mt *i, sanırım ki, tanımıştınız, , dedi, eğer ine yetişebilirse akşam yemeğine geleceğini yazıyor; şimdi Tur'da, kıta başın- da bulunuyor.,, ) : Kontesin dediği gibi, Vikont Moris o ak- e bizimle idi. E"l';;l' dırly:l Şî doğru ocaman kulaklı, zalıı v I:oylu boslu güzel bir deli- riye neli, pos bıyıklı, kanlı idi. — "“Bay isveçli; size hı_uıda rastlamak, ne umulmaz zevk! Hakikaten umulmaz CVL' ; T y Bu sefer elimi sıkmağa tenezzül etti; kü- ük, gevşek, sahibinin ne olduğunu bana he- men öğreten, dokunuşu pek - tatsız eli ılıe... Geriye, gülmesini işitmek kalryordu; bu_ ur- satı ze;-rşıı:kte de gecikmedi. Gürültülü ve tek ahenkli bir hıçkırığa benziyen kahkaha - ları, yemek bitinceye kadar, sılu_nu doldur - du. Metresini emirberinin yatağında bulan bir arkadaşının başından geçen münasebet - siz bir hâdiseyi kontese anlatmağa başladı. Papasın canı pek sıkıldığı sırada kont, kıı:- şısındaki koöntese O sabahki gezintimizi, buğ- dayın iyi olacak gibi göründüğünü, yulafın bolluğunu, son konserini dilediğimiz, çayır kuşunu anlatarak vikontun hikâyesini kesi- verdi. D V lerkesten uzak, bu ülkede haftalarca'a Vikont söze karışarak: “Hepsi laf,” dedi, “hâlâ ötüp duran istediğiniz kadar çayır ku- gu var. Daha dün bir tanesini öldürdüm ve gok zamandanberi de bu kadar iyi nişan al- mamıştıra. Hayvancık, gök yüzünde, bir ke- Tebekten daha büyük görünmüyordu.,, Kontes: “Bir çayır kuşunu öldürmekle vahşilik etmişsiniz,” dedi. — “Çayır kuşunu neden öldürmiyecek - mişim? Bunlardan o kadar çok var ve ta- lim için bunlar öyle iyi nişangâh kit Hele kırlangıçlar... Bilirsiniz ki Jülyet'im ben alayın en iyi nişancısıyım. Eğer talim etmiyecek — olursam, çok geçmez âdeta küflenirim. Eyiki karargâhın yakm- larında — sürülerle kırlangıç var. Yüz- lercesi yuvalarını ahır damlarının kenarla - rına kurmuşlar, ve bu sırada yavrularını bes- !'en_şek!c meşgul olduklarından penceremin önünden, durup dinlenmeksizin, ok gibi ge- çiyorlar. Onda altısını vuracağıma dair Gas- ton'la bahse girdim; onda sekizini vurduğu- mu söylersem inanır mısınız? Bana kalsa bü- tün atış okullarında kırlangıç avını mecbu- Ti tutarım.,, Bir an durdu ve küçük şişeden şarab bar- dağma döktüğü ilacı damla dıml:uııyırı.u —.Cınmı. sevgili Jülyet'im, budalalık etmeyiniz de yarın benimle Paris'e geliniz; tan sonra biraz eğlenmeğe hakkınız vardın. Yapılacak olan müsabaka pek güzel bir şeyg elacak, Fransa'nın en ünlü nişancıları bulua — nacak ve yeğeniniz, cumurluk başkanının ale — tın madalyasını kazanacak. Kafe Angle'de — kendimize bir ziyafet çekeriz, sonra Pale Ruvayal'a götürür, size “bir düğün gecesi, ni seyrettiririm. Gayet güzel bir piyes.. tuhaf.. şimdiye kadar dört kere gördüm &« ma gene sizinle gider görürsem — memnum olurum, Sahnenin ortasına bir yatak yapıle mış, âşık altına saklanmış ve ihtiyar bir hes — rif olan güvey de....,, İ İyice canr sıkılan Kont, karısına işaret . ğ etti ve hep beraber sofradan kalktık. Kont: “Ben, bir " Göğü, varamam Çeşde e SA Vikont atıldı: “Bunun sence kabil olmas — :lıığmı biliyorum; çünkü attığını tutturamam Adetâ gözlerim yaşlı, kızgınlığımı içime” atmış ve bundan dolayı da kendimden utan- mış olarak, odama çıktım. 3 Bavulumu hazırlarken papas içeri girdi, Pu:lı’wı çağırılmış — ve gece yarısı trenina — yetişmeğe mecbur kalmış old ——> Tonta — ıü?kmemı rica ettim; ü X Ş L (öcmd vür) M