Bugünkü büyük bisiklet yarışı Bugün, mınta . ka bisiklet kuru « Mmunun hazırladı » B kış koşuların . dan birincisi yapı. hacaktır. Karlı yol darda otuz. kilo - Bay Cavit Cav tinde olacak, hem de “kaş koşuları,, demi altında birleşen beş koşunun umu- f tasnifinde ayrı bir mevki sahibi ola- saktır . Ankara bisiklet kurumunun bu him- metini alkışlamamak — kabil — değildir. Yurdun bütün bucaklarında, oda pek İsteksiz bir akışla sade yazın yapılan bu sporu, kışın ortasında otuz yarışciyle başarmak kolay iş değildir, eski Türkiye bisiktet sürat şampiyonu olan kurum başkanı Bay Cavid Cav, sporun idare iplerinde gösterdiği büyük değerle, filen #pordan uzaklaşınış eski sporculara ör. mek oluyor. Yapılacak yarışların gencl gemı şudur: Birinci yarış: 25 .1- 935 Cuma günü Muhafız gü- €ü lokalından bareketle fidanlık, jandar. Mma mektebi, Çimento fabrikası, Gazi köp vüsü, Akköprü, Mezbaha yanı, Sarıkışla, Keçiören, aynı yoldan dönülerek Taş- han, Halkevi bitim noktası olacaktır. İkinci yarış: 15-2. 035 Cuma günü Muhafızgücü hokalından hareketle Taşhan, Tayyare geemiyeti, Tren köprüsü, Cebeci yolu, Cebeci fidanlığı arkası,Yenişehir arkası, Çankaya, Dücmen tepesi, Çalıtepesi, Dikmen, Müdafaa, Yenişehir köprüsü, 'Tayyare cemiyeti, Halkevi bitim nok- tası olacaktır. Üçüncü yarış: 8 - 3 - 935Cuma günü Muhafızgücü fokalından hareketle Fidanlık, Jandar. ma karakolu, Nar çiftliği, Musalca gözü, Etimesut, Ankara suyu geçilecek, Orman gittliği, Akköprü, Mezbahadan sapılarak Barı kışla, Taşhan, Samanpazarı bitim Boktası Halkevi olacaktır, Dördüncü yarış: 29 .3-935 Cuma günü Muhafızgücü fokalından hareketle Jandarma karakolu, Gazi istasyonu, Çiftlik köprüsü, mezba- ba, Sarıkışla, Enstitüler ve Telsizara- fından baraj, ayni yoldan dönlişHapis. hane, Yenişehir fidanlık yolu ile Yeni- gehir içinden Kavaklı dere, İsmet Paşa köşkünden dönüş Tayyare cemiyeti bi- tm noktası Halkevi olacaktır, Beşinci yarış: 26 .4 - 935 Cuma günü Muhafızgücü hokalından başlıyarak Kimyahane, Har- biye mektebinin şarkından Dikmen tepesi, Çaltepesi yolu, Mogan gölü, Emir gölü cenubundan Yukarı İmrahor Aşağı İmrahor, Yenişehir, Fidanlık, Cebeci, Samanıpararı, Gazi heykeli, Ban. kalar caddesi Halkevi bitim noktası alacaktır. 8. — Yarışlar ğgayri muntazam yol- lardan yapılacağından her yarıştan bir hafta evvelki Cuma günleri Muhafızgü- #ünde bütün sporcuların - birleşerek yarış sahasını görmeleri Iâzımdır. 9. — Hakemler: Bisiklet heyeti Baş kanı, B. Cavid, Atletizm heyeti Başkanı Üyas, Muhafızgücü umum! kaptanı Şe- #ik, ve bisiklet heyetinden Kemal ve Ekrem'dir. Heyetimiz, kurumların şimdiden faa. geçmelerini diler, saygılarımı proğ- vette - teşkilatlandırılmıştır. en küçük hetidadlar, daha ilk belirdikleri günden Htibaren, üzerlerinde büyük bir dikka- gin toplandığını farketmektedirler. Ha- gırlanan sryasal, soysal konferanslar, Münakaşalr toplantılarla genclerin da- walara ve cemiyete karşı alâkaları bile- — Biyor. Kuvvetli istidadlar fabtikalara, kolhozlara gönderiliyor, orada basit halkın, işçilerin hayatmnı yakından gör- mek imkânın: buluyorlar. Ve bu hayat — ilçinde yetişmiş olan bir sanatkir, ese. Yabancı ğaz_e;eler_deaüduklaı;ımız Yeni bir Avrupa savaşında Amerikanın rolü Nevyork Herald Tribün gazetesinin Paris muhabiri olan Bay Leland Sto- v'un bu mevzu etrafında Lö Mond Mo- dern mecmuasrna yazdığı bir yazıyı di- Himize çevitiyoruz: “ Birleşik devletlerin dış Sıyasası- nın, yeni bir Avrupa savaşı ihtimalini göz önünde bulundurması gerektir. Bi- taraf kalmak istersek, bu bitaraflığın mal olacağı şeyleri tamamen ödemeğe hazır bulunmalıyız.,, Bu sözler bundan bir yıl önce yaz- dığım “Hitler, savaş demek midir?,, adlı kitabın son cümleleri idi ve ben bu cümlelerde pek büyük bir nikbin- lik göstermemiştim. Ekseriya hükümet- ler savaş tehlikesini, savaş patladıktan sonra anlarlar. Bununla beraber, Va- şingtonda cereyan eden iki vaka, B. Ruzvcit'in başında bulunduğu hükü- metin, acunda faraza iki veya on yıl sonra patlıyabilecek yeni bir savaşı göz önünde tutan yeni bir sıyasa güt- meğe başladığınt isbat etmektedir. A- merika hükümetinin, ülkesini Avrupa- da patlıyacak yeni bir savaşa müdalıa. Te ettirmemek için düşündüğü tedbir- Yer nelerdir? bu tedbirleri ne suretle ve ne için almak istiyor? ve4 Bugünlerde, biribirlerile alakaları olduğu sanılan iki proje vardır. Bay Ruzvelt 12 ilkkânunda “savaş yüzün- den kâr yapmağı imkânsızlaştıran,, bir kanunun projesini gözden geçir- mek üzere bir komisyon teşkil etmiş- tir. Bu proje, sonknun toplantısında saylavlar meclisine — gönderilecektir. Bundan birkaç gün sonra da dışarıişler bakanlığı, savaş halinde Amerikanın bi- taraf kalmak sıyasasının tadili ve Ame- rikanın denizlerin serbestliği hakkın- daki ananevt doktrininin terkedilmesi hakkmda bir rapor hazırladığını bildir- miştir. Bu iki proje B. Rurvelt'in yakı- nındaki adamlar tarafından tanzim &- dilmemişse bile her halde B. Ruzvelt tarafından tasvib edilmş olmalıdır. Bu satırları yazdığım an, bu iki projenin kati bir şekil almalacrı için henüz erken- dir. Fakat Amerikada olup bitenleri bilenler için bu projelerin yapılmasını gerektiren sebebler kâfi derecede açık- tır ve bu yüzden Amerika'nm dış srya- sasında çok büyük bir değişikli cağı şüphesizdir. Eğer bu de; pılırsa, bunun her Avrupa ulusu açık bir manası olacaktır. Çünkü, bu sıralarda B, Ruzvelt'in yaptırmak istediği dış eryasa değişik- Hikleri Avrupada çıkacak yeni bir sa- vaşta yalnız amerikalı genclerin haya- tını kurtarımak için yapılacak gibi gö- rünmüyor. Bu değişiklikler mucibi ce Amerika dışarıda kopacak bir sava- ga hiç bir mali müdahale yapamıyacak- tır. Yani Ametikan hükümeti savaş ha- linde Amerika'nın bitaraflığıni bakikt ve sağlam bir temel üzerine kurmak is- temektedir. Halbuki 1914 ten 1017 ye kadar Bay Vilson bu bitaraflığı lde- alist bir şekilde ve muvaffakıyetsizce tatbik etmişti . Amerikalıların en büyük kısmı bu- gün hiç şüphesiz, büyük savaşta oldu- ğu gibi, iki milyon genc amerikalıyı yabancı ülkelerdeki savaş alanlarına göndermek istemez. Amerikan müte- fekkirlerinin en güzideleri, bundan 17 yıl önce olup biteni şimdi açıkça gör- mektedir: O zamanlar bir taraftan, amerikan Bökonomisi, itilaf devletlerinden aldığı büyük harb malzemesi siparişlerinden dolayı bu devletlerle aynı gayeyi gü- düyordu. Diğer taraftan da, itilaf dev- kerinin yığdığı davalar, meseleler, dü- şünceler ve kanaatlerle dolmuş — bulu- yor, her şeyden önce bu realiteleri an- latmak ihtiyacını duyuyor. Bence, edebiyatçıyı halka çevir- tmek ve bu süretle de halkın ona dön « mesini temin etmek için en doğru yol budür, bu usul takib edilirse yeniden Shakespeare'lerin ve Balzac'ların doğ- masına imkân hazırlanmış olacağını id. dia etmiyorum, Edebiyatın © büyük de- virlerine bir daha dönmek belki hiç mümkün olmryacaktır. Fakat hiç olmaz- sa edebiyatın halkla büsbütün alâkası- için letlerinde milyarlarca dolar alacağı o- lan amerikan ulusu, onların savaşı ka- zanmasıma büyük bir cehemmiyet atf ediyordu. Vilson hükümeti ise biribiri- me taban tabana zıd İki sıyasayı aynı zamanda gütmeği deneyordu; hem taraf olduğunu söylüyor, hem de de- nizlerin serbestliğini muhafara etmek, bu surefle de savaşa giren veya girmi- yen bütün acun devletlerile alışveciş yapmağa devam etmek istiyordu. De- nizin altında bile savaşıldığı öyle bir anda bunu yapabil! Amerika'nın denizlerin serbestliğini korumak için itab ederse savaş yapmağa karar — ver- miş olmasile kabil olabilirdi. Prensip- ler arasındaki bu tezad ilânihaye de- vam edemezdi ve nitekim Amerika da savaşa girdi. Onun İçin, Ruzvelt hükümeti geç- mişte olan bitenlerden örnek alarak diş sıyasasını değiştirmeği düşünmüş- tür, Hükümct bu düşüncesinde, “savaş yüzünden zengin olanlara karşı,, du- yulan ve bu sıralarda Amerika'da çok revaçta olan nefret hissinden de kuv- vet almaktadır. Savaş esnatımda silah ve mühimmat satan amerikan tacirleri- nin yaptıkları kârlar hakkında tahki- kat icra etmekte olan ayan komisyonu, çok hayret verici İstatistikler neşret: miştir, Bunlara göre, savaş esnasında bu gibi satışlar yapan adamlar bir yıl içinde, yatırdıkları sermayenin yüzde kırıkından yüzde 360 ıma kadar varan kârlar yapmışlardır. 181 amerikalının bir yıl içinde bir milyon dolar veya daha fazla kâr yaptıkları görülmüştür. Amerikanın savaşa girmesinden sonra, savaş alanlarında hayatlarını tehlikeye koyan amerikan askerleri günde ancak bir dolar alırken, hükümete silah satan firmalar hayret verici bir tarzda zen- ginleşmişlerdir. Amerikan c£kârı umu- miyesi, savaş esnasında “hizmetler ara- sında müsavatsızlık, doğuran böyle bir rejimin ortadan kalkmasını istemekte- dir. »e5 B. Ruzvelt'in “gelecek savasta ya- pılacak kârlar,, hâkkındaki, Amerikan ulusunu ve Amerika sanayiini alâka- dar eden projesi, bündan doğmuştur. Başka hiç bir büyük hükümet, her sa- vaşın doğurduğu kazanc hırsile çarpış- mak için bu kadar cüretkârca bir te- şebbüste bulunmamıştı. Fakat, bu işte esaslr bir neticeye varahilmek için hü- kümetin, sanayi erbabınım savaşa gir- miş de iş —almalarımnı menetmesi, savaşan hükümetlere ödüne para verdirmemesi, hattâ bu gibi hükü- setlere ilk madde gönderilmesinin bi- le önüne geçmesi gerektir. Eğer bu kadar ihtilalci mahiyette bir kanun meriyet mevkiine girerse bundan ame- rikan ulusunun, yeni bir gavaşta her- hangi bir kazanc yapmak istemediği ve icab ederse bu yüzden para kaybetme- ği bile göze aldığı anlaşılır. Fakat aynı zamanda bu, savaşa gi- rişen yabancı ulusların Amerika gibi acunun en zengin uluslarından birin- den para ve malzeme yardımı bekliye- miyecekleri manasına gelir. Şu halde, gelecek savaş esnasında —Avrupa ulus- larının savaşa devam kabiliyetleri çok azalacak ve diğe rtaraftan Amerika da, son mitallerin bize gösterdiği gibi, ö- dünc ahnıp da geri verilmiyen paralar yüzünden on milyar dolar kaybetmek tehlikesinden kurtulacaktır. ... Dışarıişler bakanı B. Hull tarafın- dan yapılan ve denizlerin serbestliği prensipinden vaz geçmek yolunda olan projeye gelince, bu projede savaş mın- letlerden — sip n kaybederek bir lüks ve süs haline gelmesinin önüne geçilek'tirse bu da büyük bir muvaffakive. sayılabilir. Memleketimizde. beklediğimiz ori- jinal edebiyat türk rukunu ve hayatı- mr bütün karakterislıfile — anlatacak edebiyat henüz vaücud bulmamıştır, çünkü edebiyarçılarımız kütübhanele- rin çerçevesi içinde kalmışlar, hayata taşamamışlardır. Edebiyatçılarımız a« rasında kaç kişi gösterebilirsiniz. ki memleketi dolaşmak, halkın ve köylü- nün arasında bir müddet kalarak onla- rın bayatını tetkik etmek, yeni ” fabri- takasında dolaşan amerikan vapurları- mayı, zarar ve tehlike & t olarak ve Vaşington hükü- metinin himayesinden istifade etmek- sizin yapabilecekleri yazılıdır. Bu ka- denin sıkt bir surette tatbik edilip henüz belli 1 r kaldeye uy 'nın savaşa giren devletlerle yapacağı alışverişten çıkacak kârdan az çok vaz geçmesi gerek gibi görün- mektedir. Her halde, böyle bir şey olur. sa Amerika'nın savaşa ilk başlıyan bü- kümetle ve belki de savaşa giren bü- tün ülkelerle alışverişte -bulunmaktan vaz geçmesi gerekecektir. Böylece de, yabancı uluslar arasında yapılacak ye- ni bir gavaşta amerikan menfaatlerinin tehlikeye girmesi bertaraf — edilecek ve bundan başka uluslar derneği, Ame- Tika'nın amerikan malı taşıyan — vapur- larının bütün denizlerde serbestçe ge- zebilmeleri bakkı Üzerinde erar ettiği zamana göre, saldıran ülkeye karçı da- ha sıkı bir abluka ve tazyik yapmak #mhkânını bulacaktır. Hai Amerikanın dış sryasasında — yapı- dacak olan bu iki büyük değişikliğin onu Avrupa uluslarından daha ziyade uzak- laştıracağı sanılabilir. Bu, Avrupa'da savaş halinde Amerika'nın bitaraflığı- nm mümkün olması ve vücude getiril- mesi takdirinde doğru olabilir. Çönkü amerikalılar böyle bir gavaşta bitaraf- Tıklarının mal olacağı şeyi tamamen ödiyeceklerdir. Böylece de, bir savaş- tan istifade edecek yerde kendi adam- Tarmı savaştan ve ölümden uzak bıraka. rak, hayli mühim bir terakki elde et- miş olacaklardır. Amerika'nın savaş aleyhtarı sıyasa. B1 acunün barışçı kurumlanışını zayıfe latacak,yerde kuvvetlendirecek mahi- yettedir. Yeni bir savaş karşısında A- merikanın alacağı tavur, eskisine göre gok daha kati ve sarih olacaktır. Bütün hükümetler Amerika'nın, ceesurane bir bitaraflık ve muhtemel kirlardan vaz geçme sıyasası güderek, savaşı muay- yen bir mıntakaya inhisar ettirmek ve onun devam müddetini azaltmak husu- sundaki kararını bileceklerdir. Uluslar derneği savaşa karşı durmak için öko- nomik bir boykotaj yapabilecek ve bu hususta amerikalıların kendisile iş bir- liği yapacaklarından emin - olabilecek- tir. Bundan başka, bu sryasa tatbik edi- lirse savaş yapan hükümetler bundan doğacak bütün mesuliyeti de kabul e- öccekler ve zaferi kazanmak için muh- taç oldukları malzeme ve saireyi ken- dileri tedarik etmek Üzere başlarının çaresine bakacaklardır. Çünkü son sa- vaşta olduğu gibi, Amerika'dan muaz- zam bir para ve malzeme yardımı bekle- yemiyeceklerdir. Ve nihayet Amerika hükümeti sa- vaşı kanun harici yapmak için er geç bütün hükümetler tarafından taklid e- dilecek olan bir örnek vermiş olacak. tır. Bu örnek ne kadar basitse, tatbiki de o kadar güçtür. B. Ruzvelt'in başla- dığı işin, bu hedefe varmak istediğin- de şüphe yoktur. Mesele şu suretle hu- lasa olunabilir: Uluslar savaştan ka- çınmak istiyorlarsa, savaşın kanun ha- rici yapılmasını tesirli kılacak olan sı- naf ve malf para fedakârlıklarını da yapmağa önceden hazırlanmalıdırlar. B. Ruzvelt'in gayretleri bu hedefe bel. ki kısmen varabilecektir. Ancak benim fikrimce, dış sıyasanın değiştirilmesi yolunda söylediği sözler, yalnız bu ne- ticeyi göz önünde tuttuğunu katiyetle göstermektedir. kalarımızın kuruluşuna ve yükselişine yakından şahit olmak fırsatı ele geç- mişken bundan istifade etmek istemc- sin. Edebiyatçılarımızın büyük bir ek- seriyeti muallimdirler, fakat meselâ halkevi başkanlığı veya buna benzer mevkilerde cemiyet ihtiraslarının içle- rinde uyanmasına ne kadar müsald bir zemin bulabilirlerdi. Sonra bütün ya- zarlarımızın tek'tek ve dağınık kalma- Jarr, aralarında teşkilatlanamamaları ve hattâ bir arada oturup konuşmak fırsatını bile bulamamalarının Üzerle- | rinde yaptıkı akimleştirici tesirin bü. b İ ZANUN 1935 CUMA — Ankara Radyosu Ankara radyosunda bu akşamın pros gramı şudur; Dans musikisi Çocuk saati Musiki Suzan Sünel, Umran ve Nuran Reşfâ, Cevza Saim, Necla Tanel, Rezan Şevs ket. « Ferhunde Ulvi'nin az zamanda piyano öğrenen sekizle 11 yaşları arâı, sındaki altı talebesinin konseri, Albeniz — Danse Espagnole Ferhunde Ulvi: piyano Ev kadınına öğüdler Musiki: Sehuman — Trk Ulvi Cemal (piyano) Necdet Rem- i (Keman) Edib Sezen (Viyolonsel) Haberler, İSTANBUL RADYOSU 25 İkinci kânun 935 cuma günü Saat 12,30 Karışık musiki « plak 18 — Çay saati, otel Tokatlryandan transmisyon, Telsiz caz orket. trası, 1920 Çocuk hikâyeleri 19,50 Haberler 20 — Demircaz 20,50 Havayen Kitar, Siret ve arka« daşları, 21,20 Son haberler 21,35d Radyo orkestrası. 22 — Radyo caz ve tango orkesiras, ları Soyadları Ölü Bay Mehmed Sald karrsr Münire, oğlu ölü Nesib karısı Mihriye, oğlu Art lan Muvaflak, diğer oğlu mülga harbi « ye nezareti mümeyyizlerinden müteka, id Bay Mehmed karısr Bayan Naciye; oğlu Bay Cevad; 8li Bay Mehmed Sah din diğer oğlu eski Kocacli valisi Bay Eşref, karısı Nısfet, kızr Zeyneb, kızı Süheyla; ölü Mehmed Said oğlu ölü Bay Haşim kızı Bayan Selma, oğlu Ma, Hiye baaknlığı birinci mümeyyizi Cafer, karısı Nezihe, oğlu Enis; 8li Mehmed Said oğlu Bay Abdullah ve km zı Bayan Müfide (Sayıt); mahrukat de, posu sahibi Bay Hüseyin Hilmi (Orak)| Maliye Bakanl(fı maliye muhasebesin. de tetkik memuru Hulust? (Akça) soyad; larını almışlardır.. Çocuk Esirgeme Kuru - munda muayeneler Çocuk Esirgeme Kurumu sağlık ve soyaal yardım müdürlüğüne tayin edil « miş olan çocuk hastalıkları mittehastı, & Bayan Dr. Fahriye ber gün saat 13 ye kadar hasta çocukları; Bayan Dr. Pıtnat salı günleri saat 14 den sonra dış hastlıklı anneleri; Perşembe günleri saat 14 den som te da iç hastalıklı anneleri; Kulak, boğaz hastalıkları mütahas, sısı Bay Dr. Süleyman İhsan pazar güd Teri saat 15 den sonna kulak, boğaz haş talıklarına; Pazartesi günleri saat 14 den sonrma deri hastalıklarına; Doğum ve kadın hastalıkları mütes dastısı Bay Dr. İsmail Hikmet çarşams ba günleri saat 14 den sonra gebe ka, dınlar ve kadın hastalıkları muayenele«s rini Çocuk Sarayında yapmaktadırları Gebe kadınlardan muntazaman muün ayeneye gelenlere doğumunda Kurum ebeleri vasıtasile her türlü yardım ya, pılmaktadır. Diş muayene evinde sabahtan akşa, ma kadar çocukların ve annelerin dişe leri muayene ve todavi edilir. yüklüğü tasarlanamaz. Edebi ezerlerd karşr kuvvetli bir koruma sıyasasının takib edilmesi ve cemiyetçi temayülleğ gösteren yazıların bu yoldi tercih görmesi de istenilen edebiyatın doğmal sına yarıyabilecek esaslı tedbirlerdeni dir. Edebiyatın yükselmesi için tedbii almak esast kabul edildikten sonra ta< kib edilecek yolun etraflı bir plân içine de tesbit edilmesi, bocalamaları önliyed cek ve müsbet çalışmalara yol en esaslIı iş olurdu. Yaşar Nabi NAYIR