9 Kasım 1937 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3

9 Kasım 1937 tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

9 IKINCI u.şnm 931 Uzak Şark Hadıselerı. AlmanyanınÇekt . ıgğı iktisadiSıkıntı.. Ulmanya; Uzak şarkta diğer devletlerle birlikte İstifade ettiği haklardan büyük harpten sonta mahrum- kaldığını ileri sürüyor. 30 İlkteşrin tarihli Alman Matbuatında — hâkim olan Mevzulardan birisi, Alman yanın Brükselde ki karar, diğeri de, Musso lininin 29 ilkteşrinde Roma- | da söylediği nutkun bilhos- | #4 Almanyaya ve Alman yanın koleni mütalebatına temas eden kısmıdır: Filhakika Belçika, hükü- Meti, Alman hükümetine, Brükseldeki uzak şark kon feransına iştirak etmesi için Müracaat etmiş, Berlin ise Verdiği cevapta, Almanya Bin dokuzlar anlaşmasına da -| hil olmadığına göre konfe- Tansa iştirak edemiyeceğini, bununla beraber uzak - şark İhtilâfının — barış halli için çalışacağını bildir: Miştir. Gazeteler, bu - hâdiseyi themmiyetle tebarüz etlirir ken, hükümetin noktaina Sarının nekadar haklı oldu Ülmu ve esasen Cenevre mü- Btveşesiyle alâkadar olduğu ber cihetçe belli bir lenferansa Almanyanın iş yollariyle olan &k etmesinin beklenemi- P #c:iınl Veri sürmektedirler —'“duiu halde © Yalnız Deutsche Aligeme © Zeltung. bu sebeplerden ika, bir de Japonyanın itak etmeyişini ileri «i Yor ve Japonyanın alâkadar konferanstan Btak kalmasının Almanya N da aynı şekilde harekete t etmiş olduğunu ilâve fd'!or. © ÂAvgriff gazetesi, koönfe Adsın, tipki Niyon anlaş- Bası gibi, belli başlı alâka tlardan biri iştirak etme- toplanmasını tenkit ede- Vek elde edilebilecek müs be heticeleri evvelden tah- Ne uğraşıyor ve diyor ki: “Bizce, elde edilebilecek Rüne nelice, Japonyayı İt âm eden ve Çine bir Iki “üns veren bir zi olacaktır. k%çlnleıin işine yarıyabi- J.ık birşey olmadığı gibi, .'.nnlııııı ileri hareketini 'düuracak da değildir. Zi- * Japonya ile Çini hafta g.::ınımı değil, “aylardan birbirine kalan ihtilâf &'" ölçüsünde bir ihtilâf kararın it Halbuki bu DE. dipl. . politucbe Kar 'öndenze göre, uzak şar- -N:l vaziyetin, gerek doğ W. © doğruya — alâkadar P.ı.'" ve gerek dünya eko *h'ıı Hamına, mümkün ol kadar süratle ve kati tekilde hallonulmasını, h:ıyı bütün diğer dev ! kadar arzu- etmekte Ğ Fakat bu istek, dahil Adığı bir anlaşmanın tat- A ' İçin toplanan konferan A, Hrak etmek için kâfi Üllir. Esaren Almanya G$ harpten sonra, o za- dar uzak şarkta di- , toplanan | — Olan dokuzlar konferansına İştirak etmiyeceği hakkında- | | hedelerinin ğer devletlerle birlikte isti- fade ettiği haklardan mah rom tutulmuştur. Zire o za: manlar, şimdi — yardımına nühtaç oldukları bir büyük devletin işbirliğine karşı mü. stağni kalınabileceği zanno lunuyordu. Bunuünla beraber Reich bükümeli uzak şark | edebilecek her türlü çalışmaları sempa- davasını tatmin ti ile karşılıyacaktır Mussolininin Romada söy lediği nutukta barış mua- bazı aykırı ve | haksız hükümleri değiştiril | mesi ve Almanya gibi bü yük bir devlete Afrika gü neşi altında hakettiği yerin iadesi lâzımdır.,, Sözleriyle, Almanyanın davasına iştirak etmeni, matbua tında pek derin akisler uyan memleket dırmış ve pek muhtelif ma kalelerin yazılmasına vesile olmuştur. Bundan başka, Alman hu: kuk akademisinde general Ritter cön Epp, koloni me selesi etrafında cereyan eden müzakere ve münakaşaların | - ©* | Çekoslovakyaya yapılan mu: | Poldukları dastluğu, aldığı son durumu ize€h mak: sadiyle büyük bir konferans vermiştir Bütün gazstelerin aynen | aldıkları bu konferansta ha tip evvelâ, diğer devletler tarafından umumiyetle ileri sürülen noktainazarı hulâ Buna göre; Al manyanın ekonomik bakım dan çektiği sıkıntıların ko loni meselesiyle hiçbir alâ kası yoktur sa etmiştir kolonilerin iadesiyle hal'ledilemiyecektir. Dava, ancak Milletler Ce- miyeti tarafından çözülebi lecek beynelmilel bir ham madde davasıdır., Ve bu suretle Versay muahedesinin yeniden gözden ve geçirilme ta ve Âlman mütalebatına karşı söylenmesi müşkil bir *hayır,, n yerine daha ma- hirane bir kaçamak yolu bu lunmaktadır. Halbuki, değişmez haki- katler karşısında bu takti kanın uzun müddet ayakta durmasına imkân yoktur; zi: re: ı Almanyanın ekono mik davasını. koloni lesinden ayırmak hatalı bir iştir. Umüumiyetle ve bilhassa Versay muahe desinden sonra, günün eko bomik durumuna bağlı olan tarihi Ankişaf çerçivesi için- de ham madde, yer, koloni veya herhangi bir diğer me sele, artık tamamen birbiri ne kenetlenmiştir ve ayrıla mese tamamen maz. 2 Almanyanın gıda ve tedarik için giriştiği çetin mücadele sırf kolonilerini kaybetmiş olmasından mütevellittir. 3 —- Versay muahedesiy le kolonilerini kaybeltikten sonra bu karati mülemadi yen protesto eden Alman ham maddelerini | şürasına namzet | Stalin, Petrovleki ve Zaton milleti, son yirmi sene İçin de ve bilhassa nasyonal sos yalizm mevkil iktidara geç- tiğindenberi kolonilerini ge Fi almak lüzumuna mutlak sürette kanâat gelirmişlir Bu kanaat bugün bütün Al. man milletinin kalasına ve ruhuna kök salmıştır ve bu kanaati bir taktikanın sö küp atmasına imkân yok lür. Hatip bundan sonra - Al man hükümetinin son sene- ler içinde bu — noktainazarı kabul ettirmek için çabala- maları izah ederek sözleri bi şu cümlelerle bitirmiştir! Almanyayı kalonilerinden zorla Fferağata icbar eden sebepler ve dolayısiyle man- daların devamını meşrü ki | Jan Kukuk esaslar, bugün ta mamen ortadan kalkmıştır. Versay gibi hatalı bir do gumu tastikli manevralariIn idame ettirmek için yapılan her türlü teşebbüsler, bu hu susta kullamlan metodların Şanlışlığı yüzünden akim ka- İmıya mahkümdur , Gazeteler, bundan başka tad hücumlara devam et | mektedir. Propağanda nazı- Gosbbelsin 40 incı münasebe ri Di seneti devriyesi tile de pekçok yazılnra rast lamak kabil olmuştur Suvyetler_lüii_inde inti- hap hazılıkları teştin tarihli Sovyet gaze teleri — sahifelerini bilhassa Âli Şüraya intihabat hazır lıklarına dalr propağanda mahiyetindeki geniş neriya ta hasretmişlerdir. Moskova, Leningrad, Ki- yef, Harkof ve diğer büyük | şehirlerde Sovyetler Birliği imkâmı ortadan kaldırılmak- | Âlı Şürası ile milletler şüra sın& namzet görterme hu- susunda mıntakaların umu- mi toplantıları yapılmıya başlamış ve bu toplantılar | de Sovyetler Birliği Ali şü rası azalığına namzed ola rak Stalin, Molotof Voroşi lof, Kaganoviç, Kalanin, İz damof, Yezof, Mikoyon, Ko şlor, Gubar, Petroviski, Lit vinof, Kruşçof, Blüher, Bud- yomin, Miskvin, Gikotef, Vedopyanof, Ugarof, Aka- demisyen, Baykof, Kolesnik, Kontorin, Mehlis, Smirnovo, Bratamovleki, Peskaref, Le onova, Şelkof ve milletler olarak da aki gösterilmişlerdir. $ Aynı tarihli gazeteler İs panya hâdisatı, ademi mü- dahale tali komisyonu top: lantıları ve Çin Japon mu- harebeleri hakkıtda umumi telgraf haberlerini neşret mekte ve yakınlaşmakta bu lunao inkilâp bayramına ya pılmakta — olan — hazırlıklar hakkında tafsilât vermekte dirler Başka kayde değer birşey yoktur TÜRKDİLİ | ykeli varsa | alâka, Türk Son gelen 23, 24, 25 ilk- | SAYFA:3 Tam Ve Mükemmel Bir Dostluk... | Daragacmdan indirilen — Bir Yurt parçası: Anadolu — “Kemal,, “Yurdunu Darağacından İndirmekle İktifa Etmiyerek, Büyük Inkilâp *a Yapmıştır,, (Baş tarafı birinci sayfada) , lar vazetti ğini kıundı ka ikame ed Kadın; serbestli: Fes yerine şep- ildi Bunlar ko lay işler .ı.,.ıd.ı Bunlardan daha büyüğünü | bilmiyoruz.. Kemalin 100 he 99 diktirmiş ol buolardan unu kadıplar maliydı İtalya Je Almaoya da mu: cizeler yaratmışlardır. Fakat | bunlardan hiçbirisi Türkiye gibi hiçten başlamamışlır. Yunan Başvekili göziyle görmüştür bunları Şimdi | hayret içine garkolmuş ola- rak dönmektedir. Türkiyenin dostu, komşu su ye müttefiki olan Yuna nistan, bunu tesbit Ankara seya n mesul nDeticelerinden biri de budur. Katimerini şunları yazıyor! | “İki tarafın — gazeteleri, Türk — Yunan dostluğuna büyük hizmetler etmişlerdir. M. Metaksas Türk gazetele rine teşekkür etmiştir Yıllarca cenkleşmiş - olan iki millet, birçok müşkilât- tan sanra elleçine — geçirmiş himaye etmemezlik edemezlerdi Türk —milletinin Metaksası karşı-göslerdiği samimi te zahürler, bizi hayrete düşür | mü. Fakat Türk Cumhurreisi: nin Yunan başbakanına gös- terdiği yüksek ve #amimi Yunan dost- huğunun bu mülâkat sayesin- de bir kat daha kuvvetlen- diğini isbat etmektedir. Atinaika Nea güzetesi, başmakalesinde şunları iddia ediyor: “Türk — Yunan dostlu ğunun ulaşacağı parlak neti- celeri şimdiden gören M. Me- teksas, Haber gazeterine ve" rdiği yazılı — beyanatında, *günün birinde iki milletin birleşeceğini , — söylemiştir. Mazide de beraber yaşamış olan Ellenler ile Türkler, yalnız din bakımından ayrıl- mışlardır. Bugün Türkiyede şovioizm kalmamıştır. Ka Atatürk mütedil bir zattır. Esasen Türk - Yunan dostluğu da bu haleti ruhi ye sayesinde inkişaf edebil Menfaal mal miştir. beraberliği dahi, başbakanın gösterdiği bu neticeye müncer olabi lir , Prola gazetesi “Başka Bir Bakım, le diyor. başlığı altında şöy “Türk ve Yunan denizci leri arasında birbirine karşı gösterilen sempati ve saygı yapılan tezahürlerin başka bir cihetidir M. Metaksası — istikbale gelen Türk — mubhriplerini, fırtınaya rağmen idare eden ler, Yunan denizcilerinin hayret nazarlarını ce!betmiş- lerdir. Denizcilik iki tin de ananesidir. Asırlarca Doğu —Akdenizde yaşıyan mille | halzdir. ve Eğe | memleketi birleştirmektedir etmiştir. | | reklerinde | Pirede M lan parlak isti Ldırarak; Metaksas kabinesi | itibar bu iki millet, birbirini tamı: mış ve takdir. etmiştir Averofun Marmarada *dost gemi, halinde kargı lanması ve iki devlelin de niz kuvvetlerinin fırsat düş tükçe kardeşliklerini izhar etmeleri meserreti muciptir. Heriki donanma aynı gaye yi gütmektedir. Esasen her iki memleket na gemi zaman donanmaları- ilâve edecekleri birbirini etmektedirler. Türk - Yunan denizcilik birliği, beşbakan M Me haberdar | yetle yohını devam etmiştir. | taksasın Abkarada söylediği | gibi, hususl! bir ehemmiyeti denizi iki Yuan mileti, donanma işinde çok hasssstir. Bu se bepten iki donanmanın kar- deşliğini. dostluğuz patik şekli olarak kabul et- en sem | mişti.. Bu gibi tezahürlerin kay: nağı, ber iki - milletin yü bulunduğundan, daima aynı hararet ve sa- | mimiyetle tekrarlanacaktır., Gazetelerden bir kısmı Metaksasa yapı kbali canlan nin Yunanistanın hariçteki haysiyetini yük- selttiğini bu milletin alkışlarına mazbhar olduğunu tebarüz ettirmek tedirler. Diğer bazı gazeteler, M. Metaksamn Patrikhaneyi zi yaretinden bahsederek, bu ve ve bepten | sedEP'EN Dakımladı. Başbakan geminin her tarafını gezmiştir. Gemi, gençliğin elinde oldu- ğundan, tertemizdi Bu ge- mide kırk yaşından yukarı zabit bulunduğuna inanmı yorum Tahtelbahir süvarilerinden Polidis ile Vurekas denizci- lik hakkında bana pekçok şeyler öğrettiler. Asteğmen- lerin hepsi hevüz çocuk gi bidir Suçosun biç istirahat ettiğini görme- dim Yolda Actos muhribimizi gördük. Nyon mukarreratını tatbik için devriye geziyor- du. Göğsüm kabararak sey rettim., “Deniz Jandarmala- 1912 de Çanakkale önünde dev- riye gezen Tiyella muhribi- mizden ilham almıştı. Fran. &z ve İngiliz muhriplerini Bunlardan rı, romanının sabibi, | aradıksa da bulamadık. Pazartesi sabahı Marma- raya girdik. Marmara adası elvarında bizi karşılıyan Tı. naztepenin dalgalara karşı meharetle seyri, herkesin hayretini mucip, oldu. Biraz ileride Zafer de bize iltihak etti Türk Amlralı Şükrü Okan, “Dost Averof,, zırhlısını se- Bu cümle ne bü yük tarihi ehemmiyeti hatz- dir. İstanbul limanına — saat | 4.32 de girdik. Bundan son- nun bütün Örtodoks devlet | erkânı için farz olduğunu tebarüz ettirmektedirler Faşist Estia bu hususta şu lâkonik fıkrayı yazmak- tadır: M. Metaksas lâmlarını arzetmek ve mü mib bir ortodoks hristiyan sıfatiyle duasını almak Ruyizemin Patriğini ziyaret etmiştir. Parik, Türk - Yu dostluğundan — dolayı kralın se nan sevincini bildirmiş, ortodoks | imanını muhafaza etmekte olan Yunan bükümetine te şekkür etmiş ve yeni kabi- | | başka üç tane daha nenin, Yunan milletinin re- fahı iğin, başlamış olduğu milli gayretin muvaffakiyet- le neticelenmesini temenni M. Metaksasın bu her etmiştir. ziynreti hristiyan için bir — borçtur. Ortodoks Yunanistan dini - sayesinde vabdetivi korumuştur. Başbakan ile patrik ara- sında görüşülen sözler her Yunanlıyı mütehassis etmek tedir. Etnos gazetesinde Vekâ rellis Averofun İstanbul yol culuğunu şu yolda anlat maktadır: *verofu sevmiyen Yunanlı yoktur. Hele benim neslim bu efsanevi gemiyi daha fazla sever. Averof zırhlısı hiçbir. vakit ihtiyarlamaz. O Eğe sularını çok iyi ta mır. Fırtınaya rağmen için | | diye, ra olup bitenleri telgraflar- da okudunuz Ku;Mnsıi Mis Margaret Shear - is minde Amerikalı bir kadın kuşlara mahsus bir hastaha- ne açmayı düşünmüş.. Ev velâ onun bu fikri ile alay etmişlei “Amma kuş beyinli kadın Fakat, hastahanenin — bü- | yüdüğünü görünce bütün bu alay edenler küçük dillerini yutmuşlar: Hastahane o ka- dar rağbet görmüş ki, bura da Mis Margarel kendisinden müte- hassıs kuş doktoru - kullan- mağa başlamış Bu fikiri ilk — düşünüp tatbik eden Amerikalı ba- yana göre, kuşların da di- ger bütün mahlüklar gibi türlü türlü bastalıkları var- dır ve bunları tedavi epey- ce zor bir. iştir ve ihtisas meselesidir. Şüphesiz ki, bu hastaha- neye kendilerini baktırmağa veya tedavi ettirmeğe kuş lar gelmiyorlar. Evlerinde kayaryası, papağanı, tavsu- kuğu olan kimseler, bu hay- vanlarda bir hastalık his- settikleri zaman, veya hasta olmalarından endişe edince, hemen hastahaneye — baş vuruyorlar. Şimdi bu kuş hastahane- - | sinde yüzlerce

Bu sayıdan diğer sayfalar: