€12 BİRİNCİ TEŞRİN 937 N SAYFA:3 | Türk-Yunan Dostluğu Hakiki Bir Sulh'Ne Şe- | Bir Pulun | A'manyada kilde Elde Edilir?.. İar iki komşu millet arasındaki dostluğun hakiki ifadesidir — komen basını kalyanla: Matürkle, Metaksas arasında teati olunan askerce süz-. (Baştarafı birinci sayfada) kadar söylenen sözlerin doğ- Z tuluğunu bilfiil iskat etmiş- | tir Balkan misakının, yapıl: Miş ve yapılacak misakların kâfiesinden sağlam ve maz but olduğu anlaşılmıştır. Bu | hakikat tesanüd — hislerini Ründen güne kuvvetlendir- mektedir. Dahildeki — nifaklarımız, Yunanistanı misakta başro! den uzakta bulundurmuştu Fakat bugün — Yunanistan kendine güvenen bir âmil- dir. Bir yıl süren gayretler den sonra, harp teçbizatını tamamlamıştır. Binaenaleyh başkaları tarafından sürük lenmemek için, icabeden kuvvete maliktir. Niyon da bunu ispat et- O Tüştir. Çünkü Yunan mü TMessili B. Politisin müda- halesı sayesinde, küçük bir Hoktanın — vazihleştirilmesi He, mühtemel - tehlikelerin Snü alınmıştı-. Balkan devletlerinin gör terdikleri vahdet, — ecnebi Rözcülerinde de iyi bir inti- ba bırakmış ve Bulgar mü Messili, her noktada misa “ka uymuştur. Bu s#smimiyet — İfande M. Metaksasın An Araya yapscağı 4 bağları daha — ziyade küvvetlendirmektedir. Son tlkan konseyi esnasında, | Matürk ila Metaksas ara- “Utda teali olunan asercek — YÖzler, çok açık ve berrak- Te İki askerin görüşecekleri — *Peyce mesele vardır. 6 Gü- e kadar biz de manavra Sümizi bitirmiş — olacağız © Ve müttefiklerin neticeler kkında * görüşmeleri lâ e. © Sirf bir ziyaret maksadı yapılan bu seyahat, iki Tevletin daha siki teşriki — Mesai etmelerine yol aça * Saktır. Çünkü, cümleyi iyi — Matirliyori aralarında hu- Süd yoktur .. —Bllıı'lııkı'ı vaziyet içinde Metaksasın — Ankaraya _"lleıiı seyahat, ehemmi- Yet kesbetmektedir. B seyahat son Balkan :lıı'rılın ve arsıulusal diselerle de alâkadardır. Balkanların sırf kendile | korumak niyeti ile vü getirdikleri — ordular, l""l'ı muvazanesinde mü- MN bir tamil olumuştur. ı.ldorıyıı!ı yapacağımız , *avralarda, Yupanistanın gayretlerinin neticesi Nerdana konacak ve eski ve başkalarına bhay ga Olmak'a iktifa etmek L':l—ı Maakliğ velpjlcakr kın“hn misakının inkişa- teren hâdiseler me- —"'“1 başlarında Yunan Messili bulunduğu halde, %:lılılıvıı Niıyonda yap: Ti ve muvaffak olduk. ı——hl teşebbüs vardır. Bu V mitak azalarının bü '—.dovlıllevle olan müna- İi tlarinde istiklâllerini Faza — ettiklerini, biç Zümrenin âleti olmadık- Ve eski şüpbelere se- |zisi ile iftihar eden seyahat, | , fa daha isbat ça M. Metaksas bep olmadığını, meydana koymuştur. Bu samimliyet içinde, M. Metaksasın yapa- cağı Ank hati, bağ ların sağlamlığımı bir defa | daha isbat etmektedir Bakımlarını açıkca - bildi ren ve okuyucuları tarafın dan tanınan gazetemiz, hu sule gelen bu vaziyetin, ma- uki ve milli mirasından hiç birşey feda etmiyen ve dahili ten sik için uzun bir sulh dev resine muhtaç olan Yunan milletinin, en makül dış si yasasına çok yakın ve uy> makta bulunduğunu kemali samimiyetle teyid edebilir. Elefteron Vima - gazetesi yazıyor Başbakanımız yakında An- karaya giderek iadel ziyaret edecektir. Geçmişt unutarak, dost ol- miıya karar veren iki millet birbirine samimiyetle mua mele etmişlerdir. Aradaki dostluk anane haline gir miştir. M. Metaksasın Ankara ge- , yahatı bu bakımdan âdi bir , Ziyaretten çok ehemmiyetli dir Bu şerait dairesinde ve askeri manavralar bittikten sonra vapılan bu ziyaret, misakın sağlamlığını bir de edeceği için süreti mahsusada selâmlan malıdır. Elinikon Mellon gazetesi yazıyor: M. Metal Avnıkara seyahati hususi bir ehemmi yet kesbetmektedir. Balkan lıların askeri sahada da teş- riki mesal ettikleri manav- ralarda görülmüştür Elefteros Antropos zetesi yazıyor: Serez manavrasından soan. ga ziyaret edecektir. Bu zıya ret iki tekit edeceği gibi, arsıulusal siyasal kaynaşmalar olması ile, oldukça ehemmiyet kes bedecektir Balkan misakı — kuvvetli bir su'h ittifakı olmakla be raber, milletlerin yekdiğer lerine karşı besledikleri sem pati, aralarındaki daha ziyade mektedir. rabıtayı kuvvetlendir- Makedonya — manavraları * Yunanistanın bu noktada da geri kalmadığını göstercektir. Balkan kuvvetleri, müa hedeler çerçivesi dahilinde sulbü korumıya muktedirdir, * Niyon konferansı Balkan antantının hiç bir zümresi nin organı olmadığını mey dana koymuştur. Ankara seyahati — ittifak bağlarının sağlamlığını ve Balkanlıların uzun ve sar sılmaz bir sulh taraftarı ol duklarını, bir defa daha is bat edecektir. General İsmet İnönünün mezuniyeti hakkında Yunan gazeteleri henüz hiçbir mü- talâa yazmamışlardır. Anado'u Ajınsının neşret tiği tebliği kısaca neşret mekle iktifa etmektedirler © aşlığı Apkarayı t | ni meydana getiren muahe milletin dostluğun | rın Niyon mukavelenamesi ne iltihakını büyük bir se- vinçle karşılamıştır. Fırka ve bitaraf gazete: ler, son zamanlarda Akde nizde vuku bulan korsanlık hâdiseleri üzerine ciddi su- rette teblikeye düşen Avru pa sulhünün bu suretle tek> rar kurtarılmasından müte vellit sevinçlerini izhar et mekle beraber sola meyyal olanlar da sulhün muhafazası zımnında Nüren nutukları nazar umumi berg ve Cenevre beynindeki noktai farklarını tahlil ederek ma kaleler neşretmektedirler: Netekim Dimineata gaze tesi 23 eyül 1937 . tarihli nüshasında “Su h buhranı, altında — neşrettiği bir makalede şöyle diyor: “Milletler Cemiyetinin bu toplantı — devresi; — henüz Delbosun nutkunun — tesiri altındadır. Nürenbrgde Al- man başvekilinin irat ettiği nutuk ile Delbosun nutkunu | ayrı ayrı okumak — bitaraf bir Avrupalı içim ne kadar calibi menfaattir. Bu — iki vutuk arasındaki fark, yek- diğerinden tamamen ayrı ikl zihniyet ve iki sulh aki- desini göstermek — itibarile dıkkate şayandır. Fransa efkârı umumiyesi ni temsil eden — Delbosun nutku, hakikaten — sulhü ar- zu eden bir milletin derin samimiyetini ifade etmekte tedir Delbos nutkunda di yor kit Hakiki bir — «ülhü elde etmrek için “bütün dün yanın yalnız barış istemesi kâfi değildir. Belki ademülimkân bir hale koya cak şartların da kabulü lâ zımdır., Bu şartlar arasında taah- büt edilen — angajmanlara tayet edilmesi de mevcut tar, Bu taahhütler, yani bu- günkü Avrupanın vaziyeti deler, Milletler — Cemiyeti paktından tefrik edilemez ler. Çünkü Milletler Cemiyeti muahedelere riayet edilme- #ini temin eden bir mücese sedir Sulh - buhranı hudutları miz için bir tehlike demek tir Zuhur edecek bir harp bizim için ne kadar muzal- Ferane olsa da yalnız şim diki hudutlarımızı takviye edecektir. Binaenaleyh bi zim memleketteki — müfrit “ gağcılar, şimdiki budutları miız için ne kadar fedakâr bk yaptıklarımızı acaba an lamıyorlar m? , Mişcare gazetesi 23 ey- lâl 1937 tarihli müshasında “İogiltere faaliyette, — başlı: ği altında neşrettiği bir ma kalede şöyle diyor: “Niyon konferansının ver- diği müsbet neticeler, Av rupa efkârı — umumiyesini teskin için İngiliz - Fransız anlaşmasının ne kadar lü zumlu olduğunu göstermek tedir. İogiliz diplomasisinin ibtiyati vaziyeti terketmeri garpte havayı neslminin de gişmesi için derhal kâfi gelmiştir. İngiltere alarme harbi | olmadığı müddetçe, askeri hazırlıklar sahasındaki ziyetinin dün bir mertebe de olduğunu hisstettiği müd detçe hariçten gelen baber leri yalnız dolaşmakla ikti- fa etmiş ve bu — darbelere karşı vaziyet alamamıştır. | Akdeniz taarruzları, Afrıka ile olan serbest münakalâtı ve uzap şark ile olan mü- münasebalı tehdit — etmiye başlayınca, zaruri ve tabii bir politik evelüsyon baş- ladı lagiltere efkârı umumi yesi, hâdiselerin değiştirmiye gayrı kâli bir sulh ideolojisine etmedikçe Fransa & lâhlan makta devam ediyordu Bu gün, bazılarının saflığı bazı ların da ekspansiyon husu | sundaki ifratperverliği nati cesi olarak varılan vahim vaziyette Fransa ile İngilte Ü re, siyasi tesanütlerinin ta rihi safhasımı tekrar buldu- plar. Akdeniz konlurolünün bu iki büyük devlet fından deruhte edilmesi, ve bu hususta iştiraki me- va> tara- şai etmesi için İtalyanın dostane bir şekilde davet edilmesi, Cenevre müzake releri siyaseti üzerine, ame H ve azimkâr bis tedbire tevessül olduğunu — göster mektedir Cihan sülhünün — temini için garp dev'etler'nin sıkı bir zaruridir. #nrette temas etmeleri Çünnkü Fransız menfaatlerinin daha fevkinde bir Avrupa mede İngiliz Biyeti mevcuttur ki, bunun Lancak içtimai bir — aehenk ile terakki — edebileceğine bütün devletler kanidirler., Dimieata gazeti 24 eylül 1937 — tarihli — nüshasında | *Sulh yolunda İtalyanın uzlaşması, adlı — yazısında şöyle diyor: “Bugünün en büyük ha disesi, Nyon anlaşmasına İt- alyanın iİştirakıdır. Pariste toplanacak olan İngiliz, Fr- ansız ve İtalyan teknik de- legeleri, İtalyan deniz kuv vetlerinin konrole Işlirak ed ebilmelerini temin zımında lâzim gelen cihetleri müza | kere edeceklerdir. Niyonda imza edilen mu: kavelenin esas'ı bir bir surrtte tadil edilmesi mevzuubah değildir. Yalnız bu mukavelenin - tatbikine İtalyanın iştirakı için bir ko- dalite mevzuubahatır. İtalyanın iştiraki -büyük bir Akdeniz devleti sıfatiyle teklif olacaktır. Fakat oya edilen teşriki mesi, zaman muvazeneyi — onun menlaatine olarak ihlâl ed- ecek bir şekilde değildir. Müsavat var fakat hegomo- ni yok. Herhalde İngiliz ve Fransız deniz kuvvetleri bir atada, İtalyanınkinden faz la olacaktır. Bu yalnız bir şekil meselesidir. Hakikatte bir İngiliz Fransız hege monisinin tesisi esasen mev zubahs bile değildir. Gerek Londra gerek Paris - İtalya (Sonu dördüncü sayfada) cereyanını | temeyyül | hiçbir | Sebeıı—Mü_u harp Belki ekseri harpler para içindir. Fakat, Cenwbi Ame- rikada pul için de harp | ediyor'ar: Mikaraga ile Honduras hükümetleri arasında, bir | | ı pula yalnış olarak hududun diğer komşu arazisine teca - t vüz etmesi yüzünden harp çıkacağını daha evvel yaz- mıştık. Hakikaten bu mese- le bugün daha gergin bir söfhaya girmiştir. ve bir harpten pek haklı olarak korkulmaktadır. Zira, tarihte - hem de çok yakın bir ta: rihte - bunun bir bevzeri olmuştu: Gürültüsü hâlâ — devam eden Şako — muharebesine | | sebep olan mesele de, Para- | guvayla Bolivya arasında Şako arazisinin kati olarak taksim edilmemsidir. Bu ara zi Bolivya pullarında da, Paraguvay — pullarında da kendi memleketlerine mül hak gibi gösterilmiştir. | Numaralı seyyah! Honololoda büyük — bir ötele seyyah gelmiş ve bir odayı 14 gün için kirala- mıştır. Bu seyyah, odayı tuttu- ğu halde tam üç gün görül memiş ve bu hal mucip olmuştur. Otel müdü- tü her ihtimale karşı zabı zabıta marifetiyle açılmıştır Seyyah odada ölü o'arak bulunmuş ve yapılan tıbbt, ad'i tahkikatta kalp durma sıadan öldüğü anlaşılmıştır. Tahkikat tamik - edilince bu adamın Jül Briidbank, yani Âmerikanın ve belki de cihanın en büyük seyya hi olduğu meydana çıkarıl mıştır. Bu adama Amarika da “Bir Numaralı Seyyah. adı verilmiştir. Ve 18 Yaşındanberi seya hat etmekte imişi ——— endişeyi | tayı haberdar elmiş ve oda | En genç İngiliz generali İngiltere hükümeti Miısır kralı Faruğa fahri general Dlik rütbesini vermiştir. Bu | süretle İngiliz ordusunun en genç generalı, Misir. krali Fruktur ki, henüz 18 yaşın dadır. (p ** ccccAEECOSECOLDOCC0A TÜRKDİLİ Pazartesinden başka her gün çıkar Siyasal gazete.. Yıllığı: BO0 Kuruş Altı Aylığı:400 » Sayısı: ğ h Günü geçmiş sayılar 25 kuruştur. ADRES: BALIKESİR 'e y4n000003500000ccccccccedİ TÜRKDİLİ rnüuıoı.ıoooloo.ıııın 600 * h Ronlgen Mülehassısı Salâhattin ! — Bü defa Avrupa- ida — muvaffakıyetli (£ tetkiklerini — ikmal tederek şehrimi- * ze dönmüş ve has- âtalarım kabuletme 1 ge başlamıştır. : L YARCE Kış için yapılan hazırlıklar Almanyada kış — yaklaşır- ken bir Faaliyet başlar: Hü- kümet vatandaşlara kış İçin bazı vazifeler verir. Bunların başında bir yemek listesidir. Kışın ne yenecek? Bunun tayin edilmesini Almanyada herkes hükümetten bekler. Çünkü Almanyada — gıda maddeleri bol bol yenecek derecede değildir, — idareli yemek İâzımdır. Kış yemeklerinde takip olunacak nizam, “tek kap, gelen, dır: Her öğünde bir tek yemek yenecek, Bundan başka, haftanın, muayyen günlerinde et yen miyecektir. Çünkü o gün- lerde kasapların et satmala- rı yaşaktır. Diğer taraftan, kış tedbir- leri arasında, fakir'ere yar- dım meseleşi de vardır. Her Alman vatandaş kışın ne yiyeceğini hazırlarken, bu cüzi yiyeci ği bile bulamı- yan Almanları düşünür ve onlar için para verir Fakir- lere yardım için iane topla- nan günler vardır. Bundan başka, her istiyen Alman kış için fakirlere yardım te- şekkülüne teberruatta bulu- nur. Bu suretle toplanan her söne aşağı yukarı iki yüz milyon lira kadar bir ye- kün tutmaktadır. Hükümet bu para ile, fakirlere dağıl mak üÜzere, patates, konser- ve, kömür ve giyecek, ayak- kabı alır. Halktan toplanan ianeler- den başka, fakirlera yardım olarak memur ve işçilerden de maaşlarına ve ücretleri- ne göre vergi kesilir. a Kışın tek kap yemek ye mek usülü ile, memlekette kalan para da iki yüz mil- yon İira kadardır. Fakirlere yardım ianesile toplanan para her sene on” binden fazla bir nüfusa da- gıtilmaktadır. Gerek iane toplama, gerek iaşe dağıt- ma teşekküllerinde beş yüz bin kişi çalışmaktadır Şüphesiz ki kış - hayatı yalnız yiyecekten ve giye cekten ibaret değildir. Kışın eğ'enceleri de vardır. Kışın soğuk ve açlıktan — kurtarıl- maları için para — toplanan fakirlerin bu - ihtiyacı da düşünülüyor ve onlara, pa- tates, kömür, elbise verildi- ğl gibi, bedava sinema ve tiyatro biletleri de — dağıtılı- yor; konferanslara, konser- lere parasız girmeleri temin olunuyor. —— | Göl Şehri Bizim İspartanın - varsa! kulakları çınlasın! Çünkü Amerikada bulunan Portland şehri, gül şehri olmuştur! Bu şehrin sakinleri çiçek ler arasında nedense” - En ziyada gülü sevmektedirler. Her evin bir gül bahçesi vardır. Evlerin pencerelerinde de seçme gül sakuları göze çarpar Öyle ki şehir, güle garkolmuş bi gmeki