TEMAYIS 937 Nesir : Küçük Çehrenin Can İçen Gözlerine.. Hâlâ susnıyacakmısın. Hâ: lâ feryatlarına gönül kaptırıp emellerinle Bucaktan buca ğa atılacakmısın... Ne olüyor neden — yine yıllarına iİsyan eden çeh- ren sarı Gözlerin kırmızı dalgalarla dolgun. Yoksa dökülen yapraklar gibi kuytu bir. yamacın si- Hesine gömülmüş çürüyen.- Misin.. Evet çürüyorsun.. Acıyanın yök, — sevenin yok, himmet edip yanakla. Tından sızan yaşları kuruli- yan bir elin yok.. Belki de Olmıyacak da. Kasırgalarla dolu ömrü- nün her izinde sana gülmek- ten eser.. Görünmiyecek tğlamaktan kararmağa akan kalp kalacaksın.. '3 Akşamın hafif karanlığın da kuytu yuvamın kapısın: dan henüz uzaklaşmış taşan Rönlümü.. Mustarip hisleri- Mi biraz avutabilmek için İtad-siz — yol — aliyordum. Nereye, ne için — gittiğimin bile farkında değildim, bi kes sessiz yürüyorum. Yine karşımda Günün ton aşıklarından — ta'lı bir fenk giyen yüzü hırçın. can Yiyen gözleri karşımda gör düm. Güneşsiz anımın #biro ; gözlerden melerden - hayat — dile- Yen ben — oldum Tat Ü hem de yalvarır bir iştiha Ve gözlerine baktım. Sessizce im ol, benim ruhumda kal., Karanlıkların — oğluyum, â nur, bana sevda yarat ve kalbimle — bir olup Onuştum Sesimi duyan yalnız göz m, yanlız bikesliğimdi. O her zamanki gibi İlkayt bakışlarişle, dudak Pirdatmalariyle — arkadaş Slup ve çıkık, çökük kaldı Timlarla mücadele ederek ten uzaklaştı gitti 3 güneşi dökülen Kendimi küçük ve fakat Üsm avutan bir bah in bağrında buldum Koyu mavi renkli zam: ""“ır Gözleri kendine mık Fatte gibi çeken güller Tabiata şilr söyliyen bir özellik .. Taşıyorum. Gözlerim - yi- dalgalı.. Sonra içli bir ha 4İ Gönül çeken bir his duy a Gtim şarsan emel . Yine Hyorum. n taşan irmaktım, ta- ı." hehirdim — Taşan sahil kı: feryat eden denizdim imden geçmiştim. ka ine karşımda.. Gözleri ’.: içen hüzmeleriyle parıldı B,"',:." dadıkça koyulaşıyor. laşıyordu 'Kl'ınlık!ırın elem ve is —:Plııınl gömülmüş — gül Yen çehresine sahip kal ı:l: * Tabiatın o şiir kuca- k“ı D içli ve kederli uzak . u:'ndlııı istirap heceledi: Odamda buluyorum, yal K At n e küçük çehresin ruhu parçalıyarak kendine -Gün Ba Güneş nar danesini andı ran ve penbe yanaklardan yu- warlanan bir damla göz yaşı gibi mor dağların erkasına çekilirken o yinehayallerile başbaşa Koca köprünün yı kık bir. direğine yaslanmış gürübu seyrediyordu. Özcan, datma kalabalık tan kaçtığı için ve vahşi ruhlu tanınan bu genç mün zeviyi her akşam bu köp rü üzerinde ufkun kızıllığını seyrederken görenler - olur du. İşte yine bu — akşam, gün batarken ©o ufukta ba tan gün gibi kalbinde ya şattığı işığın yavaş — yavaş söndüğünü görüyor ve sev gilisini elinden kaptıranların duydukları acıyi duyuyordu. Tam altı ay olmuştu. Bir gün güneş doğarken sabah yıldızını, havanın en - güzel kızını görerek içerden yan- di Sevdi, Bildi, bilinmedi. Karşı duüydu ğu sevginin acılarını unut mak için bazen dağlara çe kildi. Fakat yine onu gör: meğe başları bulutları delen dağlar engel olamadı. Bir ay evvel, mabudesinin ni şanlandığını duydu inanma dı. İnafamadı ve inanmak istemedi sevilmedi Özcanın bu kızı delicesine sevdiğini duyanlar, onun la alay ettikleri için o da para ve mevki — düşkünü canlı mankenlerden uzakla ra kaçmağa çalıştı Fakat ne çare ki, bu akşam — gürübü | yorgun adımlarla eve dönerken kâ be edindiği sarmaşıklı evin yola bakan pençeresindeki | beyaz perdede birleşen İki vücudun kor gibi — yanan | dudaklarının hayali onu çıl- dırtmağa kâfi geldi. Ve ol duğü yere yıkılmamak için titriyen ellerile — divarlara dayandı ve uyuşuk bir kör. gibi sürüne nenin yolunu tuttu Eskiden ra seyrettikten sonra sürene meyha içtiği çeken açık elâ gözleri göz lerimde Ondan kurtulmak istiya rum. O yine gözlerimde | çoktanberi | hin lâhda giden bir yüzüyor, gitmiyor Ben ağlıyorum — dudakla- ram kıpırdıyor. Gönlüm ta: giyor İçli çocuk diyorum keadi kendimi avutmağa koşuyo rum Madem mezara kadar sü recekit bugünüm Ya gözü kör olsuydım Ya kalbi taş olsaydım Günden güne arlıyor tü- kenmiyen şu hüznüm Gövde kalp — İstemezdim kesik bir baş olsaydım Evet elemlerle eş olup avunuyorum da. Ne yazık elâ gözler bana tatlı bakmıyor. Mehmet Al Kayman TÜRKDİLİ tarken- Salih Vecdi Bora olurdu. Fakat bu akşamki kadar — içkiye susadığını hiç duymamıştı. İçmeden serhoş olanlar gibi sendeli- ye sendeliye — meybaneye girdiğini görenler onun sa- bahtanberi içen bir serhoş | olduğunu sandılar, halbuki | içkinin — tadına bakmıyan zavallı Özcan içeri girer girmez bir köşe ye büzülerek ilk defa içti, içti Önündeki barda- içindeki kan renkli şa rapla beraber elinden alınan sevgilisinin sonsuz acılarımı da beraber içti, içti (Her kade- basa- mak olduğunu) bile bile içti. Bir ara onu tanıyanlardan biri kalkmayi teklif ettiği zaman ©: Bırakın içeyim sabaha ka dar Bu akşam herlaraf geldi bana dar Bulmadan kendime vefalı | bir yâr Zavallı başıma artık düş | lü kar | Ver oğlum bir. daha kalp ağrım dinsin Yetişir bu sahne bu perde insin İçimin azabı içime sinsin | Mezarlık bir vücül daha idinsin. Bırakın iİçeyim sabaha ka- dar Kendlinden geçeyim saba ha kadar Bir çicek seçeyim sabaha kadar Aliaha kadar Diye söylenmeğe başladı. | Meyhaneden müşteri çıkımca o da kalktı ve sal lana sallana kaldırımlarda uzıyan gölgelerle buşbaşa do- laşmağa başladı. Ne kadar dolaştı — bilinmez. Hir yo lun köşesinden dönmek üze re iken uzakta gözüne ili şen bir ışığın davetine uya rak, köşe başındaki lokan taya girtdi. Bütün m: boştu, yalnız mutfağa yakın masalardan birinde üç dört arkadap oturmuş hem din: leniyor, hem — de gül önünda coşan bülbül — gibi | şarkı söyliyen bir — gencin iç yakıcı nağmelerini dinli> yorlardı. Özcan içeri girin- ce, onu tanıyanlar, hepbir den çağırdılar. Gitmek iste- medi. Çünkü o, bu akşam hem kendini dinlemek inte- diği gibi. hem de göründüğü gibi olmıyan, olduğu — gibi | görünmiyen kimselerin ra- hatını kaçırmak istemediğin dem daha doğrusu bazı ma> nevi sebepler yözünden bu Bırakın — çıkayım son gitmek istemedi. Fakat israr edince dayanamıyarak gidip masalarına oturdu ve tek- rar onlarla beraber içmeğe | başladı. Henüz oturalı beş dakika olmadan ve içinde yanan ateşi söndürecek ilk | yudumu yuvarlar yuvarla: maz ortada taşmak üzere bulunan bir bardağa bilmi | vereceği başlıca gazetelerin | Hearet münasebetleri, | nomik teşriki mesal ve de | suyun hükmi Romada Mühim Görüşmeler Oldu. ( Baştarafı birinci sayfada ) Neurath ile B. Mussolini ve Kont Çiyano — arasında | müteaddit mülâkatlar yapıl- | mıştır. Bu mülâkatlarda si yasi ve iktisadi meseleler Rörüşülmüştür. Londra, 5(Radyo) — Mor ning Post gazetesi, Roma mülâkatından uzun uzadıya bahsetmekte ve: “Bu müzakereler yeni bir plân için yapılmaktadır. Bu günlerde İtalya ve Alman yanın yeni, yeni tekliflerini beklemek icabeder., Demek- tedir. Parisin Tan gazetesi de aynı mevzu Üzerinde: *Bu mü'âkat, General Von Blumbergin ziyaretinin mu kaddemesidir. Bu da göste: riyor ki Almanya ve İtalya aakeri ittifak akdetmiş va- ziyettedir. Bu a i ittifak, iki devletin yeni taleplerine sebep olacaktır., Demekte dir. Siyasi Görüşmeler Londra, 5 (AA) Jowr “gazetasi bu günlerde Lon dra ve Pariste — çok siyasi | görüşmeler vaku bulacağını ' bir gel Lunu idüületleri.di; bakanlarıcın İngiliz Kralının taç geyme merasimi müna - #ebetile seyahatinin İngilte re ve Fransa devlet adam larıma — kendilerine"” teikân Roma - Berlin — mihverinin tesirlerini izaleye matuf ol acağını yazımaktadır. ——— İmparatorluk konleransı Londra, 5 (A.A.) — İm parâtorluk — parlâmentö'ar konferansı bugün bütün do- | minyonlar parlâmento he | yet'erinin iştirâkile Maliye bakanı Çemberlaynıh baş kanlığında Vestinster Halide toplanmıştır Müzakereler harici siya set meseleleri üzerinde ce- reyan edecektir. — Milletler Cemiyeti. — milli müdafaa, eko niz meseleleri bu meyanda - dir. yerek döktüğü — bir damla göz yaşı onu taşırttığı — için ortada soğuk bir rüzgâr ee muğe başladı Özcan, henüz gün batar- ken taparcasına sevdiği bir vücudu başkasının kolları arasında görmek felâketile karşılaşan bu bahtsız, kalen- der içkiden yalnız bu ak şam en çok teselli umarken bir damla göz yaşı ile taşan kanun'arının münakaşasına meydan ver memeğe çalışarak oradaki lerinden af diliyerek yanla rına oturduğu İçin en bü: yük günahı istemiye istemi ye — kabullanıpta lıklara karışırken bir. cami kapısında gördüğü şu satır- karan | ları tekrarlamadan kendini lamadı: Sev seveni hâk ile yeksan olsa da Sevime seviniyeni — Mısıra sullan olsa da | taraf edecek arsıulusal Amerika Buıhııuıi—siâifı sulhunu temin etmek - için hazırla- nan muhtarayı tetkik edecek Nevyork Taymis gazetesi- nin Vaşington muhaAmbiri e rika Cumhurreisi Ruzveltin bu tatil esnasında Amerika, parlâmentosunun mühim er- | kânından biri tarafından ha zırlanmış olan bir, muhtura- yı tetkik edeceğini haber ver-| mektedir. Arsıulusal mühim bir — değişiklik yapacağı söylenen bu muhtıranın ma ddeleri — şunlardır: Madde | ri: *İki memleket yeni bir tediye mukavelesi hazırlamak için bir anlaşma. | Madde 2: — Sılâhlanma. *İki memleket orasında bir ademi tecavüz paktı ya- pilması Bu pakt Amerika birleşik devletlerine bütün deniz büyük Okyanusta tahşit etmek im kânını verecek; bil muküabe le İngilterede Atlas denizin - Harp borçla arasında kuvvetlerini | de kendisini tam bir emni yet içinde addedeceği için | bütün deniz kuvvetlerini le- tediği herhangi bir yerde (faraza Akdeniz ve Kızilde | nizde toplıyabilecektir. Madde 3: malar: Ticari anlaş- Karşılıklı menfaatlere müs- tenit bir ticaret mukavelesi akdedilecek. Bu mukavele ye kiymet nirbetsizliği olma: ması için Dominyonlar da dahil olacak ve tarafeyin istihsalâtta iş saatlarile ame le ücretlerinde ayrıca — tali anlaşmalar yapacaklardır Madde 4: Para siya seti “Dolarla sterlin kıymet lerinin muayyen bir esas üz erindedevamlı surette ve st- erlingi esas tutmuş olan dev- letlerin (ve belki de Fransa nin) paralarını da ihtiva ed- er bir şekilde tesbiti.,, Madde 5: feranaı, “Arsıulusal nihai bir ka bütün arasındaki Dünya kon: rara ulaşmak üzere dünya milletleri münakasaları tetkik ve ber bir konferans kurulabilmesi için bu konferansın davetinden evvel İngiltere ile Birleşik Amerika ında tam bir uyuşma ve anlaşma yapı! ması. Madde 6: kası: Birleşik Amerika devlet hazinesindeki altın stokun dan 550 milyon dolarlık al tın parayi tedavüle vazet- meği ve hazinedeki diğer altınlara ilişmeden yeniden iç ve dış piyasalardan teda- rik edilecek altınlarla para darbını kabul edebilir Bu muhtırayi yazan siya #i adamın, muhtarısını cum hurrelsi Ruzvelte vermeden | önce Londra siyasi meha fillerini iskandil ettiği ve on- lardan müsait cevaplar al Aitın poleti | tasdiknamemi dığı da bildirilmektedir. .SAYFA: İtalya ' Kralı Ilııi;nnlıyı gidecek Belgrat, 5 (Radyo) Bu ayın 17 sinde İtalya kralı ve Kraliçesi Budapeşteyi ziya- ret edeceklerdir Dalmaçya — sahillerinde gemiler Belgrad, 5 (Radyo) ilk yarısında Dal- maçya ile — Miısir arasında yeniden — öonbeş günde bir hareket eden gemiler işleti Bu ayın | lecektir. — Kamutay müzakereleri (Baştarafı birinci sayfada) ya yaptıkları seyahatlar es. nasında haklarında gösteril- D amiş olan dostluk tezahüratı dolayisile Kamutay tarafın dan Yugoslav meclisine te. şekkürü mutazammun gön derilmiş olan telgrafa gön derilen cevap telgrafı okun- muş ve bugün Mamak ci | varında vüku bulan infilâk hakkında sorulan bir. suale | karşı İç Bakanı ve Parti Ge nel Sekreteri B. Şükrü Kaya izahat vermiştir -eee e Müthiş bir infilâk Ankara, 5 (AA) — Ma mak civarındaki mermi ta miri ve boyama imalâthane sinde bir yangın çıkmış ima- lâthane amelesile memurla- rın çalıştığı bir bina yanmış. tamir edilmekte olan bir depodaki mermiler de infi: lâk etmiştir. Yangın — söndürülmüştür. Şimdiye kadarnüfusca zayiat tesbit edilmemiştir. tahkika ta devam ediliyor. — türema — Dükdü Vintsor dün Parise geldi. (Baştarafı birinci sayfada) suna hareket eylemiştir Sabık kralın — bindiği otomobilin — önünde ve arkasından — Fransız — eivi memurlarile dolu iki etomobil gitmekte Idi Sabık kral, saat 13,35 de şatoya vasıl olmuş ve tah tından indikten sonra ilk defa olarak Madam Simpso na mülâki olmuştur Dük Dö Vindsor, kendi elile (Sanbul Cato) ormanın dan toplamış — olduğu bir demet çiçeği verdikten son- ra Madam Simpsonu kucak- lamış ve kendisine refakat edenlerden ayrılarak Ma- dam Simpsonla şatonun da irel mahsusuna çekilmiştir. Söylendiğine göre, sabık kral, düğünden sonra sabık Madam Simpsonla Dalmaçya sahillerine giderek Dubrov nikte ikamet edecektir. Kayıp tasdikname 932 . 933 senelerinde Ba- hkesir Sultanisinden aldığım kaybettim, Bu kerre yenisini alacağım- dan eskisinin hükmü kal- madığını ilân ederim. Balıkesir Emniyet Di rektörlüğü 23 numa- ralı polis memuru Haydar Uras