Olmiyen Ve Ölmiyecek Olan Bir Sanatkâr: Puşkin.. Daha 183) senelerinde Avrupanin en meşhuür münek- killeri, Shekspeare, Şehiller, Eyron, kadar olgun — bir şahsiyetin beynelmilel sanat âlemine gelirdiği — yenlliği yazmakla biliremiyorlardı. Bu, Rus şdiri Aleksandır Pu şkindi. O Puşkin ki daha pek genç yaşında çarlığa ka rşt şiirlerinde şöyle isyan ediyordu: «Baylar!. Size taç ve tahlı veren tablat değil kanun- dur. Siz halkın üslünde oluruyorsunuz. nuh sizin âstünüzdedir » Püşkin düşüncesl uğrunda diyar diyar sürüldü, Hayatı mücadeleler, istiraplarla geçli, nihayel güzel karısı Na talya için giriştiği bir düelloda yara alarak hayala göz- lerini yumdu. Puşkin öldüğü zaman onu seven, onu sayan ve on un bir daha dönmiyeceğine inanan halk; çarlık korku sunu da unularak evinin önünde: — Puşkin bizimdir. Diye haykırdılar, Puşkinin öldüğü evin önüne toplanan elli bine yakın halk bir deniz gibi dalgalanıyordu. Çar - Nikola; aristo kralların değil, caşağı tabaka» nın, easil olmuyanlar» in bu heyecan ve coşkunluğu önünde şaşkına döndü ve bir gece yarısı Puşktnln cesedi jandarmalar tarafından evi- nden çalındı. Halkın sevdiği adam, halkın gözünden kâçırıldı, ce. sedi bir yük arabasına atılarak götürüldü. Bügün, yal nız Sovyetler Birliğinin değil, bütün dünyanın lânıdığı Puşkin yüz sene evel İşte böyle gömüldü, Puşkin öldük- ten sonra da Çarlık için korkunç bir adam olmakla devam etli. Gazelelerde ölümün sebebini yazmak bile ya- Fakat <bedi ka sak edildi: «Ştirimizin güneşi söndü» Diyen bir. Yazele hakkında takibat yapıldı Saraya karşı: *Hürriyelin, dehanın, şöhrelin kalilleri, diye haykıran genç ve ateşli bir şdir Kafkasyaya sürül- dü. Paşkin adım kimse ağzına alamaz, ondan bahsede inez oldu. * TÜKKDİLİ # e | t) Ü Sındırgı Dünde Bir Kazası Dün de İşarat ıııii'ıniıîümlıılınn dıkkatınazarını bir daha ehemmiyetle celbediyoruz.. Gece geç vakit aldığımız bir habere göre Sındırgı yo” lunda dün bir öotomobil ka- zası daha olmuştur. Şoför Hüseyinin idaresindeki kam yonda buülunan yolculardan Biğadıçlı Halilin kolu ağır surette yaralanmıştır. | Yaralı Sındırgıya — kadar | gitmişsede orada hükümet döktorü — vüziyeti tehlikeli görerek kendisinin şehrimiz hastahanesine gitmesini tav siye etmiştir Halil bunun üzerine Sın dırgıdan dönerek hastahane ye gelip tedavi altına gir miştir. Gıç vakit olduğu için hı ı | Olan bir kaç gün evelki bir Yolunda Oldu.. diseyi daha Fazla tahkik et. mek imkânını bulamadık Tahkikat neticesiride ötomo bilin devrilerek mt-yoksa di ğer bir şekilde mi bu kazaya ildiği elbette mey aktır. Dün de Sındırgı yolunda Otomobil . otomobil kazasını yazmış. bu münasebetle mahalli be lediyelerin — nazarıdikkatını celbetmiştik. Bir gün geçmeden bu de- fa bu kaza vukua gelmiştir. Bu hayati mesele üzerinde alâkadarların bir daha ehem- miyetle dikkat nazarını çek. melı faydalı buluyoruz. Halkevınde Hükümet Tiraat ııilüıi tarafından bir konferans verildi. Akşam Halkevinde Ziraat müdürü Hüdayi Ekerman tarafından (otların ve ağaç- ların bünyesi ve aşı esar ları) hakkında güzel hir kon- ferans verilmiştir. Hüdayi En müstebit bir devirde lııırrlye! için bağıran, geniş | pkermanın koönferansı salo kütleler üzerinde nüfuz temin eden Puşkin: dünya ede- biyalı içinde de yüksek bir mevki işgal eder Bunu an- latmak için eserlerinin 84 — Jisana tercüme edilmiş oldu ğunu söylemek kâfldir. Yine o ayni asırda yetişen garpli edipler ve muhar rirler üzerinde — olduğu — gibi bunları takip — eden edebiyal nesilleri üzerinde de büyük tesirler yapmıştır. Vaha yüzlerle yıl geçse de Paşkinin yazıları, kwraklığı tiş yeniliğini, tazelik ve kuvvetini kaybetmiyeceklir. Püşkia: uzun yılların içinde ölmezliğini kaybetmemek mulltluğuna eren sanolkârdır. Sevin Sel- Akan Ekzeji Monümantum YAZAN: ALEXANDR POULHOUİN Kendime yükselttim kendi gücümle El harcı olmiyan bir âbideyi, Milletimi ona çeken yolları, Asla dikenlerle örtülmiyecek, En yüksek sütundan daha yukarı Eğilmiyen başı göğe değecek... * Ben ölmiyeceğim bir lahza, hayır, Ve ruhum sazında yaşıyacaktır, Bir şâir kalsa da yer yüzünde tek Şöhretim ebedi uzayacaktır. * Adımı ancak ne varsa diller Muazzam Rusyanın içinde yer yer Mağrur Slav oğlu. ve Fin evlâdı Dağında başı böş dolaşan tüngüz, Ve bozkırlar dostu kalmak, beraber. , * Sevecek her zaman beni milletim, Çünkü asil hisler dağıttı sazım, Bu zulüm asrında hüriyet dedim, Dedim düşenlere merhamet lâzım * Ey ilham, boyun eğ ilâhi emre: Ne hücumdan çekin, ne taca göz koy, Kayıtsız ol methe ve hakarete, Aldırma ahmağın söylediğine, nu dolduran dinleyiciler ta- rafından alâka — ile takip edilmiş ve konfetrans sonun- da kendisi şiddetle alkışlan- mıştır. Halkevi ayrıca İstanbulda bu yaz yapılan — kırk gün kırk gece eğlencelerini gös- teren Kermes filmini gös termiştir Unutulmuş Çehreler Halkevi gösterit kolu bu piyesi bu gece öynüyor Bir iki haftadan beri ha zıtliğile uğraşılan (Unutulmuüş Çehreler) adındaki üç per edelik piyes bu gece temsil edilecektir. İçtimal — bir. mevzüdan alınmış olân eser zevk ve heyecâanla seyiredilecektir Oyunda bir çok gençler tol almıştır. Piyesten başka ayrıca 'İki ahbab çavuşlar) adında bir perdelik komedi de temsil edilecektir. Nüfus nııinîlırfı sında tayinler Dursunbey Gökçedağ na- hiyesi nüfus mMmemurluğuna Yağcılar nahiyesi eski nüfus memuru Halit; Savaştepe nüfus memurluğuna Durak nüfus imemuru Şefik, Durak nahiyesi nülus memurluğu na da Kireç nahiyesi eski nü- nus memuru İbrabim tayin edilmiştir. Meclisten II milyon lira- lik fevkglâde tahsisat istedi İstanbul, 13 (Hususi) — Hükümet, fazla varidatı ka rştlık göstererek meclisten 11 milyon liralık fevkalâde tahsisat istemiştir. Bu paranın —üç milyon Hirası, zirai kombinalar ku rulmasına karşılık — tutucak- tır. —- ——— Sındırgıda inhisarlar am- barı dar geliyor, Sındırgı (Hususi) — 936 Tütün mahsulü kumpanyala. rca hararetle teseliâm edil mekle ve bir taraftan sevk kış gitmesi — bu sene tesellâm muamelesini ağır götürmüş ve bilhassa inhisar idaresinin olmaktadır. Havâların ambarınımn tek — ve istiaba gayri kâfi olması bu idate- nin tesellümde kumpanyola rdan sonra bitireceğini gös teriyor. Gelecek sene teşki lâtı için halk faaliyetle ça lışmakta ve ekilmiş fideler den bir kısmı şimdiden me ydana çıkmıştır. — ah fi ae llnıılm üııvı zahire İiatları UNLAR: Azami Asgari K. K. 55 Randıman 960 950 G07 j 920 910 70 e 860 — 850 B0 a 800 790 ZAHİRE: Buğday 5,25 . Yerli Sert 5,25 4,50 Yumuşak — 5,50 5,75 Hariç piyasadan yelen buğday Yumuşak 6 6 Sert 7,50 7,50 Mısir 4,75 4,25 Arpa 4,75 450 | hemen | kapalı olacaktır. Ege Hiluaıiniıîı_sınıki lü- tün satışları Vilâyet çevretinde Sındı rğı ve Ayvalıkta gerek — in- hisarlar idaresi ve gerekte Mmühtelif alıcı kumpânya ve şirketlerle Felemenk, Amerika ve Almanya gibi firmalar mübayaalarını ik mal etmişlerdir. Netice itib arile bu yıl şŞötişen — fazla miktardaki — mahsullerden de ekiside satılmamış tü tün kalmamıştır. Bu bölgelerdeki tütün «sa- tışlari 90 kürüşa kadar yü- kselmiştir. Bu vaziyet zürrar memnun| edecek bir nisbet teşkil et- mektedir. Bütün firmaların bu min- takalardan mübayaa ettik. leri tütün iki milyön ki loya yaklaşmıştır. Marmara bölgesine dahil olan Gönen, Ağunya, Çakır- da inhisarlar — idaresi ve mühtelif alıcılar tarafından tütün bayline başlanmıştır Vilâyet merkez köylerile tütün ekiciler mahsullerini inhisarlar anbarlarına indir meğe ve satmağa başlamiş lardır. Bu şekil ve şerait altında bir ay sonra zürram elinde hiç mahsul — kal- miyacaktır. Yine inhisarlar idaresi ta- rafından tütün ekicilere kr edi de açıldığından bu vazi yet bütün tütüncüleri mem- nun edecektir. üi li pt Ayın Tarihi Matbust Umum Müdürlü ğü tarafından her ay çıka rılmakta olan *Ayin Tarihi, nin son 33 cü sayısın da çır kmnıştır. Çok zengin bir mü nderecatla çıkan bu aylık mecmua, dünya Üzerindeki geçen ayin siyasi, iktisadi ve kültür hüreketlerine nid çok müufassal ma ümatı mu htevi olan “Ayın Tarihi, ni okurlurımıza tavsiye ederiz. Çotuk Ankara çocuk — esirgeme kurumu tarafından her haf ta çıkarılan “Çocuk, mec muasının 20 inci sayısı da çok zengin bir münderecatla çı kıştır. İçinde çocuklarımı zı yakından alâkadar ede- cek huşu yazılar vardır. De- geri yalınız beş kuruş olan bu mütenevvi okurlarımıza bilhassa tavsiye ederiz A rif.e»;e“w_ Dükkânlar Kapalı.. Kurban bayramı ayın 22 inci phzartesi gününe tesa- düf etmektedir. Arife pazara rastladığın l dan, bu gün de — kanünen dükkânlar açık bulunamıya | cağından arife günü her yer 14 ŞUBAT 937 ? TALTMM Tarih tadir? Bir millet kendi — taril öğünür, sözü n& kadar d! ru bir sözmüş. Bu kelil lerin ifade eltiği manayi &/ lamiıyanlar bence dar dü nceli kimselerdir. Tarih nildiği zaman, aklımıza gelen şey; geçmişteki * kayi,, dir. Yarih; bir milletin âcı tatlı vekayilerini bütün Çi laklığile ortaya koyan ilim kaynağıdır. Eğer tarih kelimesini fassalen yazmağa kalkil! sak yüzlerce sayfalık kosk! ca bir kitap yazmış © Binaenaleyh kısacık yı ak bence dılı*ı doğrudur. Geçen gün, bu mevzu erinde iki arkadaş kol yorlardı. Birisi diğerine: — Bazı kimseler ta uğraşacağına içinde duğumuz atrın terâkki! üğraşsalar dâahâ iyi o mı? Ve üzun uzadıye kaşa yapıldıktan sonra * ğeri muhatabına: — Evet.. Düşünceniz doğru olmakla beraber: rih ile uğraşmak, her an için lâzımdır. ve şat dedi. Diğeri telâş içind — Hayır -. Hayır.. Be tarihle uğraşmak hiç bir hareket olamaz D doğrüsu tarih bence *hiç, tir Kulak — müsafiri arak dinlemekte — old bu sön sözler üzerin€ iki arkadaşa bakdım, tırn da güldüm. Çünkü hle boş reket olduğunu söyli rih, kelimes nin ifade detin ve yümullü daha öğrenememiş. Vi hutta tarih hiç okumf Meselâ: Biz Türkler, man, her yerde ve her söz söyleyişimizd mizle iftihar ederiz. — Bügün tarih — ilmi, ilimlerle yanyana gidiy” Bu iki arkadaştah t bir “hiç, olduğunu vöY kimseye soratım Bü derler? Kısaca: — Tarih ilmin y Her millet kendi t& iftihar eder K. Kânı flkp -eee 4 — Kadınlar mekt Kaliforniyada kad lüpleri federasyonund him bir imesele gör! ve şu karar verilmi! Bir kadın kocasını! ocağına merbutiyet kati temin için kad 1 — Öğle yemeğit! ve en hoş şekilde lidirler; 2 — Kocalarile iki akşam gezmeğe fakat diğer akşamla ları serbest birakin 3 — Ev masrafı! let masrafıaa tercih dirler? 4 — Pazarları ni yemeğe davet 5 Eğ:r söz heveslisi ise kocalı ve memnuniyetle lidirler. 6 - Kocalar önüf vvetli ve haklı bile daima zayıf fakat görünmelidirler.