| Birinci, Kânun 20 Dışarda Türkiye: Türkiyanin Dış Siya - sası Barışın Temelidir. Atatürk 'Türlıi;;srıfgarbm bü- | tün inceliğini ve yeniliğini ta- mamen benirmsemiştir. Fransanın Tahran Elçişi Bozzi, Wyans Fransez binası sa'onunda “Yeni Türkiye, mevzu u çok parlak Lir ko- nlerans verdi. Elçinin Tahranın yüksek sotyetesine hükümet diplo ması mehafiline mensub gü zide bir dinleyici kalaba'ığı karşısında — verdiği bu. kon ferans gerek mevzu ve ge rek seçkin konferanscının yüksek şahsiyeti üzerinde büyük bir alâka uyandır mıştır. n Bu mühim konferinsın Türkiyenin — dış siyasasına dâir ©'an kısmından bir pa rçayı naklediyoruz. Bozzi €umuriyet Türkiyesinden si tayiş ve taktirle bahsettik ten sonra, Közü Türkiyenin dış siyasasına gölircrek ko nfcransına şöyle devam etli: *Atatürkün meydana ge tirdiği eserin bir kısmı var dır Li, bugün onun üzerinde | | israr edeceğim Çünkü eve- l lâ dip'omat — sıfatile onu daha iyi takdir edecek va ziyelteyim, saniyen, bu kı sun bence daha takdire şa yan Mmem'eketini orduların elinden kurtarmak için harp meydanlarında ya pliğı işlerden daha — öetura> ne, Abdülhamit imperator. hağunun yerine modern bir devlet kurmak için vücude gelirdiği dahil devrimlerden daha hayret vericidir. Onun dip'omatik eserin den bahsetmek istiyorum Atatürk, bu eseri wücude getirirken kencisine iki de ğerli arkadaş — bulmuştur. Bunlardan biti, Lozan ma ahedesinin akıl — başarıcısı , Başbakan İsmet İnönü, di ğeri sahip olduğu yüksek bim' költürü sayesinde ha kikatleri kuvvetli bir gözle gören dolgun bir zebâye malik, Dışbakamı Tevfik Rü- Hü Araş diır. Muzeifer bir askerin elin- den ki'ici birakip, nefsini tımımıle barış sahaşındaki ULUSAL ROMAN: N& 21 iKiNCI BÖLÜM lâ Naci Paşa doktor Rızayi bir köşeye sıkıştırmış bir va- kitler Kudüs defterdarı ile olan meraklı bir “'macerasını an İatıyordu. Leylânın annesi Cemilin' teyzesi ile beraber di. Bu ufak grupta daha bir kaç kadın İstanbulun paha hlığından şikâyet ediyorlar- dı. Cemil uzaktan akrabası olan Fehmi efendi. isminde bir posta memurile eski bir aile hatırasından, Cemilin annesinden bahsediyorlardı: — Leylâ iki genç ırkq;dııı j | | iş'ere hasredişi nadir görül- müştür. Napolyon Amyen sulhundan vc Tilist muahe- | desinden sonra bile harp gürültüleri içinde yaşamak- tan uşanmamışlır. Lozan muüahedesi — türki- yenin, elde etmek hakkımı kendisinde gördüğü şeyleri ona iade ettikten sonra At atürk Avrupada ve Asyada | bırakılan araziden Muzmer | hiçbir - fikir - beslemeksizin, | vazgeçmişti. | O, Musu un hattâ petrol. ları da dahil olduğu halde, ingilterenin sürekli düşman hğina değmiyeceğini anla mışti. İskenderon — körfezin: de yapılan bazı tazhihler- sonra: Türkiye, Suriye ara> | zisi üzerinde de hiç bir id.- ! dia dermeyan — etmedi ve mazide kendisine birçok za- rarlar veren bütün garp ül- kelerinden vazgeçti. Ve sırf Şundan bundan İıyarz ile gezen bir gün- lük çocuk Yeni doğmuş ve henüz bir günlük olan bir bebek in gilterede şimdiye kadar eşi ne rastlanmamış bir macera geçirmiştir Babası, bu yavruyu anne- sinden habersiz olarak ı'ıp darmış sarina amış ve bır tayare içersine koyarak in giltere üzerinde 2000 kuılevıı irtifaa havalanmıştır Tayare hava boşlukların. da sıçramış. — yuvarlanmış, | kaymış ton hızla ilerlemiş | ve on Leş dakika bu halde gittikten sonra Greyvsend hava limanına inmiştir. FHir günlük çocuğun bab ası Braven isminde ve Gre yvesend hava - limanında mühendis olarak çalışan bi ridir. Çocuğu, tayare istasyon una arkadaşlarına göstermek Üzere götürmüş, herkes be ğenmiş “Maşal'ah, nevinden $ÖZ er söylemiş ve sonra onu tekrar tayare ile onbeş da- kika içinde evine ınneılniıı yanına getirmiştir. Annesi havadisi Mdin:e ! ginir bubranları geçirmiştir. Babasının ve tayare pil- lotunun anlattığına göre, ço- Rendi; Gillştipin hixay'arl| Çeda bi “baya, futmamış.. na ve uzun: zamandanberi | ©" * N :ılam gittiği — gibi ilm ll odilen. arazlajlar dez | amünür. ğer vermeğe nefsini has- B> A Balkesir il husust muha- | retti. yabancı | | mıya azmetmiştir; ( lLl V hl“çlL ARI Yeni türkiye başarıcı ol kendini müdafaa edecek vasıta'ari Herdi Ea nti Hömdaşi bözüü | dünyanın diğer kısımlarını kap'ayabilecek olan karışık- lıklardan uzak kalmağa ka- rar vermiştir. Ve evelce ke- ndisine rak p ve hasım olan hüdüt komşusu — devletleri sadece dest değil müttefik edinmiye muvaffak - olmuş tur, İran, mazide Türkiyenin kâh istilâ eden kâh isti Uğrıyan bir! komşusu 3 Atatürk eski İran krallarının tahtında kendisi kadar kah- raman, kendisi kadar iyi gö- rüşlü bir hükümdar bulmak mazhariyetine verdi Manası kalmıyan asırık rakabete elele vererek hatime çekti- ler, Rıza Şah pehlevi An karayı ziyaret etti. Atatürk yakında, bu ziyareti iade et- mek üzere Tahrana gelecek- ür, YAZAN: MUAMMER GÖZALAN na piyanoda Şöpenin bir melodisini çalmakla meşgul- dü Bir aralık ikbal kalfa içeri girerek Cemilin ku'a- ğına bir şeyler söyledi, Do- ktor derhal dışarı çıktı. Me rdiven başında genç bir do ktor yüzbaşısı onu belki yordu İki arkadaş büyük bir hararetle kucaklaştılar. — zelim.. Sen ha?.. Gözlerime inanamıyorum. İşte insanı böyle en mesud gününde rahatsız ede rler. —— Ne kadar memnun ol- SĞ çi b BĞ V eai eee sebe direktörlüğünde: Hususi idareler tekaüt sa ndığından emekli ve öksüz Terin 935 mali yılı 3 ncü 3 aylıkları verilmeğe başlan mıştır. Alâkadarların hususi muhasehe dairelerine müru caatları ilân olunur ç, Müftülükten CİNSİ KURŞ Buğday 10 Arpa 13 35-60 Randıman Un 22 70 Randıman Un 20 | 80 Randıman Ün 18 | Kuru Üzüm 37 | Hurma B4 Kenlimizin geçerine gö re bu sene sadakaifiltre kıymeli yükarda gösteri Hnişlir.Fitre ve - zekâlın yordumurzurn Hava kuvve Hlerini arlırmağa çalışan Hava Kuramuna verilme- | Si düğümu (ıhmiu edemezsin. Gel içeri girelim seni karı- ma. misafirlerime, takdim edeyim. Doktor Cemil narin gövde- M genç yüzbaşının koluna girerek onu salona geçirdi Her kes bu yeni gelene ba: şim çevirmişti doktor yük sek sesle Selimi salondaki lere tanıttı. Birden hetırla. miş gibi; > Sana, ilk - tanıtılacak kimseyi az kaldı unutuyor dum dedi ve — onu elinden tutarak bitişik odada arka- daşlarile beraber bir moda mecmuasının — yapraklarını karıştıran Leylânın — yanına götürdü — Leylâ sana çok sevdi ğim bir arkadaş tanıtacağım: — Doktor” Selim. — Karım Leylâ , İki genç selâmlaşdılar. Doktor ?cllm Leylânın uza - Yurddaşı üstü | ve allı değerli anlikiteler, İ anıllar ve larihi eserlerle * Türk toprağının doludur. Bunlar Türk UL usunun dünyada ilk kül türü kurduğunu, — Ulusu ,A, muzun başka uluslara | költür. önderliği ettliğini | bülün — acuna - tanılacak şahillerdir. İnsanlık kül ! lürünün kuruluşunda, ge- $ lişiminde ve ilerleyiştrde Türk Ulusunun - yaratıcı | andaçlarım — korumakla «Türk Tarihiv ni | muş oluruz. Yurddaş, Ula Cumur koru | yaya tanıtınağa — çalışan Türk tarihi kurumu, bü lün çalışmalarında tarihi | eserlere - dayanmaktadır. Bu eserler heplmizin ulu İ Başkanımız Ataiürkün Yü- ce Önderliği altında Türk | Tarihini - başlangıcından başlıyarak — incelemekle olan ve «Türk tarihi» nin ldan, yabancı illere ve el lere geçmekten korumak her Türk için Ulusal bir ödevdir. Yurddaş, bu öde vi canla, baş la erine ge- tirmeğe çalış Tarihi ese- rler bulur, böyle eserlerin || yerlerini görür veya işi Ürsen, bu eserlerin şunun lıııımıı eline geçmesine meg,-drııı vermmeden müze- lere ve hükümet adamla- rına haber ver Kendi ke ndine usulsüz ve tarih devirlerini all tist edecek toprak kazılarında bulu nımaz Böylelikle define | ıırı;/ıımğ:nı diye, bulaca- ğın eserler ne sana, — ne | de larihe yarar. Sana at- alardan kalmış veva eli- ne geçmiş olan tarihi eserleri de yabancı ellere kaplırma, Bülün bunları Ulusal Kurumlara vermek kulsal amacın olsun Turk Tarih Kurumu —. . a Evlerinde silâh - bulundu eskiliğini, genişliğini ve yüksekliğini bütün dün- İstanbul, 19 (Özel)— Ak sum şehrinde bazı Habeşle snn 3 İşık Sondurme I 'enemeleri | Şehirde ışıkların söndürülme tecrübesi 23 12-935 pazartesi günü saat 21 de başlayacak ve 20 dakika sürecektir- | — Şehir beş mıntakaya ayrılmıştır. Her mintakada bir baş kontrol ve yanına döder kontrol verilecektir 2 — Deneme esnasında hükümet ve belediye doktor- ları nöbetçi eczahanesinde hazır bulundurulacak ve hasta- hane otomobili bu eczane önünde bekliyecektir varlığınt gösteren, bu ata *w | sal, müşterek malımızdır. Onuh İçin bu eserleri yı kılmaktan, harap olmak - * | bilecektir. Yeni Tesisatla Sahipleri Tarafından AÇILDI nakliye ışıklarının dışarıya sız lendirecekler evlerden tedarik edenler pençerelerine s'yah perde çekmek suretiyle ışığın dışarıya sızmasına mani ola: caklardır. Bunu tedarik edemiyenler ve yetiştirememiş ol- nlar bu defaya mahsus olmak gerekse petrol lambası) söndüreceklerdir. Buna riayet etmiyenlerin bu hareketi hükümet emrine muhnle.'el etmiş addedilecektir. Deremenin 20 dakika sü | seceğine göre saat 21 20 de düdük iki defa çalmak sure tle denemenin bittiğini halka ilân edecektir. Bu ses üze- rine her kes lambalarını yakacak ve deneme esnasında | oldukları yerde kalacak olan vesaiti nin bittiği işaretini veren düdükten sonra harekete geçe- HAVA KORUMA KO, REİSİ İSTANBULDA: SİRKECİDE ŞAHİN PAŞA OTELİ KALORİFER — ASANSÖR — BANYO — YENİ MOBİLYA 3 Tam saat 21 d- saat kulesindeki düdük tehlike işareti olmak üzere bir defa ve uzun çalacaktır s işiden her ev, müetsese. fabrika resmiğ daireler ve vesaiti Bu sesi rmayacak suürette maske- işıklarım (gerek — elektrik nakliye de denem. VALİ Salim Gündoğan Bandırma askeri satın alma . Komisyonundan: Bandırma garnizonundaki kıtaat için lüzüm görülen 189 ton buğday unu 2490 sayılı arttırma ve eksiltme ve iha: | Ve kanununa tevfikan kapalı zarf üsültle satın alınacaktır. İhale 3 2 Kânun 936 Cuma günü saat 15 de un evsaf ve şeraitini öğrenmek üzere her gün sabah saat 9 dan 15 e kadar koömisyona müracaatları ve istek'ilerin ihale saatınden bir saa eve! teminat akça ve mektupları- nin komisyona vermeleri ilân olunur teklilerin 4-1 383 ŞEHIR SİNEMAS NDA; 00DOODDVOBDIDAM & muştur. DÜNYANIN EN BÜYÜK HARİKASI — TARİKİN EX BÜYÜK AŞK VE İHTİRAS FİLİMİ MISIR MELİKESİ KALEOPATRA BÜYÜK GALA OLARAK GÖSTERİLECEKTİR. Tarihin bu büyük ve meşhur eserini mutlaka gö © rünüz. 100 lerce genç kız ve 50 bin figüranın işti- : rak ettiği bu filim 20,000,000 Türk lirasına mal ol - ğ $ 8 i tin evlerindemühivi miktar: (, o»mwmmwmumıoğ da tüfek bulunmuşlur. | Hiği elin ucundan — tutarak | | dudaklarına götürdü dudak laında bu ince parmakların | ttrediğini Rissetmişti. Hayatta eyi olmak istiyen bir çok insanlar hiç bekle. nilmiyen tesadüfler karşısın.- da fena olmak mecburiyeti nde kalınışlardiır. Eğer Leylânın beynine ka | dar girebilseydik orada bir çok - fikirlerin — kanadığını görecektik Bu hiç beklenilmiyen yol: cu, unutulduğu zannedilen fakat bu gün unutmadığını ve unutulmadığını hatırlatan adam, onu en can alacak yerinden yaralamıştı. Üç sene devam eden de lâ gibi bir sevgiden — sonra onu bir gün şarka gönder mişlerdi. Bu sevgide bir mü- ! ddet üç beş maktupla kuv- | çalışdıktan sonra vet ve hararelini yaşatmağa bir gün sönüvermişti. Sönmüş mü? Acaba hangi insan bir ateşin tamâmen söndüğüne İnana- bilir? Söndüğü zannedilen bir çok büyük — yangınlar ufak bir kıvılcımla bir mem leketi tekrar harabeye çevi renek istidadını göstermiştir İnsan kalbi de öyle, Leylâ ayakta duramıyacak kadar sarsılmıştı Bir kanepeye çöker — gibi oturdu Yüzündeki sarılığın belli olmaması için küçük mendilini alınında gezdirdi Cemilin sörleri, — yağmurlu bir havada madeni bir lev hanın üzerine damlıyan su damlacıkları gibi kulakları- na çarpıyordu. — En eki arkadaşım Bir birimizi çok severiz, bir si- pev içinde harbettik bıııl n mesut günümde h e mak lütfunda bulunmuş. Se lim cevap verdi: — Hatır'amak ve unut mamak benim vazifem. Bu sözler birer kızgiın ök — gibi yerine saplanmıştı. — Leylâ yalvaran — gözlerle Selime bakdı. Ü sözüne devam edi- yordu: — Uzun seneler bu ayrı- liğin acısını — çektim. Seni tekrar görmek için içimde sonsuz bir arzu vardı Cemil. Ve nihayet bu gün. Fakat me yazık ki fazla kalamıya- cağım, hemen gitmek mec- buriyetindeyim. Nasıl? Akşama hlıı— cakmısın? —Maalessef. Bizim işleri- mizi bilmez değilsin nöbet. çiyim -Vah vah.. Çok üzüldüm. Arasıra bizi hatırlarsın deği- Imi? Karım da, 'ben « zaman seni bekleriz. SŞ |