tı.ıııcı Teşrin 27 ©0 — ——— Gıdenm Ard:rdan. CELÂL ŞİİRLERİ İLE ANDIM... Yıller;-ne Hödar kaknç: Zaman, ne kadar insafsız.. İçimize akıtan, yüzümüze sayısız çi- | ögi; başımıza; öi düç dağı BZ fayalalik >miliğeplk duürmaksızın — yumruklıyan Merhametsiz zaman, üzerine titrediğimiz varlıkları da be raberinde sürüklemı den ra- hat olamaz.. Uçsuz bucaksızlığın kara- nlığına gömü'meten evel, kıskanç gözlerini, insaniye tin göz bebeklerine ve kancasını onlara taktık- tan sonra, deli çılgınlıklar yaparak, sevine sevine âki betine koşar. » Kirkaç gün evel, “Beyaz Gölgeler, şairini de, sonsuz luğun koynuna çeken, yine odur: Üzerimizden dolu diz- gin akan, zaman. . buşran, ıh olsyan Bügün öşk ve sa; Hegün ahtei ver y Diyen Celâl Sahiri de gö mdük Celâ! Sahir, yaşının i'er lemesine rağmen, dalma g enç kalmak istiyen bir şa irdi. “Serveti Fömun,, “Fec: riâli, ve ondan sonraki bü tün edebi mecmualarda Ce 1âl Sahiri görürüzr. O, arkadaşları gibi vazi- Ffesinin sona erdiğine inan- miyor ve - çalışıyordu. Şimdi, gü'erken ağlı yan, hıçkırirken sevinç göz yaşları döken Celâl var hayâl bait! Ab ©y gayey Sirsiniz © düren « Bense her lâhza ağlarım sizs'r Size, sizden, ölzi sizinle va / si Siz benim her şeyim değil mininiz? Aşk ve kadın, her şeydi: onun için Bütün hayatımı önlar verir de bun | yaşarım Kadıtlar olmasa — öksüz — kalırdı Diyen şairin — kadınlara karşı olan hürmeti hakika ten ifrat derecede idi: bürn Benini kadınlara — ifhat Bütün bu âleme mensap olan Benim” gözümde kadıntız yekser, Radın b zülmeti auru ile hırpalar gağıtir. Onun bir. mütehevvireye yazdığı şu kılta, ne kadar SENİN İÇİN oluk oluk zehir | diker | Sahir | SAHİRİ samimi ve ne güzel bir “..İti- rafı cürüm, | Perestişkâr hüsn olmak eğler sizce üinayetse, Evet, ben müerimim, ittihaı kalbim Cete Tükin şedit v Verin şahsi Aııımnp ateşnak | | bir. büse | Zaten, 20 yaşındaki bir | gencin, kaynayıp köpüren | kalbini teskin edebilecek ar | zu, bundan başka ne olabi. | lir!.. 23 yaşından sonra Celâl | Sahiri, baba olarak görüyo | ruz. Ve artık o eski günle- rini hasretle anmaktadır. dan ömrüm hummalı bugün ate, Heyecanlar iç lar Ki de etll güzar? Şiirlerinde, sevgilileri, onu dalma “Sahir,, diye çağırır- lar. | — Sahir benimle gel gecenin ha- h pekgüzel, Çamlıkta ner.| gölgelerin rvaksı pek | gir; Bak kollarım nasıl methalin küs şaddadır Gel aşkımızla mexç edelim, haydi gel TÜRKDİLİ | Güle Malem Seviyordum bir gülü ben Hemtiz daha gonca iken Korkuyordum açılmadan Bu gülümün solmasıncan eit Gülüm oldu nazlı çiçek Ben ise bir hırçın böcek Seviyordum pek çok onu Bu sevgimin yoklu sonu He di Ber dakika atıdım gülü Yoktu onsuz tahammmülü Yaşamıya bu yönlümün Çok perişan şıt ömrümün #ak Aşkiyle ben düştüm. bilap Bazan bize güldü mehtap Tezce geçti bu zamanlar Sararmışlı çimenzarlar e oe Sanbahardan idi bir gün Ah anladım bu gönlümün Ta derinden öldüğünü Hayalimin söndüğünü Sahir, dedia, südinlü gi çen Öömrümüz uzun bir gir yedir; değil mi? | — Sahir, dedin fımidıya: rak, ben boşuna rüyalarım da uğrapıyorum seninle hep Sahir, henüz yirmi beş yaşında iken, hayatın hiçli- ğgini anlamıştı: Şeh ve servet boş emel aşk ebes di istihza, ümidi de bir başka ceze; Kirye, — bütün renç ve era Şu hsyalın nesi var gipteye, arzaye sezat. Hiç bir şeyi, hiç bir şey üstad... Hayat, hakikaten en | €yi yer orası. . Senin gittiğin yer.. Fakat, hayatın hiçliği- Va saadet? Onun Ve hakikatla bütün | ne rağmen, onu çılgınca se | viyoruz; ondan en büyük fe- ı nalık'arı gördüğümüz halde, | yine yaşamak hırsı ile yanı yor, ö'ümden senin korktu ğun kadar korkuyoruz... Fakat, bu korkumuz ve kadar manâsız değil mi? Çünkü, doğmak gibi ölmekte tadli gey: aniyet içinde ebediyyet kazanan.. Ne güzel söy'emişsin üs- tat! , Var mi i M. Tuğrul Kafan kafamın dengi, gözlerim gözüne eş . Kalbimde mezar değil kendine bir yuva eş.. Gözlerinle ümi! saç yuvanın İçersine, Verhamel bulanmacın sevgi dolstn sesine. * Gir,türbe gibi betilm karanlık gönlüme sen, Yüzünde aydınlığın izleri dolaşmasın.. Yalnız bir ben olayım seni çılgınca seven, Başka bir kadın senin kalbine bulaşmasın. Sevmek, sevilm.k için, sevilmek, sevmvek için Sevdiğini öğrenmek, sevgiyi bilmek İçin Gönlüm ayni kor gibl yansa da için için Buaşkı çekeceğim yalnız senin için.. VAHDET BAŞARAN ae Zira o gün neşe ile Koşmuştum ben güle güle Görmek için gülü yine Karışmışlı © engine #t öi Çekiyorum artık elem Tutuyorum güle malem.. Hakkı Süha V. Hugodan: Mektuplarım Gençliğimi, faziletimi, aş- kımı hatırlatan mektupla- | rım... Beni mazinin hayalle ri içinde mesteden, gece gün düz dizlerim üzerinde müta lea ettiğim şey sizsiniz .. Sizi öplüğüm günlere av- det edemiyeceğim de ağlayınız Bırakınız beni için siz de sizinle beraber mesudane, âki'âne gizlice ağlıyayım O zaman on sekiz yaşın da idim: kalbim hissiyatla dolu idi Gençlik teganni ile ümit beşiğini sallar, beni al: datırdı. O zaman gözümde bir muhabbet yı'dızı parıl dıyordu!.. Ey benim #saadetimi ik mal eden gençlik zamanım! Sana ne yaptım, Benden bu kadar süratle kaçtın? Eyvah sana yaptım, tık bana avdet etmiyorsun, ne ar güze! kanatların'özerine be ni alamıyorsun? Oh! Acaba o şin saadet, © saadetli mazi bir daha av det eder mi? Heyhat! Unuta'ım! Unu - talım! Kendimizi — muzlim | bamı çeken atların nefesleri Gidiyorum: Hayattan eser olmıyan, acun üstünde insanların ayak basmadığı kimsesiz buzlu iklimlere göç etmek istiyo rüm. Hayat benden uzak, ufuklar kadar.. Ne şekilde, ne renkte ve ne biçimde olduğunu bilmi yorum hayatın Yalnız gidiyorum: Arabam bir yokuşa tırmanıyor. Ara-: daralıyor. Kulakları dik ve ileride, sanki ülkü orada.. Düöz yaylalardan geçmiyo- ruz taşların üzerinde yuvar. lanan tekerlekler gibi leker:- lek sesleri. Bazı kez kumluklarda bir hışırtı .. Bayır aşağı iniyoruz Arabamı hayvanlar çekami- | yor Arabam hayvanları sü rükliyor sankı? Hayatım: Dağların yalçın kayaları üzerinden çağlayanlarla ine- rek, kumsal çöllerde bir göl gibi durulan, sonra denizlerin | köpüklü dalgalarına beşik olan ırmaklar gibidir. Düşünüyorum, hayatı sana anlatmağı başını ellerinin | arasına al, kaş'arın çatık, göz- lerin da'ıgın ve bu durumda | iskemle üzcerinde otururken dirseklerini mnsaya daya, be nimle beraber sen de düşün. Şimdi karşımızda bir ka- din kalçası gibi kımıldanı yor Güzel, olgun bir göğüs gibi, — sallanıyor. — hayat... | İşte oğlum: Başımı diz- dayıyacak ve göz yaşlarımı dindirecek, teselli verecek bir kadın da yok: * ** Terine Gidiyorum: Kadin. para, şân öşkındağ uzak yaşamak için. Oğlum: Sana anlattığım hayattan payımı alamadığım için.. Bu toprak üstünde sürün” sekte ağzımıza giren lokma iki kat bükülerek çalışma nın - zorluğudur. Başkasi'e ortak o'madığım alın terile * kıvranmanın zoru. | Şimdi bana diyecekkin ki baba! | Hayatta en büyük bahti- yarlık zorluklar içinde sa- | vaşla payını kapmaktadır. Yavrum, üç bahar ömürde bu tehlikeler içinde savaş tim; payımı alamadım sanki çalışmıyorum. Kurak top taklar üstünde yabani ağaç- | lar gibiyim. î El, meyve'enir. Bunun için gidiyorum. | BÖRTÜÇENE | ufuklara doğru sevkeden rüz- gâra terkedelim. Âlemde hiç bir. şey için ba ki deği'dir. İnsan kuş gibi geçerek duvarlar üzerinde siyah gölgesini bırakır.. . | insan ÇEVİREN: | Nezihi Sunar Ch Baudelaire Dünyadan Uzak olsun Bu hayat içinde her has- | tanın yatak değiştirmek ip tilâsına düçar olduğu bir hastahanededir. Kimi ocağın karşısında istirap çekmek arzusundadır, kimisi pençe re yanında iyi olacağını sa nır. Bana, mesut - olmadı ğum yerde daima neşeli ola cağım gibi. geliyor ve bu azimet mese'esini ruhumla mübahese ediyorum: “Bana söyle, ruhum za- vallı neşesiz rüh, Lizbonda ikamet etmek hakkında ne düşüneceksin? Orası — sıcak- tır ve sen orada bir kerlen kele gibi neşeleneceksin. Halkının bütün ağaçları kö- | künden çıkaran yalnız neba U kinden başka kini olmı yan ve mermerden yapıldı ğt söylenen şehir su kenarın- dadır.. İşte senin muafık bir manzara, Maden- den, işiktan ve bunlari serin: lendirmek için mayiden ya pılmış bir manzara , Ruhum cevap vermedi “Madeaki canlılıktan hu- süle gelen manzara İle is Ürahat etmesini çok seviyor- sun. Hollandada,taktis eden zevkine bu toprakta oturmak ister” | misin? İhtimalki müzeleri nin ekseriya hayaline hay retle irkildiğin bu — kıtada neşelineceksin. Evlerin di- bine bağlanmış vapurları ve vapur direklerinin ormanı- nı sevdiğin Roterdam hak kında ne düşünüyosun?, Ruhum sesiz duruüyor. “Batavya ihtimalki sa: daha fazla gülecek? Oraı Avrupa ruhunu medarı gü zelliğe karışmış bu'acağız., Hiç bir kelime cevap yok Ruhum ölmüş müdür? *Kendi eleminden başka hiç bir şeyden kalmadığın bu uyuşukluk noktasına gel din mi?. Öyle ise ölüme mü- şabih olan diyarlara kaça h. Arzunuzu tutuyorum, za vallı ruh. “Torneo, için az: imete hazırlanalım Çok vz ağa Baltığın en uç nokta SAYFA 3 glIIIBIIlll.ılıllıııınııılılılıIllllııı CN0DOND CNBON OONUDOOCODAND NONU OCNANUDA OONONDC UODCUD OODONDNUDCODCTSCADUD, Re, ,o"'iı._ <8 Genç YazılarSayfası.. Özek ’0...-" | Ağlamak İstiyorum Rüzgârların elile okşayıp saçlarını, Kalbimi göz yaşile dağla- mak isliyorum; Ruhuma tütsü gibi, ben ya- yıp saçlarını Onlardan örnek alıp çağ- lamak istiyorum. Sevgilirin bu akşam çös seler de dilini Onu gönül elile bağlamak istiyorum; Ben rul uma serilen o ma lem mendilini, Gözlerime kapayıp.. Ağla- mak isliyorum... e Park Bekçisi Rengüârenk çiçikler içinde gezer, Kalbinde sevinçler gülü- şen bekçi, gönlünü çiçekle bezer, Gözünü, | Sularken her sabalı çice- klerini, Onu alkışlıyor - dallarda kuşlar. | Şüphesiz mesuttur, şu fa- | kir bekçi, Tabiat gibi bir — sevgisi vAr... Ş. Tunç | çına gidelim, eğer kabilse | hayattan çok daha uzağa, Kutba yerleşelim. Orada, güneş mailen arza yakla şıir. ve işığın ve — gecenin münavebeli kırıntıları tene vvüü ref ve ademin bir n sfi olan yeknasaklığı çoğal- tırlar. Orada uzün zülmet banyo'ar yapacağız, mamafi | fecri şimaliler, neşelenmemiz | için, hazan çekememenin bir ebadı nariyesinin akisleri gibi, kendi penle demetleri- ni bize göstereceklerdir.. Nihayet ruhum infilak etti ve bana âkilâne bağırdı" Neresi olursa o'sun, yeter. | ki bu dünyadan uzak olsun ÇİREN: Nezihi Sunar Akşam ve duygularım Yine her günkü gibi gönlümü bir Ölüm pençesine firlalarak akşam oluyor. Akşam.. Ben ağlıyorum her günün akşamında , Akşam.. Beni tek bir akşam, tek Anılmıyorum.,. bir gönül helırlamıyor. Benim gönlüm bile beni anmak islemiyor , Ağlıyorum. Benim için ağlıyan yok diye Ağlıyorum Beni akşamları güler bir yüz beklemiyor diye.. Koşunuz ayaklar Sizin sahibinizin gönlünde biri var O şimdi kenilini bekliyen bir çift gülen göze doğru, Uçmuk istiyor . Onun bekliyeni var.. Benim yok , Beni bekliyen yok . Sıcak, müşfik bir kucak, . Onların yuvası . Onlara vermik için, akşem Beyaz bir göğüste hıtır, kokulu rüyalar hazırlıyor.. Bana her akşamki gibi, , Gönlümün izdirap ve hleranını. K. F- Ozan