29 Ekim 1935 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 4

29 Ekim 1935 tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TT UNU F e S v ee 29 İLKTEŞRİN 1935 — —— TURKDİLİ SAYFA 4 İlimizinCumuriyet devrindeki ziraifaaliyetleri Ka 12 Yıl içinde Cumuriyet Hükümeti Çifçilerimize çok büyük ve çok önemli hizmetler yaptı. Bu yapılan işler saymakla bitmiyecek kadar fazladır. Biz şu sayıfada genel bir göz gezdirmek suretile bu işleri kısaca anlatmağa çalışacağız. Cumuriyet Hükümetinin yurtta| başardığı başlıca ziraatişleri | Uzun süren saltanat devirleri Türkiyeyi her şeyde olduğu gibi fabrika hayatın- da da geri bırakmışdı, çitfçi pancar ekerdi fakat şekeri dışarıdan alırdık. Çiftçi © zaman evine da- | Halk hakimiyetinin belli | başlı kökü olan Cumuriyet devrinin başlangıcından be- ri yalnız ilin ekim işlerinde köylü — işlerinde, — toprak işlerinde gördüğü yenilikler sayılmakla bitmiyecek ka- dar çoktur. Bunların en önemli olan- larını gözden geçirebilmek için bu işleri ayrı ayrı baş- lıklar altına toplıyarak sa- yacak ve okuyacağız. Ve göreceğiz ki Cumuriyet ida- ne taşımaz saman daşırdı. İşte çiftçiyi böyle eli bö- ğründe evine boş döndüren (Aşâr) belâsı milletin haki- miyetile ortadan kalkmaktı. 2 — Çiftçinin belli başlı ürünü buğdaydır. Son sen- elerin sıkıntı doğuran vaz- iyetleri çiftçinin buğdayına da tesir yaptı. Buğday pi- yasası düştükçe düştü. Kil- osu iki kuruşa kadar indi. Bu düşkünlük şöyle dursun çifçinin iptidai mahsulüne | mahreç temin edildi. Diğer yönde de parası kendisinde kaldı. Kumaşını, şekerini demirini, camını Türkün yaptığı Türkün fabrikasın- | dan almağa başladı. 4 — Çiftçiye en çok za- rar veren hallerden birisi de | tabiattı.Biliniriki ülkenin her tarafı her sene aynı şekilde mahsul vermez. Kuraklık olur, tolu olur. | Bin dürlü afal olur. Son senelerin bir birini kovalı- Salianet idaresinin ocak- lar söndüren bir belâsı var- Bu belâ karanlıklarda çırpınan uğursuz gözlerile her yıl harmanda çıftçinin üzerine dikilen; âşâr heyulasıdır. di. Balıkesir İlinde ekim,köylü ve top- i; Türk çiftcisini genel | çiftçi — buğday k ü Ve gözel olarak Ü gee | Yeribie bulamaz oldur — VY çi lelmaryer islerind | dikler yukı_ellmek îıtefnîıtir. MA 'llğrş_eyde; ve bu gün | yer sarstı. rak lŞlerln e yapl an yenıllkler. Türk Cumuriyet hükü- ' çiftçi işlerinde her yeri Halbuki yüksek Cumuri- O RL AA .. ; ç DA ĞAA T — gel lükümeti ber taratda — İlimizin hububat tohumları uzun harp yıllarının tesiri ile hozulmuştu, Cumuriyet İşte şu resimde yine köylülerimiz el birliği ile iş başındalar meti, kendi ülkesinde gen- el olarak çiftçi işlerinde başlıca şunları yapmıştır: 1 — Saltanat yönetiml- erinin ocaklar — söndüren bir belâsı vardı. Bu belâ karanlıklarda sırıtan uğur- suz gözlerile her sene har- manda çiftçi üzerine dikilen aşâr heyulâsı idi. göz kesilerek her vakıt ayakda duran önemli Cu- muriyet Hükümeti çiftçinin bu acı derdini hemen gördü. Ve yaranın üzerine elini yapıştırdı. Terakyanın bir çok bölgelerinde Ziraat Ba- nkaları vastasile anbarlar açtı ve piyasadan yüksek fiatlarla milyonlarla — kilo bu gibi yerler için kasala- rını açtı. Yerine göre baz- an nakden ve bazanda ay- nen olarak çiftçiye uzun vadelerle tohümluklar verdi S—Saltanat devrinde her tarafta çiftçi kapalı idi . Yol yoktu. Tren yoktu. Vapur yoktu. Çiftçi ürünü her yerde beklemeğe — ve çürümeğe mahkümdu. Türk Cumuriyet | hükümeti bu büyük işi başa | çıkardı. Akla, hayâle sığm- iyacak uzunlukta — ülkenin her tarafını demir yolu ile ördü. Her taraf balık ağı | gibi şimendüferle çevrildi. | Her yer birbirine bağlandı. | Çok ucuz tarifeler yaptı. hükümeti büyük fedakârlıklarla bu çok önemli işide başarmıştır. İlimizde çiftçi işlerile iki şekilde uğraşılmıştır. Birişi çiftçi ürünlerinin tohumlarını islâh etmek ve | tün - bağları | Bağlarla beraber bütün mey- muhite uygun ayrica ürün yetiştirmek ve diğeri de umum ürünlere zarar veren zararlı hayvanlar, haşereler | ve tufeylilerle mücadele et- mektir: 1 — İlimizin hububat to- humlukları ötedenberi uzun harp senelerinin teyidile bo- zulmuştu. Cumurluk hükümetimiz büyük fedakârlıklarla evelâ vilâyetin muhtelif bölgele- rinde birçok merkezler açtı. Bahlıkesir ilinde Filoksra bü- kurutmuştu. va ağaçları da mahvolmuş- tu. Artık otuz kirk senedir her taraf çıplak ve bütün bayırlar boştu, Yüksek Cumurluk hükü- meti Balıkesir çiftçilerinin bu derdini kökünden hal- letti. Burada bir asma fidanlığı vücude getirdi ve her sene domuzlar ve kurtlar yatağıdır yetiştirdiği yüz binlerle bağ | fidelerini * halka meccanen vermeğe başladı. Ve bugün de herkes kendi bağında en güzel en kibar üzümleri yi- meğe başladı. , diriz ki çok geniş bağcılığı | Haşaratla mücadele | asırlarla üstünde yaşatan Hepimiz biliriz ki ilimiz çepçevre dağlıktır,ormanlık- tır, çalılıktır. Bundan dolayı buralar aynı zamanda da Çok zarar yapan bu hay- vanlarla hükümetimiz çok derinden alâkadar olımuş, çiftçimize tülekler vermiş, meccanen kurşun vermiş, barut vermiş, fişek vermiş- tir. Bunlarla mücadele de- vam etmekte ve her yerde her vakit pek çok muzir hayvanlar öldürülmektedir . Haşarat va tufeylât Meyvalı ağaçlarımıza tır- tıllar yapışır , sebzelerimize böcekler ve tufeyliler mu- iftçi ekerdi, toplardı, | buğday aldı. Ve böylece FO Mliğ Ğ İlat olur. harmana konardı. O .o | piyasayı “ çiftçi — tarafına |a alam bir âtide göreceğiz | aa bilir ki her kaza” Yüz binlerle dertle ve | daima normal vaziyette tuttu ki ilimiz bu çalışma ile eski daki eziratl I e | $ L” Uzün süreli kiltinat bağcılığını daha yüksek ve | daki ziraat memurlarımız yorgunluklar içinde — tam bunlarla ehemmiyetle alâ- ürünü çuvala dolduracağı sırada (Mültezim) adı veri- devirleri Terakyayı her şey de olduğu gibi fabrika ha- yatında da sıfır olarak geri daha ilmi bir şekilde yeni- den tesis etmiş olacak ve bu suretle hertaraf yeşille- kadar olur. Memurlarımız köyleri gezer. Çiftçinin her len kara belâlar uğursuz Kü ketir SE gi V ae ae aai bırakmıştı. Çiftçi pançar necektir. derdini dinler. Bunlara mec- ğoı:ller':e şiftçinin - önüne ekerdi. Fılıîıı şe- Meyvacılık canen ilâ.ç verir , mücadele MAĞ keri para ile ecnebiden al- Eski bağcılığın Filoksra- alâtı verir. Çiftçinin gözünün önünde bakmağa kıyamadığı mah- sül yığınından imam hakkı, muhtar hakkı, kiriz hakkı, bakkal hakkı, nalbant ha- kkı gibi bir sürü haklar alındıktan sonra”bir de um- um menfaate — mahsuben ( OW') diye geri kalanın beş altı da bir şey daha bulunurdu.Çiftçinin eline de tohumdan biraz fazla dane ile bir sürü saman yığını kalırdı. ırdi. Koyunlarından yün çı- kardı. Bunu yok bahasına satar binlerle misli fazlasile kumaşını ecnebiden alırdı. Çiftçi pamuk ekerdi. Bu- nu yok bahasına satar pa- muklarını ecnebiden alırdı. Hulâsa — çiftçinin mahsulü bir nevi iptidai madde idi. Bu maddeleri ya çürür, bo- zulur veya yok bahasına | satılırdı. Şimdi şeker fabrikaları kuruldu. Kumaş fabrikaları kuruldu; velhasıl bu suretle Bu yıl Erdekte zeytih savaşından bir görünüş Köylülerimiz köy tarlasında harı Köylüyü ve ürününü bir , birine karıştırdı. Millet vapurları aldı.Böylece' de denizleri millete maletti. 6 — Saltanat devri Türk çiftçisine her yerde bir sürü ecnebi şirketleri musa Hat etmişti. Bunlar köylü | mahsulünü köylü emeğini, | köylü hayatını daima istis- kar ederlerdi. Koca Cumu riyet hükümeti bunlara yum- ruğunu gösterdi . Bunları ezdi. Her yerde köylü ha- kimiyetini, Türk hakimiyet- ini hakim kıldı. Çiftçi kan- | w içmek istiyenlerin canım çıkardı. Görüyoruz ki şu kısı se- neler zarfında Cumuriyet hükümeti çiftçi uğruna çok büyük, çok önemli genel hizmetler yaptı. Sayısı daha | sayfalar dolduracak - olan bu genel hizmetleri burada ; bu kadarla bırakarak - bir | az da özel çiftci işlerinden ! bahsedelim. ö d zi eeti mah makinesinde" çalışıyorlar Her merkeze birer kalbur makinesi çiftçinin tohumunu senelerle meccanen kalburdan geçir- di. Ve sonra bu kalbur makinelerini çok ucuz bir beadel ile halka mal etti. 2— Balıkesir merkezinde vasi fidanlığında hariçden getirdiği muhtelif buğday tohumlarının tecrübesini ya- ptu Bunların içinden en kö- koydu. Bununla | dan mahvolmasile meyvacı- lığın da beraber mahvoldu- gunu yazmıştık. Cumurluk idaremiz bunu da düşündü. İşte bu sene içinde Balıkesir merkezinde birde ağaç fidanlığı tesisetti Burayı da gezenler gör- müşlerdir ki bu ağaç fidan- lığı da Avrupadaki emsal- lerine bir iki şeye kadar yaklaşarak çiftçiye her sene meyvalı, meyvasız ağaçlar- | dan binlerle danesini mec- tü senelerde bile kuvvetli | topraklarda — daima yerli buğdayların bir buçuk misli mahsul veren ve kurağa | mütehammil bir nevi vücude | g tirdiği buda Mentana buğ- | | dayıdır. Bugün merkezden mülha- | kata doğru yapılıp giden bu tohum ilimizin en başlı tohumunu teşkil etmeğe baş- lamıştır. Bağcılık Ötedenberi herkesden işi- canen verecektir. Zeytinlerimizin kıymetini düşüren en tehlikeli bir bö- cek vardır ki buna Zeytin sineği derler. Ziraat teşkilâtımız bir ke sım bölgelerde bununla eh- emmiyetle alâkadar olur. Ve diğer bölgelere bunun ehemmiyetini bu suretle mü- | cadele yaparak gösterir. Böyle genel ve özel yar- | dımlar gören talili Türk çift- çisi yüksekCumuriyet idare- sinin şuürlu önderliği önün- de yakın bir âtide, çok yük- selecektir. * Zeytin sineği ile savaşdan bir başka görünüş...

Bu sayıdan diğer sayfalar: