| 25 İkinci Yabancı gazeteler: Acun ökonomisinde | Uluslar derneğinin tahkimatı- na göre, istihsal yükselmiştir. Prager Presso, Prog: 31 — İlkkânun 1934 Uluslar derneği — Genel yazanlığı 1934 yılı sonkânun ayından ilkteşrin ayına kad- ar acunda — istıhsalât ticaret ve fiat inkişafi hakkında bir istatistik neşretmiştir.Bu na göre 1934 — yılının ilk yarısında geçen yıla nisbet. le kömür istihsalâtı yüz de 11, dökme demir — imald. tı yüzde 29, çelik imalâ. tı yüzde 21, çinkö imalâtı yüzde 19 artmıştır. Bunun. la beraber bü salâh hare keti yılın üçüncü — rubunda durmuştuar. Bu hol, hem — madde istihsalâtı düşüklüğü — yüzünden, bil- hassa birleşik Amerika dev letlerinde hissedilmiştir. Fa- kat buna karşı da ilkteşrin de acun istihsol ve imalâtı- nda yeni bir salâh kaydedi- lmiştır ki derecesi dökmede- mirde yüzde 12, kömürde yüzde 9, çinkoda yüzde 8, | çelikte yüzde 6 nisbetinded dt. Belçika ve Fraonsada sa- nayi faaliyeti — bütün 1934 | ğyılı içinde yavaşca gerilemiş | Buna kurgşı bu faaliyet İtaiy- , ada, Danimarkada, Norveçte, İsveçte ve Şilide fasılasız ar- tırmıştır. Diğer — devletlerde bu salâh hareketi hazıran ve temmuz aylarında birdenbire jnkıtaa uğramıştır. 1933 yı- h ilkteşrin ayına kargı 1934 yılı ilkteşrin ayında Alman yada yüzde 15, Kanadada yüzde 9, Lehistanda yüzde 8 ve Norveçte yüzde 4 nis. petlerinde bir salâh eseri ka ydedilmiştir. Sunayt faaliye- ti Birleşik Amerika devlet lerin de yüzde 4, Hollanda- d yüzde 5, Fransada yüzde 13 bisbetinde geri gitmiştir. 1934 yılındaki acun ticaret kıymeti 1949 — yılının acun ticaret kıymeti ile mu- kayese edilince — yalnız yüz- de 32,5 tmtor ki bu geçen yıldan yürzde 2,6 daha az demektir. . Altin — olarak — ifade edil. miş olan Hcun - ticaret kı. ymeti 1934 yılı ilkteşrin ayında mevsime uygun ol. arak yüzde - 1,3 nisbetinde bir salah kazanmıştır. Büyük - ticaret - fiatlarının inktşofi muhtelif devletler- de müsavi değildir. 1933 yılına — karşı fiat yüksekli- ği nisbeti Mısırda yüzde 36. Arjantinde yüz. 17, — Macarjstanda yüz de 16, Romauyada yüzde 11 Bulgaristanda yüzde 9, Birl eşik Amerika devletlerinde yüzde 8, Dunimurkada yüzde 6, Çekoslavakyada yüzde 6, Alınanya, İ.vaç ve Kanadada yüzde beştir. Acun - ticaret fiatlar nın en çok düşüğü yer Fronsadır. — Tayarecemiyeti ——— Dursunbey şubesinden: Dursunbey kozası tayare şubesine ait n ahsullarn açık art> ırmâ ile satışa çıkarılmıştır. 1 — Kaza merkezinde (8740) kilo buğday (17467) l'ilo arpa (5268) kilo çavdar (575) kilo mısır, havacık nahiyesin- de (5222) kılc buğday (4Ö52) kilo urpa, Kirec nıhıycıı.ıdo (4455) kilo buğday (3159) kilo arpa, Gökcedağ nahiyesinde (9285) kilo buğday (3380) 2 — Muhammen bedelleri kilo arpa mevcuttur. merkezde meyout buğdayın kilosu 3 Arpanın kilosu 2 25 çavdarın kılosu 2 50 misirin kilosu 1-75 Kavacık nahiyesin Kireç nuhiyesinda arpanın kilosu 1.50 kilosu 2-75 arpanın kılosu 2 Gökçi ut buğdayın kilosu 2 50 arpunın k 3 — 3-2-935 pazar günü saa! Belediye dairerinde jihalesi icra müracaatları. şartname parasız - olarak Dursunbey müteşekkil komisyona 4 — Bu bubdaki — tayaro şubesinden alınır. ' —— | Yurddaş: ! Feldketli günlerd | ahmner İnsanlığın şefi — kir, kadın, erkek hu imayesinden uzak sayama:. l ağına aza kaydolunuz. Bahkesir Hilâliahmer merkezi. Dvel kurulan bu hayır oc! M agoji ve sanat tarihi de r:ldııigu] yeriyor. Ve birçok tanınmış yazıcıların maka- lelorini taşıyor. Yeni Adam bir aile reisinin çocuklarına ve bütün mektöb ınu'ıllın- | lerinin talebesine tavsiye © | debileceği bir kültür. gaze — tesidir. şlu sayıda Sodat Nu- rinin pek güzel htiiı(ğrlfı Fi ile. Hüseyin — Rahmi'nin dil anketine verdiği ceva: bi Arif Bedijnin gece bebe- kleri — roprtajini, — Pual Ma- rank'ın (Çıblak mezhebi na- l makalesini ve pro. B de mevcut buğdayın kilosu 2 mevcat buğdayın edağı nahiyesirtden meve- şlosü 1-75 kuruştuür. t 155 de Dursünbeyde edileceğinden isteklilerin le sana yardım elini uzatan Hilâli | 'katinden doğmuşlur. Zengin, fu lâsa hiç bir kimse kendini Hilali Senelerce ev- hayvanlardır.) Mutlaka oku- malısınız. Fiyatı 10 kuruştur Yeni Adam çocuk hikâyeler «Yeni Adam» gazetesinin çıkarmakta olduğu bu bikâ- yelerin Hİ incisi çıkmıştır. 32 sayfalık her kitapta çoc- uklura çok yararlı ve eğle neoli hıkâyeler anlatılmakt- adır. İçinde ayrıca karikat- örler ve hediyeli bilmeceler vardır. Ulusal — ve ahkallık terbiye mevzuları — taşıyan bu bikâyeleri her büyüğün küçüklere okutmasını dileriz. Her sayısı 32 u;lı 5 kuru. BT a | körte Bay Zıya öldükten son- ra oğlu Demir 80 bin li- ralık bir servete kavuştu. Senelerdenberi — çalışıb — ça- balıyan — sonunda — zengin olan babasının servetini gündengüne — eritmeğe ko yuldu. Beyoğlu — hayatına evelden alışan Demir ba. basını kaybedince gündüz rüm, ve yohudi — kızları — ile yepyor, pilâj oeğ- lencelerine iştirak ediyar. du. Bötün gününü sefüm hat, kadın, içki jle — ge- çiriyor, — epor otomo. bille Maslak — yalunun tadını çıkarıyordu. Onu — Şişlide, Adada, Suadiyede tanımı- yan yökdü. Demiri kıs- kanan genç — kızlar ©- nu kafeslemek için önüne çıkarak takılıyorlardı. Kızların cilvelerine dayan- amıyan Demir yanlarına yak- laşurak konuşuyor, bir iki dakika geçtikden sonra an- laşarak — çamlar - altındaki gezinoya gidiyorlar, oturub bır iki gişe şampanya patl- attıkdan sonra paraları De- mire — ödetiyorlardı. Demir o gününü neşeli geçirdim di- ye kendinde bir — kıvanç duyuyordu. Ekseriya miras yedilerin düşündükleri gibi serveti, yemekle bitmez tü- kenmez zannettiği paraları , da zevk aZ zaman içinde bitirdi, elinde, mel olarak Sirkecide birkaç dükkân ile Yakacıktaki kö şk, Fatihdeki konaktan baş- | ka birşey kalmamıştı. Demir. Sirkecideki dük- kânları da birer birer okut- tukdan sonra sira konakla köşke gelmişti. Bunları da sattı. Paraları ile zevk ve neş-gine devam otti. Bir gün geldi kine o servet va ne de © evler elinde kalmadı. Ar- tık herşöy bitmişti. e v Demir bütün — günlerini keder ve elemle geçiriyor, seki zenginliğini, servetini düşündükce çıldıracak gıbi oluyordu. Cebinde parası ol- madığı gibi evelce — Demir diye yanına sokulan, koluna giren, otomobilinde günlerce tur yapan, vakit geçiren ar- kadaşlarının yanına yaklaşt- Iğı zaman onü — tanımıyarak yüzlerini çeviren — dostlarına ragtlıyordu. Gecelerini — köprü — altın- da geçiriyor. Gündüzleri de iskelede bekliyerek — gelen yolculurin bavullarını taşıy- or, aldığı birkaç kuruşlu id- are ediyordu. Demirin tah- sili vardı, fakat nereye büş vurdu. ise — yer — yok. Yer yok, Cevabini almıştı. Bütün ümitlerini — kesmiş yine bu yeni işinde çalışma- ğa koyulmuştu. Bir sabah Kadıköy iskelesine gitti, İlk vapür yaonaşıyordu, vapura atladı boşadan, boşadan .. Diye bağırmağa başladı Lüks salonda eyi geyinen uzun boylu sarı saçlı, mavi gözlü genç bir. kız Demire işaret ederek çağırdı. Demir hemen bu taze müşterisine koşarak elindeki valizini al- di, Fakat gözleri bu genç kızı isiriyordu: Kizi baştan — Haydi —oradan mün- asebetsiz. Hammal parça sı beni — nereden — tanıy- acaksın ben ösil bir. ai- le kızıiyim. , # — Ya ya.. Evet — bende a. Z. — idim — amma. Beni of buyurun nereye gideceksiniz? Arkamdan kız. — önde köprüye — doğru Karaköyde — tram- yaya atladılar. Galatasar- ayda — indidiler, istiklâl caddesini biraz yürüdükd- Karpisin — soka- gında bir. apartrı ünde genç kız dürdü. — Teşekkür ederim müs- yö bu sizin — zahmetiniz çantasından — çıkardığı — be- yaz — yirmibeşliği - Demire uzattı. Demirin gözleri dönmüş parpar — parlıyan — paraya elini — uzattı. — Yirmibeşliği alırken matmazol müsaado nizle... Ben zizi daha eyi tanıdım, tabif siz beni ta gımazsınız. siz Türkân de- gilmisiniz? Ben mirasyedi Damirim hatırlıyabildiniz. mi Suadiye plojlarını!... — Türkân.. Dün plâjlar. yaparken bugün köprü altında yatmak, öteki- nin berikinin hem de her gün vakit geçirdiği kızların arkasından bavullarını taşı- mak onlardan alacağı — para ile kuru okmek almak için gçabalamak, acı değil mi? Hey gidi günler hey. Demir bun- ları söylerken — gözlerinden dökülen damla — damlu göz jyaşları gene delikanlının yü- zünü ıslatıyordu Genç kız geçmişde geçen bütün günlerini bir sinema geliniz. Demir Genç arkada çıktılar | şeridi gıbı gözünün önünden geçiriyordu. Uykudan uyan- miş gibi gözlerini ovaladı, ince kaşlarını, alnını silerek yakıcı bakışlarile delikanlıya | bir iki dakika bakdı: — Yal Demir demok sen o serveti kaybettin ben sa- na derdim Demir sefahatten kaç, kadınlardan — uzaklaş | onların sevgileri geçici bir | zaman içindir. Onlar zehirli | bir iğnedir. Nereya dokun- sa orayı zehirler.. Fakat ya- | wram şunu bilki kadın ister- se bir ande malikâne yara- tır jsterse bir anda bir kâ- şaneyi yıkar.. Demir bu sözler karşısın. ; da put gibi dinliyor hiç | birgşey — söylemiyordu... Tü. rkân hoşçakal. — Demir kızdan ayrılar- ak bir ikiadım yürüdü Ay- akları titriyor vücudünün he- | rtarafı nteşler içinde yanıy- | ordu. Zikzaklı hareketlerle | yürürken başından geçen ma- eoraları hatırladı. Başı bird- enbire döndü gözleri kar- ardı kaldırımlar üzerine bir kemik yığım — gibi yıkıldı. Demirin gidişini apartıman- n kapusu arkasında gözetle- yen Türkân Demirin yıkıldı- gn görür görmez koştu, Demirin koltuğuna gi- | rerek kaldırdı. — Kuzum müteoeasir olm- ayin sana yardım edeceğim aşağı — süzdü, yavaş bir | seni bu hayattan kurtaraca- sesle kekoliyerek: ğim bemi taksimde — gece — Ben Sizi tanır gibi | yarısına kadar — bokle her oluyorum, — fakat — b a' | halde gelece anladiniz * Bi | uçurumdan V. Necati — Demir başını - salladı peki bekliyeceğim, Türkân apartımana dön- dü. Demir perişan — kıya- fetile kaldırımlar üzerinde yürüyor Aarasıra gözlerini silerek duruyor bunun bir rüya olduğuna hüküm edi. yordu. Onu bu üzün dü. şünmeler arosında — vücu- dunda yabancı bir. böce- ceğin dolaşması ile ürpe- ren titriyen bir iki adım atmasına yardım ediyordu. Ağır ağır yürüyor iki da- kika evelsi söylenen söz- leri hatırlamak — isteyordu. Yolda rastladığı — tek tük geçon yolcular, binalar, ka- Idırımlar sönük bir hayal gibi geliyor süflü adamları- nın taşıdıkları kisvöleri altı. nda kasup kavuruyordu. Bir uzun düşüncelerle — gözünü açtığı zaman Taksime gelm- işti Geniş bir nefes aldı. — Oh geldim şimdi Tür- kân gelecek.. Türkân.. Tür- kân.. Belki şimdi.. — Bir iki dakika sonra.. — Belki gece yarısına doğru — fakat her halde gelecek.. Byi amma, Türkân gelmezse ne olacak? Beni evinemi götürecek yo- ksa benimle — evlenecekmi? Hayır bunların hiç biri def- terde yazılı değil .. İşte orasın: bilmiyorum.. Bazı hülyalar, — içimizi kitıklamağa — başlamıştı. Ke- ndine — söyleniyordu. Demir bütün haya- tın macıra ile mi geçecek zavallı çocuk. Çocuk dü- oyaya geldiği gündenberi babanın annenin — varlığile eyi bir hayat süren ba- | | ban annen — öldükden 80- nra herşay denişti. Sana bir servet bıraktılar fak at sen bunların kudretini bilmedin - oplaj benim bo- şişli senin diye vurmadan koşdun - eğlenceli bir ha- yat sürdün fakat paralar süyü çekince yüz- üne de bakan olmadı. Oduvar benim bü düvar — senin diye sendeliyerok yürüyen şuursuz sarhoşlar gibi ucu görünmiyen bir yolda gözün boğlı yürüdün sana yol gös- terenlere — kızarak — onların sevgilerinden uzaklaşdın. Et- rafında dolaşan dalkavuklar seni uçüruma — sürükledi. Sen bunun farkında olmadın, yuvarlandıkdan sonra kendini köprü altında buldun, — tali seni — eski aşınalardan biri ile karşılaş- dırdı. — Bakalım burada ne göreceksin daha ne kadar sorgüzeşt hayatına devam edeceksin. #it — Büyük saat 12 yi vurdü. Ne gelen var ne giden artık bütün ümidin; keserek — tabif yatak - olan kaldırım üzerinde — sızmış bir jki saat geçmişti bir tar- afından bir tarafına dönerken kendisinde bir ağırlık hisaedi.| yor, kimikleri ağrıyor, etleri sızlıyordu. Uykuda bir türlü bu ağrı ve sizilar arasında gelmiyordu.. - İçinden — sinsi bir ses duyuyordu fakat bir ses bunu kimse duym- — Kalk yerinden kendi kendine gel, hayatın yolları | $- &i o Grip K 845 ağrılarına Diş ağrılarına A Romatizmaya Yeğgdir ilagtır. ö ve ç 'e 12 kaşelik V / — Kutulâr isteyiniz * Titik İlk mektebden almış ol- duğum şahadetnameyi — zayi ettim" şimdilik — Bandırma momurluğundan yenisini a- lacağım, cihetle biç bir hü- kmü kalmadığı ilân olunur. Çınarlı mahallesinde bez- zoz Hüseyinefendi soka- gında İbrahim oğlu Ahmet üuzuün ve çetindir en neşe zevkli günlerdir ki seni nçu- rumdan yuvorladı, seni hayat adamı ’.Th' Eski günlerini hatırla, — kahkahalarla — gül. Çünkü bir saatlık eğlence için binlorce İira — sarfettin. Fakat bugün burada kal. dırımlar — üzerinde yetiyor, sana bir saadet temi mesini söz veren genç kızı bekliyor, ona insmyorsun.. Hı;ıl(ihynım herşeyi onut yerinden kalk, Domir — yerinden ka- Ikarak — taketsiz, ayakları ile büyük * İ:.uırm“ üzerinde yıkı- la kalka yordu. — Bir. denbire kaklırım — üzerine yıkıldı, " Kaldırım — üzerinde yatıyordu. Gece — yarısı olmuştu, Türkân acele acele apar- tımanın merdivenlerinden in. di kaj aralık — birakar. ak ki — bavulla tak- sime — doğru — geliyordu. Karşı — kaldırım — üzerinde yatan Demire gözü ilişdi, yanına — yaklaşdı, — koluna girdi, onu koldirimlar ü- zerinden — kaldırdı.. — Demir seni çok bek- Tettim.. Babamın yatması- ni bekledim de.., Bu bavulu al sana elbise getirdim. Beni ime — nışanladılar ona babam elbise yaptırdı, terziden bugün aldım. Bu elbiseyi sen geyersin. Bak şunu unutacakdım bu sar- fida al beni yarın Sir. keçide tramvay " durağında saat sekizde —bekle her kl'ı:lıılo' el dol.nıı mı, Tür- n mirden — ayrılarak apartımana — girdi. Demir taksimdeki saatin önüne geldi ilk — yapacağı iş zarfı açmak — oldu zarfın içinde iki elli liralık — vardı. Gözlerine inanamıyordu bir — otomobile atlı Dlale oteli di; d idiği “zaman. safii perişan Demirden uzun uz- iye sorgu soran — kâtibe yanınden geçen — macaraları Aanlattıktan sonra — odasına çekildi seviçle uyudu saba- hleyn kalkarak yeni elbise- lerini geydi kendisine çeki düzen — vererek Sirkeciye geldi. (Devamı var ) Zafer | ——