Eylâl .. Ayı için on sual 1 — Bu srada hangi ağüc- ların — yaprakları düşmeğe | başlar? 2 — Meyva veren nğıcl'ı- rın mı, yokga meyva vermi- yenlerin mi yaprakları daha evel düşüyor. 3 — Biçilmiş bü sıralarda çiçek açan ne- batlar hangileridir” d 4 — Patateslerin erdiğini ve çıkarılma zamanı gnldıf_;ıv ni nerelerinden anlarsınızi 5 — Bu sırada avcılar ta- rafından hangi kuşlar aranır” 6 — Kuşların şimdiki ha- yatlarile ilkbahardaki huî yatları arasında ne fark var? 7 — Eylülün hangi gü tarlalarda nünün — gündüz uzunluğu ile gece — uzunluğu bir veya iki dakika fark ile biri- birine müsavidir? 8 — Buayda hangi ku- şlar henüz ötüyorlar? 9 — Buayda olan me- yvaları sayınız? 10 — Bu ayda bahçelerde ne işler ülüyor İçinde bulunduğumuz ey- İâl ayına ait olan bu suall- kırlarda, etrafınıza tarla ve gör- cevabını evde #erin mektepte, bakarak araştırınız. Cevabı eksik kalanları muallimleri- — nizo, arkadaşlarınıza, büy- üklerinize sorara amıya çalışın. KY GÜnE — k tamaml. Buları Biliyormsunuz Hayranlar ne kadar yaşar? Hayvanların kaç sene yaşa.| dıklarını hiç merak , ettiniz mi? Bu asırda insanın ömrü geçen asırlara nispeten çok azalmıştır. Yirminci asırda elli, altmış yaş ortaca ömür sayılabilir. Dünyanın en ihtiyar ada- mı olan Zaro ağa 160 sene yaşadı. Ülümünden sonra da bütün fen adamları kalbini, yaşını merakla uzun uzadıya Muayene ettiler. Halbuki bazan hayvanlar- ın yaşına göre insan — ömrü pek kısadır. Meselâ kara hayvanları iç. inde kaplambağa 300 - 400 sene yaşar. Fakat muhitinin sıhatine — uygun olması şartile, Kartalların, Akbabaların, Fillerin ömrü yüz senedir Işte size her gün gördüğ- ünüz ve isimlerini işittiğin iz hayvanların koç sene ya şadıklarını gösteren birzıı' misal: Tavuk: 14 Sene Koyun: !2 Sene Kedi: 13 Sene At: 27 Sone Deve: 40 Sone Kaz: 50 Sene Aslan: 40 Sene Tuz nereden çıkar? Tuz hayat jiçin çok İlâzım dir. İnsan, susuz, — havasız nasıl yaşamazsa tuzsuz da yaşayamaz, Bazı memleket- lerde eskiden mahkümlara kanunen ceza olarak tuz ve- rilmezdi. Çünkü bir insan veya hayvan kendisine ye- tecek olan tuzu alamazsa za- yıflar ve hattâ ölür. İşte vücudumuzun tuza bu kadar çok ihtiyacı vardır. Tuz karadan, göllerden ve denizden çıkarılır. Karalarda bulunan tuzun bir kısmı yer üzerinde, bir kısmı yerin altındadır. Dünyanın birçok yerlerinde büyük tuz maden- leri işletilmektedir. Tuz ya deniz veya göl suyu tebah. hur ettirilerek — yahut ta tuz madenlerinden elda - olunur. Memleketimizde her iki türlü de çok miktarda tuz çıkarılmaktadır. — L Dü yi Çocuklar!.. Sağlığın yınız, Sıhhati yerind dilerine faydası dokunur. Üşmeden yürümenin en Şu gürbüz Türk çocuğ! # Umuzlarında taşıyabilmek ti bol bol almıştır. Her Türk çocuğu demektir., her şeyin en önünde geldiğini unu- e olmıyanların ne milletine ve nede Hayat kazanmanın ve hayatta birinci şartı sağlıktır ana bakınız: Ü, yarının yükünü için şimdiden lâzım olan kuv. — — —— — — — — ——— Haşarı diyorki: Şaşarım Akıllarına! | Eline geçen — parayı harcıyanların, Derste dalga geçenlerin, Yıkanmayı, — dişlerini fırçalamayı angarya sa- yanların, Abur cuburla midesini dolduran sonra of kar- num!. diye kıwrananların, Defterlerini, kalemlerini bir yana fırlatıp ta lâzım olduğu zaman evin İçin- de dörl dönenlerin, Baba, anne bana para | veri. diye terler lepinen arsızların, | Haşarılığı yüzsüzlük sa- nanların Şaşarım akıllarına.. Haşarı ÇA d Ülk telefonu | Kim yaptı? İ Uzak, yakın mosafelerde çok işimize yarıyan telefon. un ne kadar faydalı bir alet olduğunu hepimiz bilir. Ancak telefon sayesinde- dir ki günlerce — uzaktaki bir tanıdığımızla karşı karşıya| imiş gibi konuşabiliriz. Şüphe yok ki telefon ins- azları birçok zahmetlerden kurtarmış, onlara vakitleri- nit kıymetini anlatmıştır. Ön — dokuzüncü asrın sonlarına — doğru birçok fen adamları bu faydalı aleti yapmağa çalışmışlarsa da tamamile muvaflak - ola- mamışlardı. Nihayet (1874) tarinde (Graham bel) adlı bir Iskoçyalı bir tecürübe yap- arken s.danın tel üzeritde elektrik cereyanı ile uzaklara gidebileceğini bul du, Fakat bu fen adamının yaptığı ilk — telefon gayet basitti. Seneler geçtikçe her icat olunan alet gibi o da mü- kemmelleşerek bugünkü ha- lini aldı, İşto telefonu keşfetme şe. refi İskoçyalı (Graham bel) e aittir. Çok çay içmeyiniz. Bvet çocuklar — için fazla çay içmek zararlıdır. Çayı sık sık ve bilhassa — koyu olarak içmeniz vücudünüz için de eyi bir netice vere- miyeceğini eyice bilmelisiniz | Peki çay neden mi zarar. | hıdır? Çünkü çayın içinde- gıhhatini korumakla yarına hazırlanı> ki (hamızı tejin) adlı madde ı hazmı gıîııçlükçıi;iı. ıwh/KAYE: Dünyanın en kuvvetlisi. Amca bana bir hikâ- ye anlatır mısin? — Yorğunum yavrum. An- nene söyle o anlatsın' — Annem eyi hikâye bi lmiyor ki. Bu sevimli yiğenimin karş- ısında çok yorgun olduğum halde dayanamadım, anlatm- ağa başladım. Çok eski zamanda görül- memiş derecede büyük far- eler vardı. Bunların evleri | çok rahat, yavruları da çok güzeldi, Yavrularının içinde güzel vesevimli bir fare va- rdı kionu diğerlerinden daha fazla severler, ona hiç bir iş yaptırmazlardı. Kurşuni tüyleri, parlak küçük gözle- ri, ufak ve sevimli kulakları onun güzelliklerini çoğaltır- dı, Güldüğü zaman meydana çıkan inci gibi dişleri, yüz- ünü daha fazla güzelleştiri- rdi. Hiç kimse hayatında bu kadar güzel birşey gö- rmemiştir. Akrabaları evlene- cek yaşa gölen bu kız. fare- yi evlendirmeğe - kalktılar Bu pek ciddi mesele idi. An- nesi pek ciddi olarak koca. sına: — Onun kocası adi olma- malı dedi. Bu çok güzel yavrumuza — kocü — olncak Bçok küvvetli biri - olmalı. Lâkin dünyada çok kuvvetli hiç kimse yok. Hakikaten kızlarına kuv- vetli bir koca bulmak, yen- genin, beni bulduğu kadar kolay bir iş değildi. İhtiyar, akıllı bir fareye — danıştılar. 0 da: — Eğer güzel kızınızı ak. illi birine vermek istiyorsa- niz dedi. Dünyanın en kuv- vetlisi olan güneşe gidiniz ve onu kendinize güvey ya- piniz. Dünyada ondan kuüvv- etli birşey yoktur. Farenin akrabaları güne- şe gittiler. O çok uzun yol- du. Güneşten «kendilerine güvey olmasını istediler ». Güneş: — Bu kadar uzak yollar- '= «İngilizcer den dan geldiniz. Diye — cevap verdi. Güzel ve sovimli kız- ınızin kocası olmamı istiyor- sunuz. Çok teşekkür ederim. Lâkin beni niçin seçtiniz?. kızımızı en küvvetli birine vermesini istediğimizdendir. Şüphesiz sizden kuvvetli ki- mao yoktur. — Ya, öyle mi? — Fakat yanılmışsınız. Benden — çok kuvvetli biri vardır. Kızınızı ona veriniz Bu sözleri işiten farolerin hepsi biribirlerine şaşırarak baktılar. Nihayet içlerinden en ihtiyarı güneşe: — Sizden daha kuvvetli kim olabilir dedi Hepsi birden: — Sizden kuvvetli kim olabil Güneş şu cevabi. verdi: - Dünyanın üzerine par- lamak istediğim zaman, ekse- riya önüme bir bulut gelir. Dünyayı örter, O zaman be. nim ışıklarım onu delip ge- çemez. Bu yüzden istediğimi yapamam. OÖna gitmelisiniz? Fareler vakit kaybetma- den buluta gittiler. Güneşin söylediklerini anlattılar. Bulut: — Evet dedi. Dünyayı örterim. Güneşi geçirmem Fakat benden de kuvyetlisi rüzgârdır. Ne zaman güneşin önüne — geçmek istesem üzerime eser, o zaman beni parçalar, uzaklara atar, Ona gidiniz. Rüzgüra — giden — fare . ler aynı şekilde ona da söy- leyince: vvetliyim. Lâkin benden de kuvvetlisi var: Duvar. O benim uzaklara gitmeme en. gel olur. Ne kadar kuvvetli essem o yine yerinde durur, onu geçemem, Ona gitmeli- — Bvet dedi. Buluttan ku- | HASGRSK SKUN N GUN GK ER UKN U EE M RE A RK GN TürkDili çocuk için olan bu sayfayı her tertip edecektir. Minimini yavruların alâkasını to- plıyabilmek bize haz verir. GUKGUNUNUNCUNEUNURGURA KKK N SENEMEREEKN | Si — 'Blir öestlğimise'sabm || amur tenbel arkadaşlar BATFA O cuma .aansnantf Samur Kedi | Samur kedi samur kedi Bana neler, neler dedi: Dolaplaki etlere bak, Aman atıma bana dayak, Slüy t dt Minimini samur kedi Buna koyun eti dedi. Güngör - ona et mi alar, ee Tenbellere nerde ekmek, Nerde et nerde yemek! Samur kedi samur kedi. Güngör Duvara gittiler. Rüzgüârın söylediklerini anlatınca, du- var: — Haklısınız dedi, Rüzgâ. rın daha — ileri gitmesinin önüne geçerim. Nasıl bulut, güneşten kuvvetli ise, ben de rüzgürdan kuvvetliyim. Lâ- kin benden de kuvvetlisi, üzerimde delikler açan fare- lerdir. Yani sizsiniz. Ben size bir diş geçiremi. yorum, Üzerime gelip delikler açıyorsunuz. Ü zaman o de- liklere rüzgâr giriyor, beni mahvediyor. Kızmıza koca aranızdan saçiniz. Fareler, rüzgârın söyledi. ği bu hakikat karşısında çok sovindiler. Çünkü dün- yada en kuvvetli kendileri idi. Güvey de onların arasın- dan seçilecekti. Sevinçlerin- den hiç bir yerde dinlenm- eden yuvalarına — döndüler. Güzel ve sevimli — kızlarını dünyanın en kuvvetlisi olan farelerden genç bir erkek fare ile evlendirdiler, — miali görülmemiş düğün yaptılar. türlü Senelerce sevinerek yaşadı- lar, Kim bilir belki de hâlâ yaşıyorlar. Uzaktan — bu — hiklâye - yi dinliyen Rizanın annesi hemen atıldı: — Yavrumun fareden ko- rktuğu kadar varmış dedi. Neziroğlu WNazmi Nihat 9000000000000000000000000000000000000ccceğ i TURKDILİ nin bilmece kuponu, No. 2 ğ * *0000000000000000000000000000000000000000CACCCOCOECE BİLMECEMİZ. Geçen haftaki bilmecemiz küçükler arasında pek büyük bir alâka uyandır- mıştır. Birçok okuyucumuz bilcemizi doğru olarak yapmış, daha - ilk günlerde bize göndermişlerdir. Bilmecemizin müddeti on beş gün olduğu için şimdi- ye kadar gelen cevaplarla bir haftaya kadar gelecek cevaplardan doğru halle- denler arasında kura çokilerek aldıkları hediyelerle birlikte isimlerini gelecek haf- taki çocuk sayfasında bildireceğiz. Bir numaralı bilmecemizi yapıp ta henüz gön- (| dermiyenler cevaplarını bir haftaya kadar göndermekte acele etmelidir. BU HAFTAKİ BİLMECEMİZ. | - Bu aşağıdaki kelime parçalarını ösuretle yanyana gotiriniz ki ortaya hepi- mizin anlıyabileceği ve seveceği bir cümle çıksın: İş - ço - be - ilk - nim - tü - ür - ara - say - lin - cuk - rk - im - de - ma - her - sı - mak - di - cu -fa-m- Acaba bu cümle nedir? Bu bilmecenin müddeti on beş gündür. dermeyi unutmayınız HEDİYELERİMİZ.. Doğru yapanlar arasında kura çekilerek: birinciye bir dolma kalem, ikinciye güzel bir cep defteri, üçüncüye bir kitap, döşdüncüden otuzuncuya kadar da türlü hediyeler verilecektir. Halli ile birlikte kuponu da gön-