5 BYLUL Şehirde gezintiler: Bir Rüya Ve Bir Hakikat Kakikatan, Tengârank.- yanar döner ampullerin aydınlat-. Uığı bu mükemmel park, ababa, ögünkü herap Ilııslııî mezarlığı mı İdi? * Seniha Turhan — hanım, geçen gün - bir yazısında rüya gördüğünü ve rüyası- nın çok güzel olduğunu yaz- ıyor; fakat, rüyanın ne ol- duğnuu anlatmadan, çocuk- luğuna atlıyordu .. : Geçen akşam, ben de bir, rüya gördüm... Benim rüyam da çok nefi- sti.. Lâkin, ben, sütün arka- daşım gibi, rüyamı saklamı- yacağı », olduğu gibi anla- tacağım... Ş Bfendim gazetecilik ülemi, benim dört bir tarafımı sa- rmıştır... i Sağıma baksam, kızıl / bir yalın... Soluma göz atsam bir yanarlağ... Velhasıl, her taraftan kızıl bir dil uzanır: «-— Gazetecisin, mademki der; O haldo, memleketini düşün, daima, memleketini anlıyor musun?...Gençein, fe- | kat, sen müstesna bir yara. dılış alarak — kadın düşünmi- yecek, yalnız — ve !'f'ı'ı gördüğün eksiklik- lerin tamamlanması için du- yduğan çirkinliklerin izalesi i'çiı. fona düşünenleri hüsn- üniyetle hareket etmiyenleri ve nihayet yapılan işlerin büyüklüğünü, kıymetini, her ne pahasına yazacak, haykıracak, sevjaç gör yoşları dökeceksin..» Ve "kafamın — zevkimin — Çünkü — benim yegüne zevk aldığım şey gazetecili- | sevinerek | ktir — emrini kabul eder ve bütün düşen- ©8 keşif kollarını memleketin dört bir tarafına koşturum . İşte bugün rüyamda koşif | kollarının şevki ile İlyaslar mezarlığını dolaştım.. Biliyorsunuz ki, belediye, burasını park haline getire. eoktir. | | | olursa, olsun | | delikanlı ile serbest serbet dolaşamazdı... Halbuki, bu akşamki bu hal ne?.. Ben, henüz münakaşa ha- | linde olan bu meseleyi, olm- uş, bitmiş gördüm... Halkevi parkından, şehir parkına geçtim... (Tabi, rü- yamda...) Fakat, hayret... Kimseler yok.. Kafamı kaldırıp ta karş. ıya, İlyaslar mozarlığına do- ğru bakınca, gördüğüm man- zara karşısında dona kal | yeri dim , rdum — Bu nasıl olur, diyor. dünm ... Buresı, dün harap bir mezarlık değil miydi?.. Halbuki, bu ihtişam ne/,. Hakikaten, rongüârenk, yanar döner ampullerin ay. dınlattığı bu mükemmel park, acaba, o İlyaslar mezarlığı mı idi?., Gayri ihtiyarf; oraya yür- üdüm... Fakat, yürüdükçe, hayrc. tim artıyordu .. Çocuk bahçesinin arka ta. rafından, un fabrikası önün- den geniş bir asfalt yol, de- miryoluna iniyor ve orad an da, dümdüz — bir hale gelmiş öski İlynılır mezar lığına gidiyordu... Parka girdiğim zumoan, müziğin ruha dalan oynak seşite kadın, erkek kahka- haları ile karşılaştım Karşıda mühtelif ronkli ampullerle — donatılmış bir bina ve üzerindeki « park gazinosu» yazısı nazarı dik- katimi celbetti., Gazinoya doğru, adım adım)| etrafıma bakınarak — ilerler- ken, etrafımdan geçen kolko. la, grüp halinde — dolaşan gençleri görüyor, — içimin bir takım anlaşılmaz hislerlea çalkalandığını hbis. sediyordum .. Sevincimden, dime: « — Yahu, diyordum; şu Ralıkesir ne çabuk değişti... Dün bir. genç kız bir erkeğe selâm — veremez, bir Gözlerime inanamıyo- kendi ken- Hayret, vallahi, hayret.. » Karanlık köşelerden ge- len — fisiltileri — dinliyerek gazino önüne geldim. Gazino, büyük, kübik, kı saca şık bir bina Önünde, geniş bir dans ve, müziğin oynak | havasına ayak — uydı dans eden '.;yıfxluı'..y Te Biraz daha yürüyorum ... İçinde, oynaşan arzulu ve bir sevinç dalğası .. Ve bağırmak istiyorum: D acıklı vaziyete Yaşasın belediyemiz . Diye . . Fakat, sosim, — bislerine, | TTT LAT A TT GAT GAT AT Odun yerine Maden | Kömürü (Üst tarafı birinci sayfada ) dukları ve orman sahala- rının - gitgide — daralmakta bulunduğu malümdur. — Bu sabne olan vilâyetlerin mahruakat ihtiy acı yüzünden her sene 2000-| ) | yazılıp gazelenin 2500 hektar orman — sahası- nın azaldığı dir. Memlekotimizde maden kömürlerinin taammüm et- mediği eski devirlerin akıb- eti olarak yakın — tarihten tevarüs edilen bu hale artık nihayet verilmesi orman. larımızdan elde kalan mikta. rının olaun muhafazası zam- anı gelmiş ve bugünün en mühim ihtiyeç ve — emelleri- nden bulunmuş olduğundan ve mangal kömürü mahrukat sarfıyatının tahdit ve nispe- ton ormanlara olan mazar- ratının — izalesi, son dört beş sene zarfında bütçe en- cümeni mazbatalarında teme- nni edildiği veçhile evele mirde dajrelerle resmi müc- saeselerde mahrukat olarak maden kömürü — kullanılma- | sile kabil olacağı tabil gör- ülmektedir. Milli servetler- den olan ormanlarımızın mu- hafazası noktasından odun ve mangal kömürü yerine maden kömürü kullanılması hususunun temini Jâzımdır.» y Vilâyet devair ve mübcss. esata bir. tamim — yaparak bu kış mevsiminden jtibaren odun yerine maden kömürü kullanılmasını ve şimdiden maden sobası mübayaa edil- mesini bildirmiştir. heyecanıma tercüman olma- dan uyanıyorum., Ve ozaman, hakikaten yalçınlığı, içindeki arzuları we gevinci söndürüyor. Artık, İlyaslar mezarlığı- nın devrilmiş mozar taşları, çökmüş oyukları birkaç yat- iri assızlığı içine gömülüy. or, herşey, her hulyayı un- utuyorum - Şimdi, devrilmiş — mezar taşları, ruhumun ölen Üümit- leri üzerinde yavaş — yavaş doğruluyorlar.. İçimde bir İlyaslar meza- rliği issizlığı.... Ve korkun- | çluğu var bu sabah.... Mehmet Tuğrul Not: Boşka bir günde «İlyaslar mezarlığında bir — gezinti» A | mizi yazacağız. Kârlı Bir Tasarruf! Erğani istikrazının Son Tertibi de Satışa Çıktı. Bu Tahvillerden Birer Tane Edininiz! Yüzde 3 falz ve yüzde 2 ikramiyesi olan bu istikrazın son lertibi de evelce ihraç olnan A ve B serileri gibi aymı hak ve imtiyazları havi beheri 20 lira ilibari kiyme ile. hamline muharrer 200 bin tahvilden ibaret olup, lam tahvilin üçte birini temsil decktir" 3a lahviller, kantın mucibince umumi ve mülhak bülçelerle idare olunan daire ve mücseselerce, vilâyetler hususi idareleri ve belediyelerce kasa ve mukavelelerde ieminat olarak ve hazinece satılmış ve salılacak olan milli emldâ bedellerinin tediyesinde itibari kıymelleri üzerinden başabaş kabul olunur. Ta- hvil v kuponları ile tediyel-rine müleallik evrak ve senetler, falz ve ikramiyeler ve diğer muamleler istikrazın tamamen ilfasına kadar her türlü rüsun ve vergiden muaftır Yüde beş faizden başka senede iki defa yapılacak keşidelerde kaanan numaralara ayrıca ikramiye verilecektir: dacak müzayede, müna- bildirilmekte- | Ecnebi Gözile Türkiye Yeni Türkiye. ve istikbale ait plânlar.. (Voelkiseher Beobachler ga- zelesinin türkiye mümessili Viktor Maurer - tarafından 9,11 ve 14 Ağuslos 1934 — tarihli Münleh — nüshashalarında inlişar eden yazıların terc- ümesidir.| Son enelerde ve bilhassa Cümhuriyetin — onuncu yıl dönümü —münasebetile Al- manyada da birçok —me- hafıli alâka ile genç Tür- kiyeye toveccüh ederek bu memleketin kendi dahili ih- tiyaç ve zaruretlerine gö re devam etmekte olan ik tısadi ve siyasi inkişafı- nı gaman zaman takip ot- maşlarse de bu — mehafilde bir. mesela hakkında ö- tedenberi bir anlamamaz- lk hüküm — sürmektedir. Ve bu mosele gu - suali ortaya atmıştır: Ankara hi- çin Yeni Türkiyenin hü- kümet merkezi olmuştur? Bu sualin cevabını vermek- le aynı zamanda Almanya okuyucusuna Türkiyenin büyük ve mütebariz - bir mikyasta Ankara şehrinde bir ifade şekli alarak teces- süm ettirilen yeni — rubu anlatmıya — çalışacağız. Tamamen tarihi bir gö- rüşe nazaran, yeni — Tür- kiyenin hükümet merkezi muhasım — devletlerin teca- vüzünden mosun bulundu- rulmak için Anadolu içine nakledilmiştir. Fakat aynı zamanda bu tedbir ile daha başka şeyler de vukubulmuş. tur: Kemalist — idare; İs. tanbulün kozmopolit — mu- hitinin anane ve itiyat- larile — olâkasını — kosmiş, Kapitülâsyonlar zihniye- tinden ve — sahte — bir medeniyet — tezahüratından uzaklaşmıştır. ÇÖLDE BİR ŞEHİR — Ankaranın, hükümet mer. kezi olarak intiha . bında başlıca — sebep: Burasının Osmanlı devrinde İstanbulu memleketin içi ile bağlıyan az mıktarda de- miryollarından birisinin mü nteha agoktasını teşkil etmiş olmasıdır. O vakitler Ankara bualis bir Türk vılâyot mer- kezi idi. Çok fakır cıvar ve havalisinin son dereco gayri iktısadi şerail ve vazıyetle oluşundan levantin parazıli. erini kendisine çekecek hiç bir cazjbesi yoktu. Marma- fih bu fakirsne fakat mü bim olan şerait ve — esnaf sayesinde «Yeniden kurma» işinin 1htilâfsız bir surotte yapılması ve kontrolü emni- yet altına alınmıştı. Ankara, - Hammer Purgs- tallin şajrane bir tusvırine tamamen zit olarak- Avrupa medeniyetine alışan herkes için fena bir çöl vaziyetinde idi. Gözün alabildiği kadar geniş ve kıraç bir ova- in- sana elem ve istirap — gam ve kasavet verici bir. step halinde ve ancak bazı yer- lerde yalçın kayalıklarla ka- tedilerek sonsuz ve çıplak anıp gider. Şehrin kapıları önünde evelce mulorya ba. taklıkları vardı, sü yoktuü. Eski su yolları ve çeşmeler horup olarak gayri istimal bir hale — gelmiş, membalar kurumuş ve bu süretle — memleket — gayri mümbit ve fakir bir bale düşmüştü. Bu gayri müsait şerait altında ve — gayet mahdut vasıtalarla hükümet ve — idarenin, — kültür ve medeniyetin yeni bir merk- ezini yaratmak ümitsiz bir taşebbüse girişmek demekti. Fakat ©o — vakit Kemalizm emel ve jdenli — maddiyet üzerinde galip ve muzafler kılınarak kendi kudretinin nüfus ve zindegisini ispat için her haraketinde — kati bir imtihan devresinde bulunuyordu. Kemalizm- si- yasi bir — kiyaset ve dur endişelik göstermek ve fa- kat aynı zamanda - hiç bir yeni siyasi harekette tatbik- inden geri — kalınmıyan - cebir ve kuvvet istimal etm- ek süretile imtihanda mu- vaflak olmuş ve — davayı kazanmıştır. İ iklim ve | nasebetler Bayfa: 3 , ÂTİ VE İSTİKBALE | AİT PLÂNLAR — Yeni | şehir, bir. Alman — mi- | marının plânına göre yen- | iden kurulucak. Bu plânda topografya ica; ve zaruretleri l,ııııır'ıy itil'm'%u alınmız, halkın iş ve yaı yış tarzları arasındaki mün. hakkile takdir i edilmiştir. babili | TEZATLAR — Ankara bu. gün daha henüz yekdiğ- erile âhenktar olmıyan mü- tebarız zıddiyetler beldesi. dir. Asfalt caddenin yanı- nda kumsetepinin başladığı ve bu setepten de son de- rece mödern bir resmi da- re binasının yükseldiği ve bü muhtoşem binanın birkaç adım arkasında — çamurdan yapılmış Takir bir kulübe- nin harap ve yıkılmağa mahküm bir halde bulund. uğu görülür. İnsan bu manzaralara alış- sa - bile yine bir deve kâr- vanının caddelerdeki seyrü sefer kalabalığı içinden sasıl emniyetle geçtiğini ve sey- rüseleri tanzim eden cihaz- dan (kırmızı) işareti verilin. ©e durup (yeşil) işareti veri lince yürüyüşüne devam et- tiğini ve yüzlerce leyleğin vekâlet binalarının tavanları üzerinde nesillerini üretmek gayretime ne — derecolerde ısrarla — devam — ettiklerini görünce hayret — eder, Her yerde iişaat fauliyeti vardır. Çimento, taş, kum, kıreç ve vuğlanın hem öküz urabulu- rile hem de aynı zamandu Bussing kamyonları ile ta- şındığı görülür. Ana cadde lerde — radyo hoparlörleri önünde okuyup yazması ol- imıyan Anadolu köylüsü «sa- hivinin sesiv ni dinliyor ve Millet Meclisinde sırtındaki jaket —atoyı — itina — ile fırçalanmış — bir. mebusun yanında, Ararattaki çobanların vekili sırtındakı kaba kuma- ştan elbisesile yakalıksız ve başındakı saçı dibinden ke- sılmış olarak oturur ve kat- iyen mümkuündür kio kendi isminden başka bir şey ya- zamaz, fakat o göğsünde İs- tiklâl Madalyasını — taşıyor | teadül | tope” silsileleri içinde uz. | den vukun geleceği katiyen Eski ve yeni Ankara, ohe- nktar bir tarzda bağlanmış- tır. Pahalı olan ve — araba münakalâtı için gayri müsa- it bulunan dairevi caddeler yerine müstakim caddeler ve bunlariın amudi - irtib- at ve muvasalalar tercih olunmuştur. Mesken, iş ve devajri resmiye — semtleri, ani jekân ikamete ma- sus mahal iş ve ticar- et semtleri, resmi devairin bulunduğu yerler yekdiğeri- nden geniş masafeler — ve z vücüde getirile- cek yeşil sahalarla ayrılmı- ştır. Daha sekiz sene evel bataklık olan yerlerde şimdi büyük spor sahaları, parkl- ar ve göller vücut bulacak- tır. Buralarda su, çıbık va- disinde yapılmakta olan bü- yük bentten getirilecektir. İstikbalin münakale vasıtası omnibüs olacak ve belediy- eye ait bir şirket tarafından işletileceklir. Ankara, daha eveldenberi Anadolunun ve tiftik mahsulünün topla. dığı bir yer idi ve bu de yün, Ankara vilâyetinin en mühim ihracat malıdır. Ankara — hükümet mer. kezi olunca burada bir tak- n — jaşaat malzeme fabrik- alarile ve müteaddit deği- rmenler yapılmıştır. Bunlar halkın — dajma artmakta olan — ihtiyacı karşımında şü- phesiz inkişaf edeceklerdir. Ankara müteaddit demii Harının iktısat noktası — ha- lini — almı olduğundan burada ıı.hh! bir muvasale tekniğine uygun bir inkişaf husulü ve şehrin iktısadi ehemmiyet ve — kıymetinin artması için kati imkânlar elde etmiştir. Ve bu, Anka- ranın movcudiyetini devam ettirmek ve iç- in şüphesiz en mühim bir meseledir. Zira hükümetin canlı faaliyet ve gayretlerine rağmen bugün Ankara daha hala dünyanın en pahalı şe- hirlerinden biridir. Kıralar fevkalâde yüksek- tir, gıda — maddeleri ve su fatı pahalıdır. Bu pahalılık dığer varaftan da çok yuk- Bek naklıye musruliurindan ve aZ sürümden ileri gelm- ekledir. Ankara, haddıi zati- üda YUU wtre artilar — ile bir Avrupalı içince — müsüt ve hatâ yararlı bir ikijim ve hor spor nevine elverişli güzel ve hatıd bazı yerlerde nadır görülen mucizevi man: zaralı bir muhite ve havali- ye maliktir. Bununla bera- ber hayat ve maişet masraf- ları diğer Türk şehirlerinin esas kalde ve seviyesine indirilmedikçe — halk — hü- kümet merkezine akın ve göç etmiyecektir. Maama- fih bu işlerin - ahval ve şerajt tespit edildikten ve gşimdi gayretle devam et- mekte — olan 'L t ikmal ve bilhassa devletin esxs fikir ve — düsturları — ile iktısadiyatın amalf ve pra- tik icap — ve — zaruretleri arasında bir muvazene ve büsul — bulunktan sonra - kendiliğin- z