TEMMUZ Hikâye: Bir gönül sızısı Semada yıldızların koşma- ca oynadığı bir gece. Fethi etrafı karanfil ve gül saksı. larile donatılmış balkonun bir köşesinde, başını avuç. larının arasına almış, hala zadesi Rizanın — sabahleyin söylediği sözü dudaklarının arasında tekrarlıyordu: — Rezan, evleneceksin, öyle mi? Demek, yıllardanberi sev- diği, fakat, aşkını — itjiraf edemediği Rezanı elden gi- decekti.. Bundan, tam on dokuz yıl evel, yanı Fethinin sekiz. Rezanın da beş yaşında ol- duğu zamanlar - biribirlerile ne kadar eyi geçiniyorlardı. Vakıa, ikisi de yaramazdı; lâkin, fikirleri bir olduğu için, aralarında bir aksilik zuhur etmiyordu . Fethi dünyaya geldiği gün annesi ölmüştü. Yedi yaşına kadar üvey anne elinde bü- yüyen ve türlü işkencelere dayanan bu — zayallı yavru, nihayet babasını da kaybet- ti. Bir gün, komşusunun bah- çesinde çamurlarla aynarken yanına bir hanım yaklaşmış kolundan tutarak: — Yürü yavrum, ben 80- nin halanım; seni bize götü- receğim, demişti.. İşte bu, Rezanın annesi Müveddet hanımdı. Kendisini Avrupaya tahsile gönderen bu âlicenap — aileye karşı, içinde hiç sönmiyen bir mu- habhet — alevi, bir minnet borcu vardı. Yavaş yavaş başını kal- dırdı, gözlerini — havaya dikerek — bir. müddet bu koşuşan yıldızlara — baktı, sonra: — Bep de Rezanla küçü- kken böyle kovalamaca oy- nardım, diye soylendi. e4e — Fethi, Fethi gelirken raketi almayı unulma, ben ağı germeğe gidiyorum; se- n de çabuk geli.. İki tarafı çimenler ve pa- Patyalarla örtülü yolun ort- asında dikilen Rezan, eve sigâarasını almıya giden Fe. thinin arkasından iki elini bir boru gibi yapmış bağı- riyordu. Hal ve tavriına ba- kılırsa Rezan evleneceğinden memnundu. Üyle ya, artık Farukla gizli — gizli me - ktuplaşıp, korka korka bu- Tuşmıyacaktı, herşey aşikâr olacaktı. Faruku, 6 — kadar seviyordu, ki onu bir gün göremezse, muhakkak hast- alandı, diye kendi koendini yiyordu... Daha, Faruk, — hukukun son sınılında iken Rezanlara Kkomşu gelmişler, ve bu ko mşuluk ta Rezanla Farukun sevişmelerine sebep olmuş tu, Bundan iki gün evel, Fe- thiye onunla — evleneceğini anlatırken karşısındaki sar- armış ve tebessüm ederek: —Ya öyle mi, tebrik ede- rim... Faruk kaderli çocuk- muş.. Demişti. İşte, bu — gizli muammayı bir. türlü halle- * demiyordu... Biraz sonra, oyun oynar- ken Rezan mağlüp olacağını » anlayınca somurtmiya başl- Pa - Arkadaşın Leman Kemale- amıştı. Nitekim oyun Fet hininin lehine hitam buldu. aet Bir ay sonra, Rezan tâll erin içerisinde, masallarda- | ki peri kızlarına dönmüştü. Evinden ayrılırken Fethiye: | — Yuvama beklerim, gö receksin, seni haşarı, — bir | çocuk gibi değil büyük bir ev hanımı gibi karşılıyaca- gım dedi. Arabasına binerek kalabalığın — içinden ayrıldı, yuvasına doğru, gözden ka yboldu. K d Teşrimtievel ayının on ik- inci günü Fethi, Razamı zi- yaretten gelirken düşünüyo- | rdu: Canı gibi sevdiği Rez- | anı anneolduğu halde hiç te değişmemiş... Of! — Onu unütmak istiyor, fakat, hayır, mümkün deği- | di. Neolurdu — evlenmeden evel Fethiyi birazıcık olsun sevseydi. Dalgin yürüyordu. Yağmur çiselemiye başlamı- şti. Bu çiseliyen — yağmur biraz sonra bardaktan boşa- Nırcasına yağdı. Eve geldiği vakit üstü başı sırsıklam ' olmuştu; çamaşır değiştirdiği | halde öksürüğün pençesind- en kurtulamadı, yattı.. Üks. ürükle günlerce yattı, niha. yet doktorlar: Zatürreye tu- tulmüş deyince, halası do- tora: — Doktor bey tebdilhav- aya jhtiyacı var mıdır. Diye sordu. Doktor kalın kıvırarak: — Evet, temiz bir hava.. Tunç bir havaya dedi.. Şimdi, Fethiyi, ikj hasta- lık birden tamamen zayıfla- tıyordu: Biri kalp hastalığı diğeri de ciğerlerindeki. Aar- tık ne olursa olsun, bu iki hastalığı tedavi için uzağa, çok uzaklara gide- cokti. Halasına: — Halacığım, ciğer has- talığının tehlikeli olduğunu bildiğim için, İsviçreye te- daviye gideceğim; eğer fık- rimi kabul ederseniz, beni memnun dedi. On Beş gün sonra vapu- run güvertesinde Rezan ve halasile vedalaşırkon: — Rezan, diye inledişeğer gittiğim yerden sağ döne- mezsem beni gene unutmaz. sın değil mi? — Bu ne biçim söz Fethi? Sen İsviçreye kaybolmıya değil) eyi olmıya gidiyorsun, Artık kulağı hiçbir. şey düymu yordu. — Vapur da — hareket düdüğünü çalıyordu. Fethi, KRezanın kucağındaki dudaklarını yavru. hepsile vedalaştı. Vapur rıh. tımdan ayrılırken halası; — Moktup yazmayı ihmal etme, diye bağırdı. Fethi | Akşamına kadar bedeli mulamminenin 7,5 nispetinde teminat akçalarile birlikte Bandır-| onları gözden kaybedinciye kadar mendi'ini — salladı, ve birden, kanepe üzerine yı- kılarak hiçkirmiya başladı... Vahdet Tevfik —a — Yurttaş! « Hilâtiahmeri -unutma! | birlik, | Balkanlarda / Sulh | ( Üst tarafı birinci sayfada) | değil, fiillerle meydana ge- tirilmiştir. Bu gizlenmiş rövizy - onist fikirlerinin hakikaten ortaden — kalkmış olmasile mümkün olabilmiştir. Zikri — geçen dört millet birleşince, — Bulgarlar bir harlede tek başla rına kaldılar. Fakat hüdisat | onları da ufak tefek fedakâ-| rlıklarla makul bir siyasete sevketmekte yeçikmedi. Ba- | Ikanların hepsi artık sergü- zeşt peşinde koşmaktan bık mışlardır. Beynelmilel entrikalardan azade olarak yaşamağa karar vermişler, sergüzeşt siyasetinin tehli- keli bir oyun oduğunu an. lamışlardır. Ve ona — göre daha realist, daha makul ve daha ümitbahş bir siyaset yolu tutmuşlar, teşkilât yap- mışlar ve sulh ve — sukün içinde milletlerin refah ve saadetleri imanla, emniyetle alışmaktadırlar. İşte M.Barthunun yanında seyahatinden dönerken Gar- bit Avrapaya — balkanlardan getirebileceği semereli fikir- ler.Hakiki bir sulh ancak rö. vizyonculara kati bir surette karşı koyabilecek — kudretli bir teşkilâtı vücude getirm- kle ve bunu bütün bir ya- | ratıcı irade ile — istemekle mümkün olur, kanaatindeyiz. Amerika. Ve japonya bahri rekabeti Yeni yeni gemiler — yaptırılıyor Vaşington 2 (A.A.) — Va. şington Star gazetesine göre Japonya ezcümle — tayyare gemilerinin — kaldırılmasını istemektedirler. Japonya aymı zamanda zırhlilarından — EAYAAYA AINA IN AAT Ai AY Ai ASAT birisini kaldıracak bu suretle bunların sayısını sekize jin- direcektir. Vaşingtön mua- hedesi mucibince Amerika- nın sekiz mücehhez on biner tonluk 18 — kruvazöre Japonyanın ise bu cins 12 malikiyeti hak yardır Japo- nya bu gemilerin Amerika için 10 na inlirilmesini iste. mektedir. Aynı — zamanda Japonya torpitoları için ton | yekünu 1500,000 olmak şa- rtile musavat istemektedir. Hakbuki Londra muhahedesi bu sınıf gemiler için Amer. rikaya 150,000 ton, Japon yaya 103,000 ton veriyordu Japonya denizaltı gemilerini |) ftamamen — tedalüji bir silâh olarak kabul — ediyorve bu itibarla Amerika ile Japonya- nın 75 şer bin tonluk beni- zaltı gemilerine sahip olma- larını istiyor. Halbuki Londra mühaedesi her iki taraf için 52,000 ton vermiştir. Gazete bu plünın İngiltere ve Amerika tarafından kabul edilmiyeceğini ilâve etmekt- tedir. Balıkesir askeri satın alma komisyonundan: Edremitteki kıtaat için kapalı zarfla mübayaa cumarlesi günü saal 15 etmiş - olursunuz, | edilecek yetmiş ton ( 70 ton ) un 14- T- 934 de ihale edilecektir. Taliplerin mezkür gün ve saatte Edremil As.Sa, AL Ko. nuna müracaatları ilân olunur. müdürlüğünden: 370 Lira bedeli keşifli Marmara inhisarlar idarehane binasile altındaki ambarın tamiri 19- ya bir defa öptükten sonra | 6- 934 tarihinden itibaren yirmi gün müddetle aleni münakasaya vazedilmiştir. Taliplerin yevmi ihale olan 8 Temmuz 934 yüzde ma inhisarlar müdüriyeline müracaalları, (a) Mill; emlâk müdülüğünden: Uşaki dergâhının bir senelik icarı müzayedeye gkarılmışlır. Taliblerin satış komisyonuna mür- acaatları ilân olunur. u._'ü—' A ALIBİ pusluk toplarla | | nin Balıkesirde yegâne satış yeridir. | Levazımı en has ve en ucuzdur AGĞFA FOTOĞRAF MAKİNELERİ | Yedi yaşında bir çocuk tarofından dahi gayot kolaylıkla kullanılır kruvazöro | 8 & 4 Temmuz 934 çarşamba akşamından itibaren Y ANA | Temsil edenler: $ A ; ve müess ? ğ $ çok hissidir Bu filn lavsiye ederiz. Mehfel Si Şairane ve hissi eserlerin en fevkalâdesi si- nemaya alındı, bunı bu akşamdan itibaren göreceksiniz. Mevsimin en lüks Cennet peris Cennet perisi Cennet peris Lütfen el jlânlarımızı Fiatlar: Birinci 30, ik; ; —a FOTOGRAF MAKİNELERİ Şah Mehmet mahdumu Hüseyin Avni ticarethanesi Line Noro Jean Galland Gaston Dubosc Samson Faınsile Bu film şimdiye kadar gördüğünüz enğ kuvvetli ve en muheyyiç filmlerden — daha kuvvetli daha müheyyiç ve daha çok hazin irdir. Ayni zamanda çok edebi ve evlât sahibi olan bütün anne ve babaların muhakkak görmeleri lâzımdır. Samimiyetle Ayrıca film Konserve dünya havadisleri suvare 930 da cuma matinamız 2, 30 dadır, &'N#â -*Hsmü L P S Zi A Temmuz 934 çarşamba - akşamından itibaren Fevkalâde film ——— —İLCENNET PERİSİ bir cemile olmak üzere her akşam 10 kuruştur. " el " n Kİ İ STIRABI ğ" ni herkesin ve — bilbassa nemasında ı da Mahfel sinemasında Ve en Şahane filmidir. * de onun bakir bu sesi bir ı genci öl mahküm atti. Fakat gençlerin aşkı balıl ” ananelere esir olamazdı. İş- te, Havayan udasının ilk mehtaplı geceleri böyle bir aşkın en yüksek ameliyatı- na emsalsiz bir saha oldu. de yanar doğından - fişki- ran alevler, geceyi kızıla boyadı. İki gencin aşk ve zevk sesleri ovaların bu- harı gibi semaya yükseldi. * deikisi Âdemle Haxyyatf E benziyordu. okuyunuz. inci 20, localar 100, tak —