—— Sahife : 4 Mustafa Fazıl Pışılu v Fıth okyırı W [ Tutüğlrand fırka reislerinin ha Sültan Aziz, Mustafa Fazıl Paşayı memleketten kovmuştu Cevabı verildi.. Çevrilen manevra. Tardan tamamile gafil olun Padişah, kadar, Ozmanlı devletinin cürüm vt €eza tarihinda böyle bir vaka, görül. müş ve işitilmiş şeylerden değildi. | Rua devlet kuruldu kurulalı, nice ve- Kirler ve Sadrüsamlar, Osmanlı hu | dahtilinde sürgünlere gönde. « Celtüt. | Jarın keskin kılıçları altında, kanlı kelleleri yörlere yüvarlanmıştı. Pa. kat hiçbir fert, âdi bir kapı uşağı gibi, kolundan —tutularak — Osmanlı budutları harleme atılmamıştı... İş. te; hiçbir. hakaretle — ölçülemiyecek derecede ağır olan bu ceza ile, ilk defa Mizirli Mustafa Fazil Paşa kar- aştı. T282 senesi Şeker bayramının bi Tİnci cuma gönü, Muntafâ Fazıl Pa- ga bayram tebriki külfetinden kur- tülmak için, hastalığını bahane ede- rek, (Buhariye) deki yalısına çekil. Telşti. Ertesi gün sabahleyin erken. den, Sultan Azizin yaverlerinden Mi- ralay Rauf bey (2) yahıya — geldi. Paşanın bulunduğu odaya girenik: — Kalkınız Paşa... Sizi derhal Tıktımıda bekliyen kayığa bindirerek, bu akşam Marsilyaya bareket adecek olan Pransiz vapuruna makletmi; memurum, Dedi, Mustafa Fazıl Paşa şaşırdı. İza- het almak için sualler sarmıya baş- ladı. Fakat Rauf beyin ağıından: Bilmiyorüm... İradel zeniye, bu merkerdedir... Boyurun. Çıkalım. Bödlerinden başka cevap — alama- di Paşanın, haram dairesine giderek eşyalarını hazırlamasına bile müsa- ade edilmedi. Hemen ocada, cibine- deri, giydirildi. Beşiklaş sarayından Rauuf bayle gelmiş olan diğer yaver. der ve silâhlı askerler acasında, rıh- tımdaki saray kayıklarından birine bindirildi. Rauf beyin netareti altın- d, Salıpazarı önünde demirli olan Pransır vapuruna nakledildi. Pani Paşa, böylüce — İstanbuldan fardedildikten sonra, döğrüca — (Pa- ris) © giderek orada yerleşti. Bura- da kendisine siyasi bir poz vererek, Sultan Aziz ile mücadeleye xirişmek izbedi, Fazil Paşanın serveti, buna mü- anitti. Fakat kafası, böyle büyük bir Mmücadeleye girişmiye kâfi dekildir. Böer bazı hödisat -maküs giden- ta- HMine yardım etnsemiş ydiz tatih. ta hiçbir z bırakmadan sönüp gide- L Uğradığı acı hakareti bir. türlü hazmedemiyen bu Mizar Prensi, düş. tökü yerden nasıl — kalkabüecezini düşünüp —durarken, İstanbulda da mülha bâdiseler cereyan etmiye baş. Tamiş.. Sadaret mevki'ne gelen (Âll © ağır ve azici İdare siyase. amıyan (Hürriyet) taraf. favı münevverler bir araya — toplan- Buşlardı. (Yeni Oömanlılar) aai — altında Bizli bir cemiyet teşkil etmiş olan Bü Türk gönçlorinin başpımda, (Na mik Kemal), 6 devrin genç muhar- Tirlerinden (Ebümsiya Tevtfik), (galr Ziya) beyler gibi, güzie gahsiyetler #ardı; Ve bünlar, âdeta Türk efkt. X umümiyüsine —nüzim — öluyorlar.. bükümetin İstibdat ve cebrinden yıl- Mış olanları, kendi cazibelerinin e. rafına topluyorlardı. M Gizli cemiyotin — tulsi, — (Mehmek Hey) isminde bir zattı. Cemiyetin programının huldsanı da, başlıca çu Maddelerden ibaretti: 1 — Rükümetin müstebidane ida. Yesinin başında bulunan — Sadrâzam Âli Pağayı devirmek... İcap ederse öldürmek. (E) Sulan Hemid devrinin (karidi orduru — kumatdamı, Roasif Paşa). sön mrüyir - İTALYANLAR Ben ölmedim Gestapo tabii bu raporu derhal dirmiş. Bizim ataşemiliter de, vaziyeti derhal Ber- İine tormuş ve oradan aldığı cevap üzerine o za- mana kadar aldatılmış ol duğunu ile öğrenmiş ve hattâ ceza olmak üzere beni öl- dürmeyi dahi düşünmüş. Bütün bu tafsilâtı bana Dimitresku getirdi. Ben derhal Ritter'e haber verdim, Ritter ataşemi- Titerin mubaberatını kontrol etti ve hakikaten o gün akşama kadar Berlin ile benim işimi konuş- tuklarını öğrendi. “Ataşemiliterin verdiği eşkâle nazaran Berlin hayretlere düşmüş. Semira Lufidis'in idam edilmiş olduğunu zünnederlerken benim tekrar Rumanya- iı hıdıııı I-ımıılını sıkmiş, derhal 2 — Büylece, hükümet —idaresini tebdil ederek yerina (Hürriyetper. verane) bir kisteri vazetmek. 8 — Haksız yers azl, sütgün, ha- pis vesaire gihi (İdavt ceza) lafı tadan ıııuuını yalnız (katuny a Cemniyetin ıtudı. bir gün Aya |söfya camiinde / toplannişü. Artık |progurmın tatbikine geçilmesi karar. laştırılmıştı. Pakat Âli Paşa, aley- bindeki cereyanı çarçabuk haber «i. ,d Cemiyetin ieri gelenlerini tevki. fe başladı... (Mehmet bey); refakatinde (Re- İğl komiseri Nurt) ve (Reşat beyler) oldağu halde İstaabuldan firar ede- vek (Paris) e ydtti. (Şair Ziya bey) Ve (Agüh efendi) ve şair Ziya be- yin teşvikile. (Namık Kemal bey) |de onları takip etti. Bunlara, diğer bir zat daha iltihak elmişil ki e da, Rüştiyo (2) mektebi muallimlerinden (Ali Suavi efendi) idi. O da hürriyetperver geçinenler. dendi. Zamanının oldukça müzerver. lerinden sayılmakla beraber - sorası gelince izah edeceğimiiz vacliile. ken- disine lüzumundan fazla ehomriyet verilmezdi Misirli Pazil Paşa, esasen tanışlı- &ı ba gençlerin, birdenbire İstanbul. dan kaçarak (Paris) © toplundık! rını görür görmez, gözlerini dört t Bultan Azizle mücadeleye giriş- mek için eline büyük bir fırsat geç tiğini anladı. Firarileri derhal etra- fına topladı. Rermutad, kesenin ağ- n açtı. Herdirine, derecelerine gö- ve aylıklar bağladı.. İstanbulda ha. gırlanmış olan (Hürriyet bayrağı)- mi Pariste açtırarak bunun ( dar) hitim da bimat kendisi aldı. İstanbulda inhilâl eden (Yeni Os- manlılar) cemiyeti, derhal — (Paria) de yeniden teşekkül otti. — (Müncer) ve (Hürriyet) isminde gazeteler neş. redildi. Genç Franmz — hürriyetper- ;erhnk siki münasebetlere girişi. Genç Pransıslar, (Yeni Ozmanlı- lar) 1 büyük bir hararetle karşıla. maşlardı. Bunların arasında, © 7a- man benüiz hiçbir şöhrete malik ol. mayan meşhür Fransis muharriri (Leon Kahon) da vardı... Ve bu iki aleşli sümre, noşriyat vasıtasile coş- kun hislerini bütün Avrupaya du- yuruyorlardı. Fazil Paşa, yine — parmaklarından su gibi para akıt-yordu. Ve, ortalığı velveleye veren (Cemiyet) In trruna aarfettiği paranın — miktarına da, zerre kadar ehemmiyet vermiyordu. Munr Prensi ve Osmanlı hüküme- tinin mümtar (Verir) 1, şimdi bir kaç beyseanlhi gençten “mürekâep olan. 6 mütevazı (Cemiyet) In başı. na geçmişti. (Puris) gibi, Avropanın en mühim bir politika — merkeı #iyasi bir cemiyetin riyaselini İdare etmek, ona Pronaliğinden ve Vezir Tiğinden daha parlak bir geref temin ediyor.. hürtiyet uğurunda Yedakâr- lık gösteren kahramanlara birer ma. but nazarile bakan genç Fransir münevverleri tarafından: Teragstkür adam... Diye, parmakla gösteriliyordu. Acaba, Faznıl Paşanın bu ferağat ve fadaklirlığı eamimi — ve eiddi mi idi? Busu, henüz hiç kimse — bilmi. vor,, ve, tahlile de Tüzum görmüyor- da, Fazil Paşa, elindeki aftın körükle, muhitindeki heyocanı — mütemadiyen körüklüyor.. bir taraftan cemiyetin gazetesindeki ateşin neşriyatı alev. lendirirken, diğer taraftan da Kaltan Arize vzun mektoplar ve Tüyihalar gönderiyor.. © tarihte dünyanın en müstebid bir. hükümdarı olan bu mağrur Padişakı, (Moştatiyet) | ka. bule töşbik ediğöndu. aamı a CY ) (2) Şimdiki Tkmektepler de- orür mektenler orüsndüki avekteplere e tarihte bu dzim verilmişti aşemilitere bil- Ritter: —Semi büyük bir inkisar — Gestapo 'em- Üne de diğer herhangi bir devlet, hat Gdörtte üçünü öğrenmişler, dedi. İş meydana çıktı... Tar seni öldürürler, o.ı....ı. devletinin harp esna- sında — düşman işgali altına alınabilmiş olan toprakları şunlar - dır: Suriye, Lüboan, Filistin, Mave- rayi Erdün, İrak. Devletlerarası hak bakımından her Hangl blr toprak parçasının bir dev- detten düker devltte kvcmesi için » toprağın harben işgal edilmiş olüu- B kari değidir. Süriye müttefik A detler ordulari farafından işenl al- tina alınmıştı. Fakat bu vuziyet Bü- Tiyedeki Osmanlı hâkimiyetinin Bi- hayet bularak yerine Fransiz veyi başka bir devlet hâkimiyetinin kaim olması demek değildi. Herhangi bir memleket topraklarından bir kısmı- man bir devlet bâkimiyetinden çıku- rak diğer devlet hükimiyetine Bot- mesi için iki şarttan birinin takak- İkok etmesi Tüzımdır; Teprağın ev - velki sahibinin imzasımı taşıyan bir müahede ile mevmubahs eraziyi ter- ketmesi, yahut bu arazi özerinde yaşıyan halkın ekseriyetinin arzasu. Bu mestle üzerinde, Suriye vesilesile değil, fakat Musul hakkında, da cereyan öden ınuiınln Gönüi- ada bir münakaya olmuştu. Lord Gürmnun «Umumi Harp esnasında Britanya orduları Türkiyeyi mağlüp | ve bütün Bu ı.ııınıl ade: ederek — Musul vilâyeti Irakı işgal etmişlendir. malı olarak lıılıu-ıkı.n nurahbusı İsmet Paşu çu cevabi vermiştir «Bu asırda fetih hakkının hiçbir kıymeti yoktur, modern düşünceye uyzun e- lun teze nazaran bir memleket aha- lisi kendi arzularına rağmen — bir devlet hâkimiyetinden alınıp — diğer bir devlet imiyetine — nakledile- mer>, Pilhkika İsmet İnönü 1923 se- nesinde söylediği bu sözlerle devlet- derarası mönasebetlerile kaydedilmiş bulunan yeni terakkileri çok güzel ifade etmişti. 1918 den bugüne kü- dar bir çok — beynelmilel — vesikalar «fetih hakkınır reddetmişlerdir. Bir memleketin harben işgal edilmiş ol- ması, işgal eden devlete hiçbir hâki- miyet hakkı — bahşeylememektedi Buna nazaran Suriyenin Türk hü- kimiyetinden çıkması için: Ya Tür- kiyenin bu toptaklardan büriza fe- yahut işgal edilmiş olan bu memleket — ahalisinin — ekseriyetinin Türk hâkimiyetinden çılıp İşgal e- den devlet hükimiyetine geçmek ar- zasunu izharı elzrmdi. Bu şartlardan biri tahakkuk etmeden ne Pramsa, tâ ne de Milletler Cemiyeti Suriy: nin mukadderatını tayin etmemeliy- | di. Fakat filliyatla vukuat böyle ce- reyan etmedi. Geçen yazımızda Milletler Cemiye- ti misakının mandalardan bahseden 22 nel maddesinden bahsettik. maddede mandacı devletlerin ne retle tayin edileceğine dair bir saı hat yoktür. Matıdacı devlet seçilirken | bunun cmüterakki milletler? den ol- Mmasi ve manda altına girecek mem- Heketler ahalisinin arrularının na- zarı itibara alınması hususu kayde- dilmiş, bundan başka bir şey İlâve edilmemiştir. Milletler Cemiyeti mi- sakının bu husuzta — istiyerek müp- bem birakildığina İnanmak mecbü- riyetindeyiz. Zira galip devletler manda altına konacak yerleri iste - dikleri gibl taksim edebilmek için bu işi nisbeten kalabalık bir heyete bırakmaktanan kendi rında yap mayı münasip gördüler. Beynelmilel manda rejimini tesis eyliyen Millet- | ler Cemiyeti misakı mer'iyete girme- den evvel ve Süriyenin asıl sahibi olan Türkiyenin bir muahede ile bu , İtopraklar — üzerindeki — haklarından külliyen feragat eylemesinden ünce, buşlben müttefik devletler üâli mec- lisi San Remo şehrinde yaptığı bir toplantı emasında 26 nisan 1920 tarihinde Suriye üzerindeki manda- nin Fransa tarafından icra edilme- sine karar verdi. Hiçbir zamsın - bir münhede haline —inkılâp edememiş olup, Türkiye tarafından tasdik edil- mediği için bir projeden ibaret kas | fan mahnt, menfür Sevr paçavırası- nın 96 müddesinde Suriye, Me- zopotammya ve Pilistin mandalarının kimlere verileceğini başbea müttefik devletlerin tesbit ve tayin edeceği yazılmıştı. Eğer Sevr projesi takdik edilip bir mushode balini aksaydı © yaman hukuki bir mesned olabilirdi. Fakat Bevr, yukarıda dn söylediği niz gibi hem tasdik edilmemliştir. hem de 10 ağustos 1920 de İmzalan- mıştır. Halbuki Suriye bu vesikanın imzasından dört ay evvel Fransanın idaresine bırakılmıştı. — Bü - itibarla San Remo kararının hukukan hiçbir kiymeti yaktür. Süriyeyi Türk hu- biketş dışinda birakan Ve milli Türk hökümetinin imsasım taşıyan | 20 ilkteşrin 1981 tarihinde Ankara- da aktedilen <Ankara itilâfnanimd> dir ki, Bilâhare 1982 senesinde Lo- 'zan Münhedesile Türkiyenin cenup Şimdi bun- Çok tedbirli olman lâzım. — Ben kaçmayı düşünüyorum, seni kaçırtmamak için emir aldı. Nezaret altında olacağın muhakkak, Onun için ya- tin gece sana kendi otomobili. otomobil gönderirim. Sinaya gidersin ve Christi- ane da yanında bulunur, senin hizmetine baka yani bir zırhlı Bir müddet kendi kendini tevkif edersin, ilk hr- satla kaçarsın |. — Pekâülâ öyle olsun. — Kimseye kapıyu açmazsn,,, Ve yarina ka. yâni otomobil gelinciye kadar kimse ile gö- *Jlsinin ekseriyı Bu! Günün meselesi Surye mandası VE BU İŞ tarihi seyri Buriyede Fronsa, İagilteraden bir mütareke talevinde Dulunmuştur. Bu müzesebetle okuyurularımıza Suriyenin — kukukt seziyelimi we manda dölayrile Suriyenin / geçir. diği siyasi seyri göstermek için #r. kodaşımazın sahikiyetlar kaleminden tatifade etmeyi düşündük. —— — Yazan Nihat Erim ——— — İhudatları kat'i olarak tanbit edilir - | ken bu anlaşmanın çizdiği hadut ay- net kabul edilmiştir. — Bu itibarlı Losan müabedesinin Suriye huder hakkındaki hükmünü sadoca bir e- yit mahişetinde kabul edersek, Sur 'Türk hüktmiyetinden çıkışı ta. 1991 Ankara itilâfnamesinin imsası tarihidir. Fakat daha sarih İbir hükmü TLozan muahedesinin 16 e: maddesinde bulmaktayız: Tür- kiye muahede ile çizller hudutlar di- şında kalın bütün avazi ve adalur #acrindeki her türtü haklarMmdan fe. ragat etmekte ve bu arazi ve ada- Tarın — mükadlderatının — alâkadaı tarafından — tayin edilmiş oldı veya edileceğini kabul etmektedi; Bu süretle, Süriyede meveut flili yaziyet ve daha evvel muhtelif or - ganlar tarafından — verilen kararlar hukuki bir mesned bulmuş olda. Suriye adı altında, Sariyeyi ve Lübnanı kasdediyoruz. Lübnan ah i Mristiyandır. Fran sa Üçüncü Napolâon zamanındanbe- T altmiş senedir, Osmanlı İmpara- torluğunun zaafından İstifade ede- yek bu ahali üzerinde bir nevi dinl himaye lera etmekteydi. Onları ken- dizlne bağlamak için her türlü ted- İbire başvurmuş, hasırlık propagan - dası naştı. Bu sebepten Lübnan- hlar, Fransız mandası altına gir- miye razı oldular. Fakat Suriyenin diğer yerlerinde, bilkassa Şam, Hu- mus, Hama, Halep şehirlerinde ika- met eden ve ekseriyeti -Müslüman Li olan halk, FPransız mandasını kabhal andan yapılmış olan istiklâl vaadkı rinin yerine getirilmesini bekli; du. 1919 senesinde Paris sulh konfe- Sit bir Amerikan beyeti gönderdi. Suriye halkının ekseriyeti istiklâl fikrinde 1srar etmekle bera- ber, şüyet muhakkak — bir. mandacı devlet seçimek lâzimgeliyorsa ba dev- letin Amerika Birleşik Derletleri ol masini İstediklerini - beyan ettiler, Süriyelilerin bu arzasu kargıcında başlıca büyük devletler Pramar mandasına terkettiler. Fakat Sariyelilerin iatiklâl emelleri © kadar küvvetli idi ki, daha mem- leketleri askeri işgal altında İken 1920 senesinde Şamda toplanan hir İkongre hem Suriyenin, hem Pilisti. İmin hem de Maverayı Krdünün tam İistiklâllerini ilân eeti. Emir Faysal (Kral ilân edildi. Fransız yüksek ko- İmber General Gouro Kraldan Pran. İsiz manı Kabal emenini wsrarla | talep etti. | Fakat Faysal bü talebi reddetti. Bunun özerine Franaiz ordusu Şamı İsgal ederek Suriye hükümetini ara. dan kovdü. Yüksek komiser Suriye idaresini tanzim oetmek iİstedi, Sh riye ahalisinin muhtelif tentayülle. rini göz önünde tutarak evveli ört devlet tasta etti: Lübnan, Şam, Ha- İtep ve Aleviler. | Bilâhare bir de Dürsi devleti ku- İrularak bu küçük devletçiklerin ma- yıst beşe Çıkarıldı. Aradan İki sene henüz geçmişti ki bu wsülden ksarfı nazar edildi ve bir Suriye foderas- yanu tesis edildi. Bu federasyon Şarn Hialep ve Alevi devletlerinden — mü. yekkepti, — Bu devletler " yine kendi muhtariyetlerini mühafaan — ediyvı hur, ancak İktasadi moselelerde Adi ye, Mazrif, Tapu ve Kadastma fe- deraryon tarafımdan tedvir ediliyor. İdu, Her devlet nezdinde yüksek komi- kerin bir mümessill — bulunuyordu. Her lamak Özere Weto hakkı Vardı. Tar hör işe kurişiyorlardı. Bu vazl. yet Buriyede geniş bir eemanniyet- vizlik yarattı. Milletler Cemiyetitin — ©O da mükemmel! Kapıyı iyice kilitledim, şezlongün üzerine u- zandım. Bir kitap aldım ve okumya başladım Perdeleri sıkı sıkıya kapatmıştım. pi çalındı, kalbim atuı, fakat ben kapıy» açmadım, Evde biraz sardalya vardı, yemek niyetine bir ve heyecanımı mağlüp etmek için biraz Bromure alarak derin bir uykuya az ekmekle onu yedim. yattım. damakıllı sabırsızlanıyordum. Kaçma saatleri yaklaştıkça sinirim artıyor, ta- hammülüm eksiliyordu. Gece hayli ileriledikten sonra, karşımda Ritter vardı: — On dal alurlarsa şaşırmalarını temin... “Chrletinne, Dimitresesu ve üç tane iyi ıeılik —duonııh. Cıuııpn seni takip ederse, derhul TASVİRİ EFKÂR —— Pandalar komlayonu vaki slan şikâ- f .| hedeyi iyi karşılamadılar. Ne Blum Kalktığım zaman ertesi günü saat dokuz ol- " muştu. Bugün de evde mahbus kalacak ve ancak gece gelecek otomobille Sinayaya gidecektim. © gün akşama kadar aç kaldım. Telefon çaldı, cevap vermedim. Kapı çalındı açmadım. okuyarak, dikiş dikerek akşamı buldum. Artık a- sonra kapın çalınacak, iki zirhlı otomobil geliyor, bir tanesinde aynı sana benziyen bir maken var. Maksat şu, eğer seni takip edecek yet Gzerine Fransayı tenkit etti. Lübamna gelince; merkazi Beyrut olan bu memlekete oldukça geniş Nı' muhtariyet verildi. Bu devlet zenesinde cümhuriyet Teğimini hwl ırıu. İç işlerde yüksek komlser isti. dermeyan nıımıhn»n barlet — meselelerde w Kakkımı mühafaza etmekteydi ndacı devlet, matda kendisine ııvaı ıuınıı- vönra Üç sene zürfn dt idavesine netaret edeceti memle. ketin teşkilât nisamnamesini hamır dayacaktı. Bu hususta yerli ahalinin arsu Ve tememnileri — billdksa gö önünde totulacaktı. dt istike Kile — kavuşmasını — kolaylaştırmak, onu bü yolda hazırlayıp techiz et mekle müketlefti. Halbaki Lübnan için bir nizamnama kazırlamıya mu- vaffak olun Fransa, Suriyenin diğter aksamı hakkındâ aşni muvaffakiyeti gözleremedi. Bilükis 1926-1926 sene- detinde Framsın — mandatına — karşı smyeı.ı.. isyan attiler, Ük İsyan rekettne Dürailer buşladı. Sonra ı)lı..k'ııııııı gmümileşerek — <Lübnaa hariç- — bütün — Surişeyi — kapladı. |Pransaz kıtaları aökeri hareküta wi viştiler, Şam gehrini iİki defa bom- |hardıman etmekten çekinmediler ve ihtilâli ancak böyle kan dökerek bas- | tarabildiler. Bu hüdise üzerine Mo- | müada hüsael hir toplanlı yapan Mil- | letler Cemiyetinin mundalar daimi komisyonu Framsayı bir kere daha müaheze eti Fransa, Suriyelileri — alelâde müstemleke halkına — yapılan meleye Gâbi batmakla ik bir ha- tâ işlediğini bir aralık anlar gibi oldu. Yerli halkla anlaşmak çareleri- ni aradı. Fukat Suriyeliler istiklâl. den buşka bi geç — İstemiyorlardı. Hele 1962 senesinde, — İrak manda- dan kurtularak, müstakil bir devlet haline gelinec, — Suriyedeki — istiklâl #rausü — yeniden — körüklenmiş oldu. Pransa ber türlü kurnazlığa baş vu- yarak işi uzutmnya çalışıyordu. hayet 108 Pariste Suriye Buşvekili Cemil Mardam Harleiye Nazırı / arasında, İngilir vevahadesine benziyon bir müahede akdedildi. Bu tarihte Fransanın başında Le- on Klum hükümeti bulunuyordu. Ha. rieiye Nazırı Delbos, Hariciye müs- teşarı ise — Vienot Wdi. — Bu Hsimler Türklere Hatay meselesi dolayısile | yabancı değildir. 1006 da imzalanan Pransa - Surl. ye müshelesi Suriyeye bir nevi is- - (tiklâl tanıyordu. — Fakat, Fransada matbuatın mühim bir kısmı bu mua. bir hükümeti zamanında, ne de onu ta- kip eden diğer Başvekiller zamanın. dü müshede parlâmentonün tardikl- 'ne arzedilmedi. Nihayet 1959 harbi patladı. Fran- sanın başına — müğlübiyet — felâketi . Almanya ile uyuşmak İçin yaptığı birçok jestler meyanında Milletler Cemiyeti azalığından çekil. düğini de beyan etti, Hukukan, Pran- 'RÖPORTAJ Tophane çocuk —dispanseriZ— Çocuk Esirgeme Kurumunun geçen hafta açtığı Çocuk Dispanseri ve gündüz Bakım evinin ilk minimini misafirlerile hasbihal Yazan: KANDEMİR Tophane Çocuk Dispanserinla ilk misafirleri yeni ellâlanmış sıra) ni dayıyarak valu uslu oturan bir örnek kıyafetli yirmi kadar yavru. En büyükleri altı, köçükleri İse üç yaşındı Bunlar, Çocuk Esirgeme Kurumü- nun geçen hafta Tepbanede — açtığı Çocuk dispanseri ve gündüz bakım evinin ilk misafirleridir. Bu odaya girmeden evvel, yapılan osaslı tamirle yepyeni bir çehre arz eden Kılıçali medrezesinin ber tara- fımı gezdim. Roklema, doktar, hasta bakıcı, — müayene, banyo dalreleri, kiler, mutfak... Mutfakta henüz kalaylanmış piril preil bencerelerde — yavruların yemekti pişiyorndu. — Ruşün etli bezelya, makarna ve vişme boşafı var. Demiştiler. Şimdi miniminlleri göstererek iza- hat veriyorlar: — Bunlar, askere gitmiş babala- rın, fabrikalarda, imalâthane'erde çalışan kimsesiz kadınların çocukla. manın ba kararı ancak iki sene soara hüküm Hade edecektir. Zira Mületler Cemiyeti misakının birinci maddesi- | zin 8 üncü fıkrası cemiyet azaliğın. | dan çekilecek bir azamın bu kararın. dan cemiyeti iki sene evvel haber. | İdar etmesi / meeduriyetini — kaymı tar. Binacnaleyh Fransunın bazünkü bayanını bir İhbar mahiyetinde te- Takki emek Scap edar. Bu böyle otun. aa daha İki sene Pransa — Cemiyvte karşı olan mükellefiyet ve borçları. ni yörine getirmek — mecburiyot dir. Fransa Milletler Cemiyetinden çe | kildiğini beyan etmekle mixakın her ataya tahmil ettiği iki sene evvel haber verme meebüriyatini — nazarı itibare almamış olüyer. Bu memle- ketten önee Cemiyetten çekilen bazı devletler vardır: Meselâ Brerilya çe- kilmek arausunda olduğunu L026 da bildirmiş. fakst hukukan 1928 de kesiti kesi ve gemabi. Amerikanin blr “iki | devleti ile Japonya ve İtalya hep bu | üsüle Hayet etmişlerdir. Hüdisatın bundan sonvası da oku- yucular için malümder. Dr, Nihat Brim T Köyler bürosu — memurluğu | Çorla (Haususi ) — Kazamız köy- | ler büresü memurluğuna —ayni manda Çorlu beden terbiyesi istişnre aktam üstü altıda da buradan alırlar. Biz bir saat bu çocuklarla — meşgul oluruz. — Sabahleyin — kahvaltılarını burada — yaparlar ve ö kadar |muhtelif zerbiyeri oyunlar ve şarkı Tarla vakit geçirirler. Öğle yemeğin. den sonra üçe kadar yataklarına - zanır, uyurlar. İkiadi vaktl yine bis- küvi vesaire- ile hafif bir kahvaltı yaparlar, Akgama kadar da oyunla Ba suretle bir yan. kaklarda #ürün- ilmış, bir taraftan da | Analarıns rahatça çalışmak imkünı| bahşeditmiş oluyar. — Bü mületsese başka ne yapar? — Haftada Öç gün — mütehassin doktarlarımız, — dişarıdan — getirilen hasta çocuklara — bakarlar, - Buraya K:lm yecek hustaların evlerine gi> vkir hastaların Taçlarını ve- vakit geçirirli iz, F Bih l:“'"'ıı-.ı Her ama, babo çocuğunu geti. |beni baraber guzdiri, ; N Bİbi mer |a l cadn bedava yıkar. Bir ketlme | omuzuna alırdı. ; bir düzpamer — ve bakimeci — bu mıntakadaki bütün çocuklara kanat- MmücesesEKidir. — BDoğrudun doğruya —ve delmi surette himayeniz altında — bulunan yavruların sayımı yirmiyi reçodyor. Başka mürnesat edenler yok mü? — Var, Onlurı da ulacuğız. Fakat nedense birçokları henüz çoruklarına hüviyet varakası almamıştır. Mües. (sesomizin bu bakmdan da bir fayda- a dirsekleri. | yemek — odaları, | özle | PHarimı gözlerimin içinden —ayıramı. —| yorlar. Onlardan birine — yaklaşıyo. — | |evraz | Adın ne, kaç yaşındasm? İ | — BSerim... Beş yaşındayım. | — Buraya gelmeden erval sabah- |tan akşama kadar na yapardın? İL — Sabahları anşemle beraber di. |kimhaneye giderdim. —O içeri girer çalışırdı. Ben de onu kapıda bekler. —| dim. — Ne yerdin? — Ekmek, — Raşka ne yordin? — Ekmek! Dört yaşındaki Havvaya -soruya. rumt — Va sen küçük? | — Babam #öker... Anam tütünde —| İçalışıyor. Bana evde on yaşındaki — | ağabeyim bakardı. Köşede sırada — tahzün — mühzun bize bakan Fatnayı gösteriyorlar: — Geçenlerde — bayata — gözlerini kapayan bir bahtzız anamın altı yeti. minden biridir, Babaarı kumduru bo. İyacınıdır. yedide | Titremosino çalıştığım. bir. cele: iler — Kızım, diyoram, zahel musin |burada? Çok rahatım amca. .. | — Bvde 3kon n yapardın? | — Hiç... Otururdum. —— No yor, ne içendin? — Ekmek... — Başka : — Hava iyi olur da... Buham da hasta filân olmaz, kazanabilirse bi- 20 yemek yapardı. Öyle boynu bökük, mağmum ve İyuvaş-söylüyor ki, ona eya bava tyi olmaz, baban da çalışamazsa ne ya- paş'ımez?» demiye dilim varmıyor. U: yaşındakl nürtopu — bir bebe- gn, Birsen'n karşıındayız. “Bu. sa. kak sokak dolüşürük faslaık — sz'en romatizmalı, hazta bir zavallı nen. Bm yavrusudur. — Kimsemiz yok ki. diyor. Avanı Yoruluraam — Şimdi dabu mı iyi? — İşi ya... Burada bunlarln oy- İlaemi görmiş bir şefkat ve sahihat İnuyorum. Yorulunna uyuyurum. A çıkımca Mcak yemek yizorum. Bu yavrular üçinde —aylardanberi Jik defa sıcak yemek yiyenler var, Ve buraya gelinciye kadar günle- İzini varı ç. Yürı tok, imalöthune, kupilürında — veya toz toprakx içindeki arsalarda, viranslerde ga. girmiye mahküm olan — bu çoruklar gimdi herhangi müreffeh bir ailenin höşetinde spor mütehasslsı bulunan |w olacak, civarda nüfuza kaydedil- yavruları gibi muntazaman — yıkan. Celâl Öksüzceli bir müddet evvol ta- | yün edilmişti. Köyü iyl tamıyan Ce- | memiş tek çocuk kalmıyacaktır. Bu | makta, suretir himayemiz altına girecek ço- makta, Gyüamakta, iyatmakta, yiyip Mi yeni işinde de müvaflakiyetli beykların elliyi bulucağı muhakkak- ı—-ıı “lm glmdüz ksarmarin. çalışmalar göstermiye başlamış bu. | tır. Tunmuktadır. den uzakta kalmış bütün Tonhane îuııın masam ve meraklı bokiş gecuklurı da artik Bimnyesizlikten, —— —— — Çok teşekkür ederim. Birkaç kere ka- zen şu parolayı ve: Söyle, — Tamam. — Christiane Kitap — Ancak sana gelecek arkadaşlar, hepsi teb- dili kıyafet etmiştir. Sakın tanımamazlık etme, © dakikada kafamın içinde bir istifham velirdi Rüter'in sesin takliden bu telefonu bana Gestapo ettirmiş olmazın ve beni tuzağa düşürmesinler. Derhal mukabil edbir aldım: — Ritter, dedim, ihtiyatlı olmak doğrudür. t bakalım... Seni gözlerimle gör- mediğim için bir yanlışlık yapmıyalım. — Çok yerinde bir tedbir. Kaplumbağa! sana üç tane de çek geliriyor. bir mikdar da para. Çekler Türkiye ve Mısır üze- rine tertip edilmiştir. Parayı sarfedebilirsen Ru- manyada sarfodersin, diğer çekleri de Rumanya- telefon çaldı, dan kaçtıktan sonra yayarsın!... — Teşekkür ederim. — Bonşans, rkadaş Kapının önünde bir otomobil sesi duyuldu. Bir az sonra kapının zili çalındı. — Allaha ssmarladık. Çok değişmiş olmalarına rağimen Christiane ile Dimitresco'yu tanıdım. döktorsuzluktan, — ilüçcızliktan — kure tarılmış oluyorlur, Küçücük bir dispanser ve bakıma Wvi... Fakat gürdüğü işe bukın. Yavrulara bir anu şefkatilç bakan öğretmen bayan Aliyeye, ve bütün hastalarla öz evlâdi gibi meşgul olun haştabakıcı bayan Kâörmlleye toşuk. kürler ederek oradan ayrilirken bua mücesesenin kurulmasını temia eden hayır sahiplerini minmetle — anıyor. dum. FK. Bayan okuyucularımıza Münderecatımızın fazla ol- masından dolayı kadın ve mo- da sütunlarımızı bugün derce- demedik, Okuyucularımız ken- dilerini alâkadar eden bu &i tunları, aynı yerde yâtın bula- aaklardır.