R.e " zA PES3.LELİRE0K - ĞADA Gi Ş aei Ö — l SRĞEFPİPAİSREE ÇA ga n mesinin bir Gzarı gılatilarvene, Tiyoruz. Yeni yapılarla süslü geniş meyda- » Yetleri mahfuz kalmak üzer Sağdan soldan; açı Refik Bey, Maksadını anlatıyor makasıdına münali man maksat ve menfaati, yollu teşrifat ve ifsadatta manlar maddiye ve mâneviyesini ber ne | :ıııııle. oluraa olsun kesir ve ten- We cüret ve cesaret edenler bu kanunun salâhiyeti dairesinde İş- tiklâl mahkemelerinde muhake- me olunurlar. İstikli | Jâl mah- T Jlu şaför, menlerin Wen vin önü hınca- (kumandanların aKiA | Veti teminine matuf hukuk ve Kolordu ku- ime daya- Çyası da: <Ac İ bğn salâhiyetl narak bu matmahesini artadan le edetler mi> şüğüimeşire ile kaldıracaktır. Kavanini 'a0 kumandanlara bahsedilen salâhı- yet malümdur. Binaenaleyh buri da zikrinde bir mahzur mutasav- ver değildir. Konya mebusu Vehbi Efendi sordu: Holâsa olarak Refik Bey, ir noktayı tenvir buyurur musu- |mek ki asıl mücrimi ordu kur BZ d mandanı muhakeme edecek; teş- vik, tahı tir, diye getirili deki adamları da latiklâl mahke- nuz? Kanun; Saltanat ve Hilâfe. tin kukukunu millete vermedi mi? Şimdi vur kara abalıya mı?. Onların hukuku yok mudur?. Ne için onlara ayrıca kanun icat e- dilmiş değildir ve yalnız tasrih et miş olduğumuz kavanini saire ile ordu kumandanlarına verilmiş o-| lan salâhiyetten bahsediyor?. — Yeniden bir salâhiyet ve- rilmiş değildir! — Binaenaleyh bu kanun lâ- zım değildir. Ve sağdan soldan: — Açık söyle Relik Beyl. A- çık konuş Refik Beyi sesleri ge- liyordu. - Refik Bey de biraz asabi. söy- Te anlatıyordu: Yalnız asker firari- lerini değil, her haini takip edeceğiz! — Açık söyliyecek bir şey yok tur. İstiklâl mahkemeleri (ordu- dan firar eden ve firarları teşvik eden) diye müshasıran bir kısım cürmü takip edecekti... Niçin as- ker firarilerini İstiklâl mahkeme- | lerine veriyoruz da, diğerlerini vermekten — çekiniyoruz? - Niçin yalnız orduyu hedef ittihaz edi- 'yoruz da vatan ve millet, istiklâl ve mücadele davasında işlenmiş diğer cürümlere ve bunların müc timlerine göz yumuyoruz?! Ç l"! maksadımız budur. İstediğiniz gi- bi açık söylemiş olduğumu zan- mediyorum |. Şimdi Karahisar mebusu Şük- Tü Bey konuşuyor: — Kanaatimce, Meclisi âliniz, İstiklâl mahkemelerini kurmakla yoktur. Ancak Refik Beyin tekli- findeki tahrir tarzı bizi endişeye | düşürüyor. Zira bunda (kavani- mi saire ile ordu kumandanları- mın salâhiyeti mahfuz olmak üze- 1te...) deniliyor. Bu kayda ne lü- zum vardır?, Bendeniz işte bunu anlamıyorum. — Vakık seferberlik zamanmda - yapılmış olan birçok kanunlarla kumandanlarda bir- tanbula welir de zehirli iğnosini sa- va, bana sokmadan içi rahat eder mi? Y sesleri geliyordu Konya mebusu Refik Beyİçok mlühiyetler İmaddesin: buna da c k kanunla tecziye edilecek leri de Jatiklal . a. velü yişleri, kâğıtlarından sıyırip çi SAt ve inabat Birbirimizden — nasıl -) İşüphe edebiliriz ki?. B ; olmak' menni.lerini deviriyor. muhakemeleri onlar yapaci zaları da onlar verecektir. İstik! âl mahkemelrine ne kalıyor? De | mi min konmasından maksat, bir köprü kurmak ise, başka bir tarik arayalım. Tazan :Kandemir ik söyle, açık kon je Meclisinin âmaline rııuhı' fikrasi ki, bu fıkra zaten hiyane, ti vataniye — kanununun 5ıliııc' vardır. Binaenaleyh üzum yoktur. Sadece | usluk ve ifşayi sır hakkındak ai | b Soluk soluğa goliyor ve ev. Gstüne diziyor. , mek doğrudür. Ördü kumanıdünlarınin gö | 5 hoş etmek için konan bahşedilen salâhiyet mahfuz klâl mahkemön 'e vaziyette Çünkü Öğck. ce- |tap 'a muhafaza etmiş- lecek tâli derece- Ba cürle> | ordu Krasında meleri dinliyecek... le İstiklâl mahkemeli — Tariki göst Dağılan Ekirleri bir nokta üze- | rinde toplamak vazifesi yine Re- | Gk Şevket Beye düşmüştü. Kür- süye çıktı ve söze başladı: — Ordu kumandanlarının İs- tklâl mahkemleri dolayısile, ken- dilerinin gerek tesmül ve gerek kanuni şekilde haiz oldukları sa- lâhiyetlere tecavöz vuku bulmı- | yacağına dair bir kanaat bâsl et- mek kadar tabil bir şey yoktur Fakat rica ederim, bu vaziyette İstiklâl mahkemeleri kudsiyetini ilân ettikleri gayelerine ne ile vâ- sıl olacaklardır?. Herhalde yine milletten doğan ordu ve hükümet çarkile değil mi?. İstiklâl mah kemesi seyyar bulunacak. İstik- | âl mahkemesinin yanında top, tüfek bulunmıyacak. Bulunsa bi- le, yine ordudan alınmış olacak. (Devamı var) Şehirde yapılacak büyük pasit korunma tecrübeleri Yakında şehrimizde umumi bir pasif korunma tecrübesi ya- pılacaktır. münasebetle, deneme — esnasından i - 10 anat kadar bir zaman pasif vam ettiği müddetçe şehirde 24 saat için ekmek çıkarılmıyacak - bdır. Yapılacak tecrübeler arasinda köprünün bir veya iki gün açık bulundurulması, sevahili müte - cavire — vapurlarının — azaltılması gibi hususlar da vardır. Francalau nu tevzlatı Hükümetin İstanbula ayirmış olduğu francala unu 20 çuval- dan ibarettir. Bunun on çuvalı hastanelerin ihtiyacı için tevzi edilmektedir. Diğer on çuval, elinde doktor vesikası olan hastalara, francala çıkaran fırınlara verilecektir. sasi açılmış ve aatışlar başlamış- | halde, bilhassa Galatasaray TunükEhete'inE (sanı koza YU "kürüşleli edilmektedir. dır. Şimdiki F0 O0 17.5- lmğya: kadae yükselmi İe Küm sie Tef Bt İ Ça e gea Kaar dümse kemelere müdaha- | di de itiraz ediyordu: | » Nzere) kaydı, elendiler, İs- | Yüksek İktısat ve Ticaret Oku: kökünden |lundan 50 talebe Kampanyasında, Koza Tarım Sa | ceklerdir. 50 talebeden bir kı- i|ri sağ elini makineye kaptırmış |Bu sergi, henöz yeni inkişaf etmek- |bir alâka ile karglanmıştır. Almanyaya kolaylık ve Hükâmet barici — ticaretimizti y lakana bazlet - imizin | | ve edevatının birlikler eden ithalâtın lltl:.mu aa ae beeam ..—lı_h eti yeni bir kararname :h| e BAA Z Bu kararname fle, UĞ Şaret anlaşması bulunan ve bu. | | mübader İanmuyan memleketlerle — yapıla. | | b sak ticari mübadelelerde İthalât | imkânlarının Arttırılması tüsü ihrı verilmiştir. peklerin ilk parı ü lıg—ı sevkedilecektir. yölile yapılacak — ticari e Diyarbakırda koza pi a Sçin | | d Tüzumlu görülen ca müreir ©, lerilecek mallara müukabil | yaz koza 100, birler alınmıştır. Müresir ted- f" muz :ı.. maddeler ı(...l::; Seri, © | ve dünyanın bu ka; K emıy oi Döviz — ihtiyatı iyetinde dövile — yenlüke e a itanberi serb || satın içle aetf F m-n:!.t.l.,,'."ml azaltılacaktır. — Ş fdes ay (bisde) - BUrd — Temmlir 5 Si miktarda | | Zehatdi iları | Hhalâtı arttırmak için bugün nakliyat bakımından geniş — in- kânlar basıl olmaktadır. Bon alı» n haberlerde İrakta bulunan Yirk mallarının memlekete itha- H Artik Lamamen temin odilmiş ve Bağdatta bulunan bir kımım mallar gelmiştir. Evvelce Bas- raya gellp de harp hali sebebile bu Jlmanda kalan — majların da devlet demiryollarına ait vagon- larla memleketimize nakledilmesi | haberlere göre, Irakta İpek piyasasında da son g de canlılık göze çarpmakta: halde ipek Hiyatla; düviz. ihtiyatı — biriktir. barla hariçten mal İtkali Koza kooperatiflerinde Tüzümü len akreditifler derhi staj görecek talebe ş kânları genişlemektedir. Aldığımız — malüim Yalmız son zamıanlarda Avru- par:a birçok memleketlerinde ta- kas yollla Gcaret serbesi dövite tercih edilmektedir. İhra göre İpek Kozası Kooperatiflerinde - staj göre- Bursa merkezinde kalacak, B ! de Birliğin diğer şube- diğerlek. göreceklerdir. lerinde staj < Poliste : Bir çocuk, kaynar * çaydanlıkla haşlanarak öldü Beykozda Yalıköyünde 6 nu- maralı evde oturan Cemal lecip, dün akşam, üzerine dök- ğü kaynar bir çaydanlıkla muhtelif — yerlerinden — yanmış, kaldırıldığı Çocuk hastanesinde ölmüştür. Kalaysız kaptrn zehirlendiler Ortaköyde Dereboyunda 115 numaralı evde oturan Esma ve oğlu Muzafler içi kalaylanmamış | bir bakır tencereden — yedikleri yemekten zehirlenerek hastane » ye kaldırılmışlardır. Bir ev çöktü Kasımpaşada Kulaksız mevki. inde Resmiyeye ait 82 numaralı | 'e Üç katlı ahşap ev saat 21 de | mi olarak çökmüşse de o esna- da evde hiç kimsenin bu- lunmaması sayesinde nüfusça za- yiat olmanmıştır. Otomobil çarptı Şoför Hüseyinin idaresindeki 3844 numaralı otomebil, evvelki gün Fatihten geçerken 3 yaşın- da Arife çarparak tehlikeli u- rette yaralamıştır. Elini makireye kaptırdı Uzun çarşıda 120 numaralı tornacı dükkânında çalışan Sab- hükümet san kararnamesinde — takas — yolile hariçten mal ithal etmek im Kânlarımı — genişletmiş — ve itha- Kitçılara Tüzumlu olan bütün Kolaylıkları hazırlamıştır. Bu meyanda — fabrikalar kiııi Athal edilecek olan makine li D —imt zmif"&çîf_'fgfl o ticart mübadelât & girecek — ve bu mal / getirtmek n hi hazırlıklar İzmir, (Hurusl muhabirimladen) - Fuur hazırlıkları harı le devam et. mektedir. H metin aldığı todbirler le hu söne Fuara daha geniş mi ta İştirak temin edümiştir. Hari lrçok meraleketler İzmir nasyonal Puarma iştirak edeceki gimdiden bildirmişlerdir. Bu münas betle İzmir Enternasyan: sa bilr tarihçesini yazmayı muva dum. 1920 sencsi şubat ayımın 17 nei gü- nü İzmirde El Şef Atatürkün ri yaseti altında bir Milli İktisat Kow grest taplanmcıştı. Atatürkün bu dik Mt İküsat Kongresindekt yüksek irşatlarından alınan ilhamla meşdana getirilen ik- tızadi eserlerden en mühimmi bugör- | kü İzmir Enternasyonal Puarı oldu. Milli İktmat Kongresinden bir 8- | düştincesile kurulan (İsmir Dokuz he sonra, yâni 1924 te, o zamanki |Eyiül Panayırı); Cümhuriyet hükü- İzmir valisi, (gimdiki Trakya Ümü- (metinin yardımları sayesinde, 1964 mi Müfettişi) bulunan General Kâ- | te beynelmilel bir mahiyet almış, b İztm Diriğin teşebbüsile Kırıwmnlıiı—kı' seneler içinde de İzmir E (Sanatlar Mektebi binasında (İzmir © (o nasyon: eei |xit taruldi) hatillü hir serek sokli İlmdee va arardin aalle . vantan ve ağır surette yaralandığından Cerrahpaşa hastanesine kaldırıl- mıuştır. Kamyonet çarptı Şoför Salihin — idaresindeki 4198 numaralı kamyonet evvel- ki gün Köprü üzerinde || ya - şında Kenana çarparak muhtelif iyerlerinden yaralamıştır. » Ahmet Haşim İhtifali Eyüp Halkevi Dü, Edebiyat Kohmdan: Ahmet Haşim merhumun ö- lümünün sekizinci yıldönümüne tesadüf eden 4/6/941 çarşam- ba günü saat cl5> de mezarı başında hatırası tâziz edilecek - İte olan yerli mallarımızız. bir. meş- İnzt Sdk, Güneral Köstü Döriğta Yhür | KİOE te VASOD Sti Süncelüila G betlle, İsmir Doküz Eylül Sergisi | trinde kurulan Fuar ashası 1686 1925 senesinde ikinel defm olarak ve (t 324000 metre murabbama çıkarıl- bu defa daha muvaffakiyetli bir şe- ('düh halde yine İhtiyacı xarşılaya- ülde açıldı. Ancak, Sanatlar Mokte- | mamıştır. İşte bunu nazarı dikkate bi bu teşehbüsün dakha ileri götürül- |alan Dr. Behçet Uz, 1906 sanasinde mesine elverişli değildi. İşte bu yüz- 1 Fuarı, çehrin daha merközt bir. yeri- den İzmir Dokuz Eylül Sergisi 1924 |ne nakletmiye karar verdi. Bu saha senesinde açılamadı. Nihayet 1433 de / 430,000 metre murabburdır. içok enerjik ve kıymetli Belediyo Roi-| — Kültürpark ile İsmir Enternaayo- «i Dr. Behçet Uz, bu sörgiyi, Cümhu- | nal Fuarımın böylece ayni sahada bir riyet Meydanındaki Gazi heykelinin | biri içinde kuralmuş olmaları, her & arkarındakf yangın sahasina sakle- | kisinin de daha kısa bir zamanda te- derek (İzmir Dokuz Eylâl Punayiri) | yakki ve inkiçafını rmümkün kılmaştar. mamile Iikya etti. Eser, bu süvetle sağ | — Bu itlburla, Költürparkan müzeler, lam bir temel üzerine kurularık bu- | çocuk oyun yerleri, paraştitle atlama günkü, Avrupada bile eçine ender te- | kulesi, kapalı atış poligonu, vun'? göl, sadüf edilen bir şekle girdi. hayvanat ve nebatat bahçeleri, tenis Kemalist Türkiyenin kısa zamanda | ve atlı spor sahaları, muhtelif eğlen. büyük inkişaflar gösteren iklısadi |ce yerleri gibi möcsseselerden Fuar tr. Arzu edenlerin mezkür günde | Bundan başka ekmeğin gluten miktarında da değişiklik yapıl ması ihtimali vardır. Server BEDİ saat «)4» den itibaren Evimize teştilleri vica olunu. varlığını toplu bir halde göstermek 'zamanında istifade edilmekle beraber Nejad bunu unutmuştu. — Vedadın | Sonra birkaç İstanbul empresyonu, mektabu taakın çıktığı için Safiye- | selâm, sabah... nin Cavide gösterdiği mektup mese- | — Fakat bana bundan hiç bah- lesi gölgede kalıyordu: setmedin? dedi, fakat bıra. | — Hangisinden? — Vedada mektup yazdığından. Beolkis hayretle gözlerini açtı: — Yavrucuğum, dedi, ben, terbiye dcabı, Londrada e kadar yakın ta- Sesini çıkarmadı. Belkis bir sıçrayışta onun olurdu- Bu koftuğan kenarma iliştt ve onu yarım kucakladı: — Süyle bakayım, dedi, neler yu- murtladı? Benim korkum yok. A-|kalım onu. çıkça kanuşalım. Konuşalım — Başka nedir? ne yılan olduğunu sen de anla. — Güya sen Vedada bir mektup Belce koltuğun koluma — aturmuş | Yazmişsı h olduğu İçin biraz daha yüksekteydi | Bu <güya> iyi kaçmıştı. Belkam südağim vacas hepsine birer ikişer n Bak, işta muvaffak ta olmuş. Beh seni biç ba kadar maussade bir hal- de görmedim. Kimabilir neler söyledi. Fakat... Yazık sana, Nejad! — Niçin? — Bu kadımı kabul elmemeliydin demem; nihayet o sana gelmiş. Ko- Yamaadın. Pakat ona isanmana ge- İşiyorum. — İnandığımı ne biliyorsun? — İnanmazsan bu kadar — keder de eder miydin? Nejad dürdü. — Hemen — mektulu çıkarmak ve keder etmekte haklı ol duğunu anlatmak İstiyordu. ve göğrü Nejadın kulağına değiyor-|İnkâr etmesi için açık kamı burakı- (Satır yazdım. İstersen bundan sonra, du, Bu temas, Nejada, Belkisin kal. |Yordu. Nejad bütün dikkatile ona Sana, hatırlarını sorduğum İnsanlas binde bir çarpıntı olduğana hisset- | bakta. Jrm Hetesini veveyliu. tirdt. Belkis eski yerine oturarak: —— | — Nejed atandı. Evet, Belksm Lon- Kadım tekrar ediyordar — No mektubu? diye sordu. — |dradaki dostlarma birer kart ve mek- — BSöyle, nonoşum, kaydi. Neye| — Dilmem... Sen söyle. Vedada 9p göndermesinden daha tabit ne Bzüldün bakayımı? hç mektup yandın met ea? vardı? Bütün ba adreslerin Hatesini — Nejad karma-karışık hislerin | * — yazdım tabit... Londendaki ta- | 'Slada vermesi de şart değildi. boğduğu bir. sesle: alıklarıma buradan kaztlar, mek, | Artık mektübu cebinden çıkarmı. — Hiç... dedi, bir mektap mese-|tuplar günderdim. Vededa da yaz- |Y hic cesaret edemedi; yalma dedi lesi var da... dim. Bu mu seni kederlendiren şey? |Ki Belka yinae sıçradı ve ayağa kalk-| —— Pakat... Ne yazdın mektupta? &ı Ne mi yazdım?... Kelimesi ko- / Canım — Ne mektubu? dedi, senin mek- limesine hatırlamıyoram.... Fakat. tabün mu? Seninle evleneceğimi yazdım. tal Ka BNK CG 5 - PCR. F neşredilen kararname Hükümet, tacirlere ithalât içîı her türlü imkânları hazırlamıştır atf ticaret istifadeli bir surette devam et mektedir. Mısırda bulunan mal- darımızın mülilen bir kısmı Türk vapurlartle İskendoruna getirli. miştir. Bunlar meyanında külli. yetli miktarda kahve, çaval, ma- nifatara bulum Ticaret Ofisinin de hariçten mü- yöphesizdir. nal fuarı Fuarın bu sene'daha bîı';'lo. başladı. Fuarın tarihçesi sene daha parlak bir surette açılacak olan İzmir entermasyonal fuarından bir görünüş olacaktır, undan başka Ege denizi nn Li Fo dit e 4 Bakliyat açılmak üzeredir. Banı İlalyan — vaparları — llmamımıa İmsekte ve buradı maktadılar. — Bu sabeda çe :- !vkiın İtal er Avrupa — memleketleri mal getirtmek gi Kirmektedir. — ** ŞESİeliline Söveyş a kendeygyollle Portsalt ve İs- alarun araamda — yapılmakta memleketimiz için rA Son — vaziyetlerin — inkişafı « göre hariçten mal getirtilme. için börçok yollar mevcuttur, HT f ğğîî H m miktarda mal celbedeceği Alıf Saker, olması için e D kilometre daki arazi de Almanlar tarafın- dan Bulgarların idare v alin- 'den hariç bırakılmıştır. Sırbistanın Osmanlı İmpara- şımali diğer taraftan Fuar için hazırlanan |tır. Mubtelif tesfnat ve eğlencelerden do| — Bu suretle Bulgaristanın şimdi firma ve devletler, İzmir her sene geniş mikyasta İştirak et mektedirler. İzmir Puarınm 1840 yılında ümuü- ml hazırlık, dekorazyon, iştirak eğleter bakımımdan elde ettiği mu- | gır, vaffakiyet, iç ve dış tavizmi, geniş | Bunun mikyasta hareketa getirmeni bakı- mandan, gelecek Zerahlı yıllar için gok ümitli bir yol açmıştır. 1040 yılında dünya iktsadiyatı |- gin gayritabil ve gayri müsait vazi. yetler hâsil olmasına rağmen, İzmir Enternasyonal — Fuarına Avrupanın en ileri devletleri resmen İştirak ot- miştir. (Devamı sakife Lütfiye NUSRET — Fazla lüübali değil mi? — Niçin Iâübali oluyormuş? «Ve- dadcığımıı, «Canımın içi>, «Gözümün bebeğir dememişim ya. olduğunuz Çalışan her insan bir gelir sa- hibidir. İnsan bu gelire güre ha- yatına düzen vermezse, bayatı a! Üst oltr. Hayata düzen verebilmek Fakat eeoli benli için, her şeyden önce Dutumlu ol anlaşılıyor. — Hayır, Biz Vedadln senli benli değiliz. Fakat Avrupalılarda âder tiz, biliyorsun. Pek renmi konuşma: dıkları İnsanlara — doğrüdan doğru- ya isimlerini söylerler, yine de <siz> derler. Meselâ, İngiliz dostlarım ba- «Belkiz, nasılanız?> derler, VAnlıyorsun değll mif Biz de bunm |alıytık. iem biribirimize isimlerimi. zi beysiz, hanımsız, söylüyorüz, hem de senli benli kanuşmuyoruz. Bu izaâh da mükemmeldi. — Nejad büyük bir sevinç, fakat 0 derecede de büyük bir utanç hissl içinde, kı- zarmış yözünde ferah bir tebesaümle gülüyor: 5 — Fakat, diyordu, benlinle evle- peceğini bir ihtimal olarak yarmış- sın, (Devamı var) geker. Tütümsüz a dam da adim başında hayat fırtı- Balarile karşılaşır ve başını mü- temadiyen yere çarpar. Tutumlu adanı, belki bir takım mahrami- yetlere dayanır, fakat hayatı in- tizam içinde geçer ve hayat fir- tınaları onu yıkamaz. Düzenli bir hayat biras — dar- lik içinde de geçse bahtiyar bir hayattır, Düsenli kayatın temeli ise tu- tumluluktur.