Yırtıcı kartallar gibi dövüşeceğim! * *ik Eribeden konuştuk, nasıl düştüğünü anlat- tilar; düştüğü zaman, zavallı sağdı, ya- ıııb,;:ılirı!:lımlılhııütbu yakalıyamadım,, diyordu hazırlandığımız sanılsan | Tü ötede, henüz yere kotimüş gence geldi. Konuştuğumuzdan haberi olma- dığı için tekrar ettim: —| tümunün Etimes- " Üit sahasımı bir karınca yuvasına ü . döndürmüş olan, hepsi de uçu-|bir tayyareye doğru koşan ga hazır vaziyetteki gençler ara- İ seddendim. Nefes nefese Başka kime ne #orayım? Ar- tik buna lüzetn var mı? Bir hağli ilerledik ve tenhada paraşötünü toplamakla meşgul o- İmn gencin yanıtda dürdük: — Nerelisin? — İstanbullua... — Neresinden? — Kadiköylü. Hem Kemşeri, hem Üe ayni Güldüm Köylü, : — Bir de — İstanbullular için iak Gelesik Uçucunun uğuru “Baykuş,, -ı.ı.;.:ıı-..uını.-ıııı Plânörlerin başında tedrisat Küzu def için bu gençleri vatan | tayyatecisi olmak için. fansina — çağıracağımız bir| —— Bunun için ilk şart).. yanın gelir de çatarsa, bunlar, bu | — Hafifçe gülümsedi: yiğit ve mert çocuklar acaba na- İ dövüşeceklerdir) Evet acaba nasıl) Kafamdaki bu istifl-am çenge- Hini kendi kendime söküp atabil- macine imkân yoktu. İlk önüme ç- kan gence onu sordum. Karşım- da dimdik durarak : — Nasil mt dövüşeceğim, de- di.. nasıl mı? Yırtıcı kartailar gi- bil —— Ya sen delikanlı? — İlk uçuşta sön zafere var - — mak için... Ölesiye dövüşeceğim. dedi, — Yürek.. — O yürek var mı sende? E- min misin bundan? Sorduğun şeye bak, demedi. Fakat öyle diyen bir bafif gü- lümseyişin yüzüme baktı. Biz, havacılar âleminden uzak- 'ta olanlar için, onların işbaşında- ki her hareketi bir nelse itimat 've cesaret örneğidir. Fakat onlar çöktan bu hasletlerle yağrulmuş bulunuyorlar. Ve kendilerinden emin olduk- ları kadar, ellerine teslim edilen ületlerin mükemmeliyetinden de emindirler. — Ya kaza?,. © uzak bir ihtimal... Rudolph Valentino, 31 yaşın- İda gözlerini ebediyen yumduğu sürlere garketmekle ayni zamanda bütün dünya ka- dınlığının, yan hatırası arkasından, uzum za- |manlar gözyaşı dökmesine sebep âtre'in sahnel: olmuştur. Rudy (Rudolph'un kısaltılmış |Kendisinin siyah gözleri, hafif cs- İmer bir teni ve çok tatlı bakışları |vardı. Fakat yüzüne en büyük |güzelliği, dudaklarının harikulâde muntazam olan şekli veriyordu. İlik çocukluk devrini Rudolph. e- beveyninin küçük çiftliğinde ge- çirdi. Sonra onu mektebe verdi- ler, Fakat bu çocuk, okumak ve öğrtenmek hususunda çok vasat bir talebe seviyesinden yukarıya gçıkamadı. V| yaşına geldiği va- kit Rudy'nin babası ölmüştü. O- İnu, annesi Dante Alighieri kole- jine yazdırdı. çin kovdular. Annesi, bu sefer keri bit mektebe, Della Sapienza kolejine kaydettirdi. mskeri mektepte hiç mi hiç vapı madı ve bir kere de İtalya Ziraat yet, buradan bir diploma ile ç- İkabildi. Parise gitti. Monte Car- lo'latı dolaştı. Fakat Zirdat Aka- demisinde — öğrendiği — şeylerin hepsi de, halızasından silinip git- Bunun üzerine dayım, bu oe Fakat istikbalin bu en büyük yıldızı, fazla serkeşti. Onu bir gün mektepten, yaramazlık yaptığı i- oğlunu, ae- | bardan bara, müzikholden müzik hole — dolaşatak — hartediyordu. İwakit, yalmız sinema âlemini tecs- | Mükemmel dans öğrenmişti. Gü- kalmamış, 'nün birinde, kendisi gibi serseri ismi ar bir dostunun teşvikile Maddison kendisinin unutulmü- | Sgvare'ın, Delmonico'nun, Orp-|eri Colonisl The- çıkıp, dans ln- heum Brooklyn'i: mumaraları yaptı, alkışlar topi di, tabii biraz da cebini doldur- Turnelere çıkan bu kumpanya gün San Fransiscoya da gel- mişti. Rudy, burada Norman Kerry isminde bir film mütesh- hüdile tanıştı ve kendisile sıki hıkı dost oldu. Norman, Rudy'ye Hol- İyweood'un cazipliklerini tasvir e- diyor, onu sinema artisti olması için, teşvik eyliyordu. Rudy, Frank Carter ve Al Jolson ile de tanışmış. bunlardan da ayni teş- viki görmüştü. Nihayet 1915 se- nesinde, kendisini dünyanın en büyük yıldızı yapacak olan Hol- İywood sehrine ayak bastı. Rüdy. Amerikaya geldiğinden beri İngilizcesini b>eli ilerletmiş- ti. Hollywood'da, kendisine bir- kaç film çevirttiler, haftada da 150 dolar — vetiyorlardı. -Fakat Rudy henüz tanmmamıştı. Nata- Rudy, bu,/cha Rambouz isminde çok güzel bir sinema artistini sevdi ve onun la evlendi. Akademisini tecrübe etti. Niba-| — Rudolph Valentinoya, asıl bü- yük şöhretini temin eden Le Sheik (Şeyh) filmidir. Bu şöhre- tind n sonra Rudy'ye artık haf- tadı 150 değil, 600 dolar vermi- ye başladılar. Rüdy, — Şeyh'ten ortakları Hayim ve Molrin muhake- melerine dün de devam edilmiş, müd 2 sene süngün ve 60) lradan 5000 li- faya kadür para cesasına çarpılma- z Hamiyetli yavrularımız Havn kuvvetlerimizin çoğalacağın: ve bu kuvvet arttıkça, yurdumuzun da tehlikeden salim kalacağını bü - yükleri kadar takdir eden Çamlıca Kız Lizesinden 14 yaşındaki Bayan Neslne Sipahioğlu altn taşlı bilezi- Şini, Beyoğlu 29 uncu (lk okul tale- besinden l yaşında Bayan Sevim Sipabioğlu —<Hislon> markalı altın kol #aatiai, $ .vııındı:ıdlıııyıu ı:ıe- vin Sipahloğlu altm i ve lar- mizi mineli kolyestni, Antalya amba da p: izüğünü “Türk Hava Kurumunu :-“rııdı saretile yürd severliklerini göstermişlerdir. gee İzmirde Fiyat Murakabe yet - miz Fuat Tuksal'ın — rt Mıntaka Ticat Müdürlüğünde alelâcele Amerikaya döndü. O sı- hayatımı anlatan bulunuyordu. Şeyhin oğlu, Kp bitti ve bu da çok büyük bir muvaffakıyet kazandı. Rudy'nin | tık bütün Amerika gazete- | lerinin manşetlerinde akunuyor; ağzında dolaşıyordu. Fakat bu büyük artistin muvafe fakıyetlerini ve porlak şöhtetini kader sanki kıskandı ve Rudolph mi), 6 mayıs 1895 — tarihinde mıya muvaflak oldu; ve onu Valentino kamının sağ nahiyesin cenubi İtalyada, meşhur Taranto | Modüle Masgvâ — seyyar tiyatro deki şiddetli bir ağrı üzerine, kal- limanının 25 mil şimalindeki Cas- kumpanyası daimi artistliğe ka - dırıldığı Nevyork polikliniğinde, İtelleneta — kasabasında — doğdü. | bal etti. önce plawdsiye'ye yakalandı, İsonra midesinden ülser ameliyatı hayet — Septicâmi'den 1926 tenesinin 23 ağustos günü, |gözler ni dünyaya kapadı. Hollywood'a götürülmek Üüze- İre, Rudy'nin — cenazesi, Broad- way'ın muazzam cadderinden ge- çerken, tabuttınu takip eden mah- şeri kalabalık arasında, birçok genç kadının da - buçkırıklarını zaptetmiye Ve gözyaşlarını din- dirmiye muvalfak olamadıkları görülüyordu. oldu. ve | Ö, S. (Gelecek defaya Robert Taylor'un hayatı) Küçük Haberleri * Güzel esli artist Nelson Ed- dy, daimi partöneri olan Jeanette Macdonald ile yeni iki film daha vücüde getirmek kararındadır. Mensup — bulunduğu — stüdyoda Nelson'un ilk filmi için, şimdiden (hazırlıklara başlanmıştır, İbu kordelânın ismi henüz mec- 'buldür. | — »& Metro Goldvyn Mayer kum- keklerin, kadınların, çocukların İ n Fakat | girğe'erğüç harbe başltyadağıla ööz- Mişti. sonta Cobra ve Monsieur Beau-|panyası yakında, bir Tarzan fil- İ V atinü gelince, nasıl olduğunu gö-| — Biri şöyle dedi: |) tür, işitirsiniz. vold | Kendinden bu kadar emin ( remit düşerek —can veren insan yök mudur? O halde sokağa çık- mamalı! © zaman, elimde olmadan ak- hma Eribe geldi. Hatırladınız, değil mi? Kaç sene evvel, bir bay ram günü, tayyareden (Devama sakife 5, aütun 7 de) | — çünkü... — Evet... — -.« Bütün bu çalışıp çaba- lağamiz niye, niçin? — Kendine burada — işi ne? öğrenmiyoruz ki — baloya Yazan ve Fransızcadan nakledem Süleyman . Sıtkı li (Coukinao) lere, yünl tiyatro-| Mmamafih M. Oyunculara mahsas dehlizlerine | kön bir adam değildi, o, bilhasma ken aktrislerle ahbaplık | dinl göstermekten, nümayiş yapmak- biri idi. Ütan, âdi politikacılara mahsus dedi- Sçin bür Mandel p H f İ ; kodular çıkarmaktan zevk alanlar « Soabiyıtı. | dandı. ğ r zi a ki M tanımış al- utrosunun bir aktrl yimdi, Hordeaux'nun PH iH !—ğF biza güzteriyor, eli e keskin ada ea meşhar İJeyhinde bulunuyor, Mareşat Pötsin A çe — Yolda giderken tepesine ki- |ruz kalaın da, adam olsun diye, haylaz yeğenini, müşkülâta ma - kendisine dört bin dolar vererek Amerikaya — gönderdi. — Sene : 1913. Rudy, Amerikada tam mâna: sile serseriyane bir hayat Yaşamı- ya başlamıştı. Amerikada ilk ön- celeri hiçbir iş ve hiçbir dost bu- lamadı. Cebindeki — paralarını, #ek şesle ct ati tenikletön Çekinmi - (siz hulk yordu. Bir gvce evvel de, M Reynaud'nun istifasından sonra kendiri açıkta ka. hnca, sabaha kadar hiç yorulmadan, bıkınadan Huvas ajansına, yeni hü - kümet hakkmda bir sürü yalan ha. vadisler vermişei. makta devam ettiği sırada, SeyyAr | tile muhafızlar kıtasına monsup bir za- bit kendisine yaklağıp beraber gel - mesini söyledi. M. Mandel bu davete hiç ses çıkarmadan icabet mecburi. M. Mandel boğazına düş- | Yetinde kaldı. Bu suretle eski Nazır |tevkif edilerek akşuma kadar tahtı nezaretta kaldı ve aneşık akşam Üze- ri, gece kavvetlerinin faaliyote geçti W sırada sabverikdi. Bu kısa bapis Muamelesindei maksad, M. Mandel'e Nitekim yiredi de, maka ve süklüm | Hradilik ufak bir ihtarda bulurmak. püklüm balile, kahpe mizacının ica- | * Fransanın felâketini tehvin için ! eaire ismile iki film daha çevirdi ve L'aigle (Kartal), onun şöhre- tini bünbütün takviye etti. Valen. tino Londrada bu filminin ilk tem silinde bulunmak üzere. İngilte- yeye geldi.. Yakında — Joseph Sehenek ve Wilma Banky ile çe- ireceği Le fils du Shelk (Şeyhin oğlu) kordelÂsı için, burada bir- çök Arap kostümleri yaptırdı ve iyoda, azimli ve âbünkli sesini dinledile Mareşal beyanatına başlangıç ola- rak, tarihe geçmiz buluman şe söz - Jeri göylemişti: «Ben, Framsanin — felâketini teh- 'vin için öona kendi şahsımı vakfedi. yoram.> Artık içtinabı nükabil olan kıbe- büşa geldiği anlaşılıyordu. Vak- Verdun'da müzaffer olmasını bi- len Şef, şimdi de mağlübiyeti kabul etmekten çokinmediğini —şu sözlerle memlekete ilân etmekteydi : «Yüreğim parça parça olduğu hal- de bügün sizlere, arık dövüşmekter vazgeçmek İâzmgeldiğini — bildiriyo- Tutk Bu gece hasmımıza müracaat ederek, haltalardanberi devam eden çarpışmadan sonra muhasamata ni hayet vermek esbabimi beşimle as kerce ve yeref dairesinde totkika ra- B olup olmiyacağını sördüm.> Framsz halkma bildirden bu ba - ber şüphesiz çok yürekler yakıci müa- Fakat bunn itiraz etmek O akşam saat yedi buçuktağlllikim cesaretini kim gösterebilirdi? ” |bilhassa İmi daha yapacaktır. Bu eser için, baş kadın artist olarak Maüreen O'Sullivan'ı seçmiştir. * Dünyanın — her Sherloek Holmes filmler bir rağbet gördüğünden, bu kor- delâları yapan kumpanya, yeni- |den buzı Sherlock Holmes Filim- leri vücude getirmeğe karar ver- İmiştir | Bükün düşmandan mütareke İsti- jyebilecek yezüne adam Mareşal Pd. |taln'di, çüönkü ancak onun gibi mu- zaffer bit kumundanın mütareke ta- İlebinde bulunması, başka Çare Rak İ:i.ıı'ııııııı göpbe götürmez bir delili ee tarran) | Kati — Saat 11 — Mecliri Vükelâ bugün ikinel defa, İtoplandı. Bu toplantıdan evvel, Ha . |ticiye Nazıri M, Baudein, — Böre İdenux'ya İlvica etmiş olan — Relçika |hükümetinin Nazırlarile / görüşmüş - tü. Bu Nasırlar büyük bir endişe 1- İçinde balanuyartar ve bu endişeyle şo sökleri söştüyorlardı: — Pranma harbetmekten vazgoçer. se, bit Belçikalıların da harpte de- vamumA tabil imkân kalmas, O İöslde şimdi ne yapacağız? zi ÇDeremser) Almanyanmi mne tartta bir barp yapacağı, 1988 martındaki Avustur YA İşenli İle, az çok göze çÇarpmıştı. General Gamelin'in bu kadarcık İt yardımma razı olması, salanın kabul edebileceği makal bir fikir değildi. Bundan başka barpte Fransız or- dusunun seferbar edeceği 90 fırkanın 18 fırkası Mapinot tabkikatımın sa- bit müdafiledinden, garnizon kuvvet» Torinden ibaretmiş. Böyle fırkaların ekseriya ağırlıkları, nakliye ve cep- hane kolları, topçularının koşumları vesniresi bulunamıyacağından bun - ların soyyar ordu vazifelerinde istih- damları eniz değildir. 16 fırkasımı da iyi talim görmemiş yaşlı e€raddan Yeni meydana gelevek iklaci sımf il- tiyat fırkalar teşkil ediyormuş. Şu halde geriye kalan 61 Framwz furka- ı Pransanm seyyar srdularını vü- 3|cude getirecek ve tsahında bünlarin Özrol İtaneruz yapılacakmış... Pu besaplar rşumnda Gamelin' kar General 'in AD - manyüya katçı bir Yaatrüzi harp ic- rasını asla düşünmemiş ve hütırina bile getirmemiş olduğunu kabül et - mek icap öder. Andr6 Maurels'nin hatıralarmdaki gu fıkra İbretle okunmuya lâyiktir: 14 temmuz 1809 öğleden sanra İn- wiliz Harbiye Nasırı Höre Relisba beni Neuiliy'de riyaret etmişti. gilterede halk ardusunun teşktlinde tesadüf odilecek — zorlukları anlattı. Fikvini Yü suretle izah etti: (Askeri ü vi Lâkin şimdilik varlıktâm tiyade Yharet kalacaktır. Askere alınacaktu- rın bepkini teslih edecek silükımız yoktur. Efradı talim ve terbiye ede- cek anbitlerimiz mevcut değildir. Ge- çen Usumi Harpte zabitlik yapanlar yeni silâhlardan hiçbir şey bilmez « ler.) «Yarın harp çıktığfımı — farzede - cek olank, İngilterenin derhal Fran- saya kaç fırka gönderebileceğini sor- dum. <— Şimdilik âsamt derebiliriz> cevabını Bu sayı beni delişete düşürdü. İn- giliz Harbiye Nazırımın — beni daha temiş «Bu malümat hatıralarımı tazel Umumi Harbe ait 9B de Frat- vardı. O xa sada B6 z fırka man Amorika, İtalya, Japonya ve Rusya müttefikimiz — olduğu — halde İharbi ax kalsit kaybediyorduk. «PFransa Harleiye Nazım Bönnet de endişelerime iştirak etti. Hattâ bir gün bana göyle bir bödiseyi hi kâye etti: (Harbin arifesinde, yknl sonlarına doğru blir gün, n ve hava küvvetlerimizin |idaresinden mesuj yüksek rütbeli iki İzabiti mezdime düvet etmişifm. Bun- dara Merbe Konyalılar m lars: davranmınz barbin önüne geçilemiyecekini verdim. Girişeceğimiz bir harp 'Tansa İçin safer ümidi bulun - madığı takdirde Lehlere Banziğ ile| Korldoru Almanyaya terketineleri - çin tavsiyede bulunacağımı ilâve et- tim. BU zabitlere dedim ki: «— Böyle bir tavsiyede bulunur - sam kendimi ve Pransanın #iyaseti- | ni tehlikeye koyacağımı takdir edi » | yorum, Çünkü Çekcalovakyayu iha » net ettikten sonra bir de Polonya: ihanet — ettiğimize — hükmedilecek! Fakat bu gibi ithamlara marüz kal- | maki Pramsanin mahvolmasına se - bep olmaktan ehvendir. Zaten Fram- | #a mühvoldüktan sonra Lehistan da tablatile muhvolup gidecektir. | di senedenberi bir Avrupa harbi tçin | hazırlandığını, Avrupada üztüinlüğtü- | arp tehdidile elde edemediği tak | diyelerin başında gelir. Atatörk'ün nutku, 3 üncül cile 'Tanzimat Ansiklopedisi, cüz-1 Ademoklu Divan Şiirl Antolejisi Denizağın Fransız. Medeniyeti Fasefe tarihi Tiyatro tarihi İstanbul Sebilleri Mikelanj Muhammedin hayatı Müssar Pramüx Psikolojisi Napoleon Son asır Türk Şairleri X Şahecerler Aztolojisi, 1 HE Arımaya (Çovuk kütabı) Yılbaşı için Kitap hediye ediniz: Kitap, kültürlü bir insamın verebileceği he- Meselâ şu eserler : Osaanlı devrinin son Sadrazamları Güzel birer hediyedir. Devlet Kitapları Müdürlüğü Satış yeri: Mf. V. Yayınevi ve diğer kitapçılar. YAZAN: Eski Ordu Kumandanlarından Emekli General All İhsan SÂBİS önüne geçmek için bqk_ı_ çare kalmamıştı dedimı. Almanyanın harbe girmek âa- mündekl zannumda eldan.p uldauma dığımı gabitlerden sordum. Harptan büsbitün — vazgeçmemekle — beraber Fransanın büyük teçhiast vücüde ge tirmiyo fursat balması dçin — harbim altı ay, yahut bir sene tehiri Fran: zanın menfaati İeabından olduğunu zannettiğimi de İlâve ettim. «Bu sörzlerin sonunda zabitlere şu vuali sordum * (— Lehlere Danzig ve Korldoru feda etmeleri için tavalyede bulun - maklığıumı icap ettirecek mücebir aâ- keri sebepler var mudir?) Zabitlerden Ikisi de — harbiu tehir edilmesini Hüp ettiren bir saruret görmediklerini söylediler; ve (harbin tehirile kazamlacak zamaundan Fran sa kadar Almanya da istifade ede- cektir) dediler. Bu' vaziyet kargının. da harbin önüne geçmek için buna altı fırka gün- meliydi aldım. Reynaid darından, Albay De Gaulle'ün kitapr darından ve ileri sürdüğü haberdikdi. Buhsi tayyare ve tank mezelelerine İntikal ettirerek bu yal dn da istişareler yapmalıydı. (Devamı var) ha Askerlerimizin talebeye teşekkürleri Geçenlerde İktisat — fokültesinin tip ettiği çaydan 200 lira hasif lat tamir. edilmiştir. Bu para ile hudutlarırmızı bekliyen Mehmetcik- dere kaşlık hediyeler — alınacaklır. Bu münasebetle- Hukük fakültesi çayından temin edilen SNi Uira ile alınan kişlık hediyeler erlerimlat gönderilmiştir. Erlerimizden gelet bir kaç mektubu uşağıda dt rüz!. 'cArziz kardeşlerimiz; Bize — iyiliklerinizi — unutamayız Bizim de dedelerimiz bu şanlı vat tanımını korumuşlar ve bize emias net bırakmışlardır. Biz de onlardan daha iyi korumaktayız. - (Hüseyii oğlu Ahmet: Şike) «Aziz kardeşlerimiz; Göndermiş olduğunuz hediyeleri aldık. Çok memnun olduk. Dedele” rimizden ve babalarımızdan kalaf 'vatanımızı onlardan daha fazla kö' rumaktayız. — (Mevlüd oğlu Mollat Konya Cihanbeyli) ver Kurbanınızı, kurbanın derisi « kavvetli olması — gayesine — emek j BİrdETEDCEERELC N? «