MMM D ON ÖST AT AAT DA LAT T OK D MAT MAT & Üstüste iki maç yapmış ve galip gelmiştim.. — Gir bakalım ringe! geçirdim atladım. Karşıma uzunca buy 1 ezilmiş - birini çülerin ne | bil otomatik zili ';alıu ordü. Benim için artık in bir pı a ilk yum yere sermeye Önüm malıydı k ve seri (Jab) larla rmu-| « dede bulundum. bıu,.ı zi Birinci otomatik zi kin tam zamanı idi. Vâkia tü. En cüz'? bir sürat- sizlik nakavut olmam'a neticelenebi- Jirdi. Gecikmedim:. Boksör evvelâ dizlerime kapandı, sonra boş bir çu- val gibi yere yığıldı. Ne yalan söy- liyeyim kalbim sevitiçle çarptı. Bu âdise yalnız muvaffak olduğum bir imtihan değil, tek başıma kalmaktan beni kurtaracak merdivenin sağlam basamağı idi. (Jack Opples) . antre- geçerken “YAŞVIR! EFKAR v » E TU Balık Dükkânları j f&msunda Hümune | : (Detrolit) e kudar uzanmiş ve Joe Louls'in gidip u White Ball n lokanta ve barına orüdı miştim. ara sıra olurduğ rika düğü e gi Yanına ulabilmek bir unun ahdetmiş imiş gibi yüz gayet iri ve Birlak giründer nin e bile kı 4dx Pa: n serlerinden biri & İbir köpek Joe meden yarım sasiten fazla bir za- manda Coca Colesıni yudüm yudum içti, ayağa kalktı. Boyu etrafındak lerden uzundu. İri köpeğini yan alarak kapıya doğru ilerledi. Kol şabilmek içn tam fırsattı. Pek b etmeden süratle yanaştım. — Ben Türki zi pek severler a Memleketimde si- eilere mahsus biraz tu- tak şivenin mümkün mortebe düzel- nörün ismi - nedense pek tatmin ol-| v mamış görünüyordu. birini ringe soktu. Bu yeni rakibin €üssesi de boyu gibi benden büyüktü. Çabuk ayak oyunlarile etrafında dön| düm. Seri hücumlarla süratini dene- dim, (Detente) nin benden eksik duğunu görünce ringin bir köşesine| sokmuya muvaffak oldum. Oradan çıkmaması için (finishing) yumruk- larla çenesi, midesi ve kalbi üzerinde sarar ettim, Bu sefer bu kabadayı nak avut olacağını anlayınca: - Ben hastayım! Diyerek ringden âdetâ kaçtı. yüzünde| gözle görünür bir değişiklik h: oL muştu, Bundan sonra her akşam be - le meşgul olmağa başladı. Jack ve Alman kanına sa-, nn İnat ve huşuneti-, Ara kum to a ca- l giyer, saatlerle hing ball döver Bir akşam, Jerimden birini ba- partner e sıkıştırmıştım. Sol «Kooka> İle çenesine vururken biraz € Yumruğum tam alnının orsasında patladı. Elim fena halde sızladı. Jack'a: — Elim çok $ Tadım, dedim. — Züppeleşme, devam! dedi. Antrenman bitip te elimden eldi - venleri çıkardığı zaman dudakları a- masından fırlıyan bir küfürü zapte -| demedi: Sol elim permaklarımın kö künden bileğime kadar fena halde yor, galiba sakat-| — giğmişti. Maçlara on gün vardı. Elim — geçmezse doktor müayenesinde mu - hakkak ihraç edilecektim. Artık her| Aşi biraktik. Elimin derdine düştük. En son çare olarak boksörler doke foru (Henry Blum) ün (Park ,Ave-; Bue) deki muayanehanesine başvur- © gük. Elimi acayip şekilli elektrik â- hetlerine çıkardı. Bir aralık vokuğ zlerce iğne Birden bı'ıvar:ımş g- canım yandı. Bol ve tatlı konuşan doktor yirmi tedaviyi bir Ş senedir. boksörleri (ptisas çekline sokmuş. Bütün basta- ı boksör. ge Joe Louis'in eli ayal şekilde z lenmişti, dedi. Bu fema ve biçimsiz aktan ileri gelmez, Çök sert biz cisme vurdunuz. herhalde, Bümi üzecinde zedelediğim kalın ikli dar alın gözlerimde Oanğan- “ğr Haklısınız, dedim Bonra Joe Louis'in âe elini tedavi olan bu doktona tam bir em-| sızlıyan biraktım. Derhal başka| Türksünüz haf Orada da benden WM sediyorlar demmı — Her maçınız en bi a ile mmp edilmektedir. Hattâ buradaki n evvel tahminli bahi maktadır. Sehmeling ile yaptığı nız birinci maçı radyodan takip için bütün Galatasaray | |ber sabahladıktı.. Dolgun dudakları gerildi. jnin akında şimşekler çaktı — İkinci maçı takibe zaman bul - dunuz mu? tutu Bahse başka bir veçhe vermeliy - dim: 'vamı var) Günün siması: General Veygand Müttefik — Yakınşark — ordularının zi kumandanı ve Fransanın en değerli kumandanlarından olup, garp cephe - sindeki son vazi - yet dolayısile fik- ri sorulmak üzere ğirilan — General General WeygandMaxime Weygand 1867 de doğmuş ve tahsilini « Salnt - Cyr> meklebinde yapmıştır. Geçen Harbi Umumide Mareşal Foch'un erkümharbiye reisliğinde nin tecavüzüne uğrıyan genç Polon- ya ordusunun harekât plânlarını ha- zulamış ve bu mahirane plân saye- Tazdır. Bu zâferden İrüüksek kom bulunmuş, 1982 de de genelkur - may başkanı olmuşlur. yet 1938| de Pransız orduları başkumandanlı - ğana tayin odilen Waygand 1985 de) İbu vasifesinden ayrılmış ve «Aka- dermi Fransez» e âza seçilmiştir. tu-| İnan bu maçlardan s alelâcele Parise ça | bulunan Weygand, 1020 da, Rusya -| sinde Rus orduları münhezim olmuş! * İ kollı -İlamağa başlamış İşam trene bin: Ame- mühteşem lalı azlar bulunan Resmimiz, b bakımın değişen hav dir arı sağlık z suyu fılabilmekted Galatasaray' İstnbul Voleybol şampiyonu oldu nbul vo Ol - şampiyonasının Galatasaray klübü lo- alatasaray takımı ile Be, arasında yapılacaktı. Geçen hafta, Beylerbeyinin gelmemesi ile hükmen galip sayşlan — Galatasaray takımı şampiyonluğu kabul. etmemiş ve rakibile muhakkak karşılaşmak | stemişti. | Bu hafta yapılması beklenen bu maça, Beylerbeyliler yine gelmemiş- ler, ve bunun üzerine Galatasaray takımı İstanbul voleybol şampiyon- luğunu kazanmıştır. | Darüşşafaka takımı şilt | maçını kazandı | Fatih Halkevi, dün 19 Ma; nasebetile Karagümrük stadında bir kupa müsabakası tertip etmişti. Darüşşafaka mezünlar takımı, Fa- th Halkevi, Karagümrük, Davutpa- şa ve Aki! irak ettiği bu şild maçında Halkevile — Akmsporlular yapılmış ve Halkevliler dir. Bunun arkasından D: fakalılara, Fa - tih Halkevi 1-0 K,ıranm*n ragümrük 1-0 Darüşşafal lâüp olmuşlardır. maçı, kalinde lerbeyi Kalabalık bir seyirci önüne nra ortâya ko nan kupa, g Âma göz mütehassısı kıymetlilerinden biri profesör Jozef aittir. İşin en p tarafı şu Kime Söz İhtiy zel bir kadınla bisikletçi Katalonya |bisiklet müsabaka- # Fransız hudu- dunda küçük İs - İpanyol şehri Fig- nerasda nihayet - lenmiştir. Yarışı halkın alkışları ara turu çağıtır vi sin, sonra tekrar kat senden lân adama kendisinden Demes kazanan üzeri: di anlar tarafında irlemiş ve s| tutamıyarak kolları arasında | 'n.-' na illihak etme, rallere hâs biç şerof ölarak 1932 :a-W ları müddetince tekaüde çıkarılma - mak üsülüne tebaan 1939 da tekrar vazife deruhde 2-0 galip ? Fatih Hal- k Tuhaf Fıkra: bir adam genç — Hanım sen genç ve gü Bilirim ki evleneceksin, fa-| yarma çünkü ben y |dünyanın en yen nüt bu dükkânlarda unlardan birisinin bir köşesini Develide sudan çelektrik istihsali Devel tarafıı Nafıa gönderilen nin € (Hususi) Vekâl Yal şarkisinde Fe memu alı nahiye yünde ku elekicik f sundaki etüi kararlaştırıla: nın inşası tirmek üzeredir. Kalay, Bakır, Tut ve demir gibi yüzde 75 de eni ihtiva ede zamız Türkiyenin en zengin bi mıntakası olmağa namzed gö yor. Tektriki kilovat kuvvetle mesi, yakın vilâyı dınlatılması mümkü hu: Alminyt lecek sadenlerin işletil ve kazaların a; saktır, Pek yakında inşaata başlanılacağı söyleniyor. üne balıkçı dük- olmuştur. Her birisinde mütemadi de- ybu Bizmetçi ile oturuyordu... ma- rikası - 80 nisbeti: 81 bin| y -| iştahasını temin eder.. Avrupada pek | Tarikt Tefrika Emekdar Vasiloviç bu hususla sık: ! bir tembih elmıştı. Petroya durgun| ? bir koy bir körfez veya b İdı Bereket versin biraz uzakla olsa, nihayet gidilebilecek bir gölyardı. Ak|İ |lina geleni yapmaktan yılmıyan ve aslâ çekinmiyen Petro ve hocası La- for, arkadaşı Şermetyef, emektar u- |sakları Vasiloviç ve yeni “Rusyanı Jemrine giren ve Çariçenin neadinde İçalışan Holandalı mühendis. (Jan - İsen) ile bir sabah erkenden yola çık mıştı. Köşkün paytonunda sağda Petro, solda Lafor, karşılarında Jansen ve |Şermetyef oturuyordu... Arabayı dört eti Siyah beygir çekiyor, arabacı mevki- j inde emektar Vasiloviç yardımcı bir Etraf ağaç hktı... Araba ormanların içinden çiyor; yol üzerinde bazı — korucular, >i/ bekgiler durup küçük Çarı selâmlı yorlardı.» r göl lâzmm| ım! — Petro o gün çok neşeli idi... Hoca- in- sına | - Bu gezintiden çok memnunum »yö Lafor... Yepyeni bir iş yapar- ken bu ferahlığı her zaman — düya - rım-.. | — Hakkınız var haşmetpenah... Se 1- yahat insanın neşesini, sıhhatini ve çok zenginler tatillerini seyahatte ge- ) çirirler... — Mösyö Lafor.. Şayet bir gün bu| “Alavam, Göçyolu, Tesbihlepe, Ka- İmkânı busursam hangi memleketi ra Kuzu, Damlabaşı dağlarında açı - S mü-|İacak on kilometrelik tünel Kayem| dağlarında nihayet leketi tavaiye etmeli idi? |bulacak 300 metreden dökülecek şe -| ve Meryemana elektri! cektir memnundurlar lâle ik oyun Fatih ——— erkânı tar dan merasimle iştir. Budur! geliyor elit takım'a Mısıra Muht, Bitmiş raylı Budurinin dönüşt puru kaçırarak — Pirede kaldığı Föderi vaziyeti bildiren bu n yazmıştık graf çekerek n faaliyele ge- mak lâzımdır. haşmetpenah, Develililer bu vaziyetten Prumyadan başlarsınız, sonra Holan- 1 for.., ona bir tel görmeliyim ?... Lafor, biraz düşündü. — Bendenize kalırsa işi sıraya koy| meselâ daya, oradan İngiltere, #ransaya da-| a sonra da İtalyaya gidebilirsiniz haşmetpenah... | D Prusyayı bana çok söylediler Haolandayı hiç tanımıyorum... - Biraz bana Holar.dadan bahseder misiniz| Mösyö Jansen?.. ve Henüz otuzuna varmamış bir genç olan mühendis Jansen, sarışın saçla- mavi gözleri, sevimli çehresile bir- o-İr, rim. Hangi mem Yoldakiler, durup küçük çarı selâr_nlıyorlardı — Holandayı mı.. Holandayı anlatayım hs k İşimal denizinin da her zaman hü dalgalar her lc. “ı“lx]-l bu karak sahill, altında 'ana geldi tabiatle müci zaman mücadele.. ne tatlı Jansen devam ediniz - Sisli sahillerinde gemiler birden bire kar akar... E bolur... Holandada iyi d amlar, size deniz hik atabilirler haşmetpenah... — Bu Holanda hep sahil, man, hep deniz vo sis m: Mösyö Janson? Hayır haşmelpenah. -|lışkan köylüler, sürülm |güzel değirmenler... Y 'besili hayvanlar vardır. — Şehir yok mu, bana tavsi ceğiniz bir memleket yok — Var haşmetpenah... Sardam. Orada gemi tezgâhları, orada inşaat mahalleri vardır... Kalabalık bir melesi vardır. haşmetpenah... Fa sizi köyler, kırlar daha fazla meşgul edecek... Petro arkadaşına döndü — Susuyorsun Şermetyef. Holandaya gidelim mi?. — Bon her yere gelirim Petro.. Va kat seni kimse bırakmaz, zannede - Orada ça- at ne der Jein.. Petro birdenbire sıçradı. Bırakmaz ne demek. Ben git - mek istedikten sonra bana mâni olamaz.. Öyle değil mi Mösyö şüphesiz — haşmetpenah. hatiniz Çar olduktan Hiç Yalnız bu seyi sonra olmalıdı Petro hayretle hocasına döndü.. — Niçin mösyö?, — Çünkü haşmetpenah.. $ rasim yapılmalı.. Çar oldu; Rusyayı temsil ettiğiniz her istediğinizi öğrenebilirsiniz. Si - zin yenınıza en mükemmel n ncu ilk vasıta ile İstanbula hare- denbire mubatap olmasından gaşır-|Jer, en ml t edeceğini bildirmiştir. Cesur aslan avcıları Amerikanın c hesiz Mazais kabilesinin ıla erkekler dir, Bu bir tek mızrak kalkanla a“slan avı| mates, na çıkarlar ve Müthiş saldırarak onu dürürler, Ticaret filosunun tomilatosu hayva Vermiş ? evlenir. zel-| ben öldükten| çikanın Alman! tarafından — ist Fi beni ricam var. MA SN amiralliğinin ne kadın: müsterih olu 4 başka birineş ret filosunun tor bin 500 ve gemi a ) dür. Bel 1 vardır. Bu et gmil tonilato meemuunun k bulunmaktadır deniz tü sudur. Pek Doğru hükümdar pislerden niçin hapsedildi. sorar. Hepsinden de (hiçbir kabı Bir nesit cesur yerlileri şüp-| Holanda ve Bel-İve Jâğım suyu ile temasa gelmiş gı- sından sonra İngi - daresine geçen Fe- lemenk deniz tica- hapishaneye gider,| |mış bir vaziyet alarak kekeledi: — | | | | Doktor ılıyoı-kı. | Tifo aşısı olunuz Sıcaklar başlıypor ve yaz gelmek V*İsere. Yakında çok sevilm marul, do- talık, biber ve yemişler bu| bollaşaca! Fakat şunu hatırdan çıkarmamalı ki yazın bir çok hastalıklar başlarını kaldırır ve bizi tehdit ederler. Çiy yenilen yemişlerle vukua gelen has- talıklar içinde tehlikeliler vardır. Ve bunların içinde tifo başta gelmekte- dir. Alelekser yazın tifo vukuatı art-, maktadır. Zira tifo mikrobu gübre ÖL rlda maddelerinde ve sularda bulunur. -|Bunları yiyen veya içenlerde — tifo hastalığı vukua gelir. Tifo ağır bir hastalıktır. Yakalanmamak için evve JA aşılanmak şarttır. Senede bir de- fa aşı hastalığa tutulmaktan korur. yenen gıda maddele- sularla yıkamak lü- ızı ve kendinizi a-. ğ gılatmayı ihm | Ite pişireyim ? Birinci Mate u| | Şehi pi Erik hoşafı j İlcinci liste | 1 buraya attılar, der. Yu'rüm rühli kanunla ihdas edilen ve hayat- | tim yok. Yanlışlıkla beni buraya ge- tirdiler) cevabını alır. Yalnız bir ta-| — Bu kadar kabahatsiz adamların İiçinde ba kabahatli adamın bulun -| - uıddıuıymm, elimden bir kıvıln—ası doiru deudıx num. çıkarır aktı. Haklı olarak cezamı verdiler |c: dir. Petro yerti Yarıı * esefle oturdu.. Omuz kkanız Ben Çar olu vim müddet sustular ö Bir tahta küprüden Hemen yollarda hiç kü gözükmüyordu. Evlerin kapıları, pen açıktı. Bir kaç çocuk gokak - ta oynuyor, bir ik! ihtiyar da kapı eşiğinde oturup çene çalıyordu. Petro seslendi. — Vasiloviç.. Vasiloviç. — Etendimiz. — Bu köyde insan yok mu kuzum. — Gündüz hiç bir köyde insan kal maz haşmetpenah.. — Onların — hepsi tarlalarda çalışır.. ülerin hayatı çok müş- kül Vasiloviç.. Vasiloviç başını çevirerek bu zeki çocuğa baktı... - Yavaş yavaş ilâve etti. — Bunu ilk defa bir Çar anlıyor, haşmetpenah.. — Peki amma Vasiloviç. Babam hiç köylere gitmez miydi Vasilaviç.. Babanız kiliseye giderdi haşmet p—n.h Onun için herçey orada idi. bir k: Araba geçti. Sonra v Sonra tekrar Si qorvmrh'.d etraftaki ları göstererek Janseı du.. Bu mahçub ve terbi; ormanları, İdis çok şeyler biliyordu. a dönerek sordü. Fransadan hangisi ö Lafor.. birbirile re- Petro hocas: — İngiltre daha ileridedi — Bunların her ik !k:'»»mdıv haşmetpenah.. Birisi de- nizlerde dtğeri karalarda hükimdir.. — © halde ikisini de görmeli.. Fa- kat İtalyada ben ne yapacağım mö yö., — Haşmetpanah. İtalya hem gü « zeldir... Hem de Papa hazretlerinin