IAOA —7 A DÜNYA YÜZÜNDE, SİYASİ AHLÂK ÇOK BOZULDU. NE İMZALANAN MUKAVELENİN NE VERİLEN SÖZÜN MANASI KALMADI. BUNUN ZARARLARINI, BÜYÜK HAİLELER İÇİNDE YÜZEN BEŞERİYET ÇOK ACI VE IZTIRAPLI BİR ŞEKİLDE ÇEKİYOR. TASVİRİ EPKA:?N ı'AHnIg AİLESİ ARASINA KARIŞAN ESKİ SEFİRLE- RİMİZDEN BAY GALİP KEMALİ SÖYLEMEZOĞLU BU ACI DAVAYI AŞAĞIDAKİ MAKALESİNDE TEŞRİH ıfı'ıııı-:ı('ı'ıı:ıımA SİYASETTE AHLÂK Türkleri üç kıt'a üzerinde asırlarca hâkim mevkie getiren manevi kuvvet “Ahde Vefa,, verilen söze bağlı bulunmak gibi bir haslettir Moeşhurdur: Ne t Zzayihi cemetmi “tevbihlere, cezalara rağmen bir tür- Jü ıslahi nefsetmemiş adam, kınları tarafından — za Jayından derviş meşr zuruna götürülerek zavallmın ah - Tikınin — temizler ne suretle; bulunulabileceği sorulmuş. A -| | uçlunun yüzüne bakarak bilâtereddüd: ve kat'i şekillerde dilsin, bunla el ile tutulamıyan, gözle yen sahde vefar ve « inde her türlü fa- bütün nasihatlere, YAZAN : Galip Kemali SÖYLEMEZOĞLU görülem ini İtimade un pek canlı zın marut ges Yungun çoktan tercüme edip bhenüz bastıra- madığım Corstantinople adlı kita - bında gördüğüm şu fıkra teşkil e - der: «Yavuz Sultan Selim, memleket - te dini vahdeti temin lar her tarafta din tesiri hüküm sür- mekte, milliyet kelimesi bir mânâ Hade etmemekteydi) — Anadoluduki Şii'leri bitirdikten sonra, Rumları da müslüman yapmağa karar vermiş, Saray erkâmı arasında Padişah üze - rinde en ziyade hnâfiz olan müftü Cemâli, böyle bir cebirde kerahet ol duğunu ileri sürerek bu karara iti- raz etmiş ve patriği bizzat elinden tü tarak Yavuzun huzuruna — götürüp. Fatih zamanında hiristiyanlara «Bâ fermânı hürriyeti — vicdan bahşedilmiş bulunduğunu hatırlat - mış. Kaşlarını çatarı padişah, patrik- <Evlât! demiş, Evvelâ yalamı bi-| * rak. Üst tarafı kolay...> | Hakikaten de, cürümlerini sakla -| | mak imkânı kalmayınca, © azgın a- dam, az zaman içinde kuzu kesilmiş. herkes de şerrinden kurtulmuş Yanlış bir nazariyo ve şünce sevkile, halk arasında, hattâ havas arasında bile: «Adam sende. Diplomatlık demek. karşısındakini aldatmaktan ibaret - tirle Yolunda bir fikir vardır. Vakıa, siyasiler ve bilhassa devletler ricali| Bay Galip Kemali Söylemezoğlu | arasında hakikati olduğu gibi gör - mekten, söylemekten ve söyletmek- ten hoşlanmıyanlar yok değildir. Fa Hati İndan - mahlâkatın eh şeretisir L e n ll L v . olduğu için, kendini bilen, nefsinellay kalkmazlardı. hürmeti olan bir adam, değil devlet| Ağlebi ihtimal, için (o zaman- lüp- o haileden yorgun ve bitkin çı- kan Avrupa milletleri, yaralarını sa- rıp ta yeni yeni ihtiraslara kapıla - âlişân» bizim Balkanlarda ünün yazısı İtalyada Taşkınlık Artıyormuş! (Başmakaleden devam) Fakat bu dostlük on aydır, hep sözde kalıyor, henüy bunun asarı fü- liyesine benzer ortada hiçbir şey |yok. Eğer İtalyanlar hakikaten Al (man safına geçmek ve onlarla bera ber mukadderatlarını talü harbe ter- ketmek istiyorlarsa bunun yolu, Ro- mada İngiliz selaret otomobilimi dur- durup sefaret memurlarına — dayak atmak de ir, baskın hareketlerin- de artık bir mütehassıs elan M. Mit lerin usulünü tat ile bir gece sa- baha karşı sağa sola saldırıp açıkça İve mertçe harbe iştirak etmektir. Bu sözleri biz kendi isden ve kendi hesabımıza söylemiyoruz, za- ten #talyanlarla, enlardan bir toca- vüz gelmedikçe, paylaşacak kozumuz yoktur. italyayı, bu suretle vaziyetini ar- tık tasrihe davet edenler, değrudan doğruya İngiliz ve hattâ Fransız ga- zeteleridir. Evvelce de bu sütunlarda izah et- tiğimiz veçhile, Fransız — gazeteleri, harbin başındanberi Htalyaya karş takip ettikleri mümaşatkârane siya- seti bırakarak sen ransan'arda muka- bil tecavüze geçmiş'er ve bazı gaze- teler talyayı tehdide bile başlamış- |ardır. Bu nüshamızda, Fransız maruf 8- keri muharrilerinden general (Nles- sel) in bir makalesi yardır. Bu makula de Framsız generali, İtalyanları, artı kat'i kararlırını vererek ne yapaca! larsa, bir an evvel yapmağa davet etmektedir. Fransız matbuatının, birçok sabrü sükündan sonra — birdenbire — bö; le açık cephe alması, elbet ftalyan- Jarın da nazarı dikkatini celbetmi: Yazan : Gi Ali İhsa ( Eski Birinci Ordu Kumandanı ) Her hakki mahfuzda! Cemal Paşa Fransa ve İngilterenin güven — SEFERBER Londrada bulunan osun da İngilizi k bu geminin edilmemesini rica et leniyormuş, | Cemal Paşa Fransa ve İngiltere - nin dostluğuna ötedenberi güven - mekte olduğundan bu sözlere inan- Ve t müracaat €& miş olduğu söy- miyi bir an eşşel teslim alınız) de- miş. İnşaat şirketi geminin iki topu- nun muayyen zamana kadar kona - mıyacağını söylemiş; geminin eksik olan bu iki topunun sonta İstanbul- da da konabileceğini topla sürat ve atış tecrübelerinin ya pılmasını kabul ettiğine dair İngiliz şirketine hitaben bir de tezkere ya- np Rauf Beye vererek onu Londra- a göndermiş; kendisi de Vasıf Beyi yanına alarak 5 temmmuüz akşamı Pa- risten Marsilyaya ve oradan Toulo- na gitmiştir. Orada Fransız Amirali- nin nezdinde, Fransa hükümetinin misafiri olarak, Fransız donanması- İkinci Kısım — Cihan Harbi —13—ry mamış ve Rauf Beye (Geminin son| taksitini gönderiyoruz. Siz gidin ve' ve iki eksik| ” Üi N n Sâbis LR/) dostluğuna iyordu LİK İLÂNI — ndan — istifade etmek cihel nazarı dikkate alındı. Bahriye Nez reti de bizim donanmamızı o zam Akdenize gönderip Girid sul, Sultan Osmanı karşılamağa verdi. Ben bu hususta Hafız H: merhumla bir kaç defa Bu esnada genelkurmay müdürü Binbaşı Küzım ve üçüncü şube müdürlü Met beyler, seyal Eörü; ikinci Karabokir Binbaşı İ hat veya tedavi sadlarile, Avrupada Cemal Paşa, Fransız bahriye ma- nevralarından sonra Parise dönet Fransız Hariciye Nazırile ve Nez erkünile siyasi vaziyet hakkında rüşmüş ve Adalar meselesinin mizde hallini ve bizi de itti dairesi dahiline almayı teklif etn tir. Pransızlar Adalar —meselesin halli imkânından bahsetmişler ve tifak için evvelâ kendi müttefi ve memleket idaresinde, hattâ ve bilhassa kendi işlerinde ve başkala- rile vaki her türlü münasebet ve mu amelelerinde dahi, dalma ve dalma doğru olmak, ve sözünü tutmak, tâ- yaptığımız gibi, gayesi hakikaten sulh ve s nu temine Mmatuf birta- kım mevziü teşekküller kurulur, mil letleri biribirlerinden maddi ve ma- hevi uzaklaştıran, ne o — ideolojiler ten davasını isbst etmesini İstemesi zerine korkusundan tir tir titre - mekte bulunan patrik, fermanın bİr gen Alman bü: taarrtzuna rağmen yangında yandığım kekeliyerek $öy-/ne İtalyanın Alp dağlarından yapa - leyince basiret sahibi olan müftü ta- cağı tazyika, ne Akdenizde çıkaraca- rafından, Fatih zamanından kalmal gı karısıklıfa ehemmiyet vermiyor- tir. Demek Pransızlar da, İngi (BiDİ, garpte o kadar zamandır bekle- kiyeye gelmesi meselesi esasen yeni olah Rusların muvafakatini 'da Üç gün bulun -İsali Tâzım olduğundan _:î:hı h - tereken verecekleri karar 'Isıanbuldıki Fransız setirine igelen talimatın verileceğini Söyl lerdir. Bu suretle Cemal Paşa, â yir mesele değild:. Rusyanın Umumi ortaya çıkar, ne de o aşılmaz yıkıl -| maz, fakat yıkıcı türlü türlü mali, iktısadi ve ticari hailler ve buhran-| lar ortaya çıkardı. Şimdi, hergün biraz daha büyü - mek istidadında olan yangının, muh telif cephelerden yapılmış olan teşeb büslere rağmen söndürülmesine bir türlü. imkân bulunamaması, — yine het peyda etmemiş olmasından, kim| "eisimce teessüf ederim. Fakat, her senin kimseye cidden itimadı kal -|halde Osmanlı Türklerini üç dünya mamış bulunmasındandır. kıtası üzerinde asırlarca hâkim mev- biri mahsusile «ahde vefa» ile mü - kellettir. Siyasette ise, doğruluk, haksever- dik, adalet ve şefkat muvaffakiyetin başlıca sırlarındandır. Bu böyle ol - Mmakla beraber, insanlar o kadar ga - fil, ve ikbal leysile gözlerini o kadar, karartır ki, meselâ: Dünyayı yıllar - €a alkanlara boyayan 1914 Cihani Harbinden tam yüz sene evvel ku - rulan meşhur Viyana kongresinden bu zamana kadar geçen vakayli bir gözönüne getirirsek, siyasette maâ - lesef «ahlâk» mevzu veya mefhumu- nun hiç te ne lâfza, ne de ruha uy - gun bir şekilde tatbik yerini bula- mamış olduğunu görürüz. Bunun en canlı misallerine, tâ «Tanzimat» danberi bizzat biz Türk- ler hedef teşkil ederiz. Devletler tarafından mülkiyetimiz. taahhüt altına alıı:dx-, ğının ferdasında, - Balkan Harbinde bunun en feci nümunesini gördük - mutlaka en kıymetli topraklarımız - dan bir kısmt elimizden gitti.. ü ülizara çevirmeyi vâd ve temin 'eden Viyana kongresi üzerin: den tam 126 yıl geçmiştir. İnsanlık mamına, yüzüm kızararak itiraf et € mek mecburiyetindeyim ki: «Siyasi ahlâk» da zerre kadar bir değişiklik olmamıştır. üç ihtiyar yeniçeri huzura davet ©- dilerek « Fatihin böyle bir ferman isdar etmiş olduğuna yeminle şaha- detleri tesbit olunmuş, ecdadının ver vazgeçmiş!'» Esasen pek dürendişane ve siyasi bir fikir ve kanaat mahsulü olan bu Her işde olduğu gibi, siyasette de|kiine getiren manevi nüfuz ve kuv- muvaffakiyetin en büyük âmili, nef-|vet şüphe yok ki, verilen söze, yani sine itimad kadar, karşısındakine de|«ahde vefa» ya bağlı bulunmak gibi emniyet telkin etmektir. Mukavole- hasletlerdir. Galip Kemali ler, müRhedeler, ne kadar muntazam, Söylemezoğlu «tamamiyeti Belçikada kanlı toğuşmalara sahne olan ALBERT KANALI Asri bir Çin seddidir Ne hacet! Bugün de dünyayı yine| Almanların âni te insafsız taarru-|demir burada işlenir. Faukat bu ma- Akıbeti meçhul, hayır meçhul değil|zuna hedef olan Belçika şiddetli mu-İmül müddeler ihraç için Anverse pek elim bir badireye sürükleyeni kavemetile müsterlileri deha ilk a-İsevkedilirler. Kanal bu sevkiyatı u- sebep yine bir büyük harbin - 1918) dımlarında — durdurmağa — muvajfak|cuza mal etmek için yapılmıştır, lmuştur. Askeri cihetine gelince: Kanal şi- boğujmanına - Sünanda, yenl dün A ea e o malden gelecek bı?rmılıiyı karşı içi SAROA hertalla, fisil, Kömelk ve Kt dularının — yardimile müstevlilerin|su ile dolu bir nevi Moginot hattı - dist bir evlâdı tarafından, sırt insan L A L Sürülüp Çt -İdır. Kanalın genişliği, etrafındaki dık ve sulhseverlik aşkile, kabiliyeti karılacakları şüphesizdir. sedlerin çok kuvvetli betonlarla tak- tatbikiyesi olduğuna inanılıp, orta -| L L A a Belçi- viye edilmiş olması burasını asri bir ya atılmış ve bütün dünyaca hüsnü | / 1 n Albert kaenalları boyunca Çin sedeline benzermiştir. kabule mazhar olmuş bulunan ma -| — LA a Kanelın inşasına 1930 da başlen - Bud M prensipin, Tmetni ve Türle) l LA L L l miş, parça parça inşa Gilmiştir. Res> taban tabana zıd bir surette tatbik him eyaletlerinden Walloni'nin mer-|mi küşadı muu:ı'c 'a kral Albert I. edilmesinden doğan —inkisarı bayal| , y iege şehrile Flandir eyaletinin!tarafından yopılmışlır. Wwe asabiyet değil midir? merkeri Anvers şehrini .birılşınne Kanal 6 hevuz, 122 kilometre « - O prensipler; munsifane, bitarafa-İbirleştiren büyük bir sun'i nehirdir.| zunluğunda, 2000 rfnlı:; su çeken ge e ve hakiki bir sulh ve hüsnü imti-| p, Loynal ietisaci olduğu kadar âs-| milerin seyrine müsaiddir. İlar, hattâ bilükis oralarda vaziyetin |bir an evvel sarahat kesbetmesini is- tiyorlar ve bunu temin için ttalyayı tahrikten bile çekinmiyorlar. İş bu dereceye geldikten sanra İ- de kuru sıkı tehditle -savuşturmağa kalkışamazlar. Yine o yolu tutacak olurlar ve köse başından dilini çıka- rıp da üstlerine gllilince kaçan ma- iâüm çocuklar gibi harekette devam edecek olurlarsa, bundan sonra siya- set adamlarının da, — gazeteler'nin neşriyatının da hüküm ve tesiri sıfı- ra inmiş olur. Fransız generali (Nies. sel) in dediği gibi «İte'ya bir köse başına gelmişt'r. ya soln, ya safa sapmağa mecburdur, orada müterec didane daha fazla durmasına müsas- de edilemeze. işte bu htarların böyle mütema yen tekrarlanmakta olmasıdır. Ki bi- ze müttefiklerce hu defa işin pek ciddi tutulduğu hissini vermektedir. N'tekim dünkü son haberlerde, Roma İneiliz sefirinin, sefaret erkâni'e bo- raber Romüyi terkedeceği — bildiri mektedir. Bu da gösteriyor, Kt müt- tefikler nihayet İtalyayı, doğru veya eğri herhangi bir yola zor'a — saptır- mağa artık karar vermisledir. Ebüzsiva Zade VELİN ——— — Ankarada yabancı dil imtihanını kazananlar Ankara, 13 (Hususi) — Yabancı dil bilen memurlar için Ankarada rih, Dü, Coğrafya fakültesinde ya - pilan tahriri imtihana 134 memur girmişti. Yapılan tasnifte bunlardan 112 ginin muvaffak olduğu anlaşı!- mıştır, Şifahi imtihanlara pazartesi günü saat 14 te başlanacaktır. Bedelli felâketzede'er için Ankara, 13 (Hususi) — Milli Mü- dafaa Vekâleti askert hizmetleri için bedeli nakdilerinin birinci taksitin. erdikten sonra talim için askene a Bileleri zelzele felâ- Raç aşkile tatbik edilerek, Avrupa|Ley; bakımdan da derpiş edilerek ya| Almanların şiddetli hücrumu bu kâ heritası hakikaten milliyet, müteka-| palmıştır. n A AL ğ ei Zü irinci de - muştur. Müteveffa kralın dürbinliği enini meüfart ularına| — İktisadi ciheti; Liege birinci de Tzi # :l'm bîre:':-r w ten -İyecede sanayi mantakasıdır. Bütün'memleketi feci bir istilâdan kurtar. te aa İ7 v — Bim edilmiş ebaydı yalip veya meğ-elsarın kömünü ve hariçten ge lerima nalda tahmin edildiği gibi durdurul-| : dan ikinci taksit cek derecede mağ- dur olanların bu taksit bedelli affı için bu' lâyiha h: a azırlamıştır. - |Bu mesele ilk defa inin|ve gerek ııuelkurmıyeı f arp için zemin hazırlamakta olduğu aylarda ve henüz bizim Almanya ile ittifakımızın kimse tarafından düşü- sülmediği bir zamanda Rusya İngil- terede yapılan gem'lerimizin inşaa - ği söze hi irtikâp et afı bu gemilerin Türki- diği söze hiyanet zilletini Tarap gee ç y L AD l ederiz, meseleyi _V::ı: lî:::::;:: e:vf; ı:ıa:h:: p::“.k miyen köca Selim bu kararından| yine bir Ikl gazeteci küfrü ve bir iki|Yeye 8 e vermesine ve bu suretle Karadeniz- de deniz hâkimiyeti meselesinin ken Hısı için meşkük bir hale gelmeme- sine ehemmiyet veriyordu. Bu hu - susta kendisini ileri sürmiyerek Yu- nanlıları körüklüyor ve onların ge- rek Adölar ve gerek İzmir Rumları ihtilâflarından dolayı Türkiye İle bir harbe girişmeleri halinde Yunan do- hanmasının hâkimiy e halel gel- mek için İngilteredeki Türk ge- miler'nin Türkiyeye Betirilmemesi için çalışmalarını — tes ediyordu. m dikkat na- arımızı 1914 haziranında celbei . Haziran — ortasında giliz Amirali geldiği zaman bal tmiş- Akdenizdeki İstanbula Ziyarete hriye nazırımız Ce mal Paşanın bü hususta dikkatini velbetmiş ve Sultan Osmanın selâ - bir İttihaz edip etme rak demiştir. ki: 'Türk donanmasın; diğimizi sora « (Sultan — Osmanın a iltihakı Yunan - lıları aon derece korkutuyor; ve bu- na müni olmak için her türlü vası- $ Müracaati düşünüyorlar: i) Idiğım haberlere göre İîghîî'l:î gemi daha son tecrübelerin; yapmaz- evvel bir takım fedaller vasıta- c gemiyi tahrip ettiremezlerse, ı_ırk sularına gelmek üzere yola çık tığı zaman Cebelüttarık cihetlerinde bir Yunan Gdenizaltımı ile batırmağa teşebbüs edecekler ve 'buna muvaf- larsa geminin Yunan Si-| larından müruru esnasında bütün Yunan dönanmasile ansızın hücum tmeyi bile göze aldıracaklarmış. Si Te tavsiye ederim; geminizi bir teh- keden korumak için sön derecede yanık bulununuüz ve tedbir ittihaz ediniz.) İngiltere ve Yunanistandan - gelen, ile fak Olama bazı haberler de bunu teyit eder yol- ce da olduğundan bu iş gerek bahriy düşünüld; ve hattâ Alman ve Alı metle İstanbula getirilmesi için teğ. |C yane tâbirile, atlatılmış ve bir n ce istihsal edemeden 18 temmuzda Paristen avdet etmiştir. Bu aralık, Fransız Cüml isi il Başvekili (France) admdıh:ızrn :i hlı va binerek 20 temmuzda Petresbur ga vardılar, Çarla ve Çar hüküm ile görüştüler Umumi Harp Yaparak 23 t rıldılar. |. Bundan sonra Pransızlardan bi zimle anlaşma hakkında hiçbir sıkmadığından Fransanin Türkt Rus Ppençesinden kurtarmak Ni bulamadığı anlaşılmıştır. Bir yaz Jan Rusya ile Fransa böyle sıkı görüşürlerken diğer taraftan A turya - Macaristanda da Saray- Na cinayeti ve doğuracağı âkıbe öyikile tetkik edil, ıe_ Müzakereler Yyapılmıştı. Mes sadece bir. mutaassıbın şahsi bir © vayeti değil, Sırbistanın Avustı Ya meydan okuması kabilndendi. E Ser Avusturya - Macaristan hül CÜ - meti buna karşı süküt etse ve s: eezalandırılmasile Se monarşi muhtelif düşman un « surların ve bunlara zahir olan den letlerin yeni yeni siyasi temayül tezahürlerine maruz kalacaktı. İslavlar, Çekler, Rumen ve yan ekalliyetleri hep baş k: a lar, Rusya, Rumanya - ve İtalya ile iyeni yeni gürültüler çıkacaktı. ten bu unsurların eski gürültüler monarşiyi kâfi derecede iz'aç edi yordu. İşte bundan dolayı Sırbisi nın tazyiki lâzımaı. Avusturya nelkurmay reisi General Hoçenda Hariciye Nazırı Kont Berthold'u 2 haziranda ziyaret ederek siyasi nayet ve âkibetleri ve zuhur harp hakkında görüşmüşler ve Ge neral Avusturya ordularının ber hale konmasını teklif etm Avusturya Hariciye Nanrı, 3 imparatorunun cenaze merasin geleceğini ve bu hususta görüşme fırsatının zuhur edeceğini bild ve islical göstermemiştir. (Devamı ve zuhuru muh! hakkında müzake!: "mmuzda Rusyadan ayı a l ——— V) 12 Mayıs pazar günkü 1