DÜNKÜ FUTBOL MAÇLARI “Dün Taksim stadında hükem Hüs- idaresinde oynanan bu maç baş- nihayete kadar zevkli olmuş ve tasaray sabadan 4—İ galip çık- tır, Oyunâ saat 4,30 da Vefa başladı. akınları Galatasaray haf hattım- kesildi. Galatasaray sağdan yap- ti bir hücumda top sola geçti ve m güzel bir varuşla ilk golü bu gölden sonra Galatasarayl: daha rahat oynamağa ve gü Harla Vefa kalesine inmeğe başla- | , Fakat gol çıkartamadan devre 0 Galatasaray İchine bitti. | ci devreye Vefa başladı. Gala-| gy bu devre biraz durgun oynu lör. Vefa sağdan birkaç netiocsiz yaptı. Oyuncuların pek genç ol-| undan Velalilar firsat kaçırıyor- 17 inci dakika Gahtasaray sağdan | kalesine kadar indi ortaya ge topu Bedii hafif bir vuruşla ikin- 'a Vefa kalesine soktu. n birkac dakika sonra Sülhi saray kalesi önünde yakaladı sıkı bir şiltle Vefaya yegâne. kazandırdı. Oyunun bitmesinc| müddet kala Galatasaray Bar-| ve Salâhaddinin ayaklarile iki| daha kazanarak oyundan 4—1| alip çıktı. | H Hüsnü maçı çok güzel ida- Şişli — DEMiRSPOR ün Taksim stadında saat 10.50) yapılan Şişti ile Demirspor takr maçı 4—3 Şişlinin lehine bitmiş- Oyuna hâkem Şazinin idaresindi şli başlağı. Derhal hâükimiyeti cle| tn Şişlililer Demirspor kalesine yap| akınların birinde Mikrep'un| urgaşalıktan istifade ederek yaptığı k gol ile galip vaziyete göçtier. Bu Demirsporluları harekete getir- derhal Şişli kalesine indiler. A-| fin bir iki çalımdan sonra atlığı sol »gütle beraberliği temin ettiler, Bu golde kalecinin batası vardı. Bgoldan sonra Demirsporlular iha güzel oynamağa ve açıklarile thlikeli akınlar yapmağa — başladı- Zekinin götürdüğü top Meh geçti. Mehdinin verdiği ara pa- Orhan ikinci gölü attı. dakika içerisinde galip vazi- mağlübiyete —düşen Şişlililer ü kendilerini topuyamayıp De oyununu kabul ettiler. Şiş-| FENERBAHÇE — KURTULUŞ |dakikada Vahap bir kafa vuruşile|fa tutmak iyi neticeler vermemiştir. | gitmiyeci bu panik vaziyetinden istifade Ankaralılar Arifin ayağile 1- golü de yaptılar. Şişlililer san-| Kurtuluş - Fenerbahçe maçı 4—1 Fel hızla Altay kalesine inen Muhafızlı- golü bekliyorlarmış gibi birden G. Saray Vefayı 4 - İyeı_ı_ı_iî luyordu. Haftaymın bitmesine birkaç dakika kala sodun Mikrop'un orta- ladığı topa çok güzel bir kafa vuran Nubar takımının ikinci — golünü mağa muvaffak olldu. Devre bu neti- ce ile bitti. Ikinci devreye Demirspor — baş'a- &. Şişli mağlübiyeti te'âfi etmek i- çin çok ça'ışıyor. Buna mukabil dün kü oyunun yorgulnğu Demirsporlt- ları hareketsiz bir hale sokuyordu. Bu devrede Şişli birçok akın'ar yap- makla beraber gol o'acak pozisyon- lar yaratamıyor.ardı. 13 üncü dakikada Yusuf'un uzak- deci bu topa seyirci kalarak topu ax- lardan çıkardı. Bu ümit edilmedik gol ile Şişli beriberliği yaptı. 17 inci dakika a Şişli sağdan Hraç vamtasile bir akiın yoptı. Nubara ge- hafif bir vuruşu ile 4 üncü gol o'du. Az bir zamanda galip vaziyete ge- gen topa kaleci çıkış yaptı. Nubarın gen Şişlililer canla başla çalışmağa başladılar. Oyunun bundan sonraki kısmı mücadele balinde geçti. Arası- ra atılan tekme ses'eri kulaklarımı- zı dolduruyordu. Oyunun sonlarına doğru Şevket sebopsiz sahayı terke- derek takımını on kişi bıraktı. Fakat bundan sonraki zamanda nctice de ğişmeden ayun bitti. Hâkem Şazi o- yunu çok iyi idire etli. TAKIMLAR: Hilzü, ket, Ibrahim, Iorahim, Orhan, Arif, Orhan, Mehdi, Zekl ŞİŞLİ: Armenak, V'astardi, İhsan, kor, Angelidis, Yusuf, Hraç, Su: iş, Nubar, Mikrop, Diran. RBEYİ — BEYOĞLUSPOR MAÇI Dün Şeref stadında kalabalık bir geyirci önünde oynanan Beylerbeyi - Beyoğluspor terfi maçı 2—0 Reyoğ- luspor lehine bi Oyuna hükem Tarık Özerengin i- daresinde saat 16,15 de başlandı. Der hal hâkim vaziyete geçen Beyoğlu: spor'ular Beylerbeyi kalesine birbiri arkasıma yapmış oldukları akın'ar ne ticesiz kaldı. Beylerbeyi müdafaası- na bu suüretle ağır bir yük düştüyse de muvaffakiyelli oyunlarile — tehli keyi bertaraf ettiler ve devre golsi berabere bitti. İkinci devre her iki takımda neti €e almak için can'a başla ça'ıştılar. Bu devre Beyoğluspor ağır basma Ü başlamıştı. Nihayet 5 inci dak'ka- da Beyoğluspor — sağ açığı (Talca ilk golü attı. Bu gol Beylerbeyini biraz harekete getirdiyse de oyunda biraz sertliğe kaçmaları neticesi muvaffak olamadılar. Bu fırsittan istifade e- den Beyoğlusporlular oyunun bitme- ine pek az kala ikinci gollerini de Cuafi'nin ayağından kazandılar. O- yun da bu netice ile bitti. Hükem 'Ta- rik oyunu çok güzel idarce tti. TAKIMLAR: Beylerbeyi: — Hüsa- tsettin. Muammer, Refik, Boris, Re- cep, Hasan, Naci, Ahmet, ibrahim, Cemal, Bedri. BEYOĞLUSPOR: Koco, Hristo, Civelek, Leon, Kosti, Efistratyos, Ta kea, Culafi, Vasil, Koço, Toödori. GALATASARAY VOLEYBOL ŞAMPİYONU OLDU Astanbul ajanlığı tarafından tertipi edilmiş olan voleybol şampiyonasının nihai maçı, dün Galatasanay - Mühen dis mektebi takımları arasında oy- nanacakken, Mühendis mektebi oyu- na gelmemiş ve Galatasaray hükmen KI valı BE galip addedilerek, 1940 senesinin İs-|lardır. Bu sayıdan sonra daha canlı | Mühim ve doğru çaredir. Başkaların | Bitti.. Beyoğluspor terfi müsabakasını kazandı, D. Spor Şişliye mağlüp oldu, Norveçteki askeri vaziyette mühim değişiklik oldu (Baş tarafı 5 inci sayfamızda) . edilmiş olduğu görünmektedir. Şu halde müttefik kuvvetlerin uzunca müddet, Norveç darülharbinde mü dafanda kalacakları ve Narvik c tindeki Alman kuvyetlerini tardet mekle uğraşacakları anlaşılıyor. Bu suretle Norveçin büyük bir kısmını i olan Almanların şimdi ldukları & e- nail a Trondhjem s0s taraflarında! sini Norveç müf- iyecekler, yolları mir ve ıslah edecekler, ve mütt: fiklerle — Norveçlilerin — keni bol keseden bıraktıkları ganimı * ihtiyaç mühim bir kısmını temin edecek tle müt fiklerimiz #trateji kararlarını oldular |Şimdi, be bu darülharekâtım mer! ioubundaki kuvvetlerin '; bir kararla geri çekip Narvik ta-| İrafımı takviye ve daha başka İyerlerde kuyvetli bulunmak - için Norw fazla meşgul — olmamayı le lediler. Norveç merkezinde ve cenubun * daki 15 günlük sergüzeşt bu suretle kapandı. Namsos tarafında yalnız |Norveç küvvetlerinin kalmış olması tahmin edilir. İngiliz Başvekili 2 mayısta Avam Kamarasında verdiği izahat meya -| tanda çekilme esbabı hakkında şun- ları söylemiştir: (Müttelik kuvvetle- rin kazşılaştıkları güçlüklerin çoğu,| tekmil Norveç ar: rezelerinden temi lerine H DA e S Sırıkla yüksek atlama Türkiye rekoru Ankarada kırıldı Ankara, 5 (AA.) — 19 Mayıs sden sonra etmiş üçüncü gayet radi-; yapılan atietizm 200 e yakın Birçok dereceler berabar Muhittin Ak: iyi ni Türkiye rekoru yapmıştır. 'AB Bakvn, çekiç atmada 32 met- Te 70 santim e yeni Ankara re- koru yapmıştır. Yüksek atlamada kızlar: 4 Mekda 120 santim (Yeni Türki- ye rekorü), Güner 120 santim (ye rü bir Türkiye rekoru yapmıştır. Ankara, 5 (Hususi) — Bu sa- linde olması ve bu suretle düşman| e-|tüsü gibi uğuldar, tayyare karargâhlarının düşman e -|H' bah Saat 10 da stadyomda milli üme maçlarına devam edilmiş -| tir. Havanın yağmurlu ve vaktin er-| |xen olmasına rağmen stadı 5.000 den fazla seyirci do'durmuştur. tik maç Gençlerbirliği i'e Altmor- ikinci maç ta Mubafızgücü — ile Altay takımları arasında yapılmıs- a kuvyetlerinin üstünlüğü ve bu münasebetle toplarımızın, tankları mızın karaya ihracı ve kıtalarımızın. cenuptan gelen düşman kuvvetleri-| se mukavemet etmelerinin imkân -| sızlığı gibi şeyle: Bu cihet bir, kaç gün evvel âşikâr bir surette an- aşılmıştır. İngiliz denizaltı ve hava retlerine Trağmen Almanlar, Norveçe, bizim yapabildi- tır. Gençlerbirliği - Altınordu maçı lk |* dakikalardan itibaren Genclerin hü- kimiyeti altına girmiş ve 8 inci da- kikada Genç'er Ali Pulat'ın ayaği birinci gölü kaydetmişlerdir. Maç devrenin ortalarına kadar Gençlerin | N i altında cereyan ederken 25 inci dakikadan itibaren Altınordu luların baskıdan kurtu'dukları ve mu kabil hücumlara buşladık'arı görül - müştür. Bu hücumlar Genç'erin ener Jik müdafaası önünde semeresiz kal- ti tenvir Üüttefiklerin Anda sos mıntakal, etmektedir. ess ve Nam- edecektir. Alım mış ve birinci devre 1-0 Gençlerin lehine sona ermiştir. İkinci haftayımda ilk dakikalarda | oyun mütevazin bir cereyan takin et- tikten sonra beşinci dakikada Genç- lerden Vahdet ikinci golü atmağa (muvaffak olmuştur. Bu gölden son- ya devamlı bir üstünlük tesis eden) Gençler 15 inci d 40 n| S (a dakikada Gördüncü ve €2 inci d"ı;,ıı . :ı“*“l: ";'l’*:î':’;ğ: s“:“'.;':- | esinci e ei işleri: val emeler-| V:::_"ıı_:ğ";',.î::,'s ’fm:f':_;,.* denberi bükir, ateşter — ve ölümden| BAA Üa üi amalildiz mahfuz kalmış sinesinde yapıyor - MUHAFIZGÜCÜ — ALTAY MÂAÇI|*"; güya ki Norveç, ccnebi bir mem Muhafugücü - Attay takmuları ;— !.—);:m— ımaç yapan kanlı sporculara ç Si İmU: rasında yapılan ikin BB e raberlikle neticelenmiştir. Bu karşı-| | Pusün len CU 9 laşmada ilk on beş dakika tamamile| (örveçin en büyük ve en mamu: Altaylıların hâkimiyeti altında goç -| Tsmunın mühlm sürette tahrip edil- miştir. Altaylılar bu üstün oyun ea-|Miş olması ve Norveçlilerin müda- nasında 14 üncü dakikada Saimin a-|2A - kuvvellerini ve — membalarını yağile penaltıdan bir sayı yapmı: 'kaybetmiş bulunmalarıdır. dır. Bundan sonra oyun mütevazin| Düşmana kafa tutulsa, mukave - bir cereyan almıştır. Ancak bir müd|met edilse bir türlü... İşte nümune-| det sonra Muhafızlıların daha ener- |leri: Polonya, Finlandiya ve niha - İik hareket etmeğe başladıkları gö t Norveç... Mütavaat edilse h'ssi- ve İsveç membalarından 2ha ka bir surette takviye ederek İnefll: nedebilirler, Kendileri de Botni kör- fezl vasıtasile demir tedarik edehi - lirler, Her iki taraf kendi memleki rinde yapmak cesaretini göstereme- Bugün için muhakkak olan at “ Türkler yıldırım gibi çıkar, şimşek gibi insanı ikiye biçer., Peki Vasiloviç, bunlardan sence ehlik gisldir?, Vasilo tşik alnını, tepesi dö ülmüş kalasını bir müddet öne eğ-i di.. Yav: vaş devam etti — Ben diğer ikisin m bilmem amma, tanesile harbe girdim haşmetpe- ah Hangisile Vasiloviç Türklerle 3 harbetmek gibi m akar, şimşek gibi insanı r... Onl çok rüzgâ vdana ye ikiy rü! > çeri sesle b Ü sırga şahlanır, ve & gibi parlar ve parçalar!.. ) kahkaha ile güldü. h zavallı Vasiloviç... Türkle seni hakikaten yıldırmış.. Söyle ba- kayım sen Türkleri hangi harbde ta- nıdin — Haşmetpenah... Haşmetlü baba- nran yanında - çalışıyordum.. Ben Lehistana akınlar yapacak bazı Rus adelerine bazı emürleri götür- meğe memur buyurmuşlardı.. O za- man Kazakların r (Droşenko) ya haşmetlü babanız Çar Aleksinin bir| emirnamesini götürmüştüm... Ka- zaklarin reisi haşmetlü babanıza pek, metkârdı... Türklere karşı onun yardımını rica ediyordu... Bana cevab vermek için hazırlanıyordu. Bende - niz Kazakların yanında - tam bir ay rı şim; Pet. kaldım.., Sonra bir gün bir Bazkına| uğradık. — Türkler geliyorlar?. dediler. O zaman göreceğimi gördüm... Petro heyecana gelmişti... Elindeki çiçeği bir tarafa fırlattı. Bahçenin ke- narındaki bir tahta sıranın üstüne çöktü ve dikkatle Vasiloviç'i dinle- meğe başladı... Vasiloviç, devam et- size Türkleri tarif , yarı, çok cesur in- sanlar. Atılgan, binici ve iyi silâh kullanan kimseler... O kadar güzel üyorlar, © kadar ölüme dolu dizgin geliyorlar ki. Petro birdenbire yerinden — fırladı ve konuşlu. — Bunlar hiç yenilmediler mi?.. r gib iç hatırlamıyorum — haşmetpe- tıah, kaç defa P: Kıttılar, kaç defa o haydud Kazakla- rın hakkından geldiler, kaç defa A- vusturyalıları Viyanaya kadar kova- Padılar... Petro sert adımlarla geziniyordu.. Petro yenilmez bir hasmı kabul ede- asiloviç, korkune bir ha- iş gibi korkudan g© dım geri, gidip geliyor, ve düşünü- yordu... Sonra mühim bir karar ver- miş gibi durdu... Ve Vasil, du: — Kazakların akıbeti ne oldu?. — Darmadağın olduk.., Ben güçlük- le ellerinden kurtuldum... Kaçlım haşmetpenah?.. — Babam Türklerle mi?, Hayır, Haşmetpenah.. onun bü- rülmüştür. 30 uncu dakikada Muha-|yat, haysiyet, ahlâk ve hak mef - fızlılar da keza penaltıdan Fethinin Humları namına ölüm âzabı, utanı- ayağile beraberlik sayısıni yapmış -| lâcak vaziyet ye istiklölden feda -| lardır. Maç haftayımın #on dakika-| kârlık... Hangi taraf düşünülse larına doğru seri ve sert bir cereyan | Pad. -- almış ancak netice değişmemistir. En doğrusu, kendi öz kuvvetlerini | İkinci devre Muhafızların seri hü-| cumları ile başlamıştır. Biribirini ta | Â kip eden bu hücumlardan #onra Mu|Mmek çaresini temindir. Bu güvenme,| hafızgüçlüler 8 inci dakikada sağa-|D0$ bir gurur ve palavradan ibaret 'çık Turhandan pas alan Celâlin ka- |Oİmamak ve”ciddi tedbirlere ve çalış fa vürüşile 2 inci sayılarını yapmış-|Malara dayanmış olmak - şartile en| güvenerek vatanı müdafaa edebil -| ıslah ve takviye ederek ve bunlara P tün derdi Polonyayı ortadan kalıiı!-W mak, İsveçi tepelemekti, — Bari onları yapabildi mi?.. Vasiloviç ıztıraplı bir tavırla başı- mı ormuzları arasına koyuverdi... - O da mümkün olamadı haşmet- mahi.. Petro hiddetle cevap verdi: — O halde haşmetlü Çar babam, hiç bir şey yapmamış... — Yanılıyorsunuz. haşmetpenah... Haşmetlü babanız hergün — kiliseye ve bol bol dua etti.. tanbul Voleybol şampiyonu olmuş-|bir oyun göstermeğe başlıyan Altay |dan gelecek yardımlara güvenerek| - Petro haykırdı: — Kifi Vasiloviç.. Ben hiç kiliseye | seferberdir, fakat Türkleri Viyana tur. MAÇI Dün Fenerbahçe stadında yapılan merbahcenin kazanmasile neticelen -| hlar hücuma geçmişlerdir. 36 wicı|kuvvetli düşmana veya komşuya ka- takımına beraberlik sayısını kazan-|Temenni edelim ki Norveç son kur- dırmıştır. Bir dakika sonra büyük bir|ban olsun. Teşvikiye: 2 Mayıs 1940 lar kazandıkları penaltıyı atamamiş- Eski Birinci ve Altıncı Ordu lar ve maç bu suretle 2—2 beraber- Kumandanı emekli General Küçük Petro harbetmedi | | François Lafore Potro odasına çıktı. Orada onu bel llyen zengin bir kahvaltı vardı. S bahları taze yumurta içmesini, bol sülle yâğ ni çök severdi. Fakat ona ayrıca balık sı ve domuz sucuğu da ver Petro sabahları bir bardak votka da içerdi. Yalnız bu içk bahları terkedilirdi. Sulraya oturdu. Neden emiyordu Aşağıya . Di le İsviçreli hocası François La- haber gön *kti, Bu İsviçre vi çok seviyordu. O her sene memle ine izinli giderek geri geldiği za- nan mut Petroya kiymetli - bir rediye getirirdi. Lafore'un çok ma- sul ve akıllıca fikirleri de vardı. On dinlemekten Petro hiç bikmıyordu. Uzun boylu, geniş omuzlu, siyah saç- ll ve iri karagözlü olan François La- fore konuşmasını bilen, anlatmasını beceren bir insandı, Onu bir hoca ol- maktan ziyade yaşı ilerlemiş bir dost telâkki ediyordu. Biraz Ssonra Petro hocasile karşı karşıya idi. — Sabahlarınız hayrolsun haşmet- penah, emir buyurmuşsunuz gel « dim... — Bonjur Mösyö François, bugün ders yapacağız.. — Haşmetpenahları bu güzel pa- zar gününü burada geçirmek mi arzu buyuruyorlar?.. — Evet Mösyö François., Canım çok sıkılıyor... Hem öğreneceğim şey- ler de pek çoktur.. ni bilmiyor, h iştihası olduğunu n Vesi- Bu s hasta da yoktu. Bber vermli — Emrederler haşmetpenah... Mösyö Lafore, her zamanki yerini aldı. Petro da masanın öbür tarafına geçmiş, gözlerini İsviçreliye dikmişe — 'Mösyö François, Türkleri tanır misınız?.. Lafore birdenbire böyle bir sualle karşılaşacağını hiç tahmin etmemiş- ti. Biraz düşündü, sonra gözlerini kaldırarak Petroyu tetkike başladı. Bu hırçın çocukta herşeyi öğrenme- ye ne büyük bir azim ve irade kud- reti vardı. Ona hiçbir şeyi saklama- dan olduğu gibi söylemek lâzımdı — Evet haşmetmeab,.. Türkleri ta- nırim, ve Türkler için sövlermiş olan ir çok sözleri de bilirim.. zi dikkatle dinliyorum Mösyö François.. — Heşmetpenah, Türkler çok mu: harib bir millettir, bunlar Asyalıdır ve Avrupâyı istilâ et Avusturyanın merkı rın tehdidi altındadır. Onlar Polon- yalları himayeleri altına almışlardır. Onlar Balkanlı milletlerin idaresini ellerin tutmaktadırlar. Bunlar de- nizde, ve karada çok korkunedurlar.. Vaktile bunları bir su kenarında u- fak bir bozguna uğratan Avustu mareşallarından, — Monte — Kokullu Türkler için şöyle demişti: «— Türkleri Sen Gotarda yendim, kat onlar dağılmadılar... Baskında r çok şeyler kaybettiler, fakat gene m olarak karşımda durdüler.. ünkü bunlar dövüşmeyi ve ölmeyi biliyorlardı, ben şuna ,nanıyorum ki, i bilen milletler yenilemezler.» Petro, dikkatle hocasını — dinliyor- du... Bir gün Çar olursa Türklerle çarpışmağı göze almalıydı.. Merakla sordu: — Müsyö Françols, Türkleri Avru- padan söküp atmak kabil olamıyacak mi | —Bama kalırsa haşmetpenah, herşe n imkânı vardır, yalnız bunun için İbüyük bir ittifak Jâzım.. Bakınız, bugün bütün Avrupa Türklere karşı önlerine kadar gelmekten kimse me- n ava da gitmedi. nedemedi... Şimdi bu güzel mayıs sa- içreli muallimini bekledi... -Haber'bahında Tuna kenarlarında kimbilir . bir avdan evvel hastalandığını Arkadaşları ilk defa onun kaç insan ölüyor haşmetpenah. işit.| Petro ayağa kalktı, artık bu İsyiçe tiler.. Petro ilk defa bir pazar günü- reliden-öğrenmek istediği şeyler ta,