30 Ağustos 1942 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a 90-8- 9412 C TAN ABONE BEDELİ Türkiye N Ecnebi 1400 K, 4 Sene 2800 Kr, 7860 © * GAy 418500 ” 400 * | .. so0 * 180 © ..- eg * adres değlstirmek (25) kuruştur Harpte Portekizin Mühim Rolü Yazan: M. ANTEN ir Vaşington telgrafı şu haberi vermektedir: “Amerika Hariciye Yazırı Hull Amerika ile Portekiz a- asında ticari münasebetlerin geniş. etilmesi için tedbirlerin alımıdığını fa- zat epeyce zamandanberi devam eden >u müzakerelerin, üzerinde anlaşılan aoktaları ve bunların Portekiz ve müs emlekeleri bakrmından ehemmiyetini >ildirecek bir vaziyete gelmediğini be- yan etmiştir.,, Bu; yalnız başma alındığı takdirde; âzerinde durulmağa değer bir — vaka değildir; fakat bir kaç gün evvel Po_r- tekiz gazetelerinin ve bizzat Porıeşız Reisi Cümhurunun, 6 gemisinin mih- ver denizaltıları tarafından batırılma- s1 üzerine Almanyaya ve İtalyaya harp dânma mecbur kalan Berezilya mil- etine ve Reisi Cümhurunaıönderdnî. ler! tesanüt mesajları gözönüne geti- rildiği zaman, hususi bir mâna ve ma. hiyet kazanmaktadır. Filhakika Atlantikte oldukça geniş sahillere, Asor ve Yeşilburun adaları zibi çok mühim stratejik mevkilere malik olan küçük Portekiz, harbi müt. tefiklerin daha kısa bir zamanda ka ranmalarında mühim bir rol oynama- a namzet bir memlekettir. Müttefik. ler Portekizi kazanmakla, şu mühim Wwantajları temin etmiş olacaklardır: 1 — Müttefikler Portekize asker çı- karmak ve bu memlekette deniz ve kava üsleri tesis etmek suretiyle İbe. tik yarım adasında pek kolaylıkla mihvercilere karşı yeni bir cephe ku. rabilirler, Bu suretle bir taraftan Ce. belitarık'ı muhtemel hava hücumları. 2a karşt daha büyük bir emniyet al. tına alırlar; diğer cihetten Atlantikte denizaltılarına karşı daha muvaffakı. yetle dele İi larmı çoğal lar, Portekize çok miktarda çıkarıla. tak olan müttefik kuvvetlerin, İspan- yanın muvafakati ile yahut ona rağ- men Fransaya doğru ilerlemeleri de mümkündür, 2 ' Böyle bir harekette, büyük ekseri. yeti Frankoya aleyhtar olan ve is- yer etmek icin fırsat bekliyen Ispan- yol milletinin de yardımını temin e. decekleri tahmin edilmektedir. 2 — Portekize ait olan Asor ada: ları Kazablanka'dan 1,800, Kanada tın şarkındaki Terre Nenve adasından 2400 ve İngiltereden 2,500 kilomet, te mesafede bulunmaktadır, Müttefik. ler burada kuvvetli bir hava ve deniz üssü tesis etmekle Şimali Atlantikteki hâkimiyetlerini takviye edeceklerdir. Kazablanka'dan 1,600, Cenubi Ame- tikenm şimalindeki Trinit& adasınd 3,500 we Berezilyanın şimali şarki- sindeki Bernambuk limanından 2,500 kilometre mesafede bulunan Ye - Ş'iburun adalarına hâkimiyet ise mer- kezi Atlantikte sefer eden — müttefik kefilelerini daha büyük bir emniyet altına alacak, Almanların . Vichy'nin muvafakati ile . Garbi Afrika sahil- lerine, Dakar'a yerleşmelerine mâni olacak ve icabında Garbi Afrikaya as tt ci B bolaylast k Hülâsa, Berezilyadan sonra Porteki. tin de müttefikl Kialan bi mihvere vurulacak darbelerin en bü- yüklerinden biri olacaktır. Fakat Portekizden böyle bir hareket beklenebilir. mi? Fikrimizce, Portekizin de, bir kaç bitaraf Avrupa memleketi gibi harp- ten uzak kalmak arzusu ve buna ilâ. veten başta Reisi Cümhur Salazar ol- duğu halde bugün Portekizi idare e- den şahsiyetlerin faşist temâyülleri buna en büyük, müâni teşkil etmekte. dir, Fakat, harbin müttefikler tara- fından kazanılacağı kanaati Portekiz zimamdarlarını böyle bir harekete sev. kedebilir, Portekiz cüssesi ile mütenasip ol. mıyan mü lekelerini asırlardanberi İngiltere sayesinde edebil. Kahraman Mehmetçik daima zaferle neticelenen büyük savaşlardan birinde.. TAN inin En Büyük e Eşssiz Zaferi: 30 AGUÜSTOS - CHAFTA KÖNÜŞMASiİ ) | Yirmi Yıl Onceki Çift Cepheli Zafer Bazı zaferler, vardır ki pek büyük, pek mühim, pek şerefli, pek değerli ve kutlu. dur; fakat ancak tek cephe, siyle övünülebilir; denilir ki: “Bizden kuvvetli bir düşmanı yendik; yendik değil, yere ser- dik değil, çil yavrusu gibi da" gittik ve darmadağınık ettik de değil, tam mânasiyle yok ettik. Aziz yurd, ordunun şerefi, mile li vekar, şanlı tarih, hepsi kurs tuldu. Ne kadar sevinsek, bay» ram etsek yeridir.” Bütün bunlar kurtulur, lâkin o zafer, tek başma, yalniz ass kerce, kahramanca bir zafer o. larak tarihe hâkkolunur, kalır. Zaferden sonra dünya yine ©o dünyadır, devran yine ©o dev. ran! Saray yine, çetrefil dilli cariyeleri, kız sesli harem ağas ları, redingotlu mabeyincileri ve müşir forması giydiği halde bunun içinde hırkalı gibi duran sarsak elli ve sarkık etli pat* dişahları ile yerindedir. Hükü. meti idare edenler arasında hâ- lâ sarığını sallayıp sakalını sır vazlayarak fetva okuyan softa" lar, patrik efendinin can ciğer dostu olmasına bakmıyarak d!ş siyasetimizi çevirmeğe memüur ettiğimiz vezir payeleri yaban. erlar, Sultan yatağına sokma- mız yetişmiyormuş gibi Nezaret miştir, Müttefikler Portekizi isterler. se, aç bırakabilirler. Kendisi yardıma muhtaç olan Almanya Portekize yar- dım edemiyeceği gibi bugünkü sıkışık vaziyetinde Portekize fenalık yapabi. lecek bir kudrette de değildir. Bugün garpteki Alman kuvvetleri, istilâ ettik leri memleket halkını baskı altında tutmağa, ayni di : 1 bir ikinci cephe — teşebbüsüne karşı koy. mağa kâfi değildir:- Bunlar, Salazar'ı — düşünmeğe ve mütefikler cephesine katı!mağa sevke decek kadar kuvvetli sebeplerdir, tuğu Ooturtmaktan çekin mediğimiz yakışıklı delikanlı eskileri vardır. Zafer kazanıl- mıştır; fakat yazık ki yurd yie ne eski tas, eski hamamdır; iç. timaf nizam, o askerlik ve kah- ramanlık harikasına Trağmen, bıraktığımız yerde - otlamakta. dir! İşte tek cepheli zafer bu. dur, böylesidir, * onra zafer vardır ki —Frane sanın 1918 zaferi gibi— Yazan: "e Refik Halid KARAY ı BİR MADENİ İSKARPİN Yalnız yüzü değişerek senelerce her yerde ve her mevsimde giyilebilir, Beyoğlu İstiklâl Ü SEzEL ADT T GU . YENİ NESİL ORTA q!(ULU ÇİET caddesi 36574 d inde muhiti- Öğrendiğimize göre 10 ne çok verimli surette çalışan Yeni talim heyetinin FN T orta kısmı açılacaktir, Nesil İlkokulunun bu yıl yüksek bir Dürüst — çalışmasiyle yurda çok kıymetli çocuklar yetiştiren bu kültür ocağına mmMvaffakiyet- dileriz; arkasından bir kalkınma, bir uyanıklık, o zaferi hazmediş başlayamadığı, aksine siyasi bir kargaşalığa meydan verip ri. cal kıtlığına yol açtığı için an. cak tarihin bir köşesinde hazin bir mezartaşı gibi tek başına kalır. Zafer vardır ki eski Osman. h - Yunan harbindeki gibi mis- kin bir politikaya kurban gi« der, bir mağlübiyete döner, Zafer vardır ki İskenderinki kadar çok kısa sürer veya Na. polyonunki kadar parlak başlar yıp milli bir matemle biter. Zafer vardır ki üzerinden bir kaç yıl geçince neticesizliğine 'bakıp tarhini hatırlamaktan ür- kersiniz, Zafer vardır ki sade. ce kötü günlerin tesellisi olur. Halbuki 30 ağustos zaferi ya. şayan, anılan, bayramı yapılan bir zaferdir; hem de çift cephe- lidir. Bugün hangi gazeteyi açsanız yirmi yıl önceki ger- çekten eşsiz Zaferin değerini belirtip kutluluğunu öven güzel yazılar bulacaksınız. Demek ki zafer devam ediyor, O zaferi devam ettiren, iki cepheli oluşudur; anavatanı kısa bir müddettenberi istilâ eden ecnebi ordularını kovduktan sonra uzun zamandanberi yur* da içinden musallat olan sakat ve iğreti kafalıları da yok etme. si, yahut yola getirmesidir. Bir (30 ağustos zaferi) farze. diniz ki yine arkasından halife 30 Ağustos Zaferi, Ardından Gelen Siyasi ve İçtimat Başka Zaferlere Yol Açtığı İçin Tek Cepheli Değil, Çift Cepheli Bir Zaferdir. Evvelâ Vatanı, Sonra Vatandaşı Kurtaran İnkılâpçı Bir Zafer! huzur manzarası belki de ole mazdı. İkinci cihan harbinde de bir eliyle tabancasını gösterip öte. ki eliyle padişahın sakalını ok« şıyan bir hesapsız küme türer, yine memleketi nara yakardı ve her zaman sıcağı sıcağına bir 30 ağustos dâhisi yetişemiye ceğinden uğursuz talihin yurda astığı yabancı bayraklar yerle, rinden sökülüp bu kadar çabuk, belki de hiç atılamazdı. * * 30 ağustos, yalnz harp tarihine kurulmuş, des. canlara sığmaz bir askeri zae ferden ibaret kalmadı; siyasi ve içtimat bir zafere de yol açtı. Askeri zaferle önceden ecnebi :stilösiem bâzusu büküldü; are kasından, her yeniliğe karşı ko» yan Kurunuvüstai. bir pençer nin tırnakları söküldü, İkinci zafer de birincisi dar lüzumluydu. Zira Meşrutiyet idaresi bize. asırlarca geri kaldığımız dünya ka. Zo Assddos BiT (;_'53 ASKER GÖZİLE 30 AĞUSTOS ımpıratorluk cep. helerinde, gaye- f siz ve heyecansız çar- i pişan son Osmanlı ör- dusu, çöken İmpara. ı DN ai deaban. ga NECATİ YAŞMUT | 'Türk ordusu; kargı, mızrak, kılıç, süngü, tüfenk ve topla tarihine yazdığı destanlara bir de motör destanı ilâveye mecbur kalırsa btı, hiç şüphesiz ,diğerlerinden daha az şerefli olmıyacaktır. — YCAZAN :e nin ilk faslını açara E L rihe karışırken, — kızıllaşan bir ufukta doğmakta olan Türkiye Cümhuriyeti- nin genç ordusu da, gagasiyle yumur- tasını delip hayata çıkan bir civciv gibi, İnönünde süngüsiyle kabuğunu delerek yeni Türk tarihinin ilk sah. nesine çıktı. İnönleri ve Sakarya bu yeni tarihin ilk yapraklarıdır. Bu safhada, genç Türk ordusu müdafaa kabiliyetinin —imtihanını en yüksek bir derece ile vermiştir. Ordular, bir devletin takip ettiği siyasetin ana hatlarına nazaran uzun senelerin talim ve — terbiyesiyle ya müdafaa veya taarruz prensibi Üüstü- ne yetiştirilir. Milelterin hayatma gö. re pek kısa olan bir mücadele devre- si içinde bir ordudan hem müdafaa ve hem de taarruzun en yüksek had ve verimini beklemek ve bu ayrt ayrı muharebelerin zaruri' — şartlarına en uygun şekilde intibak etmek kabili. yetini aramak doğru olmaz, Halbuki, tarihin sahnesine çetin bir muharebe. nin içinde doğan ve neşvünima için bir gün bile fırsat bulamıyan genç Türk ordusu, hiç bir talim ve mümarese müddetini doldurmadan, hattâ teçhiz edilmeden en zor müdafaa muhare- besi imtihanlarıı — dünyayı şaşırtan bir maharet ve kahramanlıkla verdik- ten sonra bu muharebelerin onun kuv- vet ve kudreti üstünde yapmış olduk- ları tahribatı bile tamamiyle telâfi e- ve komşu devletler seviyesine çıkartıp başka milletlerle bir hizaya getirtecek hızı veremi- yordu; kendimizi bulmak iste. dikçe karşımıza çıkan engeli tar mamen yıkıp geçemiyordu. Ne yapıyorsak eksik kalmağa mah kümdu; pürüzsüz iş görmenin bir meseleyi kesip atmanın im* kânı yoktu. Düşünürdük: Pa» dişah ne der? Meşihat ne söy ler? Hilâfete uyar, şeriatla bir gider mi? O gidişle yalnız hey» kel dikmek için birkaç asır da ha beklememiz lâzım geliyordu. Bozgunları önlemek için hâlâ kadın çarşaflarmı uzatmaktan hazretlerini selâmlık resmi âli» sinde seyretmek için yaşmaklı saraylılar yaldızlı landolarla Hamidiye camiinin etrafına sıra lanıyor, müzika Mecidiye ve. ya Aziziye marşmı çalıyor, du. agü efendiler buhurdanlar yakı. yor ve kapı önünde, üz- ları yaldızır koçlar kesilirken bir sarıklı kalabaliğı, birazdan dağılacakatiaların derinleştir . diği sesle tekbirler alıyor. Manzara hoştur; tablosu ya. pılmağa, filmi alınmağa, fotoğ. rafı çekilmeğe kartpostalı sas tılmağa, Pierre Loti ile silindir şapkalı elçi Marki Pallavçi'yi eğlendirmeğe cidden lâyiktir. Fakat o Çin.üsMaçin manzaras sı kalsavdı simdi bu sulh ve ded umuyorduk. “Türküz!” demekten çekinirdik; Osmanlı görünmekten fayda tasarlardık. Meşrutiyet, tek kürekle mede. niyet safasına çıkmaktan başka bir şey değildi. Bütün o devir. den övünecçâşîâ? :e avu;ıaca. ğımız bir atıra biricik tam eser kalmamıştır. Bu aca. ip ve kısır idare ne maziyi ya. şatıyordu, ne istikbali hazırlı yordu. Akımtıya kürek çekiyor, yerinde sayıyordu. Bir şey, bir uyanış, bir hamle, bir ruh kuv veti, bir kurtuluş yolu bekle. yorduk. 30 ağustos zaferi o uyanıklıe ğı, o hamleyi, o ruh kuvvetini demeden en çetin bir taarruz imtiha. nına girmek mecburiyetinde kaldı ehi Onu tanımıyan, onu bilmiyen her. kes, onun bu kadar fena şâart. lar altımda vereceği çok zor imtiha. nn neticesine şüphe ve tereddüt ile bakarken, onu herkesten iyi bilen, her. kesten iyi tanıyan, onu hayata geti- ren, yetiştiren ve ona itimatla sarı. lan üç büyük insan, Ata, İnönü, Çak- mak, bu imtihanın sonuna sakin ve müsterih bakmakta, Türk milletinin mukadderatını bu imtihanm neticesi. ne bağlamakta bir an tereddüt etme. diler. İmtihanın ilk suallerine genç Türk ordusunun kükreyerek vermiş olduğu cevapları, Kocatepenin bulutlara yas- Janmış mihrabı üstünde dinliyen üç büyük baş, genç Türk ordusunun üç büyük şefinin başı, yepyeni bir Türk dünyasımnın üstüne doğmakta olan ye- ni bir güneşin altında birbirine mem. nuniyetle tebessüm ettiler, 26 Ağustosta, Akdeniz yolu üstünde l başları di leri serp yamaçlarında başlıyan bu büyük imtihanın son safhası 30 Ağustosta Dumt da — bitti D di yeni Türk dünyasını kurmak için sa. adetle gözlerini kapayan büyük şehit. lerin, en müukaddes” bir pmarm su- yu gibi akan sıcak al kanları, gele çek Türk nesillerinin övünçle, minnetle ve heyecanla seyredecekleri lâyemut bir âbidenin temellerini suladılar. 30 Ağustos zaferi, genç Türk ordusunun yalnız Türk tarihine değil, insanlık getirdi ve memleketi, yalnız â4er (Devamı Sa, 4, Sü. 1 de) itimatla bel bağlıyacaktır. * yıkıcı tir. ebedi bir eserdir. Bu eser!e, tarihi. ufuklara yürüyen Türk mil- leti, ve Türk Cüm huriyeti elbet de ordusunun kuvveti- ne kudretine ve imanma emniyet ve Buıün dünyayı sarmış harp âfeti. nin med ve cezir dalgaları a. rasında Cümhuriyet hudutlarının em. niyeti için tetikte bekliyen Türk or- dusu, bu büyük zaferin hâlesini alnın- da taşıyan, yeni dünyasının kudretini ruhunda duyan, kendi kuvvet ve büyük lüğüne iman eden bir milletin ordu- sudur, Değişen, tekemmül eden, daha ve ezici olan her çeşit silâh onun iradesi karşısında boyun eğecek. Askeri müzemizi süsliyen, eski de- virlere ait her silâh onun elinde en TAKViMDEN iR YAPRAK 30 Ağustos S-i Yazan: ULUNA Tarihlerinde “30 Ağustos,, Bibi lulanacak günleri olan mil bahtiyardırlar. Zira tarihler mil tin hayatmda böyle başarılmış savaşları ender olarak kaydeder. “30 Ağustos, Türklüğün, uçur) kenarından sağdan geri ettiği bi nüm noktasıdır. Memleket, asırlı beri şaşılacak bir şuursuzlukla kâ rüne varlığını tehlikeye koyaral timaiyatına, siyasetine bir türlü sı bir istikamet veremiyerek — boc bocalaya felâket uçcurumuna ( sürükleniyordu. Türk tarihinin o sayfaları zaaf ve inhatm son m lesiydi. Ondan sonrası artık kar bir çukur!,.. Her şey bitecekti. Ne kahram menkıbeleri, ne şanlı fetihler, ne h savaşlar! Hiç, hiç bir şey l yordu. Her satırı bir hamaset di olan Türkün büyük tarihi artıl masa! olmağa mahkümdu. Bütün bu vakaları cihanınm nı sine yazan büyük tarihi — kurta lâzımdı ve bunu eli silâh tuttuğu denberi kâh Arabistanm kum del rınd3 susuzluktan dudakları tepi kâh Kafkasyanım, Galicyanın buz valarında gözbebekleri donan, kâ nakkalenin vanar dağlarını göğs kargılıyan Türk yapacaktı. Yels ve ümitsizliğin akılları çı dan çıkardığı bir demde “İsrafi “sur,, & calımdı. Toprağın nabz mağa başladı: Yurdun kanına susayan düşm bu atışları çan cekişen bir hat ihtizar demine benzettiler, Halbuki bu, Türklük dünyasını yamet gününü ayaklandıran top lerinin gönüllerde gümliyen akis den ibaretti Memleket bütün ; riyle ka'kındı. Eibet şu merâr ömrünü bir hişr ziy Ta'kib edecekdir; buna imanla inant Dedi ve taşı ile toprağı ile; ile yoku ile atıldı.. ve kurtardı, nın namusunu, tarihinin şerefini, sinin destanını, yurdunun — ittik her şeyini, her şeyini kurtard 30 Ağustos milletin yalnız ha saldıranların kolunu kırdığı bir değildir. Bu zafer yurda yeni bir açmıştır. Milleti. elindeki meşa kurtuluşa eriştiren, Türkün sen zafer şimşeklerinin ateş Mmürekk gu hitabı dağladı: Yükşelmeli, dokunmalı alnın semila Doymar beşer dedikleri kuş i"tilâlar Uğraş, didin, düyün, ara, bul, koş, Durmak zemanr geçdi; çalışmak zer Misafire Verilec Ekmek Karnele Vilâyet makamınin tebliği: 1 — Yeni ekmek karnelerinir zil sırasında esas İstanbul sakin den olmayıp misafir clarak bu ve bir ayı mütecaviz müdetle bulda kalacak olanlar daimi kat labilmek için mukim bulund mahallerden kayıtarın? İstanbul lettireceklerdir, Büu müddetten daha az kalaca nakil keyfiyeti uzun sürecek © vaziyetlerini bir beyanname ve tezkerelerini hâmilen ikamet et kazanin ekmek bürosuna mürac derek nakline kadar muvakkat alacaklardır. Bu suretle hiçbir | daşm aç birakılmaması için te; k keskin, en korkunç birer âlet oldu. lar: Kargı, mizrak, kalkan, kılıç, yay ve ok, sonra süngü ve tüfek, makineli tüfek Türk ordularının ellerinde ha- yatlarının en yüksek harikalarını gös. terdiler. En büvük menkrbeleri yaz dılar, Eğer şimdi yeni şartlar ve ye. n! silâhlar karsısımda, askeri müzeye tekrar yeni bir silâh kafilesi devret. mek lâzım geliyorsa Türk milleti ve Â3 Devamı Sa. 4, Sü, 2 de icap eden emirler verilmiştir. g ci aati <i üü aei d7 xi İnhisarlar Vekili Ge Gümrük ve İnhisarlar — Vekil Karadeniz dün şehrimize gelmi TT LA aei BAA e V Altıh Fiyatları Dün bir altın 3285 kuruştan gram külçe 451 kuruştan satflı * İ Dalgalar çözülüyor kopmuş T £: , ; y S K ş W di Kaçıyor tatihine, hürriyet ve medeniyet tarihi ne hediye etmis olduğu en güzel ve v BÜYÜK TAARRUZ.. — “Milli Mücadele,, Destarndan Güneş uyandı bugün toplarla uykusundan, Havayı titretiyor şarapnel orduları, * Tepeler volkan oldu ateş Okyanusundan, Sildi yıldırımları topun uğultuları, Sağa bakılsa ateş, sol ateş, cenup yangın, Sarsılan gök oynuyor yerinden bazı, bazı Topraklar delik, deşik, bulutlar darmadağın, Hiddetten köpürdükçe deli topların ağzı. Bir boru emir verdi, arkadan hepsi birden, gibi zincirden, iki Yine çarpışıyordu, yine çarpışıyordu.. Elden ele geçiyor kazandığımız yerler, Son hızla, son nefesle saldırıyor askerler. Bu tepeye koşanlar mutlak ölecek yarın. En nihayet olacak (Tmaztepe) onların.. Geceyi uyutmuyor kazma, kürek sesleri, Ölümün dolup, taştı kara kaplı defteri, Bir taraftan sarryor düşmanımızı yer, yer ordu, Altından toprak uçan kahraman süvariler.. Öne atılsa ateş, sola dönse süngüler, Yerden Türk sellerinin coştuğunu gördüler. Zaferlerle yarışan galip Türk ordusundan, Korkudan daha hızlı şimdi kaçıyor düşman. an dağlar, dereler bile, Onları durduramaz kalksa (İskender) bile, (Cesaret) önlerine çıkıp dese (benim, ben!.) Kacarlar ecel gibi gelen Türk neferinden.. Halük Nihad PEP,

Bu sayıdan diğer sayfalar: