Ruhr'a İkinci | Büyük . Hava Akını Yazan: M. ANTEN Abiianın en mühim sanayi ve münakale merkezi olan Kolon Ya şehrine karşı 1250 tayyare ile küt- İt halinde yapılan hava taarruzundan İki gün sonra yine Almanyanın ep bii. Yük hürp sanayi merkezi olan Essen ne ayni çapta ikinci bir akın Saha yaplımışr. Bu hususta dün Avam, Kamarasnmda — beyanatta — bulunan Churehill demiştir ki: “1030 teyyare i- İs Essen gehrine bir hava hücumu Yapllmıştır. Elde edilen neticeler hak- henüz kâfi malürmat almma- Miştir, fakat gelen (ik haberlerden #hirde çok büyük yangınlar çıkard- “ğı öğrenilmiştir. Bu ikinci akımda 45 tayyare o kayhedilmiştir. Her iki kava taarruzu, yeni bir safhanm baş- Jadiğmı göstermektedir. Bu hürumlar Amerikan hava kuvvetleri de hârekâ- İS iştirak ettikleri zaman daba çok Emnişityeceklerdir. Bu zaman uzak değildir. Bundan sonra Almanyanın bütün sanayi merkezlerinin, lİman- larmın, askeri hedeflerinin, münakale hatlarının tahribine şiddetle devam ©- Gilecektir. Bu hava taarruzları her Zâan eyni ölçüde olmıyacak, bun- İsrin genişliği ihtiyaca göre 8) Mücakter.., Bir Londra telgrafma göre: Bu a- km neticesinde Essen bir kaç ay kul. İanilamıyacek bir hale gelmiştir. Londra radyosu, münakele işlerin- de gittikçe büyük güçlüklerle karşı- işer Almanyaya kütle halindeki ha- Va akımlarının bu bakımdan büyük dürbeler indirmekte olduğunu söyli- Yerek şu malümatı vermiştir: Alman- Yanina münakale bakımından karşıaş- Sği güçlükler, Hillerin nutkunda ş- ık bir suretle görülmektedir. Alman Hrant mazırının istifasından sonra mü | Makale nazırı Kicinmunn'ın vazifesin- den çekilmesi de Almanyada müna- kale işlerinin yolunda gitmediğini teyit eden bir hadisedir. Almanyada #on aylarda seyahatlerin ve gönderim İn eşyanın tahdidi, keyfi seyabatler Yapanlarn temerküz karaplarlna gö: Gerilmesi, bir çek (fren seferlerinin kaldırılması, kanallardan daha fazla btifsde edilmesini temin edecek ted- birlerin alınması gibi vâkıslar bu münakale buhranının hâd biridevre- irdiğini göstermektedir. Alman- Yanın Yransadan aldığı 5000 vâğon ve diğer memleketlerden iğtinam etiği hakil vasttaları bü buhranı önlemiye kâf gelmemiştir. Almanyanın sanayi ve münakale merkezlerine karsı bü- yük ölçüde başlıyan ve devam edecek olan bu kütle halindeki hava akınları ve münukale buhranı, Alman iktisadi hayatin ve harp o makinesini felce atacak mahiyette tesirler yapa- caktır, Diğer bir habere göre de, Himmler hava höcumlarma karşı koruma top» kilâtlarinın umumi idaresini bizzat U- zerine almıştır. Bu hava akınlarına İngilizler ka- dor Arrerikalılarm da büyük bir e- bemmiyet verdiklerini Amerika aske- # şeflerinin İngiliz hava kuvvetleri #efine gönderdikleri her iki tebrik tel. #raflarindan anlıyoruz. Amerika ge- helkurmay relsinin, aneek böyle ge- miş ölçüdeki taarruzların mutlek hava hökümiyetini temin eyledikten sonra kıtaya muvaffakiyetie asker çıkar Isbileceğini söylemesinden bu akınla- Tın ayhi zamanda ikinci cephenin a- çılması için bir hazırlik hareketi ol- duğu anlaşılmaktalır. Libya'daki Harekât Churehill dün Avam Kamarasında Libya muharebesi hakkında da iza- hat vererek çunlart söylemiştir: "İn- gilizler Rommel'in tasrruz edeceğini biliyorlardı ve buna karşı hazırlan- mişlardı. Rommel'in Tobruk'u almak teğebbüsü alim bıraktırılmıştır ve İn- giliz donanması mihver kuvvetlerinin denizden bir siker çikarma teşebbü- süne mani olmuştur. Bugün barp bi- zin için memnuniyet verici, hatâ bi- 8 tstmin edici bir durumdadır... İngiliz keynaklarından Libya mu- bürebasi hakkinda gelen haberlere Köret General Rammal Hitlerden ve Mareşal Keliel'den Tobruk ve Bar- Gia'yı bir hafta içinde zaptetmek em- tini çldiktan sonra taarruzden İki gün evvel Libyaya gelmiştir. Esir edilen düşman kumandanlarının üzerlerinde bulunan, vesikalar, mihver kuvvetle- tinin Tobruk'u geçen Çarşamba günü zaptetmeyi ümit (ettiklerini gösler- mektedir. Bu harpte mihverciler Tab- rük ve Bardis'yı ele geçirmek olan birine gayelerini tahakkuk ettireme- enişlerdir. Mihver kuvvetleri, biri Bir Hakeim'in diğeri geen 20 ki- İometre şimalinde İngiliz maym tar- İaları arasinda açmıya muvaffak ol duxları iki gedikten, İngiliz tanklari- nm ve hava kuvveterinin şiddetli ve #nuvaffaktyetli darbeleri neticesi, şim diye kadar istifade edememişler, İngi- Wiz kuvvetlerini: arkadan çevirmiye muvaffak olamapışlar, Üstelik çok mikdarda tank kı » Bu muharebeye Hür Pransız kuvvetleri de müessir bir surette İştirak etmek- tedir. “ee lanma retmmenler Yardım Gerilyeti eksiğini; DİŞ nl eğriye Güren Ali Br del ebediyen kaybentik. Tümiyeklerimizi sunar, / İaşe Durumunuz Olarak Konulacak Bir Toprak Mahsulü Vergisi Bugünkü Durumun Tılsımı Gibidir —1— Arin talebi karşılamadığı yerde istihlâk mürakabesi kurulmazsa fiyatın mürakabesine imkân yoktar, Fakat istihsal, istihlik ihtiyacının üs tünde olduğu zaman, ba zor davaya Girmeğe de Hizm yoktur. e hen be deleiminde lr “dai İNME var mm? 1 — ayle vir pie okun Ho Halin sebebi nedir? a iv 3 Bap müptehlkin #dedlit yüheek diyar eta” #kaaüiz0r Mü Her gün çıkmaza doğru gittiği en. divesi doğuran İaşe ve fiyat davasrm Görebilmek için yukarıda sralanmış sunllerin, objektif tahlil edilmesi za- tureti vardır: Bundan on üç sene evveline kadar zaman zaman buğday itbali sorunda kılmakta idik, O zamanlar Orta Arta doludan bir çok vilâyetlerle şark ve cenup vilâyetlerinden bir kısmı yol sazluk dolayisiyle buğdayı da olsa nü fusu kalabalık bölgelerimize göndere Memek durumunda olduklarından İs. tihsalleri de ona göre ayarlanmış bu- lanmakta idi, Şimendiler siyaneri sim yürürlüğe geçmesinden evvel ve iklim şartlarının İyi gitmediği sene lerde bazan bağday ithal eltiğimiz gö rülmektedir. Mesel Şa eda mende veya Buğday haline Por Fakat 1930 dan 1940 yılma kadar 11 yil içinde buğday ithalâtçısı olmak tan kurtularak ez çek ihracatçı dahi olmuştuk, Bu durumu, daha siyade nakil vi srtalarının genişlemesine ve evvelce, yalnız mahalli ihtiyaca göre istihsalini ayarlamış olan ve nakil yasıtalarndan uzak, geniş bölgelerin dar ve mevzii iktisattan çıkarak memleketin vrmuni iktisadi hayatında yerini almağa baş- Tukarıdaki © istatistik o malâmatı 1930 yılından sorirs arpa ve buğ day ihraç etmeğe başladığımın isbat ettiği halde 1939, 1940, 1941 yılların da ne gibi bir fevkalâdelik oldu da bugünkü sıkmtzya düştük? Halbaki ba ihcacatlan başka bir rekolte yılın. dun yenisine hayli zahire stoku devret mekte olduğumuza ğa şüphe yoktur, Her gıda maddesi üstünde bu be. 'kımdan ayrı ayrı bir mukayese yap) mak mümkün olmakla beraber yalnız esaslı gıda maddesi olan buğday mi salini ele almuk davayı aydınlatımağa kâfidir. Buğdayda göze batacak suretle fi yat hareketi 1940 birinci teşrin ayı ortalarında başlamaştır. 1940 yılında Trakya ve Ege bölgelerinin, hava gart ları o kadasına uğramasma rağmen memleketimizin umumi buğday rekol. tesi 1938 ve 1r30 yıllarından fens değil, hattâ biraz daka iyi olduğu id dia olunabilir., Eldeki istihsal istatic. #iklerine güvenmek mümkün olsa idi davayı daha müspet şekilde fsbat et mek kolay olurda. Fakat şüpheli vak. kumlara dayanmaklan ziyade davanın görülmesi İçin esaslı başka olaylara bakarak eski yıllarla faydalı olar; Briç oyuncuları çok sevimli genç- ler, Bang küçük adlarını öğrettiler, Beni Françis'den çağırıyorlar, Mu- harrir olduğumu kendilerine söyle- miya cesaret edemedim, Bir soğukluk olmaktan korktum, Ne işle meşgul olduğumu sordular; ticaret için seya- hat ettiğimi söyledim, Ne sattığım sordular; son zamanda bir açık araba almak için kapalısını satmıştım; oto- mobil alip satliğımı söyledim, Bu hoş- lanma derhal bir dostluk şeklini si- dı, Şimdi arlıkk çek kişi tanıyorum. İki güzel kadın iyileşmişler; bu ak- #&m dans bile ettiler, Biri bana Fran- sırları çok sevdiğini söyledi, Hayatla sizi uzlaştırmak içim e kadar sz gey kifayet ediyor. Eğer bu acaip rüyslar olmasa me kadar memnun olacağım, Aden'den- beri başladı, Yoksa Hollicol'un de-|tap diği gibi, Yok csnım,, Böyle saçma seylere inanılır mi? ** Gemide şimdiye kudar dikkat et- 'mediğim bir Hintii kadm var, Aile ismi pek karişik olduğu için, yalnız küçük ismini öğrenebildim: Sisinda, Başı ufak, iri gözleri badem gibi süz” gün, hatları tertemiz bir burun, mini mini bayalı bir ağır. o Memleketinin moğâs üzere giyindiği için, basmı şan kı le örlüğü zaman bir Tamara heykeline benziyor, Konfetiler, yahut Kınalı temakları gibi renkli sizaralar İçiyor, Ne kadar İnce bir zarafeti var! Bunu 6 da tek- İdir ettiği için, hantat yapılı İngiliz memur kartlari geçtiği zaman onlara bakıyor ve gülümsüyor. Kendisine takdim edildim; dansa Hangi Gıda Maddelerinin İstihlâk ve Fiyat Mürakabesine İhtiyacı Vardır? UL Yazan: Nazmi Topçuoğlu 4) 1940 yılında yayla ve cenup vi âyetlerinin reketli mâhsulünü kal dıramamak teblikesi belirdiğinden Zi vaat Vekâletinin Amerikadan yeni ge. tirtdiği modern hasat makneleri her tarafa dağıtılmış fakat ber gün artan müracaatları karşılamak mümkün ols» mamalar. 1940 rekoltesi 10 — 11 yilin en fena tekoltesi olmuş olsa !di bir kesrm göltçinin silik; masına rağmen ması telâşı olabilir miydi? Vakıa son. lerde buğdayın biraz çalık . başaklarım #ayıt wneli veys kismen böğ olması - olduğu anlaşılmış ise de bu yılın bir fena rekolte yı olduğu iddia olu namaz, Çünkü 1930 (e 1940 arasmda bundan daha fena yıllar olmuş ve hiç saşe zorluğu çekmeden yine ihracat yapmış bulunmaktayız. b) Yine © yılın hasat başlangıcın da her taraf, arpa, yulaf ve çavdarın da buğday gibi himaye edilmesini ve LOKMAN GÜNEŞ YANI Firdevs imzasiyle İstanbuldan mek. tup gönderen bir bayan okuyucumuz, yazım yüzünün güneşten yanmasından boşlanmı yormuş, — Yazm, denize girmeği severim, insana serinlik verir, Fakat, vücudü. mün, hele yüzümün £ esmerleşmesini istemem, Ondan dolayı yapmam... Diye yazdıktan sonra, güneşin yü. üneş banyora, zünü yakıp esmerleştirmesine karşı, gazeteden bir çare soruyor, Güneş banyosu yapmak, vücudü es merleştirmek pek iyi bir şeydir. Ya 7m güneşten esmerleşen vücut, son baharda, kış mevsiminde daha kuvvetli olur, ha Mikroplu hastalıklara karşı dı dayamkir olur, Bununla bereber, herkesin zevkine de karışılamaz. Kimisi, yazın esmer leşmek İster, kimisi de güzel cildinin beyazlığını hiç bir vakit bormamağa çalışır... Orun için, sayın okuyucu * muzun arrüsünu yetine getirmeğe ça. Yşacağım... ş Yazın, yürü güneşten korumak için şemsiye, tabii, birinci vasıta olarık akla gelir, Bir zamandanberi, bayön ların taşıdıkları minimini şemsiyeler ellere pek büyük bir ağırlık vermez. Yüzün önüne, şapkanın kenari, pece takmak da güneşten | haylice korur, Peçenin rengi yeşil olusa gü neşin ışıkların: daba iyi tutar, Yüzün güneşten (o yanmasına karşı koymak için bir sabun terkibi söyliye- ceğim: Bizim yerli sabunun, tabii, iyi cin sinden 250 gram, yeni eritilmş bal yine 250 gram, boraks 30 gram, bem devet ettim, Evvelâ bana hayretle baktı; tereddüt etti; sonra dudağının kırm'zıya boyadığı mavi sigarasını tarak, ufak bir gülüşle kabul etti, Biratımda bu karoketimi benkit © den nazarlar gördüm, sesler işittim: — Fransızdır o Fransiz! Diyorlardı, Bana “Mother İndin,, adli bir ki- verdiler. İrst ahlâk izleri arayan bir Ametfkalı kadın tarafmdan yazfi maş volan bu eser, İstatistik geklinde tertip edilmiş Hindistan aleyhinde bir kitaptır. Yeni dösflartından biri — Dikket ediniz! Dedi. Kitabı iyi söklayınız. Zira bir eserin bütün müs- haları gemide kayboluyor. — Onlari alan kim? — Hintliler, Kitabin Hindistana gir mesin! istemiyorlar. — Kamaraya çirip alacak değiller Tüm — Evet, Kitabı, anahtarını her zaman Üze- rimde taşıdığım ufak vatizime kay- dum, kilitledim. * Galiba valizi iyi kapamamış olmâ- ıyım. Kitap, kayboldu! Başma karketi o geçisilmiş, arkasi tadan anlaşıldığına göre bazı bölge. |£€ bölge rekolte tahmelerini birbir Yazan: FRANÇİS DE CROİSSET mh bunların da kıymetlendirilmesini is. rarla istediğinden, biriski defa olarak toprak ofisinin arpa, yölaf ve çavdar satım almasına karar verilmişti. Ofisin teşkilân daha ziyade Orta Anadoluda olduğundan Exe ve Çu- kurova için ayrı tedbir almak İzem geldi, Satış koopefatifleri Oteşkilârr nisbeten geniş olan Egede henlir ko. operatif konumuna girmemiş ve drtak istihaslinden o olan, Eehire ve bulur batı bu teşkilât depolarına almar; karşılığında ovans wrilmesi karar al una alındı. Burun zyaksadı temin e- demiyeceği görüldüğünden o güne ka. dar bu işlerie ilgisi olmıyan Türk Ti caret Bankasının, Çülkurova, Hatay ve Egede ayrıca bir arpa ve yulaf satın #ima teşkilât: kurması temin olunda, Meydanı gelmiş, o ânbars girmeğe başlamış mahsulde, görünür bir ek - siklik olsa idi, köylü ve müstaksilin. hükümetten yardım isteyerek bu ge- hirenin de satın olunmasını İstemesi mümkün mü (di? Köylümüzün seziş kabiliyeti jetatistiğin ne olduğunu bilmiyen nantaram çiftçi birlikleriyle böl İerine baber verme teşkilâtma malik olmıyan Türk köylü ve | çiftçisi hayret edilecek bir kıtlık seziş kabi. Tiyeti vardır. Bunu hirsetliği gün nıta #le mal rün elinden hut onun maksulünü e İinden çıkarması ihtimali yoktur, Ha. sat telâşına, mahsulin satılamıyacağı endişesinin eklenmesi, hiç olmazsa o yıl zahire istibealinin evvelki yıllar. Ar Devamı: Sa. 4, SU. 1 Hekimin öğütleri ĞINA KARŞI Juan 50 gram, . Bunu kendiniz yapa. mazsanız eczacınıza o yaptırırsanız Bu saburla sabah akşamı © yüzünüz yıkarsanız gilneş yüzünüzü yakmaz. Giişerin bulursanız, ondan 115 gram içerisine 15 graretherse dö sud karış trtarak erittikten ve süzgeçten ge çirdikten sonre, onu yüzünüze silrer- siniz,., Bunu da eczacınız elbette de ha iyi hazırlar... Bu terkip, yeni mey dana çıkmağa başlıyan çillere de iyi gelir., Güneşin yakmasma karşı yüzün beyazlığını korumak için, salatalık kr yar suyu pek İyi gelir: Hyarlardan incesinden değil, dolgun olanlarından seçerek, onlarm kabuklarını soyduk. tan sonra, çekirdeklerini ayıklıyarak gayet ince dilim dilim kesmeli, Sonar: bu dilimleri küçük bir kavanoz içe rsine - fakat sıkıştırmadan - koymalı,.. Daha sonra kavanozu 90 derecede a) kolla doldurmalı, Salatalığın kokusu m bastırmak İçin üzerine goten kul. landlğınız esanstan bir kaç damla alkolün üzerine damlatmalı, Kavanomun ağzımı siren kapadıktan sonra beş gün güneş karşısında bi rakmalı,, Daha sonra - kıldan - bir süzgeçten geçirerek, ağzı iyice kapalı #işeler içinde saklamalr,.. Bu, salatalık suyunu kullanacağınız vakit, küçük bir küvet içerisine - kay nadıktan sonra soğutulmuş - su koyar, onun üzerine de salatılık suyundan, bayağı suya süt rengi verecek kadar akıtırsınız.. Küçük bir süngeri onun Dp gam ÜNYADA OLUP BİTENLER | ŞIMARIK YILDIZLARA Milli Müdafaa ve Milli Korunma Vergisi — VERİLEN CEZALAR | Fransada Vivyan Romans ve Amerikada | Deanna Durbin de Gönatten riyade büsünleri ile muyatfa cden sinema kadınları. edilemiyecek hale gelen densizliklerine karyı tedbir almak İsti. yen sinemacılar, bir ceza Hsteni tertip etmişler, Bu lislenin başıhda gelen b sim, çorabını düzeltir gidi yapmak su retiyle budunu, gömleğinin aşkasnı İkopararuk çöğrünü gösterecek açık meşrep toller yapan Vivyan Romans dır. Fransız sinema diktatörü mösyö “Raul Ploken., ilk defa olarak bir si. nema yıldızmı #foroz etmiş oluyor, Bu iradeli adam, diğörlerim mat ede cek bir başlangıç o yapmak isteseydi bundan güzel bir hareket yapamazdı. Bu suretle Vivyan Romans'dan, üç a7 için çalışma kartı almıyor, Çünkü, bir sinema artistinin kartı olmadıkça çalışmasına ihtima! yoktar, Cezanın birinci sebebi, Vivyan Ro mans'ın #yni zamanda bir çoleyfilm cevirme kontuzatoları imzalamış ol- masıdır, İkinci sebebi de, yarılan se. Bâryolurı gözden geçirmek, | dilediği artistleri seçmek, teknik işiyle mes gul olanları bile kendisi İnt Kara Listeye Girdi Derbin'i üç detmişler ve De: açığa çıkarmışlar. Artist film çevire) miyecek fakat maaylırmı (alacaktır. Eter üç ay vonra yine tehdidinde 15. k olursa bir sene açığı Gi. ır ve bu müddet zarfında Baner yaşamış olacaktır. ni kadar alın ve elması ber çün gazetelerde hakli rındar Din türlü reklâm yapılan, bu kadar halkın kendilerini tanıdığı be kadınlar me oldum delisi olarak her istediklerini yapabileceklerini sanıyor. lar; Bu kendini beğenmelere karşı fir. malar “sükü: soğuk sa duşu, İle mw kabele ediyorlar, Fransada da böyle dediklerini yap. Urmak istiyen artistler vardır, Me selâ meşhur Ralmu'sun acaip istek leri vardır, “Edw'ge Feyillâre”, Andre Pol Antuvan, tarsfından (yazıl mıyan , bir muhövereyi oynamak İs temez, Danielle Darriewx her filmde bacakla; göstermek İster; Fernan. 437 Devamı: Sa, 4, Sü. 3 week hakkını islemesidir. Fakat © artistin MBVLUD Gin hokusilalıkı ayara Müemeif bir kaza neticesinde ölen evveldenbeci öştkr bulunduğu kadın ALTAN PULHAN ların musveretiyle mevki yapan ve hiç. bir sanat kıymeti olmayan “Josj Flaman, « her zaman yaptığı gibi mühim bir rol verdirmek / İstemesi olmuştar, Vivyan Romans bunda o İçin 4 Haziran Perşembe günü Beyoft- le Ağu camiinde öğle nazamından sonra mevlüd okutturulacaktır. Altan'ı sevenlerin ve orsu edenlerin teşrifleri kadar ağir basmıştır ki işıkınm ağır.) “<3 Olunur. Baban hığı kendini de yuvarlamağa sebep öm Amerikadaki ne oldum ÇENBERLİTAŞ delileri: Sinemasında ŞÇiamsada Vivyan Romüns'ın ismiy le küşat resmi yapılan, ceza lis tesi Amerikada eskidenberi mevcut. tur, Pransadı bunun geç tatbik eğil mesi sinema firmalarmın aralarında itilâ hâsıl olamaması yüzünden idi, Halbuki orada bir firma aktörü açığı çkarırıs başka Dir firmanın ona İş vermesine imkân yoktur, Hollivutta kara Tistenin son kar banı son zamanda evlenen o Deanna Durbin'dir. Artist kocasmı bir işe koy mak için çalıştığı Üniversal firmasmma: — Kocamı “metör an sen, olarak almazsınız ben filmlerde çarkı söy lemem! Demiş. Firma sahipleri de bu şantajı red 1 - SİNGAPUR : YOLU DOROTHY LAMOUR — HALİDE Pİ PEK Y İçerisine batırarak yüzünüze ve gil neşe karşı ek yerlerinize sürer, İfakat kurulamadan bırakırsınız. 'Tefrika No, 7 dönük bir epor ceketi, kenar korku- tağuna dayanmış duruyor, Koltuğum- dan eğildiğim zaman sol cebinin üş- tünde İngilizlerin bütün ömürlerince taşıdıkları mektep armalarını görüyo- ruh, Rüzgürm yelpirdettiği boyun ba- dısı mavi ve siyah çizgileriyle Eton mektebinin renklerini gösteriyor. Çeh- reyi farkedemedim, Acaba kim? Mut. laks briç oyuncular'ndan, biri olacak, İğack? o Hatbermoth? oOPeler yahut Fişlıphi?.. . Hepsi » kadar birbirlerine benziyor- lar ki, içlerinden birini görünce insan hepsini görmüş gibi oluyor. Ceket bana döndü. Hayret nidasmı &üç züpleltim: Bu Sinderamanmış.. Karşında bu koyu renk çehreyi beklemiyordum. Sane. çehre bahsinde kuşum yanılmış gibiydi. Sirderaman mustarip görünüyordu. (Gri ve yeşili galip olmakla beraber işine kahve rengi görünen çehresine merakla bukeyorum. Siyab ve süzük gözleri büyük bir hüzün ile parlıyor. Beni görünce uy- kusu varmış gibi gör kapakları 0- vuşturdu; fakat görüyorum, ağlamıl Kalkttm ve yanına giderek dirsek- lerimi karkuluğa dayadım, İ tema» Her akşam yaz temsi Çeviren: ULUNAY HİND DİYARINDA ) İZ — Güzel hava? Dedim. — Evell Dedi Yağmur mevsimi #nüztesna arlık hep böyle güzel ola- cak. Benim gideceğim yerde... — Sahi! Siz Hindistana fik defa ©- larak gidiyorsunuz. — Evet. İlk defa olarak, Sustuk. Bizden bir kaç metre öte İde üç briç arkadaşları kazara boş Kalan halat oyununu hücumla zeptet. iler ve oynamıya başladılar, Sinde- Tamam'a: — Arkadaşlarımız Dedim Konddzmadan: — Evet! Dedi. Gördüm Değişen ve var ki? Seyahatin 59- muna yaklaştıkça Sindersman arka- daşlariyle artık samimi olmuyar gibi görünüyor. Yoken arkadaşlar mı ona karşı çekingen davranıyorlar? Şimdi hatırlıyorum kd. gerç Hintli, güzel Listnda ile bahusur ona refakat eden yeğeni ile daha sık görüşüyor. Kek, kek beş yaşlarında olan bu Hintlinin yeğit bir nezaketi, iri siyah gözleri, sahte bakışları, uv hayvani rengi deni ve uzun elleri var. Akşamları elmas düğmelerle, ilikle- diği bir redingot giyiyor; bacağındaki diz kapağının üstü geniş pantalonu mmm |ÂLnin ZAFER HAFTASI Senenin en güzel 2 filmi birden Yarın Matinelerden İtibaren LÂLE SİNEMASINDA BOP — HOPE Bu sene en büyük ahlâk nin şaheseri #mükâfatı kazanan film RAŞİT RIZA Tiyatrosu Harbiyede: (BELVÜ) BUGÜN Matinelerden itibaren 2 Film birden I-OPERA BALOSU 2 - ÖLÜM DÖNEMECİ Ve am 2 — İlk Defa SEYAHAT KURBANI Beş Parmak Bir Olur mu? Yazan: ULUNAY fali sene başlangıcı hazirana biri ortaya bütün ehermiyetiyle vergi mevgüünu koydu, Bunların bs. tıları yapılan zamlarla şekillerini de #iştirecekler, Benim burada o bahse. mek istediğim nokta, abvalin icap et tirdiği mecburiyetleri incelemek değil dir; sadece lüzumlu gördüğüm baz | icraatı hükümete hatırlatmaktır. Memlekette hayat nası! olursa ol sun bir “kıyas birliği, ne tâbidir. Orta halli bir ailenin geçiminin neye mltevakkıf olduğunu aşağı yakan değil, hattâ hüve hüvesine tahmin ve tesbit edebiliriz. Bu sınır, edebiyatta olduğu gibi “çradation © ascendanti,. dedikleri “tedrici sâid,, e milsait değil &r, Belki bunu aksi olan “tedrid hlibit,, çerçevesine sığabilir; | çünkü israfı bir hadde durdurmağı hakk mız olduğu halde, kimseyi idare İle yaşamaktan, iktismt — eylemekten me nedemeyiz, Bu halde orta halli bir ailenin ayda kadarla o yaşayabildeceğini kabül eyledikten sonra artık masrafı orada kösteklemeli Bu miktardan farla va ridatr olanların vergi mükellefiyetleri de o nisbet galresinde muvakkatcı arttırılabilir. * Meselâ bir zengin tanıyoruz ki dö“ yüzden fazla emlâk, akar sahibid. Bu adam alnının teriyic günde bin. lerce lira kazanıyor. Halbuki önün bu kazancı her ay surfedebilmesine imkân yoktur, O halde tesbit edilen miktardan fazla olan varidat, neden bir nisbet isiresinde vergiye tâbi cl. mas, İkinci bir onlsal Dostlarımdan birinin Beyoğlu cad, desinde oturduğu bina, sehibine ayda tiriyar, Bu zamanda bu varidata malik ch mak maküs bir israfur; çünkü bina sahibinin ayda üç yüz lira ile geçir mesi mümkündür ve lâzımdır. O hal de üç yöz liraya kadar herkes gibi vergi veren mal (sahibinin varidını arttıkça vergisi de ona göre artma hıdır, Faraza Uç yüz liraya kadar yüz. © de on vergi veren adımm varidat dört yüz beş yüz, altı yüz lira oluna vergisi de on beş, Yirmi, citiye kadar çıkmalı, Bunun devlet hazinesine temin ede. ceği varidat bu fevkalâde zamanların ihtiyacı bakımından pek ebemmiyelik Amerikada sınırlaşdirılan varidat fazlasına hükümet el koyuyor, Ame sika için girdiği harp bayat meselesi olduğu cihetle hiç bir milyonerin bü karara itiraz ettiğini zonnetmiyorum. Bizim için bu kadar kuvvetli teğkis ler almağa lüzum yoktur. Fakat dim» yayı şirazeden çıkaran harbin mein. İeketimizdeki tesirlerini önlemek için hükümetin yaptığı ve yapacağı İcra, ata kez vatandaşın güle güle yardımcı olacağın kanaatimiz var, İkinci (o Abdülhamidin — hesabiliği İle tanınmış sadrazamlarından biri fi lin veya falann ayda me sarfetiğini anlamak için kendine mahsus bir tâbir kullanır: , Z — Palan, ayda ne bozuyor? Derdi, Bir gün sadrazam bir kaç defa ma. aşınım arttırılması İçin bir dgtirham. name ile kendisine müracaat eğen ins iyetinden birine sormuş: — Sen ayda ne bozarsın? Kitip hemen efendisinin eteğine var. mii — Efendim, demiş. Şimdilik bir şex bozduğum yok, Fakat bizim maaşa sammetmezteniz bu ayın sonunda mut iaka aklımı bozacağım?, ŞKIN Birlikte AKINDA ' AÇIK HAVA TIYATROUNDA illerine başlıyacaktır. ince baldırlarını sikiyor, Geçen akşam birimle briç oynama” #ini teklif ettim, Fakst İngiliz dostle- ten başlarının ağrıdliğmı söyliyerek o- yunu yarıda baraktlar. Sinderaman devam etti: 7 — Evet, Ben daha inemleketimi! bilmiyorum. Hattâ İisantni bile konum şamıyorum. Babam annem ben doğ- Gukten biraz sonra OLandrada öldü- ter, Beni bir “Pars, ile evlenen teyze- zadem büyüttü. Merleketim!.. Bende tuhat bir te- sir yapıyor. Cenuba doğru gitmeden evvel bir sene yaşayacağım Bombay» da hiç kimseyi tanımıyorum. Oyun oynayan gençleri göstererek: — Nasıl olur? Dedim. Bunlar Bom- bayda değiller mi? Onları çocukluğu» suzdanberi “Elon, mektebindenberi taniyorsumuz. Hepsi en yakm dostlar riniz.. Onları klüpte de olsa hergün görürsünüz, Cevap vermedi. Arkamızda güvertede iki Hint hızlı adımlarla gidip geliyorlar. İkisi de kocaman burunlu, zayıfı sivri se- Kali! ve kayu ermer renkli. Yanımızdan geçerken bize gizlice keşkin bir nazar atıyorlar. İki güzel kadın da halat oymiyan gençlerle birleştiler, eğlendiklerini en- Jatan kahkahaları işitiyoruz. Sinderaman'a: — Hayâi biz de yanlarma gidelim! Dedim, — Hayir! Dedi, Ben gitmem, Bu genç kadınları tanımıyorum. — Ne çıkar? Ben sizi tanıştırırm. (Devamı var) BUGÜN MELEK'tej ' 2 Büyük Fillm İT - KANUNDAN İ KAÇMAZ İİ Heyecanlı... Muazzam film Baş rollerde: İ LYN BARİ — | LOYID NOLAN 2-LAKONGA senenin en zevkli şaheseri AKIN VAR!.. Hergece binlerce kişi İ Sinema ve tiyatrosuna gidiyor. Nasıl gitmesinler ki ZATİ SUNGUR birçok esrarlı hünerleri a- rasında 1 yumurtadan Üç dört adam çıkarıyor. Her g€ ce saat 21 de cumartesi pa. zar matine saat 16 dn.